1 00:00:02,000 --> 00:00:07,000 Downloaded from YTS.MX 2 00:00:08,000 --> 00:00:13,000 Official YIFY movies site: YTS.MX 3 00:00:27,611 --> 00:00:29,488 Yaşamam beklenmiyordu. 4 00:00:36,828 --> 00:00:39,748 İki ay erken doğmuşum. 5 00:00:44,294 --> 00:00:47,047 Hayatta kalamayacağıma kanaat getirildiğinde… 6 00:00:49,091 --> 00:00:52,386 babam eve elinde bir ayakkabı kutusuyla… 7 00:00:54,638 --> 00:00:55,722 …geri dönmüş. 8 00:01:02,688 --> 00:01:04,857 Beni gömmeye hazırlarmış. 9 00:01:12,531 --> 00:01:15,200 Bence benim hayatımda 10 00:01:15,284 --> 00:01:19,705 birden fazla muhteşem, anlatılamaz dönüm noktaları olmuş. 11 00:01:35,554 --> 00:01:37,764 Benim bildiğim dünya çok basitti. 12 00:01:40,809 --> 00:01:44,188 Elektrik diye bir şey olduğunu bilmiyordum. 13 00:01:44,271 --> 00:01:46,899 CAT ADASI, BAHAMALAR 14 00:01:47,774 --> 00:01:50,194 Eve bir borudan 15 00:01:50,277 --> 00:01:54,281 su gelebildiğini bilmiyordum. 16 00:01:56,950 --> 00:02:00,871 Dünyanın nasıl bir yer olduğunu, gözlemleyerek öğrendim. 17 00:02:00,954 --> 00:02:03,332 Canlıları gördüm. Kuşları gördüm. 18 00:02:03,415 --> 00:02:06,668 Ne olduklarını kendim öğrenmem gerekti. 19 00:02:12,257 --> 00:02:15,135 Kardeşlerin en küçüğü bendim. 20 00:02:15,219 --> 00:02:19,097 Ve tabii ki onlardan en çok ben çektim. 21 00:02:19,181 --> 00:02:21,308 Ama ben… Ben en küçüktüm 22 00:02:21,391 --> 00:02:25,312 ve beni sık sık evde bırakırlardı. 23 00:02:26,605 --> 00:02:27,981 Tarlaya gittikleri zaman. 24 00:02:28,065 --> 00:02:30,025 Bizimkiler domates üreticisiydi. 25 00:02:32,277 --> 00:02:35,572 Eğitim çok azdı. Çok az. 26 00:02:37,157 --> 00:02:41,203 Değerler anlamında, yanlış ve doğru anlamında, 27 00:02:41,286 --> 00:02:46,083 değer anlamında kim olduğum konusunda bildiğim her şey annemle babamdandı. 28 00:02:47,459 --> 00:02:49,461 Hep onları izliyordum. 29 00:02:49,545 --> 00:02:50,796 REGINALD VE EVELYN POITIER 30 00:02:50,879 --> 00:02:53,590 Birbirlerine nasıl davrandıklarını, birbirleriyle nasıl ilgilendiklerini. 31 00:02:53,674 --> 00:02:55,509 Arkadaşlarına nasıl davrandıklarını. 32 00:02:56,176 --> 00:02:59,179 Köydeki diğer insanlara nasıl davrandıklarını. 33 00:03:00,305 --> 00:03:03,183 Elimden geldiğince öyle davranırdım 34 00:03:03,267 --> 00:03:06,728 çünkü onların davranışlarının sonuçlarını görüyordum. 35 00:03:08,772 --> 00:03:12,442 Florida hükûmeti, Bahamalar'dan gelen 36 00:03:12,526 --> 00:03:15,279 domateslere ambargo koymuştu. 37 00:03:16,113 --> 00:03:17,906 Babamın işi bozuldu. 38 00:03:18,574 --> 00:03:21,827 Annemle beni Nassau'ya 39 00:03:21,910 --> 00:03:24,288 paramızın yeteceği bir ev bulmaya yolladı. 40 00:03:24,371 --> 00:03:25,622 NASSAU, BAHAMALAR 41 00:03:25,706 --> 00:03:29,042 Limana girerken bir şeyin hareket ettiğini gördüm. 42 00:03:29,126 --> 00:03:32,171 Caddeden sanki bir böcek geliyordu. 43 00:03:35,591 --> 00:03:37,634 Anneme "Bu ne?" dedim. 44 00:03:38,343 --> 00:03:41,263 O da "Araba" dedi. 45 00:03:42,264 --> 00:03:44,892 "Araba ne?" dedim. 46 00:03:45,976 --> 00:03:49,605 Bana anlattı. Büyülenmiştim. 47 00:03:51,732 --> 00:03:54,193 Caddelerde dolanırken cam vitrinler gördüm, 48 00:03:54,276 --> 00:03:56,945 vitrinlerin arkasında muhteşem şeyler vardı. 49 00:03:57,029 --> 00:03:59,114 Ama sonra bir kadın gördüm. 50 00:03:59,198 --> 00:04:04,953 Ama tıpkı kendisine benzeyen bir kadınla karşı karşıya duruyordu. 51 00:04:05,662 --> 00:04:09,958 Bir kadın ne yaparsa, diğeri de onu yapıyordu. 52 00:04:10,918 --> 00:04:12,419 Meğer ayna varmış. 53 00:04:12,503 --> 00:04:15,631 Ama ben ayna diye bir şey olduğunu bilmiyordum. 54 00:04:15,714 --> 00:04:19,051 Anlatabiliyor muyum? Aynanın ne olduğunu bilmiyordum. 55 00:04:20,093 --> 00:04:22,262 Neye benzediğimi hiç düşünmemiştim. 56 00:04:22,346 --> 00:04:25,098 Ne gördüysem oydu. 57 00:04:26,225 --> 00:04:29,811 Cat Adası'nda tek bir beyaz insan vardı. 58 00:04:29,895 --> 00:04:33,690 Nassau'ya gittiğimde başka beyazlar gördüm 59 00:04:33,774 --> 00:04:36,652 ama azınlıktılar. 60 00:04:36,735 --> 00:04:41,073 Nüfusun yüzde 90'ı siyahilerdi. 61 00:04:43,033 --> 00:04:46,787 Benim yaşlarımda bir grup çocukla takılıyordum. 62 00:04:46,870 --> 00:04:49,456 Aylar içinde, 63 00:04:49,540 --> 00:04:51,959 o çocuklardan üçü ya da dördü reform okuluna düştü. 64 00:04:52,042 --> 00:04:53,585 Ve babam 65 00:04:53,669 --> 00:04:57,089 benim de başımı derde sokacağıma karar verdi. 66 00:04:58,048 --> 00:04:59,967 Beni Florida, Miami'ye yolladılar. 67 00:05:03,846 --> 00:05:08,392 Bahamalar'dan 15 yaşında kendimin farkında olarak ayrıldım. 68 00:05:08,475 --> 00:05:12,563 Bunun 10,5 yılı Cat Adası'nda geçmişti. 69 00:05:12,646 --> 00:05:15,190 Dört buçuk yılı da Nassau'da. 70 00:05:15,274 --> 00:05:18,777 Dolayısıyla Florida, Miami'ye kendimi bilerek gittim. 71 00:05:19,611 --> 00:05:24,992 Ve gemiden indiğim andan itibaren Florida bana şöyle demeye başladı: 72 00:05:25,075 --> 00:05:27,202 "Sen zannettiğin kişi değilsin." 73 00:05:27,286 --> 00:05:29,162 SADECE SİYAHİLER 74 00:05:29,246 --> 00:05:31,582 Cat Adası'nda herkesin siyahi olduğu bir… 75 00:05:31,665 --> 00:05:34,001 …toplulukta büyüyünce 76 00:05:34,084 --> 00:05:37,212 bildiğiniz ve etrafınızda gördüğünüz her şey çok güçlü, 77 00:05:37,296 --> 00:05:39,214 iyi ve korumacı 78 00:05:39,298 --> 00:05:40,549 ve siyahidir. 79 00:05:40,632 --> 00:05:44,303 Ama aslında bir ırk algısı yoktur. 80 00:05:44,386 --> 00:05:47,848 Çünkü bu onun dünya görüşü, şahsi görüşüydü, 81 00:05:47,931 --> 00:05:51,226 o dünyada bu şekilde hareket ediyordu. 82 00:05:51,310 --> 00:05:54,271 Hep neyse o olduğunu düşünüyordu. 83 00:05:54,354 --> 00:05:58,692 Ve tabii bu, onun başını kimi zaman derde soktu. 84 00:05:59,359 --> 00:06:04,615 Beni abimin yanına yollamışlardı, oradaki tek akrabamız oydu. 85 00:06:05,407 --> 00:06:09,119 Burdines mağazasında bana bir iş buldu. 86 00:06:09,203 --> 00:06:11,622 Florida, Miami'de. Teslimat yapacaktım. 87 00:06:11,705 --> 00:06:14,416 Ve bana kadının adını söylemişlerdi… 88 00:06:14,499 --> 00:06:18,504 Ben de bisiklete atladım, Miami Beach'e gittim. 89 00:06:18,587 --> 00:06:23,967 Adrese vardım ve ön kapıya gidip 90 00:06:24,051 --> 00:06:26,345 zili çaldım. 91 00:06:27,513 --> 00:06:30,516 Evin hanımı kapıyı açtı ve şöyle dedi: 92 00:06:30,599 --> 00:06:32,726 "Ön kapıda ne işin var senin?" 93 00:06:33,477 --> 00:06:39,191 Ben de dedim ki… "Bu paketi getirmiştim." 94 00:06:39,274 --> 00:06:42,277 "Arka kapıya geç" dedi. 95 00:06:42,361 --> 00:06:44,196 Kapıyı suratıma kapattı. 96 00:06:44,279 --> 00:06:49,535 ABD'deki bu ırk deneyimine yeniydim ben. 97 00:06:51,161 --> 00:06:53,163 Bir türlü anlamıyordum. 98 00:06:53,247 --> 00:06:56,333 Ben neden arka kapıya gitmek zorundayım da o orada duruyor? 99 00:06:56,416 --> 00:07:00,379 Ama kapıyı yüzüme çarptı ve ben ne yapacağımı bilmiyordum. 100 00:07:00,462 --> 00:07:05,467 Ben de paketi kapının eşiğine koymaya karar verdim. 101 00:07:05,551 --> 00:07:09,680 Akşam olunca abimin evine gittim. 102 00:07:10,889 --> 00:07:13,100 Eve vardım, karanlıktı. 103 00:07:14,935 --> 00:07:16,979 Eve yaklaşıyordum, ışıklar kapalıydı. 104 00:07:17,062 --> 00:07:20,983 Neden ışık yok diye düşündüm ama ön kapıya doğru gittim. 105 00:07:21,066 --> 00:07:23,193 Karısı kapıyı açtı, beni tuttu, 106 00:07:23,277 --> 00:07:25,404 içeri çekip yere fırlattı 107 00:07:25,487 --> 00:07:26,905 ve kapıyı çarptı. 108 00:07:29,116 --> 00:07:34,162 Ve ben… Şöyle dedi: "Ne yaptın? Sen bugün ne yaptın?" 109 00:07:34,246 --> 00:07:39,334 Ben de şöyle dedim: "Bir şey yapmadım. Ne yapmışım ki?" 110 00:07:40,169 --> 00:07:45,674 Şöyle dedi: "Klan buradaydı. Sen ne yaptın?" 111 00:07:54,975 --> 00:08:00,189 Şehirden ayrılmam gerektiğine karar verdim. Şehirden ayrılmak istiyordum. 112 00:08:02,149 --> 00:08:05,319 Kuru temizleyiciye birkaç parça 113 00:08:06,028 --> 00:08:08,405 kıyafet bırakmıştım. 114 00:08:08,488 --> 00:08:11,950 Oraya gittim. Beyazların olduğu bir yerdeydi. 115 00:08:12,534 --> 00:08:16,121 Dönerken otobüs durağına gittim 116 00:08:16,205 --> 00:08:17,998 ama otobüs seferleri bitmişti. 117 00:08:20,042 --> 00:08:23,212 Bir araba durdu, yanıma çekti 118 00:08:23,295 --> 00:08:25,714 ve içi polis doluydu. 119 00:08:28,759 --> 00:08:31,178 "Ne yapıyorsun?" diye sordular. 120 00:08:31,261 --> 00:08:35,349 Otostopla şehre dönmeye çalıştığımı söyledim. 121 00:08:35,432 --> 00:08:38,184 "Burada ne yapıyorsun?" dediler. Ben de her şeyi anlattım. 122 00:08:38,809 --> 00:08:41,104 Silahını çıkardı, 123 00:08:41,188 --> 00:08:46,610 arabanın camından çıkardı. 124 00:08:48,362 --> 00:08:51,406 Kafama dayadı. 125 00:08:52,741 --> 00:08:53,742 Buraya. 126 00:08:55,869 --> 00:08:58,121 İş arkadaşlarına şöyle dedi: 127 00:08:59,039 --> 00:09:03,335 "Bu şahsı ne yapalım?" 128 00:09:03,919 --> 00:09:05,629 "Şahıs" lafını kullanmamışlardı. 129 00:09:06,463 --> 00:09:08,590 Şöyle dedi: "Seni bırakırsak 130 00:09:08,674 --> 00:09:14,054 geldiğin yere kadar arkana hiç bakmadan 131 00:09:15,806 --> 00:09:18,141 yürüyerek gidebilir misin? Bunu yapabilir misin?" 132 00:09:19,726 --> 00:09:24,064 Ben de "Evet, yapabilirim" dedim. 133 00:09:25,023 --> 00:09:29,152 "Bir kere bile arkana bakarsan seni vururuz" dedi. 134 00:09:32,573 --> 00:09:36,159 Sonraki 50 küsur sokak boyunca 135 00:09:36,243 --> 00:09:42,040 ne zaman bir vitrinin yanından geçsem sadece gözlerimi kaydırıyordum 136 00:09:42,124 --> 00:09:48,088 ve arkamdaki o polis arabasını fark ediyordum. 137 00:09:53,510 --> 00:09:55,304 Hiç ayrılmadılar. 138 00:09:59,141 --> 00:10:03,228 Akrabalarımın oturduğu 139 00:10:04,479 --> 00:10:07,858 o küçük sokağa kadar. 140 00:10:09,651 --> 00:10:12,696 O noktada da arabayla devam ettiler. 141 00:10:14,239 --> 00:10:17,659 Birkaç ay içinde 142 00:10:17,743 --> 00:10:23,373 hayata tüm bakışımı değiştirmek zorunda kaldım. 143 00:10:25,209 --> 00:10:28,045 Gücün kimde olduğunu öğrenmeye başladım. 144 00:10:28,128 --> 00:10:33,509 O gücün nasıl uygulandığına tanık oldum. 145 00:10:44,686 --> 00:10:48,649 O zaman şehri terk etmem gerektiğini anlamıştım. 146 00:10:48,732 --> 00:10:50,275 Gitmem gerektiğini biliyordum. 147 00:10:50,817 --> 00:10:54,321 Florida'dan farklı bir yer 148 00:10:54,404 --> 00:10:57,407 bulabilecek miydim, bilmiyordum. 149 00:11:00,369 --> 00:11:03,580 Birilerinden bizim için farklı fırsatların olduğu 150 00:11:03,664 --> 00:11:07,167 bir yer olduğunu duydum. 151 00:11:07,251 --> 00:11:08,252 New York. 152 00:11:11,672 --> 00:11:14,925 Greyhound otobüs garından New York'a gittim. 153 00:11:15,008 --> 00:11:16,677 50. Cadde ve 8. Bulvar. 154 00:11:16,760 --> 00:11:19,638 Caddeye çıktığım an 155 00:11:20,305 --> 00:11:23,308 o yer beni hayrete düşürmüştü. 156 00:11:24,059 --> 00:11:26,979 Bir siyahi Amerikalı yanıma geldi. 157 00:11:27,062 --> 00:11:29,147 "Nasılsın?" dedi. "İyiyim" dedim. 158 00:11:29,231 --> 00:11:30,524 "Nereye gidiyorsun?" dedi. 159 00:11:30,607 --> 00:11:33,944 "Harlem'a nasıl gideceğimi söyler misiniz?" dedim. 160 00:11:34,027 --> 00:11:35,237 "Tabii ki" dedi. 161 00:11:35,320 --> 00:11:38,782 "Buradan aşağı in ve A trenine bin" dedi. 162 00:11:38,866 --> 00:11:40,868 HIZLI TAŞIMA ŞİRKETİ 163 00:11:40,951 --> 00:11:44,204 Çok şüphelenmiştim çünkü şöyle demişti: "Buradan aşağı in. 164 00:11:44,288 --> 00:11:46,373 Yerin altına giden merdivenler var." 165 00:11:49,626 --> 00:11:51,253 Ben de "Tamam" dedim. 166 00:11:53,005 --> 00:11:56,633 Çok temkinli bir şekilde merdivenlerden indim. 167 00:11:56,717 --> 00:12:00,179 Sonra gümbür gümbür bir ses duydum. 168 00:12:00,262 --> 00:12:02,973 Ve çok geçmeden tren geldi… 169 00:12:14,860 --> 00:12:17,529 116. Cadde'ye gelince indim. 170 00:12:17,613 --> 00:12:19,865 İnen insanları takip ettim 171 00:12:19,948 --> 00:12:21,283 ve merdivenlerden çıktım. 172 00:12:21,366 --> 00:12:24,286 Ve işte Harlem'daydım. 173 00:12:35,797 --> 00:12:37,674 Nereye baksam siyahiler vardı. 174 00:12:37,758 --> 00:12:39,676 "Merhaba" diyordum, "Merhaba" diyorlardı. 175 00:12:39,760 --> 00:12:41,762 Çok heyecanlanmıştım. 176 00:12:49,895 --> 00:12:51,897 Siyahi sanatçılar Harlem'da varlık gösteriyordu. 177 00:12:51,980 --> 00:12:53,440 KÜLTÜR ELEŞTİRMENİ, MÜZİSYEN 178 00:12:53,524 --> 00:12:55,943 Etraftaki azametin farkındaydınız. 179 00:12:56,026 --> 00:12:57,361 Ellington vardı. 180 00:12:57,444 --> 00:12:59,488 Lena Horne. Billie Holiday. 181 00:12:59,571 --> 00:13:01,949 Her yerde yıldızlar vardı. 182 00:13:02,032 --> 00:13:05,160 O zaman sanatçının değeri biliniyordu. 183 00:13:05,244 --> 00:13:07,621 Filtresiz, gözünüzün önündeydi. 184 00:13:08,622 --> 00:13:10,832 Yani Sidney Poitier'yi bekleyen 185 00:13:10,916 --> 00:13:12,960 böyle bir dönemdi. 186 00:13:14,127 --> 00:13:16,004 Şöhret ve para arayışı için buradaydınız. 187 00:13:16,088 --> 00:13:18,924 -Arayış için buradaydım. -Arayış. 188 00:13:19,007 --> 00:13:22,052 Doğrusu arayışım uzun zaman sonuçsuz kaldı. 189 00:13:22,135 --> 00:13:25,806 49. Cadde ve Broadway'de 190 00:13:25,889 --> 00:13:27,808 bar ve ızgara yemek yapan bir yer vardı. 191 00:13:28,308 --> 00:13:30,561 Vitrinde "Bulaşıkçı aranıyor" yazıyordu. 192 00:13:30,644 --> 00:13:33,188 İçeri girdim. Adam "Ne zaman başlarsın?" dedi. 193 00:13:33,772 --> 00:13:36,066 "Hemen başlayabilirim" dedim. 194 00:13:36,149 --> 00:13:37,484 Ve beni işe aldı. 195 00:13:38,569 --> 00:13:41,655 Bana iş vermekle kalmadılar, gecede dört dolar veriyorlardı. 196 00:13:41,738 --> 00:13:43,323 Ve yemek yiyordum. 197 00:13:43,407 --> 00:13:45,701 İlk gece iş bittiğinde 198 00:13:46,869 --> 00:13:48,453 otobüs durağına gittim. 199 00:13:48,537 --> 00:13:49,538 GREYHOUND OTOBÜS GARI RESTORAN 200 00:13:49,621 --> 00:13:52,249 Uyumak için tuvalete girdim. 201 00:13:52,332 --> 00:13:55,419 Paralı tuvaletler vardı, beş sentti. 202 00:13:55,502 --> 00:13:58,255 Beş sent attım. Ve içeri girdim. 203 00:13:58,338 --> 00:14:02,009 Oturağı indirir, oturur, ayaklarımı kaldırıp kapıya yaslar 204 00:14:02,092 --> 00:14:03,260 ve uyurdum. 205 00:14:03,343 --> 00:14:05,888 Rahatsız bir şekilde elbette. 206 00:14:07,264 --> 00:14:08,891 Bir akşam 207 00:14:08,974 --> 00:14:11,894 mutfağın hemen yanında oturmuş 208 00:14:11,977 --> 00:14:13,854 gazete okuyordum. 209 00:14:13,937 --> 00:14:17,065 Garsonlardan biri baktı ve orada oturduğumu gördü. 210 00:14:17,149 --> 00:14:20,068 "Okumamı ilerletmeye çalışıyorum" dedim. 211 00:14:20,152 --> 00:14:23,238 O da "Seninle okumamı ister misin?" dedi. 212 00:14:23,906 --> 00:14:26,200 Her gece, 213 00:14:26,992 --> 00:14:30,996 o adam, o Yahudi garson 214 00:14:31,663 --> 00:14:34,917 nerede gazete okuyorsam oraya geldi 215 00:14:35,000 --> 00:14:41,924 ve ben okumayı gerçekten öğreninceye kadar benimle oturdu. 216 00:14:42,007 --> 00:14:45,928 Bu benim için bir yolculuğun başlangıcı gibiydi. 217 00:14:46,011 --> 00:14:49,181 Mücadeleyi bırakırsan insanlar yanından geçer gider. 218 00:14:49,890 --> 00:14:51,433 Ama uğraştığını görürlerse… 219 00:14:51,975 --> 00:14:54,061 …biri senin elinden tutar 220 00:14:54,144 --> 00:14:57,022 ve devam etmek için ihtiyacın olan o desteği sana verir. 221 00:14:57,731 --> 00:14:58,982 Bu hep olacaktır. 222 00:15:01,318 --> 00:15:04,363 Harlem'da 125. Cadde'deydim 223 00:15:04,446 --> 00:15:07,574 ve Amsterdam News adında bir gazete aldım. 224 00:15:07,658 --> 00:15:10,244 Siyahilerin gazetesiydi çünkü ilanlar sayfası vardı. 225 00:15:10,327 --> 00:15:14,081 İlanlar sayfasında yapmış olduğum işler vardı. 226 00:15:14,164 --> 00:15:16,291 Bulaşıkçılık işleri, hamallık işleri, 227 00:15:16,375 --> 00:15:18,752 yapabileceğim her tür iş vardı. 228 00:15:18,836 --> 00:15:20,379 OYUNCULAR ARANIYOR AMERICAN NEGRO TİYATROSU 229 00:15:20,462 --> 00:15:23,090 Diğer sayfada "Oyuncular aranıyor" yazıyordu. 230 00:15:23,674 --> 00:15:28,178 Kendi kendime şöyle dedim: "Tanrım. Oyuncu mu arıyorlar? 231 00:15:28,262 --> 00:15:31,014 Oyunculukta ne yapabilirim?" 232 00:15:32,307 --> 00:15:35,269 O adrese gittim. Kapıyı çaldım. 