1 00:00:02,000 --> 00:00:07,000 Downloaded from YTS.MX 2 00:00:06,464 --> 00:00:09,718 BİR NETFLIX BELGESELİ 3 00:00:08,000 --> 00:00:13,000 Official YIFY movies site: YTS.MX 4 00:00:13,388 --> 00:00:15,098 "KARA EJDERHALAR" 5 00:00:15,181 --> 00:00:17,017 KARA LEJYON 6 00:00:17,851 --> 00:00:20,437 "KARA NERGİS" 7 00:00:21,312 --> 00:00:25,066 Bana göre film tarihinin en heyecanlı dönemi 8 00:00:25,150 --> 00:00:28,737 adında "kara" kelimesi geçen filmlerin bu hâlden… 9 00:00:28,820 --> 00:00:29,988 KARA KORSANLAR 10 00:00:30,905 --> 00:00:31,948 …bu hâle geldiği dönem. 11 00:00:34,743 --> 00:00:35,994 SİYAH ŞAMPUAN 12 00:00:36,077 --> 00:00:37,328 SİYAH ALTILI 13 00:00:37,412 --> 00:00:38,455 SİYAH GESTAPO 14 00:00:40,373 --> 00:00:42,375 SİYAH JACK 15 00:00:43,460 --> 00:00:47,714 Heyecanımın tek nedeni reklamların artık daha gerçekçi olması değildi. 16 00:00:48,214 --> 00:00:51,051 Artık filmlerde 17 00:00:51,134 --> 00:00:54,054 öz güvenli ve yetenekli Siyahileri görebilmemdi. 18 00:00:55,055 --> 00:00:57,557 İlk çizgi roman uyarlamalarından 19 00:00:57,640 --> 00:00:59,768 Friday Foster'da parlayan Pam Grier. 20 00:01:00,268 --> 00:01:04,314 The Mack kara filminde Max Julien'in modern oyunculuğu. 21 00:01:04,397 --> 00:01:08,485 Charlie Russell'ın 1969'daki oyunu Five on the Black Hand Side 22 00:01:08,568 --> 00:01:10,945 dört yıl sonra sinemaya geldi. 23 00:01:11,780 --> 00:01:16,618 Sakız veya sıkıntılı zaman dışında hiçbir şeyden vazgeçmedim 24 00:01:16,701 --> 00:01:18,703 ve sakızım yeni bitti. 25 00:01:21,623 --> 00:01:24,292 Bu şekilde tepki veren tek kişi değildim. 26 00:01:24,375 --> 00:01:26,294 "SHAFT"A KALABALIKLAR AKIN EDİYOR 27 00:01:26,377 --> 00:01:27,754 Harlem'de Hell Up. 28 00:01:27,837 --> 00:01:29,756 Siyah Baba. 29 00:01:30,840 --> 00:01:35,637 Bu özgürlük ve tatmin patlaması bu kadar iyi karşılandıysa 30 00:01:35,720 --> 00:01:38,014 ve bu arzu hiç kaybolmadıysa 31 00:01:38,098 --> 00:01:41,267 neden bu Siyahi filmlerinin yapımı durdu? 32 00:01:55,865 --> 00:01:59,786 Büyükannem filmlerin, hayal kurma şeklini değiştirdiğini söylerdi. 33 00:02:00,453 --> 00:02:02,372 Mississippiliydi. 34 00:02:02,455 --> 00:02:07,335 Filmler sayesinde hayallerinin hikâyeyi andıran şeylere dönüştüğünü 35 00:02:07,836 --> 00:02:11,714 ve bilinçaltına yerleşen, izlediği ilk filmin 36 00:02:11,798 --> 00:02:13,216 Dracula olduğunu söylerdi. 37 00:02:13,299 --> 00:02:16,511 Gotik ürpertileri ve opera benzeri sesleri yüzünden 38 00:02:16,594 --> 00:02:19,264 bir hafta uyumaya korkmuş. 39 00:02:19,347 --> 00:02:22,016 Ben Dracula'yım. 40 00:02:22,100 --> 00:02:25,895 Kötü ruhlar mı? Aman tanrım! Yani buralarda kötü ruh mu var? 41 00:02:25,979 --> 00:02:29,399 Tabii, bu yer onlarla kaynıyor. Hepsi bu da değil. 42 00:02:29,482 --> 00:02:30,567 Ne? Dahası mı var? 43 00:02:30,650 --> 00:02:33,778 Ama korkuyla yüzleşen Afrikalı Amerikalıları gösteren filmler 44 00:02:33,862 --> 00:02:38,324 bunu beyaz perdeye itibarsızlaştırarak ve sürrealist bir şekilde taşıdı. 45 00:02:38,408 --> 00:02:39,576 Kim onlar? 46 00:02:41,244 --> 00:02:42,287 Zombi. 47 00:02:44,539 --> 00:02:48,710 Bu da şunu gösteriyor ki klasik olarak bilinen filmler 48 00:02:48,793 --> 00:02:52,964 Siyahi insanları gereğinden fazla hüsrana uğrattı. 49 00:02:53,047 --> 00:02:53,965 Bir noktada 50 00:02:54,048 --> 00:02:56,968 usta isimlerin eserlerinde 51 00:02:57,051 --> 00:03:00,388 sizi utandıracak bir sahneye maruz kalabiliyorsunuz. 52 00:03:00,471 --> 00:03:04,058 Gerilim Ustası'nın hızla ürettiği stereotipleri, 53 00:03:04,142 --> 00:03:06,603 filmin en çok beğenilen yazarlarından biri 54 00:03:06,686 --> 00:03:09,606 ve müzikallerin oyuncu-yönetmen prömiyerleri 55 00:03:09,689 --> 00:03:11,399 iz bırakmaya devam ediyor. 56 00:03:12,525 --> 00:03:16,738 Tiyatro ve sinemanın devleri Orson Welles ve Laurence Olivier 57 00:03:16,821 --> 00:03:20,200 Othello rolünü oynamak için siyah boya sürüp 58 00:03:20,283 --> 00:03:22,160 mülayim bir üstünlüğe büründü. 59 00:03:22,660 --> 00:03:25,747 Cani sırların kirli çamaşır dolabı. 60 00:03:27,248 --> 00:03:30,877 Mickey Mouse'u veya Bugs Bunny'yi görüp de 61 00:03:30,960 --> 00:03:35,048 o ırkçı yapımları düşünmediğim hiç olmadı. 62 00:03:35,131 --> 00:03:38,468 Ya ne düşünecektik? Harvard Club için giyindiklerini mi? 63 00:03:38,551 --> 00:03:40,762 Bir filin uçtuğunu gördün mü hiç? 64 00:03:40,845 --> 00:03:42,388 At sineği gördüm. 65 00:03:42,472 --> 00:03:44,474 Ben bir yusufçuk gördüm. 66 00:03:45,016 --> 00:03:46,476 Ben karasinek gördüm. 67 00:03:48,102 --> 00:03:49,103 Bak, hepsini… 68 00:03:49,187 --> 00:03:51,356 Bunlar muhtemelen 69 00:03:51,439 --> 00:03:54,234 büyükannemin bilinçaltına işleyen sahnelerdi. 70 00:03:54,317 --> 00:03:57,654 Siyahi bir Mississsippili kadın olarak gördüğü muameleyle birlikte 71 00:03:57,737 --> 00:04:01,366 benliğini ele geçirmesin diye savaşmak zorunda olduğu sahneler. 72 00:04:01,449 --> 00:04:05,536 Görüntü farkındalığı o kadar büyüktü ki onu Hattiesburg'de gördüğümde 73 00:04:05,620 --> 00:04:09,082 The Andy Griffith Show'un tekrarını izletmezdi. 74 00:04:09,165 --> 00:04:10,166 Şöyle derdi: 75 00:04:10,250 --> 00:04:12,794 "O güney şehrinde hiç Siyahi yok." 76 00:04:12,877 --> 00:04:14,921 "Sence onlara ne olmuştur?" 77 00:04:15,004 --> 00:04:19,008 Tüm bunlar filmleri sevmemi zorlaştırdı. 78 00:04:19,592 --> 00:04:25,306 Benim için ömür izlemek, düşünmek ve filmler hakkında yazmaktan ibaretti. 79 00:04:25,390 --> 00:04:26,724 Beni caydıracak 80 00:04:26,808 --> 00:04:30,353 onca saygısız film sahnesine rağmen hep geri döndüm. 81 00:04:30,853 --> 00:04:33,731 Bu aşağılanma bir dağ gibi büyüyebiliyor. 82 00:04:34,774 --> 00:04:38,361 Belki bunu en basit şu şekilde açıklayabilirim. 83 00:04:38,444 --> 00:04:39,988 Beyaz bir oyuncu olsaydın 84 00:04:40,071 --> 00:04:43,032 resmî kıyafet gece hayatını, hayatın sunduğu 85 00:04:43,116 --> 00:04:45,743 tüm zevklere hazır olduğunu ima ederdi. 86 00:04:46,703 --> 00:04:49,872 Siyahi oyuncuysan siyah papyon havalı durmazdı. 87 00:04:49,956 --> 00:04:53,626 İşe gittiğini ve üniforman olduğunu gösterirdi. 88 00:04:53,710 --> 00:04:57,505 Güzel kıyafetler herkes kadar benim de hoşuma gider, 89 00:04:57,588 --> 00:04:58,756 belki daha da fazla 90 00:04:58,840 --> 00:05:01,384 ama papyonlardan hiç hazzetmedim. 91 00:05:01,467 --> 00:05:03,386 Belki bu yüzdendir. 92 00:05:05,680 --> 00:05:09,809 SHOW BOAT (1929) YÖNETMEN: HARRY A. POLLARD 93 00:05:09,892 --> 00:05:15,732 SHOW BOAT (1936) YÖNETMEN: JAMES WHALE 94 00:05:15,815 --> 00:05:19,027 SHOW BOAT (1951) YÖNETMEN: GEORGE SIDNEY 95 00:05:19,110 --> 00:05:22,488 Siyahi oyunculara yeni roller bulmak yerine 96 00:05:22,572 --> 00:05:25,450 Show Boat'un bitmek bilmez tekrarları 97 00:05:25,533 --> 00:05:28,453 aynı Siyahi oyuncuları tekrar tekrar kullandı. 98 00:05:28,536 --> 00:05:31,956 Sinemada Siyahilerin umutlarının kırılması gelenek olmuştu. 99 00:05:32,040 --> 00:05:34,876 Siyah erkekler için pek rol olmadığının söylenmesinden tutun, 100 00:05:34,959 --> 00:05:36,919 Siyahi kadınların kendinden 101 00:05:37,003 --> 00:05:40,340 nefret etmesini sağlayan güzellik standartlarına kadar. 102 00:05:40,423 --> 00:05:41,716 İşte geliyor. 103 00:05:42,633 --> 00:05:45,720 Saçıyla şu hareketi yaptığı sahneye bayılıyorum. 104 00:05:45,803 --> 00:05:48,348 Bu replik Siyah bir oyuncu için yazılmamıştı 105 00:05:48,431 --> 00:05:51,059 ama çok arzu edilen bir saçla ilgili 106 00:05:51,142 --> 00:05:53,394 tuhaf, kasıtsız bir yorumda bulundu. 107 00:05:54,062 --> 00:05:57,565 Siyah kadınların hâlâ mücadele ettiği bir ders bu. 108 00:05:59,692 --> 00:06:02,904 Ben Atlanta'da çocukken 109 00:06:02,987 --> 00:06:06,032 çok katı bir ayrımcılık sistemi vardı. 110 00:06:06,115 --> 00:06:08,826 Hiçbir sinemaya gidemedim. 111 00:06:08,910 --> 00:06:13,164 Sadece bir veya iki tane siyahi sineması vardı. 112 00:06:13,247 --> 00:06:18,252 Çok küçüklerdi ve çok ünlü filmler gelmiyordu. 113 00:06:18,336 --> 00:06:22,465 Gelse bile iki, üç yıl geç geliyordu. 114 00:06:22,548 --> 00:06:28,346 Yani genel olarak çok katı bir ayrımcılık vardı. 115 00:06:31,057 --> 00:06:33,684 Cumartesilerimi sinemada geçirirdim. 116 00:06:34,352 --> 00:06:37,105 Lash LaRue, Gene Autry, Roy Rogers gibi isimlerin 117 00:06:37,188 --> 00:06:41,484 kovboy filmlerini veya Buck Bogers gibi 118 00:06:41,567 --> 00:06:45,154 uzay dizilerine bakardık. 119 00:06:45,238 --> 00:06:48,157 Kovboy filmlerine çok düşkündüm. 120 00:06:49,200 --> 00:06:51,327 Niyeyse onlara bayılırdım. 121 00:06:51,411 --> 00:06:54,539 Gene Autry, Johnny Mack Brown ve Roy Rogers 122 00:06:54,622 --> 00:06:56,666 ve tüm o kovboy dizilerine. 123 00:06:57,750 --> 00:07:02,380 Los Angeles Sineması'na giderdim. Eskisi gibi kocaman bir saraydı. 124 00:07:02,463 --> 00:07:04,507 Ve iyi korunmuştu. 125 00:07:04,590 --> 00:07:07,301 Bazen orada tek olurdum, arkama yaslanırdım 126 00:07:07,385 --> 00:07:09,637 ve koca salon benim olurdu. 127 00:07:09,720 --> 00:07:12,849 John Ford, Monument Vally gibi şeyleri izlerdim 128 00:07:12,932 --> 00:07:15,476 O tür şeyleri sevmeye başlamıştım. 129 00:07:15,560 --> 00:07:18,146 Çok güzel hikâyeler gördüm. 130 00:07:18,229 --> 00:07:22,817 Filmlere babamla giderdim. 131 00:07:22,900 --> 00:07:26,696 Beni, kendi sevdiği filmlere götürürdü. 132 00:07:26,779 --> 00:07:31,284 John Wayne, Steve McQueen gibi isimlerin olduğu filmlere. 133 00:07:33,035 --> 00:07:35,037 Band of Angels'ı hatırlıyorum. 134 00:07:35,580 --> 00:07:38,624 Sidney Poitier'in onu tokatlayışını hatırlıyorum. 135 00:07:38,708 --> 00:07:40,626 BAND OF ANGELS (1957) YÖNETMEN: RAOUL WALSH 136 00:07:40,710 --> 00:07:44,255 Film kesiliyordu, döndüğünde suratını tutarak duruyordu. 137 00:07:44,338 --> 00:07:47,383 "Ne oldu?" diye şaşırmıştık. Annem "Tokatladı" dedi. 138 00:07:47,467 --> 00:07:48,551 "Ne? Cidden mi?" 139 00:07:49,510 --> 00:07:51,554 "Bunu gösteremezler ama evet." 140 00:07:52,054 --> 00:07:55,933 Film seven biriyseniz izlemek istediğiniz filmlere gidersiniz. 141 00:07:56,017 --> 00:08:00,104 Filmde hiç siyahi oyuncu olmadığını ancak filmin yarısında 142 00:08:00,188 --> 00:08:02,231 fark edebilirsiniz. 143 00:08:03,441 --> 00:08:06,235 Patlamış mısırınızı yerken dersiniz: 144 00:08:06,319 --> 00:08:10,448 "Bana mı öyle geliyor yoksa bu filmde hiç siyahi yok mu?" 145 00:08:10,531 --> 00:08:12,950 "Filmde siyahi yok." "Tamam." 146 00:08:13,534 --> 00:08:15,495 Biz de bir şekilde 147 00:08:16,454 --> 00:08:18,623 temsil edilmek istiyoruz. 148 00:08:19,123 --> 00:08:22,710 Çünkü ben çocukken 149 00:08:22,793 --> 00:08:25,171 filmlerdeki siyahiler… Stephin Fetchit vardı. 150 00:08:25,254 --> 00:08:26,547 Ne arıyorsun? 151 00:08:26,631 --> 00:08:27,798 AKTÖR 152 00:08:28,799 --> 00:08:30,760 Berberliği kasapta mı öğrendin? 153 00:08:30,843 --> 00:08:32,011 Willie Best vardı. 154 00:08:33,095 --> 00:08:36,307 Alfalfa, Buckwheat, Stymie… 155 00:08:39,185 --> 00:08:41,312 Yine de onlara özeniyordum! 156 00:08:41,395 --> 00:08:42,772 Selam Buckwheat. 157 00:08:42,855 --> 00:08:45,274 Beyazlarla oyun oynayan Siyah çocuk hiç tanımıyordum. 158 00:08:45,358 --> 00:08:49,362 Hele onlarla takılmak, evlerine gitmek, 159 00:08:49,445 --> 00:08:51,656 misafirlikler falan hiç yoktu. 160 00:08:51,739 --> 00:08:56,077 Our Gang'i izleyince "Nerede yaşıyor bunlar ya?" diyordum. 161 00:08:56,869 --> 00:08:58,538 Ben ayrımcılıkla büyüdüm. 162 00:08:58,621 --> 00:09:04,544 Yani kendimi bildim bileli 163 00:09:04,627 --> 00:09:05,795 dünyalar ayrıydı. 164 00:09:07,213 --> 00:09:11,342 Ama film izlemeye gittiğimde filmlerde böyle fanteziler vardı. 165 00:09:11,425 --> 00:09:16,222 Film izlemeye gittiğimde dönünce gördüğüm korsan olmak isterdim. 166 00:09:17,098 --> 00:09:17,932 Ama… 167 00:09:19,308 --> 00:09:21,102 Bana siyahi kovboy lazımdı. 168 00:09:23,437 --> 00:09:25,356 Anlatacak çok hikâyemiz var. 169 00:09:25,439 --> 00:09:29,777 Çeşitli şekilde daha fazla yansıtılmak istiyoruz 170 00:09:29,860 --> 00:09:33,239 ve bence yaşıtlarımı da en çok rahatsız eden şey bu. 171 00:09:33,823 --> 00:09:38,119 Çocuk olduğumuzu, bilim kurguda olduğumuzu falan. 172 00:09:38,202 --> 00:09:39,745 Birçok insan gibi ben de 173 00:09:39,829 --> 00:09:42,873 filmlerle, hayallerle etkileşime geçtiğiniz gibi geçiyorum. 174 00:09:42,957 --> 00:09:45,876 İzlediğim o filmlerin tadını çıkarırken 175 00:09:45,960 --> 00:09:47,420 ayrıca yansıtma yapıyor, 176 00:09:48,254 --> 00:09:51,299 kendimi ekranda görmeye çalışıyordum. 177 00:09:53,551 --> 00:09:59,140 Küçük bir kızken filmlerde gördüğüm tek şey bana benzemeyen insanlardı. 178 00:09:59,724 --> 00:10:03,561 Bu yüzden bir aktris olabileceğime asla inanamadım. 179 00:10:03,644 --> 00:10:09,859 Ta ki Carmen Jones'ta Harry Belafonte ile Dorothy Dandridge'i görene dek. 180 00:10:09,942 --> 00:10:14,113 Onları görünce "Vay canına!" dedim. 181 00:10:14,196 --> 00:10:17,074 "Belki ben de aktris olabilirim." 182 00:10:18,367 --> 00:10:20,661 Dorothy Dandridge, en kalifiye olduğu 183 00:10:20,745 --> 00:10:23,581 tek bir alan dışındaki tüm alanlarda yıldız olmuş 184 00:10:23,664 --> 00:10:25,750 biriyle üç kez beraber oynadı. 185 00:10:25,833 --> 00:10:26,876 O alan, filmdi. 186 00:10:26,959 --> 00:10:29,086 Oyuncu da Harry Belafonte'ydi. 187 00:10:29,587 --> 00:10:32,798 Dandridge'in yeteneği ve ökesi Belafonte'ye denkti. 188 00:10:32,882 --> 00:10:36,302 Uyumlu karizmalarının görülmesini ancak yükselen ırkçılık 189 00:10:36,385 --> 00:10:38,220 engelleyebiliyordu. 190 00:10:38,304 --> 00:10:41,641 Bu sebeple ekranda daha fazla bir araya gelemediler. 191 00:10:47,438 --> 00:10:52,360 Belafonte'nin şarkıcılıktaki ünü, oyunculuk eğitiminden kaynaklandı. 192 00:10:52,443 --> 00:10:55,780 Müziğiyle hikâyeler anlattı.  193 00:10:55,863 --> 00:10:59,867 Sıra dışı bir insandı, bir sporcunun fiziksel gücüne sahipti 194 00:10:59,950 --> 00:11:02,536 ve aktörlük yeteneklerini hemen gösteren 195 00:11:02,620 --> 00:11:05,414 oynadığı karakteri yaşama özelliği vardı. 196 00:11:05,498 --> 00:11:09,919 Ama onu nasıl kullanacağını bilmeyen, hatta ondan çok korktuğu için 197 00:11:10,002 --> 00:11:11,545 Carmen Jones'ta 198 00:11:11,629 --> 00:11:15,383 şarkı söylerken onun sesini kullanmayan bir sisteme çarptı. 199 00:11:15,466 --> 00:11:18,427 CARMEN JONES (1954) YÖNETMEN: OTTO PREMINGER 200 00:11:21,430 --> 00:11:22,973 1959 yılında 201 00:11:23,057 --> 00:11:27,645 birkaç yıl sonra Oscar kazanacak olan yönetmen Robert Wise'ı, 202 00:11:27,728 --> 00:11:31,107 aktör Ed Begley'i, kara listedeki senarist Abe Polonsky'yi 203 00:11:31,190 --> 00:11:33,567 ve Modern Jazz Quartet'i bir araya getiren 204 00:11:33,651 --> 00:11:35,653 bir proje üreterek cevabını verdi. 205 00:11:38,948 --> 00:11:43,452 Odds Against Tomorrow, o dönem için mükemmel bir şeydi. 206 00:11:44,203 --> 00:11:47,540 Öyle bir film yapma fırsatının bana verilmiş olması 207 00:11:47,623 --> 00:11:49,291 benim için çok büyük anlam 208 00:11:50,501 --> 00:11:51,794 ifade ediyordu. 209 00:11:51,877 --> 00:11:56,465 ODDS AGAINST TOMORROW (1959) YÖNETMEN: ROBERT WISE 210 00:12:12,189 --> 00:12:13,649 Selam bebeğim. N'aber? 211 00:12:15,651 --> 00:12:17,862 Bacco sana içki ısmarlamak istiyor. 212 00:12:18,612 --> 00:12:20,614 Ben ise yepyeni bir araba. 213 00:12:20,698 --> 00:12:23,743 Odds Against Tomorrow unutulmaz bir filmdi. 214 00:12:23,826 --> 00:12:25,494 Döneminin son kara filmiydi 215 00:12:25,578 --> 00:12:28,998 ve ırklara dürüst bakışıyla döneminin ötesinde bir yapımdı. 216 00:12:29,081 --> 00:12:31,375 Bu yüzden de görmezden gelindi tabii. 217 00:12:31,459 --> 00:12:34,086 Belafonte'nin önüne çeşitli fırsatlar çıktı 218 00:12:34,170 --> 00:12:37,715 ama teklif edilen projeler onun hiç ilgisini çekmedi. 219 00:12:37,798 --> 00:12:40,176 Sidney Poitier o döneme gelene dek 220 00:12:40,259 --> 00:12:43,471 evrenin en popüler siyahi kişisiydi. 221 00:12:44,138 --> 00:12:46,849 Ama o Sidney Poitier'di. 222 00:12:47,558 --> 00:12:50,686 Siyahilerin ortamında, Siyahilerin yanında bir 223 00:12:50,770 --> 00:12:52,438 Sidney Poitier değildi. 224 00:12:52,521 --> 00:12:58,068 Komple beyazlardan oluşan bir filmde Siyah birini oynayan Sidney Poitier'di. 225 00:12:58,152 --> 00:13:01,489 Kendime sorduğum ilk şey "Bbir geçmişi, geleceği olmayan 226 00:13:02,239 --> 00:13:04,867 siyahi bir adam kendini nasıl olur da 227 00:13:04,950 --> 00:13:09,663 birden yedi Nazi rahibe arasında bulur?" olmuştu. 228 00:13:09,747 --> 00:13:11,123 Rolü reddettim. 229 00:13:12,541 --> 00:13:15,586 Sidney'ye teklif ettiler, kabul etti. 230 00:13:16,170 --> 00:13:18,130 Kazanan, Sidney Poitier. 231 00:13:19,840 --> 00:13:23,260 SIDNEY POITIER EN İYİ AKTÖR - LILIES OF THE FIELD 232 00:13:23,344 --> 00:13:28,390 Siyahi topluluğunu düzgün şekilde yansıtmayan, hatta hiç yansıtmayan 233 00:13:28,474 --> 00:13:30,684 içeriklere teslim olmaktansa 234 00:13:30,768 --> 00:13:35,356 Harry Belafonte 1959 ile 1970 arasında filmlerde hiç oynamamayı seçti. 235 00:13:35,439 --> 00:13:39,568 Benim gözümde bu onu film dünyasının Muhammad Ali'si yaptı. 236 00:13:39,652 --> 00:13:43,322 Zirve döneminde ait olduğu alandan uzaklaştırılmıştı. 237 00:13:43,405 --> 00:13:46,534 Reddettiğim hiçbir projeden pişmanlık duymuyorum. 238 00:13:47,952 --> 00:13:50,371 Benlik değildi. 239 00:13:50,871 --> 00:13:52,289 Hiç kimseye kızmadım. 240 00:13:52,373 --> 00:13:57,127 Diğerlerinin fırsat bulup kabul etmesine sevindim ama ben… 241 00:13:57,711 --> 00:13:59,713 Öncelikle ben sanatçıyım. 242 00:14:00,214 --> 00:14:01,382 Aktörüm. 243 00:14:01,465 --> 00:14:05,344 Marlon Brando, Walter Matthau, Rod Steiger, Tony Curtis 244 00:14:05,427 --> 00:14:07,930 gibi isimlerle bize hiç rahat vermeyen 245 00:14:08,013 --> 00:14:11,767 bir yönetmenin olduğu okuldan çıkıp geldim ben. 246 00:14:12,434 --> 00:14:16,730 Yapılmaya değer olduğunu düşünmediğim hiçbir şeyi yapmam elbette. 247 00:14:17,273 --> 00:14:21,151 Neyse ki 248 00:14:21,235 --> 00:14:22,611 çok başarılıydım. 249 00:14:22,695 --> 00:14:26,991 Çünkü beni aralarına yürekten kabul eden 250 00:14:27,074 --> 00:14:29,827 o kadar büyük bir çevrem vardı ki 251 00:14:29,910 --> 00:14:34,915 kimse Belafonte gibi büyük bir ismi görmezden gelemez, 252 00:14:34,999 --> 00:14:37,042 ona bulaşamazdı. 253 00:14:37,126 --> 00:14:39,962 Çünkü ne zaman biri gelip bana ültimatom verse 254 00:14:40,045 --> 00:14:42,506 "Siktir git. Paris'e gidiyorum." dedim. 255 00:14:42,590 --> 00:14:46,760 "Seversem oraya yerleşirim ama gideceğim yer, 256 00:14:46,844 --> 00:14:50,931 sana olan cevabımı gösteriyor." 257 00:14:51,473 --> 00:14:52,308 Tekim. 258 00:14:52,391 --> 00:14:55,477 THE WORLD, THE FLESH AND THE DEVIL (1959) YÖNETMEN: RANALD MACDOUGALL 259 00:14:55,561 --> 00:14:56,478 Buradayım. 260 00:14:56,562 --> 00:15:00,190 Belafonte'nin kararlılığı onu piyasa dışına itti. 261 00:15:00,274 --> 00:15:05,070 Ama telafi ve medeni haklar talep eden siyahilerin öfkesi artarken 262 00:15:05,154 --> 00:15:07,239 filmler buna yetişemedi. 263 00:15:07,323 --> 00:15:11,076 Bir oyuna ve filme konu olan Langston Hughes alıntısı şöyle der: 264 00:15:11,660 --> 00:15:13,746 "Ertelenen bir hayale ne olur? 265 00:15:13,829 --> 00:15:16,415 Güneş altındaki üzüm gibi kurur mu? 266 00:15:16,999 --> 00:15:19,335 Ya da ağır bir yük gibi sarkar mı? 267 00:15:20,628 --> 00:15:22,588 Yoksa patlar mı?" 268 00:15:27,468 --> 00:15:29,929 Sürekli dövülüp duruyoruz. 269 00:15:30,012 --> 00:15:32,681 Artık bu konuda harekete geçmeye karar verdik! 270 00:15:34,600 --> 00:15:37,311 Siyahilere on yıllar süren kötü davranışlar 271 00:15:37,394 --> 00:15:40,397 20. yüzyılı bir ayaklanma devri kıldı. 272 00:15:40,481 --> 00:15:46,153 1960'ların siyasi topluluğu, neredeyse her yıl sivil ayaklanma gördü. 273 00:15:46,236 --> 00:15:50,115 1965'te, Los Angeles'ta yaşandı. 274 00:15:50,199 --> 00:15:53,327 Watts Ayaklanmalarını önceden tahmin etmek mümkündü. 275 00:15:53,410 --> 00:15:56,538 Yaşanacağı belliydi. Patlayacağı belliydi. 276 00:15:57,122 --> 00:16:01,585 Polisler insanları öldürüyordu. Topluluğu terörize ediyorlardı. 277 00:16:03,170 --> 00:16:07,341 Gece bir gösteriye gidersem mutlaka polisin durduracağını biliyordum. 278 00:16:08,842 --> 00:16:11,261 Hayatlarımızın 279 00:16:12,513 --> 00:16:14,515 sanki hiçbir önemi yoktu. 280 00:16:15,849 --> 00:16:19,353 1968'de Amerika'da ciddi sorunlar vardı. 281 00:16:19,853 --> 00:16:24,400 Yarısından fazlası 1967'de yaşanmış 20'den fazla ayaklanma çıkmıştı. 282 00:16:24,483 --> 00:16:26,276 Biri de memleketimdeydi. 283 00:16:26,360 --> 00:16:30,489 Detroit, Michigan'da kanun ve nizam kaybedildi. 284 00:16:31,281 --> 00:16:33,075 Linwood'dan bir çekim. 285 00:16:33,158 --> 00:16:35,244 Durum, Belediye Başkanı ve Vali'nin 286 00:16:35,327 --> 00:16:37,788 tahmin edemediği kadar ciddi. 287 00:16:39,081 --> 00:16:41,125 Filmlerde de isyan çıktı. 288 00:16:41,709 --> 00:16:43,335 Bağımsız film dünyasında. 289 00:16:43,419 --> 00:16:45,379 Orada Siyahler yoktu. 290 00:16:45,462 --> 00:16:48,549 Sadece ufek tefek roller veriliyordu 291 00:16:48,632 --> 00:16:52,136 ve genelde ekranda birden fazla Siyahiye yer vardı. 292 00:16:52,636 --> 00:16:54,555 Ekrandaki iki Siyahi yetenek 293 00:16:54,638 --> 00:16:57,975 aynı anda yıldız gibi performans sergileseler de 294 00:16:58,058 --> 00:17:00,561 film yıldızı olamıyorlardı. 