1 00:00:02,000 --> 00:00:07,000 Downloaded from YTS.MX 2 00:00:08,000 --> 00:00:13,000 Official YIFY movies site: YTS.MX 3 00:00:10,510 --> 00:00:11,761 O film… 4 00:00:14,514 --> 00:00:17,183 Cenneti Ararken. 5 00:00:18,476 --> 00:00:22,105 Bir öğrenci tarafından yapılmış, beş dakikalık bir kısa film. 6 00:00:22,188 --> 00:00:26,192 O zamanlar Yönetmen Bong şu anki Yönetmen Bong değildi. 7 00:00:26,693 --> 00:00:28,778 O filmi ne zaman izledin? 8 00:00:29,279 --> 00:00:35,118 Sarı Kapı dönemini düşünürsek 9 00:00:35,201 --> 00:00:39,456 başları ya da ortalarıydı, son yılları değildi. 10 00:00:40,665 --> 00:00:43,418 Yönetmen Bong bir gün… 11 00:00:43,501 --> 00:00:45,920 O zamanlar ona Joon Ho diyorduk. 12 00:00:46,004 --> 00:00:49,507 Eğitmenlikten biraz para kazandığını söyledi. 13 00:00:49,591 --> 00:00:52,177 Sanırım bir ya da iki ay çalışmıştı. 14 00:00:52,260 --> 00:00:56,014 Neyse, o parayla bir kamera aldı 15 00:00:56,097 --> 00:00:59,142 ve salonunu fon olarak kullanıp bir film çekti. 16 00:00:59,225 --> 00:01:03,146 Cennetini arayan bir tırtılla ilgiliydi. 17 00:01:04,189 --> 00:01:06,691 Küçücük bir tırtıl yapmıştı. 18 00:01:06,775 --> 00:01:12,113 Duraklı çekim filmi olduğu için tırtılı her defasında hareket ettirmesi gerekti. 19 00:01:14,365 --> 00:01:19,037 Sonunda tırtıl, salondaki oyuncak maymunla savaşır. 20 00:01:20,747 --> 00:01:24,000 Sonra ise cennet yolculuğuna devam eder. 21 00:01:25,752 --> 00:01:30,590 İnanılmazdı. Şok olmuştum. O zamanlar çok şaşırmıştım. 22 00:01:32,509 --> 00:01:35,261 Sanki tanıdığım Joon Ho yapmamıştı. 23 00:01:35,345 --> 00:01:38,681 Film beş dakika kadardı. 24 00:01:39,599 --> 00:01:40,934 23 dakikaydı. 25 00:01:43,311 --> 00:01:46,940 Kötü karakterle kahramanı da birbirine karıştırdın. 26 00:01:47,023 --> 00:01:48,525 Karıştırdım mı? 27 00:01:49,192 --> 00:01:52,445 -Tırtıl kahraman değil miydi? -Gorildi. 28 00:01:54,697 --> 00:01:57,117 Tırtıl diye hatırlıyordum. 29 00:01:57,200 --> 00:01:59,202 Goril miymiş? 30 00:02:00,787 --> 00:02:01,871 Anladım. 31 00:02:02,747 --> 00:02:05,500 20 yıl kadar sonra 32 00:02:05,583 --> 00:02:07,585 bu ahşap kutuyu buldum. 33 00:02:08,211 --> 00:02:10,713 Eskiden içinde bir sürü şey saklardım. 34 00:02:11,381 --> 00:02:14,634 -Bunları buldum. -Sekiz milimetrelik filmler mi? 35 00:02:14,717 --> 00:02:18,304 Bunlar Sarı Kapı atölyemizdeki sekiz milimetrelik filmler. 36 00:02:18,388 --> 00:02:19,222 Bunlar… 37 00:02:20,265 --> 00:02:21,558 Hepsi burada. 38 00:02:21,641 --> 00:02:23,143 Bu kadar var. 39 00:02:23,226 --> 00:02:26,813 Her türlü şey var. Neler yaptığımızı tam hatırlamıyorum. 40 00:02:27,397 --> 00:02:29,482 Bir yığın saçmalık çekmiştik. 41 00:02:30,358 --> 00:02:36,114 Umarım bunlar Rashomon konusunda bize fayda sağlar. 42 00:02:36,197 --> 00:02:37,615 Hepsi burada. 43 00:02:37,699 --> 00:02:39,701 Goril hâlâ duruyor mu? 44 00:02:39,784 --> 00:02:41,035 Evet, şu goril. 45 00:02:41,119 --> 00:02:42,370 Duruyor ama… 46 00:02:45,999 --> 00:02:48,251 Artık yok diyelim. 47 00:02:50,336 --> 00:02:53,006 Utanç verici. Şey… 48 00:03:43,389 --> 00:03:50,396 SARI KAPIDAN GEÇENLER: KORE SİNEMASININ YÜKSELİŞİ 49 00:03:55,568 --> 00:03:59,822 "Bana kimseye bahsetmediğim gizli ilk filmimi hatırlattılar." 50 00:04:01,407 --> 00:04:05,245 "Kendi ilk kısa filmim White Man'i yapmadan önce 51 00:04:05,328 --> 00:04:09,332 Cenneti Ararken adında kısa bir animasyon film yapmıştım." 52 00:04:10,833 --> 00:04:12,669 JU SUNG-CHUL THE DEBUT'IN YAZARI 53 00:04:14,003 --> 00:04:17,674 The Debut'ı yazarken Bong Joon Ho ile röportaj yaptım. 54 00:04:17,757 --> 00:04:21,427 Sırrını paylaşan bir casus gibi konuştu. 55 00:04:22,136 --> 00:04:27,809 Sağına ve soluna bakıp "Aslında bir film daha yapmıştım" dedi. 56 00:04:27,892 --> 00:04:33,147 "Bunu yazmayayım, sanırım kullanamam" diye düşündüm. 57 00:04:33,231 --> 00:04:34,899 Ama hikâye çok ilginçti. 58 00:04:36,734 --> 00:04:41,072 "Sarı Kapı Noel partisine 20 kadar kişi davet ettim 59 00:04:41,155 --> 00:04:45,326 ve yüzüm kıpkırmızı bir şekilde ilk film prömiyerimi yaptım." 60 00:04:49,122 --> 00:04:52,041 "Bu dünyada o filmi 61 00:04:52,125 --> 00:04:55,128 yalnızca o gün orada olanlar gördü." 62 00:05:07,974 --> 00:05:09,726 Jong-tae, duyuyor musun? 63 00:05:09,809 --> 00:05:11,311 Selam! 64 00:05:11,811 --> 00:05:12,937 Beni görüyor musun? 65 00:05:13,438 --> 00:05:14,564 Görüyorum. 66 00:05:14,647 --> 00:05:16,649 -Meşgul olmalısın. -Evet. 67 00:05:16,733 --> 00:05:19,152 Filmin birkaç güne çıkıyor. 68 00:05:19,235 --> 00:05:22,488 Evet, prodüksiyon küçük olduğu için çok yoğundum. 69 00:05:23,656 --> 00:05:25,658 Bazı şeyleri oldurmam gerekti. 70 00:05:26,326 --> 00:05:28,578 Se-bum saçını boyamış sanki. 71 00:05:31,205 --> 00:05:32,957 -Uzun zaman oldu. -Selam Ban. 72 00:05:33,041 --> 00:05:35,043 Saçını mı boyadın? Saçın… 73 00:05:35,126 --> 00:05:36,377 Zorundaydım. 74 00:05:37,211 --> 00:05:39,130 Boyamazsam hepsi gri olur. 75 00:05:39,213 --> 00:05:41,799 Bugün bakana benzemiş. 76 00:05:41,883 --> 00:05:46,054 Toprak, Alt Yapı ve Ulaştırma Bakanı gibi. 77 00:05:46,763 --> 00:05:48,765 -Byung-hoon. -Çalışıyor. 78 00:05:48,848 --> 00:05:49,932 Selam! 79 00:05:51,100 --> 00:05:53,102 O Byung-hoon mu? Dostum! 80 00:05:53,186 --> 00:05:54,687 Vay be, Byung-hoon. 81 00:05:54,771 --> 00:05:56,606 -Bizi görüyor musun? -Göremiyor mu? 82 00:05:56,689 --> 00:05:58,358 -Görmüyor gibi. -Görebiliyor. 83 00:06:00,360 --> 00:06:01,361 -Selam. -Duyuyor musun? 84 00:06:01,444 --> 00:06:02,445 -Görüyorum. -Peki. 85 00:06:03,738 --> 00:06:06,407 Orada saat kaç? Gece yarısını geçti mi? 86 00:06:06,491 --> 00:06:07,909 Neredeyse 11.00 oldu. 87 00:06:07,992 --> 00:06:08,826 Akşam 11 mi? 88 00:06:09,410 --> 00:06:11,079 -Evet. -Tanrım. 89 00:06:11,162 --> 00:06:14,082 Korecen biraz tuhaflaşmış. 90 00:06:18,086 --> 00:06:19,337 Yok artık. 91 00:06:20,088 --> 00:06:23,091 İngilizce mi konuşalım? Byung-hoon, ne dersin? 92 00:06:23,674 --> 00:06:25,426 İngilizce konuşabilir misin? 93 00:06:25,510 --> 00:06:27,220 -Selam. Tanrım! -Min-hyang! 94 00:06:28,012 --> 00:06:29,764 -Selam! -Selam! 95 00:06:29,847 --> 00:06:30,681 Selam. 96 00:06:30,765 --> 00:06:31,766 Selam! 97 00:06:45,071 --> 00:06:47,323 -Tanrım, bunlar kim? -Ne zaman çekildi? 98 00:06:47,407 --> 00:06:49,158 Tanrım! Şunlara bak. 99 00:06:50,952 --> 00:06:52,703 -Niye bu kadar… -Odaklanmamış. 100 00:06:52,787 --> 00:06:55,289 O zamanlar buna katlanamazdım. 101 00:06:56,666 --> 00:06:58,668 Bu bir film kulübüydü. 102 00:06:59,377 --> 00:07:01,087 Ama fotoğraflar hiç odaklanmamış! 103 00:07:01,587 --> 00:07:03,923 Çok komik. Cidden, bunları kim çekti? 104 00:07:04,006 --> 00:07:05,341 Suçluyu bulalım. 105 00:07:05,425 --> 00:07:07,593 Ben değilim. Fotoğraftayım zaten. 106 00:07:07,677 --> 00:07:08,845 Ben de. 107 00:07:08,928 --> 00:07:10,555 Dur, ben yokum! 108 00:07:14,851 --> 00:07:15,852 O ben miyim? 109 00:07:16,686 --> 00:07:19,272 Niye sürekli sakızla fotoğraf çekmişiz? 110 00:07:20,064 --> 00:07:22,567 -Odaklama testi olmalı. -Öyleydi. 111 00:07:24,360 --> 00:07:28,281 Fotoğraf makinesinin mekanizmasının çalışma prensibini bilmiyorduk. 112 00:07:28,364 --> 00:07:31,200 Pozlama, diyafram açıklığı gibi… 113 00:07:31,284 --> 00:07:32,201 Evet, doğru. 114 00:07:32,285 --> 00:07:35,288 Deklanşör süresi, odaklama ve diğer şeyler. 115 00:07:35,371 --> 00:07:39,625 Sarı Kapı, bu şeyleri öğrendiğimiz bir atölye gibiydi. 116 00:07:39,709 --> 00:07:41,961 Bak bu fotoğraflar hiç sanatsal değil. 117 00:07:44,255 --> 00:07:45,965 Sıkıcı bir fotoğraf yığını. 118 00:07:46,632 --> 00:07:48,551 Bu Kim Hye-ja'nın evi değil mi? 119 00:07:48,634 --> 00:07:50,553 Evet, Bayan Kim'in eviydi. 120 00:07:51,220 --> 00:07:53,723 Ofisin penceresinden baktığımızda 121 00:07:53,806 --> 00:07:56,559 Bayan Kim'in bahçesini görebiliyorduk. 122 00:07:56,642 --> 00:07:58,394 Evet, ön kapısını da. 123 00:07:58,478 --> 00:08:01,898 O taş duvarın önünde bir sürü fotoğraf çekerdik 124 00:08:01,981 --> 00:08:03,483 çünkü çok güzeldi. 125 00:08:04,734 --> 00:08:07,153 Dae-yup'un seksi pozuna bak. 126 00:08:12,366 --> 00:08:17,622 Orada bir kulüp olduğunu bilseydim dışarı daha sık bakardım. 127 00:08:17,705 --> 00:08:22,460 O zaman tek derdim üst kattan bakınca evimi görebilmeleriydi. 128 00:08:23,836 --> 00:08:27,840 Hayatın ne getireceği hiç belli olmuyor, değil mi? 129 00:08:29,008 --> 00:08:33,679 Joon Ho ile ilgili en samimi anım şu. 130 00:08:33,763 --> 00:08:36,182 Cinayet Günlüğü'nün çıkışından sonra 131 00:08:36,265 --> 00:08:41,020 beni 22.00'ye doğru aradın. 132 00:08:41,103 --> 00:08:42,313 -Evet. -Dedin ki… 133 00:08:43,397 --> 00:08:47,568 "Jong-tae, bil bakalım neredeyim? Gyeongseo Binası'nın önündeyim." 134 00:08:47,652 --> 00:08:50,571 -Telefonda böyle dedin. -Doğru. 135 00:08:50,655 --> 00:08:54,075 Sanırım filminin başarısı sana öyle güzel hissettirmişti ki 136 00:08:54,158 --> 00:08:58,287 eski, zorlu günleri anıyordun. 137 00:08:58,371 --> 00:09:00,289 Gyeongseo Binası. Evet. 138 00:09:01,207 --> 00:09:04,043 Burası muhtemelen özel mülktü ama değişmiş. 139 00:09:04,126 --> 00:09:05,044 Doğru. 140 00:09:05,795 --> 00:09:07,296 30 yıl oldu. 141 00:09:09,715 --> 00:09:12,802 Sarı Kapı ofisine bu yoldan giderdik. 142 00:09:13,302 --> 00:09:14,136 Evet. 143 00:09:15,137 --> 00:09:16,556 Açıkçası 144 00:09:16,639 --> 00:09:19,809 sanki Sarı Kapı'da çalışmıyorduk da 145 00:09:19,892 --> 00:09:22,645 eğlendiğimiz bir piknikte gibiydik, değil mi? 146 00:09:23,145 --> 00:09:25,481 Ama niye Gyeongseo Binası'ndaydık? 147 00:09:25,565 --> 00:09:28,484 Jong-tae'nin zaten orada ofisi mi vardı? 148 00:09:28,568 --> 00:09:32,989 Jong-tae o zaman Dongguk Üniversitesinde yüksek lisans yapıyordu. 149 00:09:33,072 --> 00:09:35,992 Biraz ara verip arkadaşlarıyla 150 00:09:36,075 --> 00:09:39,328 mankenlik ajansı açmak için o ofisi tutmuştu. 151 00:09:40,288 --> 00:09:45,126 Yüksek lisanstaki ilk günümden sonra hüsrana uğramıştım. 152 00:09:45,209 --> 00:09:47,461 Yüksek lisans yapıyor olmalıydık 153 00:09:49,046 --> 00:09:51,799 ama pek bir şey öğretmediler. 154 00:09:52,383 --> 00:09:56,721 Bunu hâlâ hatırlıyorum. Okulda 16 mm'lik bir kamera vardı. 155 00:09:56,804 --> 00:10:00,391 Onu kullanmayı öğretseler güzel olurdu. 156 00:10:00,474 --> 00:10:03,894 Ama sadece gösterip "Bu 16 mm'lik bir kamera" dediler. 157 00:10:03,978 --> 00:10:05,813 -Bu kadar mı? -Bu kadar. 158 00:10:08,649 --> 00:10:09,650 O zamanlar… 159 00:10:11,360 --> 00:10:13,779 Şey, Dong-hoon. 160 00:10:13,863 --> 00:10:16,532 O zaman Lee Dong-hoon ile tanıştım. 161 00:10:17,033 --> 00:10:19,201 Yonsei Üniversitesinin önündeki 162 00:10:19,285 --> 00:10:22,580 Today's Books adındaki bir kitapçıda çalışıyordum. 163 00:10:22,663 --> 00:10:24,832 Cep telefonu ve çağrı cihazı yoktu. 164 00:10:24,915 --> 00:10:27,627 Today's Books'taki ilan panosuna baktığınızda 165 00:10:27,710 --> 00:10:31,088 insanların başkalarına yazdığı notları görebilirdiniz. 166 00:10:31,172 --> 00:10:34,258 Bir film yapımcılığı öğrencisiyle tanışmak istedim 167 00:10:34,342 --> 00:10:36,594 ve Choi Jong-tae ile tanıştırıldım. 168 00:10:36,677 --> 00:10:40,431 Akademik kariyerine ara veren bir yüksek lisans öğrencisiydi. 169 00:10:40,514 --> 00:10:43,017 Ona film yapımını öğretmem istendi, 170 00:10:43,517 --> 00:10:46,687 ben de onu bana göndermelerini söyledim. 171 00:10:46,771 --> 00:10:48,439 Sonu çok ilginç oldu. 172 00:10:49,482 --> 00:10:52,068 Şu an aynısı olsa 173 00:10:52,151 --> 00:10:55,655 "Niye bir yabancıya film anlatayım?" derdim. 