233 00:15:35,352 --> 00:15:37,271 Bir süre sonra bir adam geldi. 234 00:15:37,354 --> 00:15:40,023 İri yarı bir adamdı. Kocamandı. O adam Frederick O'Neal'dı. 235 00:15:40,107 --> 00:15:42,401 AMERICAN NEGRO TİYATROSU ORTAK KURUCUSU 236 00:15:43,068 --> 00:15:46,864 İçeri girdim, sahneye çıktım ve falanca sayfayı açtım. 237 00:15:46,947 --> 00:15:49,950 Başka bir senaryoyu açtı. Seyirciler arasında oturuyordu. 238 00:15:50,033 --> 00:15:52,703 Sayfayı çevirip "Şimdi John'ın repliklerini oku" dedi. 239 00:15:52,786 --> 00:15:55,581 Bakıp, John'ı gördüm ve "Tamam" dedim. 240 00:15:56,164 --> 00:16:01,587 Diyordu ki, 'Nereye gidiyorsun?'" 241 00:16:01,670 --> 00:16:04,798 Ve o… Kızmıştı, sinirlenmişti 242 00:16:04,882 --> 00:16:07,467 ve beni oradan kovdu. 243 00:16:07,551 --> 00:16:09,720 Şöyle dedi: "Milletin vaktini harcama da 244 00:16:09,803 --> 00:16:12,181 kendine bulaşıkçı olarak falan iş bul." 245 00:16:12,264 --> 00:16:14,766 Oyuncu olduğum an o andır. 246 00:16:15,267 --> 00:16:18,187 Şöyle dedim: "Ben oyuncu olacağım. 247 00:16:18,812 --> 00:16:24,443 Olduğumda da geri dönüp o adama göstereceğim." 248 00:16:24,526 --> 00:16:25,944 New York'ta 249 00:16:26,028 --> 00:16:27,988 çalışmaya başladığınızda aksan sorununuz varmış. 250 00:16:28,071 --> 00:16:30,991 Konuşmanız aslen nasıldı? 251 00:16:31,074 --> 00:16:35,245 "Eve gidiyorum" gibi bir cümle mesela. 252 00:16:36,079 --> 00:16:39,082 Çocukken yuvarlayarak söylerdim. 253 00:16:39,166 --> 00:16:42,085 Oyuncu olmak istiyorsam bunu bırakmamı söylediler. 254 00:16:42,711 --> 00:16:44,421 Ben de bıraktım. 255 00:16:45,214 --> 00:16:47,841 On dört dolara radyo aldım. 256 00:16:47,925 --> 00:16:51,678 Norman Brokenshire adındaki adamı arardım. 257 00:16:51,762 --> 00:16:56,642 Norman Brokenshire haber spikeriydi. 258 00:16:57,976 --> 00:16:59,478 Muhteşem bir sesi vardı. 259 00:16:59,561 --> 00:17:00,395 YAYINDA 260 00:17:00,479 --> 00:17:02,731 Nasılsınız hanımlar ve beyler? Nasılsınız? 261 00:17:02,814 --> 00:17:04,233 Ben, Norman Brokenshire. 262 00:17:04,316 --> 00:17:08,444 Onu dinlerdim. Bir süre sonra tekrar ederdim. 263 00:17:08,529 --> 00:17:11,949 Yirmi beş yıldır mikrofon başındayım 264 00:17:12,031 --> 00:17:14,660 ve bunun gerilimli bir iş olduğunu söyleyebilirim. 265 00:17:14,742 --> 00:17:19,080 Aksanım hemen hiç kalmadı. 266 00:17:19,164 --> 00:17:21,375 Gidip kitap aldım, 267 00:17:21,458 --> 00:17:24,377 replikleri zar zor okumayı öğrendim. 268 00:17:24,461 --> 00:17:27,631 Tekrar bir seçmeye katıldım. 269 00:17:27,714 --> 00:17:28,966 Ve kabul edildim. 270 00:17:29,049 --> 00:17:30,050 AMERICAN NEGRO TİYATROSU 271 00:17:30,133 --> 00:17:34,805 Tiyatroyu, oyunculuğu ve oyunculuk derslerini terapi olarak kullandım. 272 00:17:36,557 --> 00:17:39,101 Garment Bölgesi'ndeki işimden çıkınca oraya giderdim 273 00:17:39,184 --> 00:17:42,563 ya da çalıştığım diğer 14, 18 iş yerimden çıkınca. 274 00:17:43,397 --> 00:17:44,690 Akşam derse giderdim 275 00:17:44,773 --> 00:17:47,776 ve oturur çalışır, sahneleri oynardım. 276 00:17:47,860 --> 00:17:50,737 O zamanlar, ben 17, 18 yaşlarındayken 277 00:17:50,821 --> 00:17:54,575 oyunculuk bana kendimi teşhir edeceğim bir alan vermişti. 278 00:17:54,658 --> 00:17:57,202 Bazı öfkelerimi dışa vurabiliyordum, 279 00:17:57,286 --> 00:18:01,957 bazı kafa karışıklıklarımı ya da diğer kötücül şeyleri, 280 00:18:02,666 --> 00:18:04,877 kurgusal bir karaktere dökebiliyordum. 281 00:18:04,960 --> 00:18:08,672 Bunun beni başkalarından ayırdığını düşünüyordum. 282 00:18:08,755 --> 00:18:10,799 Burada birçok şey olabiliyordum, 283 00:18:10,883 --> 00:18:13,510 o zamanlar sosyal ve diğer anlamda 284 00:18:13,594 --> 00:18:15,512 hayatın bana yasak olan alanları… 285 00:18:15,596 --> 00:18:20,017 Bu illüzyon içinde misilleme yapma yollarım vardı. 286 00:18:21,852 --> 00:18:24,313 Zorba, yüzünü göster. 287 00:18:24,396 --> 00:18:25,731 Adın ne? 288 00:18:27,024 --> 00:18:30,485 Kaybolan şeylerden biri de siyahi tiyatrosu bence. 289 00:18:31,570 --> 00:18:33,113 Benim adım Macbeth. 290 00:18:33,197 --> 00:18:37,534 Muhtemelen savaştan sonra 80'li yıllara kadar 291 00:18:37,618 --> 00:18:39,786 siyahi tiyatrosu, siyahi sanatın sesiydi. 292 00:18:39,870 --> 00:18:41,538 American Negro Tiyatrosu öncüydü. 293 00:18:41,622 --> 00:18:42,789 YAZAR, TARİHÇİ 294 00:18:42,873 --> 00:18:45,417 Negro Ensemble Topluluğuna ve başkalarına öncülük etti. 295 00:18:45,501 --> 00:18:47,669 AMERICAN NEGRO TİYATROSU 296 00:18:47,753 --> 00:18:51,048 Orası gençlerin sahneye çıkabildiği 297 00:18:51,632 --> 00:18:52,841 ve hünerlerini gösterebildiği bir yerdi. 298 00:18:52,925 --> 00:18:54,510 Herkes siyahi tiyatrolarından gelmiştir. 299 00:18:54,593 --> 00:18:57,554 Muhtemelen siyahi tiyatrodan gelmemiş siyahi oyunculara 300 00:18:57,638 --> 00:18:59,806 ancak 90'lı yıllarda rol verilmiştir. 301 00:18:59,890 --> 00:19:01,767 Oraya seçmelere gitmiştim. 302 00:19:01,850 --> 00:19:02,851 HARRY BELAFONTE'NİN SESİ 303 00:19:02,935 --> 00:19:03,769 Oraya vardığımda, 304 00:19:03,852 --> 00:19:07,105 odanın karşı tarafında asık suratlı bir siyahi adam gördüm. 305 00:19:07,189 --> 00:19:11,610 Beni gördüğüne pek mutlu olmamıştı. 306 00:19:11,693 --> 00:19:13,153 Ona baktım ve anladım, 307 00:19:13,237 --> 00:19:15,989 ömrümün geri kalanında bu adamla 308 00:19:16,073 --> 00:19:17,866 rekabet edecektim. 309 00:19:18,367 --> 00:19:22,621 Sırtımı Sidney'ye yaslamam gerektiğine karar verdim. 310 00:19:23,705 --> 00:19:26,500 Böylelikle muazzam tecrübeler yaşayabilirim. 311 00:19:27,000 --> 00:19:28,418 Ve ben… 312 00:19:28,502 --> 00:19:30,170 Ortam çok gergin. 313 00:19:31,046 --> 00:19:34,091 Babam ve Harry çok yakındı. İnanılmazdı. 314 00:19:34,174 --> 00:19:35,217 Beraberlikleri 315 00:19:35,300 --> 00:19:38,178 American Negro Tiyatro Topluluğu'nun ilk yıllarına dayanıyor. 316 00:19:38,262 --> 00:19:39,263 KIZI 317 00:19:39,346 --> 00:19:42,140 Çok yakın arkadaşlardı, 318 00:19:42,933 --> 00:19:45,686 küslükleri de oldu, periyodik olarak küserlerdi. 319 00:19:45,769 --> 00:19:48,730 Evli çift gibiydiler. Yani… 320 00:19:48,814 --> 00:19:52,109 Ayrılırlardı, boşanırlardı, sonra tekrar evlenirlerdi. 321 00:19:52,192 --> 00:19:54,278 -Arada fikir ayrılığımız oluyor. -Evet. 322 00:19:54,361 --> 00:19:57,531 Şaka değil, arada sırada fikir ayrılığımız oluyor, 323 00:19:57,614 --> 00:20:00,325 hem de birçok konuda. 324 00:20:00,409 --> 00:20:03,161 Ama bu konularda fikir alışverişi yapıyoruz. 325 00:20:03,245 --> 00:20:06,707 Bu adamdan 26 yıl içinde çok şey öğrendim. 326 00:20:06,790 --> 00:20:09,626 Onun da benden bazı şeyler öğrendiğini düşünüyorum. 327 00:20:10,502 --> 00:20:13,839 Biz sanatçıyız. Benim egom var, onun egosu var. 328 00:20:13,922 --> 00:20:14,965 Anlat canım. 329 00:20:18,385 --> 00:20:19,386 Yani… 330 00:20:20,345 --> 00:20:24,433 On sekiz yaşındaydım, Birdland'den çıkmıştım. 331 00:20:24,516 --> 00:20:29,188 Sidney, Harry Belafonte ve Marlon Brando'yu gördüm. 332 00:20:29,271 --> 00:20:33,108 Hadi ama. Tarih gibiydi bu. Tarih. 333 00:20:33,734 --> 00:20:36,320 Çok çılgındık. O zamanlar herkes çılgındı. 334 00:20:36,403 --> 00:20:38,697 Birbirlerini severlerdi, kavga da ederlerdi. 335 00:20:39,323 --> 00:20:41,783 Yakınlaştılar. Yakın da kaldılar. 336 00:20:42,618 --> 00:20:43,619 Yakın çalıştılar. 337 00:20:43,702 --> 00:20:45,829 Birbirlerine gücenip durdular da. 338 00:20:46,705 --> 00:20:48,498 Hâlâ öyleler. 339 00:20:48,582 --> 00:20:50,792 Days of Our Youth adında bir oyun sahneliyorduk. 340 00:20:50,876 --> 00:20:52,503 Sidney Poitier yedeğimdi. 341 00:20:52,586 --> 00:20:54,463 Çok az paraya çalışırdık tabii. 342 00:20:54,546 --> 00:20:55,631 Benim işim de vardı. 343 00:20:56,798 --> 00:20:58,467 Kapıcı yardımcısıydım. 344 00:20:58,550 --> 00:21:00,302 Bir gece, sahneleri vardı. 345 00:21:00,385 --> 00:21:03,138 Harry Belafonte başroldü. O sahneye çıkacaktı. 346 00:21:03,222 --> 00:21:05,015 Bir yandan çöpçülük yapıyordu. 347 00:21:05,098 --> 00:21:07,935 İşe çağırdılar, gitmesi gerekti. 348 00:21:08,018 --> 00:21:10,687 Babam da yedeği olduğu için yerine geçti. 349 00:21:10,771 --> 00:21:13,440 İşe bakın ki bir Broadway yapımcısı 350 00:21:13,524 --> 00:21:15,359 o gece seyirciler arasındaymış, 351 00:21:15,442 --> 00:21:17,694 sanıyorum Lysistrata'ya oyuncu seçiyormuş. 352 00:21:19,029 --> 00:21:21,240 Ve babamı seçmiş. 353 00:21:21,323 --> 00:21:23,659 Harry muhtemelen buna çok gıcık olmuştu. 354 00:21:23,742 --> 00:21:27,329 20th Century Fox oyuncu bulmak için Doğu'ya 355 00:21:27,412 --> 00:21:28,664 yetenek avcıları yollamış. 356 00:21:28,747 --> 00:21:30,040 Sidney Poitier'yi görmüşler. 357 00:21:30,123 --> 00:21:31,625 Onu, Kaliforniya'ya getirmişler, 358 00:21:31,708 --> 00:21:33,794 deneme çekimi yaptırmışlar, sonrasını biliyoruz. 359 00:21:33,877 --> 00:21:36,797 Ne zaman bir şey söylese, havalanmasın diye 360 00:21:36,880 --> 00:21:40,259 kariyerini çöpe borçlu olduğunu söylüyorum. 361 00:21:40,342 --> 00:21:43,262 Başarılı biri olmasan, ki sen oldun, insan buna 362 00:21:43,345 --> 00:21:44,263 çok içerleyebilir. 363 00:21:44,346 --> 00:21:46,181 Hayır, ben hem başarılı oldum, hem içerledim. 364 00:21:57,651 --> 00:21:58,819 -Selam, Lefty. -Selam, Luth. 365 00:21:58,902 --> 00:22:02,364 Şu işe bak. Ben de seni arıyordum. 366 00:22:02,447 --> 00:22:04,950 Kariyerim, Joe Mankiewicz sayesinde başladı. 367 00:22:05,033 --> 00:22:06,076 YÖNETMEN 368 00:22:06,159 --> 00:22:07,828 -Merhaba, Brooks. -İyi akşamlar, doktor. 369 00:22:07,911 --> 00:22:10,956 Amerika'daki siyahilerle ilgili bir film yapmak istiyordu. 370 00:22:12,416 --> 00:22:16,837 Çok da ilginç bir filmdi. Türünün ilk örneğiydi. 371 00:22:16,920 --> 00:22:21,800 Los Angeles'ta bir hastanede görevli genç bir siyahi doktoru canlandırıyordum. 372 00:22:21,884 --> 00:22:23,260 Ben, Dr. Brooks. 373 00:22:23,343 --> 00:22:25,220 Evet, burada olacağını söylemişlerdi. 374 00:22:25,304 --> 00:22:28,056 Gerçekten çok etkileyiciydi. 375 00:22:28,140 --> 00:22:29,892 Onu istemiyorum. Beyaz doktor istiyorum. 376 00:22:29,975 --> 00:22:31,977 Işıkları kapatırız. Farkı anlamazsın. 377 00:22:32,060 --> 00:22:34,146 -Benim haklarım yok mu? -Yok! 378 00:22:34,229 --> 00:22:35,981 Sektörde siyahilerle ilgili 379 00:22:36,064 --> 00:22:37,733 öyle bir film çekecek 380 00:22:37,816 --> 00:22:40,736 cesareti olmayan insanlar vardı. 381 00:22:40,819 --> 00:22:43,822 Siyahileri çok saygısız 382 00:22:43,906 --> 00:22:48,702 bir şekilde kullanma alışkanlığı düzeni vardı. 383 00:22:48,785 --> 00:22:51,288 Patates püremi bıçaksız yiyebileceğimi biliyorum ve… 384 00:22:51,371 --> 00:22:54,041 -Kes şu saçmalığı. -Ben… 385 00:22:54,124 --> 00:22:55,834 40'lardan bahsediyoruz. 386 00:22:55,918 --> 00:22:58,545 Filmlerde oynayacaksan, komik olmalıydın. 387 00:22:58,629 --> 00:22:59,963 Stepin Fetchit. 388 00:23:00,464 --> 00:23:01,673 Mantan Moreland. 389 00:23:01,757 --> 00:23:05,427 Bay Bill, mecbur muyum? Burada sizinle kalsam? 390 00:23:05,511 --> 00:23:08,889 Olmaz. Diğer hizmetkârlara kötü örnek olur. 391 00:23:08,972 --> 00:23:09,973 Elbette. 392 00:23:10,057 --> 00:23:12,851 Onlar dönemlerinin… Dönemlerinin siyahi yıldızlarıydı. 393 00:23:12,935 --> 00:23:15,103 Komik değilsen sana iş yok. 394 00:23:15,687 --> 00:23:19,399 Mantan Moreland, Stepin Fetchit ve Hattie McDaniel. 395 00:23:19,483 --> 00:23:22,152 Sinemaya başladığımda bazı şeyleri söylemelerinin… 396 00:23:22,236 --> 00:23:28,075 …bazı şeyleri yapmalarının ne kadar zor olduğunu anlamıştım. 397 00:23:28,784 --> 00:23:30,744 Aman, Jeff. Sen gördüğüm en tembel adamsın. 398 00:23:31,328 --> 00:23:35,082 Bay Frank, ben tembel değilim. Dinleniyorum sadece. 399 00:23:35,165 --> 00:23:39,753 Hollywood, söz konusu siyahiler olduğunda 400 00:23:39,837 --> 00:23:41,505 gerçekten çok duyarsız bir yerdi. 401 00:23:41,588 --> 00:23:42,881 Dur. Beni burada bırakma. 402 00:23:42,965 --> 00:23:45,425 Hattie McDaniel 1939'da aday gösterildi 403 00:23:45,509 --> 00:23:47,386 ve 1939'da kazandı. 404 00:23:47,469 --> 00:23:50,889 Otellere falan girmesinin yasak olduğunu biliyordum. 405 00:23:50,973 --> 00:23:52,391 KIZI 406 00:23:52,474 --> 00:23:54,601 Ve tabii hizmetçiyi canlandırdığı için, 407 00:23:55,394 --> 00:23:57,062 ki muazzam canlandırmıştı, 408 00:23:57,938 --> 00:24:02,609 insanların ondan tek istediği aslında buydu. 409 00:24:02,693 --> 00:24:03,694 Teşekkür ederim… 410 00:24:03,777 --> 00:24:08,365 Sidney uşak rolü canlandırmadı galiba. 411 00:24:08,448 --> 00:24:10,534 Gözlerini hiç pörtletmedi. 412 00:24:11,285 --> 00:24:12,578 Başını hiç eğmedi. 413 00:24:13,120 --> 00:24:15,289 Komik bir şey hiç söylemedi. 414 00:24:15,372 --> 00:24:17,749 Söyleyecek çok bir şeyi olmayan 415 00:24:17,833 --> 00:24:20,627 bir dünyada bir adamı izliyordunuz. 416 00:24:21,670 --> 00:24:24,256 Ama meğer evet, varmış. 417 00:24:25,299 --> 00:24:28,177 İlçe hastanesinde ne zaman biri ölse cinayet diyorlar. 418 00:24:28,260 --> 00:24:29,887 Bana bağırmaları aynı şey değil. 419 00:24:29,970 --> 00:24:31,305 Olmalı. Doktorsun sen. 420 00:24:31,388 --> 00:24:34,308 Onlar doktora değil, zenciye bağırıyor. 421 00:24:34,892 --> 00:24:37,436 O, oyunculuğa başladığında sinema değişti. 422 00:24:37,519 --> 00:24:38,520 Anlatabiliyor muyum? 423 00:24:38,604 --> 00:24:40,939 Onun… Onun gibisini hiç görmemiştim. 424 00:24:41,023 --> 00:24:42,024 O… Evet, yani 425 00:24:42,107 --> 00:24:45,277 emsali olmayan bir şey yarattı. 426 00:24:45,819 --> 00:24:47,571 Beni motive eden şeyler vardı. 427 00:24:48,071 --> 00:24:50,782 Fakir bir aileden geldim. Çok fakir bir aileden. 428 00:24:50,866 --> 00:24:53,702 Karayipler'de fakir ve eğitimsiz bir aileden geldim. 429 00:24:54,203 --> 00:24:58,665 Ve benim Karayipler'deki fakir, eğitimsiz ailem Amerika'yı 430 00:24:58,749 --> 00:25:01,084 sokaklarda altın olan bir yer olarak görürdü. 431 00:25:01,919 --> 00:25:05,506 Biraz topladığında kesinlikle eve yollamalısın. 432 00:25:06,298 --> 00:25:08,300 Ben eve altın yollayamadığım için 433 00:25:08,383 --> 00:25:12,304 eve karşı berbat, nevrotik bir tavır geliştirdim. 434 00:25:12,387 --> 00:25:13,472 Evimi aramayı bıraktım. 435 00:25:13,555 --> 00:25:17,100 Mektup yazmadım çünkü mektubun içine bir şey koyamıyordum. 436 00:25:17,184 --> 00:25:20,521 Anne babasına derin bir sevgi ve saygı duyuyor 437 00:25:20,604 --> 00:25:23,232 ve sanırım hep bunun ağırlığını hissetti, 438 00:25:23,315 --> 00:25:24,983 sekiz yılı uzakta geçirmesinin. 439 00:25:26,318 --> 00:25:30,322 Sekiz yıl sonra ilk kez annemle babamı gördüm. 440 00:25:30,405 --> 00:25:32,533 Ailem, Nassau'da bir sinema salonunda 441 00:25:32,616 --> 00:25:35,744 ilk filmim No Way Out'u izlemek için toplandı. 442 00:25:35,827 --> 00:25:37,246 Evet, çok önemli. 443 00:25:37,329 --> 00:25:38,664 Annemle babam 444 00:25:38,747 --> 00:25:41,667 ilk kez bir sinema filmi izlemişti. 445 00:25:42,167 --> 00:25:45,420 Onlar için hayal gibi bir şey olmalı. Bir rüya. 446 00:25:45,504 --> 00:25:49,508 Konuyu ne kadar anladılar tam emin değilim. 447 00:25:49,591 --> 00:25:52,135 Kesinlikle büyülenmişlerdi. 448 00:25:52,219 --> 00:25:57,057 "O benim çocuğum!" falan diyorlardı. 449 00:25:57,641 --> 00:26:02,604 O ilk başarımdan sonra, tekrar Harlem'da bulaşık yıkamaya dönmüştüm. 450 00:26:02,688 --> 00:26:04,022 Engellere rağmen 451 00:26:04,106 --> 00:26:06,733 kendime ve geleceğe dair inancım vardı. 452 00:26:06,817 --> 00:26:10,237 Öyle ki, Juanita adında güzel bir genç kızla evlenmiştim… 453 00:26:10,320 --> 00:26:11,321 29 NİSAN 1950 454 00:26:11,405 --> 00:26:13,115 …ve hayatıma devam etmeye çalışıyordum. 455 00:26:13,198 --> 00:26:16,368 Çok geçmeden ilk çocuğumuz doğdu, 456 00:26:16,451 --> 00:26:18,829 sonra bir diğerine hamile kaldı. 457 00:26:19,538 --> 00:26:22,624 Sanırım annem tam bir iyimserdi 458 00:26:22,708 --> 00:26:25,252 ve babam da biraz kötümserdi. 459 00:26:26,044 --> 00:26:29,673 Ama annemin iyimserliği babamı bastırmıştı. 