295 00:17:01,270 --> 00:17:04,148 Benim gibi biriyle böyle bir barda ne işin var? 296 00:17:05,983 --> 00:17:07,818 Kendini pek yüksek görmüyorsun. 297 00:17:08,527 --> 00:17:10,154 Daha adil bir dünyada 298 00:17:10,237 --> 00:17:13,741 Nothing But a Man'de Ivan Dixon ile Abbey Lincoln'ün 299 00:17:13,824 --> 00:17:15,743 arasındaki o gerilim ve sıcaklık 300 00:17:15,826 --> 00:17:19,121 onları daha büyük kariyerlere, daha büyük üne taşırdı. 301 00:17:24,001 --> 00:17:28,213 Çok yetenekli bir şarkıcı, aktör ve şovmen olan Davis 302 00:17:28,297 --> 00:17:30,132 bunu kesinlikle başarabilirdi. 303 00:17:30,215 --> 00:17:34,386 1966'da çekilen A Man Called Adam'da 304 00:17:34,470 --> 00:17:37,556 mükemmel bir ego tatmini gösterdi. 305 00:17:37,639 --> 00:17:40,893 Cicely Tyson, Ja'Net DuBois 306 00:17:40,976 --> 00:17:43,812 ve sessiz, küçük bir rolü olan Morgan Freeman'la oynadı. 307 00:17:44,396 --> 00:17:48,025 Konuşma gücünü ve yeteneğini gösterecek bir rol için 308 00:17:48,108 --> 00:17:49,902 neredeyse 20 yıl bekleyecekti. 309 00:17:49,985 --> 00:17:53,906 David, filmin son bölümünde karakterinin verdiği zararlardan 310 00:17:53,989 --> 00:17:58,452 özür dileyene dek çok uyumsuz bir karakteri oynuyor. 311 00:17:59,078 --> 00:18:01,080 Tamam, yanlış yaptım, oldu mu? 312 00:18:01,997 --> 00:18:04,958 Ne olduğunu anlayana dek beklemeliydim. 313 00:18:05,042 --> 00:18:07,002 Belki şişeyle kafanı kırardı. 314 00:18:07,086 --> 00:18:09,338 Tatlım, gördüğüm tek şey 315 00:18:09,421 --> 00:18:13,175 o yaşlı kadının ellerinin… 316 00:18:13,258 --> 00:18:14,093 Adam. 317 00:18:17,846 --> 00:18:21,266 Van Peebles'ın sanatsal film dünyasına siyahilerin yaşamını 318 00:18:21,350 --> 00:18:24,228 acındırmadan katması yepyeni bir şeydi. 319 00:18:31,610 --> 00:18:35,447 Stüdyoların filmleri, toplumun isteklerine cevap vermektense 320 00:18:35,531 --> 00:18:38,826 toplumu yönlendirme ihtiyacı içinde sıkışıp kalmıştı. 321 00:18:38,909 --> 00:18:41,703 Tüm çağların bu yanlış yönlendirilmiş 322 00:18:41,787 --> 00:18:43,038 ölü müzikalleri… 323 00:18:43,872 --> 00:18:46,250 Mesela bu en iyi film adayı gibi. 324 00:18:46,333 --> 00:18:50,462 Ama 1968'in en iyi haberi, Sidney Poitier'in 325 00:18:50,546 --> 00:18:54,007 beyaz film yıldızları için yanlış rollerde oynamasından 326 00:18:54,091 --> 00:18:55,759 zirveye ulaşmasıydı. 327 00:18:55,843 --> 00:18:59,012 Hem Guess Who's Coming To Dinner hem de In the Heat of the Night 328 00:18:59,096 --> 00:19:04,184 1968'de dünya çapında yayınlanarak En İyi Film adaylıkları aldı 329 00:19:04,268 --> 00:19:08,147 ve bu, beyaz yıldızların onun ışığına bakakalmasını sağladı. 330 00:19:08,981 --> 00:19:10,524 Beni yanlış anlama. 331 00:19:11,108 --> 00:19:13,986 Kızını seviyorum. Onunla tanıştığım gündeki gibi 332 00:19:14,069 --> 00:19:16,738 mutlu olmasını sağlamak için her şeyi yaparım. 333 00:19:16,822 --> 00:19:20,951 Ama senin onayın olmazsa bunun hiçbir anlamı olmayacak. 334 00:19:22,953 --> 00:19:26,540 Mark Harris'in kitabı Pictures at a Revolution'da yazadığı gibi 335 00:19:26,623 --> 00:19:30,127 "Poitier, Amerika'nın en çok izlenen yıldızı." 336 00:19:34,298 --> 00:19:38,927 Maalesef, kendisi ayrıca başarılı siyahilerin eğlence sektöründe 337 00:19:39,011 --> 00:19:40,846 gördüğü tepkiye de bir örnek. 338 00:19:41,722 --> 00:19:44,975 Kimse durup da Sidney Poitier izleyici çekebiliyorsa 339 00:19:45,058 --> 00:19:50,522 başka siyahi erkek veya kadınlar da bunu yapabilir diye düşünmedi. 340 00:19:51,106 --> 00:19:54,943 Öyle bir dönemdi ki ekranda siyahi biriyle beyaz biri konuşursa 341 00:19:55,027 --> 00:19:57,821 bu yetişkin filmi sayılıyordu. 342 00:20:00,157 --> 00:20:04,286 PETULA CLARK TV BÖLÜMÜNDE BELAFONTE'NİN KOLUNA DOKUNUNCA TARTIŞMA ÇIKTI 343 00:20:04,369 --> 00:20:06,246 Medyada siyahilerin başarısı 344 00:20:06,330 --> 00:20:10,250 metroda 100 dolar bulmaya benziyordu. 345 00:20:10,334 --> 00:20:12,252 Tekrarlanmayacak bir fenomen. 346 00:20:13,420 --> 00:20:17,174 Filmler yeni yeni yapılmaya başladığında, örneğin Presley 347 00:20:17,841 --> 00:20:19,092 veya The Beatles'ınkiler, 348 00:20:19,176 --> 00:20:23,263 ki ABD'deki ilk albümlerini Siyahi plak şirketleri çıkarmıştı, 349 00:20:23,347 --> 00:20:28,143 niye kimse bu kadın rock öncülerinin oyunculuk yapmasını istememişti? 350 00:20:40,656 --> 00:20:44,743 Siyahi yeteneklerin bağımsız film dünyasında 351 00:20:44,826 --> 00:20:47,913 hakkının verilmeye başlamasına 352 00:20:47,996 --> 00:20:49,414 çok kalmamıştı. 353 00:20:49,998 --> 00:20:53,669 Yazar ve yönetmen olan George Romero, siyahi aktör Duane Jones'un 354 00:20:53,752 --> 00:20:58,799 eline bir film ve silah vererek tarihin en etki uyandıran 355 00:20:58,882 --> 00:21:01,718 filmlerinden birini yarattı. 356 00:21:01,802 --> 00:21:03,845 Sakin olsan iyi olur. 357 00:21:05,180 --> 00:21:08,934 "Johnny! Johnny, yardım et!" diye bağırdım. 358 00:21:09,017 --> 00:21:13,814 Rol, siyahi bir aktör için yazılmadığından kahramanın ırkından hiç bahsedilmemişti 359 00:21:13,897 --> 00:21:17,109 ve bu ilk defa oluyordu. 360 00:21:17,776 --> 00:21:21,196 Kapıları ve pencereleri güçlendirmek için döneceğim. 361 00:21:21,280 --> 00:21:23,532 Şimdilik iyisin ama, değil mi? 362 00:21:25,951 --> 00:21:26,785 Değil mi? 363 00:21:27,286 --> 00:21:29,204 Siyahi adamı yanında istersin. 364 00:21:29,955 --> 00:21:31,957 Siyahi adamı yanında istersin. 365 00:21:32,040 --> 00:21:34,167 Çünkü kaçmana yardım eder. 366 00:21:34,251 --> 00:21:36,545 O ölüp giderse sen de ölürsün. 367 00:21:36,628 --> 00:21:38,714 Biz kurtulmayı biliriz. 368 00:21:39,756 --> 00:21:43,260 Zombilerden kaçmayı biliriz. 369 00:21:43,343 --> 00:21:46,680 Katil bitkilerden, bizi öldürmeye gelen her şeyden 370 00:21:46,763 --> 00:21:50,142 kaçmayı biliriz çünkü biz… 371 00:21:50,934 --> 00:21:52,894 Yoldan çekilmeyi biliriz. 372 00:21:53,562 --> 00:21:58,066 Çekilip başka şeyleri kenardan izlemeyi biliriz. 373 00:21:59,151 --> 00:22:02,529 Zombilerin potansiyel kurbanlar araması ve korunmak için 374 00:22:02,612 --> 00:22:04,948 pencerelerin güçlendirilmesi 375 00:22:05,032 --> 00:22:07,743 bana ayaklanma görüntülerini hatırlattı. 376 00:22:07,826 --> 00:22:11,288 Night of the Living Dead kadar hem istemeden hem isteyerek 377 00:22:11,371 --> 00:22:15,208 alegori ve mecaz barındıran bir film hiç yoktur. 378 00:22:24,384 --> 00:22:27,012 Gözlerinin arasından vur, kafasından. 379 00:22:28,138 --> 00:22:31,683 Jones, beyazları kurtarmaya çalışırken öldüğü için 380 00:22:31,767 --> 00:22:35,604 Night of the Living Dead, militan Afro-Amerikalılarca benimsendi. 381 00:22:35,687 --> 00:22:38,857 Irkının yanında olmama mesajı olarak algılandı. 382 00:22:38,940 --> 00:22:42,527 Ablalarımın sevgililerinin böyle dediğini duymuştum. 383 00:22:42,611 --> 00:22:43,779 İyi vurdun! 384 00:22:43,862 --> 00:22:47,532 Tamam, öldü. Gidip alalım. Yakılacak bir tane daha işte. 385 00:22:48,492 --> 00:22:52,204 Film kadar ürpertici sonda da 386 00:22:52,287 --> 00:22:55,123 Jones öldürülüp ceset yığını arasına atılıyor. 387 00:23:00,545 --> 00:23:03,465 Hepinize çok üzücü bir haberim var. 388 00:23:03,965 --> 00:23:08,345 Martin Luther King bu akşam Memphis, Tennessee'de 389 00:23:08,428 --> 00:23:09,763 vurularak öldürüldü. 390 00:23:10,639 --> 00:23:13,975 Medgar Evers ile Malcolm X'in öldürülmesinden birkaç yıl sonra 391 00:23:14,059 --> 00:23:18,313 Dr. Martin Luther King'in suikaste uğraması, 392 00:23:18,397 --> 00:23:20,774 bu filmi yazarı ve yönetmenin 393 00:23:20,857 --> 00:23:23,318 hiç planlamadığı kadar önemli kılacaktı. 394 00:23:25,320 --> 00:23:30,367 Living Dead'in başarısı, siyahi aktörlere olan genel ilginin göstergesi olmalıydı. 395 00:23:30,450 --> 00:23:34,663 Peter Sallers'in Amerikan yerlisi karakterini oynadığı 396 00:23:34,746 --> 00:23:37,165 satir filmi The Party'nin olduğu yıl 397 00:23:37,249 --> 00:23:41,002 1968'de ayrıca Yul Brynner Pancho Villa'yı, 398 00:23:41,628 --> 00:23:45,173 ve maalesef Woody Strode da bir Apache üyesini oynamıştı. 399 00:23:46,591 --> 00:23:50,470 Amerikan uzun metrajlı filmleri, filmler siyahilerin hayatını 400 00:23:50,554 --> 00:23:54,057 siyahi aktörlerle anlatsa bile beyazlarca yönetilmiştir. 401 00:23:54,141 --> 00:23:56,685 Film izleyicilerinin %30'u siyahiler olsa da 402 00:23:56,768 --> 00:23:59,229 siyah yönetmenler dışlanmış durumda. 403 00:23:59,312 --> 00:24:02,858 Yardımcım William Greaves de ilk uzun metrajlı filmi 404 00:24:02,941 --> 00:24:05,819 Take One and Take Two'yu yeni bitirdi. 405 00:24:05,902 --> 00:24:07,863 Düzenlemenin son aşamasında. 406 00:24:09,072 --> 00:24:11,366 Selam, şu kısmı düzelteyim. 407 00:24:11,450 --> 00:24:15,120 1940'larda siyahi Powell Lindsay'in, Oscar Micheaux'un, 408 00:24:15,203 --> 00:24:19,207 Bill Alexander'ın yönettiği uzun metraflı filmler vardı. 409 00:24:19,708 --> 00:24:22,252 Bu yönetmenlerin Hollywood'a girişi engellendi 410 00:24:22,335 --> 00:24:25,797 ve filmleri sadece ülkedeki siyahi topluluklarınca izlendi. 411 00:24:26,756 --> 00:24:31,261 1968'den 1978'e kadar sürekli konuşulan bir efsane de 412 00:24:31,344 --> 00:24:35,390 bir avuç siyahi yönetmen nihayet kamera arkasına geçince 413 00:24:35,474 --> 00:24:39,311 siyahi yönetmenlerin ilk kez böyle bir şans bulmuş olmasıydı. 414 00:24:40,604 --> 00:24:42,564 Hâlbuki buna mecburlardı. 415 00:24:42,647 --> 00:24:45,192 Afro Amerikalılar, genelde bir kişinin yazıp 416 00:24:45,275 --> 00:24:48,028 yönetmesinin nadir olduğu ve stüdyolarca reddedildiği 417 00:24:48,111 --> 00:24:50,405 zamanlarda yazıp yönetmişlerdi. 418 00:24:50,489 --> 00:24:53,700 Ana akım medya bu film ve sinemaları görmezden gelse de 419 00:24:53,783 --> 00:24:56,578 siyahi basın bu sinema ve filmleri destekledi. 420 00:24:57,496 --> 00:25:00,123 Ve sessiz film döneminin başında 421 00:25:00,207 --> 00:25:03,668 Oscar Micheaux senarist, yönetmen ve bazen de aktördü. 422 00:25:04,169 --> 00:25:06,630 Siyahi sinemalar için filmler yaptı. 423 00:25:06,713 --> 00:25:08,632 Çoğu çok iyi değildi 424 00:25:08,715 --> 00:25:12,177 çünkü siyahi izleyicilerin istikrarla var olmasına rağmen 425 00:25:12,260 --> 00:25:14,804 siyahi filmlerin varlığı istikrarlı değildi. 426 00:25:16,723 --> 00:25:20,018 Unutmayın, çoğu stüdyo Almanya'yı kızdırıp 427 00:25:20,101 --> 00:25:21,895 o işleri kaptırmaktan korkuyordu. 428 00:25:21,978 --> 00:25:25,232 Ta ki 1942'de Nazi'lerce kovulana dek. 429 00:25:25,774 --> 00:25:28,485 Ama Afro Amerikalıların parası onlara yetmezdi. 430 00:25:28,985 --> 00:25:32,489 O siyahi sinemalarının çoğu aslında sinemaya dönüştürülmüş 431 00:25:32,572 --> 00:25:33,782 binalar ve odalardı. 432 00:25:34,282 --> 00:25:37,619 Michaeux ve diğer yapımcılar, hatta bazı beyazlar bile 433 00:25:37,702 --> 00:25:40,330 oldukça düşük bütçeyle filmler çekti, 434 00:25:40,413 --> 00:25:44,125 hatta pek para ödeyemedikleri popüler kitapların filmlerini. 435 00:25:44,209 --> 00:25:45,585 Yazarlar yine de kabul etmişti 436 00:25:45,669 --> 00:25:48,421 çünkü kitaplarının film yapılmasını istiyorlardı. 437 00:25:52,342 --> 00:25:56,263 Astaire, filmlerinde genelde efendi-hizmetkâr ilişkisi gösterirdi. 438 00:25:56,346 --> 00:26:00,892 Bir sürü siyahi oyuncu karşısında dans ettiği abartılı sahneler vardı. 439 00:26:03,019 --> 00:26:08,233 Stüdyolar, Afro Amerikalılar hakkında böyle bir yol izlerken 440 00:26:08,316 --> 00:26:12,862 yönetmen Alice Guy-Blaché bambaşka bir şey yapmaya karar verdi. 441 00:26:12,946 --> 00:26:16,324 1912'de A Fool and His Money'yi yönetti. 442 00:26:16,408 --> 00:26:20,787 Hepsi Afro Amerikalı oyunculardan oluşan ilk filmdi. 443 00:26:20,870 --> 00:26:25,792 Sanatçılığıyla her şeyi netçe gösterirken, o aktörleri de ezmedi. 444 00:26:29,337 --> 00:26:33,341 O günlerde stüdyolarca sürekli aranacak kadar başarılıydı 445 00:26:33,425 --> 00:26:36,428 ve sanatını yaparken gösterdiği özeni düşününce 446 00:26:36,511 --> 00:26:40,473 ilk Tarzan filmini yapmayı reddeden muhtemelen o olmuştu. 447 00:26:42,225 --> 00:26:45,895 O dönemin siyahi yapımcıları bağımsız filmlerin ilk dönemlerinde 448 00:26:45,979 --> 00:26:49,608 çalışmış hırslı, kararlı film severlerdi. 449 00:26:49,691 --> 00:26:52,569 O dönemlerde "bağımsız film" demek, 450 00:26:52,652 --> 00:26:57,949 başarılı olunca inanılmaz kaynaklara ulaştığınız havalı yabancı demek değildi. 451 00:26:58,033 --> 00:27:02,829 Stüdyoların sahip olduğu sinemalardan dışlandığınız anlamına geliyordu. 452 00:27:02,912 --> 00:27:06,833 Ürününüzü seyircilere ulaştıracak yollar bulmalıydınız. 453 00:27:06,916 --> 00:27:09,085 Micheaux ve onun gibi düşünenler 454 00:27:09,169 --> 00:27:14,424 dramalar, komediler, müzikaller ve cinayet filmleri çekiyordu. 455 00:27:14,507 --> 00:27:18,136 Bazen bu türleri tek filmde topluyorlardı 456 00:27:18,219 --> 00:27:22,766 çünkü sınırlı olan şey kaynaklarıydı, hırsları değildi. 457 00:27:22,849 --> 00:27:25,977 Çünkü film tarihinin çoğunluğu boyunca 458 00:27:26,061 --> 00:27:29,648 stüdyolar, siyahilerin parasını almamaktan memnundu. 459 00:27:29,731 --> 00:27:33,777 Siyahi girişimler ise buna her zamanki gibi bir de facto, 460 00:27:33,860 --> 00:27:37,322 yer altı ekonomi ve kültürü yaratarak cevap verdi. 461 00:27:43,828 --> 00:27:46,915 Bunun kanıtı ancak sonra ortaya çıkacak olsa da 462 00:27:46,998 --> 00:27:49,751 aktörlükten yapımcılığa geçen William Greaves 463 00:27:49,834 --> 00:27:52,337 romansı bir vasıta kullanmıştı. 464 00:27:52,420 --> 00:27:56,925 Sürekli benzer roller verildiği için oyunculuğa ilgisini kaybettikten sonra… 465 00:27:57,008 --> 00:28:00,887 Hattie Hala, savaşta her şey hızlıdır. 466 00:28:01,429 --> 00:28:04,349 Din hizmetlerimizin bile hızlandırılması gerekti. 467 00:28:04,432 --> 00:28:06,810 …öncü olabilme isteğiyle Symbiopsychotaxiplasm'ın 468 00:28:06,893 --> 00:28:09,062 yapımına başlar. 469 00:28:10,313 --> 00:28:14,275 "Bana lütfen dokunma" dedim. Bana bir daha asla dokunma. 470 00:28:14,359 --> 00:28:16,653 Symbiopsychotaxiplasm'ın hem resmî 471 00:28:16,736 --> 00:28:20,615 hem de bastırılmamış hırsları en az adı kadar büyüktü. 472 00:28:20,699 --> 00:28:24,285 Zaman konseptiyle her şekilde oynuyordu. 473 00:28:24,369 --> 00:28:26,121 Yönetmen Bill Greaves, 474 00:28:26,204 --> 00:28:31,334 filmi yapmaya o kadar dalmış ki hiçbir perspektifi kalmamış. 475 00:28:31,418 --> 00:28:34,087 "Filmin konusu ne?" diye sorarsanız 476 00:28:34,170 --> 00:28:38,258 sorudan daha belirsiz bir cevap veriyor. 477 00:28:38,341 --> 00:28:43,972 Sanırım kararsızdı. İyi çekilmiş bir sahne görmek istiyordu. 478 00:28:44,639 --> 00:28:48,143 Aktörlerinin ilham almasını istiyordu. 479 00:28:48,226 --> 00:28:52,355 Bence ne yapacağı konusunda kararsız kalmıştı. 480 00:28:52,856 --> 00:28:54,899 Benim teorim böyle en azından. 481 00:28:55,650 --> 00:28:58,778 On yıllar boyunca Symbiopsychotaxiplasm'ı tarif etmek içina 482 00:28:58,862 --> 00:29:02,157 insanlar ter döküp durmuştu. 483 00:29:02,907 --> 00:29:06,911 Artık böyle filmler o kadar yaygın ki kendi başına bir tür oldu. 484 00:29:06,995 --> 00:29:10,081 Yenilikçi, sosyal hiciv barındıran, şaka filmi. 485 00:29:11,249 --> 00:29:15,503 Kara listeye alınmış olan Yönetmen Jules Dassin, 486 00:29:15,587 --> 00:29:19,466 ırk politikalarını, filmin siyah yıldızları için yazdığı 487 00:29:19,549 --> 00:29:23,428 Uptight ile sahneye taşıdı. 488 00:29:23,511 --> 00:29:28,349 Dassin, Dee ve Mayfield cesur, korkusuz şekilde 489 00:29:28,433 --> 00:29:33,772 Dr. King'in ölümünü ses getirecek şekilde perdeye taşımışlardı. 490 00:29:35,774 --> 00:29:38,276 Martin Luther King, 1968'de suikaste uğradı. 491 00:29:38,777 --> 00:29:42,572 Annem işini gücünü bırakıp cenazeye katılmıştı. 492 00:29:42,655 --> 00:29:44,491 Bu adamı tanımıyordu. 493 00:29:44,574 --> 00:29:48,411 Ama her şeyi bırakıp, en iyi şekilde giyinip gitti. 494 00:29:49,037 --> 00:29:51,498 "Bu önemli mi?" diye düşünmüştüm. 495 00:29:51,581 --> 00:29:53,374 Bu adam önemliydi. 496 00:29:53,458 --> 00:29:57,504 Yaptıkları önemliydi. Anlattıkları önemliydi. 497 00:29:58,630 --> 00:29:59,672 Biz önemliyiz. 498 00:30:00,256 --> 00:30:05,178 Seslerimiz, umutlarımız, hayallerimiz, hedeflerimiz. Hepsi önemli. 499 00:30:05,261 --> 00:30:08,014 Bu gerçekleri net görüyoruz. 500 00:30:08,097 --> 00:30:10,642 Uptight, çaresizce cevaplar arayan 501 00:30:10,725 --> 00:30:14,771 acı içindeki, öfke içindeki bir topluluğu anlatıyordu. 502 00:30:14,854 --> 00:30:16,856 Türündeki filmlerin kalbiydi. 503 00:30:16,940 --> 00:30:18,566 Dr. King öldürüldükten sonraki gün 504 00:30:18,650 --> 00:30:21,569 Atlanta'da, Morehouse Spelman'dan bir uçağa bindik 505 00:30:21,653 --> 00:30:24,864 ve Memphis'e uçup, çöp işçileriyle birlikte yürüdük. 506 00:30:24,948 --> 00:30:28,201 "Ben insanım" mesajları taşıdık. Eskiden evde de vardı. 507 00:30:28,284 --> 00:30:29,369 BEN İNSANIM 508 00:30:36,209 --> 00:30:38,962 Cleveland, Dr. King'in suikasti sonrası kargaşa içindeyken 509 00:30:39,045 --> 00:30:41,631 soygun türünde cesurca bir işe girişip 510 00:30:41,714 --> 00:30:44,968 bir grup devrimci soygun düzenlemeye kalkıyor. 511 00:30:45,635 --> 00:30:47,262 Takımın önemli bir üyesi 512 00:30:47,345 --> 00:30:50,682 King'in ölümünün kaosu sebebiyle ne yapacağını bilemiyor 513 00:30:50,765 --> 00:30:52,684 ve vicdan azabı içinde. 514 00:30:52,767 --> 00:30:55,395 Hayatımda hiç bu kadar kötü hissetmemiştim. 515 00:30:55,895 --> 00:31:00,275 Uptight, 1935'teki John Ford filminin modern bir versiyonu 516 00:31:00,358 --> 00:31:04,279 ve siyahilerin endişelerinin başa sardığı döngüyü başlatıyor. 517 00:31:04,362 --> 00:31:07,031 The Informer'ın modern versiyonu değil mi? 518 00:31:07,115 --> 00:31:10,702 The Informer'ı biliyordum, onu görür görmez ne olduğunu anladım. 519 00:31:10,785 --> 00:31:13,329 Herkes, belli türde insanların 520 00:31:13,413 --> 00:31:16,499 polis olduğunu düşünüyordu. 521 00:31:17,000 --> 00:31:19,252 Partidesiniz, cigara dönüyorsunuz, 522 00:31:19,335 --> 00:31:21,880 biri içmeyip başkasına uzatıyor. 523 00:31:21,963 --> 00:31:24,716 "Kesin polis" diyorsunuz. 524 00:31:24,799 --> 00:31:31,222 Ya da hepiniz devrimcisiniz ama gruptaki biri tuhaf davranıyor. 525 00:31:31,306 --> 00:31:37,478 Devrimci kadronuz varsa şüphelenilen biri hep olur. 526 00:31:37,562 --> 00:31:42,609 O film de öyleydi işte. 527 00:31:42,692 --> 00:31:46,571 Film müziklerini besteleyen Booker T. Jones, otobiyografisinde 528 00:31:46,654 --> 00:31:50,116 kimilerinin Uptight'ı ilk blaxploitation filmi gördüğünü yazdı. 529 00:31:51,242 --> 00:31:53,953 Başka bir kıtada, başka bir kültürde 530 00:31:54,037 --> 00:31:56,080 İtalya'daki bir stüdyo, 531 00:31:56,164 --> 00:31:58,833 alanını değiştiren birçok film gibi 532 00:31:58,917 --> 00:32:01,628 ikinci sınıf görülen bir türden geliyordu. 533 00:32:01,711 --> 00:32:03,922 Bu durumda bu tür, spagetti kovboyuydu. 534 00:32:07,675 --> 00:32:09,302 Filmin biraz ilerisinde, 535 00:32:09,385 --> 00:32:12,013 yönetmen bu sahneyle birlikte 536 00:32:12,096 --> 00:32:15,725 izleyici beklentilerini alaşağı etmek istemişti. 537 00:32:15,808 --> 00:32:19,062 Henry Fonda'yı acımasız yapmak yıkıcı bir etkiydi. 538 00:32:19,145 --> 00:32:22,148 Kendisi Amerikan sinemasının ahlaki pusulasıydı. 539 00:32:22,231 --> 00:32:24,776 Ama çıkış peşindeki Isaac Hayes, 540 00:32:24,859 --> 00:32:28,112 Leone'nin, John Wayne, Jimmy Stewart, ve Shirley Temple gibi 541 00:32:28,196 --> 00:32:31,032 isimlerle birlikte beyaz ahlakının zirve noktasını 542 00:32:31,115 --> 00:32:34,077 temsil eden Fonda'yı kullanışını görüp ilham aldı. 543 00:32:36,537 --> 00:32:40,333 O kadar ki, yapımcı oyuncu Hayes, bu müzik parçasını yarattı. 544 00:32:58,935 --> 00:33:02,105 Hayes, Stax Studios'taki arızalı klimadan kaçmak için 545 00:33:02,188 --> 00:33:04,983 bu filmi izlemeye gittiğini söylerdi 546 00:33:05,066 --> 00:33:07,193 ki en az on kez yakalanmıştı. 547 00:33:07,276 --> 00:33:09,821 Woody Strode'un yükselen varlığı, Hayes'i bir gün 548 00:33:09,904 --> 00:33:12,115 Kovboy gibi siyahilerin varlığının 549 00:33:12,198 --> 00:33:16,327 çok az olduğu bir türde film yıldızı olabileceğine ikna etmişti. 550 00:33:16,411 --> 00:33:20,957 Daha da önemlisi, Once Upon A Time, Hayes'i Hot Buttered Soul albümünü 551 00:33:21,040 --> 00:33:22,875 yapmaya motive etmişti. 552 00:33:34,762 --> 00:33:38,057 Gordon Parks, yarı otobiyografik romanı The Learning Tree'yi 553 00:33:38,141 --> 00:33:40,685 1969 yılında perdeye taşıdığında 554 00:33:40,768 --> 00:33:45,314 bir Afro Amerikalı yönetmenin ilk stüdyo destekli filmini yapmıştı. 555 00:33:45,398 --> 00:33:48,735 Warner Bros. eski fotoğrafçıdan istediği kârı elde etmişti. 556 00:33:49,318 --> 00:33:53,573 Hem senarist, hem yönetmen, hem yapımcı hem de bestecilik yapmıştı. 557 00:33:53,656 --> 00:33:57,035 Başrolde de olmamasının tek sebebinin çok uzun olması 558 00:33:57,118 --> 00:33:58,953 olduğunu söyleyerek şaka da yapmıştı. 559 00:33:59,037 --> 00:34:03,374 Learning Tree, 12 yaşındaki Newt'in yaz dönemini bize anlatıyor. 560 00:34:04,542 --> 00:34:08,046 Filmi, unutulmaz kılan bir olay var. 561 00:34:08,129 --> 00:34:09,088 Koş Tuck, koş! 562 00:34:09,172 --> 00:34:13,468 Öyle bir anki hem sürreal hem de fazla gerçek. 563 00:34:13,551 --> 00:34:16,012 O dönem kıymeti bilinmemiş bir şey. 564 00:34:16,095 --> 00:34:17,430 Dur! Vururum! 