1
00:00:02,000 --> 00:00:07,000
Downloaded from
YTS.MX
2
00:00:08,000 --> 00:00:13,000
Official YIFY movies site:
YTS.MX
3
00:00:10,927 --> 00:00:11,886
101. Çekim dört.
4
00:00:12,595 --> 00:00:13,430
Sağ ol.
5
00:00:15,765 --> 00:00:17,475
İşe alım adımı çok önemli.
6
00:00:22,564 --> 00:00:24,441
Benim adım Jose Sanchez.
7
00:00:24,524 --> 00:00:27,402
Bölüyorum ama
Abercrombie & Fitch'te çalışıyorum.
8
00:00:27,485 --> 00:00:31,197
İşe alımdayım.
Mağazaya yarı zamanlı çalışanlar arıyorum.
9
00:00:31,281 --> 00:00:34,075
Haftada beş on on beş saat, çok değil.
10
00:00:34,159 --> 00:00:35,827
Çekici insanları alıyoruz.
11
00:00:37,662 --> 00:00:40,874
BİR NETFLIX BELGESELİ
12
00:00:44,419 --> 00:00:45,754
Ben lisedeyken
13
00:00:45,837 --> 00:00:48,506
Abercrombie & Fitch en popüler mağazaydı.
14
00:00:49,215 --> 00:00:50,675
AVM'de gezinirken
15
00:00:50,759 --> 00:00:53,386
girmeden geçemeyeceğin
mağazalardan biriydi.
16
00:01:00,477 --> 00:01:02,020
Popüler kültür sembolüydü.
17
00:01:02,687 --> 00:01:04,898
Bomba etkisi yaratmıştı.
18
00:01:04,981 --> 00:01:07,484
Abercrombie giymeyen ezik kalıyordu.
19
00:01:09,861 --> 00:01:12,155
Ortama ayak uydurma baskısı vardı,
20
00:01:12,238 --> 00:01:14,532
Abercrombie'den giyinmek isterdim.
21
00:01:16,201 --> 00:01:20,080
Artık öyle düşünmesem de zamanında
herkes gibi görünmek havalıydı.
22
00:01:21,206 --> 00:01:23,583
Sarışın, mavi gözlü bir tip vardı.
23
00:01:23,666 --> 00:01:26,461
Kas yığınıydı,
bir heykeltıraşın eseriydi sanki.
24
00:01:26,544 --> 00:01:28,588
Abercrombie & Fitch giyiyordu.
25
00:01:28,671 --> 00:01:31,216
-Bir hayali satıyorlardı.
-Hayalimizdi.
26
00:01:31,299 --> 00:01:32,133
Hayalimiz.
27
00:01:32,217 --> 00:01:33,176
Hayalimiz.
28
00:01:37,097 --> 00:01:40,475
Amerika gençliğinin tipik
ve mükemmel bir tasviriydi.
29
00:01:41,226 --> 00:01:45,146
Abercrombie'nin önünden geçerken
"Ne numarası var buranın?" derdim.
30
00:01:45,230 --> 00:01:48,817
Herkes incecik ve bembeyaz.
31
00:01:50,902 --> 00:01:53,154
Erkek öğrenci birliği, yatılı okul,
32
00:01:53,238 --> 00:01:55,073
beyaz Protestan, kaymak tabaka
33
00:01:55,156 --> 00:01:56,199
züppe kolejliler.
34
00:01:59,661 --> 00:02:01,663
Abercrombie'den giyindiğimde
35
00:02:01,746 --> 00:02:04,916
farklı hisseder,
işlerin değişebileceğini düşünürdüm.
36
00:02:06,417 --> 00:02:09,295
İnsanlar o markayı boşuna sevmiyordu.
37
00:02:10,213 --> 00:02:13,383
Dışlayıcılık, toplumumuzun bir
parçası çünkü.
38
00:02:24,978 --> 00:02:27,730
Abercrombie & Fitch'le
tanışmamı anlatayım.
39
00:02:27,814 --> 00:02:29,732
Bir kızın poşetinde gördüm.
40
00:02:29,816 --> 00:02:33,153
Poşetin üzerinde yarı çıplak,
seksi, beyaz bir erkek.
41
00:02:33,236 --> 00:02:34,487
Siyah beyaz basılmış.
42
00:02:34,571 --> 00:02:36,698
"Bu da ne böyle?" dedim içimden.
43
00:02:44,455 --> 00:02:46,416
Abercrombie bir hayali satıyordu.
44
00:02:46,499 --> 00:02:49,419
Gençlerin fantezilerine hitap ediyordu.
45
00:02:49,502 --> 00:02:52,797
Kimsenin bir şey giymediği reklamlarla
giysi pazarlayarak
46
00:02:52,881 --> 00:02:55,550
tonla para kaldırdılar resmen. İnanılmaz.
47
00:03:00,013 --> 00:03:03,892
Abercrombie çekimlerine katıldıkça
yarı çıplak kalmaya
48
00:03:03,975 --> 00:03:08,021
ve mankenliğini yaptığın giysilerin
üzerinde olmamasına alışıyorsun.
49
00:03:09,981 --> 00:03:13,818
Şimdi yetişkin gözüyle bakınca
şok edici geliyor belki
50
00:03:14,444 --> 00:03:16,821
ama gençken havalı bulurduk.
51
00:03:17,447 --> 00:03:19,866
Bir bluz için para biriktirdim.
52
00:03:19,949 --> 00:03:22,994
O bluzu garip kaçmayacak kadar
sık giymeye çalıştım.
53
00:03:23,077 --> 00:03:27,081
Kolunda "Abercrombie & Fitch" yazıyordu.
Yani şöyle bağırıyordu:
54
00:03:27,832 --> 00:03:29,250
"Bakın, ben havalıyım."
55
00:03:30,210 --> 00:03:31,586
Bizim lisede
56
00:03:31,669 --> 00:03:35,131
Abercrombie poşetlerindeki erkekleri kesip
57
00:03:35,215 --> 00:03:37,550
dolaplarına yapıştıran kızlar vardı.
58
00:03:38,384 --> 00:03:41,179
Posterleri, fotoğrafları severdim.
59
00:03:41,262 --> 00:03:43,264
Tüm kitaplarım bunlarla kaplıydı.
60
00:03:43,848 --> 00:03:45,892
Abercrombie yazısı sırtta,
61
00:03:45,975 --> 00:03:47,894
fotoğraflar kapaklarda olurdu.
62
00:03:49,312 --> 00:03:53,775
Giysilerin bir özelliği yoktu.
Sizi ayrıcalıklı kılan, etiketleri
63
00:03:53,858 --> 00:03:58,112
ve göğsünüzdeki Abercrombie yazısıydı.
64
00:03:59,364 --> 00:04:03,618
Markayı üniversiteli oğlanlarla,
ragbicilerle ilişkilendirirdim.
65
00:04:03,701 --> 00:04:08,122
Ya da ne bileyim, lakros gibi
acayip acayip sporlar yapan beyazlarla.
66
00:04:08,206 --> 00:04:11,417
Reklamlara ünlüleri koyan
şirketlerden farklıydı.
67
00:04:11,501 --> 00:04:14,879
"Bir gün Brad Pitt gibi olacağım"
değildi olay. Olmazsın.
68
00:04:15,838 --> 00:04:18,424
Ama Abercrombie erkeği gibi olabilirsin.
69
00:04:19,008 --> 00:04:21,386
Küçük kasabalarda yaşayan masum tipler.
70
00:04:22,387 --> 00:04:25,390
Giysilerin alıcısı da
reklamdaki gençlerdi.
71
00:04:25,473 --> 00:04:26,432
Nerelisiniz?
72
00:04:26,516 --> 00:04:28,810
Pensilvanya. Amiş Köyü, Pensilvanya.
73
00:04:28,893 --> 00:04:30,770
-New York.
-Colorado Springs.
74
00:04:30,853 --> 00:04:32,563
-Pittsburgh.
-Dallas, Teksas.
75
00:04:32,647 --> 00:04:33,690
Connecticut.
76
00:04:34,607 --> 00:04:38,778
Stanford'a gittim,
üniversite birdeki oda arkadaşımda
77
00:04:38,861 --> 00:04:45,827
üstsüz ragbici, kürekçi Abercrombie
erkekleriyle dolu kataloglar vardı,
78
00:04:45,910 --> 00:04:50,498
yurt dolabına bu erkeklerden bir
kolaj yapmıştı.
79
00:04:50,581 --> 00:04:52,083
Dolaba yapıştırılmış
80
00:04:52,166 --> 00:04:55,253
yaklaşık 50 tane
81
00:04:55,336 --> 00:04:58,256
üstsüz Abercrombie erkeği yani.
82
00:04:58,339 --> 00:05:02,427
İşte o zaman bunun
beyazlara özgü bir şey olduğunu anladım.
83
00:05:08,474 --> 00:05:10,435
Washington, DC'de büyüdüm
84
00:05:10,518 --> 00:05:14,188
ve yedinci sınıfta
Sidwell Friends Lisesi'ne geçtim.
85
00:05:14,272 --> 00:05:17,650
Malia ve Sasha Obama'nın,
Chelsea Clinton'ın gittiği lise,
86
00:05:17,734 --> 00:05:21,571
yani Yukarı Kuzeybatı Washington'daki
çok seçkin bir özel okul.
87
00:05:21,654 --> 00:05:24,615
Hip hop'a ve R&B'ye bayılırdım.
88
00:05:24,699 --> 00:05:28,286
O zamanlar FUBU'yu, Mecca'yı
ve 80'lerin sonlarında,
89
00:05:28,369 --> 00:05:30,496
90'ların başlarında türeyen salaş,
90
00:05:30,580 --> 00:05:33,249
sokak modası tasarımlarını beğenirdim.
91
00:05:33,333 --> 00:05:34,667
Sonra Sidwell'e girdim
92
00:05:34,751 --> 00:05:37,337
ve Abercrombie & Fitch'i duydum.
93
00:05:37,420 --> 00:05:40,381
Bu markanın nesi özel bilmiyordum
94
00:05:40,465 --> 00:05:43,217
ama Sidwell'deyseniz
buradan giyinmeliydiniz.
95
00:05:49,599 --> 00:05:53,019
Benden zengin oldukları
aşikâr olan çocukların üstünde
96
00:05:53,102 --> 00:05:54,896
Abercrombie görüyordum
97
00:05:54,979 --> 00:05:58,649
ve o tarzın bir parçası olmak istiyordum.
98
00:06:05,156 --> 00:06:10,370
Aşırı düşük bel kotlar giyip
göbeği açıkta bırakmak çok modaydı.
99
00:06:13,164 --> 00:06:15,541
Ünlüler bile giyiyordu galiba.
100
00:06:18,169 --> 00:06:21,506
A&F yüzüyken henüz mankenden fazlası
değildi bu insanlar.
101
00:06:22,715 --> 00:06:23,966
Taylor Swift.
102
00:06:24,050 --> 00:06:25,635
Jennifer Lawrence.
103
00:06:25,718 --> 00:06:26,803
Channing Tatum.
104
00:06:27,804 --> 00:06:29,263
Ashton Kutcher.
105
00:06:30,431 --> 00:06:31,349
Heidi Klum.
106
00:06:31,849 --> 00:06:33,142
January Jones.
107
00:06:34,644 --> 00:06:39,315
"Havalı olan budur" diye bağıran
tam sayfa reklamlara bakıyorduk.
108
00:06:40,108 --> 00:06:44,821
Dergiler çok revaçtaydı
çünkü sosyal medya diye bir şey yoktu.
109
00:06:47,824 --> 00:06:52,286
MTV, Video Müzik Ödülleri
ve House of Style programı
110
00:06:52,370 --> 00:06:56,999
iki kıyı arasındaki taşra halkını
normalde görmeyecekleriyle buluşturuyordu.
111
00:06:57,083 --> 00:06:58,835
TRL'de konuğumuz 98 Degrees.
112
00:07:01,504 --> 00:07:05,925
Doğu veya batı kıyılarında doğan trendler
MTV'de ve diğer MTV kanallarında
113
00:07:06,008 --> 00:07:07,427
gösterilmeye başlandı.
114
00:07:07,510 --> 00:07:11,347
Böylece yeni tarzlar ülkenin tamamına
daha hızlı yayıldı.
115
00:07:11,431 --> 00:07:12,682
AVM'ler de aynıydı.
116
00:07:19,021 --> 00:07:20,731
AVM kültürü her şeydi.
117
00:07:20,815 --> 00:07:22,817
Ailenizle alışverişe giderdiniz,
118
00:07:22,900 --> 00:07:25,653
arkadaşlarınızla takılmaya giderdiniz…
119
00:07:25,736 --> 00:07:28,823
Her hafta sonu
alışveriş merkezinde takılırdık.
120
00:07:28,906 --> 00:07:31,576
Arkadaşlarla ailelerimizden gizli
121
00:07:31,659 --> 00:07:33,578
alışveriş merkezine giderdik.
122
00:07:33,661 --> 00:07:36,873
Sırt çantalarımız
ve Katolik okulu formalarımızla.
123
00:07:36,956 --> 00:07:40,001
Herkes zaman geçirmek için
AVM'lere giderdi.
124
00:07:40,084 --> 00:07:43,087
On altıma geldiğimde
"Ben burada çalışacağım" dedim.
125
00:07:54,265 --> 00:07:57,894
İçinde gezebileceğiniz bir
arama motoru olduğunu düşünün.
126
00:07:57,977 --> 00:08:01,689
Ya da çevrimiçi katalogların
fiziki bir mekân olduğunu.
127
00:08:01,772 --> 00:08:06,152
Ne giyeceğini seçmek için
alışveriş merkezine gitmen gerekiyordu.
128
00:08:07,111 --> 00:08:08,446
Bomba oldu.
129
00:08:08,946 --> 00:08:12,033
Yeni AVM'ler açıldıkça,
insanlar AVM'lere yöneldikçe
130
00:08:12,116 --> 00:08:16,913
buralar sosyalleşmeye yaramakla kalmadı,
tek elden her zevke hitap etmeye başladı.
131
00:08:19,624 --> 00:08:24,045
Tek tarzda ürün satan yerler sayesinde
aradığınızı bulmanız kolaylaşıyordu.
132
00:08:24,128 --> 00:08:26,547
Punk'san Hot Topic'e gidersin.
133
00:08:26,631 --> 00:08:29,800
Sörfçü havası yakalamak istiyorsan
Pac Sun'a gidersin.
134
00:08:29,884 --> 00:08:32,970
Kolejli kılığına
Abercrombie & Fitch'le kavuşursun.
135
00:08:33,846 --> 00:08:36,098
Kolejli tarzda çalışan çok marka vardı
136
00:08:36,182 --> 00:08:40,895
ama tasarımcı olarak akla Ralph Lauren,
Tommy Hilfiger ve Nautica gelirdi.
137
00:08:41,938 --> 00:08:43,314
Gençlik kültürünü
138
00:08:43,397 --> 00:08:47,401
ve seksapeli bir araya getiren
ilk markalardan biri
139
00:08:48,069 --> 00:08:49,612
Calvin Klein'dı aslında.
140
00:08:49,695 --> 00:08:51,864
-Üstündeki ne öyle?
-Elbise.
141
00:08:51,948 --> 00:08:52,782
Kime göre?
142
00:08:52,865 --> 00:08:53,824
Calvin Klein'a.
143
00:08:53,908 --> 00:08:55,284
İç çamaşırına benziyor.
144
00:08:55,368 --> 00:08:58,955
Abercrombie'nin yaptığı şey,
145
00:08:59,038 --> 00:09:02,542
Calvin Klein'ın sattığı cinsellikle
146
00:09:02,625 --> 00:09:07,213
Ralph Lauren'ın sattığı kolejli Amerikalı
tarzının arasını bulmaktı.
147
00:09:08,506 --> 00:09:11,467
Havalı tiplerin tarzı olduğuna
inandığın şeyi istersin.
148
00:09:16,264 --> 00:09:17,682
Yani olay şuna döndü,
149
00:09:18,182 --> 00:09:20,977
"Bir Tommy Hilfiger'ım olsa
havalı olurum".
150
00:09:21,769 --> 00:09:23,604
GUESS kotu da öyleydi.
151
00:09:23,688 --> 00:09:24,981
Hey gidi.
152
00:09:25,064 --> 00:09:27,525
Bunlardan bazılarını alamazdınız.
153
00:09:27,608 --> 00:09:30,069
Abercrombie & Fitch biraz daha uygundu.
154
00:09:30,152 --> 00:09:32,947
Sizi biraz olsun yukarı taşımayı vadediyor
155
00:09:33,030 --> 00:09:36,367
ama hiç ulaşılamayacak kadar
pahalı da değil.
156
00:09:37,118 --> 00:09:41,414
Temel fikir şu ki
moda bize ait olma duygusu,
157
00:09:41,497 --> 00:09:44,125
öz güven, hava ve seksapel satar.
158
00:09:44,667 --> 00:09:49,797
Aslında sattığı son şey giysilerdir.
159
00:09:51,716 --> 00:09:55,052
Bir Abercrombie mağazasına
ilk gidişini hatırlıyor musun?
160
00:09:55,928 --> 00:09:56,762
Hatırlamam mı!
161
00:09:58,055 --> 00:09:59,932
İçeri girdiğimde
162
00:10:00,016 --> 00:10:01,892
beynimden vurulmuşa döndüm.
163
00:10:02,435 --> 00:10:05,021
"İnanmıyorum, turşusunu kurmuşlar" dedim.
164
00:10:05,104 --> 00:10:11,027
"Liseye dair nefret ettiğim
ne kadar şey varsa hepsini
165
00:10:11,110 --> 00:10:13,029
salamura yapmış satıyorlar."
166
00:10:22,955 --> 00:10:26,876
Mağazaya vardığında
girişte iki seksi tip görürsün.
167
00:10:26,959 --> 00:10:29,253
Dikkatin dağılmadan
168
00:10:29,337 --> 00:10:32,256
ya da özgüvenin düşmeden
onları atlatırsan ne âlâ.
169
00:10:32,840 --> 00:10:35,134
İşe başladığımda Noel zamanıydı,
170
00:10:35,217 --> 00:10:39,096
Noel Baba şapkası takıyorlardı.
Yarı çıplak. Bir şapka, bir kot.
171
00:10:40,556 --> 00:10:43,267
Abercrombie'nin yaptığı
zekice işlerden biri de
172
00:10:43,351 --> 00:10:46,395
pencerelere kahverengi panjurlar takmak
173
00:10:46,479 --> 00:10:49,315
ve girişteki ön kapıya
dev bir resim koymaktı.
174
00:10:49,398 --> 00:10:52,818
Yani içeride ne olduğunu
mağazaya girmeden göremiyordun.
175
00:10:52,902 --> 00:10:54,487
Bunu yapan tek mağazaydı.
176
00:10:54,570 --> 00:10:57,031
O eşikten geçmek zorundaydın.
177
00:11:08,084 --> 00:11:10,586
Ayrı bir havası vardı.
178
00:11:10,670 --> 00:11:14,715
Mağazaya yaklaştığını
içeriden gelen müzik sesinden anlardın.
179
00:11:17,551 --> 00:11:21,138
Müzik son ses olurdu,
anne babalar nefret ederdi.
180
00:11:21,222 --> 00:11:23,307
Ritmik kulüp müzikleri.
181
00:11:23,391 --> 00:11:26,811
Yarı çıplak erkeklerin dev posterleri.
182
00:11:26,894 --> 00:11:31,315
Mağaza başlı başına bir deneyimdi,
millet içeride takılmaya geliyordu.
183
00:11:37,196 --> 00:11:39,907
A&F Amerikalıların tarzı
olarak görülüyordu,
184
00:11:39,990 --> 00:11:43,035
ben de kendimi
Amerikalı bir kız olarak görüyordum
185
00:11:43,869 --> 00:11:45,287
ve bu tarzı sevdim.