460 00:26:29,756 --> 00:26:33,218 Annem insanları okuyabilen biriydi, 461 00:26:33,302 --> 00:26:34,845 babam bundan çok etkileniyordu. 462 00:26:34,928 --> 00:26:38,807 Ve annemin… Annemin insanları koşulsuz sevmesi 463 00:26:38,891 --> 00:26:41,101 babamın hayal gücünü cezbediyordu. 464 00:26:42,644 --> 00:26:47,191 Columbia Üniversitesindeki sınıfımdaki tek kız… 465 00:26:48,442 --> 00:26:50,903 …ve tek siyahi kişiydim. 466 00:26:50,986 --> 00:26:53,572 İki engelim vardı yani… 467 00:26:54,323 --> 00:26:57,034 Amerika Birleşik Devletleri'ndeki 468 00:26:57,117 --> 00:27:01,496 siyahi ve beyaz durumuyla ilgili bir kompozisyon yazmıştım. 469 00:27:01,580 --> 00:27:04,541 "Bu fikirleri nereden edindin?" dediler. 470 00:27:04,625 --> 00:27:07,127 "Yaşayan insanlardan" dedim. 471 00:27:07,211 --> 00:27:11,381 Sidney'yle tanıştığımda sadece üçüncü sınıfa kadar okumuştu. 472 00:27:11,465 --> 00:27:14,384 Hep öğrenme peşindeydi. 473 00:27:14,468 --> 00:27:16,345 Aklına koyduğu 474 00:27:16,428 --> 00:27:20,682 her şeyi bilmesi gerekiyordu. 475 00:27:21,725 --> 00:27:25,938 Ona sürekli, bilmediğini düşündüğüm, 476 00:27:26,021 --> 00:27:28,690 bilirse işine yarayacak 477 00:27:28,774 --> 00:27:30,901 şeyler öğretmeye çalışıyordum. 478 00:27:30,984 --> 00:27:34,404 O zaman teklif edilen filmleri hissetmeye 479 00:27:34,488 --> 00:27:37,282 ve onlara tepki vermeye başlayabilirdi. 480 00:27:37,366 --> 00:27:39,618 "Her şey para değil" dedim. 481 00:27:40,369 --> 00:27:44,915 Bir rol teklifi gelmiş. Marty Baum teklif etmiş galiba. 482 00:27:44,998 --> 00:27:46,959 KIZI 483 00:27:47,042 --> 00:27:48,210 Kabul etmemiş. 484 00:27:48,293 --> 00:27:50,754 Marty Baum şöyle demiş: "Affedersin, anlamadım. 485 00:27:50,838 --> 00:27:54,925 Bir yılda kazandığın paradan daha çok kazanacaksın." 486 00:27:55,509 --> 00:27:57,469 İkinci kızım doğmak üzereydi. 487 00:27:57,553 --> 00:27:58,679 İkinci çocuğum. 488 00:27:59,346 --> 00:28:00,639 Ve param yoktu. 489 00:28:02,808 --> 00:28:04,935 Role göre apartman görevlisi olacaktım. 490 00:28:05,018 --> 00:28:07,354 Apartman görevlisini oynamak sorun değil. 491 00:28:07,437 --> 00:28:10,941 Ama bu senaryoda bir cinayet işleniyordu. 492 00:28:11,441 --> 00:28:14,361 Ve katiller ya da cinayetten haberi olanlar 493 00:28:14,444 --> 00:28:17,114 veya katillerle ilgisi olan kişiler 494 00:28:17,990 --> 00:28:21,201 benim, görevlinin, buna şahit olduğunu düşünüyordu. 495 00:28:21,285 --> 00:28:25,455 Hikâyeye göre apartman görevlisinin kızı öldürülüyor. 496 00:28:26,206 --> 00:28:31,712 Ve apartman görevlisinin, kızının cesedinin çimenlere atılmasına dair 497 00:28:31,795 --> 00:28:35,465 ne hissettiğini anlatabileceği bir merci yok. 498 00:28:35,549 --> 00:28:37,009 Buna tepki verebilmesi için 499 00:28:37,092 --> 00:28:39,511 senaryoyu değiştirecek değiller. 500 00:28:41,180 --> 00:28:42,347 Ve şöyle demiş: 501 00:28:42,431 --> 00:28:46,059 "Reginald Poitier asla bir çocuğunun 502 00:28:46,143 --> 00:28:49,563 çimlere atılmasına müsaade edip 503 00:28:49,646 --> 00:28:51,690 bir şey söylemezlik etmez." 504 00:28:51,773 --> 00:28:54,234 Hayatta yaptığı her şeyin babası tarafından… 505 00:28:54,318 --> 00:28:55,319 KIZI 506 00:28:55,402 --> 00:28:57,196 …hoş karşılanmasını isterdi. 507 00:28:57,696 --> 00:28:59,990 Kafasını kaldırıp 508 00:29:00,073 --> 00:29:04,953 ekranda ya da tabelada adını gördüğünde, kendi adını değil 509 00:29:05,037 --> 00:29:07,539 babasının adını gördüğünü söylerdi. 510 00:29:08,123 --> 00:29:09,917 Oğlu olduğuma inandığım 511 00:29:11,043 --> 00:29:16,048 adamın oğluysam o rolü oynayamam. 512 00:29:16,882 --> 00:29:18,550 Annem, düşündüğüm gibi 513 00:29:18,634 --> 00:29:24,139 bir anneyse o rolü oynayamazdım. 514 00:29:24,223 --> 00:29:26,934 O da rolü kabul etmiyor. 515 00:29:27,643 --> 00:29:31,271 Kabul etmiyor ve bebeğinin hastane masrafları için 516 00:29:31,355 --> 00:29:33,982 gidip kredi çekiyor. 517 00:29:34,483 --> 00:29:36,902 Babam yapması gerekeni yaptı. 518 00:29:36,985 --> 00:29:37,986 KIZI 519 00:29:38,070 --> 00:29:43,033 İnsanların ondan beklediklerinden ziyade 520 00:29:43,116 --> 00:29:45,911 kendinden beklediği şeyleri yaptı. 521 00:29:46,453 --> 00:29:50,958 Değerlerime inancım annemden geliyor. 522 00:29:57,422 --> 00:29:58,799 Ve babamdan. 523 00:30:10,269 --> 00:30:13,564 Önce eğilir, sonra siper alırsınız. 524 00:30:15,899 --> 00:30:18,819 2. Dünya Savaşı'ndan sonraki Soğuk Savaş, Amerika'da 525 00:30:18,902 --> 00:30:21,154 komünizmle ilgili bir paranoya yarattı. 526 00:30:21,238 --> 00:30:22,239 YAZAR, TARİHÇİ 527 00:30:22,322 --> 00:30:25,367 Amerika'daki hayatı her anlamda etkiledi. 528 00:30:25,450 --> 00:30:30,330 Komünist yeraltı, Hollywood'a sızmaları için 529 00:30:30,414 --> 00:30:32,541 ve sinemayı zehirlemek için 530 00:30:32,624 --> 00:30:36,253 mümkün olan her şeyi yapmaları için ajanlarını yönlendirdi. 531 00:30:36,336 --> 00:30:38,672 Onlar düşman! Amerikalı değil! 532 00:30:38,755 --> 00:30:40,382 -Onlar homoseksüel. -Bu doğru! 533 00:30:40,465 --> 00:30:41,884 -Komünist onlar! -Öyleler! 534 00:30:41,967 --> 00:30:43,385 Komünistler! 535 00:30:43,468 --> 00:30:47,264 Dış İşleri Bakanlığında bir komüniste bile olsa… 536 00:30:47,347 --> 00:30:49,308 …bu bile fazla demekti. 537 00:30:49,391 --> 00:30:52,477 O dönemi hatırlıyorum çünkü Howard Üniversitesine 538 00:30:52,561 --> 00:30:53,729 yeni başlayacaktım. 539 00:30:53,812 --> 00:30:55,522 McCarthy duruşmalarını… 540 00:30:55,606 --> 00:30:57,566 BÜYÜKELÇİ ANDREW YOUNG SİYASETÇİ, AKTİVİST 541 00:30:57,649 --> 00:30:59,818 …gördüğüm ilk televizyonda izlemiştim, 542 00:30:59,902 --> 00:31:02,237 yurt salonundaydı. 543 00:31:02,321 --> 00:31:03,697 Gerçekten korkutucuydu. 544 00:31:03,780 --> 00:31:05,782 Sadakat yemini gerekliliği 545 00:31:05,866 --> 00:31:08,368 hükûmette ve yurt çapında 546 00:31:08,452 --> 00:31:09,620 giderek yayılıyor. 547 00:31:09,703 --> 00:31:10,746 ÜLKEMİZİ KOMÜNİZMDEN KORUYUN 548 00:31:10,829 --> 00:31:14,333 Olası komünist ve komünist sempatizanları listeleri yapılıyordu. 549 00:31:14,416 --> 00:31:16,877 Listeye çok kişi girdi, Paul Robeson da onlardandı. 550 00:31:16,960 --> 00:31:20,255 Moskova'dan ikna olmuş bir komünist olarak mı döndünüz? 551 00:31:20,339 --> 00:31:22,341 Bunu bana nasıl sorarsınız? Komünist olduğumu ne biliyorsunuz? 552 00:31:22,424 --> 00:31:24,343 -Başka kimse bilmiyor. -Öyle misiniz? 553 00:31:24,426 --> 00:31:26,386 -Bu soruya alındım. -Affedersiniz. 554 00:31:26,470 --> 00:31:28,096 Tekrar sorar mısınız lütfen? Evet. 555 00:31:34,102 --> 00:31:36,188 Paul Robeson, 1930'ların 556 00:31:36,271 --> 00:31:39,733 en önemli siyahi Amerikalı kültürel şahsiyetlerindendi. 557 00:31:39,816 --> 00:31:41,568 Siyahi eğlence dünyasının zirvesindeydi. 558 00:31:41,652 --> 00:31:42,653 POITIER BİYOGRAFİ YAZARI 559 00:31:42,736 --> 00:31:44,530 Sidney Poitier ve Harry Belafonte da 560 00:31:44,613 --> 00:31:45,614 bunun bir parçası oluyordu. 561 00:31:45,697 --> 00:31:48,033 Ve onlar Paul Robeson'a hayrandı. 562 00:31:50,035 --> 00:31:52,120 Amerika adamın ensesindeydi 563 00:31:52,204 --> 00:31:54,915 çünkü o, proletaryayı destekliyordu. 564 00:31:54,998 --> 00:31:56,917 "Evet ama onlar komünist." E? 565 00:31:58,126 --> 00:32:01,880 Robeson, Poitier ve Belafonte için 566 00:32:02,589 --> 00:32:05,425 ilginç bir ikili örnek oldu. 567 00:32:05,509 --> 00:32:10,806 Hangi tarafta mücadele verecekleri anlamında. 568 00:32:10,889 --> 00:32:13,225 BAY TRUMAN, AMERİKAN DOLARINDAN AYRIMCILIĞI KALDIR 569 00:32:13,308 --> 00:32:15,853 Robeson dışlandı, dışlanmakla da kalmadı. 570 00:32:15,936 --> 00:32:17,563 Çalışmak için Avrupa'ya gidebilirdi 571 00:32:17,646 --> 00:32:19,439 ama Amerikan hükûmeti pasaportunu aldı. 572 00:32:19,523 --> 00:32:23,652 Gördük ki, insanlar özgürlükleri için savaşacak. 573 00:32:23,735 --> 00:32:27,072 Özgürlükleri verilmediği takdirde bunu onlar alacak. 574 00:32:27,155 --> 00:32:31,827 Sidney, Paul Robeson'a nasıl saygısızlık edildiğini, 575 00:32:31,910 --> 00:32:33,662 ona kötü davranıldığını gördü. 576 00:32:34,246 --> 00:32:36,540 İnsan böyle bir şey görünce… 577 00:32:39,334 --> 00:32:41,295 …bu, yol haritası olabilir. 578 00:32:41,879 --> 00:32:45,507 Evet, dikkatini vermeye çalış Santini. 579 00:32:45,591 --> 00:32:46,884 Dikkatimi veriyorum ben. 580 00:32:51,221 --> 00:32:54,308 Hey, Miller. Buraya gel. Seninle konuşmak istiyorum Miller. 581 00:32:54,391 --> 00:32:55,976 Hangi filmi, Blackboard Jungle mıydı? 582 00:32:56,727 --> 00:32:58,187 Sadakat yemini imzalamanız istendi. 583 00:32:58,270 --> 00:33:00,022 -Birkaç defa. -Neden? 584 00:33:00,105 --> 00:33:01,440 STUDS TERKEL'LA RADYO RÖPORTAJI 585 00:33:01,523 --> 00:33:03,942 Bence Paul Robeson'ı tanıdığım içindi, 586 00:33:04,026 --> 00:33:07,446 ona hayranlığım da sır değildi. 587 00:33:07,529 --> 00:33:10,782 Bu beni şüpheli yapmak için yeterliydi. 588 00:33:11,408 --> 00:33:13,118 Mütevazılık etme Miller. 589 00:33:13,202 --> 00:33:14,536 O çocuklardan daha parlak, 590 00:33:14,620 --> 00:33:16,371 daha zeki olduğunu biliyorsun. 591 00:33:16,455 --> 00:33:17,664 -Ben mi? -Evet. 592 00:33:18,248 --> 00:33:19,958 Her sınıfa lider lazımdır. 593 00:33:20,042 --> 00:33:22,294 Poitier Counterattack'in sayfalarında yer aldı. 594 00:33:22,377 --> 00:33:24,505 Bu, muhafazakârların gözlemci yayımıydı. 595 00:33:24,588 --> 00:33:26,381 SIDNEY POITIER KOMÜNİST CEPHENİN DAVASINI DESTEKLİYOR 596 00:33:26,465 --> 00:33:28,717 Amerikan kamusal hayatındaki çeşitli şahısların 597 00:33:28,800 --> 00:33:30,511 çeşitli sol ilişkilerini araştırıyordu. 598 00:33:30,594 --> 00:33:34,014 Belli ki biri Poitier'yi 1950'ler boyunca takip etmiş. 599 00:33:34,598 --> 00:33:37,059 O sırada sinemada bir politika vardı, 600 00:33:37,142 --> 00:33:39,353 çalışmak istiyorsanız 601 00:33:39,436 --> 00:33:42,481 insanları kara listeye alan güçlerle 602 00:33:42,564 --> 00:33:46,443 aranız çok iyi olmalıydı. 603 00:33:46,527 --> 00:33:47,528 Siz hayır dediniz. 604 00:33:48,862 --> 00:33:49,988 Gidelim, parlak çocuk. 605 00:33:50,614 --> 00:33:52,574 Hey, dur. Beni kastediyor. 606 00:33:53,075 --> 00:33:55,786 Kariyerinizi, her şeyinizi tehlikeye atacaktınız. 607 00:33:55,869 --> 00:33:59,373 Evet ama hayır demeniz gereken bazı şeyler var. 608 00:33:59,456 --> 00:34:03,168 Namusum, siyasetçilik oynamaktan daha önemliydi. 609 00:34:03,919 --> 00:34:06,421 Çok cesurca. Her şeyiniz söz konusuyken… 610 00:34:07,005 --> 00:34:08,924 Kolaylıkla dışlanabilirdi. 611 00:34:09,007 --> 00:34:13,262 O günlerde sesini çıkarmanın nasıl olduğunu hayal bile edemiyorum. 612 00:34:15,681 --> 00:34:17,266 Babamın öğrettiklerinin 613 00:34:17,349 --> 00:34:21,812 en baki kalanı, erkek olmanın gerçek ölçüsüydü. 614 00:34:22,312 --> 00:34:26,108 O ölçü, çocuklarına ne kadar iyi baktığıydı. 615 00:34:26,190 --> 00:34:30,237 Ve beynime kazınmış gibi hiç aklımdan çıkmadı. 616 00:34:30,904 --> 00:34:32,947 Nereye gideceğimi bilmiyordum 617 00:34:33,031 --> 00:34:36,243 ama başarısızlık bir seçenek değildi. 618 00:34:37,411 --> 00:34:39,996 O zaman Richard Brooks aradı. 619 00:34:40,080 --> 00:34:42,623 Kenya'da Something of Value filmini çekmek için. 620 00:34:42,708 --> 00:34:45,835 Sonrasında kariyerim yükselişe geçti. 621 00:34:45,918 --> 00:34:49,380 Kendime şöyle dedim mi? "Bu ülke uyanıyor 622 00:34:49,464 --> 00:34:52,259 ve belli değişimlerin kaçınılmaz olduğunu anlamaya başlıyor." 623 00:34:52,342 --> 00:34:53,844 BEYAZLARIN BEKLEME SALONU EYALETLERARASI YOLCULAR 624 00:34:53,927 --> 00:34:55,429 Hayır, demedim. 625 00:34:55,512 --> 00:34:59,558 Zenci bir çocuk okula girdiğinde 626 00:34:59,641 --> 00:35:02,311 her düzgün, kendine saygısı olan, sevgi dolu ebeveyn… 627 00:35:02,394 --> 00:35:03,395 YARGIÇ LEANDER PEREZ 628 00:35:03,478 --> 00:35:06,899 …beyaz çocuğunu o çürümüş okuldan almalı. 629 00:35:08,066 --> 00:35:10,360 Bu hâlâ 1950'lerin Amerika'sıydı. 630 00:35:10,444 --> 00:35:11,612 SİYAHİ SALONU 631 00:35:11,695 --> 00:35:12,696 Böyle bir kariyerin 632 00:35:12,779 --> 00:35:15,991 hayal bile edilmediği bir Amerika. 633 00:35:16,074 --> 00:35:20,120 Sinema sektörünün geçmişinde daha önce hiç olmamıştı. 634 00:35:20,204 --> 00:35:22,372 Siyahi bir başrol erkek oyuncu. 635 00:35:28,170 --> 00:35:30,589 Adamın dediğini duydun zenci. Kes sesini. 636 00:35:33,258 --> 00:35:34,676 YÖNETMEN 637 00:35:34,760 --> 00:35:37,387 Bana bir daha zenci dersen Joker, seni öldürürüm. 638 00:35:38,013 --> 00:35:39,223 Yap hamleni. 639 00:35:40,474 --> 00:35:41,892 Dikkat et! 640 00:35:50,192 --> 00:35:53,529 Hep, Yahudiler ve siyahiler arasında 641 00:35:53,612 --> 00:35:56,114 büyük bağ olduğunu düşündüm. 642 00:35:56,198 --> 00:36:00,702 The Defiant Ones'ı izlediğimde, Tony Curtis, Yahudi'ydi… 643 00:36:00,786 --> 00:36:04,248 …ve Sidney Poitier de siyahiydi. 644 00:36:04,331 --> 00:36:08,252 Aralarında büyük bir çekim vardı, zincirli insanlar. 645 00:36:08,335 --> 00:36:10,838 Biz geçmişimizden bunu biliyoruz. 646 00:36:11,797 --> 00:36:14,925 The Defiant Ones. İlk izlediğim oydu. 647 00:36:15,008 --> 00:36:16,927 Ve gerçekten çok etkileyiciydi. 648 00:36:17,010 --> 00:36:19,388 Bugün bile Tony Curtis'e şöyle dediğini hatırlıyorum… 649 00:36:19,471 --> 00:36:22,850 "Şu anda da iğne batıyor, bana 'oğlum' deme." 650 00:36:22,933 --> 00:36:25,769 Evet. Şu anda da iğne batıyor. 651 00:36:25,853 --> 00:36:27,521 Bak Joker, bana "oğlum" deme. 652 00:36:28,105 --> 00:36:30,190 İlk kez siyahi bir adamın 653 00:36:30,274 --> 00:36:34,820 bir filmde hakkını savunup beyaz bir adamdan 654 00:36:35,320 --> 00:36:36,738 saygı gördüğünü gördüm. 655 00:36:36,822 --> 00:36:40,701 Filmde, Sidney'nin özgürlük ihtimalini… 656 00:36:44,580 --> 00:36:47,082 …beyaz arkadaşını kurtarmak için… 657 00:36:47,165 --> 00:36:48,417 Hadi! 658 00:36:48,500 --> 00:36:51,461 Yapamayacağım! Yapamayacağım! 659 00:36:51,545 --> 00:36:53,255 …feda ettiği an… 660 00:36:58,927 --> 00:37:02,973 …siyahilerin hâlâ sevmediği ve hâlâ inanmadığı bir şey. 661 00:37:03,473 --> 00:37:04,808 Sihirli Zenci anı. 662 00:37:04,892 --> 00:37:07,561 Bu bir film klişesi… 663 00:37:07,644 --> 00:37:10,606 The Defiant Ones siyahi bir karakterin 664 00:37:10,689 --> 00:37:14,484 zor durumdaki beyaz bir karaktere 665 00:37:14,568 --> 00:37:15,903 yardım etmek için 666 00:37:15,986 --> 00:37:17,529 refahını feda ettiği ya da 667 00:37:17,613 --> 00:37:20,657 riske girdiyi veya çok zahmete girdiği ilk filmlerden biri. 668 00:37:20,741 --> 00:37:26,413 Hollywood hikâye anlatımının yıllar boyunca önemli bir klişesiydi bu. 669 00:37:26,914 --> 00:37:29,333 Onlar için siyahi insanların 670 00:37:29,416 --> 00:37:32,169 kendi zor zamanlarında bile insanlığını, empatisini 671 00:37:32,252 --> 00:37:33,921 gösterme şekliydi bu. 672 00:37:35,047 --> 00:37:38,634 Ama siyahiler için bu şöyle bir şeydi: "Hey, bunlar serseri." 673 00:37:38,717 --> 00:37:41,637 Birazcık ben de sorguladım. 674 00:37:42,304 --> 00:37:44,848 "Ben ne yapardım?" Anlarsınız ya? 675 00:37:47,226 --> 00:37:48,727 Ben de atlardım herhâlde. 676 00:37:50,145 --> 00:37:52,439 Birbirimize zincirliyken neler yaşamışız. 677 00:37:54,191 --> 00:37:56,068 Seni yalnız bırakmam. 678 00:37:57,027 --> 00:37:58,654 James Baldwin programdaydı. 679 00:37:59,112 --> 00:38:02,282 Şöyle dedi: "Defiant Ones mı? Orta sınıf buna bayıldı 680 00:38:02,366 --> 00:38:03,951 ama kuzeyde, siyahi muhitlerde 681 00:38:04,034 --> 00:38:06,245 'Binsene trene sersem'" diye bağırdılar. 682 00:38:06,870 --> 00:38:08,247 Sizin tepkiniz ne oldu? 683 00:38:08,330 --> 00:38:09,915 Benim bir tepkim yok. 684 00:38:09,998 --> 00:38:12,584 Bakın, bu film o zamanlar devrimsel bir filmdi. 685 00:38:12,668 --> 00:38:14,044 -Öyleydi. -Anlatabiliyor muyum? 686 00:38:14,127 --> 00:38:16,964 Bugün de devrimsel bir film. 687 00:38:17,756 --> 00:38:19,424 Gayet iyiyiz Joker. 688 00:38:19,508 --> 00:38:20,509 Evet. 689 00:38:22,302 --> 00:38:23,929 Defiant Ones, 690 00:38:24,012 --> 00:38:26,849 Sidney Poitier'yi bildiğimiz, bu son derece güçlü oyuncu 691 00:38:26,932 --> 00:38:28,851 yapan filmdir. 