174 00:10:56,447 --> 00:11:03,454 Ama o zamanlar üniversitelerin ve kulüplerin bir masumiyeti vardı. 175 00:11:03,537 --> 00:11:05,706 O yüzden çok doğal bir şeydi. 176 00:11:05,790 --> 00:11:09,794 Kimse benden film yapımını öğretmemi istemeseydi 177 00:11:11,087 --> 00:11:14,674 hayatım çok farklı olurdu. 178 00:11:14,757 --> 00:11:18,511 İyi anlamda farklı olurdu… 179 00:11:19,261 --> 00:11:21,931 Hatta hayatım çok daha iyi olabilirdi. 180 00:11:22,431 --> 00:11:26,686 Spesifik bir şey yapma niyetinde değildim. 181 00:11:26,769 --> 00:11:30,106 Ama yine de konuyu araştırdım. 182 00:11:30,189 --> 00:11:34,360 Dong-hoon üniversite son sınıftan bir tanıdığı olduğunu, 183 00:11:34,443 --> 00:11:37,446 onu çağırıp çağıramayacağını sordu, olur, dedim. 184 00:11:37,530 --> 00:11:41,951 Buna tek başıma katlanamam deyip Yönetmen Bong'u da bu işe sürükledim. 185 00:11:46,831 --> 00:11:50,084 İlkokuldan beri filmlere bayılıyordum 186 00:11:50,167 --> 00:11:53,504 ve bir yönetmen olmak istiyordum. 187 00:11:54,213 --> 00:11:55,631 Nedenini bilmiyorum. 188 00:11:56,340 --> 00:12:00,344 Sürekli TV izlediğim için olabilir. Ailem hiçbir şey yapmazdı. 189 00:12:00,928 --> 00:12:03,264 Gezmezdik. Spor yapmazdık. 190 00:12:03,347 --> 00:12:05,933 Tüm aile TV izlerdi. 191 00:12:06,016 --> 00:12:09,854 TV'yi bağlamsız izleyince şok edici şeylerle karşılaşabiliyorsun. 192 00:12:10,354 --> 00:12:12,606 İlkokuldayken Dehşet Yolcuları'nı izledim. 193 00:12:14,024 --> 00:12:16,026 Bisiklet Hırsızları'nı da. 194 00:12:16,110 --> 00:12:18,612 Çocukken bisikletimi kaybetmiştim. 195 00:12:18,696 --> 00:12:22,908 O yüzden izlerken kendimi çok kaptırmıştım. 196 00:12:22,992 --> 00:12:27,163 Vittorio De Sica ya da neorealizmi hiç bilmeden izledim. 197 00:12:27,246 --> 00:12:29,165 Bu yüzden şok olmuştum. 198 00:12:29,999 --> 00:12:32,835 Hayatımda ilk kez filmleri düzgünce tartışıp 199 00:12:32,918 --> 00:12:36,172 istediğim kadar inceleme ve tekrar tekrar izleme fırsatı 200 00:12:36,255 --> 00:12:38,340 elde etmiştim. 201 00:12:38,424 --> 00:12:43,012 Filmlerle ilgili bir okul okumadım ve hiç film setinde çalışmadım. 202 00:12:43,679 --> 00:12:47,683 Ama ilk kez filmlerle ilgili bir şeyler yapabiliyordum. 203 00:12:47,767 --> 00:12:50,936 Bong Joon Ho ve Lee Dong-hoon'u oturttum 204 00:12:51,020 --> 00:12:53,355 ve Filmleri Anlamak'tan başladım. 205 00:12:54,190 --> 00:12:57,443 Filmlerle ilgili kitaplar ilk o zaman çıkmıştı. 206 00:12:57,526 --> 00:12:58,360 Doğru. 207 00:12:58,444 --> 00:13:02,114 Şimdi kitapçıda buna ayrılmış koca bir bölüm var. 208 00:13:02,198 --> 00:13:06,577 Ama o zamanlar film kitabı kavramına çok yabancıydık. 209 00:13:06,660 --> 00:13:09,830 Louis D. Giannetti'nin Filmleri Anlamak kitabı vardı… 210 00:13:09,914 --> 00:13:12,625 Bir de Jack C. Ellis'ten Film Tarihi. Bu ikisi. 211 00:13:12,708 --> 00:13:14,543 -Bu kadardı. -Diğerleri de… 212 00:13:14,627 --> 00:13:18,047 İlk kez o zaman mahalle bakkalları görmeye başladık. 213 00:13:18,130 --> 00:13:19,465 O zamanlar… 214 00:13:19,548 --> 00:13:23,177 Mahalle bakkalıyla ilgili söylediklerini çıkarabilir misin? 215 00:13:23,260 --> 00:13:26,639 Bu kulağa çok… 216 00:13:26,722 --> 00:13:29,767 -O zamanlar bakkal yok muydu gerçekten? -Yoktu. 217 00:13:30,559 --> 00:13:35,731 Doğru, eskiden Doutor gibi yerlerde kahve içerdik. 218 00:13:35,815 --> 00:13:38,192 Doğru, Doutor. Artık öyle bir yer yok. 219 00:13:38,692 --> 00:13:42,446 Onlara bir şeyler öğretmeliydim ama yapabileceğim bir şey yoktu. 220 00:13:42,530 --> 00:13:47,201 Joon Ho o zamanlar etüt merkezinde yarı zamanlı müdür olarak çalışıyordu. 221 00:13:47,284 --> 00:13:50,496 Çok boş vakti vardı. Ona şöyle dedim. 222 00:13:51,080 --> 00:13:55,668 "Öyle boş boş oturacağına Film Tarihi'ni çevirmeye başla." 223 00:13:55,751 --> 00:13:58,337 Ama hiç çevirmedim. 224 00:13:58,420 --> 00:14:00,214 Yönetmen Bong yapardı. 225 00:14:00,297 --> 00:14:02,883 Eminim Film Tarihi'ni çevirmiştir. 226 00:14:02,967 --> 00:14:06,262 Ben yapmadım ama o kesin yapardı. 227 00:14:06,345 --> 00:14:09,723 Rashomon etkisi başlı başına bir olaydı zaten. 228 00:14:09,807 --> 00:14:13,227 O koca kitabı nasıl çevirebilirdim? 229 00:14:13,310 --> 00:14:16,021 Bilmiyorum. Hiçbir fikrim yok. 230 00:14:16,814 --> 00:14:18,774 İnsanlığa olan inancımı yitirdim. 231 00:14:18,858 --> 00:14:20,317 RASHOMON AKIRA KUROSAWA, 1950 232 00:14:20,401 --> 00:14:22,278 Bong, unuttun mu? 233 00:14:22,361 --> 00:14:26,907 Sen söyledin diye baştan sona okudum ama hiç çevirmedim. 234 00:14:26,991 --> 00:14:29,702 Bana not defterini göstermiştin sanki. 235 00:14:29,785 --> 00:14:32,580 -Sahi mi? -Evet o yüzden çevirdiğini biliyorum. 236 00:14:32,663 --> 00:14:35,583 -Bir saniye. -Başka nasıl bileyim? 237 00:14:42,298 --> 00:14:43,632 Bu kitap. 238 00:14:45,092 --> 00:14:47,845 -Evet. -Jack C. Ellis'in Film Tarihi. 239 00:14:47,928 --> 00:14:50,931 Yani yapmışsın. Defterini hatırlıyorum. 240 00:14:51,015 --> 00:14:53,517 -Evet. -Birkaç sayfa sonra bırakmışsındır. 241 00:14:53,601 --> 00:14:56,520 Sungmoon Kapsamlı İngilizce kitabının isim-fiil kısmı gibi. 242 00:14:56,604 --> 00:14:58,606 Evet, şu isim-fiil kısmı gibi. 243 00:14:58,689 --> 00:15:00,399 O kadarını yapmışsındır. 244 00:15:00,482 --> 00:15:03,319 Tüm Koreliler isim-fiil olayını bilir. 245 00:15:04,194 --> 00:15:06,030 Başlangıç aşamasındaydık. 246 00:15:06,113 --> 00:15:10,701 Bong Joon Ho, Choi Jong-tae ve ben yeni başlıyorduk ve sonra… 247 00:15:15,748 --> 00:15:18,500 Bir gün evde uzanıyordum. 248 00:15:18,584 --> 00:15:23,088 Bir anda filmleri inceleme tutkusuyla doldum. 249 00:15:23,172 --> 00:15:26,592 Birden ortaya çıktı. O günden sonra uyuyamadım. 250 00:15:26,675 --> 00:15:29,428 -Hoon-a ilk üyelerimizdendi. -Evet. 251 00:15:29,511 --> 00:15:33,682 Müziği benim kadar seven psikoloji mezunu bir dostum vardı. 252 00:15:33,766 --> 00:15:38,854 Filmleri seven Bong Joon Ho adında bir sosyoloji öğrencisi olduğunu, 253 00:15:38,938 --> 00:15:41,065 onu aramamı söyledi. 254 00:15:41,148 --> 00:15:43,484 "Bong Joon Ho mu? Ne kadar eşsiz bir isim." 255 00:15:43,567 --> 00:15:47,488 "Bunu bonjour gibi ezberlemeliyim" dedim. Öyle de yaptım! 256 00:15:47,571 --> 00:15:51,992 Onu aradığımda bana Hongdae'de bir yere gelmemi söyledi. 257 00:15:52,076 --> 00:15:54,662 Jong-tae, sen, ben ve Hoon-a. 258 00:15:54,745 --> 00:15:57,998 Dördümüzün ilk seminerini hatırlıyor musun? 259 00:15:58,082 --> 00:16:01,085 Herkes istediği filmi getirsin, demiştik. 260 00:16:01,710 --> 00:16:05,464 Jong-tae, Theo Angelopoulos'un Puslu Manzaraları'nı getirdi. 261 00:16:05,547 --> 00:16:07,383 Ben François Truffaut'un… 262 00:16:07,466 --> 00:16:10,219 -Şu film. -Truffaut, yönetmen rolündeydi. 263 00:16:10,302 --> 00:16:11,804 Gecenin Ötesi! 264 00:16:11,887 --> 00:16:14,473 -Seninki? -O zamanlar pek çalışmıyordum. 265 00:16:14,556 --> 00:16:17,059 -Hatırlamıyorum! -Dört farklı film izledik. 266 00:16:17,142 --> 00:16:17,977 Doğru. 267 00:16:18,060 --> 00:16:23,649 Getirdiğimiz filmleri izledik ve onlarla ilgili konuştuk. 268 00:16:23,732 --> 00:16:25,234 Evet, öyle yaptık. 269 00:16:30,906 --> 00:16:34,660 Bir gün Baekyang-ro'da yürüyordum. 270 00:16:34,743 --> 00:16:38,122 Sık sık tesadüfen karşılaştığım bir dostuma rastladım. 271 00:16:38,205 --> 00:16:42,584 Sokağın karşı tarafından yürüyordu. 272 00:16:43,502 --> 00:16:47,256 Filmler hakkında konuşmaya başladık. O zamanlar ilgiliydim. 273 00:16:47,339 --> 00:16:50,175 Son zamanlarda filmlerle ilgilendiğimi söyledim. 274 00:16:50,259 --> 00:16:52,011 "Sahi mi? Bir film grubuna girdim, 275 00:16:52,094 --> 00:16:54,638 Yol adında bir Türk filmi izleyeceğiz" dedi. 276 00:16:54,722 --> 00:16:56,724 "Gelmek ister misin?" diye sordu. 277 00:16:56,807 --> 00:17:00,394 "Tabii" dedim. Sarı Kapı'ya bu şekilde girdim. 278 00:17:01,103 --> 00:17:03,772 O dostum Lim Hoon-a'ydı. 279 00:17:05,274 --> 00:17:06,692 Evet. 280 00:17:06,775 --> 00:17:10,362 Sen söyleyince hatırlamaya başladım. 281 00:17:10,446 --> 00:17:13,782 Aslında Min-hyang'ı önceden de tanıyordum. 282 00:17:13,866 --> 00:17:17,036 Sosyal Bilimler Üniversitesinde bir tiyatro oyunu oynandı. 283 00:17:17,119 --> 00:17:22,541 Jesus of Gold Crown adındaki oyunda 284 00:17:22,624 --> 00:17:25,294 İsa rolünü çok havalı bir öğrenci oynamıştı. 285 00:17:25,377 --> 00:17:27,963 Çok etkilenmiştim. 286 00:17:28,047 --> 00:17:31,050 İsa'yı oynayan öğrenci de Min-hyang'dı. 287 00:17:34,053 --> 00:17:37,973 O zamanlar grubumuzun belirli bir yapısı yoktu bile. 288 00:17:38,724 --> 00:17:40,809 Ama hepimiz filmleri sevdiğimiz 289 00:17:40,893 --> 00:17:44,313 ve onları incelemek istediğimiz için katılmıştık. 290 00:17:44,396 --> 00:17:46,815 Eun-sim'i düşününce o gün aklıma geldi. 291 00:17:46,899 --> 00:17:51,487 Sanat öğrencilerinin çizimlerde kullandığı bir erkek büstüyle geldi. 292 00:17:51,570 --> 00:17:55,741 "Şimdi çizmeye başlayalım" dedi. Bir anda çizmemizi istemişti! 293 00:17:55,824 --> 00:17:57,076 Çok ani olmuştu. 294 00:17:57,159 --> 00:18:00,829 "O alçı büstü niye getirdi ki?" diye düşündüm. 295 00:18:01,663 --> 00:18:03,832 Sonra bazılarımız çizmeye başladı. 296 00:18:03,916 --> 00:18:07,544 Kulüpte bir sürü tuhaf insan vardı. 297 00:18:08,337 --> 00:18:10,839 Mekân küçücüktü 298 00:18:10,923 --> 00:18:14,760 ve yedi kişinin sığabileceği yuvarlak bir masamız vardı. 299 00:18:14,843 --> 00:18:17,346 Sürekli sohbet ederdik. 300 00:18:17,429 --> 00:18:20,349 Bir film izler ve bildiklerimizi konuşurduk. 301 00:18:20,849 --> 00:18:23,936 Duyduklarımızı, düşüncelerimizi paylaşırdık. 302 00:18:24,019 --> 00:18:26,105 Bu seviyedeydik. 303 00:18:26,188 --> 00:18:29,525 Jong-tae liderimizdi ve hiçbir planı yoktu. 304 00:18:29,608 --> 00:18:33,403 Bir planımız ya da yapımız olmamasını seviyorduk. 305 00:18:33,487 --> 00:18:35,739 Sosyal olarak uyumsuz bir gruptuk. 306 00:18:37,699 --> 00:18:41,537 Evet, sizlere Choi Jong-tae ve Beş Çocuğu sunuyorum. 307 00:18:42,621 --> 00:18:48,961 Hayallerini paylaşmak için bir araya gelen bir grup akışkan insan. 308 00:18:50,087 --> 00:18:54,341 Neden, bilmiyorum ama 90'ların başında herkes deli gibi film incelerdi. 309 00:18:54,424 --> 00:18:56,093 Şöyle düşünüyorum. 310 00:18:56,176 --> 00:19:00,347 O zamanlar toplumsal hareketler vardı ama duvara toslamış gibiydik. 311 00:19:00,430 --> 00:19:04,143 Perestroika ve glasnost hareketleri, Sovyetler'in dağılması. 312 00:19:04,226 --> 00:19:06,061 -Bu çok… -Fazla mı? 313 00:19:06,145 --> 00:19:08,480 -Çok makro bir analiz oldu. -Yine de… 314 00:19:08,564 --> 00:19:12,151 Bir araya gelip film araştıran bir sürü kulüp vardı. 315 00:19:12,234 --> 00:19:14,361 Nedenini bilmiyorum. 316 00:19:14,444 --> 00:19:16,530 Şahsen ben 317 00:19:16,613 --> 00:19:19,950 kendi arayışım içindeyken filmleri incelemeye başladım. 318 00:19:20,033 --> 00:19:21,827 -Kendini aramak için mi? -Evet. 319 00:19:21,910 --> 00:19:25,330 Hoşlandığım bir şeyler bulmak istedim. 320 00:19:25,998 --> 00:19:30,836 O zamanlar hepimiz diktatörlüğü yıkmak ve anayasayı kaldırmak istiyorduk. 321 00:19:30,919 --> 00:19:36,091 Sanırım parti bittikten sonra herkes umutsuzluğa kapıldı. 322 00:19:36,175 --> 00:19:39,344 Kayda değer bir şey yaptığımdan değil tabii. 323 00:19:39,928 --> 00:19:42,890 Nereye gideceğimizi bilmiyorduk. 324 00:19:43,599 --> 00:19:48,270 Onca enerjimizle ne yapacağımızı bilmiyorduk. 325 00:19:48,353 --> 00:19:51,106 Öğrenci hareketi çoktan bitmişti. 