186
00:11:54,088 --> 00:11:58,008
Sadece Abercrombie mağazalarında olan
özel bir parfüm.
187
00:11:58,092 --> 00:12:02,263
Koku yüzünüze çarpar.
Abercrombie kokusuyla çarpılırsınız.
188
00:12:02,346 --> 00:12:06,434
Mağazada gezindikçe aldığınız
miskimsi, maskulen bir koku.
189
00:12:07,143 --> 00:12:11,439
Çalışanlar etrafta dolaşıp
ürünlere bu kokudan sıkardı.
190
00:12:11,939 --> 00:12:15,443
Çok kolay migrenim tutar,
o yüzden benim için zordu.
191
00:12:15,526 --> 00:12:17,486
Başım ağrıdığından arada çıkardım
192
00:12:17,570 --> 00:12:19,405
ama gençler sıkıntı etmezdi.
193
00:12:19,488 --> 00:12:22,241
Bedavadan epeyce aldım o parfümden ve…
194
00:12:22,324 --> 00:12:25,161
Harbiden güzel kokardı.
195
00:12:25,244 --> 00:12:28,164
Annemin sevdiği bir mağaza değildi.
196
00:12:28,247 --> 00:12:31,959
"Niye oradan alışveriş ediyorsun
anlamıyorum" derdi.
197
00:12:32,042 --> 00:12:34,086
Açıkçası çalışanlar korkunçtu.
198
00:12:34,170 --> 00:12:36,005
Bunu aramızda konuşurduk.
199
00:12:36,088 --> 00:12:38,924
İşleri, müşteriyle ilgilenmemekti.
200
00:12:39,008 --> 00:12:41,802
Müşteri rahatsızlık veriyormuş
gibi davranmaktı.
201
00:12:44,221 --> 00:12:45,055
Affedersiniz.
202
00:12:46,223 --> 00:12:47,349
Buyur?
203
00:12:47,433 --> 00:12:51,854
MADtv'dekilerden biri veya kardeşi
muhtemelen Abercrombie'de çalışmıştı
204
00:12:51,937 --> 00:12:56,275
çünkü Abercrombie kültürünü
ancak bu kadar iyi taklit edebilirlerdi.
205
00:12:56,358 --> 00:12:59,904
Tek kabin işliyor. Çok sıra oldu.
Bir tane daha açar mısınız?
206
00:12:59,987 --> 00:13:00,988
Hayır.
207
00:13:01,071 --> 00:13:02,782
Abartılı bir tasvir değildi.
208
00:13:02,865 --> 00:13:05,576
-Anahtar sende mi?
-Ne gezer abi.
209
00:13:08,204 --> 00:13:11,373
Dutch'ta galiba. Dutch, anahtar sende mi?
210
00:13:11,457 --> 00:13:16,378
Mekânın havasını iyi yansıtmışlardı,
"Nereye düştüm? Burası neresi?" olurdunuz.
211
00:13:16,462 --> 00:13:18,088
Storm, anahtar sende mi?
212
00:13:20,341 --> 00:13:22,802
Evet, bendeymiş. Pardon.
213
00:13:25,137 --> 00:13:27,431
Abercrombie'ye özgü ne varsa
214
00:13:28,891 --> 00:13:31,101
tasarım gereğiydi.
215
00:13:32,895 --> 00:13:34,104
Mike'ın tasarımıydı.
216
00:13:37,775 --> 00:13:40,986
Mağazalar, ürünler, her şey.
217
00:13:41,070 --> 00:13:42,863
Hepsi onayından geçerdi.
218
00:13:43,906 --> 00:13:47,451
ESKİ ABERCROMBIE & FITCH CEO'SU
MIKE JEFFRIES
219
00:13:47,535 --> 00:13:50,162
BU FİLM İÇİN KONUŞMAYI REDDETTİ
220
00:13:52,373 --> 00:13:55,042
Doğrudan Mike'a bağlı çalışıyordum.
221
00:13:55,626 --> 00:13:58,087
Sürekli birlikteydik aslında.
222
00:13:58,838 --> 00:14:01,006
İşe aldığı ikinci kişiydim galiba.
223
00:14:01,090 --> 00:14:03,968
Masum bir hedefi vardı,
224
00:14:04,051 --> 00:14:06,804
Abercrombie'yi geliştirmek.
225
00:14:07,638 --> 00:14:10,599
Mike Jeffries kamu nezdinde
226
00:14:10,683 --> 00:14:13,102
sessizliğiyle bilinirdi.
227
00:14:13,185 --> 00:14:17,857
Öyle televizyonlara, basına
çok röportaj veren biri değildi
228
00:14:17,940 --> 00:14:21,110
ama bence yüz yüze epey karizmatikti.
229
00:14:21,986 --> 00:14:27,783
Michael Jeffries, Güney Kaliforniyalı,
oldukça yakışıklı bir adam.
230
00:14:27,867 --> 00:14:31,370
Formda, çok zeki.
231
00:14:31,453 --> 00:14:34,415
Kendinden bahsetmekten kaçınırdı.
232
00:14:34,498 --> 00:14:36,876
Utangaç değildi, mahremiyetine düşkündü.
233
00:14:37,376 --> 00:14:40,045
Masum bir hedefi vardı,
234
00:14:40,129 --> 00:14:42,965
Abercrombie'yi geliştirmek
235
00:14:43,048 --> 00:14:46,552
ve başarıya ulaştırmak.
236
00:14:47,761 --> 00:14:51,098
En temel motivasyon kaynağı neydi?
237
00:14:52,600 --> 00:14:55,102
Herkesinki neyse o,
238
00:14:55,185 --> 00:14:57,187
maddi getiri.
239
00:14:59,023 --> 00:15:04,361
1990'LARIN BAŞI
240
00:15:07,448 --> 00:15:09,450
Mike, Abercrombie'ye katıldığında
241
00:15:09,533 --> 00:15:13,954
burası hâlâ Les Wexner'ın Ohio'daki
mağaza imparatorluğunun bir parçasıydı,
242
00:15:14,038 --> 00:15:16,832
yani Limited ailesi markalarındandı.
243
00:15:17,791 --> 00:15:18,959
25 yaşındaydım,
244
00:15:19,043 --> 00:15:22,254
boş dükkânı olan herkese gider
245
00:15:22,338 --> 00:15:25,633
"Bir mağaza fikrim var,
kiralık yer verir misin?" derdim,
246
00:15:25,716 --> 00:15:27,217
kimse vermezdi.
247
00:15:27,301 --> 00:15:30,554
Param yoktu, dükkânım yoktu.
Bir fikrim vardı sadece.
248
00:15:30,638 --> 00:15:35,976
Leslie H. Wexner, Amerika'nın
perakendecilik dehalarından biri.
249
00:15:36,060 --> 00:15:38,479
Şu an Amerika'daki AVM'lerde gördüğümüz
250
00:15:38,562 --> 00:15:41,231
birçok mağaza zincirinin
arkasındaki beyin o.
251
00:15:43,400 --> 00:15:46,737
AVM Sihirbazı olarak tanınıyordu hatta.
252
00:15:48,822 --> 00:15:51,450
Les Wexner markaları
iki şekilde yaratırdı.
253
00:15:51,533 --> 00:15:54,662
Var olan bir markayı alıp
bu marka bünyesinde
254
00:15:54,745 --> 00:15:58,582
yeni bir konsept dener,
konsept tutarsa ayrı markaya dönüştürürdü
255
00:15:58,666 --> 00:16:01,043
veya düşüşteki bir markayı satın alırdı.
256
00:16:02,878 --> 00:16:05,881
Abercrombie 100 yıldır vardı zaten.
257
00:16:06,548 --> 00:16:09,343
Doğada vakit geçirenlere yönelikti başta,
258
00:16:09,426 --> 00:16:12,471
Amerikan mirasına uygun şekilde.
259
00:16:14,473 --> 00:16:18,268
E.B. White, mağazanın vitrinlerini
260
00:16:18,352 --> 00:16:20,771
maskulen bir düş olarak tanımlamıştı.
261
00:16:22,106 --> 00:16:25,067
Elit sporculara hitap ediyordu.
262
00:16:25,818 --> 00:16:27,403
Beyaz Saray'dan ayrılınca
263
00:16:27,486 --> 00:16:30,948
Afrika'da safariye çıktı
ve avcılık yeteneğini kanıtladı.
264
00:16:30,990 --> 00:16:33,575
Teddy Roosevelt buradan alışveriş ederdi,
265
00:16:34,159 --> 00:16:35,494
Ernest Hemingway de.
266
00:16:40,165 --> 00:16:41,709
Zor zamanlardan geçiyordu.
267
00:16:42,292 --> 00:16:45,587
Les Wexner'ın şirketi
Abercrombie'yi satın aldı.
268
00:16:45,671 --> 00:16:47,631
Markayı yenilemeye çalıştılar.
269
00:16:48,340 --> 00:16:51,593
Teddy Roosevelt gibi
ihtiyarların almak isteyebileceği
270
00:16:52,094 --> 00:16:55,222
tıraş kremi, kitap,
271
00:16:55,305 --> 00:16:59,226
olta takımı tarzı şeyler satan bir yerdi.
272
00:17:00,352 --> 00:17:01,562
Les burayı aldığında
273
00:17:01,645 --> 00:17:04,815
aynı havayı tekrar yaratmaya çalıştı
ama iş yapamadı
274
00:17:04,898 --> 00:17:07,693
ve Mike Jeffries'i getirdi,
275
00:17:07,776 --> 00:17:11,989
profesyonel iş kadınlarına hitap eden bir
kadın giyim markası olan
276
00:17:12,072 --> 00:17:14,366
Alcott & Andrews'un başarısız CEO'su.
277
00:17:17,161 --> 00:17:20,706
Mike Jeffries'i getiriyor
ve "Tekrar deneyelim" diyor.
278
00:17:21,790 --> 00:17:26,545
Bugün bildiğimiz Abercrombie fikri de
o zaman ortaya çıktı.
279
00:17:30,966 --> 00:17:34,011
On sekiz ila
yirmi iki yaş aralığında gençler için
280
00:17:34,595 --> 00:17:37,181
en havalı marka olmak istiyorduk.
281
00:17:38,307 --> 00:17:43,729
Mike ilk başladığında makosen
ve bej pantolon giyiyordu.
282
00:17:43,812 --> 00:17:46,982
Bu durum zamanla değişti
ve yakası düğmeli gömlek,
283
00:17:47,066 --> 00:17:49,443
kot, sandalet giyinmeye başladı.
284
00:17:49,526 --> 00:17:52,613
İşe yarayan bir formül geliştirdi.
285
00:17:53,238 --> 00:17:57,117
Abercrombie mirasını
yeni bir bakış açısıyla birleştirdi.
286
00:17:57,201 --> 00:17:59,953
Abercrombie 1892'de kurulmuştu
287
00:18:00,037 --> 00:18:03,248
ve elit, ayrıcalıklı sınıfa
hitap ediyordu.
288
00:18:03,332 --> 00:18:09,171
Bunu seksi, cinsel bir
betimlemeyle birleştirdi.
289
00:18:09,755 --> 00:18:12,216
Herkes için ulaşılabilir olmayacaktı.
290
00:18:13,300 --> 00:18:16,887
Abercrombie, Mike'ın kafasındaki
"havalı" imajını yansıtan,
291
00:18:16,970 --> 00:18:20,933
herkesçe ulaşılamayan bir markaydı
ve Mike bununla gurur duyuyordu.
292
00:18:21,433 --> 00:18:23,227
Afişler yaptık,
293
00:18:23,310 --> 00:18:26,688
sayfayı "Abercrombie budur",
294
00:18:26,772 --> 00:18:29,441
"Abercrombie bu değildir" diye ayırdık.
295
00:18:29,525 --> 00:18:32,528
Abercrombie'ciyseniz köpeğiniz Golden'dır,
296
00:18:32,611 --> 00:18:35,239
kaniş Abercrombie'yi yansıtmaz.
297
00:18:35,781 --> 00:18:39,368
Abercrombie'ci kolejlinin altında
Jeep vardır,
298
00:18:39,451 --> 00:18:41,703
sedan değil.
299
00:18:45,290 --> 00:18:46,500
Moda sektörü,
300
00:18:46,583 --> 00:18:50,546
şirketlerin fazla pazar araştırması
yapmamasıyla nam salmış.
301
00:18:50,629 --> 00:18:53,257
Amaç, insanlara
istediklerini vermek değil,
302
00:18:53,340 --> 00:18:56,051
kendi sunduğun şeyi istemelerini sağlamak.
303
00:18:59,429 --> 00:19:01,056
NEW YORK BORSASI
304
00:19:07,062 --> 00:19:10,315
1996'da Mike Jeffries,
Abercrombie'yi halka arz etti.
305
00:19:10,899 --> 00:19:13,735
Les Wexner'ın imparatorluğundan çıktılar.
306
00:19:15,320 --> 00:19:16,905
Marka zirvedeydi.
307
00:19:17,990 --> 00:19:19,867
Üç ayda bir toplantı yapardı.
308
00:19:19,950 --> 00:19:24,204
Coşkulu dev bir kalabalık
bahçe şöminesinin etrafında toplanır
309
00:19:24,288 --> 00:19:27,541
ne kadar para götürdüğümüzü tartışırdı.
310
00:19:28,292 --> 00:19:30,002
"Paracıklar, paracıklar!"
311
00:19:30,627 --> 00:19:33,255
Biz ilk katılanlar hep hissedardık.
312
00:19:33,755 --> 00:19:36,175
Hep derim, doğru zamanda doğru yerdeydim.
313
00:19:37,259 --> 00:19:39,178
Abercrombie Kids çıktı.
314
00:19:40,179 --> 00:19:43,390
Sonra da Hollister'la
Kaliforniya rüyası satıldı.
315
00:19:44,183 --> 00:19:46,977
Bir yaşam tarzı vadeden
giyim mağazalarıyla A&F,
316
00:19:47,060 --> 00:19:49,521
tekeli elinde bulunduruyordu.
317
00:19:50,105 --> 00:19:53,192
Leslie Wexner'ın
milyarder olmasına da yaradı bu.
318
00:19:53,984 --> 00:19:57,696
Üniversite kampüsü gibi
devasa bir kampüs inşa ettiler.
319
00:19:57,779 --> 00:20:00,616
Büyük şirketlerden
henüz bunu yapan pek yoktu.
320
00:20:00,699 --> 00:20:05,495
Ana fikir de şuydu:
Çalışmak, hayatın ta kendisidir.
321
00:20:05,579 --> 00:20:07,247
Herkes gecelerce çalışırdı
322
00:20:07,331 --> 00:20:10,167
çünkü bir yandan
arkadaşlarınla takılıyordun.
323
00:20:11,752 --> 00:20:14,755
Biz ekipçe
"13. sınıftayız" diyorduk çünkü yani…
324
00:20:15,964 --> 00:20:17,299
Öyle gibiydi.
325
00:20:18,383 --> 00:20:20,802
Mike, evinde yemek davetleri verirdi.
326
00:20:20,886 --> 00:20:24,181
Yiyecek içecek servisi olan,
büyük, çılgın etkinliklerdi.
327
00:20:24,890 --> 00:20:28,018
Bolca coşmaca, düşüp kalkmaca.
Mike yattıktan sonra da
328
00:20:28,101 --> 00:20:30,270
garsonlarla eğlence başlardı.
329
00:20:30,354 --> 00:20:34,066
David Leino kendine
Abercrombie dövmesi yapmıştı.
330
00:20:34,149 --> 00:20:36,944
Bu bağlılık,
Abercrombie'nin olayı hâline geldi.
331
00:20:37,027 --> 00:20:41,490
Hastalık gibiydi. "Abercrombie budur,
332
00:20:41,573 --> 00:20:44,493
Abercrombie'yle yatıp
Abercrombie'yle kalkmıyorsan
333
00:20:44,576 --> 00:20:45,869
buraya adımını atma."
334
00:20:45,953 --> 00:20:48,038
Abercrombie kültürü buydu.
335
00:20:48,956 --> 00:20:50,082
Tüm hayatınız buydu
336
00:20:50,666 --> 00:20:55,212
ama kötü bir hayat değildi.
Haftada üç, dört, beş gece dışarıdasın.
337
00:20:55,295 --> 00:20:58,131
Önden iki Irish Car Bomb içerdik.
338
00:20:58,632 --> 00:21:01,885
Gece böyle başlardı.
Abercrombie'nin istediği buydu.
339
00:21:02,386 --> 00:21:04,805
Havalı bir ekip olarak görülüyorduk.
340
00:21:06,390 --> 00:21:09,268
Abercrombie & Fitch'teki ilk haftamda
341
00:21:09,351 --> 00:21:14,648
insan kaynakları temsilcisi,
bir şapkanın üzerine köpek bokuyla
342
00:21:14,731 --> 00:21:18,568
Abercrombie & Fitch yazıp
40 dolara satabileceğimizi anlatmıştı.
343
00:21:18,652 --> 00:21:21,822
"İşte bu noktadayız.
Süper bir şey" falan diyordu.
344
00:21:24,866 --> 00:21:28,412
Mike Jeffries
en baştan itibaren yeteneklerini
345
00:21:28,495 --> 00:21:31,748
ve Wexner'dan gelen kaynakları kullanarak
346
00:21:32,541 --> 00:21:34,418
pazarlamaya soyundu.
347
00:21:35,544 --> 00:21:38,422
O şirketi oluşturan imaj artık yok.
348
00:21:38,505 --> 00:21:40,299
Artık Instagram var.
349
00:21:40,382 --> 00:21:43,760
Abercrombie'yse OnlyFans olurdu.
Anlatabiliyor muyum?
350
00:21:43,844 --> 00:21:47,597
ESKİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
351
00:21:48,890 --> 00:21:52,853
Yayımlandığı süre boyunca
A&F Quarterly'nin yazı işleri müdürüydüm.
352
00:21:53,854 --> 00:21:55,772
Quarterly, The Quarterly,
353
00:21:55,856 --> 00:21:58,317
A&F Quarterly, magalog,
354
00:21:58,400 --> 00:22:00,861
hepsi aynı şeydi.
355
00:22:01,903 --> 00:22:04,323
ESKİ YARDIMCI EDİTÖR
356
00:22:04,406 --> 00:22:06,575
Ekip acayip küçüktü.
357
00:22:06,658 --> 00:22:11,621
Amerika'nın kuzeydoğusundan
bir grup beyazın çıkardığı bir dergi.
358
00:22:11,705 --> 00:22:15,709
Hepimiz çok gençtik. Yaşım 21, 22 falandı.
359
00:22:15,792 --> 00:22:18,337
Çok şanslıydım, yeni mezun hâlimle
360
00:22:18,420 --> 00:22:21,590
moda sektöründeki
en büyük isimlerden birinin
361
00:22:21,673 --> 00:22:23,467
emrinde çalışıyordum.
362
00:22:24,051 --> 00:22:25,677
Tam amatör işiydi.
363
00:22:25,761 --> 00:22:30,223
Savas'ın ve Bruce Weber'ın
teşvik ettiği bir tarzdı bu.
364
00:22:30,307 --> 00:22:33,602
Kadınlar kadar erkeklerin de beğenilmeye,
365
00:22:33,685 --> 00:22:37,981
fiziklerinin beğenilmesine
ihtiyacı olduğunu düşündüm hep.
366
00:22:38,065 --> 00:22:38,899
Hadi!
367
00:22:38,982 --> 00:22:42,194
Bruce Weber'ın etkisi,
onun estetiğinin yarattığı etki
368
00:22:42,819 --> 00:22:44,946
hafife alınamaz bence.