565 00:34:38,076 --> 00:34:39,869 Ateş etmene gerek yoktu. 566 00:34:41,579 --> 00:34:43,706 Suçlulara ne olduğunu görün işte. 567 00:34:43,790 --> 00:34:48,503 Hepimizin bildiği ama filmde görmeyi beklemediğimiz bir sahneydi. 568 00:34:48,586 --> 00:34:52,423 Parks, filme sığdırabildiği kadar çok şey sığdırdığını söylemişti. 569 00:34:52,507 --> 00:34:57,261 Mesela kovboy filmlerini siyahilere ait gösteren bu muhteşem sahne gibi. 570 00:34:57,345 --> 00:35:01,557 Çünkü böyle bir sahneyi bir daha çekip çekemeyeceğini bilmiyordu. 571 00:35:02,558 --> 00:35:06,270 1969, bizi olağanüstülükten gerçek dışılığa taşıdı. 572 00:35:06,354 --> 00:35:08,439 Senarist ve yönetmen Robert Downey Sr. 573 00:35:08,523 --> 00:35:14,487 devrim konusundaki devrimsel komedisini, hicvi Putney Swope ile yayınlayınca 574 00:35:14,570 --> 00:35:16,989 çılgınlık zirveye ulaştı. 575 00:35:17,073 --> 00:35:19,325 Klima yenmez. 576 00:35:20,701 --> 00:35:22,620 Siyah bir adam Putney Swope 577 00:35:22,703 --> 00:35:25,456 birden bir reklam ajansının başına geçiyordu. 578 00:35:25,540 --> 00:35:27,208 Harika bir başkan olacaksın. 579 00:35:27,291 --> 00:35:30,461 Ve ajansın çalışma şeklini hemen değiştiriyordu. 580 00:35:30,545 --> 00:35:34,132 Burada kullanılmamış pek çok yetenek olduğunu düşünüyorum. 581 00:35:35,216 --> 00:35:36,050 Ben yapmadım! 582 00:35:36,134 --> 00:35:38,261 Ateşini mi ölçüyorsun o zaman? 583 00:35:38,928 --> 00:35:42,932 Patron, beni kovma. Karım, üç çocuğum, bir Shetland tayım var. 584 00:35:43,015 --> 00:35:47,603 Komediyle, direkt söylenemeyecek bazı şeyler söylenebilirdi. 585 00:35:48,146 --> 00:35:51,440 Bence siyahilerin yapması gereken de buydu. 586 00:35:51,524 --> 00:35:55,319 Komedi altında bazı mesajlar vermeliydik. 587 00:35:55,862 --> 00:35:57,989 Downey bir fırsat gördü. 588 00:35:58,072 --> 00:36:01,075 İstediğimiz mesajları vererek oynayabilirdik. 589 00:36:02,618 --> 00:36:06,914 "Dâhice" demek istemiyorum ama ona yakın bir şeydi. 590 00:36:06,998 --> 00:36:10,960 Yıldızı Arnold Johnson'un performansından memnun olmayan 591 00:36:11,043 --> 00:36:15,006 Yönetmen Downey, baş karakterinde kendi sesini kullandı. 592 00:36:15,840 --> 00:36:17,925 Truth and Soul! 593 00:36:18,009 --> 00:36:20,178 -TS, bebeğim. -Aynen öyle! 594 00:36:20,261 --> 00:36:23,472 Bu hareket, oğlunun Oscar adayı olduğu Tropic Thunder'daki rolünü 595 00:36:23,556 --> 00:36:24,974 kesinlikle etkilemişti. 596 00:36:25,057 --> 00:36:28,186 Uğraşıyorum ama zor. 597 00:36:28,269 --> 00:36:29,770 -İyisin. -İpucun var mı? 598 00:36:32,148 --> 00:36:35,902 1969, siyahi filmlerinde büyük değişiklikler yaşanan bir yıldı. 599 00:36:35,985 --> 00:36:38,779 Hikâyeler, geçmişteki siyahi yaşamını daha sert 600 00:36:38,863 --> 00:36:40,656 ve gerçekçi gösteriyordu. 601 00:36:40,740 --> 00:36:46,204 Köleliği sert şekilde gösteren ilk Amerikan filmlerinden biri mesela. 602 00:36:46,287 --> 00:36:48,414 Filmin adı Slaves'di. 603 00:36:48,497 --> 00:36:50,541 Başrolündeki Dionne Warwick hem oynamış 604 00:36:50,625 --> 00:36:55,504 hem de ondan beklenmeyecek bir konuda şarkı söylemişti. 605 00:36:56,088 --> 00:37:00,843 Ossie Davis ise mantıksız bir sistemde, mantığa tutunmaya çalışan bir köleydi. 606 00:37:00,927 --> 00:37:03,262 120 bin. Satıyorum. Başka teklif? 607 00:37:03,346 --> 00:37:07,391 Davis'in yavaşça öfkelenişi, çaresizliğini saklamıyor. 608 00:37:07,475 --> 00:37:09,727 Hatta şunu vurguluyor. 609 00:37:16,567 --> 00:37:19,612 Tarihi arbede, Rupert Crosse, The Reivers filmiyle 610 00:37:19,695 --> 00:37:23,616 en iyi yardımcı oyuncu olarak Oscar adayı gösterilen ilk siyahi olunca 611 00:37:23,699 --> 00:37:24,867 devam ediyor. 612 00:37:29,205 --> 00:37:31,249 Nasıl çalışıyor bu? 613 00:37:31,332 --> 00:37:35,795 Crosse'nin sıcakkanlılığı, McQueen'i narsisizminden kurtarıyor. 614 00:37:35,878 --> 00:37:37,630 Crosse'a ilgi gösteriyor 615 00:37:37,713 --> 00:37:40,925 ve bizim de aynı şekilde ona ilgi göstermemizi sağlıyor. 616 00:37:41,008 --> 00:37:44,470 On yıl önce Crosse, John Cassavetes'nin 1959'da 617 00:37:44,553 --> 00:37:50,851 elbette bağımsız yapım olarak çıkardığı ırk draması Shadows'ta oynamıştı. 618 00:37:50,935 --> 00:37:53,479 Tavşan ve ağaçlı olanı sevdin mi? 619 00:37:53,562 --> 00:37:54,605 Onu bilmiyorum. 620 00:37:55,106 --> 00:37:58,109 Tavşan ağaçtan düşmüş ve şöyle demiş: 621 00:37:58,192 --> 00:38:00,528 "Aşk, kuşların işi." 622 00:38:01,529 --> 00:38:02,780 Crosse'u Actors Studio'dan 623 00:38:02,863 --> 00:38:06,450 tanıyan Yönetmen Mark Rydell, onu The Reivers'a getirmişti. 624 00:38:06,534 --> 00:38:09,078 Rupert Crosse 195 santim boyundaydı 625 00:38:09,161 --> 00:38:12,707 ve Steve'i oynamak için doğru kişi olduğunu biliyordum. 626 00:38:13,541 --> 00:38:16,335 Steve McQueen'in evine sürmek harika bir şeydi 627 00:38:16,419 --> 00:38:19,255 çünkü içinde Ferrari, Aston Martin, yarış motorları gibi 628 00:38:19,338 --> 00:38:23,259 bir sürü araç bulunan 629 00:38:23,342 --> 00:38:25,386 belki on garja vardı. 630 00:38:25,469 --> 00:38:29,765 Çok büyük bir mülktü, bahçesi vardı. Çok lükstü. 631 00:38:29,849 --> 00:38:32,184 Rupert böyle bir şey hiç görmemişti 632 00:38:32,268 --> 00:38:35,688 ve itiraf edeyim, Steve'le tanışana dek ben de görmemiştim. 633 00:38:36,272 --> 00:38:38,983 Hiç parası olmayan ve genç bir aktör gibi yaşayan 634 00:38:39,066 --> 00:38:42,153 Rupert'tan daha iyi olsam da ben de mütevazı bir yaşam sürdüm. 635 00:38:42,236 --> 00:38:45,573 O eve girdiğimizde ve Rupert, Steve ile tanıştığında 636 00:38:45,656 --> 00:38:50,578 Steve bu deve baktı, onun kütüphanesinde oturduk 637 00:38:50,661 --> 00:38:53,914 ve Steve, tae kwon do'dan bahsetmeye başladı. 638 00:38:53,998 --> 00:38:57,126 Bu dövüş sanatlarında uzmandı. 639 00:38:57,209 --> 00:39:00,629 Rupert'a bazı hareketler gösteriyordu. Rupert dedi ki: 640 00:39:00,713 --> 00:39:04,300 "Dengen bozuk." Sandalyesinden bile kalkmamıştı. 641 00:39:05,551 --> 00:39:08,554 Steve ona bakıp "Öyle mi?" dedi. 642 00:39:09,180 --> 00:39:11,515 "Evet, dengen bozuk." 643 00:39:11,599 --> 00:39:15,353 "Yanlış duruyorsun." dedi. Steve "Göster." dedi. 644 00:39:15,436 --> 00:39:19,857 Rupert ayağa kalktı 645 00:39:19,940 --> 00:39:22,693 ve karşı karşıya geldiler, iki saniye sonra 646 00:39:22,777 --> 00:39:28,574 Steve, yan odadaki bilardo masasının altına doğru uçmaya başladı. 647 00:39:28,657 --> 00:39:31,369 "Film işi yattı" diye düşünmüştüm. 648 00:39:31,452 --> 00:39:33,287 "Rupert'in işi bitti." 649 00:39:33,954 --> 00:39:39,543 Ama Steve, bu adam ondan korkmadığı için çok heyecanlanmıştı. 650 00:39:39,627 --> 00:39:44,382 LA film dünyasını dolduran meraklı ve ileri görüşlü 651 00:39:44,465 --> 00:39:48,344 Jack Nicholson ve senarist Robert Towne gibi isimlerle birlikte 652 00:39:48,427 --> 00:39:52,431 Rupert Crosse da yeteneğine saygı duyulan karizmatik bir figürdü. 653 00:39:52,515 --> 00:39:54,433 Jim Brown ile Rupert Crosse 654 00:39:54,517 --> 00:39:57,103 yeni bir tür siyahi maskülenliğini gösterirken 655 00:39:57,686 --> 00:40:00,940 Brown bir yandan nazik ve sabırsızdı, 656 00:40:01,023 --> 00:40:03,317 Crosse ise küstahça gülümsüyordu. 657 00:40:03,401 --> 00:40:06,987 Benim için siyahiler kadar beyazlar arasında da popüler olan 658 00:40:07,071 --> 00:40:10,533 ikinci isim olan Muhammad Ali de 659 00:40:10,616 --> 00:40:13,619 kendi nezaket ve küstahlığını 660 00:40:13,702 --> 00:40:16,705 1970 belgeseli Cassius Clay'de göstermişti. 661 00:40:16,789 --> 00:40:19,125 Hapse girmemek için avukatlara para veriyor, 662 00:40:19,208 --> 00:40:21,168 ilk eşine nafaka ödüyor, 663 00:40:21,961 --> 00:40:24,380 şimdiki eşini ve çocuğunu destekliyor. 664 00:40:25,047 --> 00:40:29,468 Bu sıra dışı belgesel, Ali'yi, olduğu ve olacağı kişi arasındaki 665 00:40:29,552 --> 00:40:30,970 bir dönemeçte yakaladı. 666 00:40:31,053 --> 00:40:33,764 Önemliydi çünkü siyahi filmin çekirdeği olacak 667 00:40:33,848 --> 00:40:36,016 soğukkanlılığı gösteriyor. 668 00:40:36,517 --> 00:40:40,312 Ali'nin yaptığı gibi ana akımdan saklanmadan 669 00:40:40,396 --> 00:40:42,440 çıkış yapan ikinci bir siyahi de 670 00:40:42,523 --> 00:40:45,901 başta oyun, sonra ise film olan The Great White Hope'da 671 00:40:45,985 --> 00:40:48,279 yaşadığı zorluklar anlatılan Jack Johnson'du. 672 00:40:48,362 --> 00:40:51,449 Bunda James Earl Jones, En İyi Aktör adaylığı alacak 673 00:40:51,532 --> 00:40:53,159 ikinci siyahi adam olacaktı. 674 00:40:55,911 --> 00:41:00,124 THE GREAT WHITE HOPE (1970) YÖNETMEN: MARTIN RITT 675 00:41:04,545 --> 00:41:08,924 James Earl Jones, kariyerinde birkaç kez olduğu gibi 676 00:41:09,008 --> 00:41:11,677 yine maskülen çekiciliğini göstermişti. 677 00:41:11,760 --> 00:41:14,054 -Hayır! Ben… -Giyinin Bayan Bachman. 678 00:41:14,138 --> 00:41:15,598 -Sizi şehre götürelim. -Jake! 679 00:41:15,681 --> 00:41:17,808 Korkma sen. Giyin. 680 00:41:17,892 --> 00:41:21,228 1970'teki filmde, ırklar arası cinsellik 681 00:41:21,312 --> 00:41:24,356 ve yarattığı gerilim, anksiyete dalgaları yarattı. 682 00:41:24,440 --> 00:41:26,650 The Great White Hope, izleyicilere 683 00:41:26,734 --> 00:41:29,195 böyle ilişkilerin karşılıklı olduğunu hatırlatı. 684 00:41:29,278 --> 00:41:33,073 Bu değişiklikler saygı değer yapımcılardan biri olan 685 00:41:33,157 --> 00:41:36,785 Yönetmen William Wyler'ı kararsız bıraktı. Kendisinin 686 00:41:36,869 --> 00:41:40,206 sosyal değişimleri anlatışı The Best Years of Our Lives'da görülür. 687 00:41:41,165 --> 00:41:46,337 Wyler, 1965'teki ilk takipçi filmi The Collector ile bir örnek ortaya koydu. 688 00:41:46,420 --> 00:41:49,757 Son filmi The Liberation of L.B. Jones'tu. 689 00:41:49,840 --> 00:41:54,261 Kolayca yansıttığı bu modern drama 690 00:41:54,345 --> 00:41:58,265 siyahi kadın bedenini aşırı fetişize ettiği için başarısız oldu. 691 00:42:02,478 --> 00:42:05,898 -Avukata mı gidesin var? -Tatlım, kolumu acıtıorsun. 692 00:42:05,981 --> 00:42:09,652 Avukata gidesin var! Beyaz bir adamı uyarmazlar mı sanıyorsun? 693 00:42:10,152 --> 00:42:13,906 Bir sürü aptal gördüm ama en aptalı da sensin! 694 00:42:14,740 --> 00:42:18,035 King: A Filmed Record belgeselini yönettikten sonra 695 00:42:18,118 --> 00:42:20,829 Sidney Lumet, heyecan verici bir şeye döndü. 696 00:42:20,913 --> 00:42:24,542 Irk ve cinsiyet sorunlarını anlatan Tennessee Williams oyunu, 697 00:42:24,625 --> 00:42:26,377 bir Gore Vidal senaryosuna. 698 00:42:26,460 --> 00:42:29,547 Başrollerde James Coburn, Robert Hooks ve Lynn Redgrave vardı. 699 00:42:29,630 --> 00:42:33,509 Tepki almak için çok uğraşan Last of the Mobile Hotshots, 700 00:42:33,592 --> 00:42:35,010 yetişkin filmi belirlenmişti. 701 00:42:35,094 --> 00:42:39,807 Sebebi de siyahi bir adamın, beyaz bir kadınla sevişebilecek olmasıydı. 702 00:42:41,183 --> 00:42:42,643 Fırının kapağı bozuk. 703 00:42:42,726 --> 00:42:46,105 Çatı sızdırıyor, tuvaletten su akıyor 704 00:42:46,188 --> 00:42:48,440 ve sen ev sahibi olmak için fazla tatlısın. 705 00:42:48,524 --> 00:42:53,362 Diana Sands'ın büyüleme yeteneği 1970 The Landlord'unda belirgindi 706 00:42:53,445 --> 00:42:57,950 ve bu aşırı ayrıcalıklı beyaz bir adamın 707 00:42:58,033 --> 00:43:01,579 tamamı siyah Brooklyn sokağını burjuvalaştırması, 708 00:43:01,662 --> 00:43:05,374 siyahi yazar Bill Gun'ın siyahi yazar Kristin Hunter'ın 709 00:43:05,457 --> 00:43:08,168 romanını uyarlaması trendini sürdürdü. 710 00:43:09,336 --> 00:43:13,090 Bu aktörün doğal sağduyusu, beyaz perdelere çok uygundu. 711 00:43:13,173 --> 00:43:16,427 Birçok aktörün sayfalarca metinle vereceği mesajı 712 00:43:16,510 --> 00:43:19,597 Sands bir kahkaha, bir gülümseme ile verebiliyordu. 713 00:43:23,559 --> 00:43:28,689 Diana Sands mükemmel bir halaydı çünkü büyük bir çocuk olmayı biliyordu. 714 00:43:28,772 --> 00:43:31,567 Çok fedakâr biriydi, 715 00:43:31,650 --> 00:43:34,320 çok neşeli bir insandı. 716 00:43:35,904 --> 00:43:40,659 1970, Chester Himes'ı nihayet anlamlı bir şekilde sahneye taşıdı. 717 00:43:40,743 --> 00:43:42,911 İlk yönetmenliğinde 718 00:43:42,995 --> 00:43:47,833 Ossie Davis, duygusal siyahi seksiliği mitini, 719 00:43:47,916 --> 00:43:50,794 Himes'in romanından bir sahneyle tersine çevirdi. 720 00:43:50,878 --> 00:43:53,797 Kitabında, Himes içindeki acıyı dışarı vurarak 721 00:43:53,881 --> 00:43:57,426 siyah bir kadının, beyaz bir polisi yanına çekip 722 00:43:57,509 --> 00:43:59,428 cinsel olarak aşağılamasını anlatıyor. 723 00:43:59,511 --> 00:44:00,804 Lütfen bebeğim. 724 00:44:03,140 --> 00:44:04,141 Lütfen. 725 00:44:09,605 --> 00:44:12,900 Film uyarlaması, siyahların aşağılanmasından bıkan 726 00:44:12,983 --> 00:44:14,360 izleyiciyi memnun etti 727 00:44:14,443 --> 00:44:18,656 ve Davis'in perde altında senaryoyu değiştirmesi neşeyle karşılandı. 728 00:44:19,239 --> 00:44:23,285 Kanun namına dur! 729 00:44:23,869 --> 00:44:28,290 Davis'in, şiddet dolu Harlem polisleri üstündeki bu yorumu 730 00:44:28,374 --> 00:44:32,961 son moda konsepti tanıtan, Afro-merkezli bir masaldı 731 00:44:33,045 --> 00:44:36,090 ve bestesini Hair bestesini yapan Galt MacDermot yapmıştı. 732 00:44:37,383 --> 00:44:38,884 Alaycı Godfrey Cambridge 733 00:44:38,967 --> 00:44:43,180 ve çabuk parlayan Raymond St. Jacques tarafından oynanan şık dedektifler 734 00:44:43,263 --> 00:44:47,142 Davis'in bir araya getirdiği siyahi sahne aktörlerindendi. 735 00:44:47,226 --> 00:44:49,561 -Ne var? -Şuna bak. 736 00:44:50,104 --> 00:44:52,981 Tanrım, giydiği o mavi gömlekler, 737 00:44:53,065 --> 00:44:54,900 giydiği o takım, 738 00:44:54,983 --> 00:44:59,405 bıyığının bakımlı olması falan, çok zarif bir adamdı. 739 00:44:59,488 --> 00:45:01,824 O beyaz beceriksizi gördün. Kimliğini belirledin mi? 740 00:45:03,409 --> 00:45:06,078 Bilmem Teğmen. Belki evet, belki hayır. 741 00:45:07,663 --> 00:45:09,373 Hepsi birbirine benziyor. 742 00:45:09,456 --> 00:45:13,919 Kendisi de tiyatro oyuncusu olan Davis, arkadaşlarının başarısının 743 00:45:14,002 --> 00:45:17,548 tadını çıkaran siyahi aktörlerin samimiyetine bayılacağını biliyordu. 744 00:45:17,631 --> 00:45:21,176 Bunu film izleyicilerinin deneyimlemesini istemişti. 745 00:45:22,386 --> 00:45:25,889 Cotton Comes to Harlem'de çok fazla fantezi var. 746 00:45:28,016 --> 00:45:29,184 Bir masal. 747 00:45:29,268 --> 00:45:31,061 Ama işin güzel tarafı, 748 00:45:31,145 --> 00:45:33,522 Ossie Davis'in Harlem'i 749 00:45:34,231 --> 00:45:37,067 hiçbirimizin görmediği şekilde kullanması. 750 00:45:37,985 --> 00:45:39,445 Tamamen gerçekçi. 751 00:45:39,528 --> 00:45:41,155 Aslına uygun. 752 00:45:41,238 --> 00:45:45,784 Fantezisi, Harlem'in gerçeklerinde yaşanıyordu. 753 00:45:46,744 --> 00:45:49,580 Davis, siyahi devrimcilerin mantrasını alıp 754 00:45:49,663 --> 00:45:51,707 bundan bir aşık atışması çıkardı. 755 00:45:52,291 --> 00:45:56,545 Siyah yeter bana 756 00:45:56,628 --> 00:45:59,757 Siyah onur günlerinin toplum tarafından değişim talebi değil de 757 00:45:59,840 --> 00:46:03,886 kutlama günü olarak görüleceği günleri sabırsızlıkla bekliyorum. 758 00:46:03,969 --> 00:46:07,014 Ki zaten öyleydi ama şarkı buna ritim kazandırdı. 759 00:46:07,681 --> 00:46:12,186 Siyah yeter bana 760 00:46:12,269 --> 00:46:16,899 Sürekli kendini tekrar eden o replik. İnanılmaz. 761 00:46:16,982 --> 00:46:18,609 Sizin için yeterince siyah mıyım? 762 00:46:19,443 --> 00:46:22,780 Calvin Lockhart ve onun vaaz verirken kullanma şekli, 763 00:46:22,863 --> 00:46:26,116 Godfrey Cambridge ve onun kullanma şekli. 764 00:46:26,200 --> 00:46:28,160 Senin için yeterince siyah mı? 765 00:46:28,243 --> 00:46:30,996 Değiştiriyor. Birden fazla anlamı var. 766 00:46:31,079 --> 00:46:32,790 Yeterince siyah mı? 767 00:46:33,540 --> 00:46:35,209 Değil ama olacak. 768 00:46:36,752 --> 00:46:39,171 Bu hâlâ doğru. 769 00:46:39,254 --> 00:46:43,133 Davis, Cotton Comes to Harlem'e MacDermot'u ekleyerek 770 00:46:43,217 --> 00:46:45,427 besteciyi, hikâye anlatımına katsa da 771 00:46:45,511 --> 00:46:48,764 müziğin, siyahilerin tecrübesinin şok edici doğasını 772 00:46:48,847 --> 00:46:51,475 anlatmasını sağlamak Melvin Van Peebles'ın işiydi. 773 00:46:51,975 --> 00:46:54,436 1970 yapımı Watermelon Man hicvinde, 774 00:46:54,520 --> 00:46:59,650 liberal, beyaz bir adam bir gün uyanıp kendini siyah buluyordu. 775 00:46:59,733 --> 00:47:03,278 Beyazlar için siyahi olmanın korkunçluğunu gösteren 776 00:47:03,362 --> 00:47:07,074 Godfrey Cambridge çok karikatürümsü, tek renk bir karakterken… 777 00:47:08,784 --> 00:47:11,870 Jeff! Banyonda bir zenci var! 778 00:47:11,954 --> 00:47:18,126 …empatiyle dolu, derin bir karaktere dönüşüyor. 779 00:47:18,210 --> 00:47:21,797 Van Peebles, izleyicilerin bu evrimi fark etmesini istemişti. 780 00:47:21,880 --> 00:47:26,093 Evlendiğimizde bunun ırklararası bir evlilik olacağını düşünmemiştim. 781 00:47:26,176 --> 00:47:29,096 -Bana hiç söylemedin. -Ben de yeni öğrendim. 782 00:47:29,179 --> 00:47:32,057 Van Peebles yazdığı akıllıca senaryoyla 783 00:47:32,140 --> 00:47:36,228 skeç komedi konseptlerini ciddi film terimleriyle birleştirip 784 00:47:36,311 --> 00:47:41,859 siyahi farkındalığı ve sorumluluğu hakkında titizce bir film çıkarıyor. 785 00:47:41,942 --> 00:47:43,443 Nereye gidiyorsun? 786 00:47:43,527 --> 00:47:46,238 -Clark Dunwoody ile yemeğim var. -Burada yok. 787 00:47:46,321 --> 00:47:50,409 Pandemi dünyasında Watermelon Man tam da zamanında geldi. 788 00:47:50,492 --> 00:47:54,580 Beyazlar, siyahilerin yaşadığı evinizden çıktığınız an 789 00:47:54,663 --> 00:47:59,710 ölebileceğiniz korkusunu artık anlıyordu. 790 00:48:00,294 --> 00:48:03,422 Bir yıl önce The Learning Tree'deki Gordon Parks gibi 791 00:48:03,505 --> 00:48:06,758 Van Peebles, ilk stüdyo yönetmenliği için müzik bestelemişti. 792 00:48:06,842 --> 00:48:10,762 Babam Watermleon Man'i çektiğinde karar vermeye çalıştıkları şey 793 00:48:10,846 --> 00:48:13,432 direkt sinemalarda mı göstereceklerdi 794 00:48:13,515 --> 00:48:18,854 yoksa hepsi beyaz olan kodamanların geldiği bir ön gösterim mi olacaktı? 795 00:48:18,937 --> 00:48:22,733 Gösterim odasında temizlik yapan Willy diye siyah bir adam vardı. 796 00:48:22,816 --> 00:48:25,193 Babam onunla konuşup biraz para verdi 797 00:48:25,277 --> 00:48:28,071 ve "Filmim çıkınca beğen" dedi. 798 00:48:28,155 --> 00:48:31,533 Willy, Watermelon Man gösterilirken 799 00:48:31,617 --> 00:48:34,453 "Şuna bak!" dedi. 800 00:48:34,536 --> 00:48:35,746 "Çok eğlenceli." 801 00:48:36,830 --> 00:48:39,541 Ona bakıyorlardı. "Willy beğendi." 802 00:48:39,625 --> 00:48:43,003 "Patron, gerçekten çok iyi. Şuna bak." 803 00:48:43,086 --> 00:48:44,588 "Willy, komik mi sence?" 804 00:48:44,671 --> 00:48:47,841 "Evet, izlemek için sabırsızlanıyorum. Ne zaman çıkıyor?" 805 00:48:47,925 --> 00:48:51,345 Sinemalara çıktı. Tek kişilik odak grubu o adamdı. 806 00:48:51,428 --> 00:48:55,057 Babam bu ırksal dezavantajı avantajına kullandı. 807 00:48:57,893 --> 00:49:02,022 1971'de ikinci stüdyo filmini yapan Gordon Parks 808 00:49:02,105 --> 00:49:04,858 müzik ve film ikilisini tamamen birleştirdi. 809 00:49:04,942 --> 00:49:09,696 Avrupa stüdyo müziği klasiklerinden tamamen ayrılmış oluyordu. 810 00:49:09,780 --> 00:49:13,533 Bu filmle, Parks, Isaac Hayes'i katma planını uyguluyor. 811 00:49:30,676 --> 00:49:34,471 Shaft sadece bir ilk film değildi. Bir duyuruydu. 812 00:49:34,554 --> 00:49:38,684 Easy Rider gibi filmlerin "60'lardayız" diye bağırması gibiydi. 813 00:49:38,767 --> 00:49:44,690 Shaft ise bunun 70'ler olduğunu çeşitli yollarla rahatça haykırıyordu. 814 00:49:44,773 --> 00:49:49,486 Aynı kıyafetlerle uyumuş gibi görünmeyen, saklanmayan bir özel dedektif vardı. 815 00:49:49,569 --> 00:49:53,115 Kameranın, Manhattan'da deri kaban giymiş siyah bir adamı 816 00:49:53,198 --> 00:49:55,659 takip etmesi yeni ve cüretkâr bir şeydi. 817 00:49:55,742 --> 00:49:58,161 Bir devrimci ile yönetmen Gordon Parks'ın 818 00:49:58,245 --> 00:50:01,081 karışımı gibi giyinmiş özel bir dedektif, 819 00:50:01,164 --> 00:50:04,501 izleyiciyi oldukça heyecanlandırmıştı. 820 00:50:04,584 --> 00:50:06,795 Kamera, yıldızı gizlice izlemiyordu. 821 00:50:07,295 --> 00:50:08,630 Direkt ona bakıyordu. 822 00:50:09,756 --> 00:50:13,802 Bu kombinasyon, düz saç ve mavi gözü güzellik standardı olarak sunan 823 00:50:13,885 --> 00:50:18,348 ve ideal Amerika hakkında filmler çeken bir stüdyodan geldiği için, 824 00:50:18,432 --> 00:50:22,561 filmlerin gidişatını sonsuza dek değiştirdi. 825 00:50:22,644 --> 00:50:26,523 Shaft, tüm kadınlar için seks makinesi. Bu daha önce bir siyahi için hiç denmedi. 826 00:50:29,526 --> 00:50:30,652 İyi misin? 827 00:50:31,903 --> 00:50:33,321 Bebeğim, iyi misin? 828 00:50:35,073 --> 00:50:36,992 Makine gibi hissediyorum. 829 00:50:37,826 --> 00:50:39,161 İyi bir his değil. 830 00:50:44,124 --> 00:50:47,878 BU FİLM OTORİTEDEN BIKAN TÜM KARDEŞLERİMİZE ADANMIŞTIR 831 00:50:47,961 --> 00:50:51,757 1971'de, Van Peebles, 832 00:50:51,840 --> 00:50:55,844 Siyahi Amerikalıların yaşadığı aralıksız dheşeti konu aldı. 833 00:50:55,927 --> 00:50:58,346 Sweet Sweetback's Baadasssss Song. 834 00:50:58,430 --> 00:51:01,433 Sadece bu isim bile, filmi televizyonlarda yayınlanmayacak 835 00:51:01,516 --> 00:51:03,643 devrimin bir parçası yaptı. 