326 00:19:51,190 --> 00:19:55,194 Biz de bir toz yığını gibi bir araya geldik. 327 00:19:56,570 --> 00:20:00,490 Olgunlaşan üzümler gibi diyelim. 328 00:20:00,574 --> 00:20:02,326 Bence öyle oldu. 329 00:20:02,409 --> 00:20:06,413 2000'lerin başı ile ortasındaki yurt dışı film festivallerinde bunu hep sordular. 330 00:20:06,496 --> 00:20:09,249 -Kore filmleri nasıl bir anda… -Çıkış mı yaptı? 331 00:20:09,333 --> 00:20:13,670 2000'lerde, film festivallerinde çok dikkat çeken filmlerimiz oldu. 332 00:20:13,754 --> 00:20:16,423 "Bu yönetmenler bunca zaman neredeydi?" 333 00:20:16,506 --> 00:20:18,425 "Ne oldu böyle?" 334 00:20:19,426 --> 00:20:21,470 Ben de Sarı Kapı'dan bahsettim. 335 00:20:22,471 --> 00:20:23,722 Şöyle derdim. 336 00:20:24,723 --> 00:20:26,892 "İlk sinemasever nesil bizdik." 337 00:20:26,975 --> 00:20:31,313 "Benim neslim muhtemelen filmleri bilinçli olarak inceleyen ilk nesildi." 338 00:20:31,396 --> 00:20:32,731 Biz ilktik. 339 00:20:32,814 --> 00:20:37,569 "Sanırım sinemasever film yapımcısı olan ilk nesil bizdik." 340 00:20:38,070 --> 00:20:41,823 Böyle söylemem haber yazmalarını kolaylaştırdı. 341 00:20:41,907 --> 00:20:46,703 O yüzden onlara nesil muhabbeti yaptım. 342 00:20:47,829 --> 00:20:50,916 Küçük bütçeli 16 mm'lik bir film olan 343 00:20:50,999 --> 00:20:55,712 ve hükûmet tarafından yasaklanan The Night Before The Strike… 344 00:20:55,796 --> 00:20:58,966 Jangsangot Hawks o zamanlar süperstardı. 345 00:20:59,508 --> 00:21:04,221 Her yıl filmlerini bekleyen birçok hayranı vardı. 346 00:21:05,264 --> 00:21:07,266 Youth da sağlam bir stüdyoydu. 347 00:21:09,518 --> 00:21:12,854 Cinematheque 1895 adını SA/sé olarak değiştirdikten sonra 348 00:21:12,938 --> 00:21:14,773 en uzun geçmişe sahip 349 00:21:14,856 --> 00:21:17,943 özel sinematek olarak nam saldı. 350 00:21:18,026 --> 00:21:21,405 Sanki saklanan sinemaseverler 351 00:21:21,488 --> 00:21:24,074 bir anda sokaklara dökülmeye başlamıştı. 352 00:21:24,157 --> 00:21:26,702 THE NIGHT BEFORE THE STRIKE JANGSANGOT HAWKS, 1990 353 00:21:26,785 --> 00:21:29,329 HOMO VIDEOCUS BYUN HYUK, E J-YONG, 1990 354 00:21:30,163 --> 00:21:34,751 Sanırım 90'lardaki çılgın durum buydu. 355 00:21:42,259 --> 00:21:43,593 Bence öyleydi. 356 00:21:43,677 --> 00:21:46,888 O zamanlar hükûmet su şebekesine ilaç kattı galiba. 357 00:21:47,472 --> 00:21:51,184 Vatandaşları sinemasever yapmak için ulusal bir proje olabilir. 358 00:21:59,818 --> 00:22:01,611 JANGSANGOT HAWKS 359 00:22:02,738 --> 00:22:04,323 CINEMATHEQUE 1895 360 00:22:05,574 --> 00:22:11,496 Bu gruplara kıyasla Sarı Kapı gizemli, tuhaf bir gruptu… 361 00:22:11,997 --> 00:22:14,833 -Jangsangot Hawks, Premier Lig'di. -Evet. 362 00:22:15,667 --> 00:22:19,755 Jung Ji-woo'nun Youth'u Bundesliga'ydı. Biz ise… 363 00:22:19,838 --> 00:22:22,841 -Amatör kulüptük. -Onlara kıyasla amatör kulüptük. 364 00:22:23,842 --> 00:22:26,845 Dördüncü sömestir için okul ücretimi ödemeliydim 365 00:22:27,346 --> 00:22:29,514 ve boşa gideceğini düşündüm! 366 00:22:30,807 --> 00:22:35,729 O parayla bir sürü film malzemesi 367 00:22:35,812 --> 00:22:38,065 alabileceğimi fark ettim. 368 00:22:38,148 --> 00:22:43,111 Başımı belaya sokmaya karar verdim ve… 369 00:22:44,154 --> 00:22:45,781 HONGDAE 370 00:22:45,864 --> 00:22:47,949 Bir film enstitüsü kurdum. 371 00:22:48,033 --> 00:22:50,410 HONGIK ÜNİVERSİTESİ DURAĞI 372 00:22:50,994 --> 00:22:53,330 Tabii ailemin haberi yoktu. 373 00:23:01,797 --> 00:23:05,133 "SARI KAPI" FİLM ENSTİTÜSÜ, DAİRE 202 İKİNCİ KAT, GYEONGSEO BİNASI 374 00:23:05,217 --> 00:23:11,056 Sarı Kapı o zamanlar Seogyo-dong'daki bir binanın ikinci katındaydı. 375 00:23:11,598 --> 00:23:12,849 Bunun gibi… 376 00:23:14,893 --> 00:23:17,229 …dikdörtgen bir binaydı. 377 00:23:18,522 --> 00:23:20,607 Ortasında bir koridor vardı. 378 00:23:21,566 --> 00:23:25,946 Sarı Kapı Enstitüsü kapısı tam buradaydı. 379 00:23:28,907 --> 00:23:31,243 Kapıyı açtığınızda 380 00:23:31,743 --> 00:23:34,913 solda yuvarlak bir masa görürdünüz. 381 00:23:34,996 --> 00:23:38,500 Genelde Joon Ho orada çalışıyor olurdu. 382 00:23:41,169 --> 00:23:45,841 Ön tarafta küçük bir televizyon vardı. 383 00:23:45,924 --> 00:23:49,678 Sanırım sık sık video klip falan izlerdik. 384 00:23:50,178 --> 00:23:53,098 Tüm mobilyaları sarıya boyadık. 385 00:23:53,181 --> 00:23:55,600 Dae-yup bizimle boyamadı mı? 386 00:23:55,684 --> 00:23:58,854 Hatırladığım kadarıyla boyayı sen ve Jong-tae aldınız. 387 00:23:58,937 --> 00:24:00,689 Başta sarı değillerdi 388 00:24:00,772 --> 00:24:05,193 ama sen "Her şey sarı olacak" dedin ve her şeyi boyadın, değil mi? 389 00:24:09,322 --> 00:24:12,325 O zamanlar nedense sarı rengi seviyordum. 390 00:24:12,409 --> 00:24:14,327 Özellikle parlak sarıyı. 391 00:24:14,411 --> 00:24:16,621 Sarı renk bana muhteşem geliyordu. 392 00:24:16,705 --> 00:24:20,375 Hatırladığım kadarıyla biraz sarı boyamız vardı. 393 00:24:20,459 --> 00:24:24,296 Bir inşaat işi yapmıştım ve biraz boyam kalmıştı. 394 00:24:24,838 --> 00:24:27,007 O da tesadüf sarıydı. 395 00:24:27,090 --> 00:24:29,176 Daha fazlasını almaya gerek yoktu. 396 00:24:29,259 --> 00:24:32,971 O yüzden o boyayı kullandık. Yani özel bir anlamı yoktu. 397 00:24:33,972 --> 00:24:36,057 Baştaki adı Sarı Kapı değildi. 398 00:24:36,141 --> 00:24:36,975 Değildi. 399 00:24:37,058 --> 00:24:39,728 -Film Enstitüsü gibi bir şeydi… -Film… 400 00:24:40,228 --> 00:24:44,274 Sonra semiyotik çalıştık ve sonunda Sarı Kapı'yı bulduk. 401 00:24:44,357 --> 00:24:45,192 Doğru. 402 00:24:45,275 --> 00:24:48,487 Signifiant ve signifié gibi kelimeleri tartıştık. 403 00:24:48,570 --> 00:24:51,114 Vay canına! Bu utanç verici. 404 00:24:51,198 --> 00:24:52,866 O kelimeleri panoya asardık. 405 00:24:54,451 --> 00:24:56,786 -Böyle kulağa havalı gelirlerdi. -Evet. 406 00:24:57,704 --> 00:25:01,333 Daha işin çok başındaydık ama bunları konuşabiliyorduk. 407 00:25:02,125 --> 00:25:04,085 "Signified ve signifier uyumlu." 408 00:25:04,169 --> 00:25:06,671 "Bak, gerçek bir sarı kapı var" dedik. 409 00:25:07,339 --> 00:25:08,590 Aynen! 410 00:25:09,132 --> 00:25:12,969 Bu yüzden eleştiri bölümüne "S-S" demiş olmalıyız. 411 00:25:13,053 --> 00:25:15,514 -Signifiant, signifié. -Evet, sanırım. 412 00:25:15,597 --> 00:25:18,683 -Bu SA/sé için de geçerli. -Evet, aynen. 413 00:25:18,767 --> 00:25:19,851 Signifiant, signifié. 414 00:25:19,935 --> 00:25:22,437 -Daehak-ro'daki ünlü bir sinematek. -Evet. 415 00:25:22,521 --> 00:25:24,523 -Onlar da o kelimeleri kullandı. -Evet. 416 00:25:25,106 --> 00:25:28,109 Signifiant ve signifié'yi her şeyde kullandık. 417 00:25:28,193 --> 00:25:29,402 Evet, doğru. 418 00:25:29,486 --> 00:25:34,324 O kelimelere hiç aşina değildik. 419 00:25:34,407 --> 00:25:35,283 Evet. 420 00:25:35,367 --> 00:25:38,954 Sanırım o konsepti öğrendiğimiz için gurur duyuyorduk. 421 00:25:39,037 --> 00:25:41,873 Semiyotiğe niye bu kadar takmışız ki? 422 00:25:41,957 --> 00:25:44,709 Semiyoloji, postmodernizm… 423 00:25:44,793 --> 00:25:45,794 Postmodernizm. 424 00:25:45,877 --> 00:25:47,796 -Ve postyapısalcılık. -Aynen. 425 00:25:47,879 --> 00:25:52,050 O zamanlar Roland Barthes ve benzeri konseptler modaydı. 426 00:25:52,133 --> 00:25:54,636 Pek anlamazdık ama yine de oturur 427 00:25:54,719 --> 00:25:56,471 seminerler düzenlerdik. 428 00:25:57,889 --> 00:26:02,477 Hâlâ yapıyorlar mı bilmiyorum ama okullarımızın önünde şey vardı… 429 00:26:02,561 --> 00:26:04,396 -Kopyalayıcılar. -Popülerdi. 430 00:26:04,479 --> 00:26:05,730 Orada 431 00:26:05,814 --> 00:26:09,985 ünlü kitapların İngilizcelerinin kopyaları satılırdı. 432 00:26:10,068 --> 00:26:11,903 Antolojiler de vardı. 433 00:26:11,987 --> 00:26:15,282 Jong-tae "Şunu okuyalım, bunu okuyalım" derdi. 434 00:26:15,365 --> 00:26:18,285 Hayır, kitapları ben seçmedim. 435 00:26:18,368 --> 00:26:21,371 Hepsini aldım çünkü içeriklerini bilmiyordum! 436 00:26:22,706 --> 00:26:24,791 Onları toplu aldım. 437 00:26:24,874 --> 00:26:29,004 Birkaçını seçtik ve… 438 00:26:29,087 --> 00:26:34,134 Dudley Andrew'un kitabını birlikte inceledik. 439 00:26:34,217 --> 00:26:35,385 Dudley Andrew! 440 00:26:35,468 --> 00:26:38,054 -Dudley Andrew. -Bizi epey zorlayan adam. 441 00:26:38,138 --> 00:26:40,140 Kitabını çevirmek çok zordu. 442 00:26:41,433 --> 00:26:45,854 Min-hyang'ın İngilizcesi iyiydi. İngiliz Edebiyatı okumuştu. 443 00:26:45,937 --> 00:26:48,690 Ama bana da anlamsız gelmişti. 444 00:26:48,773 --> 00:26:52,277 Diğer üyelerin İngilizcesi ortalamaydı. 445 00:26:52,360 --> 00:26:57,532 Se-bum, bizimleyken doktoranın kaçıncı yılındaydın? 446 00:26:58,116 --> 00:27:00,535 Doktorama başlamadan hemen önce katıldım. 447 00:27:00,619 --> 00:27:02,203 -Hemen önce miydi? -Evet. 448 00:27:02,287 --> 00:27:05,707 -Ama sana Dr. Ban diyorduk. -Evet, Dr. Ban. 449 00:27:06,458 --> 00:27:09,127 Daha başlamadan bitireceğimi biliyordunuz. 450 00:27:10,086 --> 00:27:12,422 Sana tuhaf bir takma ad vermiştik. 451 00:27:12,505 --> 00:27:15,425 -Egzejetik. -Egzejetik âlim. 452 00:27:16,468 --> 00:27:18,053 -Egzejetik! -Biz… 453 00:27:18,136 --> 00:27:20,805 Hatırlıyorum. Seminerlerimizde 454 00:27:20,889 --> 00:27:24,392 sayfaları bölüşür ve çevirirdik. 455 00:27:24,476 --> 00:27:28,480 Hata olursa hepsini gösterirdin. 456 00:27:28,563 --> 00:27:30,899 Her kelimeyi ve anlamını gösterirdim, 457 00:27:30,982 --> 00:27:33,985 nasıl çevrileceğini tartışırdık. O adı böyle aldım. 458 00:27:35,195 --> 00:27:38,573 Teorik seminerler harikadır 459 00:27:38,657 --> 00:27:41,660 ama bittikten sonra hiçbir şey hatırlamazsın. 460 00:27:42,410 --> 00:27:47,666 O zamanlar Yönetmen Kim Sung-su ve ekibiyle mi çalışıyordun? 461 00:27:47,749 --> 00:27:50,960 Evet, elbette. Bir sürü kısa filmde çalıştım. 462 00:27:51,044 --> 00:27:54,130 Dönemin çoğu 16 mm'lik kısa filminde. 463 00:27:54,214 --> 00:27:56,883 Dae-yup, Jung Woo-sung'un Beat'ini biliyor musun? 464 00:27:56,966 --> 00:27:58,718 -Evet. -Ben de. 465 00:27:58,802 --> 00:28:01,805 Seok-woo o filmin yardımcı yönetmeniydi. 466 00:28:01,888 --> 00:28:02,722 Anladım. 467 00:28:02,806 --> 00:28:06,559 O zamanlar Yönetmen Kim Sung-su'nun ekibi çok ünlüydü. 468 00:28:06,643 --> 00:28:09,145 İnsanları orada çok çalıştırırlardı. 469 00:28:09,229 --> 00:28:15,318 Oradan sağlam çıkan kişi… 470 00:28:15,402 --> 00:28:19,406 Tanıdığımız kişiler içinde Seok-woo, sette çalışan ilk kişiydi. 471 00:28:19,489 --> 00:28:23,410 Yani sana çok ilginç gelmiş olmalı… 472 00:28:23,493 --> 00:28:25,745 "Komik" demek istedim. 473 00:28:25,829 --> 00:28:30,166 Gerçek setlerde çalışıp Sarı Kapı'ya geliyordun 474 00:28:30,250 --> 00:28:34,754 ve bizi heyecanla orijinal dilinde kitap okurken buluyordun. 475 00:28:34,838 --> 00:28:37,048 Daha doğrusu biz akademiktik. 476 00:28:37,132 --> 00:28:40,051 Ama sana komik gelmiyor muydu? 477 00:28:40,135 --> 00:28:43,221 Biz tuhaf seminerler verirken Se-bum ile İngilizce kitapların 478 00:28:43,304 --> 00:28:46,891 altını çizip çalışırken hakkımızda ne düşündün? 479 00:28:46,975 --> 00:28:50,061 O zamanlar bana biraz 480 00:28:50,729 --> 00:28:52,731 amatörce geliyordu. 481 00:28:52,814 --> 00:28:54,524 -Değil mi? -Amatörce. 482 00:28:54,607 --> 00:28:57,527 O zamanlar burnum çok havadaydı. 483 00:28:59,988 --> 00:29:02,657 Hep dediğim gibi, öyle olduğum için özür dilerim. 484 00:29:02,741 --> 00:29:04,743 Hayır, öyle demek istemedim. 485 00:29:04,826 --> 00:29:08,747 Bir kısa film yapmaya can atıyordum 486 00:29:08,830 --> 00:29:11,833 ama hiçbir şey bilmiyordum, hiçbir şey yapamadım. 