369
00:22:45,030 --> 00:22:48,450
Mike varını yoğunu ona yatırmıştı.
370
00:22:50,243 --> 00:22:53,538
Abercrombie estetiği,
Bruce Weber'ın estetiğidir.
371
00:22:54,164 --> 00:22:57,042
Neşe veren toplu çekimler,
372
00:22:57,542 --> 00:22:58,794
gençler,
373
00:22:58,877 --> 00:23:00,921
seks, Amerikan kültürü,
374
00:23:01,004 --> 00:23:04,674
Golden Retriever'lar, kırsal alanlar.
375
00:23:05,175 --> 00:23:07,803
Bruce Weber en pahalı fotoğrafçı bence.
376
00:23:07,886 --> 00:23:09,096
Epey ünlüydü.
377
00:23:09,179 --> 00:23:12,265
Calvin Klein'la, herkesle anlaşması vardı.
378
00:23:12,349 --> 00:23:15,102
Bear Pond adında
güzel bir kitap da çıkarmıştı.
379
00:23:15,185 --> 00:23:18,814
İlk kez böyle bir şey görmüştüm
ve o an gey olduğumu anladım.
380
00:23:18,897 --> 00:23:22,275
Tanıdığım her gey erkekte…
381
00:23:22,359 --> 00:23:24,528
Bende de var orada bir kopya.
382
00:23:26,780 --> 00:23:30,075
Abercrombie ve Bruce Weber bir
video çekimi yapmıştı.
383
00:23:31,993 --> 00:23:34,079
Brandon, çekim bir. Kayıt.
384
00:23:35,163 --> 00:23:36,623
Müzikal çekeceğiz.
385
00:23:36,706 --> 00:23:37,624
WEBER'IN SESİ
386
00:23:37,707 --> 00:23:43,004
-Dans etmeni istiyoruz. Dans ediyor musun?
-Pek etmem ama eder gibi yapıyorum.
387
00:23:43,088 --> 00:23:44,673
Bu yetiyor genelde.
388
00:23:46,633 --> 00:23:50,178
Biraz dikkatini veren herkes
bütün bu düzenin içinde
389
00:23:50,262 --> 00:23:54,558
bir sürü gey erkek olduğunu biliyordu.
390
00:23:54,641 --> 00:23:57,644
Bence markanın güzelliği şuydu ki
391
00:23:57,727 --> 00:24:02,232
hedef müşteri kitlesinin, yani
kolejli heteroseksüel erkeklerin kafası
392
00:24:02,315 --> 00:24:04,359
bu konsepte basmazdı.
393
00:24:05,277 --> 00:24:07,612
Mezun olunca San Francisco'ya taşındım,
394
00:24:07,696 --> 00:24:11,825
genç gey erkeklere yönelik bir dergi olan
XY Magazine'de çalışıyordum.
395
00:24:11,908 --> 00:24:15,579
Tonla liseli bize fotoğrafını
ve lisede gey olarak açılmanın
396
00:24:15,662 --> 00:24:20,208
nasıl bir deneyim olduğunu anlattığı
yazılarını falan gönderirdi.
397
00:24:20,292 --> 00:24:24,254
90'ların sonlarında Iowa'da
yaşayan gey bir çocuk olup da
398
00:24:24,963 --> 00:24:27,924
türünün tek örneği olduğunu
düşünmen mümkündü hâlâ.
399
00:24:28,758 --> 00:24:31,595
Bu çocukların giderek daha fazlası
A&F giyer oldu
400
00:24:31,678 --> 00:24:36,057
ve değişen moda dünyası, o maskulenlik,
ne anlama geliyorduysa artık,
401
00:24:36,141 --> 00:24:38,727
hepsi 90'ların sonunda yaşanıyordu.
402
00:24:43,565 --> 00:24:47,486
O reklamlara ve videolara bakanların çoğu
403
00:24:47,569 --> 00:24:51,406
"Benim fantezilerimin temsili
bu" diye düşünüyordu.
404
00:24:53,283 --> 00:24:59,956
Bruce Weber'ın yaptığı, geyleri tekrar
eski klasik tarzla buluşturmaktı.
405
00:25:00,040 --> 00:25:03,293
Geçmişin utancını siliyor,
406
00:25:03,376 --> 00:25:06,505
konunun anında sekse çekilmesi,
seks şakaları, geylik,
407
00:25:06,588 --> 00:25:08,673
bunlara mesafe koyuyordu.
408
00:25:09,591 --> 00:25:12,302
Belli bir mesafeden yaklaşıyordu.
409
00:25:15,138 --> 00:25:18,475
Bruce Weber erkeklerinin yaratıcısı
Bruce Weber değil.
410
00:25:18,558 --> 00:25:21,186
Antik Yunan'a dayanan bir
geçmişi var bunun.
411
00:25:23,355 --> 00:25:24,731
Abercrombie bana gelip
412
00:25:24,814 --> 00:25:27,859
benden mağazalarına
duvar resmi yapmamı istedi.
413
00:25:30,987 --> 00:25:35,283
Homoerotik bir sahne, çekici erkekler
birbirleriyle etkileşim hâlinde.
414
00:25:36,868 --> 00:25:41,540
İnsana ebediyeti, her şeyin sonsuza dek
güzel olduğunu düşündürüyorlar.
415
00:25:45,544 --> 00:25:46,545
Çekim bir, kayıt.
416
00:25:50,465 --> 00:25:52,467
Ben meşhur koltuk altıyım.
417
00:25:54,010 --> 00:25:57,556
A&F yeni mankenler bulma konusunda
diğer markalardan ayrıldı.
418
00:25:57,639 --> 00:26:01,351
Amerika'nın daha taşra kesiminden
iri, güçlü adamlar.
419
00:26:01,434 --> 00:26:06,147
Bir de ben, "İşte, mankenlik için geldim."
420
00:26:07,649 --> 00:26:11,403
Hep sergiledikleri imaja
çok benziyordum herhâlde.
421
00:26:12,153 --> 00:26:13,738
Nebraska'lıyım.
422
00:26:13,822 --> 00:26:16,616
Futbol ve güreş takımlarının kaptanıydım,
423
00:26:16,700 --> 00:26:18,952
mezunlar günlerinde kral seçilirdim.
424
00:26:19,911 --> 00:26:23,081
Abercrombie mankeni
olma hayali falan kurmuyordum.
425
00:26:23,790 --> 00:26:25,208
Bir barda sarhoştum,
426
00:26:25,292 --> 00:26:29,379
Abercrombie için yetenek avına çıkmış bir
kadın geldi yanıma,
427
00:26:30,046 --> 00:26:32,465
"Yarın mağazaya gel. Yakışıklısın" dedi.
428
00:26:33,800 --> 00:26:35,302
Birkaç fotoğraf çekildik,
429
00:26:35,385 --> 00:26:37,470
üç hafta sonra Brezilya'daydım.
430
00:26:38,263 --> 00:26:41,933
Okyanusu ilk kez görmüş,
Nebraska'nın dışına ilk kez çıkmıştım.
431
00:26:44,394 --> 00:26:48,064
Çekim ekibi bize "Kendiniz olun,
özgün olun" demeye getirdi.
432
00:26:48,148 --> 00:26:50,358
"Kafanıza göre takılın,
433
00:26:50,442 --> 00:26:52,068
ağaca çıkın, suya atlayın."
434
00:26:52,652 --> 00:26:55,488
Doğayla iç içe takılırken,
doğal hareket ederken
435
00:26:56,031 --> 00:26:57,699
Bruce'un dikkatini çekersen
436
00:26:57,782 --> 00:27:00,285
fotoğrafın çekilirdi.
437
00:27:00,952 --> 00:27:02,704
Ağaca çıkan tipler olurdu.
438
00:27:02,787 --> 00:27:06,458
"Bruce, bana bak, ağaca çıktım."
439
00:27:06,541 --> 00:27:09,836
Veya kaldırım kenarlarında şınav çekenler.
440
00:27:09,919 --> 00:27:13,131
Hepsinden testosteron akıyordu,
bir grup kaslı erkek.
441
00:27:13,214 --> 00:27:18,637
Tabii bir de kadınları etkilemeye
çalışıyorlar. Gayet ilkel bir tablo.
442
00:27:24,017 --> 00:27:25,310
Yılda üç dört defa
443
00:27:25,393 --> 00:27:29,981
mağazaya asılmak üzere
yeni Bruce Weber çekimleri gelirdi.
444
00:27:31,107 --> 00:27:35,236
Sonunda fotoğrafları
göreceğimiz için heyecanlanırdık.
445
00:27:35,820 --> 00:27:39,908
Abercrombie & Fitch'i temsil etmesi için
kimi seçmişlerdi?
446
00:27:41,618 --> 00:27:43,870
Herkes başka markaların yüzü olabilir.
447
00:27:45,121 --> 00:27:46,748
Buysa Abercrombie & Fitch.
448
00:27:46,831 --> 00:27:50,460
Bu ortamı yaratmaları için
işe alınacak insanları seçmek
449
00:27:51,127 --> 00:27:53,588
bana düşüyordu.
450
00:27:54,089 --> 00:27:55,465
Nasıl geçecek sence?
451
00:27:56,341 --> 00:27:57,175
Gayet güzel.
452
00:28:02,931 --> 00:28:06,726
Her mağaza şubesi
bir üniversite kampüsü seçer
453
00:28:06,810 --> 00:28:11,981
ve oradaki öğrenci birliklerinden
en yakışıklı erkekleri kapmaya çalışırdı.
454
00:28:12,065 --> 00:28:14,359
Birlikten bir erkek popüler oldu mu
455
00:28:14,442 --> 00:28:17,821
nereden giyindiği merak,
tarzı taklit konusu olacaktı.
456
00:28:22,367 --> 00:28:23,660
İddiaları şu yöndeydi,
457
00:28:23,743 --> 00:28:27,330
kıyafetleri giymeleri
ve markayı temsil etmeleri için
458
00:28:27,414 --> 00:28:30,959
doğru birliklerden
doğru erkekleri seçerlerse
459
00:28:31,042 --> 00:28:34,421
başkaları da bu insanları
taklit etmek isteyecekti.
460
00:28:34,504 --> 00:28:37,173
Dijital çağ öncesinin
influencer marketing'i.
461
00:28:37,257 --> 00:28:38,758
Abercrombie'de müdürler
462
00:28:38,842 --> 00:28:42,011
işe alım sürecini
daha en başlarda öğretirdi.
463
00:28:42,095 --> 00:28:44,389
Birilerini işe alman gerek
464
00:28:44,472 --> 00:28:49,894
ama o kadarla kalmıyor,
çekici tipleri seçmen gerekiyor.
465
00:28:49,978 --> 00:28:52,063
Çekicinin tanımını da vermişlerdi.
466
00:28:52,147 --> 00:28:53,773
Bildiğin kitabı vardı.
467
00:28:54,607 --> 00:28:56,276
A&F tarzının doğru sunumu
468
00:28:56,359 --> 00:28:59,988
Abercrombie & Fitch mağazalarındaki
genel deneyim için
469
00:29:00,071 --> 00:29:02,407
oldukça önem taşır.
470
00:29:02,490 --> 00:29:06,661
Mağaza çalışanlarımız
müşteri için birer ilham kaynağıdır.
471
00:29:06,745 --> 00:29:12,333
Düzgün taranmış, göze hitap eden, doğal,
klasik bir saç modelini kabul ediyoruz.
472
00:29:13,084 --> 00:29:16,337
Rastayı kadınlarda da
erkeklerde de kabul etmiyoruz.
473
00:29:17,547 --> 00:29:19,924
Erkeklerde altın zincir olmamalı.
474
00:29:20,467 --> 00:29:24,763
Kadınlar ince, kısa, zarif bir
gümüş kolye takabilir.
475
00:29:24,846 --> 00:29:27,474
Marka temsilcilerinin her zaman
476
00:29:27,557 --> 00:29:30,018
düzgün iç çamaşırı giymesi gerekiyor.
477
00:29:30,977 --> 00:29:31,978
Doğal.
478
00:29:32,061 --> 00:29:33,313
Amerikalı.
479
00:29:33,396 --> 00:29:34,606
Klasik.
480
00:29:34,689 --> 00:29:36,399
A&F tarzı budur.
481
00:29:37,901 --> 00:29:40,487
Başka hiçbir zincir mağaza
482
00:29:40,987 --> 00:29:45,784
Abercrombie'nin uyguladığı boyutta bir
mikro yönetim uygulamıyordu.
483
00:29:45,867 --> 00:29:48,870
Mağazadaki her şeyin
nasıl göründüğünden tutun,
484
00:29:48,953 --> 00:29:52,624
depo temizlikçisine kadar bakıyorlardı.
485
00:29:52,707 --> 00:29:55,502
Jeffries aşırı…
486
00:29:55,585 --> 00:29:58,254
Gereğinden fazla kontrolcüydü.
487
00:29:58,338 --> 00:30:02,884
Mağazalar her daim
kusursuz, pırıl pırıldı.
488
00:30:02,967 --> 00:30:06,638
Yani Mike her ayrıntıya dikkat ediyordu.
489
00:30:07,514 --> 00:30:10,683
Mike Jeffries
çat kapı mağaza ziyaretleriyle meşhurdu.
490
00:30:10,767 --> 00:30:15,021
Mağazaların görünüşünü önemsiyordu
ve mağazaları bizzat görmek istiyordu.
491
00:30:15,104 --> 00:30:17,106
Çalışanlar buna "kontratak" derdi.
492
00:30:17,190 --> 00:30:19,192
Cuma günü gelecekti mesela.
493
00:30:19,692 --> 00:30:22,529
Pazartesi, salı, çarşamba, perşembe,
494
00:30:22,612 --> 00:30:24,614
hepsinde gece mesaiye kalırdın.
495
00:30:24,697 --> 00:30:28,034
Böyle zamanlarda
her şeyin tertemiz olması gerekiyordu.
496
00:30:28,117 --> 00:30:29,536
Her şey silinirdi.
497
00:30:29,619 --> 00:30:30,954
Tek toz olmazdı.
498
00:30:31,037 --> 00:30:33,164
Geyik kafası temizlenirdi.
499
00:30:33,665 --> 00:30:37,460
Ama en önemli detay,
o gün kimlerin çalışacağıydı.
500
00:30:37,544 --> 00:30:40,797
Sırf bu ziyaretler için
elde tutulan çalışanlar vardı.
501
00:30:40,880 --> 00:30:45,677
Ses çıkardığı şey, mağazaların gereken
satış rakamını tutturamaması değil,
502
00:30:45,760 --> 00:30:48,346
içeride yeteri kadar
çekici tip olmamasıydı.
503
00:30:48,847 --> 00:30:52,517
LFO "Summer Girls" parçasını çıkarınca
504
00:30:52,600 --> 00:30:55,311
sonunda başarılı olduğumuzu gördük.
505
00:30:55,395 --> 00:30:57,522
-Meşhur LFO şarkısı.
-"Summer Girls."
506
00:30:57,605 --> 00:31:00,400
Taparım Abercrombie & Fitch giyen kızlara
507
00:31:00,483 --> 00:31:02,360
"Taparım A&F giyen kızlara."
508
00:31:02,443 --> 00:31:03,987
Keşke o benim olsa
509
00:31:04,070 --> 00:31:06,739
"Efsane olur…" bir şey bir şey "…her yaz."
510
00:31:06,823 --> 00:31:09,576
Yazın çıktı.
Bir şeyleri doğru yapmışız, dedik.
511
00:31:10,618 --> 00:31:13,204
Taparım Abercrombie & Fitch giyen kızlara
512
00:31:13,746 --> 00:31:15,582
Keşke o benim olsa
513
00:31:16,165 --> 00:31:18,251
Yazdan beri yok ama
514
00:31:18,334 --> 00:31:21,921
Mike Jeffries'in başına gelen
en manyak şeydi bu muhtemelen.
515
00:31:22,505 --> 00:31:25,174
İstediği şeyi başardığını o an anlamıştı.
516
00:31:26,634 --> 00:31:29,470
Yaratıcılık açısından baktığımızda
517
00:31:29,971 --> 00:31:31,472
gerçek bir dehaydı.
518
00:31:31,556 --> 00:31:36,686
Ne yaptığını, ne istediğini biliyor
ve başkalarının ne yaptığını umursamıyor.
519
00:31:36,769 --> 00:31:41,858
"Bana göre güzel,
havalı olanı yapacağım" diyor.
520
00:31:42,567 --> 00:31:44,277
Yaptı da, başarılı oldu.
521
00:31:50,825 --> 00:31:55,455
A&F'le ilk etkileşimim, durup dururken
adresime gelen bir katalogla oldu.
522
00:31:55,538 --> 00:32:01,127
Posta listelerine ne ara girdim bilmem.
Katalogda gülüp eğlenen genç tipler vardı.
523
00:32:01,210 --> 00:32:05,506
"Üniversiteye girdiğimde ben de belki
524
00:32:05,590 --> 00:32:07,926
arkadaşlarımla böyle kol kola takılır,
525
00:32:08,009 --> 00:32:09,594
atlayıp zıplarım,
526
00:32:09,677 --> 00:32:13,097
bu kataloglardaki gibi
üst üste bineriz hep beraber" dedim.
527
00:32:15,391 --> 00:32:17,769
Ben Phil Yu. Bir blog sayfam var,
528
00:32:17,852 --> 00:32:19,062
Angry Asian Man.
529
00:32:20,021 --> 00:32:23,650
Asyalı Amerikalı
kimliğim hakkında yazıyorum.
530
00:32:24,609 --> 00:32:28,237
Bazı okuyucular
bana fotoğraflar göndermeye başladı.
531
00:32:28,321 --> 00:32:30,782
"Abercrombie'nin yediği haltı gördün mü?"
532
00:32:30,865 --> 00:32:32,659
Tişört fotoğrafları.
533
00:32:34,994 --> 00:32:39,332
Baskılı tişörtler
bizim kimliğimizi oluşturuyordu.
534
00:32:40,792 --> 00:32:43,294
Işık hızında ilerliyorduk.
535
00:32:43,795 --> 00:32:47,173
Baskılı tişörtlerde her içerik
bir kereye mahsustu,
536
00:32:47,256 --> 00:32:50,802
yani sürekli yeni bir iş üretmeliydiniz.
537
00:32:51,511 --> 00:32:56,599
O tişörtlerdeki tüm o aptal sloganlar
bizden çıkmıştı. Metin yazarımız yoktu.
538
00:32:56,683 --> 00:32:58,935
Saygısız olmamız isteniyordu.
539
00:32:59,018 --> 00:33:01,229
Komik olmamız, ergenliğin sonlarında,
540
00:33:01,854 --> 00:33:06,109
20'lerin başında üniversitelilere
hitap etmemiz isteniyordu.
541
00:33:07,026 --> 00:33:09,487
Temalardan biri Buda'ydı.
542
00:33:09,570 --> 00:33:13,324
Tişörtte klişe sembol olan Asyalı,
şişman, iri bir Buda vardı.
543
00:33:13,408 --> 00:33:15,952
Hoşuma giden bir tane vardı,
544
00:33:16,035 --> 00:33:19,122
"Batı Virginia,
bu gen havuzunda cankurtaran yok."
545
00:33:19,205 --> 00:33:20,832
Zamanında çok gülmüştüm
546
00:33:20,915 --> 00:33:23,584
ama şimdi aşağılayıcı
ve sorunlu buluyorum.
547
00:33:24,085 --> 00:33:29,007
Tartışılan bir diğer tişörtte de
"Juan tane de yolluk olsun" yazıyordu.
548
00:33:29,090 --> 00:33:32,468
Elinde taco, başında sombrero olan bir
eşek vardı üstünde.
549
00:33:33,052 --> 00:33:34,095
Herkes hatırlar,
550
00:33:34,679 --> 00:33:38,933
Wong Kardeşler vardı,
kurmaca bir çamaşırhane reklamı.