836 00:51:03,727 --> 00:51:07,314 O zamanlarda kanallar böyle bir ismi de, 837 00:51:07,397 --> 00:51:10,484 böyle tetikleyici bir içeriği de asla yayınlamazdı. 838 00:51:12,360 --> 00:51:13,361 Ne oldu? 839 00:51:19,367 --> 00:51:22,079 Pornonun kaçınılmaz olduğu günlerden önce 840 00:51:22,162 --> 00:51:25,123 Siyahi cinselliği hâlâ dikkat çekiciyken 841 00:51:25,207 --> 00:51:28,835 Sweetback, siyahi seksini bir şova dönüştürüp 842 00:51:28,919 --> 00:51:31,338 kamerayı kaçırmayarak cesaretini gösterdi. 843 00:51:31,421 --> 00:51:33,965 Van Peebles, obje olarak görülmenin 844 00:51:34,049 --> 00:51:38,512 nasıl olduğunu izleyiciler anlasın diye bu duvarı tuğla tuğla örmüştü. 845 00:51:41,223 --> 00:51:42,599 BEYAZ JÜRİCE YETİŞKİN FİLMİ BULUNDU 846 00:51:42,682 --> 00:51:46,686 Başlığa "badass" kelimesini eklemek çok cesurca bir hamleydi. 847 00:51:46,770 --> 00:51:49,481 Filmin yetişkin filmi sayılmasını garantilemişti ki 848 00:51:49,564 --> 00:51:51,608 Sweetback de öyle sayıldı. 849 00:51:51,691 --> 00:51:55,654 Melvin Van Peebles, film kültüründeki istismarı ve yeni liberalizmin 850 00:51:55,737 --> 00:51:58,198 yararlarını kendi avantajına kullandı. 851 00:51:58,281 --> 00:52:04,037 Sakallı, puro içen siyah bir adamın cesaretini göstermeyi seviyordu. 852 00:52:04,538 --> 00:52:05,997 Elvis Presley gülümsemesi 853 00:52:06,081 --> 00:52:10,544 ve Megan The Stallion tırnağı kadar ikonik bir pop kültür jesti. 854 00:52:10,627 --> 00:52:14,339 Sweetback çıktığı dönemde yetişkin derecelendirmesi yeni çıkmıştı 855 00:52:14,422 --> 00:52:17,259 ve porno, pespaye şehir merkezi sinemalarından 856 00:52:17,342 --> 00:52:18,510 varoşlara gelmişti. 857 00:52:18,593 --> 00:52:21,429 Midnight Cowboy, en iyi film Oscar'ını kazanan 858 00:52:21,513 --> 00:52:23,265 ilk yetişkin filmiydi. 859 00:52:23,348 --> 00:52:24,307 Tek hatta. 860 00:52:24,891 --> 00:52:27,978 Stanley Kubrick, Clockwork Orange'ı çekti ve yetişkin dendi. 861 00:52:28,979 --> 00:52:31,982 Marlon Brando ile yönetmen Bernardo Bertolucci de 862 00:52:32,065 --> 00:52:36,111 yetişkin damgalı Last Tango in Paris'le Oscar'a aday oldu. 863 00:52:36,653 --> 00:52:41,491 Bir de Lialeh adında sosyal mesaj vermeyi hedefleyen bir film vardı, 864 00:52:41,575 --> 00:52:44,202 besteciliğini funk efsanesi Barnard Purdie yapmıştı. 865 00:52:44,286 --> 00:52:48,123 Motion Picture Association film için genel izleyiciyi önerse de 866 00:52:48,206 --> 00:52:54,421 siyahların kaderinin genel mi yetişkin mi olduğuna karar veremezler. 867 00:52:56,006 --> 00:53:00,010 Ama Van Peebles, yetişkin damgasına el koyarak devrimin önünü açtı. 868 00:53:00,594 --> 00:53:03,138 Dedikodulara göre kendi kendine yetişkin damgası vurdu. 869 00:53:03,221 --> 00:53:06,850 Çünkü, kurulun telifini almadığı tek damga oydu. 870 00:53:06,933 --> 00:53:10,270 Böylece herkes X olan yetişkin damgasını kullanabilecekti. 871 00:53:10,353 --> 00:53:14,524 Böylece XX, hatta XXX filmler doğdu. 872 00:53:14,608 --> 00:53:18,904 Sonuçta hiç iki genel izleyici veya iki 13 yaş üstü duymamışsınızdır. 873 00:53:19,821 --> 00:53:23,033 Watermelon Man'de olduğu gibi Sweetback de koşu ile başlıyor 874 00:53:23,116 --> 00:53:25,076 ama bu defa, komedi için değil. 875 00:53:25,160 --> 00:53:30,624 Sweetback, canı pahasına koşuyor. Onu canlı tutan şey hareket etmesi. 876 00:53:30,707 --> 00:53:32,626 Filmin çoğu ileri gitmekle alakalı. 877 00:53:34,544 --> 00:53:38,089 Van Peebles, müzisyenleri sadece müzik için seçmemişti. 878 00:53:38,173 --> 00:53:41,343 Earth, Wind & Fire'ı iş birlikçisi yaptı. 879 00:53:41,426 --> 00:53:46,306 Âşık olduğum bir sekreteri vardı. Bence Priscilla'ya herkes âşıktı. 880 00:53:46,389 --> 00:53:49,809 Saçları aynı böyleydi. "Tanrım, Priscilla'ya bak." 881 00:53:49,893 --> 00:53:51,186 "Ne giyiyor…" 882 00:53:51,269 --> 00:53:53,855 "Priscilla bugün ne giyecek acaba?" 883 00:53:53,939 --> 00:53:57,442 Ama Priscilla'nın biraz sahiplenici bir sevgilisi vardı. 884 00:53:57,525 --> 00:54:00,862 Filmde oynamak istedi ama sevgilisi izin vermedi. 885 00:54:00,946 --> 00:54:04,241 Earth, Wind & Fire diye yeni bir grubu vardı. 886 00:54:04,741 --> 00:54:08,954 "Melvin ile oynayamazsın. Ama müziği ben yapmak istiyorum" dedi. 887 00:54:10,163 --> 00:54:14,501 Katkıları, Sweetback'in paranoyasına paranoya eklemiş oldu. 888 00:54:16,419 --> 00:54:18,755 Melodik ve kuvvetli R&B'nin aksine 889 00:54:18,838 --> 00:54:22,092 yakında Earth, Wind & Fire olarak direkt tanıyacağımız 890 00:54:22,175 --> 00:54:26,846 Sweetback müziği, altında vurmalı çalgıların duyulduğu 891 00:54:26,930 --> 00:54:29,599 ahenksiz, avangart bir cazdı. 892 00:54:29,683 --> 00:54:31,768 Müziğin amacı bize, filmlerin kaçındığı 893 00:54:31,851 --> 00:54:35,146 bir dünyaya çekildiğimizi fark ettirmek için vardı. 894 00:54:35,647 --> 00:54:38,400 Yönetmen Van Peebles'ın refleksleri sayesinde 895 00:54:38,483 --> 00:54:40,735 film, türleri hızlıca birleştiriyordu. 896 00:54:41,403 --> 00:54:43,321 Koş Sweetback! 897 00:54:44,906 --> 00:54:46,533 Koş şerefsiz! 898 00:54:47,534 --> 00:54:51,579 Kardeşinin kanını döktüler! Ama benim dökemeyecekler! 899 00:54:51,663 --> 00:54:53,540 Koş Sweetback! 900 00:54:53,623 --> 00:54:55,041 Koş şerefsiz! 901 00:54:55,125 --> 00:54:57,377 Annenin kanını döktüler! 902 00:54:57,460 --> 00:55:00,005 Babanın kanını döktüler Ama benim dökemeyecekler! 903 00:55:03,049 --> 00:55:05,969 Babam, lobideki insanlarla konuşmamı sağlardı. 904 00:55:06,052 --> 00:55:09,014 "Ne düşünüyorsun?" derdi. Söylerdim. 905 00:55:09,097 --> 00:55:11,808 "Ne düşündüğünden bana ne? Sonra öğrenirim" derdi. 906 00:55:11,891 --> 00:55:16,146 "Lobidekilerle konuş. Film hakkındaki düşüncelerini öğren. 907 00:55:16,229 --> 00:55:18,940 Ne görüp duymuşlar, ne düşünüyorlar." 908 00:55:19,941 --> 00:55:23,445 Bir auteur, şovmen ve pazarlamacı olan Melvin, besteciyi 909 00:55:23,528 --> 00:55:27,949 sadece bir çalışan değil de projenin yaratıcı ortağı yaparak 910 00:55:28,033 --> 00:55:32,287 yönetmenin, filmin geleceğine yatırım yapmış olacağını biliyordu. 911 00:55:32,787 --> 00:55:35,415 Melvin, film sektöründe yeni bir yön 912 00:55:35,498 --> 00:55:37,709 olmaya başlayacak bu geleceği öngörmüştü. 913 00:55:37,792 --> 00:55:41,963 Önce, filmin satış hikâyesini filmi pazarlamak için kullandı. 914 00:55:42,047 --> 00:55:46,343 Yoksa hiç veya az ilgi görecek sıradan bir siyah filmi olacaktı. 915 00:55:46,426 --> 00:55:49,304 Daha da önemlisi önce müzikleri yayınladı 916 00:55:49,387 --> 00:55:52,474 ve bunu filmi pazarlamak için kullandı. 917 00:55:53,224 --> 00:55:55,560 Bir sanatçı ve girişimciydi. 918 00:55:55,643 --> 00:55:58,563 Kimse görmedikten sonra sanat olmasının önemi yoktu. 919 00:55:59,898 --> 00:56:03,485 Gordon Parks, siyahi film başrolü olabilecek kişiyi değiştirdi. 920 00:56:03,568 --> 00:56:05,987 Sweetback ve Shaft, Muhammad Ali örneğini izleyerek 921 00:56:06,071 --> 00:56:11,618 artık var olmak için izin almayan siyahi figürleri takip etti. 922 00:56:11,701 --> 00:56:14,371 Sahneleri onları davetkâr değil, 923 00:56:14,454 --> 00:56:15,997 cüretkâr gösteriyordu. 924 00:56:16,081 --> 00:56:19,501 Eskisi gibi alçakgönüllü, yere bakan karakterler değildi. 925 00:56:20,001 --> 00:56:23,713 Sert ve ironik bir mesafeyle izleyici 926 00:56:23,797 --> 00:56:25,632 açıklama yerine kendi görüyordu. 927 00:56:27,801 --> 00:56:31,137 Söylediklerimi dinle dostum. Yardım etmek için buradayım. 928 00:56:31,221 --> 00:56:33,306 Tanrı'nın bir meleğiyim. 929 00:56:33,390 --> 00:56:36,101 Harry Belafonte, yapımcılığını yaptığı deneysel drama 930 00:56:36,184 --> 00:56:41,356 The Angel Levine için beyaz perdeye o ipeksi yoğunluğunu tekrar getirdi. 931 00:56:41,439 --> 00:56:44,734 Kendi kendine verdiği sürgünü bu varoluşsal komediyle bitirip 932 00:56:44,818 --> 00:56:47,987 Ralph Ellison'un, romanı Invisible Man'de ortaya koyduğu açmaza 933 00:56:48,071 --> 00:56:49,948 bir yenilik ekledi. 934 00:56:50,031 --> 00:56:53,743 "Bu kadar siyahi, mavi ve şanslı olmak için ne yaptım?" 935 00:56:54,452 --> 00:56:55,537 Bir meleğim ben. 936 00:56:58,123 --> 00:56:59,958 Beni almaya mı geldin? 937 00:57:01,418 --> 00:57:02,252 Hayır. 938 00:57:03,837 --> 00:57:05,213 Yaşam vermeye geldim. 939 00:57:05,296 --> 00:57:08,633 Daha ilahi bir İncil paralelinde 940 00:57:08,716 --> 00:57:11,553 Sidney Poitier, Papaz John rolündeydi. 941 00:57:11,636 --> 00:57:14,431 Bu fantezide, Poitier herhangi bir yargıda bulunmayan, 942 00:57:14,514 --> 00:57:18,351 geçmiş ve gelecek konusunda ikiye bölünüp kalmış 943 00:57:18,435 --> 00:57:22,439 suskun bir ölüm meleğini oynuyor. 944 00:57:22,522 --> 00:57:26,192 Bu iyi niyetli masal, Poitier'in kendi derdini de yansıtıyor. 945 00:57:28,361 --> 00:57:30,905 Ossie Davis, Cotton Comes to Harlem'den sonra 946 00:57:30,989 --> 00:57:34,993 nesiller boyu siyahi kadınların tek bir evde yaşadığı 947 00:57:35,076 --> 00:57:36,494 gerilimlere odaklandı. 948 00:57:36,578 --> 00:57:39,080 Tanrım, annem için bu evi almama yardım et, 949 00:57:39,164 --> 00:57:41,916 senden başka bir şey istemeyeceğim, âmin. 950 00:57:42,000 --> 00:57:46,087 Genç başrolü geleceği için ve sesini duyurmak için uğraşıyor. 951 00:57:46,171 --> 00:57:50,592 Önceki filminden çok daha gerçekçi olduğu kesin. 952 00:57:51,176 --> 00:57:54,429 Yazar ve yönetmen Ousmane Sembène bir keresinde 953 00:57:54,512 --> 00:57:57,932 "Sounder ile Black Girl'deki aileler arasında 954 00:57:58,016 --> 00:57:59,559 tam bir evren var." demişti. 955 00:58:00,351 --> 00:58:02,562 "Böyle bir film yapmak isterim." 956 00:58:03,062 --> 00:58:07,525 Gördüğü film evreni, kariyerinin çoğunda evlerdeki 957 00:58:07,609 --> 00:58:11,988 eksik siyahi maskülenliğinin etkisini anlatmasına sebep oldu. 958 00:58:12,906 --> 00:58:15,575 1939 yılının, film tarihinin en iyi yılı 959 00:58:15,658 --> 00:58:19,662 olduğunu öne süren bir mantık var. 960 00:58:19,746 --> 00:58:24,334 Ama 1939'un, Amerika'nın film yapımında zirvede olduğunu gösteren 961 00:58:24,417 --> 00:58:25,793 yıl olduğu iddia edilir. 962 00:58:26,377 --> 00:58:30,673 Gone With the Wind'i barındıran hiçbir dönem bana çekici gelmez. 963 00:58:30,757 --> 00:58:34,511 Stüdyoların başındaki adamlar, yarattıkları popüler kültür mitolojisiyle 964 00:58:34,594 --> 00:58:38,848 kendi köklerinden mümkün olduğunca kaçabildiler. 965 00:58:38,932 --> 00:58:42,393 Gururlu ve öz güvenli bir Amerika var edebiliyorlardı. 966 00:58:43,144 --> 00:58:45,563 Daha önce var olmamış bir Amerika. 967 00:58:45,647 --> 00:58:48,191 Ama bu ülkenin çoğu buna inanıyor. 968 00:58:48,274 --> 00:58:50,735 Muhtemelen dünyanın çoğu da inanıyor. 969 00:58:50,818 --> 00:58:53,905 1939 yılında stüdyolar beyazların filtresinden geçmiş, 970 00:58:53,988 --> 00:58:56,616 ahlaki ve edebi olarak gördükleri her şeyi 971 00:58:56,699 --> 00:59:00,078 halka sunuyorlardı. 972 00:59:00,161 --> 00:59:02,163 Biliyorum Huck. Onun kölesiyim. 973 00:59:02,247 --> 00:59:05,041 Ama bazen bu adil mi diye düşünmeden edemiyorum. 974 00:59:05,750 --> 00:59:10,004 Artık olay kültürel sömürgeciliğe uzanmıştı. 975 00:59:10,088 --> 00:59:14,384 Beyazlar sizin kültürünüzü sizden daha iyi oynar, Latin oyuncular. 976 00:59:15,468 --> 00:59:17,011 Pasifik adalılar. 977 00:59:17,095 --> 00:59:18,972 Bayan Dorothy March, 978 00:59:19,055 --> 00:59:22,308 ve onun Harlem'in Kralı Bill Robinson rolü! 979 00:59:23,142 --> 00:59:24,227 Siyahiler. 980 00:59:25,061 --> 00:59:27,897 İltifat görünümlü bir darbe. 981 00:59:31,442 --> 00:59:34,571 Daha da önemlisi 1939 yılında siyahilerin toplumdaki yeri 982 00:59:34,654 --> 00:59:40,076 hakkındaki genel ve zayıflatıcı mitini güçlendiren bir transfer yaşandı. 983 00:59:40,159 --> 00:59:41,369 Bırakma zamanı! 984 00:59:41,452 --> 00:59:44,205 -Kim dedi? -Ben dedim. 985 00:59:44,289 --> 00:59:47,667 Yetkili benim. Tara'da bırakma zamanını ben söylerim. 986 00:59:47,750 --> 00:59:52,171 Bırakma zamanı! 987 00:59:52,255 --> 00:59:54,841 İkisi de kitap uyarlamasıydı. 988 00:59:54,924 --> 00:59:58,636 1925 yılına dek tarihin en çok hasılat yapan filmi 989 00:59:58,720 --> 01:00:01,306 D.W. Griffith'in The Birth of a Nation filmiydi. 990 01:00:01,389 --> 01:00:04,809 1939'daki Gone With the Wind ise daha da çok hasılat elde etti 991 01:00:04,892 --> 01:00:08,271 ve 1965 yılına dek zirvede kaldı. 992 01:00:09,147 --> 01:00:11,232 1971'de ise yine zirveye çıktı. 993 01:00:12,066 --> 01:00:16,529 1972, Rupert Crosse'nin kariyerinin açıldığı yıl olmalıydı. 994 01:00:16,613 --> 01:00:20,408 Hayranları Jack Nicholson, Robert Towne ve yönetmen Hal Ashby 995 01:00:20,491 --> 01:00:24,287 The Last Detail uyarlamasında Crosse'a bir rol yarattı. 996 01:00:24,370 --> 01:00:28,333 Ama çekimler başlamadan önce Crosse'a lösemi teşhisi konuldu. 997 01:00:28,416 --> 01:00:31,711 Katılabileceği umuduyla çekimler ertelendi 998 01:00:31,794 --> 01:00:34,589 ama Crosse, çekimler başlamadan öldü. 999 01:00:35,840 --> 01:00:37,759 Esquire dergisi makalesinde 1000 01:00:37,842 --> 01:00:42,013 Ashby, Crosse'un ölmeden önceki mizahından ve zarafetinden bahsetti. 1001 01:00:42,096 --> 01:00:44,807 Crosse'un görünümünden esinlenmiş Ashby'nin tarzını 1002 01:00:44,891 --> 01:00:48,478 özetlemek için "sarkastik şiirsellik" sözü uyduruldu. 1003 01:00:59,697 --> 01:01:01,908 44. AKADEMİ ÖDÜLLERİ (1972) 1004 01:01:01,991 --> 01:01:05,745 Isaac Hayes, 1972 Oscar'larında 1005 01:01:05,828 --> 01:01:08,956 ilk siyahi En İyi Şarkı ödülünü aldığında 1006 01:01:09,040 --> 01:01:12,835 Hot Buttered Soul ihtişamını tüm gezegene gösterdi. 1007 01:01:12,919 --> 01:01:14,962 Hayes'in kölelik zincirlerini 1008 01:01:15,046 --> 01:01:19,592 kendine zincir zırh yapıp giymesi ve bunu evde mutlu şekilde izlemem 1009 01:01:19,676 --> 01:01:22,512 sanki Dünya'ya göktaşı çarpması gibiydi, 1010 01:01:22,595 --> 01:01:24,806 atmosferin değişmesi gibiydi. 1011 01:01:24,889 --> 01:01:28,226 Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını haykırıyordu. 1012 01:01:29,644 --> 01:01:31,771 Sözde ana akımdan gelen filmlerdense 1013 01:01:31,854 --> 01:01:35,525 siyah film kültürünü daha çekici kılan baş döndürücü, heyecanlı 1014 01:01:35,608 --> 01:01:38,194 bir unsur katmıştı. 1015 01:01:38,277 --> 01:01:39,987 Bu unsur, kahramanlıktı. 1016 01:01:40,071 --> 01:01:44,200 Hamam böceği, şimdi şunu bir baştan konuşalım. 1017 01:01:44,283 --> 01:01:46,077 Bu rolleri yapmacıktan oynayan 1018 01:01:46,160 --> 01:01:48,287 beyaz meslektaşlarının aksine 1019 01:01:48,371 --> 01:01:52,667 siyahi aktörler anti kahramanları kahramanca, öz güvenle oynayıp 1020 01:01:52,750 --> 01:01:54,752 o sınırı da geçiyordu. 1021 01:01:54,836 --> 01:01:56,212 Geri döneceksin. 1022 01:01:56,295 --> 01:02:00,258 Çünkü o insanlarla sadece kardeşçe konuşup durdun. 1023 01:02:00,341 --> 01:02:02,427 Çünkü bir şey değiştirmedin. 1024 01:02:02,510 --> 01:02:06,556 Konuştun da konuştun ama geri dönemeyiz 1025 01:02:06,639 --> 01:02:08,641 çünkü zaten hiç parçası olmamıştık. 1026 01:02:08,725 --> 01:02:12,937 Shaft'tan sonra kara filmlerin ikinci sınıf yeni versiyonları çıktı. 1027 01:02:13,020 --> 01:02:15,314 Get Carter'a yeni bir yorum olan Hit Man. 1028 01:02:15,398 --> 01:02:18,568 Gerçek bir yıldızsın bebeğim. 1029 01:02:18,651 --> 01:02:21,738 The Asphalt Jungle'ın yeni bir yorumu olan Cool Breeze. 1030 01:02:21,821 --> 01:02:23,865 Bu terimi, herhangi yeni bir dalganın 1031 01:02:23,948 --> 01:02:27,368 hayal bile edemeyeceği kadar gerçek kıldı. 1032 01:02:27,452 --> 01:02:30,371 Bu filmlerde başroller, alt sınıftaki filmlerde 1033 01:02:30,455 --> 01:02:34,167 hiç izin verilmeyen bir öz güvenle oynuyorlardı. 1034 01:02:36,419 --> 01:02:37,545 Söylemek istemezdim 1035 01:02:38,880 --> 01:02:42,759 ama şu güzelliğime bak amına koyayım. 1036 01:02:45,636 --> 01:02:46,888 İşte bu! 1037 01:02:46,971 --> 01:02:49,891 Siyahi filmlerindeki bu zirve yıl, o kadar sınırı zorladı ki 1038 01:02:49,974 --> 01:02:51,476 filmler sonsuza dek değişti. 1039 01:02:52,059 --> 01:02:55,730 İlk kez iki siyahi kadın En İyi Aktris adayı oldu. 1040 01:02:55,813 --> 01:02:57,940 Diana Ross, ilk başrolüyle. 1041 01:02:58,024 --> 01:03:01,194 Cicely Tyson da Sounder ile. 1042 01:03:01,277 --> 01:03:03,988 Mahsulat sezonuna çok var Bay Perkin. 1043 01:03:04,489 --> 01:03:06,574 O zamana dek Nathan döner. 1044 01:03:07,366 --> 01:03:10,828 Dönmezse şuna emin olun ki mahsulatı yapan ben ve çocuklar olacak. 1045 01:03:10,912 --> 01:03:14,624 Bayan Cicely Tyson ile hiç tanışamadım. 1046 01:03:14,707 --> 01:03:16,417 Bana ninemi hatırlatıyor. 1047 01:03:16,501 --> 01:03:22,799 Hareketlerinde, konuşmalarında böyle bir asalet, 1048 01:03:22,882 --> 01:03:25,134 bir zarafet var. 1049 01:03:25,802 --> 01:03:26,844 Hayır. 1050 01:03:26,928 --> 01:03:30,556 David Lee için pasta yapacağım ki babana götür. 1051 01:03:30,640 --> 01:03:34,811 Cicely'yi görmek güzeldi. Çünkü ben Cicely Tyson izleyerek büyüdüm. 1052 01:03:34,894 --> 01:03:37,104 Bizi görmek güzeldi. 1053 01:03:37,688 --> 01:03:40,358 Bu filmlerin konusu bizdik. 1054 01:03:41,526 --> 01:03:43,736 Buraya fazla da alışma. 1055 01:03:44,987 --> 01:03:47,406 Çünkü nereye gidersen git seni seveceğim. 1056 01:03:47,490 --> 01:03:51,661 Ayrıca yardımcı oyuncusu Paul Winfield için En İyi Aktör adaylığı aldı. 1057 01:03:51,744 --> 01:03:57,166 Çocukken, kurban olarak, zayıf olarak görüldüğümüz filmleri 1058 01:03:57,250 --> 01:04:00,086 izlemek istemiyordum. 1059 01:04:00,670 --> 01:04:04,340 Geçenlerde Sounder'ı yine izledim ve yetişkin olarak daha iyi anladım. 1060 01:04:04,423 --> 01:04:06,843 Çocukken kaçırdığım katmanlar gördüm. 1061 01:04:08,886 --> 01:04:11,889 Diana Ross da ilk başrolüyle, 1062 01:04:11,973 --> 01:04:15,893 Billie Holiday ile alakalı çekilen ilk film olan Motown yapımı 1063 01:04:15,977 --> 01:04:18,771 Lady Sings the Blues ile En İyi Aktris adaylığı aldı. 1064 01:04:18,855 --> 01:04:21,482 LADY SINGS THE BLUES (1972) YÖNETMEN: SIDNEY J. FURIE 1065 01:04:26,946 --> 01:04:31,367 Birçoğu gibi siyah olmayı anlatan bir film değildi. 1066 01:04:32,618 --> 01:04:34,120 Konu, yetenekti. 1067 01:04:34,203 --> 01:04:38,291 Bob Mackie kostümleri, Diana Ross güzelliği 1068 01:04:38,374 --> 01:04:43,129 ve Billy De Williams… Etkileyiciydi yani. 1069 01:04:46,048 --> 01:04:48,175 Frank Yablans, Paramount'un başındaydı. 1070 01:04:48,259 --> 01:04:52,179 Filmin bir versiyonunu gördükten sonra Berry Gordy'ye 1071 01:04:52,263 --> 01:04:54,807 filme yatırım yapmayacaklarını söylediler. 1072 01:04:54,891 --> 01:04:57,226 Berry Gordy de Frank'e 1073 01:04:57,310 --> 01:05:00,396 "Ama bitirmedik. Daha çok eklenecek var." dedi. 1074 01:05:00,479 --> 01:05:01,480 Frank de… 1075 01:05:01,564 --> 01:05:05,234 Frank'in gerçekten ne dediğini söylemeyeyim 1076 01:05:05,318 --> 01:05:09,196 ama cinsel hastalık kapmışsın ve bana bulaştırıyorsun, gibi bir şey. 1077 01:05:09,280 --> 01:05:12,074 Çünkü daha önce tırnak içinde siyahi filmi için 1078 01:05:12,158 --> 01:05:14,076 bundan fazla para harcamadık. 1079 01:05:14,160 --> 01:05:16,621 "Frank, ne yapabilirim?" diye sordu. 1080 01:05:16,704 --> 01:05:20,458 "Bana 2 milyon dolarlık çek yaz, ne istersen yap." dedi. 1081 01:05:21,959 --> 01:05:22,919 O da yazdı. 1082 01:05:23,002 --> 01:05:26,714 Lady Sings the Blues erken, göz kamaştıran bir şovdu. 1083 01:05:26,797 --> 01:05:30,092 Filmlerdeki siyahi parıltısını yansıtmaya güzel bir başlangıçtı. 1084 01:05:30,176 --> 01:05:33,054 Diana Ross'u düşününce modayı da düşünüyorum. 1085 01:05:33,137 --> 01:05:36,182 Kırmızı halı etkinliklerinde, fotoğraf çekimlerinde 1086 01:05:36,265 --> 01:05:38,893 ve inşa ettiğim farklı karakterlerde 1087 01:05:38,976 --> 01:05:42,063 ondan pek çok kez ilham aldım. 1088 01:05:42,730 --> 01:05:46,567 Parmakları, saçları, o hâli. 1089 01:05:46,651 --> 01:05:48,194 Aman tanrım yani. 1090 01:05:48,277 --> 01:05:50,655 Bir de üstüne yetenekli bir oyuncuydu. 1091 01:05:51,948 --> 01:05:58,245 Sadece Ross değil, uzun, esmer, yakışıklı olmanın karşılığı olan 1092 01:05:58,329 --> 01:05:59,580 Billy De Williams. 1093 01:06:01,040 --> 01:06:03,751 Billy Dee Williams çıktığında 1094 01:06:03,834 --> 01:06:06,504 Hollywood'daki her kadın şöyle bağırırdı. 1095 01:06:07,630 --> 01:06:13,260 "Aman tanrım. Ne oluyor lan?" derdim. 1096 01:06:16,806 --> 01:06:20,184 O merdivenlerden indiğimde kendime âşık olmuştum. 1097 01:06:21,894 --> 01:06:24,188 "Tanrı aşkına!" demiştim. 1098 01:06:24,855 --> 01:06:26,691 Vurulmuştum. 1099 01:06:27,191 --> 01:06:29,193 Kolum düşsün mü istiyorsun? 1100 01:06:30,611 --> 01:06:33,406 "Kolum düşsün mü istiyorsun?" dediğim sahnede bile 1101 01:06:33,489 --> 01:06:35,032 kendimi tutamıyordum. 1102 01:06:35,116 --> 01:06:38,744 Bana özel bir ışık tutulduğu için gülüp durdum. 1103 01:06:38,828 --> 01:06:41,247 Eski film günleri gibiydi. 1104 01:06:43,207 --> 01:06:45,042 Kahkahaya kapılmıştım. 1105 01:06:45,126 --> 01:06:46,669 Kendimi zor tutmuştum. 1106 01:06:48,421 --> 01:06:52,133 Benim için çok komikti çünkü sinema sektöründe çalıştığım 1107 01:06:52,216 --> 01:06:54,510 dönem boyunca böyle bir şey 1108 01:06:54,593 --> 01:06:58,639 daha önce hiç başıma gelmemişti. 1109 01:06:59,557 --> 01:07:02,351 1972, siyahi yetenekler için patlama yılıydı. 1110 01:07:02,435 --> 01:07:06,355 Oyun yazarı Lonne Elder III Sounder için aday olmuştu. 