487 00:29:11,916 --> 00:29:16,588 Dedim ki "Seok-woo'ya güvenip sırtından geçinirsem 488 00:29:16,671 --> 00:29:19,007 bir şeylere başlayabilirim." 489 00:29:19,090 --> 00:29:23,303 Yoon-a, o zamanlar yüksek lisansa başlamış mıydın? 490 00:29:23,386 --> 00:29:27,474 Sarı Kapı'ya girdiğimde yüksek lisans okulunun ikinci yarıyılıydı. 491 00:29:27,557 --> 00:29:30,351 Yurt dışında okumaya hazırlanmıyor muydun? 492 00:29:30,435 --> 00:29:32,395 O zamanlar evliydim bayım. 493 00:29:33,605 --> 00:29:34,606 Sahi mi? 494 00:29:36,691 --> 00:29:41,446 Aslında yeni evliydim o yüzden size pek katılamıyordum… 495 00:29:41,529 --> 00:29:44,365 Çalışkan bir üyeydim ama fazlasını veremiyordum. 496 00:29:44,949 --> 00:29:46,951 Telaşem çoktu. 497 00:29:47,035 --> 00:29:51,456 Yani Dae-yup gibiydin. Yetişkinler grubunun bir parçasıydın. 498 00:29:51,539 --> 00:29:56,461 Kulübü yetişkinler ve çocuklar olarak ikiye bölebilirmişiz. 499 00:29:56,544 --> 00:30:01,633 Onunla resmî konuşmam gerekiyordu. 500 00:30:01,716 --> 00:30:05,595 Samimi olmamızın önemi yoktu, o evli bir kadındı 501 00:30:05,678 --> 00:30:08,181 ve ona yetişkin muamelesi yapıyordum. 502 00:30:08,932 --> 00:30:09,933 O da ne? 503 00:30:11,601 --> 00:30:13,019 -Ne o? -Buyur. 504 00:30:13,102 --> 00:30:16,648 Bir sorum var. Bunu hatırlayan tek ben miyim? 505 00:30:16,731 --> 00:30:19,859 Genelde öğünlerimizi dışarıdan sipariş verirdik. 506 00:30:19,943 --> 00:30:25,907 Evet, Çin yemeği sipariş ettiğimizde önce "Sarı Kapı" adını kullandık. 507 00:30:26,783 --> 00:30:29,327 İnşaat sırasında yemek sipariş eder 508 00:30:29,911 --> 00:30:33,748 "Evet, ikinci kattaki sarı kapılı daire" derdik. 509 00:30:33,832 --> 00:30:36,251 -O isim böyle çıktı. -Demek o yüzden. 510 00:30:36,334 --> 00:30:39,420 Evet, biri bizi ziyaret edeceği zaman 511 00:30:39,504 --> 00:30:43,007 "Sarı bir kapı göreceksiniz, o tarafa gelin" derdik. 512 00:30:43,091 --> 00:30:46,845 Sonra bir gün Jong-tae dedi ki "Kendimize Sarı Kapı diyelim." 513 00:30:46,928 --> 00:30:48,930 Sonra anlam yükledik. 514 00:30:51,850 --> 00:30:54,602 İnsanlar film önerirdi 515 00:30:54,686 --> 00:30:57,522 ama önerilen filmlerin hiçbirini izlememiştik. 516 00:30:58,022 --> 00:31:00,275 O yüzden dediklerini anlamıyorduk. 517 00:31:00,358 --> 00:31:03,611 Mesela Alman bir dışa vurumcu film olan Dr. Caligari'nin Muayenehanesi. 518 00:31:03,695 --> 00:31:06,781 Film tarihi kitabında tek, sabit bir görsel olurdu. 519 00:31:07,365 --> 00:31:12,120 Ama izleyemezdik o yüzden incelerken filmi hayal ederdik. 520 00:31:12,203 --> 00:31:15,623 Öğrencilere The Arrival of a Train'i izletmek için 521 00:31:15,707 --> 00:31:19,586 video kaseti çoğaltmamız gerekti, o zaman YouTube yoktu. 522 00:31:19,669 --> 00:31:21,337 Ama artık her şey mevcut. 523 00:31:23,631 --> 00:31:26,718 Sonra filmleri izlememiz gerekti. 524 00:31:26,801 --> 00:31:29,888 O filmleri elde etmek de 525 00:31:29,971 --> 00:31:32,640 bir film enstitüsünün en büyük misyonuydu. 526 00:31:32,724 --> 00:31:35,476 Kimde filmin bir kopyası olduğunu duysak 527 00:31:35,977 --> 00:31:38,813 onu ödünç alır ve kendimiz için çoğaltırdık. 528 00:31:38,897 --> 00:31:43,109 Ana görevimiz buydu 529 00:31:43,192 --> 00:31:46,821 ve işin başında Yönetmen Bong vardı. 530 00:31:46,905 --> 00:31:50,617 O zamanlar bu filmleri alabileceğimiz çok fazla yer yoktu. 531 00:31:50,700 --> 00:31:54,245 Şu sözde sanat filmlerini hani. 532 00:31:54,329 --> 00:31:57,415 Ama Yönetmen Bong onları bir şekilde buluyordu. 533 00:31:57,498 --> 00:32:01,586 O zamanlar dijitalleşme olmadığı için filmleri çoğaltırken 534 00:32:01,669 --> 00:32:04,589 işlem bitene kadar filmi izlemek zorunda kalırdık. 535 00:32:04,672 --> 00:32:06,466 Başka çaremiz yoktu. 536 00:32:06,549 --> 00:32:08,968 İki tane çoğaltıyorsak iki kez izlerdik. 537 00:32:09,052 --> 00:32:11,638 Bir filmi üç, dört kez çoğaltırdık. 538 00:32:11,721 --> 00:32:15,266 Orijinal videoyu çok kez çoğalttığımızdan 539 00:32:15,350 --> 00:32:17,477 tüm kopyalarda parazit görürdük. 540 00:32:17,560 --> 00:32:20,146 ABD'den bir kaset çoğalttıysak 541 00:32:20,229 --> 00:32:23,066 bir FBI uyarısıyla başlardı. 542 00:32:24,025 --> 00:32:27,153 Kore videoları korsan kasetlerin önüne geçmek için 543 00:32:27,236 --> 00:32:29,614 kaplanlardan ve çiçek hastalığından bahsederdi. 544 00:32:29,697 --> 00:32:34,202 Tek bir video kişinin geleceğini değiştirebilir. 545 00:32:34,285 --> 00:32:39,165 Ama korsan kasetler onları izleyebilmemizin tek yoluydu. 546 00:32:39,582 --> 00:32:43,586 BU FİLM MONOGRAM PICTURES'A ADANMIŞTIR 547 00:32:43,670 --> 00:32:46,339 Kasetin üstüne adını yazardık. 548 00:32:46,422 --> 00:32:49,425 Bir etikete adını yazıp kasete yapıştırırdık. 549 00:32:49,509 --> 00:32:53,346 Ama el yazısı hoş durmuyordu. 550 00:32:53,429 --> 00:32:56,015 SERSERİ ÂŞIKLAR JEAN-LUC GODARD, 1960 551 00:32:56,099 --> 00:32:59,519 Godard'ın filmlerinin adını Fransızca yazardım. 552 00:32:59,602 --> 00:33:01,521 Korecesini yazabilirdim. 553 00:33:01,604 --> 00:33:04,107 Yerelleştirilmiş Korece adı da iş görürdü. 554 00:33:04,190 --> 00:33:07,026 Ama Fransızca yazdım. Okunuşunu biliyordum. 555 00:33:07,110 --> 00:33:10,238 A, B-O-U-T, D-E, S-O-U-F-F-L-E. 556 00:33:10,321 --> 00:33:13,366 À bout de souffle diye mi okunuyor? Hâlâ bilmem. 557 00:33:13,449 --> 00:33:15,118 Fransızca konuşanlar bilir. 558 00:33:15,618 --> 00:33:18,371 Film adlarını A4 kâğıda basardım. 559 00:33:18,454 --> 00:33:23,251 Sonra ışığa tutup video kaseti etiketlerini üstüne koyardım. 560 00:33:23,876 --> 00:33:27,463 Adları tekrar basınca doğru etiketin üstüne gelirdi. 561 00:33:27,547 --> 00:33:28,798 Sonra yapıştırırdım. 562 00:33:29,298 --> 00:33:31,718 Küçük yeteneklerimi kullanırdım. 563 00:33:31,801 --> 00:33:35,972 Bazı kasetlerde el yazısı etiketler bulabilirdiniz 564 00:33:36,055 --> 00:33:41,060 ama onlar da zamanla baskı etiketlerle değiştirilirdi. 565 00:33:41,144 --> 00:33:44,564 Filmleri kaset kaset kopyalayıp 566 00:33:44,647 --> 00:33:47,900 kaynak oluşturduk. 567 00:33:47,984 --> 00:33:50,653 Daha sonra buna odaklandık. 568 00:33:50,737 --> 00:33:53,489 Hevesliyi güdüleyen şey takıntısıdır. 569 00:33:53,573 --> 00:33:57,285 Hevesli birinin eylemleri hevesli olmayana çok tuhaf gelebilir. 570 00:33:57,368 --> 00:34:02,540 Ama hevesli kişinin motivasyonu içten gelir. 571 00:34:03,249 --> 00:34:06,419 Sanırım takıntımızın nedeni bir kaynağa açlığımızdı. 572 00:34:07,628 --> 00:34:12,800 Şu an elektronik tabloyla hallediyoruz. O zamanlar her şeyi elle yapıyorduk. 573 00:34:14,218 --> 00:34:15,303 Sanırım… 574 00:34:15,803 --> 00:34:19,640 Evet, sanırım fare kullanmayı Joon Ho'dan öğrendim. 575 00:34:20,433 --> 00:34:23,061 "Bunun adı fare çünkü fareye benziyor" dedi. 576 00:34:23,144 --> 00:34:24,812 Bana böyle öğretti. 577 00:34:24,896 --> 00:34:26,981 -"1992'den beri." -Evet. 578 00:34:27,065 --> 00:34:28,775 "Video Kütüphanesi Listesi." 579 00:34:29,400 --> 00:34:30,818 "Bong'un gözetiminde." 580 00:34:32,320 --> 00:34:34,572 -Güzel el yazısı. -Yıldızlı olanlar ne? 581 00:34:35,281 --> 00:34:36,949 -Belki… -Kaybetmememiz gerekenler mi? 582 00:34:37,033 --> 00:34:39,827 Belki. Ya da… 583 00:34:39,911 --> 00:34:41,245 Potemkin Zırhlısı. 584 00:34:42,080 --> 00:34:44,082 Bertolucci'den Devrimden Önce. 585 00:34:44,165 --> 00:34:46,834 Belki yıldızlı olanlar… 586 00:34:46,918 --> 00:34:50,129 -İzleyemediklerimiz miydi? -Aynen, öyle bir şey. 587 00:34:50,755 --> 00:34:53,382 Coppola'nın Konuşma'sını birlikte izlemiştik. 588 00:34:53,466 --> 00:34:54,550 Evet, öyle. 589 00:34:55,051 --> 00:34:57,136 Satın aldığımız kasetler de oldu. 590 00:34:57,220 --> 00:34:59,138 -Hwanghak-dong'a gittik. -Evet. 591 00:34:59,222 --> 00:35:01,474 -Toptancılar vardı. -Evet. 592 00:35:01,557 --> 00:35:04,185 Ucuz kasetler satan sokak satıcıları. 593 00:35:04,769 --> 00:35:08,106 -O kasetlerin tanesi 2.500 wondu. -Öyle mi? 594 00:35:08,189 --> 00:35:10,775 -Define avı gibiydi. -Evet. 595 00:35:10,858 --> 00:35:14,695 O tuhaf, dandik filmlerin arasında Kim Ki-young'a denk gelirdik. 596 00:35:14,779 --> 00:35:18,157 -Aynen. -Ya da Dušan Makavejev'e. 597 00:35:18,241 --> 00:35:20,910 -Ya da Abel Ferrara'ya. -Andrzej Wajda. 598 00:35:20,993 --> 00:35:23,287 King of New York. Andrzej Wajda. 599 00:35:23,371 --> 00:35:25,456 Zor bulunuyorlardı 600 00:35:25,540 --> 00:35:27,875 ama isimleri de tuhaf çevrilmişti. 601 00:35:27,959 --> 00:35:30,461 -Aynen. -Yani tahmin ederek buluyorduk. 602 00:35:31,045 --> 00:35:33,798 Bize yeni film listeleri, bilgi 603 00:35:33,881 --> 00:35:36,801 ve ipucu veren Yönetmen Kim Hong-joon'du. 604 00:35:36,884 --> 00:35:39,345 -Anladım. -İlk sinemasever neslinden biri. 605 00:35:39,428 --> 00:35:42,473 Şu an Kore Film Arşivi'nin direktörü. 606 00:35:42,557 --> 00:35:44,308 Bir kitap da yayınladı. 607 00:35:44,392 --> 00:35:46,310 Uzun bir adı vardı. Neydi? 608 00:35:46,394 --> 00:35:48,312 Filmler Hakkında Bildiğim İki Üç Şey. 609 00:35:48,396 --> 00:35:51,065 -90'ların başında çok satmıştı. -Evet. 610 00:35:51,149 --> 00:35:54,152 -Bizim gibiler o kitabı almıştı. -Evet. 611 00:35:54,235 --> 00:35:57,405 60'lar ya da 70'ler'deki gibi 612 00:35:57,488 --> 00:36:02,660 kitaptaki filmleri izlemek imkânsız olsaydı kitap işe yaramazdı. 613 00:36:02,743 --> 00:36:09,208 Filmleri izlemek kolay olsaydı o kitap o kadar faydalı olmazdı. 614 00:36:09,292 --> 00:36:12,545 O zamanlar sinemada sınırlı sayıda film gösterilirdi. 615 00:36:12,628 --> 00:36:16,841 Ama video kasetler her yerdeydi. Birçok film erişilebilir oldu. 616 00:36:16,924 --> 00:36:20,011 İyileri kötülerden ayıramayacak kadar çok film vardı. 617 00:36:22,763 --> 00:36:24,432 KIZGIN BOĞA 618 00:36:24,515 --> 00:36:26,601 "Bilmiyor olabilirsin 619 00:36:26,684 --> 00:36:30,188 ama bu ünlü yönetmenin eseri bu isimle yayınlandı." 620 00:36:30,271 --> 00:36:32,273 "Adı oldukça saçma." 621 00:36:32,356 --> 00:36:34,901 Mesela "Bilmem Ne Aşkı" ama gerçek adı… 622 00:36:34,984 --> 00:36:36,819 Önce kitaba baktığımızda… 623 00:36:36,903 --> 00:36:38,070 LE MÉPRIS 624 00:36:38,154 --> 00:36:42,033 -Temel şeyleri bilirsin. -Hwanghak-dong'da film bulabiliyorduk. 625 00:36:42,116 --> 00:36:45,369 Sanırım Yönetmen Kim Hong-joon mahlas kullanıyordu. 626 00:36:45,453 --> 00:36:47,121 -Kendi adını değil. -Hayır. 627 00:36:47,205 --> 00:36:48,206 -Evet. -Şeydi… 628 00:36:48,289 --> 00:36:49,624 Gu Hoe-yeong! 629 00:36:49,707 --> 00:36:53,085 "Dönüp 90'lara bakan sinemasever" demek. 630 00:36:53,169 --> 00:36:57,590 Kitlesel medya için bir film hakkında ilk kez yazı yazıyordum. 631 00:36:57,673 --> 00:37:02,053 Biraz korktum ve gerçek adımı kullanmak istemedim. 632 00:37:02,136 --> 00:37:05,139 O yüzden mahlas uydurdum. Gu Hoe-yeong. 633 00:37:05,223 --> 00:37:09,644 Sonradan anlamının "Dönüp 90'lara bakan sinemasever" olduğunu söylediler. 634 00:37:09,727 --> 00:37:12,897 Kulağa hoş gelse de doğru değildi. 635 00:37:12,980 --> 00:37:15,399 Hangi ismi kullanacağımı düşünüyordum 636 00:37:15,483 --> 00:37:18,736 ve yanımdaki gazeteyi gördüm. The Hankyoreh'ti sanırım. 637 00:37:18,819 --> 00:37:22,865 Ölüm ilanlarında Gu Yeong-hoe adını gördüm. 638 00:37:22,949 --> 00:37:26,077 O yüzden sebepsiz yere değiştirip Gu Hoe-yeong yaptım. 639 00:37:26,160 --> 00:37:31,415 O zamanlar toplumumuzda filmin kültürel statüsü çok düşüktü. 640 00:37:31,916 --> 00:37:36,128 Film sektöründe çalışırsanız 641 00:37:36,212 --> 00:37:39,257 ailenin utanç kaynağı olurdunuz. 