551
00:33:39,017 --> 00:33:41,728
Slogan şuydu:
"İki Wong bir beyaz edebilir."
552
00:33:43,104 --> 00:33:45,398
Popüler kültürde oryantalizm işte, ha?
553
00:33:47,025 --> 00:33:50,653
İnsanların Asyalılara bakış açısının
bu yönde olduğunu
554
00:33:51,404 --> 00:33:53,906
Amerikan dizi
ve filmlerinde de görürsünüz.
555
00:33:55,491 --> 00:33:58,244
Ne haber fıstık?
556
00:33:58,828 --> 00:34:00,496
Kiç bir yazı tipi
557
00:34:00,580 --> 00:34:04,125
ve dişlek, çekik gözlü Asyalı tiplemeleri…
558
00:34:05,043 --> 00:34:06,878
"İki Wong bir beyaz edebilir."
559
00:34:08,796 --> 00:34:10,381
Asyalı Amerikalılara
560
00:34:10,465 --> 00:34:14,177
dikkat çekmemeleri, sıkıntı çıkarmamaları
gerektiği öğretilirdi.
561
00:34:14,677 --> 00:34:17,430
Hele de çoğumuz göçmen çocuklarıyken.
562
00:34:17,513 --> 00:34:18,347
Ama sanırım
563
00:34:19,348 --> 00:34:22,351
o an "Buna öfkelenmeye hakkım var" dedim.
564
00:34:25,021 --> 00:34:27,523
Niye bilmiyorum ama gençler,
565
00:34:27,607 --> 00:34:31,736
tüketiciler bu tişörtlere bayılırdı,
biz de üretmeye devam ettik.
566
00:34:32,904 --> 00:34:36,741
Ayrıca ucuzdular. Tişörtleri
yüzde 85 kârla falan satmak mümkündü.
567
00:34:37,241 --> 00:34:41,996
Böyle durumlarda hep
içimden şunu geçiririm:
568
00:34:42,080 --> 00:34:46,417
Bunun kötü bir fikir olabileceğini
söyleyen bir kişi bile yok muydu?
569
00:34:46,501 --> 00:34:51,756
O benim işim değildi ama şunu söyleyeyim,
ekipte iki Asyalı Amerikalı vardı.
570
00:34:52,340 --> 00:34:54,759
Fikir bu yüzden onaylandı.
571
00:34:54,842 --> 00:34:58,513
Yani, ne diyeyim?
Bombayı patlattın şimdi bak.
572
00:34:59,013 --> 00:35:02,016
Nasıl yani?
İçlerinde Asyalı tasarımcı mı vardı?
573
00:35:02,100 --> 00:35:03,309
Vardır, olabilir.
574
00:35:03,392 --> 00:35:07,480
Bahaneleri de odadaki tek Asyalı yani.
575
00:35:07,563 --> 00:35:10,566
"Bunu aşağılayıcı buluyor musun?" diye
sormuşlardır.
576
00:35:10,650 --> 00:35:12,902
Adam kalkıp "Olmaz"
577
00:35:12,985 --> 00:35:15,113
yani "Evet, aşağılayıcı" mı diyecek?
578
00:35:15,196 --> 00:35:19,158
Masayı devirip "Böyle şey olmaz,
kimliğime hakaret bu" mu diyecek?
579
00:35:19,242 --> 00:35:23,496
Kurumsal bir alanda beyazlarla çevrilisin,
kaçacak deliğin yok.
580
00:35:24,163 --> 00:35:26,833
Bu çıkışı yapacak kadar
güvende hissedemezsin.
581
00:35:33,589 --> 00:35:35,633
Düpedüz ırkçı bu ürün
582
00:35:35,716 --> 00:35:38,886
birçok Asyalı Amerikalı öğrenciyi
çok öfkelendirdi.
583
00:35:39,554 --> 00:35:43,724
A&F'i kendi silahlarıyla vuruyorlardı,
"Hani A&F bizim içindi?"
584
00:35:43,808 --> 00:35:45,059
Böylece öğrencilerin,
585
00:35:45,143 --> 00:35:48,604
Asyalı Amerikalı öğrenci gruplarının
tepkisi iyice büyüdü.
586
00:35:53,985 --> 00:35:58,573
Böyle bir olayın ardındaki
acı gerçekliği göremeyip
587
00:35:58,656 --> 00:36:01,450
gülüp geçenler illa çıkıyor.
588
00:36:01,534 --> 00:36:03,911
Protesto şiddet veya kargaşa içermiyordu
589
00:36:03,995 --> 00:36:07,915
ancak evlere dağılmak üzere
toplanılan otoparkta durum farklı oldu.
590
00:36:10,668 --> 00:36:13,171
İki Wong tişörtünden konuşalım.
591
00:36:13,254 --> 00:36:16,299
Aklımda kalan tişörtlerden biri o.
592
00:36:16,382 --> 00:36:19,093
Mike mağazalardan hepsini toplatmıştı
593
00:36:19,594 --> 00:36:20,928
ve onları yakmıştık.
594
00:36:22,680 --> 00:36:26,851
Böylece kimse ezkaza o ürünü alamayacaktı.
595
00:36:28,102 --> 00:36:32,565
Ama "Juan tane de yolluk olsun" duruyordu.
Üzerindeki eşekle.
596
00:36:33,065 --> 00:36:35,318
Bir şey ima edildiği açıktı.
597
00:36:37,486 --> 00:36:40,072
Bunu yazan halkla ilişkilerciye yazık,
598
00:36:40,156 --> 00:36:44,202
Asyalıların tişörtlere
bayılacağını düşünmüşlermiş.
599
00:36:44,702 --> 00:36:47,496
Abercrombie'nin basın bülteninde
yazıyor bu.
600
00:36:47,580 --> 00:36:51,000
Hep kıvrak zekâlı olmaya çalışıyorduk.
601
00:36:51,500 --> 00:36:54,879
Bazı yanlışlarımız oldu, evet.
602
00:36:54,962 --> 00:36:58,716
Sorumluluğu üstlendik,
603
00:36:58,799 --> 00:37:03,346
hataları olabildiğince çabuk
düzeltmeye çalıştık,
604
00:37:03,429 --> 00:37:07,016
olanlardan ders çıkardık
ve yola devam ettik.
605
00:37:07,892 --> 00:37:11,020
Başımız yanardı,
"Bir daha olmasın" derdik.
606
00:37:11,103 --> 00:37:13,439
"Ama bir benzeri neden olmasın?"
607
00:37:14,106 --> 00:37:17,526
Sonuçta bu tişörtler onaylanıyorsa
608
00:37:17,610 --> 00:37:21,239
en tepeden de tamam geliyor,
orada ne işler dönüyor kim bilir.
609
00:37:23,115 --> 00:37:25,451
Bir cam fanusun içinde çalışıyorlar.
610
00:37:25,534 --> 00:37:31,207
Ürünlerin tüketiciyle buluşma aşamasını
görmedikleri bir yerde çalışıyorlar.
611
00:37:31,290 --> 00:37:35,127
Asyalı bir gencin tişörte bakıp
"Bu ne lan?" dediğini görmüyorlar.
612
00:37:35,211 --> 00:37:37,463
Kafası karışıyor. "Bu mu havalı?"
613
00:37:37,546 --> 00:37:41,342
Popüler kültüre baktığında
kendiyle ilgili gördüğü şey bu oluyor.
614
00:37:41,425 --> 00:37:46,347
Belki de bir Asyalı Amerikalı olarak
kabullenmem gereken budur, diyor.
615
00:37:47,723 --> 00:37:53,980
Yansıtılan imajın sorunlu olduğunu
bana fark ettiren
616
00:37:54,063 --> 00:37:58,901
Sam Raimi'nin Örümcek Adam'ıydı.
2001 yapımı galiba, Tobey Maguire'lı olan.
617
00:37:58,985 --> 00:38:00,319
Flash, kazara oldu!
618
00:38:00,403 --> 00:38:04,073
Çizgi romanlarda da geçer.
Peter Parker'ın belalısıdır Flash.
619
00:38:04,156 --> 00:38:08,286
İri yarı, sarışın, kabadayı bir pislik.
620
00:38:08,369 --> 00:38:11,539
Filmde bu karakter
baştan aşağı Abercrombie giyiyor.
621
00:38:11,622 --> 00:38:13,916
Bu beni çok ama çok üzdü.
622
00:38:14,000 --> 00:38:17,461
"Eyvahlar olsun" dedim.
İyiye işaret değildi.
623
00:38:17,545 --> 00:38:19,880
Bir şeyler değişmişti.
624
00:38:19,964 --> 00:38:22,466
Öncesinde A&F sana neyi çağrıştırıyordu?
625
00:38:22,550 --> 00:38:25,761
Asla böyle bir şey yapmayacak,
havalı bir genci.
626
00:38:26,762 --> 00:38:31,100
ABERCROMBIE REZALET
627
00:38:31,183 --> 00:38:35,521
2003'te The Wall Street Journal'da
perakende dünyası hakkında yazıyordum.
628
00:38:35,604 --> 00:38:40,359
New York'ta mağazaları geziyordum.
629
00:38:40,443 --> 00:38:44,071
İşten bir arkadaşımla
American Eagle Outfitters'a girdik.
630
00:38:44,155 --> 00:38:47,033
Arkadaşım hemen
müdürle muhabbete girdi ve sordu:
631
00:38:47,116 --> 00:38:50,119
"American Eagle Outfitters'a
nasıl başladınız?"
632
00:38:50,202 --> 00:38:54,915
Kadın "Abercrombie & Fitch'te
bölge müdürüydüm, buraya geçtim" dedi.
633
00:38:54,999 --> 00:38:57,668
Arkadaşım "Çok ilginç.
634
00:38:57,752 --> 00:39:02,298
Buradaki kültür farklı, herkes için
olumlu bir marka algısı amaçlanıyor" dedi.
635
00:39:02,381 --> 00:39:07,219
Müdür bunun üzerine ağlamaya başladı.
636
00:39:07,303 --> 00:39:12,391
"Burada o kadar mutluyum ki.
İstediğim kişiyi işe alabiliyorum" dedi.
637
00:39:12,475 --> 00:39:16,020
Kadınları kabinlere yönlendiren adamı
işaret etti gözleriyle.
638
00:39:16,103 --> 00:39:18,606
Kısmen açık tenli, rastalı siyah bir adam.
639
00:39:19,148 --> 00:39:23,527
Arkadaşım da anladığını gösterircesine
başını salladı.
640
00:39:24,195 --> 00:39:26,197
Belli ki kaçırdığım bir şey vardı.
641
00:39:27,323 --> 00:39:32,453
Öz geçmişinde A&F olan insanlarla
röportaj yapmaya başladım
642
00:39:32,536 --> 00:39:34,455
ve öğrendim ki
643
00:39:34,538 --> 00:39:38,709
işe alınan insanların çoğu,
dış görünüşlerine bakılarak alınmış.
644
00:39:40,586 --> 00:39:44,715
Ayrıca insanları yine aynı şekilde
kovduklarını da düşünmeye başladım,
645
00:39:44,799 --> 00:39:47,510
beni asıl rahatsız eden de bu oldu.
646
00:39:47,593 --> 00:39:50,137
Yani bu yasal bile olmayabilir.
647
00:39:50,638 --> 00:39:56,143
Sonunda bir müdüre ulaştım,
bana dolaylı olarak şunu söyledi:
648
00:39:56,227 --> 00:39:59,605
"Çalışanları havalıdan efsaneye kadar
649
00:39:59,688 --> 00:40:04,318
derecelendirmen gerekiyor.
Havalı bile değillerse
650
00:40:04,402 --> 00:40:07,238
vardiya çizelgesinden çıkarman lazım."
651
00:40:07,321 --> 00:40:11,450
Satışlarının nasıl olduğu önemsizdi.
Önemli olan tek şey
652
00:40:11,534 --> 00:40:17,331
merkeze fotoğraflarını gönderdiğin
çalışanlarının seksi olmasıydı.
653
00:40:18,666 --> 00:40:20,292
Yasa dışıdır herhâlde bu.
654
00:40:21,001 --> 00:40:21,836
Değil mi?
655
00:40:23,838 --> 00:40:26,549
Bana hiçbir zaman fazla saat yazılmazdı.
656
00:40:26,632 --> 00:40:28,384
Müdürlerden birine gittim
657
00:40:28,467 --> 00:40:30,803
ve biraz daha gündüz vardiyası istedim.
658
00:40:30,886 --> 00:40:33,889
"Kalmadı. Hepsi dolu" dedi,
659
00:40:33,973 --> 00:40:35,683
"Gece vardiyaları kaldı."
660
00:40:35,766 --> 00:40:40,187
Yerleri süpürmekten
hoşlanmadığımı söylemiştim,
661
00:40:40,271 --> 00:40:42,022
camları silmekten de.
662
00:40:42,106 --> 00:40:45,651
"Ama sen çok iyi
cam siliyorsun Carla" demişti.
663
00:40:46,193 --> 00:40:47,695
"Cam silmede üstüne yok."
664
00:40:47,778 --> 00:40:50,531
Vardiyamı biriyle
değişebileceğimi söyledim.
665
00:40:50,614 --> 00:40:53,409
"Arkadaşım dört saatlik
vardiyayı alabilirmiş,
666
00:40:53,492 --> 00:40:55,369
gece çalışmayı sorun etmiyor."
667
00:40:55,453 --> 00:40:57,663
"Olmaz, değişmenizi istemiyoruz.
668
00:40:57,746 --> 00:41:00,124
Size verilen vardiyada çalışacaksınız."
669
00:41:00,207 --> 00:41:03,502
Arkadaşıma "İnanılmaz.
Ne biçim iş bu?" diye dert yandım.
670
00:41:03,586 --> 00:41:06,172
"Kesin siyah olduğun için
vermiyorlar" dedi.
671
00:41:06,255 --> 00:41:08,215
"Başka siyah çalışan yok."
672
00:41:09,216 --> 00:41:12,636
Bunu söylediği an
"Evet, farkındayım" dedim içimden.
673
00:41:12,720 --> 00:41:17,600
Sebebin bu olduğunu içten içe bilsem de
bir şekilde üstesinden gelirim diyordum.
674
00:41:17,683 --> 00:41:22,813
Bir şirketten söz ediyoruz sonuçta,
belli biri gelip de bana engel olmuyor.
675
00:41:22,897 --> 00:41:25,858
Sonra vardiya çizelgesinden çıkarıldım.
676
00:41:25,941 --> 00:41:29,570
Müdüre "Ne yapayım ben şimdi?
Burada çalışıyor muyum hâlâ?
677
00:41:29,653 --> 00:41:31,989
İki aydır vardiya verilmiyor" dedim.
678
00:41:32,072 --> 00:41:34,742
"Tabii çalışıyorsun, bizi ara sen" dedi.
679
00:41:35,367 --> 00:41:37,995
Kovulduğumu biliyordum,
hayatıma devam ettim.
680
00:41:38,078 --> 00:41:39,663
Ortada istifa falan yoktu.
681
00:41:39,747 --> 00:41:43,501
Beni arayan da yoktu. Bitmişti, o kadar.
682
00:41:45,377 --> 00:41:48,380
Bizim şube UC Irvine'a çok yakındı.
683
00:41:48,464 --> 00:41:52,301
UCI, Çinli ve Hintlerin Üniversitesi
olarak da bilinir.
684
00:41:52,384 --> 00:41:56,722
Yüzde 75'i Asyalılardan oluşur.
Koreli, Hint, Çinli, Japon.
685
00:41:56,805 --> 00:41:58,849
Çalışanların çoğunun
686
00:41:58,933 --> 00:42:02,853
Asya kökenli olması normaldi.
687
00:42:03,521 --> 00:42:05,523
Tatil sezonunu bitirdik,
688
00:42:05,606 --> 00:42:09,693
elimize bir not ulaştı.
689
00:42:09,777 --> 00:42:11,445
"Maaş çekiniz gelmediyse
690
00:42:11,529 --> 00:42:14,323
bu sezon sizinle çalışmayacağız demektir."
691
00:42:14,406 --> 00:42:16,784
Adım listede yoktu,
692
00:42:16,867 --> 00:42:21,539
diğer arkadaşlarımla konuştum.
693
00:42:21,622 --> 00:42:25,000
"Benim adım listede değildi.
Siz listede misiniz?"
694
00:42:25,084 --> 00:42:26,835
"Biz de değiliz" dediler.
695
00:42:26,919 --> 00:42:28,712
"Çok tuhaf" dedim.
696
00:42:28,796 --> 00:42:32,007
Müdür yardımcımıza gittik,
o da Asyalı Amerikalıydı.
697
00:42:32,091 --> 00:42:35,719
Meğer kontratak sonrası
698
00:42:35,803 --> 00:42:38,931
merkezden biri mağazayı dolaşmış,
699
00:42:39,014 --> 00:42:42,309
bir grup Asyalı görmüş
700
00:42:42,393 --> 00:42:45,062
ve bir Abercrombie posterini göstererek
701
00:42:45,145 --> 00:42:47,773
"Bunun gibi çalışanlar alın" demiş.
702
00:42:47,856 --> 00:42:50,359
Beyaz bir mankenin posteriymiş.
703
00:42:54,321 --> 00:42:57,992
Kırıcıydı çünkü bu şirketteki deneyimim
çok olumluydu
704
00:42:58,075 --> 00:42:59,577
ama bir öğrendim ki
705
00:42:59,660 --> 00:43:01,996
dış görünüşüm yüzünden istenmiyormuşum.
706
00:43:02,079 --> 00:43:03,497
Çok kırıcıydı gerçekten.
707
00:43:04,456 --> 00:43:06,208
Sonra posterlerimi indirdim.
708
00:43:06,292 --> 00:43:09,920
Fotoğraftaki insanlara benzemediğim için
709
00:43:10,004 --> 00:43:12,256
artık orada çalışmıyordum.
710
00:43:12,756 --> 00:43:13,841
Çok sinirliydim.
711
00:43:13,924 --> 00:43:18,721
Ama elden ne gelir ki?
Yaşımız 21 falan. Ne yapabiliriz?
712
00:43:18,804 --> 00:43:21,557
Alenen ilan ettiler.
713
00:43:21,640 --> 00:43:24,518
Mağazaya gittim.
714
00:43:24,602 --> 00:43:26,812
Oradaki sorumluyla konuştum,
715
00:43:26,895 --> 00:43:30,691
"Sizi tekrar alamayız maalesef" dedi.
"Niye?" diye sordum.
716
00:43:31,525 --> 00:43:34,570
"Müdürüm burada çalışan
çok Filipinli olduğu için
717
00:43:34,653 --> 00:43:38,073
sizi tekrar alamayacağımızı söyledi" dedi.
718
00:43:39,783 --> 00:43:41,327
"Gerçek mi bu?" dedim.
719
00:43:41,827 --> 00:43:45,623
Çok huzursuz görünüyordu, "Evet" dedi.
720
00:43:46,624 --> 00:43:48,751
Filipinli olduğumu söylememiştim.
721
00:43:48,834 --> 00:43:52,838
Çalışanın tahmini
Filipinli olduğum yönündeydi.
722
00:43:53,631 --> 00:43:57,051
Aileme ve yakın arkadaşlarıma anlattım.
723
00:43:57,134 --> 00:44:01,513
Dinleyince bunun ne kadar rezil bir
durum olduğu konusunda bana katıldılar.
724
00:44:01,597 --> 00:44:04,391
Ailem de dâhil kimse
ne yapabileceğini bilemedi.
725
00:44:04,475 --> 00:44:07,936
"Seni sen olduğun için
işe alamayız" demişler.
726
00:44:08,854 --> 00:44:11,106
Ne diyeceksin çocuğuna?