1111 01:07:06,439 --> 01:07:08,274 Daha da önemlisi 1112 01:07:08,357 --> 01:07:11,277 Suzanne de Passe, Lady Sings the Blues senaryo ekibiyle 1113 01:07:11,360 --> 01:07:15,364 ilk kez en iyi senarist adayı olan siyahi kadındı. 1114 01:07:15,448 --> 01:07:20,161 Dee Rees, 2017'de Mudbound senaryosuyla 1115 01:07:20,244 --> 01:07:22,538 aday olana dek bu başarı tekrarlanmadı. 1116 01:07:22,621 --> 01:07:26,292 Bu da Dee Rees'i en iyi senarist adayı olan ikinci siyahi kadın yapıyor. 1117 01:07:26,375 --> 01:07:28,919 Bay Gordy, senaryoyu bana verdi ve dedi ki: 1118 01:07:30,337 --> 01:07:32,256 "Oku, düşünceni söyle." 1119 01:07:33,007 --> 01:07:35,051 Dehşete düşmüştüm 1120 01:07:35,968 --> 01:07:38,387 çünkü bence çok klişeydi. 1121 01:07:39,180 --> 01:07:42,725 Olduğumuz ve olabileceğimiz kişiler değil de 1122 01:07:42,808 --> 01:07:45,728 olduğumuz sanılan kişiler gibiydi. 1123 01:07:46,395 --> 01:07:50,191 Ben de Sidney Furie ile çalışmaya başladım ve sonra Chris Clark eklendi. 1124 01:07:50,274 --> 01:07:53,069 Bir sanatçıydı, çok akıllı bir kadındı. 1125 01:07:53,152 --> 01:07:54,904 Onunla takım olduk. 1126 01:07:54,987 --> 01:07:56,489 Burada ekilen tohumlar, 1127 01:07:56,572 --> 01:07:59,825 dönemin en önemli hikâyesini oluşturacaktı. 1128 01:07:59,909 --> 01:08:02,787 Baskın olan, kadınların katkısı oluyor. 1129 01:08:04,038 --> 01:08:09,126 Övgülere ek olarak 1972 sınıfı aksiyon doluydu. 1130 01:08:09,710 --> 01:08:11,754 BUCK AND THE PREACHER (1972) YÖNETMEN: SIDNEY POITIER 1131 01:08:11,837 --> 01:08:16,175 Sidney Poitier'in yönettiği kovboy filmi Buck and the Preacher'da 1132 01:08:16,258 --> 01:08:19,345 hem o hem de Harry Belafonte oynuyordu. 1133 01:08:20,513 --> 01:08:23,557 Belafonte'nin film için, hiç gerçekleşmemiş hayalleri vardı. 1134 01:08:23,641 --> 01:08:27,353 En büyük darbe, siyahi toplumunun desteklememesiydi. 1135 01:08:27,436 --> 01:08:31,816 Bu beni öyle bir noktaya götürdü ki ihanete uğramış hissettim. 1136 01:08:32,566 --> 01:08:36,278 "Beyazların Butch Cassidy and the Sundance Kid'i 1137 01:08:36,821 --> 01:08:41,325 destekleyeceği gibi siyahiler bu filmi niye desteklemedi?" 1138 01:08:41,408 --> 01:08:44,161 "Bu da onun bir versiyonu." Ama desteklenmedi. 1139 01:08:44,662 --> 01:08:48,290 Sonra birden fazla düşmanım olduğunu anladım. 1140 01:08:48,374 --> 01:08:50,793 Hem siyahi algısının ta kendisi 1141 01:08:50,876 --> 01:08:53,546 hem de dünyanın bizi gördüğü şekilde siyahi algısı. 1142 01:08:55,673 --> 01:08:58,509 Fred Williamson, köle intikamını konu alan kovboy filmi 1143 01:08:58,592 --> 01:09:00,719 The Legend of Nigger Charley'de oynadı. 1144 01:09:00,803 --> 01:09:03,722 Bu isim o dönem için bile sıkıcı ve öfke uyandırıcıydı. 1145 01:09:04,223 --> 01:09:07,059 Bu arada, bu isim artık yok. 1146 01:09:07,143 --> 01:09:10,354 Filmin adı artık The Legend of Black Charley. 1147 01:09:10,437 --> 01:09:15,609 Dagerreyotipi üstündeki bu poster her şeyi söylüyor. 1148 01:09:15,693 --> 01:09:19,530 "Biri Batı'yı uyarsın. Nigger Charley artık kaçmayacak." 1149 01:09:21,198 --> 01:09:25,119 Siyahiler nihayet korku filmlerine de ciddi şekilde eklenmişti. 1150 01:09:25,202 --> 01:09:30,249 William Marshall, trajik vampir Blacula rolündeydi. 1151 01:09:30,332 --> 01:09:32,585 Bence köleliğin yararları var. 1152 01:09:33,752 --> 01:09:34,587 "Yarar" mı? 1153 01:09:35,337 --> 01:09:38,591 Barbarlıkta yarar mı görüyorsun? 1154 01:09:39,508 --> 01:09:43,012 Bence siyahi insanları büyük korku filmlerinden uzak tutan 1155 01:09:43,095 --> 01:09:46,682 kurumsallaşmış ırkçılığın iyi yanı, Afro Amerikalıların 1156 01:09:46,765 --> 01:09:49,560 hiçbir doğaüstü gücün ve ele geçirilme tehdidinin 1157 01:09:49,643 --> 01:09:53,022 kölelikten daha canavarca olamayacağını 1158 01:09:53,105 --> 01:09:55,649 anlaması olmuştu. 1159 01:09:55,733 --> 01:09:57,860 Veya Tuskegee Deneyinden. 1160 01:09:57,943 --> 01:10:01,030 Ya da onları parlatmadıkları zamanlarda filmlerin bile korktuğu 1161 01:10:01,113 --> 01:10:04,533 gerçek canavarların kurbanı olan 1162 01:10:05,034 --> 01:10:07,244 masum Emmet Till'e yapılanlardan. 1163 01:10:09,038 --> 01:10:11,665 Siyahi basının ana akım medyaya 1164 01:10:11,749 --> 01:10:14,752 Emmett Till'in ölümünü dürüstçe ele alma baskısı yapması 1165 01:10:14,835 --> 01:10:17,671 ve kurumsal zalimlik ve kölelik gibi dehşetleri 1166 01:10:17,755 --> 01:10:20,424 hatırlatmak için çıkarılan filmler varken 1167 01:10:20,507 --> 01:10:24,136 siyahi izleyicilerin tek beklediği şey Emmett Till'in ölümünün 1168 01:10:24,220 --> 01:10:27,056 yarattığı kaosun filmleştirilmesiydi. 1169 01:10:27,806 --> 01:10:33,103 Hiç çekilmemiş olması Hollywood'da gücün kimde olduğunu gösterdi. 1170 01:10:35,147 --> 01:10:37,650 Benim gerçekten gözlerimi açan şey 1171 01:10:37,733 --> 01:10:40,527 Jet Dergisi'nde Emmett Till'in fotoğrafını görmekti. 1172 01:10:40,611 --> 01:10:44,698 Sonraki gün artık bambaşka biri olmuştum. 1173 01:10:46,158 --> 01:10:49,536 Jet Dergisi'nde Emmett Till'in gördüğüm resimleri duruyor. 1174 01:10:49,620 --> 01:10:53,832 O günden sonra annesinin nasıl hissetmiş olabileceğini fark ettim. 1175 01:10:56,168 --> 01:11:00,923 Çocukken Jet Dergisi'ne bakıp Emmett Till'in cesedini görmek 1176 01:11:01,006 --> 01:11:03,300 beni çok etkilemişti. 1177 01:11:04,551 --> 01:11:08,889 Artık acı ve sefalet görmeye o kadar alışmışız ki bizi etkilemiyor. 1178 01:11:10,140 --> 01:11:12,142 Hiç etkilemiyor. 1179 01:11:12,226 --> 01:11:16,272 Sonrakini bekliyoruz, çünkü yaşanacağını biliyoruz. 1180 01:11:16,355 --> 01:11:20,276 Daha gittikçe kişiselleşiyor. Gittikçe yaklaşıyor… 1181 01:11:21,277 --> 01:11:24,697 İnsanlığın, insanlara karşı insanlık dışı davranması. 1182 01:11:26,991 --> 01:11:29,326 Bu süregelen dehşet, Marvin Gaye'in 1183 01:11:29,410 --> 01:11:32,371 What's Going On'unda güzelce tanımlanmıştı. 1184 01:11:32,454 --> 01:11:37,876 Sosyal protestoyu ilan etmek yerine, melodik şekilde söyleyen ilk kişiydi. 1185 01:11:37,960 --> 01:11:41,422 Gaye, 1972'de efsanevi bir albüm daha yayınladı. 1186 01:11:41,505 --> 01:11:46,510 Bu defa caz köklerine dönme fırsatı sunan bir caz film müziğiydi. 1187 01:11:48,721 --> 01:11:52,850 TROUBLE MAN (1972) YÖNETMEN: IVAN DIXON 1188 01:11:55,644 --> 01:12:00,357 Siyahi film müzikleri sık sık What's Going On'dan esinlenir 1189 01:12:00,858 --> 01:12:05,279 çünkü o siyahi popüler kültürünün en devrimsel şeylerinden biridir. 1190 01:12:05,362 --> 01:12:08,198 Marvin Gaye'in de böyle yapması mantıklıydı. 1191 01:12:08,282 --> 01:12:10,993 Afro Amerika ilişkilerinin durumunu gösterdi 1192 01:12:11,076 --> 01:12:15,080 ve Trouble Man müzikleriyle müzikal otobiyografisine 1193 01:12:15,164 --> 01:12:17,374 What's Going On'da bıraktığı yerden devam etti. 1194 01:12:21,545 --> 01:12:24,173 Ondan sonra gelen film müzikleri de 1195 01:12:24,256 --> 01:12:27,343 önceki işlerinde gösterdiği baskının getirdiği zararı 1196 01:12:27,426 --> 01:12:29,053 değerlendirmeye devam etti. 1197 01:12:29,803 --> 01:12:34,099 SUPER FLY (1972) YÖNETMEN: GORDON PARKS JR. 1198 01:12:34,725 --> 01:12:37,519 Ama ironiktir, bu müziklerin en görkemlisi de 1199 01:12:37,603 --> 01:12:40,105 Marvin Gaye'in eski pop-soul'dan kopmasında 1200 01:12:40,189 --> 01:12:43,108 etkisi büyük olan bir sanatçıdan gelmişti. 1201 01:12:43,192 --> 01:12:48,113 O da siyahi Amerikalıların zorluklarını anlatan güzel bir falseto sunuyordu. 1202 01:12:48,197 --> 01:12:52,034 Temiz değil miyim? Kötü makine Çok iyi, çok kaba 1203 01:12:52,117 --> 01:12:55,788 Mal satıyorum, Devlet için Çok havalı, duruyorum 1204 01:12:55,871 --> 01:12:56,997 Gizli zula… 1205 01:12:57,081 --> 01:13:00,334 Curtis Mayfield'ın sosyal durumu özetleyen 1206 01:13:00,417 --> 01:13:03,962 ve kurumsallaşmış uyuşukluğa başkaldırı niteliğindeki sözleri 1207 01:13:04,046 --> 01:13:06,965 solo kariyerinin tamamı boyunca duyulabilir. 1208 01:13:07,049 --> 01:13:11,512 Mayfield, bu on yıllık süreçte beş film müziği, 1209 01:13:11,595 --> 01:13:13,764 20 de albüm çıkarmıştı. 1210 01:13:14,515 --> 01:13:17,851 Güçlü yakınlığı ve vurucu şarkı sözleri 1211 01:13:17,935 --> 01:13:20,312 o andan itibaren siyahi filmlerindeki tonu belirledi. 1212 01:13:20,396 --> 01:13:24,983 Birçok dost müzisyenin verdiği örnek olarak, Super Fly. 1213 01:13:25,067 --> 01:13:27,945 Mayfield, Melvin Van Peebles'ı örnek alarak 1214 01:13:28,028 --> 01:13:31,156 sıra dışı bir taktikle Super Fly müziklerini 1215 01:13:31,240 --> 01:13:33,450 film çıkmadan yayınladı. 1216 01:13:33,951 --> 01:13:36,203 Super Fly müzikleri 1217 01:13:36,286 --> 01:13:40,374 filme davet olarak algılanmıştı. 1218 01:13:40,999 --> 01:13:44,253 1970'lerde Warner Bros.'un başında olan John Calley, 1219 01:13:44,336 --> 01:13:47,172 Super Fly'ın, film çıkmadan film hakkında 1220 01:13:47,256 --> 01:13:50,008 heyecan yaratmak için müziği çıkarmak gibi 1221 01:13:50,092 --> 01:13:52,428 bir trend başlattığını söylemişti. 1222 01:13:53,053 --> 01:13:55,013 Mayfield'ın müziğinin dokusu 1223 01:13:55,097 --> 01:13:58,308 baş karakterin hayatını dramatize edip, yorumlar yapması, 1224 01:13:58,392 --> 01:14:00,936 sinematograf James Signorelli'nin de 1225 01:14:01,019 --> 01:14:03,188 başarısında saklıydı. 1226 01:14:03,272 --> 01:14:07,025 Hiç dublör kullanılmadan çekilen en iyi kovalamaca sahnelerinden biri 1227 01:14:07,109 --> 01:14:10,154 Signorelli tarafından gerilla çekim tarzıyla çekilmişti. 1228 01:14:10,237 --> 01:14:12,948 Kaçış yolu olmalıydı. Kovaladığı adam Jimmy'ydi. 1229 01:14:20,080 --> 01:14:23,792 Duruyorduk. Ron "Ben oradan atlarım" dedi. 1230 01:14:26,712 --> 01:14:29,256 Bu kadardı. Tüm prova buydu. 1231 01:14:29,339 --> 01:14:31,884 Birden fazla çekim yapmadık, orası kesin. 1232 01:14:31,967 --> 01:14:34,928 İki estetiğin kombinasyonuydu. 1233 01:14:35,012 --> 01:14:38,682 Biri, insanların yaptığı belgesel fotoğrafçılığıydı. 1234 01:14:38,765 --> 01:14:42,394 Özellikle Leacock, Pennebaker, Maysles gibi isimler. 1235 01:14:42,478 --> 01:14:44,813 Ben de varım. Bob Elfstrom. 1236 01:14:44,897 --> 01:14:48,442 Yaptığımız şeyler uzun metraflı film çekme 1237 01:14:48,525 --> 01:14:49,735 tekniğine sızıyordu. 1238 01:14:49,818 --> 01:14:53,238 Özellikle de çevrenin üçüncü taraf olduğu filmlere. 1239 01:14:53,322 --> 01:14:55,616 Signorelli'nin doğaçlamacı yaklaşımı, 1240 01:14:55,699 --> 01:14:58,535 Super Fly'daki farklı aksiyonlara da uygulandı. 1241 01:14:58,619 --> 01:15:02,247 Sheila Frazier ile yıldız Ron O'Neal'ın siyahi aşkıyla ilgili 1242 01:15:02,331 --> 01:15:05,125 samimi ve tutkulu olduğu sahne gibi. 1243 01:15:05,209 --> 01:15:07,836 Sana dokununca dışarı nasıl, hissedebiliyorum. 1244 01:15:09,338 --> 01:15:10,881 Sana ne yaptığını anlıyorum. 1245 01:15:10,964 --> 01:15:14,259 Uyuşturucu sayesinde kendinde kalabiliyorsun. 1246 01:15:15,052 --> 01:15:17,095 Özel hayatını istemiyorum bebeğim. 1247 01:15:18,347 --> 01:15:20,891 Tek istediğim şey yükünü taşımana yardım etmek. 1248 01:15:21,642 --> 01:15:24,520 "Köpükler gittiğinde durup 1249 01:15:24,603 --> 01:15:28,357 yeniden dolduralım çünkü görülmek istemiyorum" demiştim. 1250 01:15:28,440 --> 01:15:32,152 Ne düşünüyordum bilmiyorum. Görülmemek çok zordu. 1251 01:15:33,195 --> 01:15:37,824 Galada o sahneyi ağır çekimde 1252 01:15:37,908 --> 01:15:40,327 oynatacaklarını bilmiyordum. 1253 01:15:40,410 --> 01:15:43,330 Sanırım bir ara Judith Crist şöyle dedi: 1254 01:15:43,413 --> 01:15:46,792 "Bu sinema tarihinin en güzel, en erotik sahnesi." 1255 01:15:48,794 --> 01:15:52,381 Seçmelere girmeme yardım eden kişi Richard Roundtree'ydi. 1256 01:15:52,464 --> 01:15:56,385 "Rol seninmiş gibi davranarak içeri gir" dedi. 1257 01:15:57,511 --> 01:15:58,845 "Tamam" dedim. 1258 01:15:58,929 --> 01:16:02,391 Girdim, ayağımı masaya koydum. 1259 01:16:02,474 --> 01:16:04,685 Sig Shore'un masasına. Dedim ki: 1260 01:16:04,768 --> 01:16:07,646 "Başkasına bakmayın. Film bende." 1261 01:16:08,730 --> 01:16:10,649 Gordon "Sende!" dedi. 1262 01:16:10,732 --> 01:16:14,027 Gordon rolün bende olduğunu söyleyince çok sevindim. 1263 01:16:14,111 --> 01:16:16,822 Sonra beni aradı, özür diledi. 1264 01:16:16,905 --> 01:16:20,450 "Çok üzgünüm ama Sig Shore farklı görünüşlü birini arıyor." 1265 01:16:20,534 --> 01:16:22,869 "Çok şehvetli bir kadın arıyor." 1266 01:16:22,953 --> 01:16:26,248 Çok yıkıcıydı. Her şeyimi değiştirdim. 1267 01:16:26,331 --> 01:16:29,710 İki telefonum vardı, ikisinin numarasını da değiştirdim ki 1268 01:16:29,793 --> 01:16:32,504 bir daha kimseyle konuşmak zorunda kalmayayım. 1269 01:16:33,171 --> 01:16:37,384 Üç ay kadar sonra adamın biri karşıma çıktı. 1270 01:16:37,467 --> 01:16:39,928 "Yapımcıyım" dedi. "Aferin sana" dedim. 1271 01:16:40,012 --> 01:16:42,764 "Adın ne?" dedi. Adımı söyledim. 1272 01:16:42,848 --> 01:16:44,391 "Aman tanrım!" dedi. 1273 01:16:44,474 --> 01:16:47,185 "Üç aydır seni bulmaya çalışıyoruz. 1274 01:16:47,269 --> 01:16:49,938 Seni arıyorduk." "Siz kimsiniz?" dedim. 1275 01:16:50,022 --> 01:16:53,817 "Super Fly adındaki bir filmin yapımcısıyım" dedi. Dedim ki… 1276 01:16:55,277 --> 01:16:58,739 Eve varır varmaz telefonlarım susmamaya başladı. 1277 01:16:58,822 --> 01:17:01,992 John Calley söylediğine göre bağımsız yapım olan 1278 01:17:02,075 --> 01:17:06,413 ve Warner Bros.'un 150 bin dolara aldığı Super Fly, 1279 01:17:06,496 --> 01:17:09,166 1972 standartları için bile düşüktü 1280 01:17:09,249 --> 01:17:12,961 ama 30 milyon dolarlık hasılat getirdi. 1281 01:17:13,045 --> 01:17:15,839 Super Fly'ı birçok beyaz izledi. 1282 01:17:15,922 --> 01:17:18,800 Başka türlü 19, 20 milyon dolar kazanamazsınız. 1283 01:17:18,884 --> 01:17:20,636 17 haftadır da Boston'dayız. 1284 01:17:20,719 --> 01:17:24,431 Boston'da üçüncü haftadan sonra pek siyahi görmedik. 1285 01:17:25,182 --> 01:17:28,226 Kullanıcıları arasında kokain argosu olan Super Fly 1286 01:17:28,310 --> 01:17:31,563 New York City'deki siyahi bir uyuşturucu satıcısını anlatıyor. 1287 01:17:31,647 --> 01:17:34,983 Fort Worth'taki Daha İyi Etki Vakfı'ndan 1288 01:17:35,067 --> 01:17:38,403 R.L. Livingston film hakkında eleştirilerde bulundu. 1289 01:17:38,487 --> 01:17:42,574 Bu meclis ne yapabilir bilmiyorum ama sizin önünüze sunuyorum 1290 01:17:42,658 --> 01:17:44,826 çünkü Fort Worth belediye meclisi sizsiniz. 1291 01:17:44,910 --> 01:17:47,496 Burada sorun çözme sorumluluğu sizde. 1292 01:17:47,579 --> 01:17:51,875 Umarım bu işi burada, halkımız gidip bu pisliği kendisi 1293 01:17:51,958 --> 01:17:54,836 boykot etmeden çözebiliriz. 1294 01:17:55,629 --> 01:18:00,801 Super Fly'daki rolün için ne düşünüyorsun? Pozitif bir güç mü yoksa negatif mi? 1295 01:18:01,385 --> 01:18:05,013 Elbette ki pozitif. Yoksa filmi hiç çekmezdim. 1296 01:18:05,097 --> 01:18:06,640 Super Fly'ı çektiğimizde 1297 01:18:06,723 --> 01:18:10,769 durum neyse onu gösterdik. 1298 01:18:11,645 --> 01:18:16,024 Bu mantıkla izlenip yargılanacağını umduk. 1299 01:18:16,650 --> 01:18:19,319 Ama gördüğüm kadarıyla 1300 01:18:19,403 --> 01:18:22,197 Super Fly belli bir alandan 1301 01:18:23,198 --> 01:18:25,575 çok büyük eleştiriler alıyor 1302 01:18:25,659 --> 01:18:29,329 ama bu alanın filmle hiçbir alakası yok. 1303 01:18:30,163 --> 01:18:33,458 Siyahi halkı, filmleri yapmak için kullanıyorlar. 1304 01:18:33,542 --> 01:18:36,712 Beyaz yapımcıların gelip siyahi filmleri çekip 1305 01:18:36,795 --> 01:18:39,423 siyahi topluluğundan faydalanmasından bıktık. 1306 01:18:39,506 --> 01:18:42,968 Hem Oakland, Berkeley ve çevrede yaşayan siyahi figüranlar 1307 01:18:43,051 --> 01:18:46,346 günlük 50 dolar alması gerekirken 10 dolar alıyor. 1308 01:18:48,390 --> 01:18:51,977 Bence tüm sanatçılar ki, onları bizzat tanıyorum, 1309 01:18:53,019 --> 01:18:59,735 siyahi topluluklarında olanlar için endişe duyan sorumluluk sahibi insanlar. 1310 01:18:59,818 --> 01:19:04,614 Elbette tek başımıza film yapamayız. 1311 01:19:04,698 --> 01:19:08,034 Film yapımında pek çok farklı unsur var. 1312 01:19:08,118 --> 01:19:12,080 En önemlisi de sanırım en başta yüksek miktarda para olur. 1313 01:19:14,249 --> 01:19:18,587 Futbolculuktan sonra film yıldızı olan Jim Brown ve Fred Williamson 1314 01:19:18,670 --> 01:19:21,047 o yıl ikişer film çıkardı. 1315 01:19:21,131 --> 01:19:24,801 Hem betimleyici hem tanımlayıcı olan kısa isimlerle. 1316 01:19:24,885 --> 01:19:27,637 Shaft gibi. Devam filmi olan Shaft's Big Score, 1317 01:19:27,721 --> 01:19:31,141 kulağa sporcudan aktöre dönmüş bir macera filmi gibi geliyor. 1318 01:19:32,726 --> 01:19:37,063 Bu filmlerin hepsi kalıcı olarak 'blaxploitation' diye damgalandı. 1319 01:19:37,147 --> 01:19:41,693 Aynı anda hem tanıma hem dışlama anlamı içeren bir damga. 1320 01:19:41,777 --> 01:19:46,364 Bu filmler Amerikan sosyal hayatının ve popüler kültürünün bir parçası olsa da 1321 01:19:46,448 --> 01:19:51,244 ana akım medyada panik yaratmak haricinde pek bahsedilmezdi. 1322 01:19:51,328 --> 01:19:56,416 "Blaxploitation" kelimesini düşününce, siyahiliği metalaştırmak aklıma geliyor. 1323 01:19:57,417 --> 01:19:59,586 "Siyahiliği nasıl paketleyip satarız?" 1324 01:19:59,669 --> 01:20:05,634 "Sömürü" çünkü onlar beyaz yazarlar, beyaz yapımcılar, 1325 01:20:05,717 --> 01:20:09,262 beyaz yönetmenlerdi ve siyahi topluluğuna filmi veriyorlardı. 1326 01:20:09,346 --> 01:20:13,433 Siyahi topluluğu da hemen tüketiyor, onlara para kazandırıyordu. 1327 01:20:14,309 --> 01:20:15,602 Ama bize değil. 1328 01:20:17,229 --> 01:20:18,980 Bu sömürü değil mi? 1329 01:20:19,981 --> 01:20:24,653 Blaxploitation markası genelde tartışmalara ve kınamalara sebep olsa da 1330 01:20:24,736 --> 01:20:28,031 filmler genelde ilgi çekti ve kâr elde etti. 1331 01:20:28,824 --> 01:20:30,617 BLACK NOW BOFFO SİNEMALARDA 1332 01:20:31,576 --> 01:20:33,453 Günümüzde klasik görülen, 1333 01:20:33,537 --> 01:20:36,122 kahramanlıktan sıkılmış beyazların filmleri 1334 01:20:36,206 --> 01:20:39,751 sıkıntıyla savaşmak için anti kahramana dönüşüyor 1335 01:20:39,835 --> 01:20:42,254 ve izleyicilerin canını sıkıyordu. 1336 01:20:44,589 --> 01:20:49,427 Siyah yıldızlar ki insan bu isimde bir film niye çekilmemiş merak ediyor, 1337 01:20:49,511 --> 01:20:52,264 izleyicilerin doğal bir evrimden faydalanmasını sağladı. 1338 01:20:52,889 --> 01:20:56,935 Kendi güzelliklerinin tarzı ve ilgi merkezi olmanın tadını çıkarmak. 1339 01:20:58,144 --> 01:21:01,523 Elbette Baba filmindeki beş aile sahnesinde 1340 01:21:01,606 --> 01:21:04,943 Francis Coppola'nın karakterlerin düşüncelerini açıklaması 1341 01:21:05,026 --> 01:21:08,947 o düşünceleri onayladığı anlamına gelmiyordu. 1342 01:21:09,030 --> 01:21:12,868 Şehrimde zencilerin ticaretini sürdüreceğiz. 1343 01:21:12,951 --> 01:21:16,037 Hayvan onlar zaten. Ruhlarını kaybediversinler. 1344 01:21:16,121 --> 01:21:19,124 Filmin niyetini anlasak bile 1345 01:21:19,207 --> 01:21:21,501 bu ifadeyi duymak biraz zor olabilir. 1346 01:21:21,585 --> 01:21:24,337 Ama birçok siyahi filmde cevaplanmış bir soruyu sordu 1347 01:21:24,421 --> 01:21:26,590 ki uyuşturucunun bıraktığı çürümüşlüğü gösterdi. 1348 01:21:26,673 --> 01:21:27,841 Hayır, tanrı aşkına! 1349 01:21:31,720 --> 01:21:34,389 HELL UP IN HARLEM (1973) YÖNETMEN: LARRY COHEN 1350 01:21:34,472 --> 01:21:38,268 Siyahi filmleri daha önce olmayan bir savaşçı sınıfı yarattı. 1351 01:21:38,351 --> 01:21:42,272 Siyahi izleyicilerin artık siyahi karakterlerin 1352 01:21:42,355 --> 01:21:45,859 niye küçük rolü olduğunu açıklayan hikâyeler bulmasına gerek yoktu. 1353 01:21:45,942 --> 01:21:48,778 Artık başrolü doğal hakları olarak almışlardı. 1354 01:21:48,862 --> 01:21:52,824 Ve tek ana akım film kahramanının Bond, James Bond olduğu zamanlarda 1355 01:21:52,908 --> 01:21:57,245 ki 1973'te 007 rolünde Roger Moore oynuyordu, 1356 01:21:57,329 --> 01:21:59,915 ilk defa Bond'un yaşadığı 1357 01:21:59,998 --> 01:22:04,085 sürekli değişen evrende baş kötü Yaphet Kotto'nun oynadığı 1358 01:22:04,169 --> 01:22:07,172 siyahi bir adamdı. 1359 01:22:09,549 --> 01:22:10,592 Açıklayıcı. 1360 01:22:12,427 --> 01:22:15,513 Siyahi filmler şehrin iç kısımlarının ikilemlerini gösteriyordu. 1361 01:22:15,597 --> 01:22:18,099 Suçun tahribi, uyuşturucu savaşları. 1362 01:22:18,183 --> 01:22:21,978 Ama bu filmlerde Afro Amerikalı başroller karşı koyuyordu. 1363 01:22:22,062 --> 01:22:24,272 Polislerin yardım etmeyeceği anlaşılmıştı. 1364 01:22:24,356 --> 01:22:27,317 Genelde yolsuz oldukları kadar kayıtsızlardı. 1365 01:22:27,400 --> 01:22:30,904 Jim Brown, Slaughter isimli karakteri 1366 01:22:30,987 --> 01:22:32,489 Slaughter's Big Rip-Off'da oynadı. 1367 01:22:32,572 --> 01:22:37,243 Yanında erken James Brown müziklerinden güçlü bir funk ile. 1368 01:22:38,161 --> 01:22:41,414 Hit!'de, Billy Dee Williams yaralı bir grup insanı 1369 01:22:41,498 --> 01:22:44,042 uyuşturucu satıcılarına karşı kişisel savaşına 1370 01:22:44,125 --> 01:22:46,920 dâhil eden bir CIA ajanını canlandırıyor. 1371 01:22:47,003 --> 01:22:48,630 Kızını uyuşturucuya kurban vermiş. 1372 01:22:48,713 --> 01:22:51,132 Beni öldürmen ne kazandıracak? 1373 01:22:52,133 --> 01:22:53,259 Ben işçiyim. 1374 01:22:53,843 --> 01:22:58,807 Görevini tamamlamak için 1375 01:22:58,890 --> 01:23:03,311 kullanması gereken her şeyi kullanabileceği gibi 1376 01:23:03,395 --> 01:23:06,940 bir mantalite gerekiyordu. 1377 01:23:09,651 --> 01:23:11,111 Bu, çok ilginç. 