642 00:37:41,259 --> 00:37:45,763 Bu nasıl hâlâ elimizde? Eskiden kaç tane filmimiz olduğunu say. 643 00:37:45,846 --> 00:37:47,098 Peki. 644 00:37:47,181 --> 00:37:49,016 Saymakta iyisindir. 645 00:37:49,517 --> 00:37:51,352 Evet, sadece göz gezdirdiğimde… 646 00:37:52,561 --> 00:37:54,313 Yaklaşık 300, 400 film. 647 00:37:54,397 --> 00:37:57,233 -427 mi? -Düşündüğüm kadar çok değilmiş. 648 00:37:58,693 --> 00:38:02,405 -Her sayfada kaç satır var? -Yaklaşık 30. 649 00:38:02,488 --> 00:38:05,783 -Alfabede 26 harf ver. -Saymam gerek. 650 00:38:05,866 --> 00:38:09,161 -Dört, beş. -20 diyelim. 651 00:38:09,245 --> 00:38:10,162 Sekiz. 652 00:38:11,747 --> 00:38:12,581 Dokuz, on. 653 00:38:14,041 --> 00:38:15,626 11,5. 654 00:38:15,710 --> 00:38:18,337 -Sanırım… -17 sayfa. 17 kere üç? 655 00:38:18,421 --> 00:38:20,256 -510 yapar. -510. 656 00:38:20,339 --> 00:38:22,967 -Yaklaşık 500 kasetimiz varmış. -Evet. 657 00:38:23,050 --> 00:38:25,803 Sadece yazdıklarımız. Bir süre sonra yazmayı bıraktık. 658 00:38:25,886 --> 00:38:26,721 Evet. 659 00:38:26,804 --> 00:38:29,724 Sarı Kapı'ya ilk gittiğimde 660 00:38:29,807 --> 00:38:33,269 büyük bir kâğıda tablo çiziyordun. 661 00:38:33,352 --> 00:38:34,520 -Tablo mu? -Evet. 662 00:38:34,603 --> 00:38:36,814 Genelde büyük sayfalara bir şeyler yazardın. 663 00:38:36,897 --> 00:38:38,149 Gecikme bedelleri mi? 664 00:38:38,232 --> 00:38:43,529 Saplantılı olma eğilimim var o yüzden tam o işin adamıydım. 665 00:38:43,612 --> 00:38:47,199 Nasıl desem? Sınıf nöbetçisi gibiydim. 666 00:38:48,075 --> 00:38:50,995 -Yıl boyu görevdeydim. -Evet, bir nevi. 667 00:38:51,078 --> 00:38:54,206 Derste konuşanları yazan öğrenciydim. 668 00:38:54,290 --> 00:38:56,292 Kasetleri geri getirmeyenleri. 669 00:38:56,375 --> 00:38:58,544 "Kasetlere iyi bakmazsan 670 00:38:59,045 --> 00:39:02,798 bir yılda biriktirdiğini bir ay içinde kaybedebilirsin." 671 00:39:02,882 --> 00:39:06,510 Bunu bana biri söyledi, ben de insanların ensesine bindim. 672 00:39:07,178 --> 00:39:08,763 Korkutucu bir ifadeyle sorardım. 673 00:39:08,846 --> 00:39:11,849 "Ödünç aldığın Godard filmini niye getirmiyorsun?" 674 00:39:11,932 --> 00:39:13,934 Öyle yapardım! 675 00:39:17,855 --> 00:39:20,858 "Kaseti getir. İki hafta önce aldığını biliyorum." 676 00:39:20,941 --> 00:39:22,568 Gerçekten aşağılıksın. 677 00:39:24,445 --> 00:39:28,032 Koleksiyonumuzu koruma işini ciddiye alıyordum. 678 00:39:28,115 --> 00:39:30,076 "Aşağılık" derken ne demek istiyorsun? 679 00:39:38,918 --> 00:39:39,835 Bu da ne? 680 00:39:39,919 --> 00:39:44,131 YÖNETMEN BÖLÜMÜ "ŞOK" BİRİNCİ METİN ANALİZİ SEMİNERİ 681 00:39:44,215 --> 00:39:45,966 Vay canına. Tanrım! 682 00:39:48,886 --> 00:39:54,475 Filmleri izleyip analiz ettiğimiz zamanlar. 683 00:39:56,352 --> 00:39:58,771 "Farklı durumlar için sahne analizi." 684 00:39:58,854 --> 00:40:04,276 "Analiz çerçevesini tür, senarist ve harekete göre belirle." 685 00:40:05,152 --> 00:40:08,155 Sanki gerçekten yapabiliyormuşuz gibi! 686 00:40:09,156 --> 00:40:11,992 Pek bilgimiz yoktu ama yine de yazmışız. 687 00:40:12,076 --> 00:40:15,079 "Bir filmi sahnesine göre analiz et." 688 00:40:16,872 --> 00:40:18,624 "Bir filmi sahnesine göre analiz et." 689 00:40:20,084 --> 00:40:21,919 Jog Shuttle Video Kaset Oynatıcı. 690 00:40:22,002 --> 00:40:23,129 Dokundu! Dışarıda! 691 00:40:23,212 --> 00:40:24,463 -Dokundu! -Dışarıda! 692 00:40:24,547 --> 00:40:26,590 Jog Shuttle ile kontrol edelim. 693 00:40:26,674 --> 00:40:28,801 Jog Shuttle her hareketi yakalar. 694 00:40:30,928 --> 00:40:33,305 -Jog kadranı piyasaya sürülmüştü. -Evet. 695 00:40:33,389 --> 00:40:35,057 Bugünlerde 696 00:40:35,141 --> 00:40:39,979 telefon uygulamalarıyla videoları düzenleyebiliyor, 697 00:40:40,729 --> 00:40:44,400 hatta görsel efekt ekleyebiliyoruz o yüzden bu ilkel gelebilir. 698 00:40:44,483 --> 00:40:47,194 Ama jog kadranı çıktığında çok heyecanlandık. 699 00:40:47,278 --> 00:40:48,237 Evet. 700 00:40:48,320 --> 00:40:53,826 Filmleri ileri ya da geri sarabiliyor, sahneleri kare kare analiz edebiliyorduk. 701 00:40:53,909 --> 00:40:58,247 Nasıl düzenlendiğine ve çift etkilerin nasıl yapıldığına bakabiliyorduk. 702 00:40:58,831 --> 00:41:00,916 Bizden önceki sinemasever nesli, 703 00:41:01,000 --> 00:41:04,378 mesela Bay Jung Sung-il, Yönetmen Kim Hong-joon, 704 00:41:04,462 --> 00:41:07,423 film izlemek için Goethe-Institut ya da Institut- Français'ye 705 00:41:07,506 --> 00:41:08,466 gitmek zorundaydı. 706 00:41:08,549 --> 00:41:11,552 -Geri saramazlardı bile. -Aynen. 707 00:41:11,635 --> 00:41:16,891 Ama jog kadranı ile ilk kez filmleri analiz edebilmiştik. 708 00:41:16,974 --> 00:41:18,392 Bunu hatırlıyorum. 709 00:41:18,476 --> 00:41:21,312 İlk metin analizi seminerimize karar verdik. 710 00:41:21,395 --> 00:41:25,399 Bekle, Kızgın Boğa ve Yurttaş Kane'i ben mi analiz etmiştim? 711 00:41:25,483 --> 00:41:30,070 Bu filmlerin hepsini izledim. Şehir Işıkları, Kurban. 712 00:41:32,198 --> 00:41:35,534 Muhtemelen analiz ettim. Materyaller sizde mi? 713 00:41:35,618 --> 00:41:37,411 -Evet, bizde. -Sahi mi? 714 00:41:37,495 --> 00:41:39,622 Bunu o şekilde yayınladık. 715 00:41:39,705 --> 00:41:42,791 SARI KAPI, 1. SAYI BAHAR 1993 716 00:41:42,875 --> 00:41:44,376 Tek başıma yapmadım. 717 00:41:44,460 --> 00:41:49,131 Tüm bölümler analiz yapıp bir araya getirirdi. 718 00:41:49,215 --> 00:41:50,883 Çok değildi ama yaptık. 719 00:41:50,966 --> 00:41:54,261 Bence ilk sayı en önemli sayıydı 720 00:41:54,345 --> 00:41:56,764 ama devamını getiremedik. 721 00:41:56,847 --> 00:41:58,265 Dostum, bu… 722 00:41:59,892 --> 00:42:02,561 Bunu bulmak için çok uğraştım. 723 00:42:02,645 --> 00:42:04,647 -Nereden buldunuz? -Yoon-a'dan. 724 00:42:04,730 --> 00:42:07,191 -Yoon-a'da var mıymış? -Evet. 725 00:42:07,274 --> 00:42:10,361 Burada Coppola'nın Baba'sının analizi var. 726 00:42:10,444 --> 00:42:12,029 Bunları ben çizdim. 727 00:42:13,113 --> 00:42:18,202 "Baba, formatına bakıldığında sert, klasik bir film." 728 00:42:20,454 --> 00:42:23,457 Sanki biliyormuş gibi bir sürü saçmalık yazmışım. 729 00:42:26,126 --> 00:42:28,212 Bunlar seminerimizden, değil mi? 730 00:42:28,295 --> 00:42:29,213 Evet. 731 00:42:30,214 --> 00:42:32,716 Bunun üstünde çok çalışmışım. 732 00:42:42,518 --> 00:42:45,437 BABA FRANCIS FORD COPPOLA, 1972 733 00:43:01,245 --> 00:43:02,329 Teşekkürler. 734 00:43:17,219 --> 00:43:18,887 Gerilim. 735 00:43:20,180 --> 00:43:22,933 Az önce bahsettiğiniz şey bu Yönetmen Lee. 736 00:43:23,017 --> 00:43:25,352 Bilginin kontrolü. 737 00:43:25,436 --> 00:43:28,606 Bu görüntüdeki bilgi sadece takip edenlere has. 738 00:43:28,689 --> 00:43:31,942 -Gerilim bu şekilde yaratılır. -Aynen. 739 00:43:32,026 --> 00:43:37,448 GÖRÜNTÜ, GERİLİM, BİLGİ KONTROLÜ 740 00:43:50,252 --> 00:43:52,880 Coppola ile tanıştığımda bunu göstermeliydim 741 00:43:52,963 --> 00:43:54,632 ama söylemekle yetindim. 742 00:43:58,677 --> 00:44:01,930 Lyon'da bir film festivali yapıldı. 743 00:44:02,556 --> 00:44:05,559 Her yıl, festivaldeki en büyük etkinlik olarak 744 00:44:05,643 --> 00:44:11,649 sektördeki büyük isimler davet edilip onurlandırılır. 745 00:44:11,732 --> 00:44:13,484 O yıl Coppola baş konuktu. 746 00:44:15,277 --> 00:44:19,948 Ona bir başarı ödülü sunacaklardı ve benim sunmamı istediler. 747 00:44:20,866 --> 00:44:22,785 Sahneye çıktım ve… 748 00:44:22,868 --> 00:44:27,956 "Üniversite öğrencisiyken sizin filmlerinizi de inceledim" dedim. 749 00:44:28,457 --> 00:44:30,959 "Baba'daki şu sahneyi analiz ettim." 750 00:44:31,043 --> 00:44:33,462 Öyle bir şey dedim. 751 00:44:34,296 --> 00:44:39,051 "Kamera niye oradaydı? Sahne geçişi niye buradaydı?" 752 00:44:39,134 --> 00:44:41,637 "Bu sahne sıralaması niye böyle?" 753 00:44:43,764 --> 00:44:46,600 "Oyuncu o an niye o tarafa baktı?" 754 00:44:49,395 --> 00:44:54,900 Kendime bu soruları sordum ve Baba'daki sahneleri tek tek resmettim. 755 00:44:57,778 --> 00:45:00,030 Kalbim şu an bile çarpıyor. 756 00:45:01,532 --> 00:45:06,745 Onunla aynı sahnede yüz yüze tanışmak, anı paylaşmak 757 00:45:06,829 --> 00:45:08,747 çok farklı bir histi. 758 00:45:08,831 --> 00:45:11,917 Muhteşem ve gerçeküstüydü. 759 00:45:12,501 --> 00:45:18,507 O günden beri filmleri hâlâ sahne sahne izlerim. 760 00:45:18,590 --> 00:45:21,218 İzlerken o sahnelerdeki ışık kaynaklarına, 761 00:45:21,301 --> 00:45:25,764 sahne düzenlemesine, tüm detaylara bakarım. 762 00:45:25,848 --> 00:45:30,269 Yaptığımız şeyi başlarda çok sevdim ama sonrası o kadar iyi değildi. 763 00:45:30,352 --> 00:45:31,687 Şöyle düşündüm. 764 00:45:31,770 --> 00:45:34,940 "Dil çalışıp her sahneyi analiz etmem mi gerek?" 765 00:45:35,023 --> 00:45:38,444 "İmkânsız. Çok sıkıcı." Böyle düşündüm. 766 00:45:38,527 --> 00:45:43,991 Bir filmin her parçasını analiz etmenin çok hoşuma gitmediğini fark ettim. 767 00:45:44,074 --> 00:45:48,162 Filmin gücü budur. Siz fark etmeden sizi ele geçirir. 768 00:45:48,245 --> 00:45:51,665 O filmleri benim gibi izlemek isteyen dostlarım olduğu için 769 00:45:51,749 --> 00:45:55,794 birlikte izlemekten çok keyif alıyordum. 770 00:45:55,878 --> 00:45:58,630 Sarı Kapı bir araya gelip 771 00:45:58,714 --> 00:46:01,383 daha önce bilmediğimiz şeyleri öğrendiğimiz bir yerdi. 772 00:46:01,467 --> 00:46:03,886 Şimdi aklıma geldi. 773 00:46:03,969 --> 00:46:10,309 O filmde oyuncu bir mum yakıyor ve sönmemesi için 774 00:46:10,392 --> 00:46:13,228 eliyle siper ediyordu. 775 00:46:14,271 --> 00:46:17,191 NOSTALJİ ANDREI TARKOVSKY, 1983 776 00:46:31,663 --> 00:46:35,501 Tarkovsky'nin filmiydi. Artık sıkıcı geldiği için izlemiyorum. 777 00:46:35,584 --> 00:46:38,587 Zamanında kendimi niye kaptırmışım, bilmiyorum. 778 00:46:38,670 --> 00:46:43,926 İzlediğimde o filmin bir sanat olduğunu, hayatımı buna adayabileceğimi fark ettim. 779 00:46:50,808 --> 00:46:53,811 Sanırım o sahne beş dakikadan uzun sürdü. 780 00:46:54,812 --> 00:46:58,065 "Bu da ne? Filmden anladıkları bu mu?" 781 00:46:58,148 --> 00:47:00,567 O zamanlar böyle düşünmüştüm. 782 00:47:03,153 --> 00:47:08,408 Joon Ho, Martin Scorsese'ye tapardı. 783 00:47:10,369 --> 00:47:12,704 Orijinal adı Kızgın Boğa'ydı. 784 00:47:12,788 --> 00:47:16,959 Ama film şirketi tuhaf bir şekilde Öfkenin Yumruğu adıyla çıkarmıştı. 785 00:47:17,042 --> 00:47:18,460 ÖFKENİN YUMRUĞU KIZGIN BOĞA 786 00:47:18,544 --> 00:47:21,380 O videodaki Korece alt yazı çok sorunluydu. 787 00:47:21,463 --> 00:47:25,843 Ama buna rağmen boks sahneleri vesaire 788 00:47:25,926 --> 00:47:28,095 büyüleyiciydi. 789 00:47:28,178 --> 00:47:30,973 İzlerken çılgına döndüğümüzü hatırlıyorum. 790 00:47:31,056 --> 00:47:35,602 Sen de video düzenleme ve kameramanlık hakkında çok konuşurdun. 791 00:47:35,686 --> 00:47:38,397 Film çalışmaya yeni başlamıştım. 792 00:47:38,480 --> 00:47:45,279 Karmaşık çekimlerin ve kameramanlığın güzel sahneler çıkardığını düşünürdüm. 793 00:47:47,155 --> 00:47:50,534 Ama bildiğin gibi o sahne son derece basitti. 794 00:47:51,577 --> 00:47:52,411 Karımı mı becerdin? 795 00:47:52,494 --> 00:47:54,162 "Karımı mı 'bipledin'?" 796 00:47:55,163 --> 00:47:56,915 -Karımı mı becerdin? -Ne? 797 00:47:56,999 --> 00:47:58,333 Karımı mı becerdin? 798 00:47:59,710 --> 00:48:03,881 Basit, ürpertici ve komik, sahne bittiğinde de çok üzülüyorsun. 799 00:48:03,964 --> 00:48:05,883 Bunu nasıl sorarsın? Ben kardeşinim. 800 00:48:06,383 --> 00:48:07,551 Nasıl sorarsın? 801 00:48:08,176 --> 00:48:12,055 Joe Pesci'nin yüzünü ve birkaç sahneyi daha görürsün. 