727
00:44:11,190 --> 00:44:13,817
Anneme olan bitenleri anlattım
728
00:44:14,860 --> 00:44:16,528
ve bana şunu dedi:
729
00:44:16,612 --> 00:44:19,782
"Orada çalışmak istemene bile şaşırdım."
730
00:44:19,865 --> 00:44:22,117
"Temizlikte işe yaramışsındır tabii
731
00:44:22,701 --> 00:44:26,121
ama o mağazanın bizim gibileri istemediği
732
00:44:26,205 --> 00:44:28,415
belliydi bana sorarsan."
733
00:44:28,499 --> 00:44:31,126
"Şaşırmadım" dedi.
734
00:44:31,210 --> 00:44:36,924
"O mağaza, mağazayla ilgili her ayrıntı
bizi dışlıyordu. Oraya ait değildik."
735
00:44:37,800 --> 00:44:39,468
Lüks butiklere girdiğinizde
736
00:44:39,551 --> 00:44:43,597
moda dergilerinden fırlamış gibi görünen
satış elemanları görürsünüz.
737
00:44:43,681 --> 00:44:47,518
Markalar, giysileri çekicilikleriyle
pazarlayacak çalışanlar arar.
738
00:44:47,601 --> 00:44:51,271
Peki bu yaklaşım ırk ayrımcılığına
dönüşebilir mi?
739
00:44:51,355 --> 00:44:55,025
Abercrombie & Fitch firması
işte bununla suçlanıyor.
740
00:44:55,109 --> 00:44:58,904
Davadaki dokuz davacıya göre
kovulma veya işe alınmama sebepleri
741
00:44:58,987 --> 00:45:00,906
yeterince beyaz olmamalarıydı.
742
00:45:00,989 --> 00:45:02,950
Bana vardiya vermişlerse bile
743
00:45:03,033 --> 00:45:05,828
kapanış saatinde gelmem gerekiyordu.
744
00:45:05,911 --> 00:45:11,083
Abercrombie davasında
adı geçen davacılardan biriydim.
745
00:45:11,166 --> 00:45:13,585
Bu davadan iki davacı bugün benimle,
746
00:45:13,669 --> 00:45:15,504
Anthony Ocampo ve Jennifer Lu.
747
00:45:16,046 --> 00:45:18,549
Abercrombie'ye dava açanlardan biriyim.
748
00:45:19,383 --> 00:45:23,137
Bu durumu yaşayan insanları temsil etmek,
749
00:45:23,220 --> 00:45:27,891
onların sesini duyurmak, Abercrombie'nin
sorumlu tutulmasını sağlamak istedik.
750
00:45:27,975 --> 00:45:29,727
Amerikalılık, beyazlık değil.
751
00:45:29,810 --> 00:45:31,937
Meksika kökenli bir dostum MALDEF'te,
752
00:45:32,020 --> 00:45:35,441
Meksikalı Amerikalıları
Yasal Savunma ve Eğitim Fonu'nda
753
00:45:35,524 --> 00:45:37,651
Tom Saenz için çalışıyordu.
754
00:45:37,735 --> 00:45:41,447
Meğer Tom, Abercrombie'de
ayrımcılığa uğrayan insanlara dair
755
00:45:41,530 --> 00:45:44,199
başka nahoş şeyler de duymuş.
756
00:45:45,993 --> 00:45:48,412
Alışveriş merkezine gidip
757
00:45:48,495 --> 00:45:52,708
müvekkilimizin iddialarını
teyit edebilirdim, ben de bunu yaptım.
758
00:45:52,791 --> 00:45:55,210
A&F mağazasına gittim,
759
00:45:55,294 --> 00:45:58,422
oradaki çalışanlara baktım.
760
00:45:58,505 --> 00:46:00,716
Sonra hemen koridorun karşısındaki
761
00:46:00,799 --> 00:46:03,218
benzer mağazalara girdim.
762
00:46:03,302 --> 00:46:05,179
Old Navy olsun,
763
00:46:05,262 --> 00:46:09,266
Banana Republic olsun, GAP olsun.
764
00:46:09,349 --> 00:46:11,602
Aralarındaki tezatlık inanılmazdı.
765
00:46:11,685 --> 00:46:13,103
Bu mağazalardaki iş gücü
766
00:46:13,187 --> 00:46:16,774
Güney Kaliforniya'yı
gerçekten temsil ediyordu.
767
00:46:16,857 --> 00:46:20,861
Mağazalarda çoğunlukla
beyaz olmayan gençler çalışıyordu.
768
00:46:20,944 --> 00:46:26,241
A&F'teki mağaza personellerininse
neredeyse tamamı beyazdı.
769
00:46:26,325 --> 00:46:29,286
İşe alınmayan tek bir kişiden
bahsetmiyoruz burada.
770
00:46:29,369 --> 00:46:32,372
Her ne kadar korkunç ve kanunsuz olsa da
771
00:46:32,456 --> 00:46:35,876
ülke çapında yüzlerce mağazada süregelen,
772
00:46:35,959 --> 00:46:39,713
binlerce öğrenciyi mağdur eden
uygulamalardan bahsediyoruz.
773
00:46:40,964 --> 00:46:45,719
Davacı olabilecek insan bulmak zordu,
774
00:46:45,803 --> 00:46:48,806
bunun bir nedeni de
Abercrombie & Fitch'e alınan
775
00:46:48,889 --> 00:46:51,350
ve beyaz olmayan çok az kişi olmasıydı.
776
00:46:51,433 --> 00:46:54,895
Kız kardeşim mesaj attı.
Yok, pardon, aradı.
777
00:46:54,978 --> 00:46:58,482
O zamanlar mesajlaşmıyorduk muhtemelen.
Pahalıya geliyordu.
778
00:46:58,565 --> 00:47:02,027
Beni aradı ve "İnternette
Abercrombie & Fitch aleyhinde
779
00:47:02,110 --> 00:47:05,531
bir ırk ayrımcılığı davasından
bahsedildiğini gördüm" dedi.
780
00:47:05,614 --> 00:47:09,117
"Sana ayrımcılık yaptıkları kesin!" dedi.
781
00:47:10,202 --> 00:47:11,370
"Ara bu insanları."
782
00:47:11,453 --> 00:47:16,375
"Yaşadıklarım 'o kadar kötü' müydü
acaba?" diye düşündüm.
783
00:47:16,917 --> 00:47:18,919
Yani belki de…
784
00:47:19,002 --> 00:47:21,588
Anlatsam belki de "Aş artık" diyeceklerdi.
785
00:47:21,672 --> 00:47:25,342
Bir yanım hâlâ
"O kadar da kötü değildi" diyordu.
786
00:47:25,968 --> 00:47:28,679
Oysa konu ırkçılık,
787
00:47:28,762 --> 00:47:32,516
cinsiyetçilik ya da homofobi olduğunda
788
00:47:32,599 --> 00:47:37,020
bazı şeylerin "o kadar kötü"
görünmesine gerek yok.
789
00:47:37,104 --> 00:47:41,149
Yaşananın "o kadar kötü" olması için
birinin bana A&F'in orta yerinde
790
00:47:41,233 --> 00:47:43,402
marsık demesine gerek yok.
791
00:47:44,111 --> 00:47:48,615
Ama 19 yaşındayım, "Bilmem ki" dedim.
792
00:47:48,699 --> 00:47:50,993
Irkçılık ilk kez barizdi benim için.
793
00:47:51,076 --> 00:47:52,661
Çok sinirliydim.
794
00:47:52,744 --> 00:47:55,038
Öfkeliydim ve öfkem hiç dinmedi.
795
00:47:55,122 --> 00:47:57,875
Davacı olmak üzere davet aldığımda
796
00:47:57,958 --> 00:47:59,042
"Güzel" dedim,
797
00:47:59,126 --> 00:48:04,131
"İşte Abercrombie'den
yediği haltların hesabını sorma fırsatı.
798
00:48:04,214 --> 00:48:06,800
Amerikalıların markası
olduklarını söylüyor
799
00:48:06,884 --> 00:48:09,970
ama bu Amerikalı imajını
beyazları işe alıp
800
00:48:10,053 --> 00:48:13,891
beyaz olmayanları kovarak sürdürüyorlar."
801
00:48:13,974 --> 00:48:17,644
Onlara Abercrombie'de çalışmanın,
buraya iş için başvurmanın
802
00:48:17,728 --> 00:48:20,022
nasıl bir deneyim olduğunu sorduk
803
00:48:20,105 --> 00:48:25,736
ve A&F'in istedikleri imaja uymayan
Afroamerikalılardan, Latinlerden,
804
00:48:25,819 --> 00:48:29,489
Asyalı Amerikalılardansa
beyazları tercih ettikleri gibi
805
00:48:29,573 --> 00:48:31,742
bazı konular gün yüzüne çıktı.
806
00:48:31,825 --> 00:48:32,993
ESKİ MAĞAZA MÜDÜRÜ
807
00:48:33,076 --> 00:48:36,371
Çizelgede insanların adlarının
çizilmesinden bıkmıştım.
808
00:48:36,455 --> 00:48:39,958
Aslında insanlara yeterince iyi
görünmedikleri söyleniyordu.
809
00:48:40,042 --> 00:48:43,837
Gelmek isteyen çalışanlarımın
gözlerinin içine bakıp da
810
00:48:43,921 --> 00:48:47,215
onlara "Vardiya kalmadı"
yalanını söyleyemem.
811
00:48:48,550 --> 00:48:50,719
Oysa sebep, hoş görünmemeleri.
812
00:48:51,470 --> 00:48:55,098
Jahan, Abercrombie'nin beyanını anlattı.
813
00:48:55,182 --> 00:48:58,101
Meğer ırk ayrımcılığına uğramıyormuşuz,
814
00:48:58,185 --> 00:49:01,480
sahada çalışacak kadar
hoş görünmediğimizdenmiş.
815
00:49:01,563 --> 00:49:02,773
Çirkinmişiz işte!
816
00:49:03,982 --> 00:49:09,071
Gülünçtü. Toplanıp aramızda konuştuğumuzda
"Dalga mı geçiyorlar? Şaka gibi" dedik.
817
00:49:09,154 --> 00:49:13,617
Söylediklerinin "Biz bu insanlara
ırkçılık yaptık" demekten iyi olduğunu
818
00:49:13,700 --> 00:49:14,785
düşündüler demek.
819
00:49:15,827 --> 00:49:18,497
Çok gülünçtü.
820
00:49:24,002 --> 00:49:29,174
Abercrombie'ye esmer ve siyahları
geri plana atmaktan toplu dava açılmıştı.
821
00:49:29,841 --> 00:49:34,096
MAĞAZA DEPOLARINDAN GÖRÜNTÜLER
822
00:49:37,641 --> 00:49:42,104
Abercrombie & Fitch iddiaları reddetti
ama uzlaşma yoluna gitti.
823
00:49:42,187 --> 00:49:45,941
Abercrombie saklayacak çok şeyi
olduğunu biliyordu,
824
00:49:46,024 --> 00:49:48,360
davacılara yüklü bir para teklif etti.
825
00:49:48,860 --> 00:49:53,865
Abercrombie & Fitch'in neredeyse
50 milyon dolar ödemesine karar verildi.
826
00:49:55,784 --> 00:49:57,202
İşleyiş de değişmeliydi.
827
00:49:59,538 --> 00:50:02,541
A&F bir mutabakat kararı
imzalamayı kabul etti.
828
00:50:02,624 --> 00:50:06,253
UZLAŞMAYA EK OLARAK ABERCROMBIE BİR
MUTABAKAT KARARI İMZALADI.
829
00:50:06,336 --> 00:50:09,423
ADAY BELİRLEME, İŞE ALIM
VE PAZARLAMA FAALİYETLERİNDE
830
00:50:09,506 --> 00:50:11,299
DEĞİŞİKLİK YAPMAYI KABUL ETTİ.
831
00:50:11,383 --> 00:50:15,929
A&F MAHKEMENİN ATADIĞI BİR GÖZLEMCİYE
ALTI YIL BOYUNCA RAPOR VERECEKTİ.
832
00:50:16,013 --> 00:50:19,850
KOŞULLARA UYMAMANIN
BELLİ BİR YAPTIRIMI YOKTU.
833
00:50:19,933 --> 00:50:25,731
A&F çeşitlilikten sorumlu yönetici
pozisyonu açmak zorunda kaldı.
834
00:50:27,315 --> 00:50:32,571
Sana gerçekten ihtiyacı olan bir şirkete
girebilmen için müthiş bir fırsat aslında.
835
00:50:34,239 --> 00:50:35,991
Ama isteniyor muydunuz?
836
00:50:39,578 --> 00:50:43,540
Bir araştırma şirketinden aradılar,
"Ohio'da bir fırsat var" dediler.
837
00:50:43,623 --> 00:50:46,501
"A&F diye bir marka."
"O ne bilmiyorum" dedim.
838
00:50:46,585 --> 00:50:48,754
Öğreneyim diye AVM'ye gittim.
839
00:50:48,837 --> 00:50:52,007
Gezinip alışveriş yaptım,
mağazayı farklı buldum.
840
00:50:55,802 --> 00:50:57,554
Çeşitlilik ve kapsayıcılık ilkeleriyle
841
00:50:57,637 --> 00:51:01,641
bir markaya yeniden şekil vermek
ne demek anlamaya çalışıyordum,
842
00:51:01,725 --> 00:51:03,977
o dönem böyle bir şey yoktu.
843
00:51:04,061 --> 00:51:07,064
Ne ofis vardı ne yerleşmiş bir disiplin
ne çalışan.
844
00:51:07,147 --> 00:51:11,234
Hepsini nasıl bir araya getireceğimi
çözmeliydim. "O kadar dua ettin.
845
00:51:11,318 --> 00:51:15,655
Büyük bir fırsat istedin.
Al sana fırsat" dedim kendime.
846
00:51:17,866 --> 00:51:22,454
Kime bağlı çalışacağımı sordum,
anlamam gereken en önemli nokta buydu.
847
00:51:22,954 --> 00:51:25,791
CEO ve yönetim kurulu başkanına
rapor verecektim.
848
00:51:28,293 --> 00:51:32,672
İş, doğası gereği zordu. Bu zorluklarla
nasıl başa çıkacağımı çözmeliydim.
849
00:51:33,173 --> 00:51:40,055
Mesela çelişkilerin daha az olduğu
bir markayı nasıl yaratabilirdim?
850
00:51:42,641 --> 00:51:45,185
SİZ SORDUNUZ, BİZ DE CEVAPLADIK.
851
00:51:45,268 --> 00:51:47,646
ŞİRKETİNİZ İNSANLARA
GÖRÜNÜŞLERİ YÜZÜNDEN
852
00:51:47,729 --> 00:51:49,106
AYRIMCILIK YAPMIYOR MU?
853
00:51:49,189 --> 00:51:53,860
İnsanlara hep çeşitliliği benimseyen
kapsayıcı bir tavırla yaklaşıyoruz.
854
00:51:53,944 --> 00:51:56,404
-New York'ta beraber çalışalım.
-Arizona.
855
00:51:56,488 --> 00:51:57,531
-Florida.
-Belçika.
856
00:51:57,614 --> 00:51:58,824
-İspanya.
-Hong Kong.
857
00:51:58,907 --> 00:52:00,158
-Almanya.
-Birleşik Krallık.
858
00:52:04,079 --> 00:52:07,666
Benim gibi birinin bu koşul ve durumlarda
o pozisyona gelmesi
859
00:52:07,749 --> 00:52:12,629
"tokenizm" olarak görülebilir belki.
860
00:52:13,213 --> 00:52:19,261
Ya "Ben buna alet olmayacağım" dersiniz
861
00:52:19,344 --> 00:52:23,598
ya da bunu bir fırsat olarak görüp
862
00:52:23,682 --> 00:52:28,186
henüz bu tarz bir imkânı
yakalayamamış diğer insanlar için
863
00:52:28,687 --> 00:52:31,815
kapıyı ardına kadar açmaya çabalarsınız.
864
00:52:32,399 --> 00:52:34,234
Birkaç yıl işe alımda çalıştım.
865
00:52:34,317 --> 00:52:36,987
Siyahlar için kurulan
kolej ve üniversitelerle
866
00:52:37,070 --> 00:52:38,488
ilişkileri yürütüyordum.
867
00:52:39,114 --> 00:52:42,200
Bildiğin beyaz gibi görünen
esmer bir adamdım.
868
00:52:42,701 --> 00:52:44,411
Baştan aşağı A&F giyiyordum
869
00:52:44,494 --> 00:52:47,789
çünkü kampüste
öyle giyinmemiz gerekiyordu.
870
00:52:47,873 --> 00:52:52,377
Tabii başta haklı olarak insanların
kötü bakışlarını üzerinize çekiyorsunuz.
871
00:52:52,460 --> 00:52:53,628
İçeri girdim,
872
00:52:54,963 --> 00:52:57,340
çalışanların yüzde 90'ı falan beyazdı.
873
00:52:57,924 --> 00:52:59,384
Beş altı yılda
874
00:52:59,467 --> 00:53:03,221
beyaz olmayanların sayısı
yüzde 53'ün üzerine çıktı.
875
00:53:05,891 --> 00:53:10,187
Çeşitlilik ve Kapsayıcılık'taki
pozisyona geçtiğimde
876
00:53:10,270 --> 00:53:16,109
katıldığım ilk toplantıda
markanın yönetim kadrosu vardı
877
00:53:16,193 --> 00:53:19,654
ve mağazalarda
görmek istenilenler konuşuluyordu.
878
00:53:20,238 --> 00:53:25,076
Boyuna güzellikten bahsediyorduk.
879
00:53:25,160 --> 00:53:29,331
Kim çekici, kim değil,
kimin burnu şöyle, kiminki böyle…
880
00:53:29,414 --> 00:53:32,417
İnsanlar hakkında
böyle konuştuğumuza inanamıyordum.
881
00:53:32,500 --> 00:53:35,212
Fiziksel özelliklerini
mercek altına alıyorduk.
882
00:53:35,295 --> 00:53:39,341
Mülakatta elinizdeki kâğıda
not etmeniz gerekiyordu,
883
00:53:39,424 --> 00:53:41,426
"Yok, bu olmaz" vesaire. Yani…
884
00:53:41,509 --> 00:53:44,387
İnanamamıştım. Şok içindeydim.
885
00:53:45,013 --> 00:53:47,015
"Marka temsilcisi" adı kalkmıştı.
886
00:53:47,098 --> 00:53:50,810
Artık ya "etki" ekibindeydiniz,
yani arka tarafta çalışıyordunuz
887
00:53:50,894 --> 00:53:54,314
ya da "manken" ekibindeydiniz
ve ön kısma geçebiliyordunuz.
888
00:53:54,397 --> 00:54:00,654
Bence Abercrombie asgari ücret verdiği
çalışanlarına "manken" diyerek
889
00:54:00,737 --> 00:54:03,448
mankenlik ajanslarında
göze batmayan ne varsa
890
00:54:03,531 --> 00:54:06,243
hepsinden yırtabileceğini düşündü.
891
00:54:06,326 --> 00:54:10,830
Mutabakat kararı sonrası, çekiciliğe
baktıklarını hiç dillendirmediler,
892
00:54:10,914 --> 00:54:15,418
bu kelimeyi kullanma konusunda da
daha dikkatli davrandılar galiba
893
00:54:15,502 --> 00:54:17,045
ama bu çalışanlara
894
00:54:17,128 --> 00:54:19,756
manken demek için onay aldıktan sonra
895
00:54:19,839 --> 00:54:22,259
mutabakat kararını da halletmiş oldular.
896
00:54:22,342 --> 00:54:25,220
Hiçbir şey değişmedi yani.
897
00:54:25,303 --> 00:54:28,807
-Ya çirkin biri mankenlik için başvurursa?