692 00:38:28,934 --> 00:38:32,312 Tony Curtis'le birlikte isimleri filmin üstünde yer almıştı. 693 00:38:32,396 --> 00:38:35,649 Bu, gerçek bir Hollywood jönü olmanın sembolüydü. 694 00:38:35,732 --> 00:38:39,987 Babam ve Tony Curtis Oscar'a aday gösterildi. 695 00:38:40,070 --> 00:38:43,156 Hattie McDaniel'dan bu yana ilk kez bir siyahi, Oscar Ödülü'ne 696 00:38:43,240 --> 00:38:44,491 aday gösterilmişti. 697 00:38:44,575 --> 00:38:46,910 Babamın eve bir plaketle gelip 698 00:38:46,994 --> 00:38:50,581 aday olduğunu ve onu duvara asabileceğini söylemesi bile 699 00:38:50,664 --> 00:38:51,957 onun için çok önemliydi. 700 00:38:53,041 --> 00:38:55,002 Medyanın ilgisi, 701 00:38:55,085 --> 00:38:57,671 profiller, dergi kapakları… 702 00:38:57,754 --> 00:39:00,716 Ebony dergisine kapak olmuştu. Artık yıldız olmuştu. 703 00:39:03,760 --> 00:39:06,388 Birçok açıdan güzel biriydi. 704 00:39:06,471 --> 00:39:08,640 Öncelikle, öyle gülüş kimde var? 705 00:39:08,724 --> 00:39:11,560 Belki sadece Brando'da. Hadi ama. 706 00:39:15,856 --> 00:39:18,483 Yani Sidney'nin güzelliğinin bir yanı da 707 00:39:18,567 --> 00:39:21,987 ayaklı Yoruba maskesi gibi olması. 708 00:39:22,070 --> 00:39:24,114 Anlatabiliyor muyum? Benin bronzu gibi. 709 00:39:24,698 --> 00:39:25,908 Adam heykel gibi. 710 00:39:25,991 --> 00:39:28,827 Çok yakışıklı biriydi. 711 00:39:28,911 --> 00:39:32,497 Sidney Poitier'yle evlenmek isterdim. Anlatabiliyor muyum? 712 00:39:32,581 --> 00:39:37,920 Aklımdaki kusursuz siyahi erkek oydu. 713 00:39:38,003 --> 00:39:39,546 Sidney kararlı biriydi. 714 00:39:40,047 --> 00:39:45,010 Görüntünün anlamını, görüntünün gücünü bilirdi. 715 00:39:45,677 --> 00:39:47,804 İnsanların ağladığını gördüm. 716 00:39:47,888 --> 00:39:49,723 Kadınların bayıldığını gördüm. 717 00:39:49,806 --> 00:39:51,892 Kocalarının da bayıldığını gördüm. 718 00:39:51,975 --> 00:39:56,438 Bulunduğu yerde herkesin bir nevi eridiğini gördüm. 719 00:39:57,022 --> 00:40:00,817 Çok zarifti, çok endamlıydı. 720 00:40:00,901 --> 00:40:04,780 "Vay canına" dedirtiyordu. Film yıldızları "vay canına" dedirtmeli. 721 00:40:08,867 --> 00:40:11,787 1959'da Raisin in the Sun'ı çektim. Sidney'yi iyi tanıdım yani. 722 00:40:11,870 --> 00:40:14,748 Birbirimizi iyi tanıdık. 723 00:40:18,961 --> 00:40:20,879 Her siyahi insan Raisin in the Sun'ı okumuştur 724 00:40:20,963 --> 00:40:23,257 çünkü okulda siyahi eserlerini okumamıza 725 00:40:23,340 --> 00:40:25,551 izin verdiklerinde okuduğunuz oyunlardandı. 726 00:40:33,600 --> 00:40:37,312 Sidney bana vizon kaban almıştı. 727 00:40:37,813 --> 00:40:40,107 "Vizon kabana ihtiyacım yok ki" demiştim. 728 00:40:40,190 --> 00:40:41,650 "Ben sadece…" 729 00:40:42,192 --> 00:40:45,028 Mağazaya iade ettim, parasını geri aldım 730 00:40:45,112 --> 00:40:48,240 ve Raisin in the Sun'a yatırım yaptım. 731 00:40:48,323 --> 00:40:50,492 Broadway'de oynadığı oyuna 732 00:40:50,576 --> 00:40:53,620 en büyük yatırımı yapan bendim. 733 00:40:54,246 --> 00:40:55,831 Daha önce Broadway oyununda oynamıştım. 734 00:40:55,914 --> 00:40:57,791 İyi mi, kötü mü olacaktı bilmiyordum. 735 00:40:57,875 --> 00:40:58,709 İyi gibiydi. 736 00:40:58,792 --> 00:41:01,378 İlk perdeden sonra araya girdiğimizde, perde indiğinde 737 00:41:01,461 --> 00:41:02,629 iğne atsanız duyulacaktı. 738 00:41:03,213 --> 00:41:05,090 Çuvalladığımızı düşündük. 739 00:41:05,174 --> 00:41:07,384 İkinci arayı verdiğimizde 740 00:41:07,926 --> 00:41:12,431 seyirci bize kendini o kadar vermişti ki oyun bittiğinde 741 00:41:13,098 --> 00:41:14,349 böyle olmuşlardı… 742 00:41:14,433 --> 00:41:18,145 Derin bir nefes, bir çığlık, bir "Bravo!" 743 00:41:18,228 --> 00:41:19,313 İnanılmazdı. 744 00:41:20,063 --> 00:41:22,316 Oyunculuğun kaderimde olduğunu… 745 00:41:22,399 --> 00:41:23,817 EN İYİ TİYATRO OYUNU N.Y. DRAMA ELEŞTİRMENLERİ ÖDÜLÜ 746 00:41:23,901 --> 00:41:25,736 …New York'taki açılış gecesinde perde kapanınca anladım. 747 00:41:25,819 --> 00:41:28,155 Ben ve American Negro Tiyatrosu'ndaki o beyle 748 00:41:28,238 --> 00:41:29,948 beni dışarı atıp 749 00:41:30,032 --> 00:41:33,202 kapıyı çarptığı zaman tesadüfen tanışmamızdan sonra 750 00:41:33,285 --> 00:41:35,412 oluşan tüm şüphelerin adından 751 00:41:35,996 --> 00:41:38,123 o gece asıl misyonumu 752 00:41:38,207 --> 00:41:42,586 resmî olarak bulduğumdan emin olmuştum. 753 00:41:42,669 --> 00:41:43,837 Ben oyuncuydum. 754 00:41:46,006 --> 00:41:47,382 Bazı planlarım var dostum. 755 00:41:48,550 --> 00:41:51,094 Bu şehrin altını üstüne getirecek planlarım var. 756 00:41:51,178 --> 00:41:52,179 Anlatabiliyor muyum? 757 00:41:52,262 --> 00:41:53,096 YÖNETMEN 758 00:41:53,180 --> 00:41:54,765 Ertesi sene filmi çekilince 759 00:41:54,848 --> 00:41:56,600 oyun çok daha geniş bir kitleye ulaştı. 760 00:41:56,683 --> 00:41:59,061 Tartışmasız Poitier'nin en heyecan verici performansıydı. 761 00:41:59,144 --> 00:42:02,940 Sivil Haklar Hareketi'nin başlarındaki hengâmede bir siyahi Amerikalı 762 00:42:03,023 --> 00:42:05,025 tarafından yazılması da tesadüf değil. 763 00:42:05,108 --> 00:42:06,443 Diğer rollerinin aksine, 764 00:42:06,527 --> 00:42:09,404 onları beyaz, erkek, liberal senaristler yazmıştı. 765 00:42:09,488 --> 00:42:10,864 Lorraine Hansberry, siyahi tecrübesinin… 766 00:42:10,948 --> 00:42:13,700 …belli bir gerçekliğini yakalamıştı, 767 00:42:13,784 --> 00:42:15,827 hiçbir Hollywood'lu yazar bunu yapamamıştı. 768 00:42:15,911 --> 00:42:19,790 -Çok meşgul bir çocuk olduğunu biliyorum. -Walter, lütfen. 769 00:42:21,208 --> 00:42:24,169 Siz siyahi üniversiteli çocuklar kadar yoğunu yok. 770 00:42:25,379 --> 00:42:27,297 Kulüp rozetlerinizle ve beyaz ayakkabılarınızla meşgulsünüz. 771 00:42:27,381 --> 00:42:28,215 Wally. 772 00:42:28,298 --> 00:42:30,926 Seni sürekli kitapların kolunun altında, 773 00:42:31,009 --> 00:42:33,136 derse giderken görüyorum. 774 00:42:33,762 --> 00:42:36,473 Orada ne öğreniyorsun? Kafanı nelerle dolduruyorlar? 775 00:42:36,557 --> 00:42:40,769 Siyahilerin sahip olduğu imkânların sınırı 776 00:42:40,853 --> 00:42:44,231 ve özellikle dönemin agresif, genç siyahi erkeklerinin imkânları… 777 00:42:44,314 --> 00:42:46,733 Orada ve siz… Buna hayat veriyor. 778 00:42:46,817 --> 00:42:50,529 Raisin in the Sun'daki Sidney'yle Boyz n the Hood'daki çocukların arasında 779 00:42:50,612 --> 00:42:53,991 aslında çok da büyük bir fark yok. 780 00:42:54,074 --> 00:42:56,827 Bak dostum, sen öfkeyle dolmuşsun. 781 00:42:58,620 --> 00:43:00,372 Ya sen? Sen öfkeli değil misin? 782 00:43:00,873 --> 00:43:04,376 Erişip tutamayacağın yıldız yok, görmüyor musun? 783 00:43:05,419 --> 00:43:06,420 Seninle… 784 00:43:09,131 --> 00:43:10,132 Öfkeli mi? 785 00:43:11,049 --> 00:43:14,386 Volkanım. Devim ve etrafım karıncalarla sarılı. 786 00:43:14,469 --> 00:43:17,306 Neden bahsettiğimi bile bilmeyen karıncalar. Bu nasıl? 787 00:43:17,389 --> 00:43:20,726 Bu, anı yaratma, ne yapacağını bilme ve kameranın 788 00:43:20,809 --> 00:43:22,477 nereye gideceğini bilme, 789 00:43:22,561 --> 00:43:23,729 o hareketleri öğrenme sanatı. 790 00:43:23,812 --> 00:43:25,480 O hepsini çözmüştü. 791 00:43:25,564 --> 00:43:28,483 O adamı taklit etmemek çok zor. 792 00:43:38,452 --> 00:43:40,746 YÖNETMEN 793 00:43:41,330 --> 00:43:43,165 Sidney'yle tanıştığımda 794 00:43:43,248 --> 00:43:44,541 çok küçüktüm 795 00:43:44,625 --> 00:43:47,503 çünkü o ve teyzem Diahann beraberdi. 796 00:43:47,586 --> 00:43:48,837 Beş yaşında olmalıyım. 797 00:43:49,338 --> 00:43:52,216 O ilişkiyi yaşım ilerlediğinde… 798 00:43:53,383 --> 00:43:57,554 …Sidney'nin kitabını okuyunca öğrendim 799 00:43:58,180 --> 00:44:02,935 çünkü Diahann teyzem o dönem bundan pek bahsetmezdi. 800 00:44:03,435 --> 00:44:07,648 Yaşım ilerledikçe bazı şeyler konuşuldu, 801 00:44:08,440 --> 00:44:09,942 artık yaşım uygundu. 802 00:44:10,692 --> 00:44:13,487 Şaşırmıştım çünkü öyle olduğunu bilmiyordum. 803 00:44:14,029 --> 00:44:16,323 Birbirlerine yoğun duygular beslemişler. 804 00:44:17,449 --> 00:44:18,575 -Çok güzelsin. -Öyle mi? 805 00:44:18,659 --> 00:44:19,826 Evet. 806 00:44:19,910 --> 00:44:21,828 Bana kendimi güzel hissettiriyorsun. 807 00:44:22,329 --> 00:44:24,164 Seninle kendimi vasat hissetmiyorum. 808 00:44:24,248 --> 00:44:27,459 Kendimi çok ama çok özel hissediyorum. 809 00:44:27,543 --> 00:44:29,545 Çok seksi bir film. 810 00:44:29,628 --> 00:44:31,922 Siyah beyaz muhteşem. 811 00:44:32,005 --> 00:44:34,091 Paris şehri muhteşem. 812 00:44:34,174 --> 00:44:37,594 Mağaralardasınız, caz mağaralarında. 813 00:44:37,678 --> 00:44:38,846 Paul Newman var. 814 00:44:40,013 --> 00:44:41,723 Diahann teyzem var, 815 00:44:41,807 --> 00:44:46,562 ki kendisi o filmde görüp görebileceğiniz en çarpıcı kadın. 816 00:44:46,645 --> 00:44:49,231 O ve Diahann Carroll sinema tarihinin 817 00:44:49,314 --> 00:44:50,566 en güzel çiftlerinden biri. 818 00:44:50,649 --> 00:44:51,859 Üstlerinde trençkot var 819 00:44:51,942 --> 00:44:53,944 ve geceleyin Paris'te yürüyorlar. 820 00:44:54,027 --> 00:44:57,322 Sivil Haklar Hareketi ve aşktan bahsediyorlar. 821 00:44:57,406 --> 00:45:00,242 Biraz Paris'te kal ve kafanı dinle. 822 00:45:00,325 --> 00:45:02,703 Bir yerlerde dayak yemeden öğle yemeği ye. 823 00:45:02,786 --> 00:45:04,830 Bir gün uyanıp okyanusa bakacaksın 824 00:45:04,913 --> 00:45:06,290 ve "Kimin ihtiyacı var?" diyeceksin. 825 00:45:06,790 --> 00:45:10,794 Poitier tüm ülkenin sembolü hâline gelirken 826 00:45:10,878 --> 00:45:13,255 kişisel de bir kriz yaşıyordu. 827 00:45:13,338 --> 00:45:14,339 Bir yandan 828 00:45:14,423 --> 00:45:16,967 Diahann Carroll'a karşı evliliğinde eksik gördüğü 829 00:45:17,050 --> 00:45:18,969 yoğun bir bağ ve sevgi besliyordu. 830 00:45:19,052 --> 00:45:20,512 Diğer yandan tabii babaydı. 831 00:45:20,596 --> 00:45:23,182 Onu babası Reginald Poitier eğitmişti, 832 00:45:23,265 --> 00:45:25,767 erkekliğin ölçüsü çocuklarına ne kadar iyi baktığı demişti. 833 00:45:25,851 --> 00:45:29,188 Bu ilişkiye girerek o değerleri terk mi ediyordu? 834 00:45:29,897 --> 00:45:31,648 Gitmene izin veremem. 835 00:45:32,858 --> 00:45:34,234 O zaman benimle gel. 836 00:45:35,402 --> 00:45:37,654 Paris Blues'un çekimleri bittiğinde 837 00:45:37,738 --> 00:45:39,281 ikisinin de kafası karışıktı. 838 00:45:39,364 --> 00:45:41,241 Hayatlarının sıradaki adımından emin değillerdi. 839 00:45:41,325 --> 00:45:43,285 İlişkiye devam edecekler mi emin değillerdi. 840 00:45:43,368 --> 00:45:46,330 Aileleri konusunda ne yapacaklarından emin değillerdi. 841 00:45:46,830 --> 00:45:49,249 Meşguldü. Gitmesi gerektiğini söyledi. 842 00:45:49,333 --> 00:45:52,920 Evde kalamadığını… söyledi 843 00:45:53,003 --> 00:45:56,673 çünkü yazmak için ev tutması gerekiyordu. 844 00:45:56,757 --> 00:45:59,092 Arada sırada yazıyordu. 845 00:45:59,676 --> 00:46:02,012 Ve tabii durum 846 00:46:02,095 --> 00:46:04,765 bambaşka bir şey çıktı, 847 00:46:04,848 --> 00:46:08,060 dediği şey çıkmadı. 848 00:46:15,025 --> 00:46:17,236 Şimdi Özgürlük Hareketi, beni dinleyin. 849 00:46:17,319 --> 00:46:19,446 SİVİL HAKLAR ŞİMDİ! ÖZGÜRLÜK YÜRÜYÜŞÜNE HEMEN KATILIN! 850 00:46:19,530 --> 00:46:21,865 Tüm vatandaşlardan Washington'a gelmesini istiyoruz. 851 00:46:21,949 --> 00:46:23,325 Uçakla, arabayla, otobüsle gidin. 852 00:46:23,408 --> 00:46:24,743 WASHINGTON'DA İŞ VE ÖZGÜRLÜK İÇİN YÜRÜYÜŞ! 853 00:46:24,826 --> 00:46:26,203 Nasıl gelebiliyorsanız. 854 00:46:29,331 --> 00:46:31,959 HER YERDEN GELİYORLAR 855 00:46:35,337 --> 00:46:38,882 Zenciler de, beyaz vatandaşların sahip olduğu şeyleri istiyor. 856 00:46:38,966 --> 00:46:40,300 Tüm haklarını. 857 00:46:40,384 --> 00:46:43,011 Özgürlük! Özgürlük! 858 00:46:52,312 --> 00:46:56,275 WASHINGTON'A YÜRÜYÜŞ 859 00:46:56,358 --> 00:46:59,403 Bu yürüyüşün amacı, Başkan Kennedy'nin 860 00:46:59,486 --> 00:47:02,281 Sivil Haklar Yasa Tasarısı'na destek vermek. 861 00:47:02,364 --> 00:47:05,242 Güney Siyahi hareketiydik aslında, 862 00:47:05,325 --> 00:47:07,619 ta ki 1963 Ağustos'una kadar. 863 00:47:07,703 --> 00:47:08,996 BERABER YAŞAYIP ÇALIŞALIM 864 00:47:09,079 --> 00:47:12,040 Güney'deki siyahi Amerikalıların hayallerini 865 00:47:12,124 --> 00:47:14,251 sadece Dr. King anlatmıyordu, 866 00:47:14,334 --> 00:47:19,131 Hollywood yıldızları da vardı. 867 00:47:35,606 --> 00:47:40,027 Harry ve Sidney Poitier bunu küresel bir olaya çevirdi. 868 00:47:40,110 --> 00:47:42,279 Bu, Martin Luther King tek kelime etmeden öceydi. 869 00:47:44,281 --> 00:47:47,075 Dr. King, Marlon Brando'yu tanımıyordu. 870 00:47:48,285 --> 00:47:50,370 Paul Newman'ı tanımıyordu. 871 00:47:51,496 --> 00:47:55,792 Hollywood yıldızları, Dr. King'in gösterilerinde yürüdü. 872 00:47:55,876 --> 00:48:00,047 Bunu, Sidney ve Harry yaptı. Bağlantı buydu. 873 00:48:00,130 --> 00:48:01,924 Bugün, gün boyunca 874 00:48:02,007 --> 00:48:04,343 tüm konuşmalarda, pankartlarda şunu fark ettim: 875 00:48:04,426 --> 00:48:07,888 Tekrar tekrar "şimdi, şimdi, şimdi" kelimesini ya gördüm ya duydum. 876 00:48:07,971 --> 00:48:08,972 -Israrla. -Şimdi! 877 00:48:09,056 --> 00:48:13,185 Bugün bariz olan o aciliyet şahsen yıllardır 878 00:48:13,268 --> 00:48:14,478 içimde kaynıyordu. 879 00:48:14,561 --> 00:48:17,022 En azından yetişkinlik yıllarımın çoğunda. 880 00:48:17,105 --> 00:48:19,066 Sivil Haklar mücadelesiyle hayatta kalma 881 00:48:19,149 --> 00:48:20,901 gerekliliğinden ilgilenmeye başladım. 882 00:48:20,984 --> 00:48:25,489 Ve bence ilgim uzun yıllar önce başlamıştı 883 00:48:25,572 --> 00:48:29,326 fakat bugünkü kadar yoğun değildi. 884 00:48:29,409 --> 00:48:30,994 Beyler, bence vakti geldi… 885 00:48:31,078 --> 00:48:33,789 Sidney'nin aktivistliğinden etkilenmekle kalmamış, 886 00:48:33,872 --> 00:48:36,333 ondan ilham da almıştım… 887 00:48:36,416 --> 00:48:38,961 …çünkü şöyle düşünmüştüm: "Bunu ben de yapabilirim. Kendimce. 888 00:48:39,044 --> 00:48:41,922 Kendimce bir yol bulmalıyım ama bunu yapabilirim." 889 00:48:42,005 --> 00:48:44,216 "Sesimi çıkarabilirim, onu kullanabilirim." 890 00:48:44,299 --> 00:48:46,134 Büyük engellerle karşı karşıyaydı. 891 00:48:46,218 --> 00:48:48,345 İnsanlar şöyle deyip onu suçlayacaktı çünkü: 892 00:48:48,428 --> 00:48:49,471 "Sen kimsin de konuşuyorsun?" 893 00:48:49,555 --> 00:48:51,014 Bu haksızlık. 894 00:48:51,098 --> 00:48:53,350 Onun da sesi vardı, kullanmak hakkıydı. 895 00:48:53,433 --> 00:48:55,352 O sesi hak etti o. 896 00:48:55,435 --> 00:48:58,188 Oyuncu olman konuşmayacaksın anlamına gelmez. 897 00:48:58,689 --> 00:49:03,193 Ne yazık ki ortalama Amerikalıların 898 00:49:04,069 --> 00:49:07,030 beni görmeleri imkânsızdı. 899 00:49:07,739 --> 00:49:10,742 Bazen buna çok sinir olurdum. 900 00:49:10,826 --> 00:49:14,454 Bunun anlamı, siyahilerin kullanılmasını, 901 00:49:14,955 --> 00:49:17,666 gördüğü muameleyi değiştiremeyeceğimdi. 902 00:49:18,250 --> 00:49:20,711 Hollywood o noktada 903 00:49:20,794 --> 00:49:23,672 birden fazla siyahi yıldıza bile hazır değildi. 904 00:49:23,755 --> 00:49:26,258 Bir siyahi yıldız varken artık başka siyahi oyuncular vardı. 905 00:49:26,341 --> 00:49:27,342 ÖZEL PARTİ 906 00:49:27,426 --> 00:49:30,345 Ama çoğunlukla, günümüze ayak uydurmak zorunda kalan 907 00:49:30,429 --> 00:49:32,389 çok muhafazakâr bir sektördü 908 00:49:32,472 --> 00:49:33,932 ve bu çok uzun zaman aldı. 909 00:49:34,433 --> 00:49:36,894 Aslında hiç kimse yeni bir 910 00:49:36,977 --> 00:49:39,188 Sidney Poitier yetiştirmiyor anlıyor musunuz? 911 00:49:39,271 --> 00:49:41,398 Sidney çok… Kompleks gibi. 912 00:49:41,481 --> 00:49:44,484 Sidney Poitier kompleksi var. Matris gibi. 913 00:49:44,568 --> 00:49:46,195 Ve ırkçılık dâhilinde 914 00:49:46,278 --> 00:49:48,280 aslında Highlander gibiydi. 915 00:49:48,363 --> 00:49:49,656 Sidney var. 916 00:49:49,740 --> 00:49:52,451 Diğer zencileri ne yapalım? 917 00:49:52,534 --> 00:49:57,706 Diğer herkes için orduyu yöneten bir ırk askeriydi 918 00:49:58,457 --> 00:50:03,337 ama onu, renginin tanımladığını çok iyi biliyordu. 