802 00:48:12,139 --> 00:48:14,057 Sonra kamera bir kez etrafı tarar. 803 00:48:14,141 --> 00:48:17,978 De Niro'nun merdiveni çıktığı sahne çok korkutucudur. 804 00:48:18,061 --> 00:48:23,609 Çıktığında ise o çılgın, vahşi sahneyi görürüz. 805 00:48:25,485 --> 00:48:27,988 -Dehşet verici. -Bir şey daha demiştin. 806 00:48:28,739 --> 00:48:30,657 -O sahne bozuk bir TV ile başlıyor. -Evet. 807 00:48:30,741 --> 00:48:32,576 De Niro, TV'yi tamir ediyor. 808 00:48:32,659 --> 00:48:36,788 Bozuk TV'nin sahnenin genel havasını belirlediğini söylemiştin. 809 00:48:36,872 --> 00:48:39,625 Bunu fark ettiğimi hatırlıyorum. 810 00:48:39,708 --> 00:48:41,501 -Böyle şeyler mi konuşurduk? -Biz değil… 811 00:48:41,585 --> 00:48:42,920 Sen söyledin! 812 00:48:43,003 --> 00:48:46,173 Dün ne yaptığımı bile hatırlamıyorum. 813 00:48:47,132 --> 00:48:50,052 AĞAÇ DİKEN ADAM FREDERIC BACK, 1987 814 00:48:50,552 --> 00:48:54,514 Ağaç Diken Adam adında bir animasyon film vardı. 815 00:48:55,766 --> 00:49:00,562 Sanırım acınası bir hâldeydim. 816 00:49:01,396 --> 00:49:02,564 Hoon-a bana dedi ki 817 00:49:03,357 --> 00:49:07,444 "Jong-tae, hayat zor geldiğinde ve bunaldığında 818 00:49:08,528 --> 00:49:12,991 böyle filmler izlemelisin, seni rahatlatır." 819 00:49:13,492 --> 00:49:14,993 Çok güzeldi. 820 00:49:17,329 --> 00:49:20,499 Sanırım biraz küstah konuşmuşum. 821 00:49:20,582 --> 00:49:24,252 İzlememi Jong-tae söyledi sanıyordum. 822 00:49:27,005 --> 00:49:30,425 Bana o harika filmi onun önerdiğini sanıyordum. 823 00:49:30,509 --> 00:49:35,347 Gerçekten muhteşem bir filmdir. Sonrasında da çok kez izledim. 824 00:49:36,056 --> 00:49:37,891 Benim için en iyi film o. 825 00:49:37,975 --> 00:49:41,770 Ağlamıyorum. Yaşlandığım için gözlerim yaşarıyor. 826 00:49:41,853 --> 00:49:43,855 İkiniz farklı hatırlıyorsunuz. 827 00:49:43,939 --> 00:49:45,816 Evet, Rashomon gibi. 828 00:49:51,780 --> 00:49:53,782 -Sarı kapıyı görüyorum. -Kapı bu. 829 00:49:53,865 --> 00:49:55,117 Evet, haklısın. 830 00:49:56,284 --> 00:49:58,620 -Biri yönetmenlik yapıyor. -Bir şey yapıyoruz. 831 00:49:58,704 --> 00:50:01,039 Sert performansını tekrarlıyor. 832 00:50:02,708 --> 00:50:04,459 Bunlar sekiz milimetrelik filmler. 833 00:50:05,210 --> 00:50:08,714 Bunlar 30 yıldır evdeki ahşap bir kutuda duruyor. 834 00:50:08,797 --> 00:50:10,424 Ardını görebiliyorsun. 835 00:50:11,758 --> 00:50:13,927 Kameralar kolay bulunmuyordu. 836 00:50:14,011 --> 00:50:15,137 Evet. 837 00:50:15,220 --> 00:50:17,848 Özellikle video kameralar. Filmler çok pahalıydı. 838 00:50:17,931 --> 00:50:20,767 -Evet. -Çekim yaparken ellerimiz titrerdi. 839 00:50:20,851 --> 00:50:25,105 Saniyede 24 kare harcamak ödümüzü patlatırdı. 840 00:50:34,489 --> 00:50:38,493 1992 yılıydı. 841 00:50:38,577 --> 00:50:41,163 Para biriktirmem gerekiyordu. 842 00:50:45,542 --> 00:50:48,587 Etüt merkezinde çalışarak para biriktirmişti. 843 00:50:48,670 --> 00:50:52,507 Sanırım ayda 300.000 won kazanıyordu. 844 00:50:54,051 --> 00:50:58,388 O parayla düzgün bir kamera alıp alamayacağını sordu. 845 00:50:58,472 --> 00:51:03,018 Sewoon Plaza ve Cheonggyecheon'da bir sürü elektronik eşya dükkânı vardı. 846 00:51:03,977 --> 00:51:08,065 O zamanlar için pahalı bir kameraydı. Hitachi 8200 Super VHS. 847 00:51:09,024 --> 00:51:12,944 Satın aldım ve ertesi gün Sarı Kapı'ya götürdüm. 848 00:51:13,653 --> 00:51:16,823 Seminer süresince böyle kollarımda tuttum. 849 00:51:16,907 --> 00:51:18,909 Büyüktü de. 850 00:51:19,951 --> 00:51:25,040 Kollarımda kamerayla sayfaları çevirir, onu böyle severdim. 851 00:51:25,999 --> 00:51:28,168 Gergindik diyebilirim. 852 00:51:28,251 --> 00:51:31,671 İlk ekipmanımızdı o yüzden gergindik. 853 00:51:49,606 --> 00:51:53,944 Tüm part-time işlerimi 8200'le yaptım, mesela düğün çekimlerini. 854 00:51:54,486 --> 00:51:56,988 Hoegap partilerinde, doljanchi'lerde, 855 00:51:57,072 --> 00:51:59,991 ve düğünlerde bir sürü çekim yaptım. 856 00:52:12,087 --> 00:52:13,338 -Herkes burada. -Bu. 857 00:52:13,421 --> 00:52:15,674 Harika çıkmışız. Ne güzel. 858 00:52:16,216 --> 00:52:19,386 Byung-hoon ve Seok-woo yan yana. 859 00:52:19,970 --> 00:52:23,014 Byung-hoon'un sektörü benim yüzünden terk ettiği söyleniyor. 860 00:52:24,141 --> 00:52:27,435 -Seok-woo sana çok üzülüyor Byung-hoon. -Niye ki? 861 00:52:27,519 --> 00:52:31,022 Kısa filmleri çekerken sana çok bağırdığı için. 862 00:52:33,567 --> 00:52:35,652 Joon Ho arkada saklanıyor. 863 00:52:35,735 --> 00:52:37,154 -Evet. -Neyin peşinde? 864 00:52:39,114 --> 00:52:40,949 Acaba ne zaman çekildi? 865 00:52:41,032 --> 00:52:44,703 Ben de emin değilim. Bu fotoğrafı ne ara çektik? 866 00:52:44,786 --> 00:52:47,205 Anlık bir şey olabilir mi? 867 00:52:47,289 --> 00:52:50,876 Ama hepimiz güzel giyinmişiz. 868 00:52:51,418 --> 00:52:52,586 Tanrım, Hoon-a! 869 00:52:54,212 --> 00:52:56,047 -Evet, aynı gün. -Aynen. 870 00:52:56,840 --> 00:52:58,925 Birinin önünde mi eğiliyorum? 871 00:52:59,009 --> 00:53:00,927 -Sanırım bir tören. -Evet. 872 00:53:01,011 --> 00:53:04,431 Hitachi 8200'in kafasını görüyorum. 873 00:53:06,308 --> 00:53:08,059 -Bu açılış törenimiz! -Evet! 874 00:53:08,143 --> 00:53:10,478 -Orada öyle yazıyor. -O günmüş. 875 00:53:11,188 --> 00:53:13,607 -Sanırım. -Domuz kafasını hatırlıyorum! 876 00:53:13,690 --> 00:53:14,774 Evet. 877 00:53:16,026 --> 00:53:20,197 Gerçek domuz kafasına paramız yetmedi o yüzden kâğıda çizdim. 878 00:53:20,280 --> 00:53:23,033 -Benim çizimim. -Evet, Joon Ho çizdi. 879 00:53:23,116 --> 00:53:26,203 O koca kâğıda etkinlik takvimini yazmıştım. 880 00:53:26,286 --> 00:53:28,371 -Sahi mi? -Senin el yazın yani. 881 00:53:28,455 --> 00:53:29,706 -Şu mu? -Evet. 882 00:53:29,789 --> 00:53:31,041 Benim değil. 883 00:53:31,124 --> 00:53:33,543 Gorilla yazdığını görebiliyorum. 884 00:53:33,627 --> 00:53:34,836 -İki. Gorilla 2. -Evet. 885 00:53:34,920 --> 00:53:35,754 Gorilla 2. 886 00:53:35,837 --> 00:53:37,172 -Gorilla 2 mi? -Evet. 887 00:53:37,255 --> 00:53:40,592 -Cenneti Ararken mi o? -Evet, o. 888 00:53:40,675 --> 00:53:44,930 Sanki bir seriymiş gibi Gorilla 2 demişim. Çok utanç verici. 889 00:53:48,516 --> 00:53:50,018 Yönetmen Choi Jong-tae 890 00:53:50,101 --> 00:53:54,189 bu kulübü film tutkusu olan birkaç gençle birlikte kurmuştu. 891 00:53:54,731 --> 00:53:57,734 Yıl sonu gösterisi yapacaklarını söylediler. 892 00:53:59,653 --> 00:54:01,905 Choi Jong-tae, Woo Hyun ve Ahn Nae-sang. 893 00:54:01,988 --> 00:54:05,283 Hyun ve Nae-sang şu an çok yoğun iki oyuncu. 894 00:54:05,909 --> 00:54:07,577 O üçü hep birlikteydi. 895 00:54:07,661 --> 00:54:11,915 Hyun ve Nae-sang sık sık Sarı Kapı'ya gelirdi. 896 00:54:11,998 --> 00:54:14,000 Bir sürü içkimiz de vardı. 897 00:54:14,918 --> 00:54:15,752 Evet. 898 00:54:16,670 --> 00:54:17,671 Gösteri mi? 899 00:54:17,754 --> 00:54:20,423 Gösterişli ve havalı olacağını düşünmüştüm. 900 00:54:20,507 --> 00:54:24,261 Ama küçücük bir ofiste yapılmıştı. 901 00:54:24,344 --> 00:54:27,305 Gidip izlediğimi hatırlıyorum. 902 00:54:27,389 --> 00:54:31,309 Biraz sıkıcıydı, yorucuydu. Zaten beklentim yoktu. 903 00:54:31,393 --> 00:54:34,896 Çok ilgimi çekmemişti ki… 904 00:54:38,441 --> 00:54:42,696 Joon Ho'nun filmi başlar başlamaz 905 00:54:42,779 --> 00:54:45,782 "Bu ne?" dedim, beni tamamıyla içine çekmişti. 906 00:54:46,449 --> 00:54:49,035 Tekrar izlemek istedim. Ciddiyim. 907 00:54:50,370 --> 00:54:51,788 DONG HOON'A TEŞEKKÜRLER 908 00:54:51,871 --> 00:54:54,124 Animasyon filminde ne yaptın? 909 00:54:54,666 --> 00:54:56,167 Gorilla'yı mı diyorsun? 910 00:54:56,251 --> 00:54:59,337 -Oyuncakları sen mi kontrol ettin? -Sırayla yaptık. 911 00:54:59,421 --> 00:55:01,298 Yoksa kamera mı sendeydi? 912 00:55:01,381 --> 00:55:06,386 Hayır, yorulan kişi kameraya geçiyordu. 913 00:55:06,469 --> 00:55:09,556 -Enerjisi olan oyuncakları oynatıyordu. -O sendin. 914 00:55:09,639 --> 00:55:12,309 Sonra merdivenden çıkıp gorili yukarı asardık. 915 00:55:12,392 --> 00:55:14,769 -Tehlikeli işleri yaptın. -Evet. 916 00:55:15,812 --> 00:55:17,480 -Borulara astın. -Evet. 917 00:55:17,564 --> 00:55:20,317 Eğlenceli olur sanıyordum. 918 00:55:20,400 --> 00:55:21,985 -Başlangıçta mı? -Evet. 919 00:55:22,068 --> 00:55:24,904 İki gün boyunca 920 00:55:24,988 --> 00:55:28,074 Daerim Apartmanı'nın bodrumunda çekim yaptık. 921 00:55:28,158 --> 00:55:31,161 Barking Dogs Never Bite'taki boruların olduğu yer. 922 00:55:31,244 --> 00:55:34,581 Orada filmi çekerken gorili azar azar hareket ettirdik. 923 00:55:34,664 --> 00:55:36,082 Gerçekten çok zordu. 924 00:55:36,958 --> 00:55:40,754 MAVİ GÖKYÜZÜNÜ GÖRÜYORUM… VE 925 00:55:41,880 --> 00:55:47,510 YEŞİL ORMANI VE TEMİZ HAVAYI SOLUYORUM… 926 00:55:47,594 --> 00:55:50,930 Hitachi 8200'ün birçok karmaşık özelliği vardı. 927 00:55:51,014 --> 00:55:53,683 Filmi çekip montajlamak için onu kullandım. 928 00:55:53,767 --> 00:55:56,353 Alt yazı da ekleyebiliyordum 929 00:55:56,853 --> 00:55:59,689 ama Korece değil, İngilizce. 930 00:55:59,773 --> 00:56:01,274 VE HER GÜN MUZ YİYORUM 931 00:56:01,358 --> 00:56:06,363 Filmi sessiz yapıp İngilizce alt yazı eklemek zorunda kaldım. 932 00:56:14,496 --> 00:56:19,334 Ana karakter Goril bir taşın üstüne çıkıp kaka yapıyordu. 933 00:56:20,460 --> 00:56:22,128 -Evet, taşımız vardı. -Aynen. 934 00:56:22,212 --> 00:56:24,130 Taşın üstüne kaka yapıyordu. 935 00:56:25,298 --> 00:56:28,885 Ses Yönetmen Bong'a aitti. Kaka yaparken çıkardığı ses. 936 00:56:37,143 --> 00:56:40,814 Kaka bir kaka solucanına dönüşüp gorile saldırıyordu. 937 00:56:42,232 --> 00:56:43,316 Sonra… 938 00:56:43,400 --> 00:56:46,236 Bunu duymak çok utanç verici. 939 00:56:51,449 --> 00:56:55,954 Bu bir nevi canavar filmiydi de. İçinden gizemli bir yaratık çıkıyordu. 940 00:56:56,037 --> 00:57:01,709 O canavar solucanları beyaz kilden yapmıştık. 941 00:57:01,793 --> 00:57:05,171 Kahverengi kil iğrenç durur, diye düşünmüştüm. 942 00:57:05,255 --> 00:57:06,423 Mide bulandırır. 943 00:57:06,506 --> 00:57:10,051 Canavar, gorile saldırıyordu ve kavgaya tutuşuyorlardı. 944 00:57:14,305 --> 00:57:18,685 Hikâye, gorilin canavarsız bir yere ulaşmaya çalışmasını anlatıyordu. 945 00:57:21,688 --> 00:57:25,775 Karanlık, kirli bir bodrumda yaşayan bir goril 946 00:57:25,859 --> 00:57:29,529 cennetini bulmak için kaçıyordu. 947 00:57:29,612 --> 00:57:33,116 Filmin çocukça adı, Cenneti Ararken buradan geliyor. 948 00:57:35,368 --> 00:57:38,204 Bir arazinin ortasında bereketli bir ağaç vardı. 949 00:57:38,288 --> 00:57:44,127 Goril, ağaçtan taze muz aldığını ve yediğini hayal ediyordu. 950 00:57:45,044 --> 00:57:47,714 Bir gorilin ağaca tırmanması gerekiyordu 951 00:57:47,797 --> 00:57:54,554 ama bu goril ağaca değil, bodrum tavanındaki gri borulara tırmanıp 952 00:57:54,637 --> 00:57:56,222 kaçma hayalleri kuruyordu. 953 00:57:59,184 --> 00:58:05,732 Goril hareket etmeye başlayıp hedefine ulaşmaya çabaladığında 954 00:58:05,815 --> 00:58:10,570 "Ne tuhaf, hikâyesi çok basit" diye düşündüm. 955 00:58:10,653 --> 00:58:15,074 "Ama sinematik hayal gücüyle birleştirildiğinde 956 00:58:15,158 --> 00:58:18,495 harika şeyler yaratılabiliyor." 957 00:58:30,006 --> 00:58:33,426 Belki de prodüksiyonda yer almadığım içindir. 958 00:58:33,510 --> 00:58:38,556 Öyle bir filmi çekmenin ne kadar zor olduğunu bilmiyordum. 959 00:58:38,640 --> 00:58:42,227 "O kadar da güzel değil" deyip geçemezdim. 960 00:58:42,310 --> 00:58:46,314 Filmi inceleyen tüm üyeler güzel eleştiriler yaptı. 961 00:58:46,397 --> 00:58:48,650 O yüzden başka bir şey diyemedim. 