-Mülakat yapılır.
898
00:54:30,141 --> 00:54:33,186
Diğer herkesle
aynı mülakat sürecinden geçer.
899
00:54:33,853 --> 00:54:38,275
Mutabakat öncesinde de sonrasında da
işe alınma ihtimalleri aynı mıydı yani?
900
00:54:38,358 --> 00:54:39,192
Aynen öyle.
901
00:54:39,943 --> 00:54:40,777
Evet.
902
00:54:42,362 --> 00:54:46,199
Mutabakat kararının
yönetimi değişime zorladığı falan yoktu.
903
00:54:46,283 --> 00:54:49,703
Yönetim yapısı bütünüyle aynı kaldı.
904
00:54:49,786 --> 00:54:53,456
O dönem hisselerin neredeyse
yüzde onu hâlâ Jeffries'deydi.
905
00:54:54,207 --> 00:54:56,876
Kısacası hiçbir şey değişmedi.
906
00:54:58,295 --> 00:55:00,964
Kararlar emir komuta zincirini
takip ederdi.
907
00:55:02,048 --> 00:55:04,718
Jeffries ve Bruce Weber'ın olduğu kademede
908
00:55:04,801 --> 00:55:08,346
bazı çok sorunlu davranışlar mevcuttu.
909
00:55:08,430 --> 00:55:10,223
WEBER'A BAZI İDDİALAR YÖNELTİLDİ.
910
00:55:10,307 --> 00:55:12,892
KENDİSİNE BU İDDİALARI SORSAK DA
YANIT ALAMADIK.
911
00:55:12,976 --> 00:55:15,895
WEBER NE HÜKÜM GİYDİ
NE DE BİR SUÇLA İTHAM EDİLDİ.
912
00:55:15,979 --> 00:55:18,481
Bruce Weber ünlü
ve farklı olması sayesinde
913
00:55:18,565 --> 00:55:20,817
gücünü kötüye kullanabiliyordu bence.
914
00:55:20,900 --> 00:55:24,779
Bruce'un genç erkeklerden hoşlandığı
915
00:55:26,072 --> 00:55:26,990
sır değildi.
916
00:55:27,490 --> 00:55:30,785
Sizi evine çağırıp
"masum veya edepsiz dokunuş" oynardı.
917
00:55:30,869 --> 00:55:34,164
Elinizi göğsünüze koyardınız,
918
00:55:35,040 --> 00:55:38,918
o da elini sizinkinin üstüne koyar,
rahatlayın diye sohbet açardı.
919
00:55:39,419 --> 00:55:42,922
Sonra "Şimdi elini aşağılara indireceğim.
920
00:55:43,006 --> 00:55:45,300
Sen bana dur de" derdi.
921
00:55:45,383 --> 00:55:46,718
Ben elimi oynatmazdım.
922
00:55:47,344 --> 00:55:51,014
"Anlamadın, bak,
elini aşağıya kaydıracaksın…"
923
00:55:51,097 --> 00:55:53,975
"Yok" derdim, "Böyle iyi."
924
00:55:54,059 --> 00:55:57,562
Bruce birini arayacak oldu.
925
00:55:57,645 --> 00:55:59,898
Onu akşam yemeğine davet etti.
926
00:56:00,648 --> 00:56:05,195
"Selam, bana gelsene. Yemek yeriz.
Köpeklerimle oynarsın. Falan filan."
927
00:56:05,278 --> 00:56:07,697
Ağırladığı kişiyi ertesi gün görmedim.
928
00:56:08,531 --> 00:56:11,284
Üçüncü gün geçti, birden telefon çaldı.
929
00:56:11,368 --> 00:56:14,913
"Kimden geldiği belli" dedim.
930
00:56:14,996 --> 00:56:20,043
"Selam Bobby. Şimdi bir araba yolluyorum,
seni yemeğe bana getirsin."
931
00:56:20,126 --> 00:56:24,672
O an ya eve gideceksiniz
ya da gitmeyeceksiniz.
932
00:56:24,756 --> 00:56:27,008
"Gelemeyeceğim maalesef."
933
00:56:27,092 --> 00:56:30,053
"Gelmen lazım ama.
Kariyerine yarayacak bir kere."
934
00:56:30,136 --> 00:56:33,515
"Yok, böyle iyiyim Bruce,
çok sağ ol ama" dedim ben de.
935
00:56:33,598 --> 00:56:36,434
Muhtemelen bir dakika içinde
telefonum çaldı.
936
00:56:36,518 --> 00:56:39,979
İki dakika olmamıştı yani.
"Bu ne şimdi?" dedim.
937
00:56:40,063 --> 00:56:41,773
Telefonu açtım. "Selam Bobby,
938
00:56:41,856 --> 00:56:45,568
üzgünüm ama artık sana
ihtiyacımız yok, uçağın hazır.
939
00:56:45,652 --> 00:56:49,739
Valizlerini hazırla. Bu gece uçuyorsun."
940
00:56:49,823 --> 00:56:52,575
O anda benimle işleri bitmişti.
941
00:56:54,619 --> 00:56:56,413
Bir de Michael Jeffries vardı.
942
00:56:57,414 --> 00:57:00,959
Sanki çekimlere sırf eğlenmeye geliyordu.
943
00:57:01,835 --> 00:57:04,295
Onun da genç erkeklere ilgisi ortadaydı.
944
00:57:05,296 --> 00:57:07,966
Ama öyle tuhaf bir tipti ki
aklında ne boklar…
945
00:57:08,049 --> 00:57:10,218
O adam neyin peşindeydi bilmiyorum.
946
00:57:10,802 --> 00:57:12,554
Sanki sürece sürekli
947
00:57:13,096 --> 00:57:15,014
yeni bir adım getiriyorlardı.
948
00:57:15,974 --> 00:57:19,394
Bunlardan biri de şuydu,
949
00:57:19,477 --> 00:57:22,564
kapalı bir çadıra girmen gerekiyordu,
950
00:57:22,647 --> 00:57:26,401
çadırda Bruce Weber
ve Michael Jeffries olurdu.
951
00:57:27,110 --> 00:57:32,449
Mülakat yaparlardı,
karakterini beğenecekler mi, kimsin,
952
00:57:32,532 --> 00:57:34,784
ne vadediyorsun, bunlara bakarlardı.
953
00:57:36,077 --> 00:57:40,707
Abercrombie'yi yönetirken
kadın ve kız çocuk kıyafetleri de satardı
954
00:57:40,790 --> 00:57:44,294
ama bence çoğu insanın gördüğü
955
00:57:44,377 --> 00:57:46,421
ve karşılık verdiği
956
00:57:46,504 --> 00:57:48,882
erkek imajı ve formuydu.
957
00:57:49,841 --> 00:57:53,845
Mike kendisinin de
bir gey ikonu olduğundan
958
00:57:53,928 --> 00:57:55,472
bihaberdi bence.
959
00:57:56,681 --> 00:58:00,685
Gey olduğu biliniyor
veya tahmin ediliyordu
960
00:58:01,269 --> 00:58:03,938
ama özel hayatını sır gibi gizliyordu.
961
00:58:06,191 --> 00:58:08,651
2000'lerin başında
962
00:58:08,735 --> 00:58:11,946
Mike Jeffries hâlâ açılmamıştı.
963
00:58:13,448 --> 00:58:16,409
Jeffries evlenmişti, bir oğlu vardı.
964
00:58:16,493 --> 00:58:18,620
Karısının pek hükmü yoktu,
965
00:58:18,703 --> 00:58:21,831
sonunda hayat arkadaşı Matthew Smith de
966
00:58:21,915 --> 00:58:24,417
şirkete dâhil oldu.
967
00:58:24,501 --> 00:58:29,589
Mike Jeffries'in içinde yaşadığı
ve çok az insanla paylaştığı
968
00:58:29,672 --> 00:58:33,009
bir sürü şey vardı muhtemelen.
969
00:58:34,385 --> 00:58:38,097
Kontrolden çıkmıştı. Yolu yol değildi.
970
00:58:38,681 --> 00:58:41,893
Bir ton felaket
estetik ameliyatı geçirmişti.
971
00:58:42,644 --> 00:58:43,895
Genç olmak istiyordu.
972
00:58:44,729 --> 00:58:47,440
O da gençlik peşindeydi. Klasiktir.
973
00:58:49,526 --> 00:58:52,612
Mike da şirket de çok ilgimi çekiyordu.
974
00:58:52,695 --> 00:58:59,327
Mike çok tuhaf, acayip, ilginç bir adamdı.
975
00:59:00,203 --> 00:59:02,664
Şirket hakkında yazmak istiyordum.
976
00:59:02,747 --> 00:59:06,042
Kampüs dedikleri
merkez binalarına gitmek istiyordum.
977
00:59:10,129 --> 00:59:12,966
Sonra bir gün,
birkaç yıldır yazarlık yaptığım
978
00:59:13,049 --> 00:59:15,969
The New York Times Magazine'in bir
editörü arayıp
979
00:59:16,052 --> 00:59:19,472
A&F hakkında
haber yapmak ister miyim diye sordu.
980
00:59:20,056 --> 00:59:24,852
"Tabii ki isterim. Nasıl ulaştınız?"
dedim. "Kendileri davet etti" dedi.
981
00:59:25,562 --> 00:59:29,983
Mike markasının haber yapılmasına yönelik
bir sürü teklifi niye reddetmişti
982
00:59:30,066 --> 00:59:32,735
hâlâ bilmiyorum ama sonunda oradaydım.
983
00:59:34,821 --> 00:59:38,324
Markadan bahsetti.
"Burası kimsenin sultanlığı değil" dedi.
984
00:59:38,825 --> 00:59:42,787
Oysa sultan ta kendisiydi.
Tüm kararları o veriyordu.
985
00:59:43,454 --> 00:59:45,873
Kampüste örnek mağazaları vardı.
986
00:59:45,957 --> 00:59:49,168
Mağazada yürürken
kotların her bir cansız mankende
987
00:59:49,252 --> 00:59:51,796
nasıl durduğunu inceledi
takıntılı şekilde.
988
00:59:53,047 --> 00:59:54,507
Mağazayı onunla gezerken
989
00:59:54,591 --> 00:59:58,469
maskulenlik ve feminenlik algısının
990
00:59:58,553 --> 01:00:03,016
ne kadar net
ve geleneksel olduğunu görebiliyordunuz.
991
01:00:03,099 --> 01:00:06,185
"Bu tipi biraz daha
erkeğe benzetelim" falan diyordu.
992
01:00:06,811 --> 01:00:10,106
Kadın cansız manken içinse
"Fazla erkek gibi olmasın" dedi.
993
01:00:10,189 --> 01:00:11,357
Aynen bunu söyledi.
994
01:00:12,150 --> 01:00:17,655
Kız çocuk kreasyonunun olduğu
rafları karıştırıyordu.
995
01:00:17,739 --> 01:00:19,782
Bir tane fitilli pantolon çıkardı,
996
01:00:19,866 --> 01:00:22,785
galiba fazla maskulen bulmuştu.
997
01:00:22,869 --> 01:00:25,913
"Kimin için kıyafet tasarlıyorsun lan sen?
998
01:00:25,997 --> 01:00:27,749
Ablacılar için mi?"
999
01:00:27,832 --> 01:00:32,211
Bu lafla, genelde üstü örtülen gerçek
1000
01:00:33,338 --> 01:00:36,007
iyice gün yüzüne çıktı:
1001
01:00:36,090 --> 01:00:39,719
İşimiz erkekler, kadınlar,
kız çocuklar ve erkek çocuklar için
1002
01:00:39,802 --> 01:00:44,932
kıyafet tasarlamaktan ibaret değil.
Seksi kadınlar, seksi erkekler,
1003
01:00:45,016 --> 01:00:47,685
seksi kız
ve erkek çocuklar için tasarlıyoruz
1004
01:00:47,769 --> 01:00:49,771
ve seksi demek hetero seksi demek,
1005
01:00:49,854 --> 01:00:51,814
"ablacı" değil.
1006
01:00:52,315 --> 01:00:55,526
Ruhunu çözümlemek istiyordum.
1007
01:00:55,610 --> 01:00:58,446
Bu adamın kim olduğunu
1008
01:00:59,697 --> 01:01:00,865
anlamak istiyordum.
1009
01:01:01,741 --> 01:01:05,495
Ona tüm kritik tartışmaları,
davaları sordum,
1010
01:01:06,579 --> 01:01:09,207
fena hâlde savunmaya geçti.
1011
01:01:09,874 --> 01:01:14,379
Fazla açık sözlü konuşmaya başladı.
1012
01:01:16,130 --> 01:01:19,092
"Dışlayıcı mıyız? Kesinlikle" dedi.
1013
01:01:19,175 --> 01:01:22,136
"Kıyafetlerimizi herkes giyemez.
1014
01:01:22,220 --> 01:01:24,806
Herkesin giymesini istediğim de yok."
1015
01:01:24,889 --> 01:01:27,558
Havalı çocukların
peşinde olduğundan bahsetti.
1016
01:01:27,642 --> 01:01:31,771
Havalı, Amerikalı genç imajından.
1017
01:01:31,854 --> 01:01:35,483
Amerikalı genç erkeği
bir nevi fetişleştirdi.
1018
01:01:35,983 --> 01:01:38,736
Moda dünyasında bunlara inanan tek insan
1019
01:01:38,820 --> 01:01:41,280
Mike değildi tabii
1020
01:01:41,781 --> 01:01:45,952
ama görünen o ki
bunu açıkça ilan eden tek insan oydu.
1021
01:01:46,035 --> 01:01:49,455
Ohio'dan ayrıldıktan iki gün sonra
bir e-posta geldi,
1022
01:01:49,539 --> 01:01:53,209
haberden çekiliyorlarmış.
1023
01:01:53,292 --> 01:01:56,587
Bu durumda haber
The New York Times'da yayımlanmayacaktı.
1024
01:01:56,671 --> 01:01:58,673
Ben de Salon için yazdım.
1025
01:01:59,757 --> 01:02:03,010
Haber, yayımlandığı dönemde
çok fazla ilgi çekmedi,
1026
01:02:03,094 --> 01:02:08,224
moda dünyasındaki tuhaf, oldukça başarılı
bir CEO'nun profili çizilmişti.
1027
01:02:08,307 --> 01:02:10,101
Belli ki 2006'da
1028
01:02:10,184 --> 01:02:13,020
açıkça "dışlayıcı bir markayız" demek
1029
01:02:13,521 --> 01:02:17,483
öyle hiç söylenmeyecek bir şey değildi.
1030
01:02:17,567 --> 01:02:20,027
Abercrombie'yi benim için eşsiz kılan,
1031
01:02:20,111 --> 01:02:22,405
bu konuda boyunlarının dik olmasıydı.
1032
01:02:22,488 --> 01:02:25,700
Kendilerini saklamadılar.
Belirli kişileri işe aldılar.
1033
01:02:25,783 --> 01:02:29,412
Belli bir tarz peşindeydiler.
Reklamları belli bir çizgideydi.
1034
01:02:29,495 --> 01:02:32,582
Öyle çeşitlilik
ve kapsayıcılık konusunu çözmek,
1035
01:02:32,665 --> 01:02:37,712
herkes temsil edildiğini hissetsin diye
uğraşmak gibi bir amaçları yoktu.
1036
01:02:37,795 --> 01:02:39,881
Dışlayıcı olmakta üstelediler.
1037
01:02:39,964 --> 01:02:43,092
"Biz burada bir yaşam tarzı satıyoruz.
1038
01:02:43,176 --> 01:02:48,014
Mağaza temsilcilerimiz, reklamlarımızdaki
mankenler gibi görünmeli.
1039
01:02:48,097 --> 01:02:51,517
Bu yaşam tarzı bizimle özdeşleştirilmeli.
1040
01:02:51,601 --> 01:02:57,356
Zevklerimiz, estetiğimiz konusundaki
ayrımcı tutumumuzu benimsiyoruz" dediler.
1041
01:03:01,778 --> 01:03:07,033
Aşırı pahalı olması bir yana,
Abercrombie giymememin bir sebebi de
1042
01:03:07,116 --> 01:03:09,076
hakikaten giyemememdi.
1043
01:03:09,160 --> 01:03:10,995
Şişman, gey, fakir çocuktum.
1044
01:03:11,078 --> 01:03:13,539
Sataşanlar bir taşla üç kuş vuruyordu.
1045
01:03:13,623 --> 01:03:17,585
Bir gece geç saatlerde
internette takılıyordum.
1046
01:03:17,668 --> 01:03:22,381
İnternette haber dışında pek bir şey yoktu
o zamanlar, o habere rastladım.
1047
01:03:22,465 --> 01:03:26,886
Mike Jeffries'le ilgiliydi, adını ilk kez
duymuştum. Şöyle bir alıntı vardı:
1048
01:03:26,969 --> 01:03:31,974
"Her okulda bir havalı tayfa vardır,
bir de havalı olmayanlar.
1049
01:03:32,058 --> 01:03:34,936
Açıkçası biz havalıların peşindeyiz.
1050
01:03:35,019 --> 01:03:38,981
Çekici ve popüler
Amerikalı gençleri hedefliyoruz.
1051
01:03:39,065 --> 01:03:40,483
Dışlayıcı mıyız?
1052
01:03:41,192 --> 01:03:42,485
Kesinlikle."
1053
01:03:42,568 --> 01:03:45,530
Meğer yedi yıl öncesinin haberiymiş.
1054
01:03:45,613 --> 01:03:49,742
Bu adam bunları yedi yıl önce söylemiş
ama kimse bir şey yapmamış.
1055
01:03:50,576 --> 01:03:53,996
Çok güçlü bir pozisyondaydı. Olay bu.
1056
01:03:54,080 --> 01:03:56,666
Bir giyim şirketinin
CEO'su değildi sadece.
1057
01:03:57,166 --> 01:03:58,960
Havalı imajının yaratıcısıydı.
1058
01:04:00,586 --> 01:04:03,256
Ben de Abercrombie & Fitch'in
özür dilemesi
1059
01:04:03,339 --> 01:04:06,801
ve büyük beden de üretmesi için bir
kampanya başlattım.
1060
01:04:07,677 --> 01:04:10,680
İki yüz ismin bulunduğu bir
basın listesi oluşturdum
1061
01:04:10,763 --> 01:04:13,850
ve bu basın duyurusunu
yüzlerce kişiye gönderdim.
1062
01:04:14,350 --> 01:04:15,184
Sonra yattım.
1063
01:04:15,685 --> 01:04:20,648
Ta 2006'da Abercrombie & Fitch'in CEO'su
Mike Jeffries'le yapılan bir röportaj
1064
01:04:20,731 --> 01:04:21,983
gündem oldu.
1065
01:04:22,483 --> 01:04:26,612
XL beden kadın bluzu arıyorsanız
şansınıza küsün.
1066
01:04:26,696 --> 01:04:30,116
Bu trend markanın CEO'su
sizin paranızı istemiyor.
1067
01:04:30,199 --> 01:04:31,367
Bence çizgiyi aştı.
1068
01:04:31,450 --> 01:04:35,454
Çizgiyi milyarlarca kez aştı.
A&F'ten alışveriş etmeyin artık.
1069
01:04:35,538 --> 01:04:37,498
Resmen "şişman çıtırlar" dediler.
1070
01:04:38,374 --> 01:04:41,335
Twitter'a düştü ve gündem oldu,
1071
01:04:41,419 --> 01:04:45,715
sonra da Mike Jeffries'i devirmek için
dev bir kampanya başlatıldı.
1072
01:04:46,340 --> 01:04:48,175
Kim Kardashian'ın dev poposunu
1073
01:04:48,259 --> 01:04:50,803
senin kıyafetlere sığdır da bir işe yara.
1074
01:04:50,887 --> 01:04:53,973
Adam çekici bile değil. Meymenetsiz moruk.