919 00:50:04,004 --> 00:50:09,718 Bunu bir direniş ya da açıklama olarak söylemiyordu. 920 00:50:09,801 --> 00:50:11,595 Bu sadece gerçekti. 921 00:50:11,678 --> 00:50:14,806 Bizimle ilgili, bizim etrafımızda 922 00:50:14,890 --> 00:50:19,102 yaptığım bazı değişiklikler için, bazı tercihler için 923 00:50:19,186 --> 00:50:21,104 çok önemli şeyler var. 924 00:50:21,188 --> 00:50:23,023 Ve o seçimlerin bazıları 925 00:50:23,106 --> 00:50:27,778 sadece kendi başarılarıma bakarak şöyle dememle olmadı: 926 00:50:27,861 --> 00:50:30,822 "Yapmam gereken bu, bunu yapma niyetindeyim." 927 00:50:30,906 --> 00:50:35,244 Hayır. İnsan kendini motive eden 928 00:50:35,327 --> 00:50:38,121 değerlerle yaşar. 929 00:50:49,550 --> 00:50:52,719 YÖNETMEN 930 00:50:52,803 --> 00:50:55,305 Lilies of the Field düşük bütçeli bir yapımdı, 931 00:50:55,389 --> 00:50:57,808 siyahi bir tamircinin mütevazı hikâyesiydi. 932 00:50:57,891 --> 00:51:00,853 Güneybatı Amerika'da bir manastıra, rahibelerin yanına gidiyor 933 00:51:00,936 --> 00:51:02,604 ve kilise yapmalarına yardımcı oluyor. 934 00:51:02,688 --> 00:51:06,608 Tanrı çok yüce. Bana iri, güçlü bir adam yolladı. 935 00:51:06,692 --> 00:51:09,069 Bana beni bir yere yollayacağını söylemedi. 936 00:51:09,152 --> 00:51:10,279 Buradan geçiyordum. 937 00:51:10,362 --> 00:51:13,115 63'te ben altı yaşındaydım. 938 00:51:13,198 --> 00:51:17,035 Şöyle demiştim: "Sidney, gitsene. Neden onlarla takılıyorsun?" 939 00:51:18,245 --> 00:51:20,455 "Bin arabana." Ve… Ve ben… 940 00:51:20,539 --> 00:51:22,833 Altı yaşında böyle düşünmüştüm. 941 00:51:22,916 --> 00:51:28,922 Şöyle dedi: "Yeterli para veremiyorlar. Bir şey sunmuyorlar." 942 00:51:29,006 --> 00:51:31,008 Ben de "Sidney, ne yap biliyor musun? 943 00:51:31,091 --> 00:51:34,469 Filmde para için oynama, 944 00:51:34,553 --> 00:51:38,515 haklarının bir kısmı için oyna" dedim. 945 00:51:38,599 --> 00:51:42,144 "Hiç aklıma gelmemişti" dedi. "Düşün ve bil" dedim. 946 00:51:42,227 --> 00:51:44,313 Rol ilk başta Harry Belafonte'ye teklif edilmişti. 947 00:51:44,396 --> 00:51:45,480 Reddetti. Şöyle dedi: 948 00:51:45,564 --> 00:51:48,400 "Bu adamın dünyayla bir bağlantısı yok." 949 00:51:48,483 --> 00:51:50,110 Berbat bir film. Berbat. 950 00:51:50,194 --> 00:51:51,195 HARRY BELAFONTE'NİN SESİ 951 00:51:51,278 --> 00:51:52,905 Okuduğum en berbat filmdi. 952 00:51:52,988 --> 00:51:55,866 Anında reddettim. 953 00:51:56,450 --> 00:51:58,368 Ve Sidney Poitier rolü kabul etti. 954 00:51:59,453 --> 00:52:01,455 O filmde muhteşemdi. 955 00:52:01,538 --> 00:52:03,874 Harry şarkı da söylüyordu. Başka kariyeri vardı. 956 00:52:03,957 --> 00:52:05,542 Harry'nin durumu fena değildi. 957 00:52:05,626 --> 00:52:07,544 Harry'nin rol reddetme lüksü vardı. 958 00:52:07,628 --> 00:52:10,923 Evin parasını ödüyorsan bir şeyleri reddedebilirsin. 959 00:52:11,006 --> 00:52:15,302 Harry'ye saygısızlık olmasın ama Harry çalışıyordu. 960 00:52:16,887 --> 00:52:17,930 Tamam mı? 961 00:52:20,307 --> 00:52:21,934 Hello, Dolly!'yi oynarken 962 00:52:22,017 --> 00:52:24,353 Broadway'de Pearl Bailey'yle beraberdim. 963 00:52:24,436 --> 00:52:27,898 Ve gösteriye kim gelirse 964 00:52:27,981 --> 00:52:29,942 onu sahneye davet ederdi. 965 00:52:30,025 --> 00:52:31,610 Ve onlar da şeyi söylerdi… 966 00:52:34,863 --> 00:52:37,616 Geldiğinde Sidney'yi sahneye çağırdı. 967 00:52:37,699 --> 00:52:40,244 "Hadi, Sidney. Söyleyelim" dedi. 968 00:52:40,327 --> 00:52:43,288 O da "Ben şarkı söyleyemem" dedi. 969 00:52:43,789 --> 00:52:45,040 Tamam. Hadi bakalım. 970 00:52:47,960 --> 00:52:50,087 Pearl, "Sen neden bahsediyorsun? 971 00:52:50,170 --> 00:52:52,339 Lilies of the Field'da söylediğini gördüm" dedi. 972 00:52:52,422 --> 00:52:54,132 Sidney de "O başkasıydı!" dedi. 973 00:53:01,348 --> 00:53:02,432 Hadi bakalım. 974 00:53:05,143 --> 00:53:08,188 Bu ufak çaplı, düşük bütçeli film zamanla bir kitle oluşturdu. 975 00:53:08,272 --> 00:53:10,691 Ülkedeki belli bir ruh hâlini yansıtıyordu. 976 00:53:10,774 --> 00:53:11,775 Bir de özellikle 977 00:53:11,859 --> 00:53:14,736 Poitier'nin karakteri Homer Smith ve performansı 978 00:53:14,820 --> 00:53:16,071 takdir ediliyordu. 979 00:53:16,154 --> 00:53:19,366 Filme çok tatlı, sevimli bir tarz katmıştı. 980 00:53:19,449 --> 00:53:21,493 Doğru ruh hâlini yakalıyordu. 981 00:53:21,577 --> 00:53:23,203 Bence bu rol 982 00:53:23,287 --> 00:53:28,125 çok sevimli, muhteşem, neşe verici bir karakterdi, 983 00:53:28,208 --> 00:53:31,044 yansıması tüm insanların 984 00:53:31,128 --> 00:53:33,505 daha büyük kısmında var. 985 00:53:35,591 --> 00:53:38,343 OSCAR ÖDÜLLERİ 986 00:53:38,427 --> 00:53:39,803 Hollywood'un büyük gecesi. 987 00:53:39,887 --> 00:53:42,055 Otuz altıncı kez dünyanın eğlence başkenti 988 00:53:42,139 --> 00:53:44,933 bu yılın en iyi sanatçılarını ve başarılarını 989 00:53:45,017 --> 00:53:47,728 gıpta edilen Oscar'larla ödüllendirecek. 990 00:53:47,811 --> 00:53:50,772 Milwaukee'de on yaşında bir çocuktum. 991 00:53:50,856 --> 00:53:53,108 Oscar Ödülleri diye bir şey izliyordum 992 00:53:53,192 --> 00:53:58,113 ve insanların limuzinlerle falan geldiğini görüyordunuz. 993 00:53:58,697 --> 00:54:02,159 Ne zaman televizyona siyahi biri çıksa 994 00:54:02,242 --> 00:54:04,703 resmen telefonu elime alır şöyle derdim: 995 00:54:04,786 --> 00:54:06,830 "Siyahi çıktı. Siyahi çıktı. 996 00:54:06,914 --> 00:54:08,207 Siyahi. Hemen açın." 997 00:54:08,290 --> 00:54:10,000 Sonunda TV'dekini kaçırırdım. 998 00:54:10,667 --> 00:54:12,836 En İyi Erkek Oyuncu adayları şöyle: 999 00:54:12,920 --> 00:54:15,047 Tom Jones'la Albert Finney. 1000 00:54:16,173 --> 00:54:18,175 This Sporting Life'la Richard Harris. 1001 00:54:19,301 --> 00:54:21,053 Cleopatra'yla Rex Harrison. 1002 00:54:23,013 --> 00:54:24,556 Hud'la Paul Newman. 1003 00:54:25,390 --> 00:54:27,559 Lilies of the Field'la Sidney Poitier. 1004 00:54:29,561 --> 00:54:32,022 Kazanan Lilies of the Field'la Sidney Poitier. 1005 00:54:33,398 --> 00:54:34,816 Adım söylendiğinde 1006 00:54:34,900 --> 00:54:37,110 yerimden zıplayıp şöyle dedim: 1007 00:54:37,194 --> 00:54:41,490 "Ben kazandım! Ben kazandım! Ben kazandım!" 1008 00:54:41,573 --> 00:54:43,492 Yani kendime hâkim olamadım. 1009 00:54:44,076 --> 00:54:46,912 Bu, kendimin dışavurumuydu 1010 00:54:46,995 --> 00:54:49,289 ama aynı zamanda çok sayıda insanın da 1011 00:54:49,373 --> 00:54:51,667 kendilerinin dışavurumuydu. 1012 00:54:51,750 --> 00:54:53,418 Düşünebiliyor musunuz? 1013 00:54:53,502 --> 00:54:56,171 Sivil Haklar Yasası geçmeden önceydi bu. 1014 00:54:56,255 --> 00:54:58,215 Salondaki şoku düşünebiliyor musunuz? 1015 00:54:58,298 --> 00:55:03,720 O an yaşanan ve kültürümüzde olan biten diğer her şeyi 1016 00:55:03,804 --> 00:55:07,975 gölgede bırakan o saf neşeyi, o büyüleyiciliği, 1017 00:55:08,058 --> 00:55:12,938 o ilahi şeyi düşünebiliyor musunuz? 1018 00:55:13,021 --> 00:55:16,108 Bay Poitier böyle büyük bir ödül kazanan ilk zenci 1019 00:55:16,191 --> 00:55:18,819 ve açıklama, seyirci tarafından çok sıcak karşılandı. 1020 00:55:24,658 --> 00:55:27,244 O bir dönüm noktasıydı, 1021 00:55:27,327 --> 00:55:28,912 gerçekten dönüm noktasıydı. 1022 00:55:28,996 --> 00:55:32,457 Bizi, biz siyahileri 1023 00:55:32,541 --> 00:55:36,879 olduğumuzdan tamamen farklı bir şekilde 1024 00:55:37,713 --> 00:55:41,842 ifade etmeyi seçen bir Hollywood'da. 1025 00:55:42,384 --> 00:55:48,348 Bu an için çok uzun yollar katettim, 1026 00:55:49,391 --> 00:55:52,436 doğal olarak da 1027 00:55:52,519 --> 00:55:56,106 çok sayıda insana borçluyum. 1028 00:55:56,190 --> 00:55:58,734 O benim için büyük, siyahi umuttu. 1029 00:55:58,817 --> 00:56:01,236 O an benim için büyük, siyahi umut oldu. 1030 00:56:01,320 --> 00:56:03,614 Hayal meyal hatırlıyorum, 1031 00:56:04,615 --> 00:56:06,909 bu siyahi bir adama oluyorsa 1032 00:56:06,992 --> 00:56:10,120 kim bilir bana neler olur diye düşünmüştüm. 1033 00:56:10,204 --> 00:56:14,041 Söyleyebileceğim tek şey çok teşekkür ederim. 1034 00:56:44,655 --> 00:56:46,240 Çok kişi adına başardı, 1035 00:56:46,323 --> 00:56:48,742 sadece ondan sonra gelen bizler için değil. 1036 00:56:48,825 --> 00:56:50,744 Ama Sidney'nin anne babası, büyükanne ve babası 1037 00:56:50,827 --> 00:56:53,121 kölelikten gelen insanlar. 1038 00:56:53,205 --> 00:56:57,209 Başardığında kim bilir onlar ne düşündü? 1039 00:56:57,876 --> 00:57:00,295 NASSAU, BAHAMALAR 1040 00:57:04,383 --> 00:57:08,387 Resmen imkânsız olan bir zamanda 1041 00:57:08,470 --> 00:57:10,305 En İyi Erkek Oyuncu Ödülünü kazanan 1042 00:57:10,389 --> 00:57:13,600 ilk siyahi erkek, ilk Bahamalı erkek olmak için 1043 00:57:13,684 --> 00:57:16,353 diğer herkesten 100 kat daha iyi olmalısınız. 1044 00:57:21,066 --> 00:57:23,318 O dönem için olağanüstüydü, 1045 00:57:23,402 --> 00:57:26,572 ben çok iyi ve çok saf olduğum için değil aslında. 1046 00:57:26,655 --> 00:57:29,950 Ben o kadar iyi ya da o kadar saf değildim. 1047 00:57:30,826 --> 00:57:34,329 Ama içimde taşıdığım bir şey vardı, 1048 00:57:34,413 --> 00:57:36,373 annemde olan bir şeydi bu, 1049 00:57:36,957 --> 00:57:42,129 hayatta kalmam için anne olarak yaptığı şey. 1050 00:57:44,464 --> 00:57:46,550 Yaşamam beklenmiyordu, hayır. 1051 00:57:46,633 --> 00:57:48,635 Doğduğumda yaşamam beklenmiyordu. 1052 00:57:48,719 --> 00:57:52,639 İki ay erken doğmuşum. 1053 00:57:53,140 --> 00:57:56,059 Oradakilerce hayatta kalamayacağıma kanaat getirildiğinde, 1054 00:57:56,143 --> 00:57:58,896 ki bunlar arasında ebe de var, 1055 00:57:58,979 --> 00:58:01,648 babam ertesi sabah evden çıkmış. 1056 00:58:02,733 --> 00:58:08,155 Eve elinde bir ayakkabı kutusuyla geri dönmüş. 1057 00:58:10,574 --> 00:58:11,658 Ve… 1058 00:58:14,411 --> 00:58:17,289 Beni gömmeye hazırlarmış. 1059 00:58:18,874 --> 00:58:21,043 Annem bunu kabul etmemiş. 1060 00:58:21,126 --> 00:58:22,961 "Hayır, bunu yapamazsın" demiş. 1061 00:58:23,837 --> 00:58:25,130 Ve evden çıkmış. 1062 00:58:25,214 --> 00:58:29,801 Destek bulabileceğini düşündüğü her yere gitmiş. 1063 00:58:29,885 --> 00:58:34,806 Bir falcının evinin önünden geçmiş. 1064 00:58:34,890 --> 00:58:36,225 MADAM BESS ÖZEL ŞANS GÜÇLERİ 1065 00:58:36,308 --> 00:58:38,268 Annem şöyle demiş: "Yeni doğan bir çocuğum var. 1066 00:58:38,352 --> 00:58:39,895 Erken doğdu, 1067 00:58:39,978 --> 00:58:43,106 bana oğlumu anlatmanı istiyorum." 1068 00:58:44,358 --> 00:58:49,112 Falcı gözlerini kapatmış ve yüzü seğirmeye başlamış. 1069 00:58:49,196 --> 00:58:52,241 Gözleri, göz kapağının ardında dönüyormuş. 1070 00:58:54,660 --> 00:58:58,205 Sonra bir anda falcının gözleri açılmış 1071 00:58:58,288 --> 00:59:00,999 ve şöyle demiş: "Oğlun için endişelenme. 1072 00:59:04,336 --> 00:59:05,546 Kurtulacak. 1073 00:59:06,380 --> 00:59:11,802 Dünyanın birçok yerine gidecek. 1074 00:59:11,885 --> 00:59:13,470 Zengin ve ünlü olacak." 1075 00:59:14,304 --> 00:59:17,099 Adını dünyanın her yerine taşıyacağımı söylemiş. 1076 00:59:18,308 --> 00:59:21,812 Ve söylediği her şeyi… 1077 00:59:23,939 --> 00:59:25,566 …yaşadım ben. 1078 00:59:27,818 --> 00:59:32,155 NBC Haber sunar, Chaney, Goodman, Schwerner. 1079 00:59:32,239 --> 00:59:35,075 Mississippi'de hâlâ kayıp olan üç sivil haklar çalışanı hakkında 1080 00:59:35,158 --> 00:59:36,994 özel haber. 1081 00:59:37,077 --> 00:59:40,372 James Chaney, Andrew Goodman ve Michael Schwerner 1082 00:59:40,455 --> 00:59:43,000 Mississippi'ye zencilere seçmen kaydı yapmaya gitmişti. 1083 00:59:43,083 --> 00:59:45,002 Harekete yeni dâhil olmuştum. 1084 00:59:45,085 --> 00:59:46,879 PAPAZ WILLIE BLUE SİVİL HAKLAR AKTİVİSTİ 1085 00:59:46,962 --> 00:59:49,006 Kamyonetten yeni inmiştim. 1086 00:59:49,089 --> 00:59:51,758 Goodman hariç hepsini tanıyordum. 1087 00:59:52,342 --> 00:59:53,802 Öğretmendiler. 1088 00:59:53,886 --> 00:59:57,097 İnsanlara oyun ne olduğunu öğretiyorlardı, 1089 00:59:57,181 --> 00:59:59,224 nasıl oy olduğunu çünkü biz bilmiyorduk. 1090 00:59:59,308 --> 01:00:00,350 BİR İNSAN, BİR OY KAYDINIZI YAPTIRIN! 1091 01:00:00,434 --> 01:00:04,104 Gördüğüm kadarıyla Amerikan Rüyası'nı öğretiyorlardı. 1092 01:00:04,188 --> 01:00:07,316 Oy verirseniz siz seçersiniz. 1093 01:00:08,025 --> 01:00:09,902 Oy vermezseniz onlar seçer. 1094 01:00:09,985 --> 01:00:13,280 Oy vermeyi unutmayın ki seçim sizin olsun. 1095 01:00:13,363 --> 01:00:16,200 Bir keresinde güneydeyken başınıza 1096 01:00:16,283 --> 01:00:17,326 korkutucu bir şey gelmiş. 1097 01:00:17,409 --> 01:00:19,369 Ben muğlak detaylar duydum ama siz… 1098 01:00:19,453 --> 01:00:21,330 Bunu anlattığınızı hiç duymadım. 1099 01:00:21,413 --> 01:00:23,498 Sidney'yle 26 yıldır arkadaşız. 1100 01:00:24,583 --> 01:00:26,960 Bence aramızda bizi o andan daha fazla birbirimize bağlayan 1101 01:00:27,044 --> 01:00:30,422 daha başka bir tecrübe yaşanmamıştır. 1102 01:00:31,089 --> 01:00:34,009 Yakın arkadaşım Harry Belafonte arayıp şöyle dedi: 1103 01:00:34,092 --> 01:00:36,929 "Benimle, Mississippi'ye gelmeni istiyorum. 1104 01:00:37,012 --> 01:00:40,265 Sivil Haklar Hareketi'ne para vermeliyiz." 1105 01:00:40,349 --> 01:00:41,892 Grubun o bölgede 1106 01:00:41,975 --> 01:00:45,312 çok az parası vardı ve yardım gerekiyordu. 1107 01:00:45,395 --> 01:00:48,440 Mississippi'de herkese saygılı davranacağız. 1108 01:00:48,524 --> 01:00:49,525 VALİ ROSS BARNETT 1109 01:00:49,608 --> 01:00:52,319 Buraya gelen herkese, tabii ki yasalarımızı 1110 01:00:52,402 --> 01:00:53,946 çiğnemedikleri sürece. 1111 01:00:54,029 --> 01:00:57,824 Gece gündüz telefonlar, tehditler geliyordu. 1112 01:00:57,908 --> 01:01:02,621 Belafonte ve Poitier'yi öldürmek istiyorlardı. 1113 01:01:02,704 --> 01:01:03,705 Şu kelimeleri kullanıyorlardı: 1114 01:01:03,789 --> 01:01:06,333 "Bu zencileri öldürmezsek Greenwood'a gelirler." 1115 01:01:06,416 --> 01:01:08,418 Sanmıştım ki 1116 01:01:08,502 --> 01:01:10,546 Bobby Kennedy'yi tanıdığım için 1117 01:01:10,629 --> 01:01:12,548 Adalet Bakanlığını arar… 1118 01:01:12,631 --> 01:01:13,632 SİVİL HAKLAR BİRİMİ 1119 01:01:13,715 --> 01:01:16,093 …onlara gideceğimi, yerimi söylersem 1120 01:01:16,176 --> 01:01:18,345 federal koruma alabiliriz. 1121 01:01:18,428 --> 01:01:19,721 Oraya vardığımızda 1122 01:01:19,805 --> 01:01:23,183 federal polis de herhangi bir koruma da yoktu. 1123 01:01:23,267 --> 01:01:25,435 Bir arabaya bindik. Bizi iki araba karşıladı. 1124 01:01:25,519 --> 01:01:29,022 Birine bindik, diğeri de destek araçtı. 1125 01:01:29,106 --> 01:01:31,108 Arabayı kimse kullanmak istemedi. 1126 01:01:32,234 --> 01:01:33,777 "Ben kullanırım" dedim 1127 01:01:33,861 --> 01:01:38,407 ve tokalaşmaların, merhabaların, takdimlerin ardından 1128 01:01:38,490 --> 01:01:41,368 valizler benim arabama kondu. 1129 01:01:42,160 --> 01:01:45,914 Ve Poitier'yle Belafonte 1130 01:01:45,998 --> 01:01:48,458 öndeki arabadaydı. 1131 01:01:49,042 --> 01:01:50,627 Tam arabaya binerken 1132 01:01:50,711 --> 01:01:52,713 biri şöyle dedi: "İşte şuradalar." 1133 01:01:54,673 --> 01:01:57,968 Farlar yandı. Ku Klux Klan üyeleri olduklarını gördük. 1134 01:01:59,803 --> 01:02:01,346 Hemen yola çıktık. 1135 01:02:01,430 --> 01:02:03,307 Kamyonetler bizi yakalamaya çalışırken 1136 01:02:03,390 --> 01:02:07,644 üçüncü araba, sollama girişimlerini engellemek için yana kayıyordu. 1137 01:02:10,230 --> 01:02:12,357 Arabaya arkadan girdiler. 1138 01:02:12,441 --> 01:02:15,861 İlk düşüncem şu oldu: "Geçmelerine izin verme." 1139 01:02:17,070 --> 01:02:20,616 Sürekli olarak arkamızdaki arabaya çarpıp bize ulaşmak için 1140 01:02:20,699 --> 01:02:23,952 onları kaydırmak ya da otoyoldan çıkarmak istiyorlardı. 1141 01:02:24,036 --> 01:02:25,829 Ne olursa olsun geçmelerine izin verme. 1142 01:02:25,913 --> 01:02:28,957 Arkadan vururlarsa demek ki öyle ölmem gerekiyor. 1143 01:02:34,671 --> 01:02:37,966 Birkaç kilometre boyunca vur-kaç oynadık. 1144 01:02:38,550 --> 01:02:41,386 Beni geçemediler, gittiler. 