962 00:58:48,733 --> 00:58:51,361 Sadece "Bravo" diyebildim. 963 00:58:51,444 --> 00:58:55,281 O filmle ilgili yapabildiğim tek eleştiri buydu. 964 00:58:55,365 --> 00:58:59,619 Lafı açılmışken o zamanlar kibirliydim 965 00:59:00,537 --> 00:59:02,705 o yüzden o filmi pek takmadım. 966 00:59:02,789 --> 00:59:06,459 Duraklı çekim animasyonu deniyor, değil mi? 967 00:59:06,543 --> 00:59:08,545 "Ayrık çekim" de deniyor. 968 00:59:08,628 --> 00:59:12,549 "Kameranın bu özelliği varsa 969 00:59:12,632 --> 00:59:15,301 herkes çekebillir" diye düşündüm. 970 00:59:15,385 --> 00:59:19,305 Yıl sonu partisinde oynattığımda çok utanmıştım. 971 00:59:19,389 --> 00:59:22,475 Yüzümün kızardığını hatırlıyorum. 972 00:59:22,559 --> 00:59:26,396 Sanırım ilk kez anlatıcılı bir şey yaratmıştım. 973 00:59:26,479 --> 00:59:31,067 İzleyen 15, 20 kişi vardı. 974 00:59:31,150 --> 00:59:33,486 Seyirci gibiydiler. 975 00:59:33,570 --> 00:59:36,114 Sonuçta başka bir yıl sonu partisiydi. 976 00:59:36,197 --> 00:59:40,618 O yüzden herkes "Hemen izleyelim de içelim" diyordu. 977 00:59:40,702 --> 00:59:43,496 Ama ben çok gergindim. 978 00:59:43,580 --> 00:59:46,583 Kulaklarıma kadar kıpkırmızı kesilmiştim. 979 00:59:48,251 --> 00:59:51,254 İşte o zaman animasyon filmleri bırakıp 980 00:59:51,337 --> 00:59:54,048 canlı çekime dönme kararı aldım. 981 00:59:54,132 --> 00:59:57,218 Oyuncağı her seferinde azar azar hareket ettirmekten 982 00:59:57,302 --> 01:00:02,473 ana karaktere kin beslemeye başladım. 983 01:00:03,474 --> 01:00:06,227 "Artık kendin hareket et" diyordum. 984 01:00:06,311 --> 01:00:09,689 Oyuncuların kendilerinin hareket ettiği canlı çekime geçtim. 985 01:00:09,772 --> 01:00:10,857 -Evet. -Bu yüzden. 986 01:00:10,940 --> 01:00:15,778 Ama şimdi düşününce sence de biraz delirmemiş miyiz? 987 01:00:15,862 --> 01:00:19,282 Tüm gece uyumayıp o filmi çektik. 988 01:00:19,365 --> 01:00:21,367 Saat 8.00 gibi başladık. 989 01:00:21,451 --> 01:00:22,869 Hava soğuk muydu? 990 01:00:23,870 --> 01:00:26,873 Hatırlamıyorum. O kadar odaklanmıştım ki unutmuşum. 991 01:00:27,749 --> 01:00:29,667 -Sanırım soğuktu. -Serindi. 992 01:00:29,751 --> 01:00:31,419 Sanırım paltomuz vardı. 993 01:00:31,502 --> 01:00:34,672 -O sırada annen… -Evet, aşağı geldi. 994 01:00:34,756 --> 01:00:38,593 Gece geç vakitte aşağı geldi ve bize acıyarak baktı. 995 01:00:38,676 --> 01:00:40,928 -Bitip bitmediğini sordu. -Evet. 996 01:00:41,012 --> 01:00:44,432 O zamanlar askerliğimi çoktan yapmıştım. 997 01:00:44,515 --> 01:00:45,516 Evet. 998 01:00:46,100 --> 01:00:47,852 Yetişkin oğlu gece yarısı, 999 01:00:47,935 --> 01:00:50,855 bodrumda oyuncak bir gorilleydi. 1000 01:00:50,938 --> 01:00:53,191 -Evet. -Çok kızmış olmalı. 1001 01:00:53,274 --> 01:00:56,527 Çok sinirlenmiş olmalı. 1002 01:00:57,278 --> 01:01:03,951 Bence Yönetmen Bong'un yeni filmlerinin temel ögeleri 1003 01:01:04,452 --> 01:01:06,537 Gorilla'da oluşmuştu. 1004 01:01:08,998 --> 01:01:12,919 Filmlerinin çoğunda bodrumda çekilmiş sahneler var. 1005 01:01:13,670 --> 01:01:18,508 Bodruma inip işini halledebilirsin. 1006 01:01:24,722 --> 01:01:29,477 Bakım ofisindeki tuvalet buradan çok uzakta. 1007 01:01:32,647 --> 01:01:35,358 Bu hikâye bu dairenin inşa edilişiyle başladı. 1008 01:01:35,441 --> 01:01:39,946 1988'de, daire inşaatı devam ederken… 1009 01:01:40,029 --> 01:01:44,784 Ordudan ayrılıp bu şehirdeki fabrikaya geldiğinden beri 1010 01:01:44,867 --> 01:01:47,704 bir dizi olay oldu. 1011 01:01:47,787 --> 01:01:50,581 Bunun sahtekârlık ya da suç olduğunu sanmıyorum. 1012 01:01:51,124 --> 01:01:53,334 Gelecek yıl o üniversiteye gideceğim. 1013 01:01:53,418 --> 01:01:56,295 Demek her şeyi planladın! 1014 01:01:59,382 --> 01:02:01,467 -"Başaracak" dedim. -Evet. 1015 01:02:01,968 --> 01:02:05,054 Bunu biliyordum ama bu kadarını da beklemiyordum. 1016 01:02:07,014 --> 01:02:09,517 Sonra dedi ki… 1017 01:02:09,600 --> 01:02:13,521 Sayılarla arası çok iyidir. Hiçbir şeye boşa para harcamaz. 1018 01:02:14,105 --> 01:02:20,486 Bu adam Yönetmen Bong'un ilk kısa filmi White Man'i 1019 01:02:20,987 --> 01:02:22,071 finanse etti. 1020 01:02:22,780 --> 01:02:24,949 Galiba ona üç milyon won vermiştin. 1021 01:02:25,032 --> 01:02:26,534 -Hayır. -Ne kadar verdin? 1022 01:02:26,617 --> 01:02:29,287 -Hatırlamıyorum. -Öyle mi? 1023 01:02:29,370 --> 01:02:30,788 Bir miktar. 1024 01:02:30,872 --> 01:02:33,583 Böyle hatırlıyorum ama asıl tutarı o yazmıştı. 1025 01:02:33,666 --> 01:02:35,418 -500 bin won. Evet. -Emin mi? 1026 01:02:35,501 --> 01:02:37,670 Bana üç milyon demiştin. 1027 01:02:37,754 --> 01:02:39,172 -Öyle mi? -Yalancı seni. 1028 01:02:39,255 --> 01:02:44,260 Hyun yıl sonu partisine gelip animasyon filmimi izlemişti. 1029 01:02:44,886 --> 01:02:47,305 Bu sayede White Man'i çekerken 1030 01:02:47,388 --> 01:02:50,516 deyim yerindeyse kısmi bir yatırım yapmıştı. 1031 01:02:51,559 --> 01:02:54,395 O kısa filmi çekerken bana biraz para verdi. 1032 01:02:56,481 --> 01:02:58,274 PRODÜKSİYON FİNANSMANI: WOO HYUN-HUI 1033 01:02:58,357 --> 01:03:01,861 Woo Hyun-hui mi? Belli ki Joon Ho adımı bilmiyormuş. 1034 01:03:03,446 --> 01:03:05,865 Acaba hâlâ… Yok, şimdiye öğrenmiştir. 1035 01:03:06,449 --> 01:03:09,368 Kulağa tuhaf gelebilir 1036 01:03:09,452 --> 01:03:12,872 ama ilk kez birine yardım ettiğime 1037 01:03:12,955 --> 01:03:14,999 pişman oldum. 1038 01:03:15,833 --> 01:03:17,168 Başta pişman değildim. 1039 01:03:18,419 --> 01:03:20,671 Ama birkaç yıl sonra… 1040 01:03:23,132 --> 01:03:24,801 …Cinayet Günlüğü'nü çekti. 1041 01:03:25,843 --> 01:03:28,179 Filmi izledikten sonra 1042 01:03:28,262 --> 01:03:32,099 yüreğim ağırlaştı ve sersemledim. 1043 01:03:32,183 --> 01:03:35,436 Derin duygular içerisindeydim. 1044 01:03:36,562 --> 01:03:37,563 Şöyle dedim. 1045 01:03:39,148 --> 01:03:40,525 "Hepsini ödemeliydim." 1046 01:03:44,320 --> 01:03:45,822 "Tüm prodüksiyonu." 1047 01:03:46,322 --> 01:03:50,243 "Niye cimrilik yapıp bir kısmını ödedim?" 1048 01:03:50,326 --> 01:03:51,994 Gerçekten böyle düşündüm. 1049 01:04:02,505 --> 01:04:06,342 Filmin en sonunda tek bir ağaç vardı. 1050 01:04:06,425 --> 01:04:09,011 Filmin adı Cenneti Ararken'di. 1051 01:04:09,512 --> 01:04:11,055 Şimdi düşünüyorum da 1052 01:04:11,806 --> 01:04:14,767 sanırım herkes bir şey bulmak istiyordu. 1053 01:04:14,851 --> 01:04:16,602 Böyle düşünüyorum. 1054 01:04:19,939 --> 01:04:24,360 Sonunda goril ağaca ulaşıp önünde duruyordu. 1055 01:04:24,443 --> 01:04:29,282 Gorile arkadan bakıyorduk ama kamera yavaşça uzaklaşıyordu… 1056 01:04:33,119 --> 01:04:38,708 Aslında o muz ağacı bir televizyonun içindeymiş. 1057 01:04:44,964 --> 01:04:47,633 Sanırım sonunda gözlerim dolmuştu. 1058 01:04:48,384 --> 01:04:53,806 O kadar güzel bir araya getirilmişti ki gorille empati yapabiliyordunuz. 1059 01:04:57,602 --> 01:05:02,690 O zamanlar okulda takılıyordum. 1060 01:05:03,774 --> 01:05:07,194 İşsizdim, para kazanmıyordum. 1061 01:05:08,154 --> 01:05:11,574 Ne yapmak istediğimi ya da ne yapmam gerektiğini 1062 01:05:11,657 --> 01:05:14,410 bilmiyordum. 1063 01:05:14,911 --> 01:05:18,080 Ama nereye gitmek istemediğimi biliyordum. 1064 01:05:21,500 --> 01:05:23,252 Yani bir nevi 1065 01:05:24,754 --> 01:05:26,505 goril gibiydim. 1066 01:05:27,340 --> 01:05:28,424 Evet, öyleydim. 1067 01:05:31,135 --> 01:05:35,890 CENNETİ ARARKEN 1068 01:05:37,141 --> 01:05:39,352 Video kültürünü düşündüğünüzde 1069 01:05:39,435 --> 01:05:44,190 yarın açılacak yeni sinema muhteşem bir devrim niteliğinde. 1070 01:05:44,273 --> 01:05:45,858 Öncesinde ziyaret ettim. 1071 01:05:46,484 --> 01:05:50,321 Her şey 1995'te, sinemanın 100. yılında patlayıverdi. 1072 01:05:50,404 --> 01:05:54,742 Kore'deki ilk sanat filmi sineması yarın açılacak. 1073 01:05:58,704 --> 01:06:04,627 Tarkovsyk'nin Nostalji'si Rusya'dan sonra muhtemelen en çok Kore'de izlenmiştir. 1074 01:06:04,710 --> 01:06:07,380 Kurban'ı 60.000 civarı kişi izledi. 1075 01:06:08,255 --> 01:06:11,258 Herkes gidip bu tarz filmleri izlerdi 1076 01:06:12,718 --> 01:06:14,804 ve sonra başları ağrırdı. 1077 01:06:15,972 --> 01:06:19,976 Cine 21 ve Kino gibi sayısız dergi ilk sayılarını yayınlıyordu. 1078 01:06:20,893 --> 01:06:25,773 Herkes Bay Jung Sung-il'in dergilerdeki yazılarını okuyordu, çok popülerdi. 1079 01:06:26,357 --> 01:06:30,361 İstatistikler Amerikan filmi Jurassic Park'ın hasılatının 1080 01:06:30,444 --> 01:06:34,031 tüm Kore otomobillerinin yıllık ihracatından fazla olduğunu… 1081 01:06:34,115 --> 01:06:35,074 Sanırım 1082 01:06:35,157 --> 01:06:41,288 90'ların sonuna yaklaşırken film sektörü şekillenmeye başladı. 1083 01:06:41,372 --> 01:06:46,335 Bazı insanlar bir anda ünlendi. Bazısı dergilerin yayın yönetmeni oldu. 1084 01:06:46,419 --> 01:06:48,421 Holdingler film sektörüne girdi… 1085 01:06:48,504 --> 01:06:53,509 Tüm bunların gerçekleşmesini izlerken biz de motive olduk. 1086 01:06:54,260 --> 01:06:56,095 70'lerde ve 80'lerde 1087 01:06:56,178 --> 01:06:59,515 filmleri seven benim neslimdeki gençler bir araya gelir 1088 01:06:59,598 --> 01:07:01,600 ve sektörden şikâyet ederlerdi. 1089 01:07:01,684 --> 01:07:07,440 "Kore'de niye film festivali yok? Kore'de niye film okulu yok?" 1090 01:07:09,191 --> 01:07:12,194 "Kore niye kısa film yapımlarını finanse etmiyor?" 1091 01:07:13,738 --> 01:07:18,325 "Bu ülke dışında bir yerde bir film cenneti olduğuna eminim" dedim. 1092 01:07:18,409 --> 01:07:20,286 "Umarım bir gün giderim." 1093 01:07:20,870 --> 01:07:23,205 Kore'deki ilk uluslararası film festivali 1094 01:07:23,289 --> 01:07:24,999 Pusan Uluslararası Film Festivali, 1095 01:07:25,082 --> 01:07:27,793 bu akşam dokuz günlük macerasına muhteşem başladı. 1096 01:07:35,551 --> 01:07:36,469 Bir gün, 1097 01:07:37,553 --> 01:07:41,640 yüksek lisans tezimi yazmakla meşguldüm. 1098 01:07:41,724 --> 01:07:43,768 Tezimi filmler hakkında yazdım. 1099 01:07:44,351 --> 01:07:47,021 Gangnam İstasyonu'nda Joon Ho ile karşılaştık. 1100 01:07:47,104 --> 01:07:49,023 "Gangnam'da ne işin var?" dedim. 1101 01:07:49,106 --> 01:07:52,693 Onu orada görmek tuhaftı çünkü hep Hongdae'de karşılaşırdık. 1102 01:07:52,777 --> 01:07:57,573 Bir film akademisine girmeye çalışıyormuş 1103 01:07:57,656 --> 01:08:00,534 ve girmek için İngilizce sınavını geçmeliymiş. 1104 01:08:00,618 --> 01:08:03,204 O yüzden İngilizce kursuna gidiyormuş. 1105 01:08:03,287 --> 01:08:06,123 O sırada bunu yapıyordu, İngilizce çalışıyordu. 1106 01:08:06,207 --> 01:08:09,460 Yani şaşırmıştım. Ben de gençtim ve şöyle düşündüm. 1107 01:08:09,543 --> 01:08:13,964 "Joon Ho, filmleri kendi gerçekliği olarak görüyor." 1108 01:08:14,048 --> 01:08:17,968 Benim için filmler sadece romantizmi sembolize ediyordu. 1109 01:08:18,594 --> 01:08:20,846 Ama onun için bir kariyer yoluydu. 1110 01:08:20,930 --> 01:08:23,766 O zamanları düşündüğümde bunu yeni fark ediyorum. 1111 01:08:23,849 --> 01:08:30,189 Sarı Kapı'da film izlemek ve onlar hakkında konuşmak 1112 01:08:30,272 --> 01:08:33,651 herkese yeter sanıyordum. 1113 01:08:33,734 --> 01:08:36,821 Üyelerin ne istediğini bilmiyordum. 1114 01:08:36,904 --> 01:08:40,866 Kaçırdığım en büyük şey hepsinin film yapmak istediğiydi. 1115 01:08:40,950 --> 01:08:43,202 Film çekmek istiyorlardı. 1116 01:08:43,786 --> 01:08:49,875 Üyeler arasında fikir ayrılıkları vardı. 1117 01:08:49,959 --> 01:08:53,629 Müfredatta ve üyelerin yürümek istedikleri yollar konusunda 1118 01:08:53,712 --> 01:08:56,340 uyuşmazlıklar vardı. 