1075
01:04:54,056 --> 01:04:57,602
Abercrombie & Fitch
bulunduğum en ırkçı yerlerden biri.
1076
01:04:57,685 --> 01:05:01,647
Sattıkları da kendileri de boktan.
Ayrıca fiyatları kazık.
1077
01:05:01,731 --> 01:05:04,817
Bu memeler tişörtlerinize
sığsa da sığmasa da
1078
01:05:05,610 --> 01:05:07,194
mağazanıza adımımı atmam.
1079
01:05:07,278 --> 01:05:09,989
Her bedende çalışanlar
başına dert açar, diyor.
1080
01:05:10,072 --> 01:05:13,200
Bir kesimi dışlamadan
heyecan verici bir iş çıkmazmış.
1081
01:05:13,701 --> 01:05:15,119
Fotoğraf tekrar gelsin.
1082
01:05:17,455 --> 01:05:21,709
Milletin havalı olup olmadığı yargısına
bir bakışta varacağına
1083
01:05:21,792 --> 01:05:24,003
ve sırf hoş görünenleri işe alacağına
1084
01:05:24,086 --> 01:05:25,630
iyi çalışanları mı alsan?
1085
01:05:26,255 --> 01:05:29,133
Bir boykotun başındaki kızla
röportaj yaptım,
1086
01:05:29,216 --> 01:05:33,304
"Yaşıtlarım üzerinde en büyük etkiyi
Abercrombie yaratıyor" dedi.
1087
01:05:33,387 --> 01:05:36,807
Kızlar aşırı zayıf olmaları gerektiğini,
1088
01:05:36,891 --> 01:05:40,770
erkekler de mağazalarda
veya reklamlarda gördükleri gibi
1089
01:05:40,853 --> 01:05:44,273
kaslı olmaları gerektiğini düşünüyor.
1090
01:05:44,357 --> 01:05:47,610
Kendisinde ve arkadaşlarında
bu denli etki uyandıran
1091
01:05:47,693 --> 01:05:49,195
başka marka yokmuş.
1092
01:05:49,278 --> 01:05:51,489
Lisede anoreksiden muzdariptim.
1093
01:05:51,572 --> 01:05:54,909
O yüzden bu tür kelime ve söylemler
1094
01:05:54,992 --> 01:05:57,828
gençlerin ruhunu nasıl yaralar biliyordum.
1095
01:05:57,912 --> 01:06:00,665
Sonuçta gençlere
hitap ediyorlardı, değil mi?
1096
01:06:00,748 --> 01:06:02,667
Hedef tüketici gençlerdi.
1097
01:06:02,750 --> 01:06:06,045
Gençler belli bir tarzda görünmüyorsa,
1098
01:06:06,128 --> 01:06:08,172
belli bir karaktere sahip değilse
1099
01:06:08,255 --> 01:06:10,466
bu giysiler onlara göre değildi.
1100
01:06:10,549 --> 01:06:13,511
İnsanlar haftalar boyunca
1101
01:06:13,594 --> 01:06:15,972
bunu konuştu, haberlere taşıdı.
1102
01:06:16,055 --> 01:06:18,474
Bunun üzerine A&F bizi arayıp
1103
01:06:18,557 --> 01:06:21,602
"Ohio'ya gelmeye ne dersiniz?
1104
01:06:21,686 --> 01:06:25,606
Bize şu durumu çözmemizde
yardımcı olursunuz.
1105
01:06:25,690 --> 01:06:28,234
Bir anlaşmaya varırız belki" dedi.
1106
01:06:28,317 --> 01:06:32,488
Ben, Ulusal Yeme Bozuklukları Birliği
NEDA'nın CEO'su,
1107
01:06:32,571 --> 01:06:37,535
Change.org'dan bir kampanya destekçisi
ve iki başka yeme bozukluğu uzmanıydık.
1108
01:06:37,618 --> 01:06:39,787
Beden ölçüsüne yönelik ayrımcılığı
1109
01:06:39,870 --> 01:06:43,708
ve ayrımcılığın niye korkunç bir şey
olduğunu anlatmakla kalmadım,
1110
01:06:43,791 --> 01:06:48,170
bunun niye aptalca bir
iş stratejisi olduğunu da açıkladım.
1111
01:06:48,254 --> 01:06:50,631
Tüketici tabanınızın yüzde 60'ı
1112
01:06:50,715 --> 01:06:54,427
büyük beden giyiniyorsa
niye bu insanlara kucak açmıyorsunuz?
1113
01:06:54,969 --> 01:06:56,595
Ekip geldi,
1114
01:06:56,679 --> 01:07:00,349
Yüzlerinde gülücüklerle
şen şakraklar ve beyazlar.
1115
01:07:00,891 --> 01:07:02,268
Bir kişi hariç.
1116
01:07:02,351 --> 01:07:06,564
Çeşitlilikten sorumlu yönetici
siyahtı tabii.
1117
01:07:06,647 --> 01:07:08,733
"Biz havalıların peşindeyiz."
1118
01:07:09,316 --> 01:07:11,777
Mike bunu söylediğinde ne düşündünüz?
1119
01:07:13,946 --> 01:07:15,865
Bunu izninizle yanıtlamayacağım.
1120
01:07:15,948 --> 01:07:20,870
Ne düşündüğümü tahmin ediyorsunuzdur.
1121
01:07:20,953 --> 01:07:22,038
Yani…
1122
01:07:22,121 --> 01:07:26,042
Uzunca bir toplantı masasında toplanmışız,
bir anda aklıma geliyor.
1123
01:07:26,834 --> 01:07:27,752
Mike nerede?
1124
01:07:28,294 --> 01:07:32,006
Mike Jeffries nerede?
Mike Jeffries toplantıya gelmedi.
1125
01:07:32,798 --> 01:07:37,595
İki biner iki biner ayırdığımız
imzacı listelerini çıkarmaya başladım.
1126
01:07:37,678 --> 01:07:39,805
Koca kutu getirmiş. Ne için bu kutu?
1127
01:07:40,347 --> 01:07:44,060
Tomarları tek tek tüm yöneticilerin önüne
1128
01:07:44,143 --> 01:07:46,645
abartılı şekilde çarptım ve şunu söyledim:
1129
01:07:48,230 --> 01:07:51,150
"Bu imzacı listelerinin her bir tomarı
1130
01:07:51,233 --> 01:07:56,489
sizin marka olarak yaptığınıza karşı çıkan
binlerce insanı temsil ediyor."
1131
01:07:56,572 --> 01:07:59,408
Çeşitlilikten sorumlu yönetici
gücenmiş gibiydi.
1132
01:07:59,492 --> 01:08:00,951
Küçük bir kitap çıkardı,
1133
01:08:01,035 --> 01:08:05,790
çeşitliliği gözeten bir şirket olduklarını
ve kendisi pozisyona geldiğinden beri
1134
01:08:05,873 --> 01:08:08,876
mağazalarında çeşitliliği arttırmak adına
1135
01:08:08,959 --> 01:08:12,463
yaptıkları müthiş şeyleri
açıklamaya çalıştı. Kitabı uzattı,
1136
01:08:12,546 --> 01:08:15,382
şöyle bir baktım ve ona geri fırlattım.
1137
01:08:15,466 --> 01:08:19,303
"Çöp bu. Çevrenize bir bakın.
Bu odada beyaz olmayan tek kişiniz."
1138
01:08:19,386 --> 01:08:23,474
Hiyerarşide yukarı çıktıkça
yaşlı ve beyaz sayısı artıyor.
1139
01:08:23,557 --> 01:08:25,935
Bu insanlar çok önceden beri oradaydı.
1140
01:08:26,018 --> 01:08:29,563
Kimin Abercrombie'lik göründüğüne
onlar karar verirdi.
1141
01:08:31,107 --> 01:08:33,859
Doğru, mağazalarda
çalışan sayıları dengedeydi,
1142
01:08:34,401 --> 01:08:37,571
peki başkan yardımcısı katında,
1143
01:08:37,655 --> 01:08:41,951
yönetim kurulunda durum aynı mıydı?
1144
01:08:42,034 --> 01:08:44,787
Bu artık sistemle ilgili bir sorun,
1145
01:08:44,870 --> 01:08:48,165
yani çözümü çok daha zor.
1146
01:08:48,249 --> 01:08:50,126
Öyle bir yıl boyunca
1147
01:08:50,626 --> 01:08:54,463
deli gibi işe alım yaparak
çözülecek bir şey değil.
1148
01:08:54,547 --> 01:08:57,007
Üst yönetim beyaz kaldı.
1149
01:08:57,091 --> 01:09:00,177
Mutabakata konu endişeler
mağaza kademesindeydi.
1150
01:09:00,261 --> 01:09:03,514
Mağaza personeli,
çalışanlarımızın yüzde 90'ı demekti.
1151
01:09:03,597 --> 01:09:05,391
Yani daha çok buna odaklandık.
1152
01:09:06,684 --> 01:09:12,148
Beyaz olmayanların önünde
görünmez bir engel vardı sanki.
1153
01:09:12,231 --> 01:09:16,402
Yeni seçilen bölge müdürlerinin
toplandığı odaya bir umut giderdim,
1154
01:09:16,485 --> 01:09:18,696
"Hiç mi yok?
1155
01:09:18,779 --> 01:09:19,780
Yokmuş" olurdum.
1156
01:09:19,864 --> 01:09:24,118
Yıllardır beraber çalıştığım
ve çabalarını takdir ettiğim
1157
01:09:24,201 --> 01:09:27,121
beyaz olmayan müdürlere saygımdan
1158
01:09:27,204 --> 01:09:28,956
şunu söylemek zorundayım:
1159
01:09:29,832 --> 01:09:32,209
Ortada bir ırkçılık yok değildi.
1160
01:09:33,627 --> 01:09:35,296
"Irkçılık yok değildi" mi?
1161
01:09:36,422 --> 01:09:40,342
Bence yönetim katındakilerin
çözüm sürecine bağlılığı
1162
01:09:40,843 --> 01:09:43,387
kararın süresi dolduktan sonra belli oldu.
1163
01:09:43,470 --> 01:09:47,766
Görünürde epey bir iyileştirmeye gittiler
1164
01:09:47,850 --> 01:09:51,604
ama vadettikleri şeye
ucundan kıyısından yaklaşamadılar
1165
01:09:51,687 --> 01:09:54,982
ve en büyük sorun da
kararın bağlayıcı olmamasıydı.
1166
01:09:55,065 --> 01:10:00,321
ABERCROMBIE'NİN MUTABAKAT KARARINI
İHLAL ETTİĞİ TESPİT EDİLMEDİ.
1167
01:10:00,404 --> 01:10:04,533
AMA MAHKEMENİN ATADIĞI GÖZLEMCİ,
ABERCROMBİE'İN PAZARLAMA VE İŞE ALIMDA
1168
01:10:04,617 --> 01:10:09,413
AZINLIKLARI TEMSİL VE DİĞER BAZI ALANLARDA
KISTASLARI KARŞILAMADIĞINI BELİRLEDİ.
1169
01:10:09,496 --> 01:10:12,958
Karar süresi dolunca
"tükenmişlik" emareleri görünür oldu.
1170
01:10:13,042 --> 01:10:14,793
İnsanlar böyle dolaşıyordu.
1171
01:10:15,628 --> 01:10:19,131
Sonra direnç göstermeye başladılar.
"Mecbur muyuz?
1172
01:10:19,215 --> 01:10:22,176
Buna bu kadar para ayırmak zorunda mıyız?"
1173
01:10:22,259 --> 01:10:23,385
Sonuç olarak bu işe
1174
01:10:24,470 --> 01:10:25,888
cidden gönül verdik mi,
1175
01:10:26,722 --> 01:10:27,640
vermedik mi?
1176
01:10:27,723 --> 01:10:29,850
Todd'un konumunda bulunmuştum.
1177
01:10:29,934 --> 01:10:31,977
Ötekileştirilenleri sürekli
1178
01:10:32,061 --> 01:10:35,356
bu zor durumun içine sokuyoruz
1179
01:10:35,439 --> 01:10:38,234
ve "Tamam, sen şimdi
tüm sorunları çöz" diyoruz.
1180
01:10:38,317 --> 01:10:42,780
Başarısız olmaya mahkûmdu,
şirketten de bu yüzden ayrıldı bence.
1181
01:10:43,697 --> 01:10:47,576
A&F'teki deneyimimden bahsederken
hep lafımı tartmaya çalıştım
1182
01:10:47,660 --> 01:10:48,911
çünkü bıraktığımda
1183
01:10:48,994 --> 01:10:52,665
şirket bulduğum günkü gibi değildi.
1184
01:10:52,748 --> 01:10:54,041
Bence bu bile
1185
01:10:54,792 --> 01:10:56,210
bir başarıdır.
1186
01:11:01,048 --> 01:11:02,049
Evet.
1187
01:11:07,846 --> 01:11:09,390
Ben Samantha Elauf.
1188
01:11:10,099 --> 01:11:12,393
Tulsa, Oklahoma'da doğdum ve büyüdüm.
1189
01:11:12,977 --> 01:11:16,021
Abercrombie & Fitch'e başvuruyordum.
1190
01:11:16,105 --> 01:11:18,899
Bir soru vardı, şimdi komik geliyor
1191
01:11:18,983 --> 01:11:21,485
ama bir azınlık olarak dikkatimi çekmişti.
1192
01:11:21,568 --> 01:11:23,737
"Çeşitlilik size ne ifade ediyor?"
1193
01:11:24,321 --> 01:11:26,782
"Süper, kolay uyum sağlarım" dedim.
1194
01:11:27,324 --> 01:11:29,451
Mülakatta ben de kot giyiyordum.
1195
01:11:29,535 --> 01:11:34,081
Sanırım beyaz tişört giymiştim,
başımda da siyah, geleneksel eşarp vardı.
1196
01:11:35,040 --> 01:11:38,627
Mülakat sonunda "Oryantasyon zamanı
sizi arayacağız" dediler.
1197
01:11:39,586 --> 01:11:42,047
Arkadaşım mesaj atıp
1198
01:11:42,131 --> 01:11:44,842
"Müdürüm aradı mı?
Oryantasyon ne zaman?" dedi,
1199
01:11:44,925 --> 01:11:48,012
"Henüz aramadı" dedim.
"Ben sorayım ona" dedi.
1200
01:11:49,305 --> 01:11:52,683
Müdüre başvurumu her sorduğunda
kadın bir garip davranmış.
1201
01:11:53,517 --> 01:11:58,147
Kadın, başımda siyah eşarp olduğu için
mülakattan sonra bölge müdürünü aramış.
1202
01:11:58,814 --> 01:12:01,317
O dönem siyah giyinmeye
izin vermiyorlardı.
1203
01:12:02,234 --> 01:12:05,612
Adam "Eşarbın rengi fark etmiyor,
burada çalışamaz" demiş.
1204
01:12:07,781 --> 01:12:11,452
Ne düşüneceğimi bilmiyordum,
ilk kez böyle bir şey yaşamıştım.
1205
01:12:11,535 --> 01:12:13,871
Annemin bir arkadaşına gittiğimde
1206
01:12:13,954 --> 01:12:16,206
ona da olanları anlattım,
1207
01:12:16,290 --> 01:12:20,711
Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi CAIR'le
1208
01:12:20,794 --> 01:12:24,006
iletişime geçmem gerektiğini söyledi.
1209
01:12:24,590 --> 01:12:28,510
Görüşmemizden sonra CAIR,
yaşadıklarımı meydana döktü.
1210
01:12:30,179 --> 01:12:33,349
Dava açmak üzere değerlendirmeleri için
1211
01:12:33,432 --> 01:12:35,684
dosyamı EOC'a sunmaya karar verdiler.
1212
01:12:36,769 --> 01:12:40,314
İşte ne olduysa o zaman oldu.
1213
01:12:42,524 --> 01:12:43,942
Fotoğrafım her yerdeydi
1214
01:12:44,026 --> 01:12:46,236
ve insanlardan mesaj yağıyordu.
1215
01:12:46,779 --> 01:12:49,365
İnsanlar acayip tweet'ler atıyordu.
1216
01:12:50,407 --> 01:12:52,993
Bir yerden sonra
yorumları okumayı bıraktım.
1217
01:12:53,702 --> 01:12:58,374
Ne kadar olumlu, cesaret verici söz varsa
o kadar da nefret söylemi vardı.
1218
01:13:00,292 --> 01:13:02,044
Birkaç ölüm tehdidi aldım.
1219
01:13:03,587 --> 01:13:06,256
İnsanların nefreti daha çok dinime
1220
01:13:06,799 --> 01:13:09,593
ve kapanmamın sebebi olan
inançlarıma yönelikti.
1221
01:13:10,135 --> 01:13:13,347
Ama bir yandan da
şunu diyen Müslümanlar bile oluyordu:
1222
01:13:14,014 --> 01:13:16,100
"Niye A&F'te çalışmak istersin ki?"
1223
01:13:18,268 --> 01:13:21,146
"Ülkene dön" diyenler de oldu.
1224
01:13:21,230 --> 01:13:24,441
Manidar çünkü doğma büyüme
Tulsa, Oklahoma'lıyım.
1225
01:13:24,525 --> 01:13:25,776
Nereye gideyim?
1226
01:13:27,861 --> 01:13:33,784
Abercrombie bu konuda iyice ayak diredi,
haklı olduklarına karar verdiler.
1227
01:13:33,867 --> 01:13:36,453
Abercrombie avukatları olayı
1228
01:13:36,537 --> 01:13:38,747
beyzbol şapkası takmaya benzetip
1229
01:13:38,831 --> 01:13:42,334
"Çalışanların beyzbol şapkası
takması da yasak" dedi
1230
01:13:42,418 --> 01:13:47,339
ama tabii tesettürle
beyzbol şapkası arasında büyük fark var.
1231
01:13:47,423 --> 01:13:51,260
Telefonuma bir ton mesaj geliyordu.
1232
01:13:52,761 --> 01:13:56,140
Yüksek Mahkeme,
görülecek 100 davanın listesini yayımladı,
1233
01:13:56,223 --> 01:13:57,808
benimki de aralarındaydı.
1234
01:13:57,891 --> 01:13:59,685
Çok önemli bir olaydı.
1235
01:13:59,768 --> 01:14:03,856
Bir şirket, davanın Yüksek Mahkeme'ye
taşınmasına göz yumuyordu.
1236
01:14:03,939 --> 01:14:05,232
Görülmüş şey değil.
1237
01:14:05,315 --> 01:14:08,110
Çoğu şirket anlaşmaya varmayı tercih eder
1238
01:14:08,193 --> 01:14:12,322
çünkü kazansın veya kaybetsin,
imajının zedeleneceğinden çekinir.
1239
01:14:12,406 --> 01:14:15,284
Beni işe almalarının
markalarına zarar vereceğini
1240
01:14:15,367 --> 01:14:18,370
ve bu yüzden
satışlarının düşeceğini söylüyorlardı.
1241
01:14:18,454 --> 01:14:22,749
İddiaları buydu, görünüş kriterlerine
uymadığım için satışları düşermiş.
1242
01:14:24,126 --> 01:14:28,172
Bugün Yüksek Mahkeme
bu iddiayı sekize karşı bir oyla reddetti.
1243
01:14:29,006 --> 01:14:31,633
Yargıçlar A&F'in eylemlerinin
1244
01:14:31,717 --> 01:14:34,803
1964 Medeni Haklar Yasası'nı
ihlal ettiğini söylüyor.
1245
01:14:36,430 --> 01:14:40,434
Yargıç Scalia ortada ayrımcılık görüyorsa
sahiden yanlışınız vardır.
1246
01:14:41,226 --> 01:14:44,813
Lehime oy veren sekiz,
aleyhime oy veren bir kişi vardı.