1378 01:23:11,611 --> 01:23:16,324 Özellikle benim gibi esmer ciltli çocukların 1379 01:23:16,408 --> 01:23:19,119 hiç fırsat bulmadığı bir şey. 1380 01:23:20,036 --> 01:23:22,789 Sidney'in o karakteri oynamamı istemesi, 1381 01:23:22,872 --> 01:23:24,708 o karaktere uygun olduğumu düşünmesi… 1382 01:23:24,791 --> 01:23:27,794 Bunu elimden geldiğince kullanmaya çalıştım. 1383 01:23:28,753 --> 01:23:34,134 Bu, normalde ekranda göremeyeceğin bir tarafını gösterme fırsatıydı. 1384 01:23:34,634 --> 01:23:38,304 Bence bu hassaslıkla ilgili. Onu düşünüyordum. 1385 01:23:38,388 --> 01:23:43,685 Karakteri, acımasız bir kişiden biraz daha fazlası kılıyor. 1386 01:23:46,896 --> 01:23:49,649 Gordon's War da bir grup siyahi Vietnam gazisi 1387 01:23:49,733 --> 01:23:53,403 yetenekleriyle uyuşturucu satıcılarına savaş açıyordu. 1388 01:23:53,486 --> 01:23:56,823 O tarihe kadar filmlerde alıntılanmış en iyi görsellerden 1389 01:23:56,906 --> 01:23:59,701 bazıları kullanılmıştı. 1390 01:23:59,784 --> 01:24:01,828 Mesela birisi, New Jack City. 1391 01:24:01,911 --> 01:24:05,999 Müziklerini, sonra David Lynch ile çalışacak olan Angelo Badalamenti yaptı. 1392 01:24:06,666 --> 01:24:07,584 Çakmak var mı? 1393 01:24:07,667 --> 01:24:10,378 Bu aeresol kutusuyla yapılan MacGyver'ımsı sahne 1394 01:24:10,462 --> 01:24:13,590 ki çevresel tehlikesi sebebiyle mecaz olarak da görünebilir, 1395 01:24:13,673 --> 01:24:16,509 birçok aksiyon filminde kendine yer buldu. 1396 01:24:20,180 --> 01:24:22,766 Her ırktan izleyiciler bu filmleri izlemeye geliyordu 1397 01:24:22,849 --> 01:24:25,685 çünkü birçoğu tiyatro kökenli olan bu aktörlerdeki 1398 01:24:25,769 --> 01:24:30,565 adrenalini ve heyecanı görebiliyorlardı. 1399 01:24:30,648 --> 01:24:33,860 İkinci sıra! Yakışıklı Tony! 1400 01:24:33,943 --> 01:24:36,988 Mesela The Mack'te, Yakışıklı Tony'yi oynayan 1401 01:24:37,072 --> 01:24:40,575 Dick Anthony Williams, 30'ların gangster filmleri gibi çekiciydi. 1402 01:24:40,658 --> 01:24:43,745 Yaptığı doğaçlamaların, Edward G. Robinson'un 1403 01:24:43,828 --> 01:24:46,081 büyürken duyduğu bazı deyimlerle olan versiyonunu 1404 01:24:46,164 --> 01:24:49,209 yansıtmak istediği için ortaya çıktığını söylemişti. 1405 01:24:50,668 --> 01:24:53,963 Ahbap, bir daha yetişkinlerin konuştuğunu duyduğunda 1406 01:24:54,047 --> 01:24:55,632 kes sesini, tamam mı? 1407 01:24:55,715 --> 01:24:58,760 Bu tür bir öz hipermaskülenliğin etkisi 1408 01:24:58,843 --> 01:25:02,847 siyahi aktörler için yazılan repliklerde konuşulmasalar bile 1409 01:25:02,931 --> 01:25:04,557 on yıllar sonra görülecekti. 1410 01:25:04,641 --> 01:25:06,601 -Şunu vurayım mı? -Siktir. 1411 01:25:07,560 --> 01:25:10,939 Rüyanda bile çekip vursan uyanıp özür dilesen iyi olur. 1412 01:25:14,317 --> 01:25:18,863 Edward G. Robinson'ın, Black Caesar'da vardığı daha özel bir farkındalık vardı. 1413 01:25:18,947 --> 01:25:22,951 Bana hiç bakmıyorlar. Yüzüme, burnuma, aksayan ayağıma hiç bakmıyorlar. 1414 01:25:23,034 --> 01:25:24,577 Tek bildikleri siyah olmam. 1415 01:25:26,079 --> 01:25:30,500 Cohen için Black Caesar'a ilham olan kişi Sammy Davis Jr.'ın 1416 01:25:30,583 --> 01:25:33,044 başlattığı işte oynaması gerekirken 1417 01:25:33,128 --> 01:25:36,381 Cohen, Black Caesar için sonunda Fred Williamson'u seçti. 1418 01:25:36,881 --> 01:25:39,759 Stüdyo başkanına Williamson ile Davis arasındaki 1419 01:25:39,843 --> 01:25:44,180 boyut farkını açıklaması gerektiğinde stüdyo başkanı bir an için durup 1420 01:25:44,264 --> 01:25:45,682 "Fred aksak olsun" dedi. 1421 01:25:50,145 --> 01:25:53,523 1973 konser belgeseli olan Save The Children 1422 01:25:53,606 --> 01:25:56,985 1972 Operation PUSH mitinginde çekilmişti. 1423 01:25:57,068 --> 01:26:01,447 Müziği ve ilerici politikayı bir araya getiren 1424 01:26:01,990 --> 01:26:05,201 Jesse Jackson'dan The Jackson 5'a, 1425 01:26:05,285 --> 01:26:07,745 Nancy Wilson'dan Zulema'ya, isimler katılmıştı. 1426 01:26:07,829 --> 01:26:10,665 Toplaması çok büyük bir işti. 1427 01:26:12,375 --> 01:26:17,005 Motown gösterileriyle başladık. Marvin Gaye, 1428 01:26:17,088 --> 01:26:18,214 Temptations, 1429 01:26:18,298 --> 01:26:20,800 Gladys Knight & the Pips gibileri getirdikten sonra 1430 01:26:20,884 --> 01:26:23,344 insanların katılmak istediği bir şeye dönüştü. 1431 01:26:23,428 --> 01:26:28,308 Clarence'in plak şirketi vardı, Bill Withers ile Nancy Wilson'u, 1432 01:26:28,391 --> 01:26:29,934 Sammy Davis Jr.'ı getirdi. 1433 01:26:30,018 --> 01:26:33,062 Quincy zaten katılıyordu, o da Roberta Flack'i getirdi. 1434 01:26:33,146 --> 01:26:36,649 Eksiksiz bir grup meydana getirdiler. 1435 01:26:38,026 --> 01:26:42,113 Bu, o dönemin en iyi bazı müzisyenlerini toplamış 1436 01:26:42,197 --> 01:26:46,159 harika bir etkinliğe dönüştü. 1437 01:26:46,242 --> 01:26:47,952 Büyüktü. Devasaydı. 1438 01:26:48,036 --> 01:26:50,205 Çok da başarılıydı 1439 01:26:50,288 --> 01:26:53,416 çünkü tüm o müzisyenler zirvelerindeydi. 1440 01:27:02,175 --> 01:27:08,181 Sanat seviyesinin tavana vurduğu bir noktaya gelmiştik. İnanılmazdı. 1441 01:27:09,432 --> 01:27:12,727 Siyahi kadın karakterler tanınmaya kararlıydı, 1442 01:27:12,810 --> 01:27:15,188 sadece erkekleri gibi olduklarından da değil. 1443 01:27:15,939 --> 01:27:17,982 Artık seksi bir obje değil, 1444 01:27:18,066 --> 01:27:21,236 savaşan kişilerdi. 1445 01:27:21,819 --> 01:27:24,447 Siyahi aktrisler için son adım buydu, 1446 01:27:24,530 --> 01:27:27,033 artık savunmasız kişileri değil 1447 01:27:27,116 --> 01:27:30,078 kahramansı karakterleri oynuyorlardı. 1448 01:27:30,161 --> 01:27:33,456 Bundan önceki filmler genelde siyahi feminenliğini 1449 01:27:33,539 --> 01:27:35,416 romantik mazoşizm ile yoğuruyordu. 1450 01:27:35,500 --> 01:27:39,963 İzleyicilerin aldığı şey, yepyeni bir şeydi. 1451 01:27:40,046 --> 01:27:42,799 Siyahi filmleri… Bir evrim gibi. 1452 01:27:42,882 --> 01:27:45,551 Direkt gelip olacak bir şey değil. 1453 01:27:45,635 --> 01:27:48,888 Her şey anında olmayacak. Çünkü hiçbir şey öyle olmaz. 1454 01:27:48,972 --> 01:27:52,267 İşler zaman alır. İlerlemelerin kesin 1455 01:27:52,350 --> 01:27:55,019 ve yararlı olması için yavaş olması gerekir. 1456 01:27:55,103 --> 01:27:56,771 Biraz sürecek yani. 1457 01:27:56,854 --> 01:28:00,483 Siyahi aktörlerin gözünde henüz kullanılmamış 1458 01:28:00,566 --> 01:28:02,902 bir sürü farklı alan var. 1459 01:28:02,986 --> 01:28:07,282 Bunların hepsi benim için yeni şeyler. Yeni bir oyuncuyum ben. 1460 01:28:07,365 --> 01:28:10,159 Daha yeni çalışmaya başladım, 1461 01:28:10,243 --> 01:28:12,787 henüz el sürmediğim birçok alan var. 1462 01:28:12,870 --> 01:28:17,375 Kendime aktris demek için çok daha fazla eğitime ihtiyacım var. 1463 01:28:17,959 --> 01:28:19,585 Laurence Olivier bir keresinde 1464 01:28:19,669 --> 01:28:22,755 "Gençken kahraman rolü için fazla utangaçsınızdır. 1465 01:28:22,839 --> 01:28:25,383 Batırırsınız. Sadece yaşlandığınızda 1466 01:28:25,466 --> 01:28:28,553 kahramanlığın sinemasal güzelliğini anlarsınız." 1467 01:28:28,636 --> 01:28:32,098 Siyahi aktörler bu güzelliği anlamakla kalmadı, kucakladı. 1468 01:28:32,181 --> 01:28:35,143 Sebebi de kahramanlara duyduğumuz toplu ihtiyaçtı. 1469 01:28:35,226 --> 01:28:39,272 Belirsizlikle boğuşan Amerika, dinamik ve heyecanlı müziklerle 1470 01:28:39,355 --> 01:28:44,277 sahnede olan o siyahi kahramanları kucakladı 1471 01:28:44,360 --> 01:28:47,905 Unutmayın, MGM'yi batmaktan kurtaran film, Shaft'tı. 1472 01:28:47,989 --> 01:28:51,159 Bu sıra dışı lige son katılan 1473 01:28:51,242 --> 01:28:55,288 ve filmlerdeki başarı ve şanı yeniden tanımlayan kişi Pam Grier'di. 1474 01:28:55,371 --> 01:28:59,917 1970 ile 1973 arasında yedi filmde oynadı ve her birinde 1475 01:29:00,001 --> 01:29:02,712 diğerinden daha çok ekran süresi aldı. 1476 01:29:02,795 --> 01:29:05,631 1970'lerdeki bir Esquire Dergisi makalesi 1477 01:29:05,715 --> 01:29:08,926 filmleri değiştiren yükselen yıldızlardan bahsediyordu. 1478 01:29:09,010 --> 01:29:12,513 Bu grupta Jaws çekimini yeni bitiren Steven Spielberg 1479 01:29:12,597 --> 01:29:16,100 ve Yıldız Savaşları diye bir şeyle uğraşan George Lucas vardı. 1480 01:29:16,184 --> 01:29:19,562 Pam Grier da bahsedilen birkaç oyuncudan biriydi ve şöyle denmişti: 1481 01:29:19,645 --> 01:29:22,523 "Filmleri sürekli para kazandıran üç aktristen biri. 1482 01:29:22,607 --> 01:29:24,942 Diğer ikisi Barbra ve Liza." 1483 01:29:25,026 --> 01:29:28,988 Grier, "Günümüzde filmlerde kurbanı oynamayan tek kadınım" demişti. 1484 01:29:29,072 --> 01:29:33,409 "Yarı saldırgan deli bir kadın gibi rolleri almak için kararlı oldum." 1485 01:29:33,493 --> 01:29:34,952 diye bitiyordu. 1486 01:29:35,036 --> 01:29:37,830 1973'te ayrıca Scream Blacula Scream'de… 1487 01:29:37,914 --> 01:29:40,249 Böyle güzel bir rehberle 1488 01:29:40,333 --> 01:29:43,336 korkarım sanat eserlerine olan odağımı kaybederim. 1489 01:29:44,170 --> 01:29:45,505 Buna ne dersin? 1490 01:29:46,547 --> 01:29:48,216 …ve Black Mama White Mama'da oynadı. 1491 01:29:48,299 --> 01:29:51,177 Onu al da kıçına sok. Hadi gidelim artık! 1492 01:29:56,641 --> 01:29:59,560 Ama bir film yıldızı olduğunu kanıtlayan film, Coffy'ydi. 1493 01:29:59,644 --> 01:30:02,647 Toni Morrison bir keresinde bana 1494 01:30:02,730 --> 01:30:05,775 "Grier'in karakterlerine belalı demek kötü" demişti. 1495 01:30:05,858 --> 01:30:07,819 "Bir aktris olarak onu küçülttü." 1496 01:30:07,902 --> 01:30:10,279 Daha da önemlisi, Grier'in performansının 1497 01:30:10,363 --> 01:30:13,741 siyahi kadınlardan beklenen ahlaki kompleksliği verdiğini düşündü. 1498 01:30:13,825 --> 01:30:16,369 Kanunu kendi ellerine alırken 1499 01:30:16,452 --> 01:30:19,497 ve ihanete uğrarken dengesini korumasının bedeli 1500 01:30:19,580 --> 01:30:22,792 kardeşinin intikamını alırkenki performansta görülüyor. 1501 01:30:22,875 --> 01:30:26,337 Siyahi kadınların aynı anda koruyucu ve bakıcı olarak 1502 01:30:26,421 --> 01:30:28,214 roller almasına bir gönderme. 1503 01:30:28,297 --> 01:30:30,341 -Yapma. -Howie, ne yapıyorsun? 1504 01:30:31,134 --> 01:30:32,427 Yatağa gelsene… 1505 01:30:36,431 --> 01:30:39,809 Coffy, anlamalısın bebeğim. Öldün sanmıştım! 1506 01:30:42,812 --> 01:30:45,648 Ama genelde ve sonunda yalnız şekilde. 1507 01:30:45,731 --> 01:30:48,693 Yine de hayatına devam eder. Umarız iyi şekilde. 1508 01:30:48,776 --> 01:30:52,321 Halkını dünyanın sonundan kurtaran bir baş melek olur. 1509 01:30:52,405 --> 01:30:55,116 Afro Amerikalılar için hep hazırdır. 1510 01:30:55,700 --> 01:30:58,494 Coffy, Grier'in son soluklanma anını 1511 01:30:58,578 --> 01:31:01,456 yeni bir kartpostal çekimiyle gösterir. 1512 01:31:02,748 --> 01:31:06,294 1973'te elde patlayan bir sürü fırsat vardı. 1513 01:31:06,377 --> 01:31:09,922 Shaft in Africa gibi. Ve Five on the Black Hand Side gibi 1514 01:31:10,006 --> 01:31:13,301 başrolünde genç Glynn Turman'ın oynadığı oyun uyarlaması olan 1515 01:31:13,384 --> 01:31:15,052 filmlere gelen tepkiler gibi. 1516 01:31:15,136 --> 01:31:16,888 Bu nasıl bir his? 1517 01:31:18,931 --> 01:31:21,684 Bir ömür geçmiş gibi açıkçası. 1518 01:31:21,767 --> 01:31:26,147 Bütün bunların o dönem yaşanması, 1519 01:31:27,732 --> 01:31:33,154 öyle güzel, ikonik insanlarla çalışabilmiş olmam 1520 01:31:33,821 --> 01:31:34,697 inanılmaz. 1521 01:31:35,573 --> 01:31:36,741 Ve bu… 1522 01:31:37,950 --> 01:31:39,702 Bu tarih, bu… 1523 01:31:41,078 --> 01:31:44,999 Bir önemi olacağını düşünerek başlamıyorsun. 1524 01:31:46,209 --> 01:31:47,335 Hayatta kalmak 1525 01:31:48,753 --> 01:31:49,754 gibi. 1526 01:31:50,463 --> 01:31:51,422 Gençsin. 1527 01:31:52,048 --> 01:31:54,675 İşte tutunmaya çalışıyorsun. 1528 01:31:54,759 --> 01:31:56,511 Yer edinmeye çalışıyor, 1529 01:31:56,594 --> 01:31:59,347 izini bırakmaya çalışıyorsun. 1530 01:31:59,430 --> 01:32:03,059 Bir bilmece cevabı gibi olan bir film de çıkmıştı. 1531 01:32:03,142 --> 01:32:05,311 Berbat bir İkinci Dünya Savaşı sitcom'unun 1532 01:32:05,394 --> 01:32:10,775 yıldızına ve editörüne film yapma şansı verirseniz ne olur? 1533 01:32:10,858 --> 01:32:15,404 Hogan's Heroes'u bırakan Ivan Dixon ve o editör Michael Kahn 1534 01:32:15,488 --> 01:32:17,448 önce Trouble Man'de birlikte çalıştı. 1535 01:32:17,532 --> 01:32:19,909 Ama Dixon'ın hayalindeki proje Sam Greenlee'nin 1536 01:32:19,992 --> 01:32:21,869 propaganda hiciv romanı 1537 01:32:21,953 --> 01:32:24,789 The Spook Who Sat by the Door uyarlamasıydı. 1538 01:32:24,872 --> 01:32:27,375 Burada CIA'in işe aldığı siyahi bir adam 1539 01:32:27,458 --> 01:32:31,379 ajansın taktiklerini sokaklara taşıyıp devrim yaratıyordu. 1540 01:32:31,462 --> 01:32:35,841 Dixon'ın bu projeyi tamamlamak için yıllarca uğraşmasından film çıkabilir. 1541 01:32:36,342 --> 01:32:38,636 Nihayet filmin yarısını çekecek parayı kazanıp 1542 01:32:38,719 --> 01:32:41,347 aksiyon sahneleriyle stüdyo ilgisi çekince 1543 01:32:41,430 --> 01:32:45,518 yaşanan teklif savaşını United Artists kazandı ve diğer yarısını aldı. 1544 01:32:46,227 --> 01:32:49,438 Dixon'a göre stüdyo, sadece sinemaları değil 1545 01:32:49,522 --> 01:32:53,276 gerçekten sokakları altüst edip dava edilebilecek bir filmden 1546 01:32:53,359 --> 01:32:54,986 etkilenmişti. 1547 01:32:55,069 --> 01:32:58,823 Bana kalırsa film tarihine ait bir replik de barındırıyordu. 1548 01:32:58,906 --> 01:33:01,492 "Reddedemeyeceği bir teklif." 1549 01:33:02,577 --> 01:33:03,411 Unutma, 1550 01:33:04,078 --> 01:33:07,248 elinde süpürge, paspas veya tepsi olan bir siyahi 1551 01:33:07,748 --> 01:33:10,459 bu ülkede her yere girebilir. 1552 01:33:10,543 --> 01:33:13,921 Hele gülümseyen bir siyahi adam görünmezdir. 1553 01:33:14,005 --> 01:33:18,301 Bu filmi Detroit'te 1973'te izlediğimde bu replik, güçlü reaksiyon almıştı. 1554 01:33:18,384 --> 01:33:22,346 On yıllar sonra bile güçlü reaksiyonlar almayı sürdürüyor. 1555 01:33:22,430 --> 01:33:25,099 Son albümümün adını The Spook Who Sat by the Door yapacağım. 1556 01:33:25,182 --> 01:33:26,434 Kendi silahlarıyla vurdu. 1557 01:33:26,517 --> 01:33:30,146 Politik sebeplerle numunelik bir tane siyahi almışlardı. 1558 01:33:30,229 --> 01:33:31,606 -Dürüst olayım. -Evet. 1559 01:33:31,689 --> 01:33:32,773 Sikerler yani. 1560 01:33:33,524 --> 01:33:34,984 Onlara karşı kullandı. 1561 01:33:36,819 --> 01:33:40,281 Dixon bana dedi ki Spook'un beyaz perde ömrü dolunca 1562 01:33:40,364 --> 01:33:42,450 United Artists bir toplantı istemiş 1563 01:33:42,533 --> 01:33:45,286 ve filmin istihbaratça takip edildiğini söylemiş. 1564 01:33:45,369 --> 01:33:47,288 Yani Langley'de bir yerde 1565 01:33:47,371 --> 01:33:50,249 lise arkadaşlarımla benim fotoğraflarım var. 1566 01:33:50,333 --> 01:33:52,335 Bu film o kadar reaksiyon aldı ki 1567 01:33:52,418 --> 01:33:56,255 Dixon, sinema kariyerinin bittiğini düşünüyordu. 1568 01:33:56,839 --> 01:34:01,302 Ayaklanmayla ilgili bir filme, ayaklanma muamelesi yapılıyordu. 1569 01:34:02,094 --> 01:34:03,095 Kazanana 1570 01:34:04,639 --> 01:34:06,015 veya ölene dek 1571 01:34:06,891 --> 01:34:07,850 pes etme. 1572 01:34:07,933 --> 01:34:11,354 The Spook Who Sat by the Door, casus filmi türünü 1573 01:34:11,437 --> 01:34:13,439 siyahi bakış açısıyla sundu 1574 01:34:13,522 --> 01:34:18,319 ve izleyicilere o türün ne kadar dar olduğunu gösterdi. 1575 01:34:18,944 --> 01:34:22,948 Ganja & Hess duygusal akıcılığı sürekli tutmak için şiirsel, 1576 01:34:23,032 --> 01:34:25,409 gerçekçi veya zorlu görüntüler buluyor. 1577 01:34:26,369 --> 01:34:28,496 GANJA & HESS (1973) YÖNETMEN: BILL GUNN 1578 01:34:31,040 --> 01:34:32,958 Duane Jones, Night of the Living Dead'de 1579 01:34:33,042 --> 01:34:36,170 olduğu canavar katil gibi burada da sakin ve kararlı 1580 01:34:36,253 --> 01:34:40,633 bir canavar rolünde ve ruhunu canlı tutmaya kararlı. 1581 01:34:40,716 --> 01:34:44,011 Filmin hayal dünyasından kanlı gerçeğe geçişi 1582 01:34:44,095 --> 01:34:47,014 filmin senaristi, yönetmeni ve başrolü Bill Gunn'ın 1583 01:34:47,098 --> 01:34:49,183 hayatı için bir mecaz hâline geldi. 1584 01:34:49,725 --> 01:34:51,727 Başarısının farklı versiyonlara 1585 01:34:51,811 --> 01:34:54,730 çevrildiğini gören Gunn için bu gerçek bir korkuydu. 1586 01:34:54,814 --> 01:34:58,109 Her isim bir diğerinden beterdi 1587 01:34:58,192 --> 01:35:01,028 ve sanatını berbat bir şeye çeviriyordu. 1588 01:35:01,112 --> 01:35:02,363 KANLI ÇIFT 1589 01:35:02,446 --> 01:35:06,117 Gunn, yönetmenlik yaptığı ilk film Stop!'dan sonra bile 1590 01:35:06,200 --> 01:35:08,119 filmlerde çalışmak için uğraştı. 1591 01:35:08,202 --> 01:35:09,662 Ishmael Reed şöyle diyor: 1592 01:35:09,745 --> 01:35:13,290 "Warner Bros., Stop! filmine o kadar kızdı ki filmi yayınlamadı 1593 01:35:13,374 --> 01:35:16,669 ve Gunn'a verilen senaristlik ve yönetmenlik parasını geri aldı." 1594 01:35:19,171 --> 01:35:24,343 1974 de siyahi filmleri için büyük bir yıldı. 1595 01:35:29,682 --> 01:35:31,600 Diahann Carroll, Claudine'de 1596 01:35:31,684 --> 01:35:34,812 yorgun ama kararlı altı çocuk annesini oynuyordu. 1597 01:35:34,895 --> 01:35:39,191 -Üzgünüm, o numara kapatıldı. -Kapatıldı mı? 1598 01:35:39,275 --> 01:35:43,154 Güzelliği, içen gelen sakinliğiyle daha da artan Diahan Carroll, 1599 01:35:43,237 --> 01:35:47,450 o medeni tatlılığından kurtulma fırsatını kaçırmayanlardandı. 1600 01:35:48,534 --> 01:35:52,037 Lütfen Francis! Bunu yapma! Elektrik çarpacak! 1601 01:35:52,538 --> 01:35:56,876 Filmin baş karakteri olan Claudine, çocuklarının ruhu için refah sistemiyle 1602 01:35:56,959 --> 01:35:59,587 ve Chicago'nun sokaklarıyla savaştı. 1603 01:35:59,670 --> 01:36:03,132 Sonunda çocukları hâlâ hayatta olduğu için kazandı da. 1604 01:36:03,215 --> 01:36:07,178 Emekleri dolayısıyla Carroll, En İyi Aktris Oscar adayı gösterildi. 1605 01:36:07,261 --> 01:36:11,182 Claudine ayrıca Curtis Mayfield'ın yaptığı beş müzikten birine sahipti. 1606 01:36:11,766 --> 01:36:14,435 Her şarkının karakterlerin bakış açısından yazıldığı 1607 01:36:14,518 --> 01:36:18,272 bir şarkı döngüsü vardı, Gladys Knight & the Pips söylüyordu. 1608 01:36:18,355 --> 01:36:20,441 Hatta şarkıların birinde 1609 01:36:20,524 --> 01:36:24,361 siyahi insanların asırlık korkularından biri vurgulanıyordu. 1610 01:36:25,738 --> 01:36:27,698 Görünmez olmak 1611 01:36:28,741 --> 01:36:32,036 Benim ünlü olduğum şey mi 1612 01:36:32,870 --> 01:36:34,288 İsimsiz bir kız 1613 01:36:34,371 --> 01:36:36,791 Diana Sands, Claudine rolü için seçilince 1614 01:36:37,666 --> 01:36:40,586 bana da rol teklifi gelmişti. 1615 01:36:41,837 --> 01:36:43,589 Sonra vefat etti. 1616 01:36:44,548 --> 01:36:49,011 O yüzden planlar değişti, yeni oyuncular buldular. 1617 01:36:49,094 --> 01:36:50,095 Şey vardı… 1618 01:36:50,971 --> 01:36:55,100 İkinci küçük çocuk için seçmeye girmiştim. 1619 01:36:55,184 --> 01:36:58,395 Ama sonra hiç rol teklif edilmedi. 1620 01:36:58,479 --> 01:36:59,980 Yeni oyuncular buldular. 1621 01:37:01,857 --> 01:37:05,569 Aksiyon filmi ceketi altında ilginç bir film de 1622 01:37:05,653 --> 01:37:08,364 Three the Hard Way'di, başrollerinde Jim Brown, 1623 01:37:09,031 --> 01:37:10,658 Fred Williamson 1624 01:37:10,741 --> 01:37:13,327 ve dövüş ustası Afro saçlı Jim Kelly oynuyordu. 1625 01:37:13,410 --> 01:37:15,371 Üç şehir var, üç kişiyiz. 1626 01:37:15,454 --> 01:37:17,581 Sadece Afrikalı Amerikalıları öldüren 1627 01:37:17,665 --> 01:37:21,210 bir zehir geliştiren ve bu zehri LA, Detroit ve Washington 1628 01:37:21,293 --> 01:37:26,549 sularına katacak bir neo-Nazi örgütünü avlamaya çalışıyorlar. 1629 01:37:26,632 --> 01:37:29,426 Ama niyeyse her yer Los Angeles'a benziyor. 1630 01:37:29,510 --> 01:37:32,263 Babam bana Tuskegee Deneyi'ni anlatana dek 1631 01:37:32,346 --> 01:37:35,266 bunu çok komik bulmuştum. 1632 01:37:35,349 --> 01:37:40,271 Three the Hard Way birdenbire Afro Amerikalılar için 1633 01:37:40,354 --> 01:37:44,233 gayet makul bir paranoyanın ürünü gibi gelmişti. 1634 01:37:45,776 --> 01:37:49,655 1974, bu filmi üzücü bir dipnotla takip ediyor. 1635 01:37:49,738 --> 01:37:52,825 Diana Sands'in son oyunculuklarından biri. 1636 01:37:52,908 --> 01:37:56,954 Honeybaby, Honeybaby içine biraz casus unsurları katılmış, 1637 01:37:57,037 --> 01:38:00,708 birden aksiyon melodraması ve karakter komedisi eklenmiş, 1638 01:38:00,791 --> 01:38:05,504 öz güvensiz olduğu için kendini size anlatan nahoş bir kokteyl. 1639 01:38:05,588 --> 01:38:07,214 Selam. Nasılsın? 1640 01:38:07,298 --> 01:38:11,218 Ben J. Eric Bell. Beyrut, Lübnan'dan yeni döndüm. 1641 01:38:11,302 --> 01:38:15,723 Honeybaby, Honeybaby filmini orada çekiyorduk. 1642 01:38:15,806 --> 01:38:18,517 1974, Sands için bitiş ve başlangıçtı. 1643 01:38:18,601 --> 01:38:21,812 Son oyunculuklarından bir diğeri de Willie Dynamite'dı. 1644 01:38:21,896 --> 01:38:26,692 Şu an başka bir rolle bilinen sahne aktörü Roscoe Orman'ı konu alıyordu. 1645 01:38:27,192 --> 01:38:30,279 Willie o son sahneden sonra gittiğinde şaka yapardım. 1646 01:38:30,362 --> 01:38:34,033 Köşeyi döndüğünde sokakta büyük sarı bir kuş olurdu. 1647 01:38:34,116 --> 01:38:36,744 OYUNCU 1648 01:38:37,286 --> 01:38:38,120 Ama doğruydu. 1649 01:38:38,203 --> 01:38:41,248 Willie Dynamite'tan sonraki yıl 1650 01:38:41,332 --> 01:38:43,417 Susam Sokağı'nda Gordon olmuştum. 1651 01:38:44,168 --> 01:38:46,921 WILLIE DYNAMITE (1974) YÖNETMEN: GILBERT MOSES 1652 01:38:47,421 --> 01:38:48,422 İş mi arıyorsun? 