1119 01:08:56,423 --> 01:08:59,593 Bu uyuşmazlıklar yüzünden öyle bir an geldi ki 1120 01:08:59,677 --> 01:09:02,179 birbirimizden rahatsız olmaya başladık. 1121 01:09:02,263 --> 01:09:04,765 Her ne olursa olsun 1122 01:09:05,266 --> 01:09:09,687 bir şeyin en güzel zamanlarının bittiğini görmek yürek burkucuydu. 1123 01:09:10,479 --> 01:09:13,065 Sarı Kapı canlı bir şey olmasa bile 1124 01:09:13,816 --> 01:09:17,153 her canlı şey gibi çöküş dönemi oldu. 1125 01:09:17,236 --> 01:09:19,238 Ben de bu süreci izledim. 1126 01:09:19,947 --> 01:09:23,159 Herkesin farklı tercihleri ve zevkleri vardı. 1127 01:09:23,242 --> 01:09:25,244 Tek bir grup olabilirdik 1128 01:09:25,327 --> 01:09:29,248 ama sanırım her birimizin farklı hayalleri vardı. 1129 01:09:29,331 --> 01:09:32,918 Bir araya gelmemize engel olan bir şey vardı. 1130 01:09:49,351 --> 01:09:54,023 Bu yüzden enstitüyü kapatmaya karar verdik. 1131 01:09:54,857 --> 01:09:56,692 Ama sonrasında 1132 01:09:58,319 --> 01:09:59,570 yalnız hissettim. 1133 01:09:59,653 --> 01:10:04,491 Birlikte çok tutkulu hayaller kurduk ve birçok şey başardık. 1134 01:10:05,117 --> 01:10:06,452 Öyleydi 1135 01:10:06,535 --> 01:10:09,371 ama dağılmamız çok kısa sürdü. 1136 01:10:09,455 --> 01:10:11,624 Dağıldığımızda ise 1137 01:10:12,708 --> 01:10:15,544 kulüp gelgit gibi anında yok oldu. 1138 01:10:18,797 --> 01:10:21,383 Sonra o gezi gerçekleşti. 1139 01:10:22,343 --> 01:10:23,844 Geziye çıkmaya karar verdik. 1140 01:10:23,928 --> 01:10:27,431 Doğu Denizi'nde, Gangwon-do'da bir yere gittik. 1141 01:10:28,724 --> 01:10:34,563 Katılmak isteyenler Cheongnyangni İstasyonu'nda buluştu. 1142 01:10:34,647 --> 01:10:37,233 Muhteşem bir geziydi. 1143 01:10:38,317 --> 01:10:41,654 Dün gibi hatırlıyorum. 1144 01:10:41,737 --> 01:10:45,908 Jeongdongjin'i geçerken ve güneş doğmak üzereyken 1145 01:10:45,991 --> 01:10:49,578 trende "Moonlight Sonata" çalmaya başladı. 1146 01:10:49,662 --> 01:10:51,330 Harikaydı. 1147 01:10:51,413 --> 01:10:54,250 Son durağa yaklaştığımız anons edildi. 1148 01:10:54,333 --> 01:10:59,672 "Moonlight Sonata" çalmaya devam ederken tren sahilin yanından geçti. 1149 01:11:03,717 --> 01:11:06,470 Sanırım Sarı Kapı'da geçirdiğimiz vakit 1150 01:11:06,971 --> 01:11:10,599 bir tiyatro perdesi gibiydi. 1151 01:11:10,683 --> 01:11:15,771 Ne olursa olsun o perdenin bitmesi gerekiyordu ki 1152 01:11:16,272 --> 01:11:22,027 ikinci, üçüncü ve dördüncü perdeler başlayabilsin. 1153 01:11:22,111 --> 01:11:25,197 Hayatımızın sonraki 30 yılı boyunca 1154 01:11:25,281 --> 01:11:29,451 ilk perdede bilmediklerimizi öğrenerek 1155 01:11:29,535 --> 01:11:32,955 ve bu öğrendiklerimizden farklı şekillerde faydalanarak 1156 01:11:33,539 --> 01:11:35,958 sonraki perdelere geçtik. 1157 01:11:36,041 --> 01:11:38,460 Bu sayede hayatımıza devam edebildik. 1158 01:11:38,961 --> 01:11:40,963 Benim hayatımda da böyle oldu. 1159 01:11:42,923 --> 01:11:44,675 O hissi bilir misin? 1160 01:11:44,758 --> 01:11:49,346 Seni mutlu eden biriyle tanışmışsındır. Her şey harikadır. 1161 01:11:49,430 --> 01:11:53,100 El ele yürüyorsunuzdur ama bu sonsuza kadar sürmez. 1162 01:11:53,183 --> 01:11:56,854 Bir noktada o eli bırakmak gerekir ama bırakması çok zordur. 1163 01:11:56,937 --> 01:11:58,939 Sanırım böyle hissettim. 1164 01:11:59,481 --> 01:12:00,899 Şahsen benim için 1165 01:12:01,817 --> 01:12:04,403 böyle masum insanların bir araya gelip 1166 01:12:04,486 --> 01:12:06,822 bir noktada ayrılmaları daha iyiydi. 1167 01:12:06,905 --> 01:12:11,076 Finansal ya da belli bir hedef için bir arada kalsaydık 1168 01:12:11,952 --> 01:12:16,040 sanırım bu yeni hedefi kovalamak için kulübün formatını değiştirirdik. 1169 01:12:26,759 --> 01:12:29,762 Ondan sonra film izlemeyi bıraktım. 1170 01:12:30,721 --> 01:12:33,140 Sarı Kapı'da izlediğim filmlerin verdiği his 1171 01:12:33,223 --> 01:12:36,560 dışarıda izlediklerimden çok farklıydı. 1172 01:12:37,061 --> 01:12:40,314 Hatta kendime o filmleri sevip sevmediğimi bile sordum. 1173 01:12:40,397 --> 01:12:42,858 Tuhaf bir şekilde Sarı Kapı'daki filmler 1174 01:12:42,941 --> 01:12:46,028 göründüğünden daha önemliymiş gibi hissettiriyordu. 1175 01:12:46,528 --> 01:12:50,866 Gerçekliğe dönüp sinemada film izlediğimde 1176 01:12:50,949 --> 01:12:53,619 onlar hakkında aynı şeyleri hissetmiyordum. 1177 01:12:54,578 --> 01:12:58,332 Dağıldığımıza çok üzülmüştüm. 1178 01:12:58,415 --> 01:13:02,920 Sonra uzun süre boyunca eski günleri özleyip durdum. 1179 01:13:03,003 --> 01:13:09,009 Ama sanırım artık benim için eski ama güzel anılar olarak kaldılar. 1180 01:13:10,344 --> 01:13:12,513 40 ve 50 yaşıma geldiğimde 1181 01:13:13,222 --> 01:13:14,973 cesaretim kırıldı. 1182 01:13:15,474 --> 01:13:16,392 Evet. 1183 01:13:17,184 --> 01:13:22,189 Çünkü o anlar bir anda kaybolmuştu. 1184 01:13:23,065 --> 01:13:27,236 Filmler uzun süredir benim tutkum. 1185 01:13:27,319 --> 01:13:30,155 Ta o zamandan şu ana kadar. 1186 01:13:32,032 --> 01:13:34,701 Kişinin kendi yolunu araması anlamlı bir şey. 1187 01:13:34,785 --> 01:13:37,871 TV'nin içindeki bir muza çıkıyor olsa bile. 1188 01:13:37,955 --> 01:13:43,544 Kendi içine bakma eylemi bir farkındalık süreci olabilir. 1189 01:13:43,627 --> 01:13:47,589 Ama yolculuğuna hiç başlamayanlar hâlâ bodrumda kalır 1190 01:13:47,673 --> 01:13:49,675 ve yukarıda muz olduğuna inanır. 1191 01:13:49,758 --> 01:13:52,761 Bir nevi ekrandaki ağacı 1192 01:13:54,096 --> 01:13:57,182 görebildiğimi düşündüğüm anlar oluyor. 1193 01:13:58,267 --> 01:14:00,269 ROAD FEVER KIM MIN-HYANG (2014) 1194 01:14:00,394 --> 01:14:03,897 Ne kadar vaktim kaldı bilmiyorum 1195 01:14:03,981 --> 01:14:08,902 ama artık o ağaca gidip dokunabileceğimi hissediyorum. 1196 01:14:08,986 --> 01:14:10,821 Sanırım artık bunu yapabilirim. 1197 01:14:10,904 --> 01:14:14,366 Bunu utanarak söylüyorum ama resim yapmaya başladığımda 1198 01:14:14,450 --> 01:14:17,870 hiç fark etmeden kendimi 1199 01:14:17,953 --> 01:14:24,626 Cenneti Ararken'in son sahnesini çizerken buldum. 1200 01:14:25,127 --> 01:14:28,672 Bir şey arayan genç bir kızın görüntüsüydü. 1201 01:14:28,755 --> 01:14:32,259 Çizerken Sarı Kapı'yı düşünmüyordum. 1202 01:14:32,926 --> 01:14:34,595 Ama bugün dönüp bakıyorum da 1203 01:14:34,678 --> 01:14:41,518 yeni bir şey arama arzumu çizmiş olmalıyım. 1204 01:14:42,060 --> 01:14:47,107 30 yıl önce masal gibi bir tecrübe yaşadık 1205 01:14:47,691 --> 01:14:49,693 ve kısa bir süreliğine 1206 01:14:50,486 --> 01:14:55,657 gelecek kaygısı olmadan takılarak eğlenebildik. 1207 01:14:55,741 --> 01:14:58,202 Bir yapboz parçası gibi geliyor. 1208 01:14:58,285 --> 01:15:01,371 Şu ana kadar paylaştığım her şey 1209 01:15:02,414 --> 01:15:05,000 30 yıl öncesinin anıları. 1210 01:15:05,501 --> 01:15:10,506 Ama 30 yıl geçtiğini düşünmek… 1211 01:15:11,465 --> 01:15:14,218 Buna inanamıyorum. 1212 01:15:16,261 --> 01:15:20,432 1992 ve 1993'te bir alev gibi parlamıştık. 1213 01:15:20,516 --> 01:15:24,102 Ama eminim hepimizin o döneme ait anıları farklıdır. 1214 01:15:24,186 --> 01:15:28,857 Bazısı kısa süre kaldı. Bazısı uzun süre. 1215 01:15:28,941 --> 01:15:32,611 Jong-tae ise her şeyin merkezindeydi. 1216 01:15:33,111 --> 01:15:35,864 Eminim herkes farklı hatırlıyordur. 1217 01:15:37,199 --> 01:15:40,035 Dönüp baktığımda görüyorum ki 1218 01:15:41,203 --> 01:15:42,538 filmlere olan takıntım 1219 01:15:43,580 --> 01:15:48,335 hiç o zamanki kadar tutkulu olmamış. 1220 01:15:48,418 --> 01:15:51,713 O dönem benim başlangıcımdı. 1221 01:15:52,214 --> 01:15:54,216 Unutmak istemediğim bir dönem. 1222 01:15:54,800 --> 01:15:57,302 Çoktan ayrılmış olsam da 1223 01:15:58,220 --> 01:16:02,057 o yer bana sonradan takip edeceğim yolu gösterdi. 1224 01:16:02,558 --> 01:16:04,059 Benim başlangıcımdı. 1225 01:16:05,060 --> 01:16:06,144 Sarı Kapı. 1226 01:16:14,194 --> 01:16:16,905 Şimdi tekrar yapsak başarılı olur muyduk sizce? 1227 01:16:53,942 --> 01:16:56,111 "Sarı Kapı Film Enstitüsü Hakkında." 1228 01:16:56,820 --> 01:17:00,991 "Sarı Kapı Film Enstitüsü filmleri incelemek için toplanan bir gruptur. 1229 01:17:01,074 --> 01:17:05,537 Film inceleme işinin tek başına yapılamayacağını düşünüyoruz." 1230 01:17:06,121 --> 01:17:10,208 "Bilgi ve materyal paylaştıkça yavaşça büyümeye başladık. 1231 01:17:10,292 --> 01:17:12,377 Şimdi 30 kişiden fazlayız." 1232 01:17:12,461 --> 01:17:18,091 "Hâlâ gidecek çok yolumuz olsa da kendimizi film enstitüsü olarak addettik." 1233 01:17:18,884 --> 01:17:21,553 "Tercih ettiğimiz sinematik yola göre 1234 01:17:21,637 --> 01:17:24,973 eleştiri, yönetmen ve senarist bölümlerine ayrıldık." 1235 01:17:25,057 --> 01:17:30,020 "Bu bölümlerin her birinin kendine has görevleri mevcuttur." 1236 01:17:30,103 --> 01:17:33,649 "Film enstitüsünün üyeleri çeşitli kişilerden oluşmaktadır. 1237 01:17:33,732 --> 01:17:37,569 Film incelemeye yeni başlayanlar, lisans öğrencileri, 1238 01:17:37,653 --> 01:17:41,573 beşerî bilimlerden yüksek lisans ve doktora öğrencileri." 1239 01:17:42,157 --> 01:17:44,576 "Ama hepimizin ortak bir noktası var. 1240 01:17:44,660 --> 01:17:49,539 Film mecrası aracılığıyla hayat yolculuğumuza çıkmak istiyoruz." 1241 01:17:50,040 --> 01:17:53,460 "Farklı seviyedeki üyelerin ihtiyaçlarını karşılamak için 1242 01:17:53,543 --> 01:17:58,048 enstitümüz uygun programlar sunmaktadır." 1243 01:17:58,674 --> 01:18:03,011 "İncelemelerine teorik bir bakış açısıyla başlamak isteyenler için buranın 1244 01:18:03,095 --> 01:18:05,180 iyi bir yer olduğuna inanıyoruz." 1245 01:18:05,263 --> 01:18:08,392 "Tabii ki her bölümümüz 1246 01:18:08,475 --> 01:18:12,854 yaratıcı projeler için bir eğitim programı da sunuyor." 1247 01:18:13,438 --> 01:18:15,190 "Sarı Kapı Film Enstitüsü 1248 01:18:15,273 --> 01:18:20,028 genç, hevesli ve yetenekli film öğrencilerini bekliyor." 1249 01:18:20,862 --> 01:18:26,702 "Enstitünün sarı kapısını çalıp sizi film sektöründeki 1250 01:18:26,785 --> 01:18:31,206 yeni hayatınıza götürecek olan o ağır kapıyı açın." 1251 01:18:33,291 --> 01:18:34,376 Vay canına. 1252 01:18:36,670 --> 01:18:38,296 Çok görkemliymiş. 1253 01:18:38,380 --> 01:18:39,965 Muazzam diye buna derim. 1254 01:18:41,550 --> 01:18:42,884 Çok iyi yazılmış. 1255 01:18:45,053 --> 01:18:46,555 Vay canına, çok iyi. 1256 01:19:03,238 --> 01:19:09,077 KIM DAE-YUP BİR İÇ DİZAYN ŞİRKETİ SAHİBİ 1257 01:19:13,331 --> 01:19:19,171 KIM MIN-HYANG GİZLİCE YAZIYOR, ÇİZİYOR VE FOTOĞRAF ÇEKİYOR 1258 01:19:23,508 --> 01:19:29,097 KIM SEOK-WOO DAĞLARI VE KANOYU SEVİYOR, BİR ÇEVRE ŞİRKETİ VAR 1259 01:19:33,393 --> 01:19:39,274 KIM YOON-A ÜNİVERSİTEDE FİLM VE HİKÂYE ANLATICILIĞI DERSLERİ VERİYOR 1260 01:19:43,445 --> 01:19:49,117 KIM HYUNG-OAK FİLM YAPIMCISI OLARAK ÇALIŞIYOR 1261 01:19:53,538 --> 01:19:56,875 BAN SE-BUM ÜNİVERSİTEDE PSİKOLOJİ DERSİ VERİYOR 1262 01:19:56,958 --> 01:19:59,377 VE BOŞ ZAMANLARINDA FOTOĞRAF ÇEKİYOR 1263 01:20:03,840 --> 01:20:09,304 BONG JOON HO SEKİZİNCİ UZUN METRAJ FİLMİNİN ÇEKİMLERİNİ YENİ BİTİRDİ 1264 01:20:13,391 --> 01:20:18,980 LEE DONG-HOON SATRANÇ KURSU SAHİBİ 1265 01:20:23,819 --> 01:20:29,407 LEE BYUNG-HOON ABD'DE TIBBİ ALETLER SATIYOR 1266 01:20:33,912 --> 01:20:39,417 LIM HOON-A ÇOCUKLAR VE ERGENLER İÇİN KONUŞMA TERAPİSTLİĞİ YAPIYOR 1267 01:20:43,588 --> 01:20:49,261 CHANG EUN-SIM MATEMATİK DERSİ VERİYOR 1268 01:20:53,765 --> 01:20:59,271 CHOI JONG-TAE BEŞ UZUN METRAJ FİLM ÇEKTİ VE DÖRDÜNCÜ ROMANINI YAZIYOR 1269 01:21:03,817 --> 01:21:10,824 KIM HYE-JA, KIM HONG-JOON AHN NAE-SANG, WOO HYUN, JU SUNG-CHUL 1270 01:23:53,445 --> 01:23:58,450 Alt yazı çevirmeni: Sencer Coşkun