1247
01:14:44,897 --> 01:14:50,319
Aleyhime oy veren kişi Afroamerikalıydı.
1248
01:14:50,402 --> 01:14:51,862
Afroamerikalısın diye,
1249
01:14:51,945 --> 01:14:55,699
ikimiz de farklıyız diye
illa aynı tarafta olmamız gerekmese de
1250
01:14:55,782 --> 01:14:57,284
şaşırmıştım gerçekten.
1251
01:14:58,911 --> 01:15:02,164
İnsanlar şu gün bile
"Seni tarih kitabımda gördüm",
1252
01:15:02,247 --> 01:15:04,041
"Ben de seni araştırıyordum",
1253
01:15:04,124 --> 01:15:06,919
"Hukuk okuyorum,
senden bahsettik" falan diyor.
1254
01:15:07,002 --> 01:15:10,214
Yaptıklarımın değerinin
farkında değildim sanırım.
1255
01:15:13,425 --> 01:15:16,220
A&F Yüksek Mahkeme'ye kadar çıktı.
1256
01:15:16,303 --> 01:15:21,099
Ayrımcı yaklaşımları öyle bir istisnadan,
yedi yıl önceki beyandan ibaret değildi.
1257
01:15:21,183 --> 01:15:23,393
Markaları, kimlikleri buydu.
1258
01:15:23,477 --> 01:15:27,189
Her kademenin temelinde ayrımcılık vardı.
1259
01:15:28,065 --> 01:15:30,859
Artık Abercrombie demek skandal demekti.
1260
01:15:30,943 --> 01:15:32,069
Olayın ürünlerle
1261
01:15:32,152 --> 01:15:35,864
veya demodeleşse de
logoyu çok kullanmalarıyla ilgisi yoktu.
1262
01:15:35,948 --> 01:15:38,992
Marka sorunlu olmaya başlamıştı
1263
01:15:39,076 --> 01:15:41,620
çünkü analistlerin de söyleyeceği gibi
1264
01:15:41,703 --> 01:15:45,415
bütün bunlar
yaptıkları giyim ticaretini gölgeliyor.
1265
01:15:45,749 --> 01:15:47,167
ÜÇ AYLIK KAZANÇ KONFERANSI
1266
01:15:47,251 --> 01:15:48,210
JEFFRIES'İN SESİ
1267
01:15:48,293 --> 01:15:51,922
İkinci çeyrek, beklediğimizden zor geçti.
1268
01:15:52,005 --> 01:15:54,925
Sonuçlardan memnun değiliz,
1269
01:15:55,008 --> 01:16:00,556
üçüncü çeyrek ve sonrasında
trendin yükselmesi için sıkı çalışıyoruz.
1270
01:16:03,559 --> 01:16:07,729
Abercrombie, Mike Jeffries yönetiminde
saf dışı kalmaya başlamıştı.
1271
01:16:08,355 --> 01:16:11,275
Ama Mike Jeffries parayı götürüyordu.
1272
01:16:12,234 --> 01:16:15,237
Paydaşlar Mike'ın yakasına yapışmıştı,
1273
01:16:15,320 --> 01:16:18,991
"Hisselerin en değersiz
yüzde onluk dilimdeyken
1274
01:16:19,074 --> 01:16:23,287
sen niye kendine
yılda 40 milyon dolar ödeme yapıyorsun?"
1275
01:16:23,370 --> 01:16:25,622
Mike Jeffries'in şirket uçağında
1276
01:16:25,706 --> 01:16:29,543
nasıl ağırlanması gerektiğine dair bir
kılavuz buldum.
1277
01:16:29,626 --> 01:16:31,295
Uçak standartları.
1278
01:16:32,296 --> 01:16:36,925
Abercrombie & Fitch yönetici jetinin
47 sayfalık rehberi.
1279
01:16:37,426 --> 01:16:43,807
Talimatların ne kadar spesifik olduğunu
size anlatamam.
1280
01:16:43,890 --> 01:16:46,602
Yolcular soğuk yemek yiyorsa
1281
01:16:46,685 --> 01:16:49,605
mürettebat sıcak yemek yiyemez.
1282
01:16:49,688 --> 01:16:54,192
Kamuyla paylaşıldığını
görmediğimiz türden talimatlar vardı.
1283
01:16:54,818 --> 01:16:57,654
Michael ya da bir misafiri
bir şey istediğinde
1284
01:16:57,738 --> 01:17:00,991
"Derhâl efendim" diye yanıtlayın.
1285
01:17:01,533 --> 01:17:06,580
"Tamamdır", "bir saniye" gibi
kullanımlardan kaçının.
1286
01:17:08,081 --> 01:17:11,668
Şirkete getirdiği değişiklikler
1287
01:17:11,752 --> 01:17:16,506
kısa bir süre için iyiydi
ama hiçbiri sürdürülebilir değildi bence.
1288
01:17:16,590 --> 01:17:19,468
Uzun vadeli bir stratejileri yok gibiydi.
1289
01:17:19,551 --> 01:17:25,057
"Şirketi büyütebildiğimiz kadar büyütelim,
sonrasına bakarız" demişlerdi sanki.
1290
01:17:25,140 --> 01:17:28,435
Markanızın çok kısa sürede
parlaması iyi değildir,
1291
01:17:28,518 --> 01:17:32,147
işin rengini değiştirmedikçe
aynı hızla sönüp gidersiniz.
1292
01:17:33,815 --> 01:17:36,151
Abercrombie bir çıkmazda
1293
01:17:36,693 --> 01:17:39,237
ama belli ki CEO Jeffries bundan habersiz.
1294
01:17:40,322 --> 01:17:43,492
2000'lerde Abercrombie için
işler değişmeye başladı.
1295
01:17:44,701 --> 01:17:46,620
Müşteri kitlesi de değişti.
1296
01:17:48,205 --> 01:17:51,667
Gençler için cazibesini kaybediyordu.
1297
01:17:55,879 --> 01:17:57,255
Havalı değildi.
1298
01:17:57,339 --> 01:18:02,010
Abercrombie & Fitch'in
inşaat kıyafetlerinden farkı yoktu.
1299
01:18:02,094 --> 01:18:05,013
İnşaata giderken botlarını geçiriyor,
1300
01:18:05,097 --> 01:18:08,600
eve gidince botları
ve tüm o fazlalıkları üzerinden atıyor,
1301
01:18:08,684 --> 01:18:09,810
duşa giriyor
1302
01:18:09,893 --> 01:18:13,230
ve çıkınca asıl giysilerini giyiyorsun ya,
1303
01:18:13,313 --> 01:18:15,774
A&F ürünleri o üstünden attıklarındı.
1304
01:18:15,857 --> 01:18:19,403
Akran zorbalığının kötü bir şey
olduğunu gören gençler büyüdü
1305
01:18:19,486 --> 01:18:22,864
ve kendilerini huzursuz eden bir yere
para dökmemeye karar verdi.
1306
01:18:22,948 --> 01:18:25,409
Sonuç olarak Abercrombie & Fitch…
1307
01:18:26,118 --> 01:18:28,036
Başta yaydıkları enerji kayboldu
1308
01:18:28,120 --> 01:18:33,875
çünkü başarılarının ardında
dışlayıcılık yatıyordu
1309
01:18:34,751 --> 01:18:39,423
ve dışlayıcılık, havalı olmaktan çıktı.
1310
01:18:40,757 --> 01:18:42,801
Bir son dakika haberimiz var.
1311
01:18:42,884 --> 01:18:46,388
Abercrombie & Fitch CEO'su
görevinden çekiliyor.
1312
01:18:48,974 --> 01:18:54,438
7 Aralık Pazar günü yöneticilerle
telefon konuşması yapmışken
1313
01:18:55,147 --> 01:18:59,234
8 Aralık Pazartesi işe gelmedi.
Bir daha hiç gelmedi.
1314
01:18:59,317 --> 01:19:02,362
O zamandan beri de
çoğu insan onu hiç görmedi.
1315
01:19:04,823 --> 01:19:08,452
Bence insanlar
Mike'ın kalıcı olduğunu düşündü
1316
01:19:08,535 --> 01:19:10,036
ve şunu sorguladı:
1317
01:19:10,537 --> 01:19:14,833
"Bu tür davranışlara
daha ne kadar hoşgörü gösterilecek?
1318
01:19:14,916 --> 01:19:17,586
Böyle bir yoruma, böyle bir yönetime?"
1319
01:19:17,669 --> 01:19:19,588
Hiç gitmeyecek sandık yani.
1320
01:19:19,671 --> 01:19:22,340
Sonunda o günü gördüğümüzde…
1321
01:19:23,175 --> 01:19:24,885
"Vay be!" dedim.
1322
01:19:24,968 --> 01:19:26,803
"Sonunda kurtuldular adamdan."
1323
01:19:27,596 --> 01:19:30,891
Her şeyin bir sonu var.
1324
01:19:32,976 --> 01:19:36,980
GÜNÜMÜZ
1325
01:19:38,273 --> 01:19:41,401
Les Wexner'ın adı skandallara karıştı.
1326
01:19:41,485 --> 01:19:43,570
Toplantıya gidiyorum. Teşekkürler.
1327
01:19:44,196 --> 01:19:47,991
Les Wexner, L Brands'in CEO'luğundan
çekildiğini duyurdu.
1328
01:19:49,534 --> 01:19:52,037
Cinsel taciz suçundan hüküm giyen
1329
01:19:52,120 --> 01:19:55,957
ve itibarını kaybeden finansçı
Jeffrey Epstein'le aralarındaki bağ
1330
01:19:56,041 --> 01:19:57,167
hâlâ inceleniyor.
1331
01:19:57,667 --> 01:20:00,754
Servetini Epstein'e devretmiş
ve Epstein'in kendini
1332
01:20:00,837 --> 01:20:05,425
Victoria's Secret için manken alımı
yapıyor gibi tanıtmasına göz yummuş.
1333
01:20:06,134 --> 01:20:07,969
Jeffrey Epstein'in,
1334
01:20:08,053 --> 01:20:11,765
çevresine sürekli
seksi genç kadınları toplayabilmesinin
1335
01:20:11,848 --> 01:20:14,142
en büyük sebeplerinden biri
1336
01:20:14,226 --> 01:20:17,604
bu kadınların Epstein'i
başarıya giden yol sanmalarıydı.
1337
01:20:17,687 --> 01:20:20,607
The New York Times'da bomba gibi bir ifşa.
1338
01:20:20,690 --> 01:20:24,277
Bruce Weber cinsel taciz
ve istismarla suçlanıyor.
1339
01:20:25,487 --> 01:20:28,824
Bruce Weber'a
bir sürü manken dava açtı tabii.
1340
01:20:29,658 --> 01:20:33,495
Bruce gergin olduğumu söyledi
ve benimle nefes egzersizleri yaptı.
1341
01:20:33,995 --> 01:20:35,705
O an donup kaldım.
1342
01:20:35,789 --> 01:20:37,624
Ne tepki vereceğimi bilemedim.
1343
01:20:37,707 --> 01:20:40,836
Dehşet verici
ve küçük düşürücü bir deneyimdi.
1344
01:20:41,336 --> 01:20:43,046
BRUCE İDDİALARI REDDEDİYOR.
1345
01:20:43,129 --> 01:20:46,049
THE NY TIMES'A YORUMU ŞU OLDU:
"KLASİK NEFES EGZERSİZLERİYDİ.
1346
01:20:46,132 --> 01:20:48,593
KARİYERİM BOYUNCA
BİNLERCE MANKENLE NÜ ÇEKİM YAPTIM
1347
01:20:48,677 --> 01:20:50,679
AMA KİMSEYE UYGUNSUZ ŞEKİLDE DOKUNMADIM."
1348
01:20:50,762 --> 01:20:52,722
ALEYHİNDEKİ BİR DAVA 2020'DE REDDEDİLDİ.
1349
01:20:52,806 --> 01:20:55,767
2021'DE ESKİ MANKENLERİN AÇTIĞI
İKİ CİNSEL SALDIRI DAVASINDA
1350
01:20:55,851 --> 01:20:58,061
SUÇUNU REDDETTİ
VE PARAYLA UZLAŞMAYA GİTTİ.
1351
01:20:58,144 --> 01:21:03,900
MANKENLERİN MIKE JEFFRIES TARAFINDAN
CİNSEL İSTİSMARA UĞRADIĞINA DAİR
1352
01:21:03,984 --> 01:21:06,778
İHBAR BULUNMUYOR.
1353
01:21:06,862 --> 01:21:11,658
Endişelerini dile getirenler şirketin,
mevcut faaliyetleriyle aslında
1354
01:21:11,741 --> 01:21:16,371
daha fazla kazanma fırsatını teptiğine
1355
01:21:16,454 --> 01:21:20,166
dikkat çekebildiğinde
bir şeyler değişmeye başlıyor.
1356
01:21:20,834 --> 01:21:24,337
Bir markayı yeniden konumlandırıp
ileri taşımak kolay değil.
1357
01:21:24,421 --> 01:21:27,424
İniş çıkışlı bir yolculuktu bizimkisi.
1358
01:21:27,507 --> 01:21:30,218
Artık o eski Abercrombie değiliz.
1359
01:21:30,302 --> 01:21:34,389
Sosyal kanallarımızı sil baştan
canlandırıp geçmişi temizledik.
1360
01:21:34,472 --> 01:21:37,934
MIKE JEFFRIES 2014'TEN BERİ
ŞİRKETTE ÇALIŞMIYOR.
1361
01:21:38,018 --> 01:21:40,228
A&F BİR SÖZCÜ ARACILIĞIYLA DUYURDU:
1362
01:21:40,312 --> 01:21:44,399
"ARTIK MÜŞTERİLERİN BİZE UYMASINI
BEKLEMİYOR, HERKESE KUCAK AÇIYORUZ."
1363
01:21:44,482 --> 01:21:46,443
AÇIKLAMAYA GÖRE CEO FRAN HOROWITZ
1364
01:21:46,526 --> 01:21:49,112
MAĞAZALARDA "IŞIKLARI YAKTI",
"MÜZİĞİ KISTI"
1365
01:21:49,195 --> 01:21:51,615
VE "MÜŞTERİLERİ DİNLEMEYE" ODAKLANDI.
1366
01:21:52,282 --> 01:21:55,243
Geniş bir kitleyi temsil etmeniz
ve bu insanların
1367
01:21:55,327 --> 01:21:58,997
kendini dışlanmış hissetmemesi
markanız açısından akıllıcadır.
1368
01:21:59,080 --> 01:22:03,126
Ayrımcı ve dışlayıcı bir
çizgide ilerlemek de aptalca değil gerçi
1369
01:22:03,209 --> 01:22:07,797
çünkü kendilerini havalı tipler olarak
görmek isteyenler hep olacak
1370
01:22:07,881 --> 01:22:12,385
ama herkesin havalı olabileceğini söyleyen
marka sayısı giderek artıyor
1371
01:22:12,469 --> 01:22:14,054
ve bu müthiş bir şey.
1372
01:22:15,889 --> 01:22:19,976
Manken çeşitliliğini de arttırdılar.
1373
01:22:20,060 --> 01:22:22,562
Abercrombie & Fitch, çalışanları artık
1374
01:22:22,646 --> 01:22:26,316
çekiciliklerine göre
işe almayacaklarını açıkladı.
1375
01:22:26,399 --> 01:22:29,986
İşe yeni alınacak ilk kişi
ne düşünür bilemiyoruz artık.
1376
01:22:31,655 --> 01:22:34,449
Bu noktaya
çok daha önce gelebilseydik keşke.
1377
01:22:37,118 --> 01:22:41,331
A&F diğer markalardan ayrılmaktan çok
belli bir pratiği temsil ediyor.
1378
01:22:41,915 --> 01:22:43,541
Kötülüğü onlar icat etmedi.
1379
01:22:44,125 --> 01:22:48,129
Sınıf kavramını onlar icat etmedi.
Onlar sadece paketleyip sundu.
1380
01:22:48,213 --> 01:22:52,425
Fiyatlar, işe alım prosedürleri
ve fotoğraflar göz önüne alındığında
1381
01:22:52,509 --> 01:22:56,096
Amerikan tarihinin en kötü parçalarını
temsil ediyorlar.
1382
01:22:56,179 --> 01:22:59,891
Amerika'da görmek istemediğimiz
her şey burada.
1383
01:23:00,684 --> 01:23:04,896
Hepimiz olgunlaştığımızı, eskisinden iyi
olduğumuzu düşünmek istiyoruz.
1384
01:23:06,439 --> 01:23:10,402
A&F'in onca zaman popüler olması
bizi nasıl gösteriyor bilmiyorum.
1385
01:23:10,485 --> 01:23:11,319
Sevilmeyi
1386
01:23:12,445 --> 01:23:14,739
canıgönülden istiyorduk herhâlde.
1387
01:23:15,448 --> 01:23:20,996
Kendi ışığımız, gözlerimizi kör etmişti.
1388
01:23:21,079 --> 01:23:23,540
"Süperiz. Başarıdan başarıya koşuyoruz."
1389
01:23:23,623 --> 01:23:26,334
Sosyal medya diye bir şey yoktu.
1390
01:23:26,418 --> 01:23:29,963
Şu an yaptığımız işten nefret eden
ve rahatsız olan,
1391
01:23:30,046 --> 01:23:32,674
dışlandığını, temsil edilmediğini düşünen
1392
01:23:32,757 --> 01:23:35,885
ne kadar insan varsa
o zaman da vardı muhtemelen
1393
01:23:35,969 --> 01:23:39,723
ama bunu dile getirebilecek
platformları yoktu, şimdiyse var
1394
01:23:39,806 --> 01:23:43,476
yani evet, yeni ve dev bir
toplumsal farkındalık oluşmadı.
1395
01:23:43,560 --> 01:23:47,605
Daha ziyade, artık çıkan sesleri duyuyoruz
ve kulakları tıkayamayız.
1396
01:23:50,275 --> 01:23:55,238
Bence markaların her taahhüt ettiği
icraata dönüşmüyor.
1397
01:23:55,321 --> 01:23:58,158
İşin özü, bir şeyler satmaya çalışıyorsun.
1398
01:23:58,658 --> 01:24:01,578
Asıl satmaya çalıştığın,
V yaka tişörtten ibaretse
1399
01:24:01,661 --> 01:24:05,165
beraberinde çeşitlilik ve kapsayıcılık
satabilir misin ki?
1400
01:24:05,999 --> 01:24:08,710
Umarım şirketler kültürün, iletişimin
1401
01:24:08,793 --> 01:24:12,922
ve toplumdaki bireylere
verilen değerin şekillenmesinde
1402
01:24:13,006 --> 01:24:17,177
çok önemli bir
rol oynadıklarının farkındadır.
1403
01:24:17,260 --> 01:24:18,762
Abercrombie'nin hikâyesi,
1404
01:24:18,845 --> 01:24:22,932
kültürümüzün alt tarafı on yıl önce
ne kadar sorunlu olduğunu
1405
01:24:24,934 --> 01:24:26,227
gözler önüne seriyor.
1406
01:24:26,311 --> 01:24:31,900
Dünyanın beyaza büründüğü bir görüşün
1407
01:24:31,983 --> 01:24:37,530
coşkuyla benimsendiği bir kültür.
1408
01:24:37,614 --> 01:24:43,953
Güzel olmanın tanımı
zayıf, beyaz ve genç olmaktı.
1409
01:24:44,037 --> 01:24:50,335
İnsanların büyük bir memnuniyetle
dışlandığı bir kültürdü.
1410
01:24:51,878 --> 01:24:53,505
Artık düzeldi mi?
1411
01:24:55,256 --> 01:24:56,341
Hayır.
1412
01:26:18,339 --> 01:26:21,259
Alt yazı çevirmeni: Ece Nihal Karluk