1145 01:02:42,638 --> 01:02:46,475 Müsait otomobillere yığınla öğrenci bindi 1146 01:02:46,558 --> 01:02:48,477 ve hepsi otoyolda karşımıza çıktı 1147 01:02:48,560 --> 01:02:51,980 ve parayla birlikte bizi Greenwood'a getirdiler. 1148 01:02:52,064 --> 01:02:53,774 Sağ salim vardık. 1149 01:02:53,857 --> 01:02:55,859 İncil'den fırlamış bir şeydi. 1150 01:02:55,943 --> 01:02:57,986 İnsanlar ağaçlara çıkmıştı. 1151 01:02:58,862 --> 01:03:03,367 O sokak boyunca her yerde insan vardı. 1152 01:03:04,284 --> 01:03:08,497 Ve bu… Bu beni ağlattı. 1153 01:03:09,665 --> 01:03:14,753 Ağaçlardaki, çatılardaki insanlar 1154 01:03:15,921 --> 01:03:17,381 büyüleyiciydi. 1155 01:03:19,091 --> 01:03:20,968 Poitier'yi görünce 1156 01:03:21,051 --> 01:03:24,471 Lilies of the Field'daki o şarkıyı söylemeye başladılar. 1157 01:03:24,555 --> 01:03:25,639 "Amen." 1158 01:03:28,308 --> 01:03:30,352 Çok özel bir şeydi. 1159 01:03:39,278 --> 01:03:42,990 Ve bildiğiniz gibi her yıl mart, nisan gibi… 1160 01:03:44,491 --> 01:03:49,329 …gazeteler bizi bekleyen uzun, sıcak yazdan bahsetmeye başlar. 1161 01:03:53,625 --> 01:03:57,754 Yağma, cinayet ve kundaklamanın sivil haklarla ilgisi yok. 1162 01:04:04,303 --> 01:04:05,888 Bıkkın ve yorgunuz. 1163 01:04:05,971 --> 01:04:08,432 Beyazlar bizi hiçbir yerden atamayacak. 1164 01:04:09,600 --> 01:04:10,601 Çok ciddiyiz. 1165 01:04:10,684 --> 01:04:14,730 Çok net bir şekilde hatırlıyorum, on yaşında falandım, 1166 01:04:14,813 --> 01:04:17,983 1967'ydi ve bir nevi Sidney'nin yazıydı. 1167 01:04:18,066 --> 01:04:20,819 Annem beni To Sir, with Love'ı izlemeye götürdü. 1168 01:04:20,903 --> 01:04:23,363 In the Heat of the Night, Guess Who's Coming to Dinner'ı da. 1169 01:04:23,447 --> 01:04:25,657 Filmlerde siyahi yıldızlar vardı 1170 01:04:25,741 --> 01:04:27,659 ama Sidney muhtemelen ilk Hollywood… 1171 01:04:27,743 --> 01:04:29,453 Gerçek bir siyahi Hollywood film yıldızıydı. 1172 01:04:29,536 --> 01:04:32,831 İnsanlar Sidney Poitier filmleri izlemek için sinemaya gidiyordu. 1173 01:04:32,915 --> 01:04:33,999 Böyle bir şey olmamıştı. 1174 01:04:34,082 --> 01:04:36,919 Beyazlar Sidney Poitier filmlerini izlemek için sinemaya gidiyordu. 1175 01:04:37,002 --> 01:04:38,837 Daha da önemlisi buydu. Hele ki 1176 01:04:38,921 --> 01:04:40,756 Sivil Haklar Hareketi yaşanırken 1177 01:04:40,839 --> 01:04:42,758 ve Sidney onu sembolüyken. 1178 01:04:42,841 --> 01:04:47,638 1967'den 68'e kadar en çok gişe getiren oydu ve siyahiydi. 1179 01:04:47,721 --> 01:04:51,433 Tüm ülke onun etrafında pervaneydi. 1180 01:05:04,530 --> 01:05:06,031 Kalk ayağa evlat. 1181 01:05:06,114 --> 01:05:09,618 YÖNETMEN 1182 01:05:09,701 --> 01:05:11,370 Hemen diyorum. 1183 01:05:11,453 --> 01:05:13,497 Bu adamın 1184 01:05:13,580 --> 01:05:16,959 sugötürmez vakurluğundan etkilendiğimi hatırlıyorum. 1185 01:05:17,042 --> 01:05:19,086 Bu film beklentilerinizle oynuyordu. 1186 01:05:19,169 --> 01:05:20,629 Buna katlanmayacaktı. 1187 01:05:20,712 --> 01:05:23,924 Ama patlayana dek ne kadar katlanacağını… 1188 01:05:24,550 --> 01:05:25,676 …merak ediyordunuz. 1189 01:05:26,426 --> 01:05:28,679 Kendinden çok eminsin, değil mi Virgil? 1190 01:05:28,762 --> 01:05:30,430 Philadelphia'lı bir zenci için 1191 01:05:30,514 --> 01:05:32,558 Virgil tuhaf isim. Sana orada ne diyorlar? 1192 01:05:32,641 --> 01:05:35,602 Bana, Bay Tibbs diyorlar. 1193 01:05:35,686 --> 01:05:37,813 "Bana, Bay Tibbs diyorlar." 1194 01:05:37,896 --> 01:05:40,148 Ben bayıldım çünkü ekrana karşı cevap vermiştim. 1195 01:05:40,232 --> 01:05:42,442 Seyirci de büyük oranda siyahiydi. 1196 01:05:42,526 --> 01:05:46,697 Alkış koptu, çok sevinmişlerdi. 1197 01:05:46,780 --> 01:05:49,366 Seradaki meşhur sahne, 1198 01:05:49,449 --> 01:05:51,660 beyaz plantasyon sahibi onu tokatlıyor, 1199 01:05:51,743 --> 01:05:53,787 Sidney de onu tokatlıyordu. 1200 01:05:53,871 --> 01:05:57,499 1967'de bir tiyatro salonunda bunun etkisi muazzamdı. 1201 01:05:57,583 --> 01:06:00,169 Bay Colbert seraya dün gece, 1202 01:06:00,252 --> 01:06:02,629 gece yarısı civarı hiç geldi mi? 1203 01:06:06,592 --> 01:06:08,302 İğne atsanız duyulurdu. 1204 01:06:08,385 --> 01:06:10,804 Bir sinema salonunda gördüğüm en gürültülü sessizlikti. 1205 01:06:10,888 --> 01:06:12,556 Bazılarından şu ses geldi… Anlarsınız ya? 1206 01:06:12,639 --> 01:06:14,266 İnsanlar birbirlerine bakıyordu. 1207 01:06:14,349 --> 01:06:17,895 Siyahiler çıldırdı çünkü daha önce öyle bir şey görmemişlerdi. 1208 01:06:21,607 --> 01:06:23,817 Daha önce ekranda böyle bir şey olmamıştı. 1209 01:06:23,901 --> 01:06:25,485 O adam başka bir şeydi dostum. 1210 01:06:25,569 --> 01:06:27,529 Ne yapacaksın? 1211 01:06:29,907 --> 01:06:31,158 Bilmiyorum. 1212 01:06:32,826 --> 01:06:34,244 Biz ne yaptık peki? 1213 01:06:34,328 --> 01:06:35,454 "Evet!" 1214 01:06:38,081 --> 01:06:41,126 İlk senaryoda ona küçümseyerek bakıyordum, 1215 01:06:41,210 --> 01:06:44,254 güçlü ideallerimle birlikte çıkıp gidiyordum. 1216 01:06:44,755 --> 01:06:47,216 O rolü oynayan başka bir oyuncu olsa olabilirdi 1217 01:06:47,299 --> 01:06:49,176 ama benimle olamazdı. 1218 01:06:49,259 --> 01:06:52,221 Alnıma silah doğrultulan o Miami gecesini 1219 01:06:52,304 --> 01:06:54,556 çok net hatırlıyorum. 1220 01:06:54,640 --> 01:06:58,685 Yönetmene senaryonun değişmesi gerektiğini söyledim. 1221 01:06:59,311 --> 01:07:01,605 Yemin ederim, bunu ancak Sidney yapardı. 1222 01:07:01,688 --> 01:07:03,732 O bir yıldızdı. Sugötürmez. 1223 01:07:03,815 --> 01:07:06,151 Yani buna hiç şüphe yoktu. 1224 01:07:06,235 --> 01:07:08,946 Hiçbir engel tanımadan hayatını sürdürüyordu. 1225 01:07:09,029 --> 01:07:10,113 "Çekilin yolumdan." 1226 01:07:11,949 --> 01:07:13,909 Ve gerçekten de filmin 1227 01:07:13,992 --> 01:07:15,994 çok önemli bir anı oldu. 1228 01:07:16,078 --> 01:07:18,205 Ama günümüzü de işaret ediyordu. 1229 01:07:18,288 --> 01:07:23,085 En azından filmlerde Amerika'daki bazı gerçekleri 1230 01:07:23,168 --> 01:07:26,046 görmemizi sağlıyordu. 1231 01:07:26,129 --> 01:07:27,172 Herkesin dediği gibi, 1232 01:07:27,256 --> 01:07:29,633 sesi tüm dünyada duyulan bir tokattı. Benzeri yoktu. 1233 01:07:29,716 --> 01:07:32,094 Onu bir anda zirveye taşıdı. 1234 01:07:32,177 --> 01:07:34,847 İlginç bir paralellik olmuştu, 1235 01:07:34,930 --> 01:07:36,682 Sidney'nin o andaki hâli 1236 01:07:36,765 --> 01:07:39,268 ve ön cephelerde olanlar arasında. 1237 01:07:47,901 --> 01:07:49,695 YÖNETMEN 1238 01:07:51,947 --> 01:07:55,158 Bu siyahi adamın 1239 01:07:55,242 --> 01:07:59,580 bu çocukların öğretmeni, akıl hocası olduğunu görmek… 1240 01:07:59,663 --> 01:08:03,625 Yani bu genelde beyaz biri olurdu ve kahraman olurdu 1241 01:08:03,709 --> 01:08:08,463 ve siyahiler de ya kurtarılanlar ya da sorun çıkaranlar olurdu. 1242 01:08:08,547 --> 01:08:10,966 Bu, o hikâyeyi tepetaklak etmişti. 1243 01:08:11,550 --> 01:08:12,634 Oturun. 1244 01:08:14,595 --> 01:08:17,555 To Sir, with Love, gerçekten favorimdi 1245 01:08:17,639 --> 01:08:22,269 çünkü babamı, bize verdiği gibi tepkiler 1246 01:08:22,352 --> 01:08:25,147 verirken izlemiştim. 1247 01:08:25,229 --> 01:08:30,652 Sadece çocuklarına değil herkese ders verdi. 1248 01:08:30,736 --> 01:08:32,613 Onu gördüm. 1249 01:08:33,613 --> 01:08:35,908 Herkes oyuncuyu görürken 1250 01:08:35,991 --> 01:08:37,868 ben baba yanını gördüm. 1251 01:08:37,951 --> 01:08:41,830 Hepimiz bu sınıfta kibar olacağız. 1252 01:08:42,497 --> 01:08:44,750 Siz bana "Bayım" ya da "Bay Thackeray" diyeceksiniz. 1253 01:08:44,832 --> 01:08:47,336 Genç hanımlara "Bayan" denecek, 1254 01:08:47,836 --> 01:08:49,587 erkeklere soyadıyla hitap edilecek. 1255 01:08:49,671 --> 01:08:52,674 Hep omuzlarımda melekler var derim… 1256 01:08:52,758 --> 01:08:54,510 …çünkü çok şanslıyımdır. 1257 01:08:54,593 --> 01:08:56,345 Sanatçıydım. Müzisyendim. 1258 01:08:56,428 --> 01:08:58,680 Şarkıcıydım. Hiç oyunculuk yapmamıştım. 1259 01:08:58,764 --> 01:08:59,765 Evet. 1260 01:08:59,848 --> 01:09:01,558 Menajerim çok zekiydi. 1261 01:09:01,642 --> 01:09:03,560 Filmde oynamamı istediklerinde 1262 01:09:03,644 --> 01:09:06,188 "Tamam ama filmin şarkısını o söylemeli" demiş. 1263 01:09:24,413 --> 01:09:25,457 Yani… 1264 01:09:39,513 --> 01:09:42,640 Benim için o mesajla anılmak… 1265 01:09:42,724 --> 01:09:46,603 O çok güçlü bir mesajdı. 1266 01:09:46,687 --> 01:09:49,398 Tamamen sevgiyle alakalıydı. 1267 01:09:49,481 --> 01:09:50,899 Black Lives Matter'la alakalıydı. 1268 01:09:50,983 --> 01:09:54,194 O da okuldaki beyaz çocuklar kadar önemli. 1269 01:09:54,278 --> 01:09:58,866 O okulun hayatında, ömürleri boyunca karşılaşacakları 1270 01:09:58,949 --> 01:10:01,994 herkesten daha önemli biri hatta. 1271 01:10:02,661 --> 01:10:05,372 Çok sayıda hit albümüm çıkmıştı 1272 01:10:05,455 --> 01:10:08,417 ve ondan sonra da çok sayıda hit albümüm çıktı. 1273 01:10:08,500 --> 01:10:10,252 Ama onun yeri ayrı 1274 01:10:11,128 --> 01:10:13,213 çünkü o yalnız bir şarkıyla ilgili değildi. 1275 01:10:13,881 --> 01:10:19,136 Sidney Poitier ve filmin mesajıyla ilgiliydi. 1276 01:10:21,388 --> 01:10:23,307 Konuşma! Konuşma! 1277 01:10:23,974 --> 01:10:25,267 Bu filmlerin 1278 01:10:25,350 --> 01:10:27,144 siyahiler için yapılmadığını söylemek önemli. 1279 01:10:27,227 --> 01:10:28,478 Bunlar, onun 1280 01:10:28,562 --> 01:10:31,899 hangi hikâyeyi anlattığının farkında olarak çekilmişti, 1281 01:10:31,982 --> 01:10:34,568 hareketle ilgili neler olduğunun farkındaydı, 1282 01:10:34,651 --> 01:10:36,612 özellikle Dr. King'in hareketi. 1283 01:10:36,695 --> 01:10:40,741 Ama kitlesel iletişim konusunda öncü o sayılırdı, 1284 01:10:40,824 --> 01:10:43,327 siyahilerin de insan olduğunu kanıtladı. 1285 01:10:43,994 --> 01:10:47,456 Siyah olmayı insanlaştırmanız, 1286 01:10:47,539 --> 01:10:49,666 insan olduğumuzu bile düşünmeyen 1287 01:10:49,750 --> 01:10:55,088 bir dünya için bunu insanlaştırıp normalleştirmenizin bile 1288 01:10:55,172 --> 01:10:56,465 davaya katkısı oluyor… 1289 01:10:57,007 --> 01:10:59,676 …çünkü önemli olan bu. 1290 01:10:59,760 --> 01:11:01,929 İnsanların, içimizdeki insanlığı görmesini sağlamak. 1291 01:11:02,012 --> 01:11:03,847 YÖNETMEN 1292 01:11:03,931 --> 01:11:06,934 John Wade Prentice. 1293 01:11:07,017 --> 01:11:08,977 Şahane bir isim değil mi? 1294 01:11:09,061 --> 01:11:10,604 John Wade… 1295 01:11:12,314 --> 01:11:14,399 Joanna Prentice olacağım. 1296 01:11:20,197 --> 01:11:21,406 John bu. 1297 01:11:23,700 --> 01:11:26,411 Tanıştığıma çok memnun oldum. 1298 01:11:27,454 --> 01:11:29,581 Ben de memnun oldum Bayan Drayton. 1299 01:11:33,085 --> 01:11:35,254 Bayan Drayton, tıp diplomam var, 1300 01:11:35,337 --> 01:11:37,130 o yüzden umarım düşmeden önce 1301 01:11:37,214 --> 01:11:40,175 oturmanız gerekiyor desem küstahlık algılamazsınız. 1302 01:11:40,259 --> 01:11:42,594 Zenci olduğu için bayılacağını düşünüyor. 1303 01:11:43,178 --> 01:11:47,391 Ben, 22 yaşındaydım, Sidney çok tatlıydı. 1304 01:11:48,308 --> 01:11:50,352 Ben de çok naiftim. 1305 01:11:50,435 --> 01:11:54,606 O sahne, öpüşme sahnesi çekildiğinde 1306 01:11:54,690 --> 01:11:58,485 ben büyütülecek bir şey olduğunu düşünmemiştim. 1307 01:11:58,569 --> 01:12:00,988 Kamera "Tamam, hazırız" dedi. 1308 01:12:01,071 --> 01:12:05,200 Sonra etrafıma, stüdyoya baktım 1309 01:12:05,284 --> 01:12:09,496 ve insanların fena fena baktığını gördüm. 1310 01:12:11,206 --> 01:12:12,833 Neler olduğunu anlamamıştım. 1311 01:12:12,916 --> 01:12:15,294 Ancak sonra, 1312 01:12:15,377 --> 01:12:18,755 makyajımı çıkarmaya gittiğimde anladım. 1313 01:12:18,839 --> 01:12:20,549 Makyöz kadına sordum. 1314 01:12:20,632 --> 01:12:23,051 "Orada neler oluyordu?" dedim. 1315 01:12:23,802 --> 01:12:27,431 O da şöyle dedi: "Çok naifsin. 1316 01:12:27,514 --> 01:12:28,974 Bilmiyor musun?" 1317 01:12:29,057 --> 01:12:31,852 Ben de "Hayır, bilmiyorum. Neler oluyordu?" dedim. 1318 01:12:31,935 --> 01:12:33,395 Pek çok kişi şoke edici bir çift 1319 01:12:33,478 --> 01:12:34,730 olduğumuzu düşünecek. 1320 01:12:34,813 --> 01:12:36,023 Öyle değil mi Bayan Drayton? 1321 01:12:36,607 --> 01:12:38,317 Ne demek istediğini anlıyorum. 1322 01:12:38,901 --> 01:12:40,360 Bence, o dönemin 1323 01:12:40,444 --> 01:12:44,531 kültürel çalışmalarına katılmayan kişiler 1324 01:12:44,615 --> 01:12:49,578 Guess Who's Coming to Dinner gibi filmleri haksızca göz ardı edebilir, 1325 01:12:49,661 --> 01:12:52,956 kendi zamanları bağlamında düşünerek o filmlerin 1326 01:12:53,040 --> 01:12:55,042 ne kadar devrimsel olduğunu unutabilir. 1327 01:12:55,125 --> 01:12:57,461 Bu ilişki çok hızlı gelişti. 1328 01:12:57,544 --> 01:12:58,629 Sen de öyle dedin. 1329 01:12:58,712 --> 01:13:01,173 İnsanlar, hakkında ne der hiç düşündün mü? 1330 01:13:01,256 --> 01:13:03,759 Yani 16 veya 17 eyalette yasaları çiğnemiş olursun. 1331 01:13:03,842 --> 01:13:04,843 Suçlu olursun. 1332 01:13:04,927 --> 01:13:07,012 Guess Who's Coming to Dinner'da şöyle dediği 1333 01:13:07,095 --> 01:13:10,015 o sahne: "Sen kendini siyahi biri insan olarak görüyorsun. 1334 01:13:10,098 --> 01:13:11,725 Ben kendimi insan olarak görüyorum." 1335 01:13:11,808 --> 01:13:13,685 Sidney Poitier'yi tanımlayan bu oldu. 1336 01:13:14,269 --> 01:13:15,479 Babamsın sen benim. 1337 01:13:17,105 --> 01:13:19,525 Ben senin oğlunum. Seni seviyorum. 1338 01:13:20,651 --> 01:13:23,529 Hep sevdim, hep seveceğim. 1339 01:13:25,697 --> 01:13:28,909 Ama sen kendini siyahi biri insan olarak görüyorsun. 1340 01:13:30,244 --> 01:13:33,372 Ben kendimi insan olarak görüyorum. 1341 01:13:35,290 --> 01:13:37,334 Bu onun repliği bile değildi 1342 01:13:37,417 --> 01:13:40,128 çünkü o böyle biri. 1343 01:13:40,212 --> 01:13:41,880 Kendini insan olarak görüyordu. 1344 01:13:48,470 --> 01:13:50,764 O üç film de maddi açıdan başarılıydı. 1345 01:13:50,848 --> 01:13:53,308 Üçünde de beyaz bir gömlek giyip kravat takmıştı. 1346 01:13:53,392 --> 01:13:54,977 İşte o zaman Sör Sidney oldu. 1347 01:13:55,060 --> 01:13:58,105 1963'te Lilies of the Field'la bir iz bırakmıştı zaten. 1348 01:13:58,188 --> 01:14:00,649 Ama bir anda saygın olmakla kalmamış 1349 01:14:00,732 --> 01:14:02,192 para da kazandırır olmuştu. 1350 01:14:02,276 --> 01:14:03,694 Amerikan sineması tarihinde 1351 01:14:03,777 --> 01:14:06,113 o ana kadar bunun benzeri yoktu. 1352 01:14:06,196 --> 01:14:09,867 Ona "Bundan sonra çekeceğin bir film var mı?" diye sordum. 1353 01:14:10,617 --> 01:14:12,119 O da "Hayır" dedi. 1354 01:14:12,202 --> 01:14:15,789 "Muhtemelen bu çekeceğim son film olacak." 1355 01:14:16,373 --> 01:14:18,125 "Neden?" dedim, 1356 01:14:18,208 --> 01:14:22,629 şöyle dedi: "Çünkü siyahi halk, 1357 01:14:22,713 --> 01:14:26,675 benim halkım, beni Tom Amca olarak görmeye başladı. 1358 01:14:28,635 --> 01:14:31,597 Sosyal akımlar hızla değiştiği için 1359 01:14:31,680 --> 01:14:35,684 siyahi camianın belli kesimlerinde bana karşı 1360 01:14:35,767 --> 01:14:37,769 bir hoşnutsuzluk vardı. 1361 01:14:37,853 --> 01:14:39,980 Bu kültürel dalganın zirve noktası 1362 01:14:40,063 --> 01:14:42,149 The New York Times'ın bastığı haber oldu. 1363 01:14:42,232 --> 01:14:45,360 Başlığı şuydu: "Beyazlar Neden Sidney Poitier Seviyor?" 1364 01:14:45,444 --> 01:14:48,864 "SIDNEY POITIER SENDROMUMUZ VAR: 1365 01:14:48,947 --> 01:14:52,201 TAMAMEN BEYAZ BİR DÜNYADA İYİ BİR ADAM." 1366 01:14:52,284 --> 01:14:53,952 Belli bir kesime göre 1367 01:14:54,036 --> 01:14:58,165 ben Tom Amca'ydım, hatta evin kölesi bir zenciydim. 1368 01:14:58,248 --> 01:15:02,211 Beyaz seyirciler için tehdit oluşturmayan roller oynadığım için, 1369 01:15:02,294 --> 01:15:07,674 beyaz liberal fantezilerini gerçekleştiren asil zenciyi oynadığım için. 1370 01:15:07,758 --> 01:15:10,427 "AMA YİNE DE GERÇEK DIŞI ÇÜNKÜ YAKLAŞIK 20 YILDIR, 1371 01:15:10,511 --> 01:15:12,554 ÖZÜNDE AYNI ROLÜ OYNUYOR, 1372 01:15:12,638 --> 01:15:15,682 TEK BOYUTLU, TEMİZ KAHRAMAN." 1373 01:15:16,308 --> 01:15:21,980 Ben sanatçıyım, insanım, Amerikalıyım, çağdaşım. 