1653 01:38:50,341 --> 01:38:52,843 William rolündeki Orman'ın gözündeki ışık, 1654 01:38:52,927 --> 01:38:55,846 sert güzelliği, soğukkanlı mizacıyla eşleşen 1655 01:38:55,930 --> 01:38:59,642 bir oyuncuyla çalışma arzusunu gösteriyordu. 1656 01:38:59,725 --> 01:39:02,978 Tüm zamanların en iyi oyuncularından biriyle 1657 01:39:03,062 --> 01:39:05,731 çalışacak kadar şanslıydım. 1658 01:39:05,814 --> 01:39:10,152 Diana çok bilgiliydi ve sahne sanatları konusunda 1659 01:39:10,235 --> 01:39:15,366 iyi eğitimliydi. 1660 01:39:15,950 --> 01:39:18,494 Lorraine Hansberry, Sidney, Ruby, Ossie, 1661 01:39:18,577 --> 01:39:22,623 hepsiyle yakın arkadaştı. 1662 01:39:22,706 --> 01:39:24,833 Hepsi benim de akıl hocamdı. 1663 01:39:27,378 --> 01:39:30,130 Willie sahne sanatçısıydı ve adliye merdivenlerinden 1664 01:39:30,214 --> 01:39:32,299 Baryshnikov gibi iniyordu. 1665 01:39:32,383 --> 01:39:36,053 Yüksek topuklu ayakkabılarla. 1666 01:39:38,764 --> 01:39:41,058 Ben olsam tüm kemiklerimi kırmıştım. 1667 01:39:43,894 --> 01:39:46,480 Three the Hard Way yönetmeni Gordon Parks Jr. 1668 01:39:46,563 --> 01:39:49,483 o yıl başka bir film çekti, Thomasine & Bushrod. 1669 01:39:49,566 --> 01:39:51,944 Siyahi haklarına odaklanan, Batı Amerika'nın 1670 01:39:52,027 --> 01:39:55,322 en güzel iki insanını birleştiren, Bonnie and Clyde'ın 1671 01:39:55,406 --> 01:39:58,325 Siyahi versiyonu olan bir kovboy filmiydi. 1672 01:39:58,409 --> 01:40:01,412 Vonetta McGee ve polisten kaçan Max Julien. 1673 01:40:01,495 --> 01:40:05,958 Sahneleri, gerçek hayattaki kimyalarını yansıtıyordu. 1674 01:40:06,041 --> 01:40:07,584 Nasılsınız Bay Bushrod? 1675 01:40:09,044 --> 01:40:12,589 İyiyim Thomasine. Seni tekrar göremem sanmıştım. 1676 01:40:14,508 --> 01:40:15,467 İşte buradayım. 1677 01:40:16,093 --> 01:40:17,302 İyi de görünüyorsun. 1678 01:40:18,137 --> 01:40:19,346 Hem de çok iyi. 1679 01:40:20,180 --> 01:40:23,392 Cezbedici film müziğini Arthur Lee besteledi 1680 01:40:23,475 --> 01:40:26,103 ve senaryoyu da oyuncusu Max Julien yazdı. 1681 01:40:26,770 --> 01:40:29,189 Thomasine & Bushrod çok eğlenceliydi. 1682 01:40:29,857 --> 01:40:31,984 Max Julien harika, 1683 01:40:32,067 --> 01:40:34,737 yenilikçi ve girişken bir adamdı. 1684 01:40:34,820 --> 01:40:37,948 O filmi o yaptı. Senaristi ve yapımcısıydı. 1685 01:40:38,032 --> 01:40:39,533 Patron oydu. 1686 01:40:39,616 --> 01:40:41,535 Tüm sinema filmleri içinde 1687 01:40:41,618 --> 01:40:44,621 Siyahi sömürüsünden kurtulan tek film oydu. 1688 01:40:44,705 --> 01:40:48,959 Max, kendi ürününü kontrol eden nadir Siyahilerdendi. 1689 01:40:49,043 --> 01:40:53,505 Bildiğim bir şey varsa o da Max ve Vonetta'nın devrim yaptığıdır. 1690 01:40:54,131 --> 01:40:57,051 "Bu saçmalığa katlanmayacağım" derdi Max. 1691 01:40:58,719 --> 01:41:01,388 Katlanmadı da. 1692 01:41:01,472 --> 01:41:03,640 "Filmimizi kendimiz yapalım dostum." 1693 01:41:06,018 --> 01:41:08,979 Otobiyografi kitabı uyarlaması olan 1694 01:41:09,063 --> 01:41:11,231 The Education of Sonny Carson'da 1695 01:41:11,315 --> 01:41:15,319 genç baş karakter, zalimlik ve romantizm arasında gidip gelen 1696 01:41:15,402 --> 01:41:19,323 bu filmde Siyahi erkek zorbalığına maruz kalıyor. 1697 01:41:20,199 --> 01:41:23,786 The Mack'in de yönetmeni olan Michael Campus, bu filmde 1698 01:41:23,869 --> 01:41:25,954 hapsedilmekten neredeyse boğulan 1699 01:41:26,038 --> 01:41:28,874 ve hapishane-özel sektör ilişkisini zekâsıyla alt edemeyen 1700 01:41:29,708 --> 01:41:32,252 Siyahi bir kahramanı anlatıyor. 1701 01:41:32,336 --> 01:41:36,882 Sonny'nin panzehiri, değerini kanıtlamak için bir yerel kabileden 1702 01:41:36,965 --> 01:41:38,383 bir diğerine taşınmaktı. 1703 01:41:38,467 --> 01:41:42,012 En üzücü sahnelerden biri, ergen Sonny'nin çeteye girmek için 1704 01:41:42,096 --> 01:41:46,308 gerçek bir şiddet tünelinden koşarak geçmesiydi. 1705 01:41:50,604 --> 01:41:54,066 Lords'a bulaşırsan bize bulaşırsın, çaktın mı? 1706 01:41:54,149 --> 01:41:58,028 Clanton o kadar iyiydi ki Sonny'nin hayat boyu gördüğü şiddetin 1707 01:41:58,112 --> 01:42:02,241 onda bıraktığı zihinsel yaraları çok iyi anladığı belli oluyordu. 1708 01:42:03,075 --> 01:42:06,870 Oynadığı adamın tam zıttı biriydi. O adam değildi. 1709 01:42:07,454 --> 01:42:08,705 Rol yapıyordu. 1710 01:42:09,540 --> 01:42:11,208 Anlarsınız ya. 1711 01:42:11,291 --> 01:42:14,002 Bunu herkes benim gibi anlayabilirdi. 1712 01:42:14,086 --> 01:42:16,547 "Odaya gel ve bizimle konuş" diyerek. 1713 01:42:16,630 --> 01:42:22,010 1968 ila 1978'e yetenek avcısı dönemi deseydik 1714 01:42:22,094 --> 01:42:24,263 bu konudaki en büyük övgüyü 1715 01:42:24,346 --> 01:42:28,767 Uptown Saturday Night'taki ciddi işçi rolündeki Sidney Poitier 1716 01:42:28,851 --> 01:42:30,227 alırdı. 1717 01:42:30,310 --> 01:42:31,436 İyi misin bebeğim? 1718 01:42:32,062 --> 01:42:33,313 İyiyim. 1719 01:42:33,397 --> 01:42:36,400 Sidney'nin komedisine bayılıyorum. 1720 01:42:36,483 --> 01:42:37,609 Beyler. 1721 01:42:37,693 --> 01:42:40,279 O filmde son derece komik. 1722 01:42:40,362 --> 01:42:46,201 Bunun bir Siyahi'nin hayatının normalleştirilmiş tasviri olmasına 1723 01:42:46,285 --> 01:42:47,703 bayılıyorum. 1724 01:42:47,786 --> 01:42:49,913 Poitier'in fiziksel kabiliyeti 1725 01:42:49,997 --> 01:42:53,167 o kadar iyiydi ki takım elbise içinde rahatsız görünüyordu. 1726 01:42:53,250 --> 01:42:56,336 Normal hayatta takımla çok rahattır. 1727 01:42:56,420 --> 01:42:57,379 Seyirci, 1728 01:42:57,462 --> 01:43:00,799 ciddi kıyafet tarzını yerebilmesine bayılmıştı 1729 01:43:00,883 --> 01:43:04,803 ve en büyük hitlerden birinde tekrar film yıldızı olmuştu. 1730 01:43:04,887 --> 01:43:07,598 Poitier, bir filmde bambaşka bir şekilde 1731 01:43:07,681 --> 01:43:10,851 tüm dikkatleri çekebiliyorsa o zaman her şey mümkündü. 1732 01:43:25,741 --> 01:43:28,035 Ana akım sinemanın gergin olduğu 1733 01:43:28,118 --> 01:43:31,121 ve tekrar değerlendirildiği, tüm bunların 1734 01:43:31,205 --> 01:43:33,707 filmlere de yansıdığı bu dönemin en büyük mirası 1735 01:43:33,790 --> 01:43:38,337 Siyahi oyuncuların kamera önüne çıktığında aldıkları keyifti. 1736 01:43:42,925 --> 01:43:46,470 Girişini Siyahi kahramanların yaptığı filmlerin toplamı 1737 01:43:46,553 --> 01:43:49,431 1930'larda çekilen tüm filmlerden daha fazladır. 1738 01:43:49,514 --> 01:43:52,434 Bazı durumlarda oyuncular birden fazla giriş yapar 1739 01:43:52,517 --> 01:43:54,978 ve film müziği onları ekrana taşır. 1740 01:43:55,062 --> 01:43:57,481 Bu filmlerin seyirciden beklediği tepki, 1741 01:43:57,564 --> 01:44:01,443 müzikallerde dans başlamadan önceki beklentiyle aynıydı, 1742 01:44:01,526 --> 01:44:03,654 büyük bir heyecan. 1743 01:44:19,753 --> 01:44:22,714 Bu dönemdeki filmler sayesinde Siyahi oyuncular, 1744 01:44:22,798 --> 01:44:26,176 ilgi gördü, kariyer yaptı ve ünlü olma şansı yakaladı. 1745 01:44:26,260 --> 01:44:29,137 Sektöre kalsa bu potansiyeli ellerinden alırdı. 1746 01:44:29,221 --> 01:44:30,889 Mesela Cleavon Little. 1747 01:44:30,973 --> 01:44:32,975 Beyaz kadınlar nerede? 1748 01:44:34,559 --> 01:44:37,854 Filmdeki sürekli değişen ciddi adam enerjisi 1749 01:44:37,938 --> 01:44:41,066 Blazing Saddles'ın başarısında büyük rol oynadı. 1750 01:44:41,608 --> 01:44:43,277 Ne bekliyordun ki? 1751 01:44:43,819 --> 01:44:44,945 "Hoş geldin Sonny" mi? 1752 01:44:45,654 --> 01:44:50,158 Cleavon Little başrolü paylaştığı Gene Wilder'ın aksine yeteneklerini 1753 01:44:50,242 --> 01:44:52,536 tekrar gösterebileceği bir başrol bulamadı. 1754 01:44:54,454 --> 01:44:57,708 THAT'S THE WAY OF THE WORLD (1975) YÖNETMEN: SIG SHORE 1755 01:44:59,334 --> 01:45:02,170 Bu müzikal endorfin dalgası sayesinde 1756 01:45:02,254 --> 01:45:05,590 dönemin en çok satan film müziklerinden biri 1757 01:45:05,674 --> 01:45:08,260 Super Fly'ın yapımcısının yönetmenliğinde yapıldı. 1758 01:45:08,343 --> 01:45:12,306 Müzikal o kadar vurucuydu ki grubun konuşmasına gerek yoktu. 1759 01:45:12,389 --> 01:45:16,601 Müzik o kadar çağrışım yapıyordu ki buna gerek olmadığı da söylenebilir. 1760 01:45:16,685 --> 01:45:20,439 "That's the Way of the World" gibi şarkıların ruhani darbeleri 1761 01:45:20,522 --> 01:45:21,606 bunu kanıtladı. 1762 01:45:24,735 --> 01:45:27,738 Köle hikâyesi anlatan ilk büyük stüdyo filmi 1763 01:45:27,821 --> 01:45:29,489 Mandingo'nun uyarlamasıydı. 1764 01:45:29,573 --> 01:45:33,243 Tüm o şatafatlı tevazusuyla sinemaya darbe indirmişti. 1765 01:45:33,327 --> 01:45:35,412 Onlarca yıldır çok satan bu eser 1766 01:45:35,495 --> 01:45:38,040 Oscar adayı oyuncu Norman Wexler'ce uyarlandı. 1767 01:45:38,123 --> 01:45:42,252 Bir diğer oyuncu James Mason ve canlı aksanı da… 1768 01:45:42,336 --> 01:45:43,337 İn aşağı. 1769 01:45:44,463 --> 01:45:45,297 Pekâlâ. 1770 01:45:46,965 --> 01:45:50,886 …tatsız ırkçılık gösterisinden sonra çok da çılgınca gelmemeye başlıyor. 1771 01:45:50,969 --> 01:45:54,014 Filmin Siyahi cinselliğe olan takıntısı ve Beyazların 1772 01:45:54,097 --> 01:45:55,932 buna duyduğu korkuyla alay etmesi 1773 01:45:56,016 --> 01:45:59,811 Robert Mapplethorpe'un bedene tapan fotoğrafçılığına ilham verdi. 1774 01:46:01,480 --> 01:46:04,107 Bu, Siyah İsa'nın pederin kuzeni olduğunun kanıtı. 1775 01:46:04,191 --> 01:46:08,070 Ralph Bakshi'nin Coonskin'iyle Siyahi filmler 1776 01:46:08,153 --> 01:46:10,489 her türde patlamaya devam etti. 1777 01:46:10,572 --> 01:46:14,034 Canlı ve animasyon çekimi birleştiren, Barry White 1778 01:46:14,117 --> 01:46:17,537 senarist oyuncu Charles Gordone ve sonradan EGOT'u bulacak olan 1779 01:46:17,621 --> 01:46:21,583 Miami Vice yıldızı Philip Michael Thomas'ın oynadığı filmdi. 1780 01:46:21,666 --> 01:46:25,253 Saldırgan bir isimle başlayan Bakshi'nin bu film deneyi 1781 01:46:25,337 --> 01:46:28,090 ırkın sinemadaki muamelesi konusunda çok başarılı oldu. 1782 01:46:28,173 --> 01:46:31,760 Br'er Rabbit parodisinden Krazy Kat göndermesine kadar. 1783 01:46:31,843 --> 01:46:35,222 Malcolm her gece sakin kalıyor. 1784 01:46:36,306 --> 01:46:39,476 Konsept olarak Coonskin o kadar karışıklık yarattı ki 1785 01:46:39,559 --> 01:46:41,728 eğlendirdiği kadar skandal da oldu 1786 01:46:41,812 --> 01:46:43,021 ki amacı da buydu. 1787 01:46:48,026 --> 01:46:50,362 Bu yükü taşımak giderek zorlaşıyor. 1788 01:46:50,445 --> 01:46:53,073 İyisiyle kötüsüyle hâlâ böylesi gelmedi. 1789 01:46:53,156 --> 01:46:55,992 Polisin Siyahilerin hayatına yaptığı ani baskınlar 1790 01:46:56,076 --> 01:46:58,620 Siyahi filmlerin bir parçası olmaya devam etti. 1791 01:46:58,703 --> 01:47:00,163 Cornbread, Earl and Me'de 1792 01:47:00,247 --> 01:47:03,959 polis kurşununa kurban giden genç bir Siyahi anlatılır. 1793 01:47:04,042 --> 01:47:07,712 O zaman bu hâlâ şaşırtıcıydı çünkü nadiren dramatize edilirdi 1794 01:47:08,296 --> 01:47:10,841 ama Siyahi izleyici de anlayışla başını sallardı. 1795 01:47:16,221 --> 01:47:18,723 O sahnede portakallı sodanın dökülmesi 1796 01:47:18,807 --> 01:47:21,810 dökülen kanı zalimce de olsa yaratıcı bir şekilde temsil ediyordu. 1797 01:47:22,602 --> 01:47:24,688 Bu hâlâ tüylerimi diken diken eder. 1798 01:47:25,272 --> 01:47:26,481 Cornbread! 1799 01:47:26,565 --> 01:47:29,109 O film benim için ilk Boyz N The Hood'dur. 1800 01:47:31,236 --> 01:47:33,321 Cornbread, Earl and Me trajik bir hikâye. 1801 01:47:33,947 --> 01:47:37,200 Boyz N The Hood da öyle. 1802 01:47:37,784 --> 01:47:41,371 O şeylerin arasında 20 küsur yıl var. 1803 01:47:41,997 --> 01:47:45,459 Toplu taşımaya yasa dışı binmeyiz. 1804 01:47:45,542 --> 01:47:48,545 Başarılı film Shaft ve maceracı sporculardan sonra 1805 01:47:48,628 --> 01:47:51,965 filmler daha gerçekçi olmaya başladı. 1806 01:47:52,048 --> 01:47:55,844 American Graffiti'nin varoş Siyahi versiyonu Cooley High'da 1807 01:47:55,927 --> 01:47:59,222 ergenliği atlatmanın iniş ve çıkışları anlatılıyor. 1808 01:47:59,306 --> 01:48:02,601 Motown şarkılarıyla film akıllarda daha kalıcı oldu. 1809 01:48:02,684 --> 01:48:07,689 Cooley High'ın geçtiği 1964 senesindeki karakterlerin yaşamlarının müziği olmuştu. 1810 01:48:07,772 --> 01:48:11,234 Bu nostalji parfümü Siyahi izleyicinin başını döndürdü 1811 01:48:11,318 --> 01:48:12,569 ve beğeni topladı. 1812 01:48:13,820 --> 01:48:15,071 Bu, Motown müziği. 1813 01:48:15,822 --> 01:48:20,827 Filmlerdeki siyahi hayatların 1814 01:48:22,329 --> 01:48:23,205 arka planı. 1815 01:48:24,748 --> 01:48:27,292 Bu güzeldi. Güzel bir değişiklik. 1816 01:48:32,130 --> 01:48:34,090 Hatırladığım ilk sahne 1817 01:48:34,174 --> 01:48:36,134 otobüse koşulan sahneydi. 1818 01:48:36,843 --> 01:48:39,846 Çocukluğum Manhattan'da aynen böyle geçti. 1819 01:48:39,930 --> 01:48:42,891 Ben arkadaşlarım böyle yapardık. 1820 01:48:42,974 --> 01:48:45,852 7. Cadde'deki otobüse koşup arkasına zıplardık. 1821 01:48:45,936 --> 01:48:47,187 Bunu asla unutamam. 1822 01:48:47,854 --> 01:48:53,401 Ama olay şu ki 1823 01:48:53,485 --> 01:48:56,696 7. Cadde kaldırım taşındandı 1824 01:48:56,780 --> 01:48:59,074 o yüzden canımız pahasına tutunurduk. 1825 01:49:00,408 --> 01:49:02,118 Sosisli alabilir miyim? 1826 01:49:02,202 --> 01:49:05,163 Turman hem komik hem de gerçekçi sahneleri oynardı. 1827 01:49:05,247 --> 01:49:08,333 Böylece Cooley High'ın tadını kaçırmak yerine 1828 01:49:08,416 --> 01:49:10,252 önemli bir bileşeni oldu. 1829 01:49:10,335 --> 01:49:12,546 -Ketçap alabilir miyim? -Bizde yok. 1830 01:49:13,547 --> 01:49:15,131 -Ketçap yok mu? -Evet. 1831 01:49:15,215 --> 01:49:17,384 Tatlı ekşi sos alabilir miyim? 1832 01:49:17,467 --> 01:49:18,510 O da yok. 1833 01:49:18,593 --> 01:49:20,303 -Yok mu? -Yok. 1834 01:49:20,387 --> 01:49:21,846 -Neyiniz var? -Hardal. 1835 01:49:21,930 --> 01:49:23,348 -Hardal mı? -Doğru. 1836 01:49:23,431 --> 01:49:26,142 Böyle büyük bir işletmede sadece hardal mı var? 1837 01:49:26,226 --> 01:49:28,436 -Doğru. -Hardal sevmem. Sen? 1838 01:49:28,520 --> 01:49:30,105 Evet, severim. 1839 01:49:30,188 --> 01:49:32,440 O zaman al sosiliyi sen ye. 1840 01:49:33,650 --> 01:49:35,652 Kariyerin boyunca 1841 01:49:35,735 --> 01:49:40,991 "Evet, işte bu" dedirten anlar yaşarsın. 1842 01:49:41,074 --> 01:49:43,159 Bir anda bir çağrı alırsın. 1843 01:49:43,243 --> 01:49:47,163 Menajerin değildir. Tuhaf bir yerden geliyordur. 1844 01:49:47,247 --> 01:49:49,749 "Glynn, Ingmar Bergman seni arıyor." 1845 01:49:50,917 --> 01:49:55,213 "Oynayacak hâlim yok. Karanlıkta oturuyorum" dedim. 1846 01:49:55,297 --> 01:49:58,425 "Çocuklarım aç. Patates yiyoruz." 1847 01:49:59,259 --> 01:50:00,719 Telefonu kapattım. 1848 01:50:00,802 --> 01:50:03,305 Tekrar aradı. "Gerçekten Glynn arıyor." 1849 01:50:03,388 --> 01:50:06,933 Beni arıyordu. Cooley High'ı izlemiş 1850 01:50:07,601 --> 01:50:12,981 ve filminde oynamam gerektiğini anlamış. 1851 01:50:13,064 --> 01:50:18,278 Bir anda sefil bir hâlden 1852 01:50:19,237 --> 01:50:20,280 zirveye çıktım. 1853 01:50:21,156 --> 01:50:22,991 Bu 1854 01:50:23,074 --> 01:50:25,452 inanılmaz bir yolculuktu. 1855 01:50:29,080 --> 01:50:31,166 MAHOGANY (1975) YÖNETMEN: BERRY GORDY 1856 01:50:31,249 --> 01:50:33,251 Çok acayipsin, biliyor musun? 1857 01:50:33,335 --> 01:50:37,589 Diana Ross ve Billy Dee Williams'ın 1975'te oynadığı 1858 01:50:37,672 --> 01:50:42,052 romantik melodrama Mahogany'deki klasik cazibeli kadın figürü hâlâ etkili. 1859 01:50:42,135 --> 01:50:45,221 Biraz canlı olmalısın. Onlara cazibeni göster. 1860 01:50:45,972 --> 01:50:49,392 Bazen Siyahi erkeklerin kendilerini göstermesi gerekiyor. 1861 01:50:49,476 --> 01:50:53,104 Belki iyi bir nedeni vardır. Sanırım bu bariz. 1862 01:50:53,188 --> 01:50:57,901 Güçlerini gösterme ihtiyacı hissediyorlar. 1863 01:50:58,443 --> 01:51:00,862 Savunmasızlık harika bir şey. 1864 01:51:00,945 --> 01:51:03,698 Bir karakteri oynarken kullanabileceğin harika bir araç. 1865 01:51:08,244 --> 01:51:09,454 Ben de seni özledim. 1866 01:51:10,121 --> 01:51:12,832 Ama bu benim, öyle biriyim. 1867 01:51:12,916 --> 01:51:16,169 Güçlü hissettiğim bir şeyi 1868 01:51:16,961 --> 01:51:20,173 sergilemekten 1869 01:51:21,758 --> 01:51:24,052 çekinmem. 1870 01:51:24,135 --> 01:51:25,345 Çal hadi Sam. 1871 01:51:25,428 --> 01:51:28,640 TRAIN RIDE TO HOLLYWOOD (1975) YÖNETMEN: CHARLES R. RONDEU 1872 01:51:28,723 --> 01:51:32,060 Natural High hitiyle tanınan pop-soul grubu Bloodstone'un 1873 01:51:32,143 --> 01:51:34,145 1940'ların film klişelerinin parodisi, 1874 01:51:34,229 --> 01:51:36,856 dokunaklı ve hafif tuhaf müzikal 1875 01:51:36,940 --> 01:51:40,568 Train Ride to Hollywood'un yapımına yatırım yaptığı 1876 01:51:40,652 --> 01:51:42,862 ve müziğine dâhil olduğu söylenirdi. 1877 01:51:46,074 --> 01:51:49,786 Richard Pryor'un yetenekleri arasında kültürel eleştiriyi belirlemek de vardı. 1878 01:51:49,869 --> 01:51:54,457 1976 komedi albümü Bicentennial Nigger'da 1879 01:51:54,541 --> 01:51:56,751 ve 1976 çok renkli Yıldız Savaşları öncesi 1880 01:51:56,835 --> 01:52:01,256 bilim kurgu fantezisi Logan's Run'da kanıtladığı gibi. 1881 01:52:01,339 --> 01:52:03,466 Logan's Run'ı izlemeye gittim. 1882 01:52:03,550 --> 01:52:05,969 Gelecekte geçen Logan's Run diye bir filmleri vardı. 1883 01:52:06,052 --> 01:52:07,303 İçinde zenci yoktu! 1884 01:52:07,804 --> 01:52:10,598 "Beyazlar bizi götürmeyecek" dedim. 1885 01:52:14,519 --> 01:52:18,148 Bu yüzden film yapmalıyız. Ancak o zaman filmlerde oluruz. 1886 01:52:19,482 --> 01:52:23,027 İnsanlar asla… Lütfen kusura bakmayın. 1887 01:52:23,653 --> 01:52:26,573 İnsanlar beyazları asla kızdırmak istemiyor. 1888 01:52:27,240 --> 01:52:30,827 Bu filmleri yapma müsaadesini bulabilmek için 1889 01:52:30,910 --> 01:52:34,748 beyazları yanlarında tutmak istiyorlar. 1890 01:52:37,375 --> 01:52:38,918 1976'ya gelindiğinde 1891 01:52:39,002 --> 01:52:42,505 siyahi filmler ideal kahramansı baş rolleri düzelttikten sonra 1892 01:52:42,589 --> 01:52:45,258 ana akım filmler yine bunun değerini anladı. 1893 01:52:45,341 --> 01:52:46,801 Gülümse, seni o… 1894 01:52:46,885 --> 01:52:50,305 Galibiyet heyecanını yine beyaz film yıldızlarına veren 1895 01:52:50,388 --> 01:52:53,308 The Sting ile Jaws büyük başarı elde etti. 1896 01:52:53,391 --> 01:52:55,560 Hatta hem Jaws hem de The Sting 1897 01:52:55,643 --> 01:52:58,480 Willie Dynamite'ı yapan yapımcı tarafından yapıldı. 1898 01:52:58,563 --> 01:53:03,777 The Sting'in hikâyesi, filmi çekilmiş roman Trick Baby'den çalınmış olabilirdi. 1899 01:53:03,860 --> 01:53:05,904 1976'nın sonuna gelindiğinde 1900 01:53:05,987 --> 01:53:09,449 siyahi bir aksiyon filminden fırlamış gibi duran Rocky Balboa 1901 01:53:09,532 --> 01:53:12,869 sakar ve çakma bir Muhammad Ali arketipine rakip oldu. 1902 01:53:12,952 --> 01:53:14,662 Rocky kazanmamış olsa da 1903 01:53:14,746 --> 01:53:17,999 En İyi Film Oscar ödülünü ve büyük gişe hasılatını elde etti. 1904 01:53:18,082 --> 01:53:19,918 Koca bir bayrağa benziyor. 1905 01:53:20,794 --> 01:53:23,213 Rocky'deki siyahi ağır sıklet şampiyonu, 1906 01:53:23,296 --> 01:53:27,467 Ali'nin ringe taşıdığı o maskülen kişiliğin bir parodisiydi. 1907 01:53:28,051 --> 01:53:31,262 Ama Ali, onu bakışlarıyla korkutmaya çalışan rakipleriyle 1908 01:53:31,346 --> 01:53:34,849 onlara karşı mizah kullanarak savaşırdı. Palyaço değildi. 1909 01:53:34,933 --> 01:53:38,228 Hatta Ali işi ciddiye almıyormuş gibi davranabiliyordu 1910 01:53:38,311 --> 01:53:41,064 çünkü yetenekleri onu galip kılıyordu. 1911 01:53:41,147 --> 01:53:43,024 Yumruk yemeyi kabulleniyordu 1912 01:53:43,107 --> 01:53:46,236 ki bu Parkinson hastalığını hızlandırmış olabilir. 1913 01:53:47,821 --> 01:53:51,032 Stallone'un kafa yapısı akıllıca siyahi kültüründen çalınmıştı. 1914 01:53:51,115 --> 01:53:53,785 Dondurucuda et yumruklamak, 1915 01:53:53,868 --> 01:53:57,622 müze merdivenlerinde koşmak ki Ghosts of Manila kitabının 1916 01:53:57,705 --> 01:54:00,667 hatırlattığı gibi bunu ilk ki bunu ilk Joe Frazier yapmıştı. 1917 01:54:01,543 --> 01:54:04,128 Rocky'nin rakibi Apollo Creed, 1918 01:54:04,212 --> 01:54:09,217 Carl Weathers, Stallone'un boyutuna inmek için kendini eğip bükmüştü. 1919 01:54:09,300 --> 01:54:12,804 Weathers'ın, Rocky'nin yumruklarını almak için öne eğilişini 1920 01:54:12,887 --> 01:54:15,223 izleyince kiropraktöre gidesim gelmişti. 1921 01:54:16,432 --> 01:54:21,521 1976'ya gelindiğinde izleyicinin ilgisini çekmek için müzik kullanmanın gücü 1922 01:54:21,604 --> 01:54:24,190 artık ana akım yapımcılarca inkâr edilmiyordu. 1923 01:54:26,693 --> 01:54:31,406 Car Wash ile bestekâr Norman Whitfield Shaft ile Super Fly'yı aşmayı denedi 1924 01:54:31,489 --> 01:54:35,493 ve temasını sosyal bağlama uyan etkili bir funk olarak seçti. 1925 01:54:36,536 --> 01:54:37,453 Ve işe yaradı. 1926 01:54:38,454 --> 01:54:41,332 SPARKLE (1976) YÖNETMEN: SAM O'STEEN 1927 01:54:44,752 --> 01:54:47,005 Bu şarkı, "Something He Can Feel", 1928 01:54:47,088 --> 01:54:50,550 Curtis Mayfield'in çekici Motown kız grupları yorumuydu. 1929 01:54:50,633 --> 01:54:53,177 Mayfield bunu Dreamgirls prototipi olan 1930 01:54:53,261 --> 01:54:55,722 siyahi şov melodraması Sparkle için yazmıştı. 1931 01:54:55,805 --> 01:55:01,853 Sana haber vermek için fazla gencim Nereden geldiğimi 1932 01:55:01,936 --> 01:55:05,315 Ki bu Lonette McKee'nin kariyerini ateşlemeli, 1933 01:55:05,398 --> 01:55:09,527 Irene Cara ve Philip Michael Thomas için bir dipnottan fazlası olmalıydı. 