1374 01:15:22,773 --> 01:15:24,274 Birçok şeyim, 1375 01:15:24,358 --> 01:15:25,734 o yüzden sizin de bana… 1376 01:15:27,027 --> 01:15:29,571 …gereken saygıyı göstermenizi isterim. 1377 01:15:30,572 --> 01:15:32,491 İlk olmak kolay değildir. 1378 01:15:32,574 --> 01:15:34,660 Koca bir ırkı 1379 01:15:35,244 --> 01:15:39,915 temsil etmesi gereken bir birey olunca 1380 01:15:40,415 --> 01:15:42,376 Jackie Robinson gibi oluyorsunuz. 1381 01:15:42,459 --> 01:15:45,963 Bütün ırk adına hakaret ve baskı görüyorsunuz. 1382 01:15:46,046 --> 01:15:48,423 Sidney de çok hakaret ve baskı gördü, 1383 01:15:48,507 --> 01:15:51,176 Denzel bunları yaşamadı. 1384 01:15:51,260 --> 01:15:53,971 Gülü sevince, dikenine de katlanmanız gerekir. 1385 01:15:55,305 --> 01:15:57,558 Ama çok güçlü ve cesurdu. 1386 01:15:57,641 --> 01:16:00,894 Çok güçlü ve cesurdu ama çok şeye katlanması gerekti. 1387 01:16:00,978 --> 01:16:03,814 Her şeyi doğru yapmanız için çok baskı oluyor. 1388 01:16:03,897 --> 01:16:05,315 Muhakeme etmesi zor. 1389 01:16:05,399 --> 01:16:08,777 Ama Sidney her zaman en sevdiğim iki şeye sahipti: 1390 01:16:08,861 --> 01:16:13,657 Yaratıcılığıyla birlikte mütevazılığı ve başarısıyla birlikte zarafeti. 1391 01:16:16,493 --> 01:16:18,036 O baskıyı hissettiniz mi? 1392 01:16:18,120 --> 01:16:19,830 Hissetmemek imkânsız. 1393 01:16:20,497 --> 01:16:22,374 Sürekli var olduğunu biliyorsunuz. 1394 01:16:22,958 --> 01:16:25,919 Koca bir camianın, 1395 01:16:26,003 --> 01:16:30,799 onların bayrağını taşıyıp taşımadığınızı görmek için 1396 01:16:30,883 --> 01:16:35,053 ve onların size dair düşüncesini temsil edip etmediğinize, 1397 01:16:35,137 --> 01:16:37,139 sizi kabul edip etmeyeceklerine 1398 01:16:37,222 --> 01:16:40,058 karar vermek için izlediğini biliyorsunuz. 1399 01:16:40,767 --> 01:16:43,520 -Yalnızlık çektiniz mi? -Yalnızlık çektim mi? 1400 01:16:44,271 --> 01:16:45,856 Tabii ki çektim. 1401 01:16:46,815 --> 01:16:49,359 Yalnızlık çektim, evet. 1402 01:16:55,657 --> 01:16:56,575 4 NİSAN 1968 1403 01:16:56,658 --> 01:16:58,619 Martin Luther King'den haberleri var mı? 1404 01:16:59,912 --> 01:17:00,913 Bizim… 1405 01:17:00,996 --> 01:17:03,540 Çok üzücü bir haberimiz var. 1406 01:17:04,166 --> 01:17:08,212 Tüm vatandaşlarımız ve dünyada barış seven insanlar adına 1407 01:17:09,087 --> 01:17:12,216 çok üzücü bir haber olduğunu düşünüyorum. 1408 01:17:13,008 --> 01:17:15,677 Martin Luther King bu akşam 1409 01:17:15,761 --> 01:17:18,222 Tennessee, Memphis'te vurularak öldürüldü. 1410 01:17:21,475 --> 01:17:23,894 NBC özel bir haber için 1411 01:17:23,977 --> 01:17:26,188 normal yayınına ara veriyor. 1412 01:17:28,899 --> 01:17:32,861 Martin Luther King Jr. bu akşam Tennessee, Memphis'te öldürüldü. 1413 01:17:32,945 --> 01:17:36,532 Otel odasının balkonunda tek başına dururken suratından vuruldu. 1414 01:17:36,615 --> 01:17:38,700 Bir saat sonra hastanede yaşamını yitirdi. 1415 01:17:39,952 --> 01:17:42,162 Otobüsle Pleasantville'deki evimize döndüğümü hatırlıyorum. 1416 01:17:42,246 --> 01:17:43,247 KIZI 1417 01:17:43,330 --> 01:17:45,123 Babam garaj yolunun sonundaki 1418 01:17:45,207 --> 01:17:47,668 posta kutusunda otobüsü karşıladı. 1419 01:17:48,836 --> 01:17:50,629 Otobüse bindi, 1420 01:17:50,712 --> 01:17:53,340 çok uzun boylu olduğu için ayakta zor duruyordu. 1421 01:17:54,132 --> 01:17:56,635 Bütün çocuklara baktı. 1422 01:17:57,970 --> 01:18:01,598 Onlara evrensel bir şey söyledi. 1423 01:18:01,682 --> 01:18:04,184 Şöyle bir şeydi: "Büyük bir adamı… 1424 01:18:06,353 --> 01:18:09,356 …bizden aldılar." Bu şekilde söyledi. 1425 01:18:09,439 --> 01:18:12,484 "Muazzam sözlerini yerine getirmeli, 1426 01:18:12,568 --> 01:18:16,071 herkese saygılı ve düzgün davranmalıyız." 1427 01:18:16,822 --> 01:18:18,365 Çocuklar hayrete düşmüştü. 1428 01:18:18,448 --> 01:18:20,242 Ona bakıyorlardı. 1429 01:18:20,325 --> 01:18:22,703 Sonra babam şöyle dedi: "Tamam, kızlar. Gidelim. 1430 01:18:22,786 --> 01:18:24,663 Gidelim. Eve gidelim." 1431 01:18:24,746 --> 01:18:26,498 Topraktan geldik, 1432 01:18:27,541 --> 01:18:29,293 toprağa döneceğiz. 1433 01:18:29,877 --> 01:18:32,254 Tanrı'ya bize, ölmeye hevesli 1434 01:18:32,337 --> 01:18:35,841 ama öldürmek istemeyen bir lider verdiği için teşekkür ederiz. 1435 01:18:36,842 --> 01:18:40,095 Malcolm X, 1965'te Harlem'da bir camide 1436 01:18:40,804 --> 01:18:41,930 suikasta uğramıştı. 1437 01:18:44,099 --> 01:18:47,644 Martin Luther King 1968'de suikasta uğradı. 1438 01:18:48,979 --> 01:18:51,648 Yahudi-Hristiyan toplumda 1439 01:18:51,732 --> 01:18:54,818 zannettiğimizden daha hassas bir demokrasi var. 1440 01:18:55,903 --> 01:18:59,323 Bizi birkaç kültürel bağ bir arada tutuyor. 1441 01:19:01,241 --> 01:19:04,661 Ve Sidney Poitier o kültürel bağlardan biri. 1442 01:19:08,498 --> 01:19:10,876 Martin Luther King suikastı 1443 01:19:10,959 --> 01:19:14,296 birçok açıdan Poitier'nin mesleki hayatında yeni bir dönem açtı, 1444 01:19:14,379 --> 01:19:17,549 olayın önemli kişisel boyutları da oldu tabii. 1445 01:19:17,633 --> 01:19:19,593 Kişisel boyutu pek çok siyahi gibi 1446 01:19:19,676 --> 01:19:21,803 Martin Luther King'in suikastıyla 1447 01:19:21,887 --> 01:19:24,056 dağılmak değildi sadece, 1448 01:19:24,139 --> 01:19:27,643 en yakın arkadaşı Harry Belafonte'yle de arası bozulmuştu. 1449 01:19:27,726 --> 01:19:30,521 King'in suikastından hemen sonra ikisi de 1450 01:19:30,604 --> 01:19:33,565 King'i en iyi nasıl anacaklarına dair tartışmalara katıldı. 1451 01:19:33,649 --> 01:19:37,861 Belafonte, cenazeden sonra Atlanta'da büyük bir miting düzenlemek istiyordu. 1452 01:19:37,945 --> 01:19:39,780 Poitier karşı çıktı, 1453 01:19:39,863 --> 01:19:42,157 dikkatleri King'in üzerinden alacağını söyledi. 1454 01:19:42,241 --> 01:19:45,285 Bu, ikisi arasında bir gerilime yol açtı 1455 01:19:45,369 --> 01:19:47,412 ve uzun bir süre küstüler. 1456 01:19:47,496 --> 01:19:49,248 İki dikkafalı insan. 1457 01:19:49,873 --> 01:19:53,460 Bunu tekrar söyleyebilir miyim? İki dikkafalı insan. 1458 01:19:53,544 --> 01:19:56,421 Ne hissettiklerini açık açık söylüyorlardı. 1459 01:19:56,922 --> 01:20:01,051 Harry bir şey yapmak, kendi topluluğunun, yasını ve matemini 1460 01:20:01,134 --> 01:20:05,264 bir kutlamayla göstermesine izin vermek istiyordu. 1461 01:20:05,347 --> 01:20:07,057 Ve sanırım Poitier de 1462 01:20:07,140 --> 01:20:09,476 haklı olarak bunun dikkat dağıtacağını düşündü. 1463 01:20:13,397 --> 01:20:14,690 İnsanların bu beklenmedik, 1464 01:20:14,773 --> 01:20:18,235 acımasız durumlarda, hızlı bir şekilde 1465 01:20:18,318 --> 01:20:23,031 ne kadar çok şey düşünmesi gerektiğinin bir kanıtı bu. 1466 01:20:23,115 --> 01:20:25,242 Yani işin sadece travmasını bile. 1467 01:20:25,826 --> 01:20:31,123 Poitier ve Belafonte için bir yeniden başlatma anı olmalıydı. 1468 01:20:33,000 --> 01:20:35,085 Yani her şeyin dağıldığı o dönemde 1469 01:20:35,169 --> 01:20:37,546 bir de en yakın arkadaşını kaybetti. 1470 01:20:37,629 --> 01:20:39,089 Karısından boşandı. 1471 01:20:39,173 --> 01:20:41,258 Diahann Carroll'la bir ilişki yaşamaya çalışıyordu. 1472 01:20:41,842 --> 01:20:44,469 Dediğim gibi, babamın mirasının büyük kısmı 1473 01:20:44,553 --> 01:20:46,805 oğullarına verdiği derslerdir. 1474 01:20:46,889 --> 01:20:52,227 Öğrettikleri, ilk eşimle ayrıldığımızda bana çok dert olmuştu. 1475 01:20:52,311 --> 01:20:57,274 Ayrılık taraflar için uzun, acı verici ve yaralayıcı bir dönemdi. 1476 01:20:58,066 --> 01:21:00,152 Annem için gerçekten keyifli değildi 1477 01:21:00,235 --> 01:21:03,447 ve sanırım bunu en çok ben hissettim 1478 01:21:05,199 --> 01:21:07,659 çünkü babamın ne yaşadığını görmedim 1479 01:21:08,243 --> 01:21:09,703 ama anneminkini gördüm. 1480 01:21:09,786 --> 01:21:12,414 Dostları, hangi tarafı seçeceklerine karar veriyordu. 1481 01:21:13,457 --> 01:21:17,336 Bu benim için acı vericiydi. Tamam mı? 1482 01:21:17,419 --> 01:21:19,129 Çünkü çoğunluğu babam aldı. 1483 01:21:19,213 --> 01:21:21,965 Hala yok… Falanca amca, falanca hala yoktu, 1484 01:21:22,049 --> 01:21:23,800 vaftiz anne baba yoktu. 1485 01:21:24,718 --> 01:21:26,136 Bu gözlerimi yaşartıyor 1486 01:21:26,220 --> 01:21:29,681 ama annemi destekleyen insanlara 1487 01:21:29,765 --> 01:21:31,141 gerçekten minnettardım. 1488 01:21:31,767 --> 01:21:34,686 Tabii ben de başka bir kadına âşıktım 1489 01:21:34,770 --> 01:21:36,730 ve o vicdan azabını 1490 01:21:36,813 --> 01:21:40,234 11 yıl psikoterapi görmek bile geçirmedi. 1491 01:21:41,109 --> 01:21:43,654 "Karım beni yeterince anlamıyor" derdim 1492 01:21:43,737 --> 01:21:45,697 çok klişe bir şekilde. 1493 01:21:45,781 --> 01:21:50,202 Sonra diğer kadının kendi gündemi olduğunu söylerdim. 1494 01:21:50,702 --> 01:21:53,455 Her ayrıldığımızda çok geçmeden 1495 01:21:53,539 --> 01:21:55,499 yeniden ilişkiye başlıyorduk. 1496 01:21:55,582 --> 01:21:58,836 Ve… Galiba ilişki bitmeden 1497 01:21:58,919 --> 01:22:01,171 çok uzun zaman önce 1498 01:22:01,255 --> 01:22:03,423 bunun sağlıklı bir ilişki olmadığını, 1499 01:22:03,507 --> 01:22:05,884 iyi bir dostluğa bile dönüşebilecek 1500 01:22:05,968 --> 01:22:09,429 bir ilişki olmadığını fark etmiştik. 1501 01:22:12,349 --> 01:22:16,270 Popüler kültürün çok çabuk değiştiğini görmek ilginç. 1502 01:22:16,353 --> 01:22:19,565 63'teki Lilies of the Field'dan muhtemelen 68'e kadar 1503 01:22:19,648 --> 01:22:21,567 örnek oydu, siyahi imajının 1504 01:22:21,650 --> 01:22:23,443 nasıl olduğunu o belirledi. 1505 01:22:23,527 --> 01:22:24,987 İki şey oluyor. 1506 01:22:25,070 --> 01:22:26,363 Siyahi Güç gerçekleşiyor. 1507 01:22:33,745 --> 01:22:36,623 "Yüksek sesle söyle, siyahiyim ve gurur duyuyorum"dan bahsediyoruz. 1508 01:22:36,707 --> 01:22:39,334 Kendimizi insan hissediyorduk. 1509 01:22:39,418 --> 01:22:42,129 Afro'lar, Soul Train. 1510 01:22:44,381 --> 01:22:46,216 Siyahi istismar filmleri var. 1511 01:22:48,760 --> 01:22:50,179 Sana girsin! Çekil. 1512 01:22:55,559 --> 01:22:57,936 Artık, 67 ve 68'de onu devrimci 1513 01:22:58,020 --> 01:22:59,313 yapan şeyin 1514 01:23:01,231 --> 01:23:04,318 modası geçmişti, artık beyaz kadınlarla 1515 01:23:04,401 --> 01:23:07,154 ekranda seks yapan bambaşka bir nesil vardı, 1516 01:23:07,237 --> 01:23:09,781 beyazlara sadece tokat atmıyor onları vuruyorlardı. 1517 01:23:11,700 --> 01:23:13,452 Siyahi istismar filmleri 1518 01:23:13,535 --> 01:23:16,038 beyazların canına okumaktan ibaretti. 1519 01:23:16,121 --> 01:23:18,540 Yani konu tamamen buydu. 1520 01:23:19,041 --> 01:23:22,294 Ve ne yazık ki Sidney'nin havalı olmadığını düşünen 1521 01:23:22,377 --> 01:23:25,839 siyahi bir izleyici kitlesi vardı. 1522 01:23:25,923 --> 01:23:27,007 Ben buna katılmıyorum 1523 01:23:27,090 --> 01:23:29,092 ama siyahi izleyicilere bakarsanız 1524 01:23:29,176 --> 01:23:33,597 kitleler hâlinde siyahi istismar filmlerine gidiyorlardı. Kitleler hâlinde. 1525 01:23:34,389 --> 01:23:37,809 Quincy Jones evinde benim için 42. yaş günü partisi düzenlemişti. 1526 01:23:38,393 --> 01:23:41,230 Ve Sidney Poitier de oradaydı. 1527 01:23:41,313 --> 01:23:44,483 Aşağı inip köşeyi döndüğümü hatırlıyorum, 1528 01:23:44,566 --> 01:23:46,610 orada duruyordu. 1529 01:23:46,693 --> 01:23:50,656 Donakalmıştım çünkü o benim kahramanımdı. 1530 01:23:51,156 --> 01:23:53,909 Şöyle dedi: "Nasılsın hayatım? 1531 01:23:53,992 --> 01:23:57,120 Seninle tanışmayı çok istiyordum hayatım." 1532 01:23:59,915 --> 01:24:02,334 Ve galiba… Elbette gözüm doldu. 1533 01:24:02,417 --> 01:24:03,919 Şöyle dedim: 1534 01:24:04,002 --> 01:24:07,381 "Bu anın benim için anlamını bilemezsiniz." 1535 01:24:07,464 --> 01:24:11,009 O sıralar siyahi camiadan çok fazla eleştiri alıyordum, 1536 01:24:11,718 --> 01:24:15,097 yeterince siyah olmadığım, yeterince siyahi programı yapmadığım için. 1537 01:24:15,180 --> 01:24:19,268 Kırk ikinci yaş günümde, o partide beni bir köşeye oturttu 1538 01:24:19,351 --> 01:24:20,561 ve şöyle dedi: 1539 01:24:21,645 --> 01:24:24,606 "Başkalarının hayallerini taşımak zordur, 1540 01:24:25,190 --> 01:24:28,986 o yüzden senin içindeki hayale tutunman lazım. 1541 01:24:29,069 --> 01:24:31,363 Ve şunu bil ki, asıl önemli olan 1542 01:24:32,197 --> 01:24:33,824 ona sadık kalman." 1543 01:24:33,907 --> 01:24:37,703 O an hayatımı değiştiren bir andı. 1544 01:24:38,287 --> 01:24:41,164 Bana kendi başına gelenleri anlatıyordu. 1545 01:24:41,248 --> 01:24:42,958 "Sidney Poitier yeterince siyah mı? 1546 01:24:43,041 --> 01:24:45,586 Yeterince iyi mi? Bizim istediğimizi mi temsil ediyor?" 1547 01:24:45,669 --> 01:24:48,380 Bunun ona nasıl hissettirdiğini, 1548 01:24:48,463 --> 01:24:50,591 bir süre onu çok üzdüğünü. 1549 01:24:50,674 --> 01:24:54,928 Reginald ve Evelyn Poitier'nin oğlu olarak 1550 01:24:55,012 --> 01:25:00,434 her filmin ardından en iyi kararı vermeye çalışıyordu. 1551 01:25:01,059 --> 01:25:05,314 Ve sonrasında bu şekilde saldırıya uğramak 1552 01:25:05,397 --> 01:25:07,065 karakterinize yapılan, 1553 01:25:07,149 --> 01:25:09,443 varlığınıza, değerinize, 1554 01:25:09,526 --> 01:25:13,280 insan olarak ve siyahi bir adam olarak değerinize saldırı. 1555 01:25:20,120 --> 01:25:23,498 The Lost Man filmini çekmek için hazırlandığım zaman 1556 01:25:24,208 --> 01:25:27,294 hayatımın aşkının çok yakınımda olduğundan 1557 01:25:27,377 --> 01:25:30,005 hiçbir şekilde şüphelenmemiştim. 1558 01:25:30,672 --> 01:25:34,259 Ablam ve ben The Lost Man'i ilk kez 1559 01:25:34,343 --> 01:25:35,844 20'li yaşlarımızda izledik. 1560 01:25:37,095 --> 01:25:40,140 Öncesinde kimse kopyasını bulamamıştı. Neden diye sormayın. 1561 01:25:40,766 --> 01:25:42,809 Annem Kanadalıymış 1562 01:25:42,893 --> 01:25:45,187 ama Paris'te yaşıyor, Fransız filmleri çekiyormuş, 1563 01:25:45,270 --> 01:25:47,189 o yüzden onu Fransız oyuncu sanmışlar. 1564 01:25:49,274 --> 01:25:52,986 Universal Pictures ona gittiğinde 1565 01:25:53,070 --> 01:25:57,533 ilk sorduğu soru "Başka kim oynayacak?" olmuş. 1566 01:25:57,616 --> 01:25:59,743 Kendisine "Sidney Poitier" dediklerinde 1567 01:25:59,826 --> 01:26:01,828 "O da kim?" demiş. 1568 01:26:02,496 --> 01:26:04,414 "Sidney Poitier bu. 1569 01:26:04,498 --> 01:26:06,375 Gelmiş geçmiş en ünlü oyuncu" dediler. 1570 01:26:06,458 --> 01:26:10,420 Ben de şöyle dedim: "Hiçbir filmini izlemedim." 1571 01:26:10,504 --> 01:26:12,548 O sırada Londra'daydım, 1572 01:26:12,631 --> 01:26:15,175 A Patch of Blue adında bir film gösterimdeydi. 1573 01:26:16,176 --> 01:26:18,011 "Çok tatlı. Gerçekten çok tatlı" diye düşündüm. 1574 01:26:18,095 --> 01:26:21,640 O sırada Amerika'da Vogue'a kapak olmuştum 1575 01:26:21,723 --> 01:26:24,685 ve bir sanat evinde gösterilen bir filmde oynamıştım. 1576 01:26:24,768 --> 01:26:28,605 Sonra L.A.'e gittim ve Sidney'yle tanıştım. 1577 01:26:28,689 --> 01:26:31,191 Çok kibardı. 1578 01:26:31,275 --> 01:26:33,694 Öğle yemeği yedik, o kadar. 1579 01:26:33,777 --> 01:26:37,072 O sırada nişanlıydım, başkasıyla evlenecektim 1580 01:26:37,155 --> 01:26:38,156 ama… 1581 01:26:42,202 --> 01:26:43,704 Dudaklarını ısırman… 1582 01:26:46,415 --> 01:26:47,958 Çok uzun sürmedi. 1583 01:26:48,041 --> 01:26:50,544 Filmde birlikte çalışmaya başladığımızda 1584 01:26:50,627 --> 01:26:54,339 acaba bizden daha büyük bir güç mü bizi bir araya getirdi 1585 01:26:54,423 --> 01:26:55,924 diye merak ettik. 1586 01:26:56,008 --> 01:26:59,511 Bu defa, hayatımın başlangıcında 1587 01:26:59,595 --> 01:27:02,973 annemle babamın evliliğinde gördüğüm aşk hikâyesini 1588 01:27:03,056 --> 01:27:04,474 yaşamaya hazırdım. 1589 01:27:05,601 --> 01:27:07,269 Beraber bir filmde oynamaları 1590 01:27:07,352 --> 01:27:09,730 tanışma hikâyelerinin de bir parçası. 1591 01:27:09,813 --> 01:27:13,859 Yani ben, nasıl tanıştıklarının hikâyesini hatırlıyorum. 1592 01:27:14,401 --> 01:27:15,569 Annemle babam 1593 01:27:15,652 --> 01:27:17,821 biz iki ve dört yaşlarındayken evlenmiş. 1594 01:27:17,905 --> 01:27:21,033 Annem bizi çocuk doktoruna götürmüş. 1595 01:27:21,116 --> 01:27:22,951 Annemi bakıcı sanmışlar. 