1934 01:55:10,111 --> 01:55:14,115 Sparkle, senarist Joel Schumacher'in Car Wash sonrası çekimiydi 1935 01:55:14,198 --> 01:55:17,660 ve izleyicileri hipnotize etmek için yazıp kendisi yönetti. 1936 01:55:18,161 --> 01:55:20,622 İzleyen az kişiyi büyülemeyi başardı 1937 01:55:20,705 --> 01:55:23,166 ama Schumacher kamera arkasında değildi. 1938 01:55:24,918 --> 01:55:26,461 Seyirciyi memnun etme 1939 01:55:26,544 --> 01:55:29,756 potansiyeli olan The Bingo Long Traveling All-Stars & Motor Kings gibi 1940 01:55:29,839 --> 01:55:30,924 bu Zenci Ligleri 1941 01:55:31,007 --> 01:55:34,135 siyahilerin eğlence sektörüne girmek için ne kadar emek vermesi 1942 01:55:34,218 --> 01:55:36,346 gerektiğine bir göndermeydi. 1943 01:55:36,429 --> 01:55:39,265 Oyuncular stadyuma giderken bir gösteri yapmak, 1944 01:55:39,349 --> 01:55:41,643 sonra da beyzbol oynamak zorundaydı. 1945 01:55:41,726 --> 01:55:44,354 Bayıldım. Bingo yapmak çok istemiştim 1946 01:55:44,437 --> 01:55:47,273 çünkü Bingo çok eğlenceli bir karakterdi. 1947 01:55:47,357 --> 01:55:49,734 Adam bize 200 dolar sözü veriyor. 1948 01:55:49,817 --> 01:55:52,737 Bunu 11'e bölersek kişi başı… 1949 01:55:55,740 --> 01:55:56,741 Çok para ediyor! 1950 01:55:57,951 --> 01:56:00,078 Williams neyse Bingo da oydu. 1951 01:56:00,161 --> 01:56:02,705 Fiziksel. Yaşamı seven. 1952 01:56:02,789 --> 01:56:04,165 Boş konuşan. 1953 01:56:07,251 --> 01:56:09,504 BROTHERS (1977) YÖNETMEN: ARTHUR BARRON 1954 01:56:09,587 --> 01:56:10,672 Kim var elinde? 1955 01:56:12,006 --> 01:56:13,549 Çok çekici bir kadın. 1956 01:56:13,633 --> 01:56:18,346 1977 filmi Brothers, siyahi politik melodraması için yapılan 1957 01:56:18,429 --> 01:56:20,598 ilginç ve nadir bir denemeydi. 1958 01:56:20,682 --> 01:56:22,934 Perili Taj Mahal müziğiyle 1959 01:56:23,017 --> 01:56:27,021 karakterleri George Jackson ile Angela Davis'i yansıtan 1960 01:56:27,105 --> 01:56:30,441 Bernie Casey ile Vonetta McGee'nin ideallerini anlatıyordu. 1961 01:56:30,525 --> 01:56:34,404 Ama bu filmin başardığı tek şey çekiciliklerine odaklanmak oldu. 1962 01:56:34,988 --> 01:56:38,449 Marvel ile DC, evrenlerinin film adaptasyonları 1963 01:56:38,533 --> 01:56:43,496 düzenli olarak çıkarmadan önce iyi niyetli sokak süper kahramanı hikâyesi 1964 01:56:43,579 --> 01:56:46,874 Abar: the First Black Superman sinemalara çıkmıştı. 1965 01:56:47,375 --> 01:56:50,420 Bu film Watts Kulesini ekrana yansıtarak 1966 01:56:50,503 --> 01:56:52,880 siyahi dünyasında ona bir yer veriyor. 1967 01:56:52,964 --> 01:56:54,090 Ateşe başlayın! 1968 01:56:59,387 --> 01:57:01,889 Ve ilk örnek versiyonunda da 1969 01:57:01,973 --> 01:57:05,852 köken hikâyesi olarak Kaptan Amerika'yı öneriyor. 1970 01:57:05,935 --> 01:57:09,397 Siyahi ırkı olarak her açıdan kendimizi toparlayalım. 1971 01:57:09,480 --> 01:57:12,400 Bunun için cinayet hariç her şeyi yaparım. 1972 01:57:12,483 --> 01:57:17,655 Sanırım seni yenilmez yapabilirim. 1973 01:57:18,614 --> 01:57:21,534 Siyahi film döngüsü yavaşça yok oluyordu 1974 01:57:21,617 --> 01:57:24,662 çünkü artık kesin para kazandıran gözüyle bakılan türler 1975 01:57:24,746 --> 01:57:27,957 çok hızlı bir şekilde ilgi kaybediyordu. 1976 01:57:28,041 --> 01:57:32,503 Bu sebeple tema şarkısı başta insanları istemeden güldüren 1977 01:57:32,587 --> 01:57:34,964 gerçek bir boksörün hikâyesine 1978 01:57:35,048 --> 01:57:38,509 1970'lerin zirve döneminde yer yoktu. 1979 01:57:38,593 --> 01:57:42,055 Çocuklar bizim geleceğimiz 1980 01:57:42,764 --> 01:57:46,059 Onları iyi eğit ve bırak liderlik etsinler 1981 01:57:46,142 --> 01:57:51,022 Onlara içlerindeki güzelliği göster 1982 01:57:51,105 --> 01:57:53,441 Houston'un listelerde zirveye çıkan bu yorumu 1983 01:57:53,524 --> 01:57:57,820 bunu çaresiz bir şarkıdan güçlendirici bir marşa çevirmişti. 1984 01:57:57,904 --> 01:58:01,866 "The Greatest Love of All"a yapılan bu yorum nesilsel bir değişimdi. 1985 01:58:02,366 --> 01:58:06,162 1968'den beri Ali'nin kişiliğini taklit eden baş aktörler 1986 01:58:06,245 --> 01:58:09,499 Ali'nin ana akımdaki algılanışının, rakiple alay etmekten 1987 01:58:09,582 --> 01:58:12,460 "The Greatest Love of All"a kadar değiştiğini gösteriyordu. 1988 01:58:14,295 --> 01:58:17,381 1968 ile 1978 arası bu dönemden önce 1989 01:58:17,465 --> 01:58:19,717 film müzikleri stüdyolar için önemsizdi 1990 01:58:19,801 --> 01:58:22,011 çünkü istikrarla çok satmıyorlardı. 1991 01:58:22,095 --> 01:58:25,056 Genelde film çıktıktan aylar sonra çıkarılıyordu. 1992 01:58:25,139 --> 01:58:27,517 70'lerin siyahi filmleri buna uymadı. 1993 01:58:28,351 --> 01:58:33,397 Müzikler sadece arka plan müziği değil, patlayıcı etkisi olan şeylerdi. 1994 01:58:33,481 --> 01:58:38,569 Onların cesareti film müziğini ve ana akım müziği değiştirdi. 1995 01:58:38,653 --> 01:58:41,906 Birdenbire film müziklerinin ticari değeri vardı. 1996 01:58:41,989 --> 01:58:44,158 Siyahi film müzikleri çoğaldı, 1997 01:58:44,242 --> 01:58:48,496 R&B şarkıcıları, caz sanatçıları, klasik ile moderni bir araya getiren 1998 01:58:48,579 --> 01:58:52,792 klasik eğitim almış müzisyenlerce bestelenip sergilendi. 1999 01:58:52,875 --> 01:58:55,336 Usta davulcu Bernard Purdie 2000 01:58:55,419 --> 01:58:58,005 siyahi yetişkin filmi Lialeh'te 2001 01:58:58,089 --> 01:59:00,299 film için bestelediği müziği kamera önünde 2002 01:59:00,383 --> 01:59:03,970 çalarak funk'ın gerçek tanımını gösterecekti. 2003 01:59:06,556 --> 01:59:09,142 Filmler nihayetinde bunu fark etti 2004 01:59:09,225 --> 01:59:13,062 çünkü siyahi film müziklerinden çok fazla satan oluyordu. 2005 01:59:13,354 --> 01:59:15,356 DIANA ROSS/FİLM MÜZİĞİ 2006 01:59:15,439 --> 01:59:17,108 CLAUDINE FİLM MÜZİĞİ 2007 01:59:18,359 --> 01:59:20,361 Robert Stigwood, diskoya kafayı takan 2008 01:59:20,444 --> 01:59:23,281 beyaz orta sınıfı hakkında bir film yapıyordu. 2009 01:59:23,781 --> 01:59:25,533 Siyahi müzikle yani. 2010 01:59:25,616 --> 01:59:28,286 Çünkü Stigwood'un ayrıca bir plak şirketi vardı, 2011 01:59:28,369 --> 01:59:31,914 filmin satması ve potansiyel izleyicilerinin 2012 01:59:31,998 --> 01:59:33,833 siyahi gezegeni korkusunu aşması için 2013 01:59:33,916 --> 01:59:38,087 film müziklerinde en büyük sanatçısı, Bee Gees'i kullandı. 2014 01:59:38,171 --> 01:59:41,382 Yakında film müzikleri pop listelerini domine edecek 2015 01:59:41,465 --> 01:59:44,719 ve bu standart olacaktı. Siyahi film örnekleri sayesinde. 2016 01:59:44,802 --> 01:59:47,930 Bu dönemin siyahi filmlerinin kalıcı ama hakkı verilmemiş 2017 01:59:48,014 --> 01:59:49,599 başarılarından biri de buydu. 2018 01:59:49,682 --> 01:59:51,684 FİLM MÜZİĞİ SATURDAY NIGHT FEVER 2019 01:59:53,144 --> 01:59:56,856 1977'de siyahi filmlerinin en çekici noktalarından 2020 01:59:56,939 --> 02:00:01,235 giriş, öz güven ve bu örnekteki gibi- yıldızı göstermenin enerjik yolu 2021 02:00:01,319 --> 02:00:05,031 nihayet ana akım filmlere geçiş yaptı. 2022 02:00:05,114 --> 02:00:08,075 SATURDAY NIGHT FEVER (1977) YÖNETMEN: JOHN BADHAM 2023 02:00:10,411 --> 02:00:12,622 SHAFT (1971) YÖNETMEN: GORDON PARKS 2024 02:00:12,872 --> 02:00:16,834 Her neslin bir Elvis'i veya Eminem'i vardır. 2025 02:00:19,378 --> 02:00:23,633 John Travolta da on yıllardır var olan bu listedeki bir isimdi. 2026 02:00:24,425 --> 02:00:26,552 Siyahi davranışlarından esinlenilmişti. 2027 02:00:27,094 --> 02:00:28,471 Olduğu kadar. 2028 02:00:29,847 --> 02:00:31,933 Tony Manero rolündeki Travolta, 2029 02:00:32,016 --> 02:00:35,269 siyahi tarzını kullanan ilk kişi olmasa da 2030 02:00:35,353 --> 02:00:38,898 muhteşem bir şekilde bunu içselleştirmişti. 2031 02:00:38,981 --> 02:00:40,983 Onun bu yoğunluğu ve niyeti 2032 02:00:41,067 --> 02:00:44,070 gerçek bir kültürel fenomene dönüşmüştü. 2033 02:00:44,612 --> 02:00:45,696 Eşi benzeri yoktu. 2034 02:00:47,490 --> 02:00:51,619 1978'e gelindiğinde Richard Pryor 20 filmde oynamıştı. 2035 02:00:51,702 --> 02:00:54,330 Canlı standup'ı ve Wattstax haricinde 2036 02:00:54,413 --> 02:00:58,125 hiçbiri onun yeteneğini istikrarlı olarak kullanamadı. 2037 02:00:58,209 --> 02:00:59,585 Radyo almak ister misin? 2038 02:00:59,669 --> 02:01:01,921 Dolabım altı aydır kırık ama şirket 2039 02:01:02,004 --> 02:01:04,257 hâlâ tamir etmedi. 2040 02:01:04,340 --> 02:01:06,968 Şimdi parmağımı minik bir deliğe sokmam gerekecek. 2041 02:01:07,051 --> 02:01:10,513 Parmağını kestim dostum. İki hafta önce. Daha iyileşmedi. 2042 02:01:10,596 --> 02:01:15,309 1978'de çok zorlu bir rolde başrollerden biriydi. 2043 02:01:15,393 --> 02:01:19,188 Blue Collar'da dengesiz ve sefil bir otomotiv işçisini oynadı. 2044 02:01:19,730 --> 02:01:22,984 Bu onun en sevdiği oyunculuk deneyimi olacaktı. 2045 02:01:23,693 --> 02:01:26,487 Adi çomarın tekisin, biliyorsun değil mi? 2046 02:01:26,570 --> 02:01:29,031 Yeter artık. Bıktım lan senden. 2047 02:01:29,115 --> 02:01:31,492 Öldürürüm seni! Anladın mı? 2048 02:01:31,575 --> 02:01:34,245 O kadar kavgacı atmosfere sahip bir filmdi ki 2049 02:01:34,328 --> 02:01:37,498 Blue Collar'ın yapılışından ayrı bir film çıkardı. 2050 02:01:37,581 --> 02:01:39,333 Bir yıl sonra 2051 02:01:39,417 --> 02:01:42,253 Pryor kendini ipek kelepçelerinden kurtarıp 2052 02:01:42,336 --> 02:01:45,089 en kompleks ve muhteşem rolü oynayacaktı. 2053 02:01:45,172 --> 02:01:46,007 Kendini. 2054 02:01:46,090 --> 02:01:49,802 Hayatım boyunca bir daha polis görmek istemiyorum. 2055 02:01:51,887 --> 02:01:53,014 Evimde. 2056 02:01:54,390 --> 02:01:59,687 Pryor'ın Live in Concert filmindeki sarsıcı caz davulu kontrolüne şahit olmak 2057 02:01:59,770 --> 02:02:03,107 onu komedyenlerin Tony Williams'ı olarak görmek demekti. 2058 02:02:03,941 --> 02:02:06,610 Bu da stüdyoların filmleri nasıl yaptığını gösterdi. 2059 02:02:06,694 --> 02:02:10,156 Yeteneğini boşa harcayan The Wiz gibi. 2060 02:02:10,239 --> 02:02:11,574 Phony! 2061 02:02:12,241 --> 02:02:16,579 Bu noktada Siyahi filmleri yok oluştan sadece bir şey kurtarabilirdi. 2062 02:02:16,662 --> 02:02:18,748 Wiz çıktı! Burada değil! 2063 02:02:19,415 --> 02:02:21,417 Wiz'i bulmaya gidiyorum. 2064 02:02:22,043 --> 02:02:23,711 Beni evime götürecek. 2065 02:02:24,420 --> 02:02:25,504 Ne güzel. 2066 02:02:25,588 --> 02:02:29,800 En saygın yönetmenlerden birinin çok özendiği bir müzikal, 2067 02:02:29,884 --> 02:02:35,514 sonraki on yılın en büyük pop yıldızı olacak sanatçının ilk filmi 2068 02:02:35,598 --> 02:02:38,517 ve 1968'deki tüm Siyahi filmlerin bütçesine denk 2069 02:02:38,601 --> 02:02:41,354 bir bütçeye mi sahip bir yapım mıydı? 2070 02:02:41,437 --> 02:02:45,274 Fikir olarak güzel ama pratik olarak değil. 2071 02:02:45,358 --> 02:02:47,610 Yönetmenin en iyi işleri 2072 02:02:47,693 --> 02:02:51,781 gergin, diş gıcırdatan Serpico ve Dog Day Afternoon gibi filmlerdi. 2073 02:02:51,864 --> 02:02:54,575 Başrol, o rol için 20 yaş büyüktü. 2074 02:02:54,658 --> 02:02:58,537 O tiyatro oyununun anlatımı ve ilahi samimiyeti, 2075 02:02:58,621 --> 02:03:01,916 üstlerinde hâlâ parlak etiketleri duran kostümlerin içinde 2076 02:03:01,999 --> 02:03:06,420 birbirine çarpmamaya çalışan yüzlerce ekstrayla değiştirilmişti. 2077 02:03:06,504 --> 02:03:11,092 The Wiz'in yapımı 25 ila 40 milyon dolar tutmuştu. 2078 02:03:11,175 --> 02:03:13,219 Super Fly'ın hasılatı kadar. 2079 02:03:13,302 --> 02:03:18,224 Siyahi filmlerin yakaladığı bulaşıcı dengeyi ve enerjiyi tutturamadı. 2080 02:03:18,307 --> 02:03:21,018 Maliyetinin yalnızca üçte birini çıkardı. 2081 02:03:21,102 --> 02:03:22,561 Kötü eleştiri almış olabilir 2082 02:03:22,645 --> 02:03:25,398 ama sıra dışı iş yapan çoğu film de öyleydi. 2083 02:03:25,481 --> 02:03:27,983 Gerçek şu ki The Wiz para kaybetti. 2084 02:03:28,067 --> 02:03:31,612 O kadar ki sinema sektörüne, Siyahi film işinden 2085 02:03:31,695 --> 02:03:34,407 çekilmesi için aradığı bahaneyi verdi 2086 02:03:34,490 --> 02:03:37,493 ve film yapımcılarına şunu söyleme fırsatı yarattı. 2087 02:03:37,576 --> 02:03:40,371 "Artık Siyahiler kendilerini filmlerde görmek istemiyor." 2088 02:03:40,454 --> 02:03:42,498 Hatta birinden şöyle duydum. 2089 02:03:42,581 --> 02:03:45,751 "Siyahiler kendilerini tarihî dramalarda görmüyor zaten." 2090 02:03:47,420 --> 02:03:49,046 1978 yılıydı. 2091 02:03:49,130 --> 02:03:52,425 işkence görmüş anti kahraman rolünü on yıldan fazla oynadıktan sonra 2092 02:03:52,508 --> 02:03:57,012 reddeden Beyaz erkek film yıldızı, kahraman rolünü tekrar kabul etti. 2093 02:03:57,680 --> 02:04:01,183 Kendinden emin, delici bakışlı kahraman modeli. 2094 02:04:01,684 --> 02:04:03,894 Burt Reynolds, Hooper'dır. 2095 02:04:03,978 --> 02:04:06,188 Hooper da gerçek bir kahramandır. 2096 02:04:06,272 --> 02:04:08,023 Sonunda Siyahi filmlerin 2097 02:04:08,107 --> 02:04:10,609 daha önceden aldığı dersi öğrendi. 2098 02:04:10,693 --> 02:04:13,529 Filmlerin reklamını yaptığı, D.W. Griffith'e 2099 02:04:13,612 --> 02:04:16,323 hatta öncesine dayanan en büyük efsane 2100 02:04:16,407 --> 02:04:18,576 kurtarılmak istediğimizdi. 2101 02:04:19,201 --> 02:04:21,787 Ama bu tatmin edici bir yalan, 2102 02:04:21,871 --> 02:04:26,000 acılı bir hamburgerdi, zehirli ama çok güzel. 2103 02:04:28,127 --> 02:04:32,298 Warren Beatty, beceriksiz bir soyguncuyken cennete yükselir. 2104 02:04:32,381 --> 02:04:35,926 Heaven Can Wait köklere dönüş olarak görülebilir. 2105 02:04:36,010 --> 02:04:38,637 Çünkü Here Comes Mr. Jordon'ın bu 1970'ler uyarlaması 2106 02:04:38,721 --> 02:04:43,184 Francis Coppola'yla çalışan Siyahi bir oyuncuyla hayat buldu. 2107 02:04:43,267 --> 02:04:46,479 Komik bir senaryoydu çünkü ölen 2108 02:04:46,562 --> 02:04:49,023 ve Bill Cosby olarak geri dönen bir Beyaz'dı. 2109 02:04:49,106 --> 02:04:51,275 Ama herkes onu Beyaz görüyordu. 2110 02:04:52,067 --> 02:04:54,487 Bu niye daha önce yapılmadı, bilmiyorum. 2111 02:04:54,987 --> 02:05:00,034 Robert De Niro, film kariyerini klasik intikamcı rolleriyle geçirdi. 2112 02:05:00,701 --> 02:05:03,871 Clint Eastwood, maymunlarla takılmak için silahını bıraktı. 2113 02:05:04,830 --> 02:05:09,668 1938'de DC Comics tarafından Krypton'dan fırlatılan roket 2114 02:05:09,752 --> 02:05:12,963 sonunda içindekileri sinemaya boşalttı. 2115 02:05:17,968 --> 02:05:20,846 KILLER OF SHEEP (1978) YÖNETMEN: CHARLES BURNETT 2116 02:05:28,229 --> 02:05:32,441 Ama 1978'de son on yılın en büyük başarısı dikkatleri çekti. 2117 02:05:32,525 --> 02:05:36,654 Önceki yılın sonundan beri sinemadan düşmeyen bir sanat eseri. 2118 02:05:37,363 --> 02:05:40,866 Yönetmenin bu filmi tamamlayıp yayınlaması neredeyse on yıl sürdü 2119 02:05:40,950 --> 02:05:43,786 ama açık olmak gerekirse bu bir tez projesiydi. 2120 02:05:43,869 --> 02:05:46,872 Karakteri ve ambiyansı resmetmek için müziği ustaca kullanıp 2121 02:05:46,956 --> 02:05:49,583 ortamı cezbedici bir şekilde yansıtmıştı. 2122 02:05:49,667 --> 02:05:52,211 Sonraki asırda bile taklit edilecekti. 2123 02:05:53,671 --> 02:05:56,674 SIDEWALK STORIES (1989) YÖNETMEN: CHARLES LANE 2124 02:05:59,969 --> 02:06:02,930 GEORGE WASHINGTON (2000) YÖNETMEN DAVID GORDON GREEN 2125 02:06:06,308 --> 02:06:09,270 HOUSE PARTY (1990) YÖNETMEN: REGINALD HUDLIN 2126 02:06:10,980 --> 02:06:13,691 Burnett, Dinah Washington'ın dokunaklı şarkısı 2127 02:06:13,774 --> 02:06:15,276 "This Bitter Earth'ü" ödünç aldı. 2128 02:06:15,359 --> 02:06:19,446 Martin Scorsese de görsel ve sesli olarak o sahneye selam gönderdi. 2129 02:06:24,827 --> 02:06:28,330 Birlikte büyüdüğüm insanları gerçekten çok takdir ettim. 2130 02:06:28,414 --> 02:06:30,249 Babalar… 2131 02:06:30,332 --> 02:06:32,501 Hollywood filmlerinin aksine 2132 02:06:32,585 --> 02:06:36,380 herkes fahişeydi, ailesini terk ediyordu, 2133 02:06:36,463 --> 02:06:38,757 annesine bakıyordu ya da bekâr ebeveyndi. 2134 02:06:38,841 --> 02:06:42,720 Bu anne ve babalar çok sıkı çalışıyordu. 2135 02:06:42,803 --> 02:06:45,681 Onlar gibi olmaya çalıştım. Gerçekten saygı duyduğum 2136 02:06:45,764 --> 02:06:50,185 ve hoşlandığım insanların olduğu bir toplumda büyüdüm çünkü onları 2137 02:06:50,269 --> 02:06:54,356 oldukları gibi görüyordum, hikâyelerdeki tasvirleriyle değil. 2138 02:06:54,857 --> 02:06:58,736 İşçi sınıfı insanlardı. Watts çok ilginç bir yerdi. 2139 02:07:00,613 --> 02:07:02,197 UCLA'ye ilk gittiğimde 2140 02:07:02,281 --> 02:07:06,160 Royce Hall Perdesi adında son çeyrek perdeleri vardı. 2141 02:07:06,243 --> 02:07:08,996 O yıl sinemaya çıkan 2142 02:07:09,079 --> 02:07:11,290 en iyi filmleri gösterirlerdi. 2143 02:07:11,790 --> 02:07:14,209 Basil Wright'tan 2144 02:07:14,293 --> 02:07:17,004 ders alıyordum. Belgeselciydi. 2145 02:07:17,087 --> 02:07:21,258 Song of Ceylon gibi eserleri vardı. Ders alabildiğim için çok şanslıydım. 2146 02:07:21,342 --> 02:07:24,345 Royce Hall'daki filmlere gidiyordum 2147 02:07:24,428 --> 02:07:28,682 ve neler olduğunu anlayamıyordum. 2148 02:07:28,766 --> 02:07:32,102 Tam hippilerin dönemiydi. 2149 02:07:32,186 --> 02:07:37,066 Çıplaklık, Topanga Canyon, 2150 02:07:37,149 --> 02:07:39,902 ot içmek gibi şeyler. 2151 02:07:39,985 --> 02:07:44,239 Kendilerini ve cinselliklerini tekrar keşfediyorlardı. 2152 02:07:44,740 --> 02:07:47,868 Bunlar benim toplumumda sorun değildi. 2153 02:07:57,670 --> 02:08:00,798 Killer of Sheep, kendi mahallesinin güzelliğini gören 2154 02:08:00,881 --> 02:08:03,717 bir şairin potansiyelini anlatıyordu. 2155 02:08:03,801 --> 02:08:07,012 Ana akım basın tarafından görmezden gelindi elbette. 2156 02:08:07,096 --> 02:08:09,014 Bir ana fikri yoktu. 2157 02:08:09,098 --> 02:08:12,768 Kariyerini bu filmi kopyalayarak geçiren film yapımcıları oldu. 2158 02:08:12,851 --> 02:08:15,312 Siyahi filmler de çürümeye terk edildi. 2159 02:08:15,813 --> 02:08:16,897 Ama o direndi. 2160 02:08:17,481 --> 02:08:21,360 1978'den beri her on yılda bir pes etmeyen Siyahi yapımcılar 2161 02:08:21,443 --> 02:08:24,279 bir ortaya çıkıp bir kayboluyor. 2162 02:08:24,363 --> 02:08:26,907 Geçmişten bir türlü ders alamayanlar 2163 02:08:26,990 --> 02:08:29,076 Shaft'ı tekrar çevirmeye mi mahkûm? 2164 02:08:29,576 --> 02:08:32,663 O dönemde bundan gururla bahsedilirdi 2165 02:08:32,746 --> 02:08:37,626 ama büyükannem şöyle derdi. "Gurur iyi bir şey değil, bir tuzak." 2166 02:08:37,710 --> 02:08:40,671 "Göğsünün kabardığını birisi görsün istiyorsun demek. 2167 02:08:40,754 --> 02:08:42,214 Bu bencilce. 2168 02:08:42,297 --> 02:08:46,009 Bunun yerine yaptığın işten zevk al. Bu sana ait. 2169 02:08:46,552 --> 02:08:49,221 Başkalarının seninle paylaşmasını istediğin bir şey." 2170 02:08:49,722 --> 02:08:51,515 O filmlerden bunu öğrendim. 2171 02:08:51,598 --> 02:08:53,976 O oyuncuların film çekerken aldığı zevk 2172 02:08:54,059 --> 02:08:57,020 bana ve diğerlerine de geçti 2173 02:08:57,104 --> 02:08:58,605 ve yaşamaya devam ediyor. 2174 02:09:25,841 --> 02:09:27,551 Burada olmayan kankalarıma. 2175 02:09:28,385 --> 02:09:33,766 O filmler, umut kaynağı olmalarının yanı sıra 2176 02:09:34,308 --> 02:09:36,685 burada olduğumuzun, var olduğumuzun, 2177 02:09:37,186 --> 02:09:38,771 kültür yarattğımızın, 2178 02:09:39,271 --> 02:09:41,732 topluluğumuzun büyüdüğünün, 2179 02:09:41,815 --> 02:09:43,358 önemli olduğunun 2180 02:09:43,859 --> 02:09:47,196 ve sesimizi duyuracağımızın deneysel kanıtıydı. 2181 02:09:49,114 --> 02:09:53,494 Dönemin tüm iniş çıkışlarını simgeleyen o kişiyle ilgili son bir not. 2182 02:09:53,577 --> 02:09:56,789 Gişede bir numaradayken dibe batan ve hâlâ ayakta kalan 2183 02:09:56,872 --> 02:09:59,333 son Siyahi oyunculardan biri. 2184 02:09:59,416 --> 02:10:00,834 Sidney Poitier. 2185 02:10:00,918 --> 02:10:03,962 Yönünü değiştirdi ama hiç yavaşlamadı. 2186 02:10:04,505 --> 02:10:08,133 Siyahi izleyiciyle arasındaki anlaşmanın sağlamlığına güvendi. 2187 02:10:08,217 --> 02:10:10,594 BUCK AND THE PREACHER (1972) YÖNETMEN: SIDNEY POITIER 2188 02:10:10,677 --> 02:10:14,973 1968'den 1978'e kadar beş film yönetti ve beşinde oynadı. 2189 02:10:15,057 --> 02:10:16,975 Kutsal kitabımıza inanıyorum. 2190 02:10:17,059 --> 02:10:21,188 Hepsinin merkezinde olduğundan farklı davranan karakterler vardı. 2191 02:10:21,271 --> 02:10:24,149 Lanet olsun, sana güvenmiştik! Niye biz? 2192 02:10:25,317 --> 02:10:26,777 Niye sen olmayasın kardeşim? 2193 02:10:26,860 --> 02:10:28,987 Konuştuğumuz nadir anlardan birinde 2194 02:10:29,071 --> 02:10:31,323 ona sordum. 2195 02:10:31,406 --> 02:10:33,992 Hepsinde de röportaj isteğimi geri çevirdi. 2196 02:10:34,076 --> 02:10:38,372 Beş yönetmenlik deneyiminin de taklit olduğunu söylediğimde… 2197 02:10:38,455 --> 02:10:39,373 Gözlerini aç. 2198 02:10:39,456 --> 02:10:41,166 …güldü ve şöyle dedi. 2199 02:10:41,250 --> 02:10:45,045 "Genç adam, zaten terapistim var, bir tane daha lazım değil." 2200 02:10:45,546 --> 02:10:49,967 Büyük bir kuvvet ve cesaret örneği sergileme kapasiten var. 2201 02:10:50,634 --> 02:10:53,303 Kuvvet ve cesaret. 2202 02:10:53,387 --> 02:10:59,268 Dünyadaki her dövüşçüyü yenebilirsin. Şampiyonayı kazanacaksın. 2203 02:11:01,395 --> 02:11:03,522 -Kazanacak mıyım? -Evet! 2204 02:11:05,274 --> 02:11:08,652 Ama Amerika'da Siyahi olmak başkalarının gördüğü değil, 2205 02:11:08,735 --> 02:11:11,989 olduğunu düşündüğün kişiyi hatırlamak 2206 02:11:12,072 --> 02:11:15,576 ve bu iki algı arasındaki mesafeyi anlamaktır. 2207 02:11:16,159 --> 02:11:19,079 Sanırım büyükannem de bana katılırdı.