1596 01:27:23,035 --> 01:27:27,206 O gün eve gitmiş ve "Yeter artık" demiş. 1597 01:27:27,289 --> 01:27:29,958 "Benimle evleneceksin, benimle bu hafta evleneceksin. 1598 01:27:30,042 --> 01:27:32,503 O kadar" demiş. Ve o hafta evlenmişler. 1599 01:27:33,253 --> 01:27:34,671 Evimizde oldu. 1600 01:27:34,755 --> 01:27:36,256 Törenin ortasındaydık 1601 01:27:36,340 --> 01:27:40,344 ve 2,5 yaşında olan küçük Sydney gelip Sidney'nin ceketini çekiştirmeye başladı. 1602 01:27:40,427 --> 01:27:42,471 "Baba, baba, ne yapıyorsun?" 1603 01:27:43,013 --> 01:27:46,099 Biri de "Baban, annenle evleniyor tatlım" dedi. 1604 01:27:46,975 --> 01:27:47,976 O da, "Ha, tamam" dedi. 1605 01:27:48,060 --> 01:27:50,312 Öyle oldu işte. Evlendik. 1606 01:27:51,563 --> 01:27:54,483 Küçükken etrafımızdaki birçok aile, 1607 01:27:54,566 --> 01:27:56,902 arkadaşlarımızın birçoğu melezdi. 1608 01:27:56,985 --> 01:27:58,987 Annemle babam öngörülü davranıp 1609 01:27:59,071 --> 01:28:01,823 etrafımızı başka melez ailelerle çevirmiş. 1610 01:28:01,907 --> 01:28:05,536 Birbirini çok iyi tanıyan küçük bir grubumuz vardı yani. 1611 01:28:05,619 --> 01:28:09,331 Çocukların hepsi birlikte oynardı ki bunu normal karşılayalım. 1612 01:28:09,414 --> 01:28:11,500 Quincy ve Peggy. Kidada ve Rashida. 1613 01:28:11,583 --> 01:28:13,836 En çok onlarla takılırdık. 1614 01:28:13,919 --> 01:28:16,880 Onlar bizim vaftiz kardeşimiz, vaftiz anne babamız ve ailemiz gibiydi. 1615 01:28:16,964 --> 01:28:19,925 Dünyanın bu konudaki fikirlerinden 1616 01:28:20,008 --> 01:28:22,386 bizi korumayı başardılar bence. 1617 01:28:23,387 --> 01:28:25,973 Babam bizi ayırmadı. Onlar… Şöyle demedi: 1618 01:28:26,056 --> 01:28:28,851 "Tamam, bu aile başka, bu aile başka." 1619 01:28:28,934 --> 01:28:30,978 "Hayır, bu benim ailem" dedi. 1620 01:28:31,562 --> 01:28:34,940 Hepimizin bir olduğunu anlamamızı sağladı. 1621 01:28:35,023 --> 01:28:37,943 Çok iyi bir baba. 1622 01:28:38,026 --> 01:28:42,364 Altı kardeşiz ve hepimiz… 1623 01:28:42,447 --> 01:28:43,907 Hepimizle ilgilenildi. 1624 01:28:43,991 --> 01:28:47,744 İki muhteşem kadınla evlenmiş olmasının da faydası oldu tabii. 1625 01:28:47,828 --> 01:28:49,788 Birbirlerine de çok benziyorlar. 1626 01:28:49,872 --> 01:28:51,498 Joanna ve annem 1627 01:28:51,582 --> 01:28:53,500 koca yüreklilik açısından çok benzer. 1628 01:28:53,584 --> 01:28:56,879 Koca yürekliler ve ailelerine düşkünler. 1629 01:28:56,962 --> 01:28:58,672 Annesi babama hep şöyle demiş: 1630 01:28:58,755 --> 01:29:01,216 "Çocuklarına bak. Ailene bak." 1631 01:29:01,300 --> 01:29:02,342 KIZI 1632 01:29:02,426 --> 01:29:03,635 Ve bugün bile 1633 01:29:04,428 --> 01:29:06,263 bunu yapıyor. 1634 01:29:06,847 --> 01:29:11,185 Hepimize bunu yapmamızı aşıladı, 1635 01:29:11,268 --> 01:29:13,187 yani biz de birbirimizi koruyacağız. 1636 01:29:15,022 --> 01:29:17,858 1970'lerin başında Poitier'nin karşısına birçok açıdan 1637 01:29:17,941 --> 01:29:20,068 hayatını değiştirecek bir fırsat çıkıyor. 1638 01:29:20,152 --> 01:29:22,738 Harry Belafonte arıyor, ki onunla 1968'de 1639 01:29:22,821 --> 01:29:26,200 Martin Luther King öldürüldüğünden beri konuşmamıştı. 1640 01:29:26,283 --> 01:29:27,576 Beni nasıl buldun? 1641 01:29:28,160 --> 01:29:29,661 Atına sordum. 1642 01:29:30,370 --> 01:29:33,582 Harry Belafonte, Sidney'yi arayıp şöyle demiş: "Senin için bir projem var." 1643 01:29:33,665 --> 01:29:36,585 Başka bir şey söylemesine gerek var mıydı bilmiyorum. 1644 01:29:36,668 --> 01:29:38,587 Altıncı hissi devreye girmiş ve… 1645 01:29:38,670 --> 01:29:41,465 "Olur. Tamam, nerede? Ne zaman? Oradayım." 1646 01:29:49,473 --> 01:29:50,641 YÖNETMEN 1647 01:29:50,724 --> 01:29:53,060 Öncelikle, Sidney'nin ilk yönetmenlik işi. 1648 01:29:53,143 --> 01:29:54,937 Filme ilk başladığımızda 1649 01:29:55,020 --> 01:29:56,355 yönetmen Sidney değildi. 1650 01:29:56,438 --> 01:29:58,565 Bu sorumluluğu, çekimlere başladıktan 1651 01:29:58,649 --> 01:30:00,859 bir hafta sonra üstüne aldı. 1652 01:30:00,943 --> 01:30:02,653 İlk yönetmene ne oldu? 1653 01:30:09,326 --> 01:30:12,538 Çekimlerin ilk haftası bittiğinde Harry bana şöyle dedi: 1654 01:30:12,621 --> 01:30:15,624 "Galiba başka bir yönetmen getirmemiz gerekecek." 1655 01:30:15,707 --> 01:30:17,835 Materyalin dokusunu anlamamıştı. 1656 01:30:17,918 --> 01:30:19,169 Materyalin dokusu 1657 01:30:19,920 --> 01:30:25,217 Kızılderili kültürüyle Siyahi kültürünü harmanlıyordu. 1658 01:30:25,968 --> 01:30:28,554 Oynadığım hiçbir filmde 1659 01:30:28,637 --> 01:30:34,184 yönetmeni yakın olarak izlemediğim olmamıştır. 1660 01:30:34,268 --> 01:30:38,856 Yıllar, yıllar boyunca bunu yaptıktan sonra 1661 01:30:38,939 --> 01:30:42,401 gördüklerimden bazı şeyler öğrenmiştim. 1662 01:30:46,446 --> 01:30:51,159 Yönetmen koltuğuna geçtim ve bir hafta yönetmenlik yaptım. 1663 01:30:51,243 --> 01:30:53,829 Columbia bir haftalık çalışmama bakmış 1664 01:30:54,580 --> 01:30:57,124 ve bana bir mesaj yolladılar. 1665 01:30:57,207 --> 01:31:00,127 "Filmin yönetmenliğine devam etmeni istiyoruz. 1666 01:31:00,210 --> 01:31:03,088 Ve bu… İzlediklerimiz bize uygun" dediler. 1667 01:31:03,172 --> 01:31:05,299 -Motor. -O'nun adıyla kutsansınlar. 1668 01:31:05,382 --> 01:31:07,050 Ben, Papaz Willis Oaks Rutherford 1669 01:31:07,134 --> 01:31:09,928 Kutsal İkna Kilisesisin üst düzeylerindenim. 1670 01:31:10,012 --> 01:31:11,805 Nerelisiniz papaz? 1671 01:31:11,889 --> 01:31:13,724 Büyük oranda Mississippi, Sunflower County'li. 1672 01:31:13,807 --> 01:31:15,684 -Kestik! -Tanrım. 1673 01:31:15,767 --> 01:31:17,436 Teşekkürler. Harikaydı. 1674 01:31:17,519 --> 01:31:19,646 -Tamam, kaldır. -Oynatın lütfen. 1675 01:31:19,730 --> 01:31:20,939 -Baştan alalım mı? -Olur. 1676 01:31:21,023 --> 01:31:22,608 Tamam, baştan. 1677 01:31:24,359 --> 01:31:25,986 SOUL! ELLIS HAIZLIP'LE 1678 01:31:26,069 --> 01:31:28,655 Buck and the Preacher'dan bir sahneydi bu. 1679 01:31:28,739 --> 01:31:31,617 Filmi yakında sinemalarda izleyebilirsiniz. 1680 01:31:31,700 --> 01:31:33,368 Yönetmenliği nasıl buldun Harry? 1681 01:31:33,452 --> 01:31:36,246 Yıldız mıydı? Başlarken ego yaptı mı? 1682 01:31:37,122 --> 01:31:38,790 İyi ki bu soruyu sordun. 1683 01:31:40,250 --> 01:31:43,879 Filmde Sidney ve Harry'nin kimyası gerçekten harikaydı. 1684 01:31:43,962 --> 01:31:46,173 Birbirlerini çok sevdiklerini, 1685 01:31:46,256 --> 01:31:47,883 aradaki sıcaklığı görüyordunuz. 1686 01:31:47,966 --> 01:31:50,844 Pek çok kişi buna şaşıracaktır ama 1687 01:31:50,928 --> 01:31:53,680 birlikte çalıştığım en yardıma istekli 1688 01:31:53,764 --> 01:31:54,973 oyuncu kendisi. 1689 01:31:55,557 --> 01:31:59,603 Ve umarım on milyon kişinin önünde 1690 01:31:59,686 --> 01:32:01,647 sana teşekkür etmek istiyorum ihtiyar B. 1691 01:32:04,733 --> 01:32:07,152 Hollywood'daki en güçlü siyahi oyuncu 1692 01:32:07,236 --> 01:32:10,072 ve o sırada Hollywood'daki en güçlü oyunculardan biri olarak 1693 01:32:10,155 --> 01:32:11,949 kontrolü ele alması harikaydı. 1694 01:32:12,032 --> 01:32:13,825 Ve öyle bir film çekmesi 1695 01:32:13,909 --> 01:32:16,453 çünkü filmde Batı'daki siyahiler ele alınıyor, 1696 01:32:16,537 --> 01:32:17,538 ki yeni bir konuydu, 1697 01:32:17,621 --> 01:32:19,915 popüler kültür bunu hiç ele almamıştı aslında, 1698 01:32:19,998 --> 01:32:21,416 sadece küçümseyen şekillerde. 1699 01:32:22,000 --> 01:32:24,962 Mesaj veren eğlenceli bir şey olarak çektik. 1700 01:32:25,045 --> 01:32:27,339 Siyahilerin, Batı'nın inşasında önemli bir rol 1701 01:32:27,422 --> 01:32:28,966 oynadığını düşünüyorduk. 1702 01:32:29,466 --> 01:32:31,593 Siyahi çocukların bunu görmesini istedik. 1703 01:32:31,677 --> 01:32:34,388 Sidney'nin yönetmen olarak yaptıklarını unutamayız. 1704 01:32:35,055 --> 01:32:37,599 Fırsat elde ettiği tüm filmler… Bu filmler… 1705 01:32:37,683 --> 01:32:39,852 Öyle bir açıdan asla göremezdik, 1706 01:32:39,935 --> 01:32:43,313 Sidney olmasa hikâye o şekilde anlatılmazdı. 1707 01:32:43,897 --> 01:32:45,065 "Ben, Buck." 1708 01:32:47,192 --> 01:32:48,527 Ben, Buck. 1709 01:32:53,532 --> 01:32:56,159 Onu 1960'lardaki heybetli oyuncu olarak 1710 01:32:56,243 --> 01:32:57,369 bir daha göremeyecektik. 1711 01:32:57,452 --> 01:32:59,830 Bir daha o megastar olmayacaktı. 1712 01:32:59,913 --> 01:33:02,291 Diğer yandan, 1970'lerde Siyahi Hollywood'da 1713 01:33:02,374 --> 01:33:04,376 liderlik rolü oynadı, 1714 01:33:04,459 --> 01:33:07,087 kendisinden sonra gelenler için 1715 01:33:07,171 --> 01:33:08,380 birçok fırsat yarattı. 1716 01:33:08,964 --> 01:33:12,050 Bu sektörde fırsat eşitliği olsa 1717 01:33:12,134 --> 01:33:15,888 15 Sidney Poitier, 12 Belafonte olurdu ama yok. 1718 01:33:15,971 --> 01:33:18,348 Ya da tam tersi. On beş Belafonte ve on… 1719 01:33:18,432 --> 01:33:19,433 Dikkat. Dikkat. 1720 01:33:23,437 --> 01:33:24,438 SÜİT ODA 1721 01:33:24,521 --> 01:33:27,232 1969'da Paul Newman'la beraber 1722 01:33:27,316 --> 01:33:28,734 iş ortağı olduk. 1723 01:33:28,817 --> 01:33:31,278 First Artists adında bir şirketti. 1724 01:33:31,987 --> 01:33:37,367 Yenilikçiydi çünkü kreatif kontrol sanatçılardaydı, 1725 01:33:37,451 --> 01:33:39,995 çekilen filmlerin tam kreatif kontrolü. 1726 01:33:40,078 --> 01:33:42,372 Başta paramız yoktu, 1727 01:33:42,456 --> 01:33:46,126 ancak film başarılı olursa para kazanıyorduk. 1728 01:33:46,210 --> 01:33:47,503 Maaş umurumda değildi. 1729 01:33:47,586 --> 01:33:50,631 Tek derdim kreatif kontroldü. 1730 01:33:50,714 --> 01:33:53,800 Tek kadın olduğum için gurur duymuştum, 1731 01:33:54,426 --> 01:33:57,971 Sidney'yle iş birliğimizle de gurur duyuyordum. 1732 01:33:58,055 --> 01:34:01,099 Hollywood'da bir siyahi olarak yapım şirketi kurmak 1733 01:34:01,183 --> 01:34:02,935 çok cesur bir hamleydi. 1734 01:34:04,269 --> 01:34:06,480 Bence millet şöyle düşünüyordu… 1735 01:34:07,272 --> 01:34:09,441 Sahip olduklarından mutlu olmalıydı. 1736 01:34:09,525 --> 01:34:12,486 "Bir sürü rol alıyorsun. Gayet iyisin. 1737 01:34:12,569 --> 01:34:16,240 Kendini iş yarattığın, güç sahibi bu pozisyona 1738 01:34:16,323 --> 01:34:18,951 sokmana hiç gerek yok." 1739 01:34:19,034 --> 01:34:23,705 Mesaj vermek için yapılan bir başka proaktif hamleydi. 1740 01:34:24,540 --> 01:34:26,458 Hepimizin istediği şey 1741 01:34:26,542 --> 01:34:31,338 kendi seçtiğimiz filmler yapabilmekti. 1742 01:34:31,421 --> 01:34:34,132 Onları biz yapacak, materyali biz seçecektik. 1743 01:34:34,216 --> 01:34:35,592 Ben, Uptown Saturday Night, 1744 01:34:35,676 --> 01:34:37,636 Let's Do It Again, A Piece of the Action'ı çektim. 1745 01:34:37,719 --> 01:34:39,471 Hepsi muhteşem filmlerdi. 1746 01:34:39,555 --> 01:34:41,557 Bence süper bir şeydi. 1747 01:34:42,224 --> 01:34:43,934 Tamam mı? Babamın yönetmen olması 1748 01:34:44,017 --> 01:34:45,269 süper bir şeydi. 1749 01:34:45,352 --> 01:34:47,688 Sektörü anlıyordu, 1750 01:34:47,771 --> 01:34:50,816 ne yapılması gerektiğini ve ne yapılabileceğini de. 1751 01:34:50,899 --> 01:34:55,362 Bir noktada sette hiç, sonra da pek fazla 1752 01:34:55,445 --> 01:34:59,032 siyahi Amerikalı olmadığının farkındaydı. 1753 01:34:59,116 --> 01:35:01,451 Hiçbir yerde. Hiç yani. 1754 01:35:02,035 --> 01:35:04,788 Ve bunu düzeltmeyi görev edindi. 1755 01:35:04,872 --> 01:35:06,123 Şunun da altını çizelim, 1756 01:35:06,206 --> 01:35:09,334 kamera arkasında çok sayıda siyahiye iş verdin. 1757 01:35:09,418 --> 01:35:12,588 Son derece yetenekli siyahiler olmadığından değil… 1758 01:35:13,088 --> 01:35:15,674 Evet. Filmde 1.300 1759 01:35:15,757 --> 01:35:17,968 siyahi çalışıyor. 1760 01:35:18,051 --> 01:35:20,721 Ortam çalışanları, teknisyenler falan. 1761 01:35:20,804 --> 01:35:23,473 1.276'sı akrabalarım. 1762 01:35:23,974 --> 01:35:24,975 Ya, ne güzel. 1763 01:35:25,058 --> 01:35:26,852 Sidney ırk adamıydı, 1764 01:35:26,935 --> 01:35:30,272 yani kamera önündeki herkes siyahi, 1765 01:35:30,981 --> 01:35:33,192 arkasındakiler de beyazken 1766 01:35:33,275 --> 01:35:35,569 filmi nasıl yönetecekti? Bunu yapmayacaktı. 1767 01:35:35,652 --> 01:35:38,697 Soru bile değil bu. Sidney böyle bir şey yapmazdı. 1768 01:35:38,780 --> 01:35:42,576 Sidney siyahi insanları kariyer yapabilecekleri yerlere 1769 01:35:42,659 --> 01:35:45,871 kamera arkasına yerleştirecekti. 1770 01:35:46,455 --> 01:35:48,332 Kamera önünden ziyade arkasında 1771 01:35:48,415 --> 01:35:49,708 daha uzun kariyeriniz olur. 1772 01:35:49,791 --> 01:35:52,294 Poitier'nin oyuncu olarak ilginç yanı 1773 01:35:52,377 --> 01:35:54,463 artık pas vermesiydi. 1774 01:35:54,546 --> 01:35:56,965 Mesele her zaman onun gözde olması değil. 1775 01:35:57,049 --> 01:35:58,675 Yönetmenlik yapmak için can atıyorum. 1776 01:35:58,759 --> 01:36:00,719 O alanda kararlar vermek için can atıyorum. 1777 01:36:00,802 --> 01:36:03,514 Senaryolarla, oyuncularla ilgilenmek, bir hava yaratmak için 1778 01:36:03,597 --> 01:36:04,723 can atıyorum. 1779 01:36:04,806 --> 01:36:06,266 Bir resim oluşturmak için can atıyorum. 1780 01:36:07,017 --> 01:36:09,770 Ben… Oyuncuyken böyle hayallerim olmuyor. 1781 01:36:09,853 --> 01:36:11,897 Oyuncu olarak tırmanabileceğim tüm dağlara 1782 01:36:11,980 --> 01:36:12,981 tırmandım bence. 1783 01:36:16,318 --> 01:36:18,403 New York'ta, 3. Cadde'de 1784 01:36:18,487 --> 01:36:19,613 bir gece içeri girdim. 1785 01:36:19,696 --> 01:36:22,824 Film oynuyordu. Adı, Let's Do It Again'di. 1786 01:36:23,408 --> 01:36:25,577 İçeri girdim ve arkada durdum. 1787 01:36:25,661 --> 01:36:29,581 İçerisi doluydu, arkada durup tepkilerini izledim. 1788 01:36:30,165 --> 01:36:31,792 Siyahi kadınlar vardı. 1789 01:36:31,875 --> 01:36:35,546 Oturmuş deli gibi gülüyorlardı. 1790 01:36:36,713 --> 01:36:40,717 Yani bu karakterleri görmekten çok keyif almışlardı 1791 01:36:40,801 --> 01:36:44,179 çünkü benimseyebilecekleri karakterler yaratmıştık. 1792 01:36:44,263 --> 01:36:46,348 Bu tepki üstüne 1793 01:36:46,431 --> 01:36:49,643 o damarda başka şeyler bulmam gerektiğine karar verdim. 1794 01:36:50,310 --> 01:36:53,772 Yaptığım komedileri, oturup izleyen insanların 1795 01:36:53,856 --> 01:36:56,817 benimseyebilecekleri şekilde 1796 01:36:56,900 --> 01:36:59,778 kendilerini görmeleri 1797 01:37:00,737 --> 01:37:02,197 için tasarladık. 1798 01:37:02,281 --> 01:37:05,534 Yani, Sidney Poitier artık komedi yönetmeniydi. 1799 01:37:06,368 --> 01:37:08,912 Yani olaylar beklenmedik şekilde gelişti. 1800 01:37:09,413 --> 01:37:13,333 Büyük bir komedi yönetmeni oldu ve muhtemelen gelmiş geçmiş 1801 01:37:13,834 --> 01:37:19,798 en havai, en karizmatik siyahi komedi yeteneğiyle bir film çekti. 1802 01:37:19,882 --> 01:37:24,052 Sizi 125 yıl hapis cezasına çarptırıyorum, 1803 01:37:24,136 --> 01:37:26,096 Ceza İnfaz Kurumunun 1804 01:37:26,180 --> 01:37:28,515 -nezaretinde olacaksınız… -Ne… 1805 01:37:28,599 --> 01:37:31,894 Poitier'nin yönetmenlik yaptığı filmleri izlediğinizde görürsünüz, 1806 01:37:31,977 --> 01:37:34,062 görsellik anlamında çok iyi değildir. 1807 01:37:34,146 --> 01:37:36,440 Ama harika bir performans yönetmenidir. 1808 01:37:36,523 --> 01:37:37,691 YÖNETMEN 1809 01:37:37,774 --> 01:37:41,820 Bir alan bırakabilir ve Gene Wilder çok komik olabilir, 1810 01:37:41,904 --> 01:37:43,280 Richard Pryor çok komik olabilir. 1811 01:37:43,363 --> 01:37:44,364 Biz… Ben… 1812 01:37:44,448 --> 01:37:46,700 -Avukatımız dedi… -Ben yapmadım. 1813 01:37:46,783 --> 01:37:48,994 -Ben… -Yok, şaka yapıyor. 1814 01:37:49,077 --> 01:37:50,996 -Ona dedim. -Biz yapmadık demek istedi. 1815 01:37:51,079 --> 01:37:53,624 -Biz yapmadık. -Doğru dava mı bu? 1816 01:37:54,208 --> 01:37:55,334 Yönetmen olarak 1817 01:37:55,417 --> 01:37:57,753 en büyük başarısının bir komedi olacağını tahmin edemezdiniz. 1818 01:37:57,836 --> 01:38:01,131 Bizi Denzel'e, Wesley'ye götüren adam 1819 01:38:01,215 --> 01:38:03,717 bizi aynı zamanda Robert Townsend'a 1820 01:38:03,800 --> 01:38:05,302 Keenen Ivory Wayans'a götüren adam 1821 01:38:06,094 --> 01:38:09,056 çünkü ilk Hollywood komedi yönetmeni o. 1822 01:38:09,139 --> 01:38:11,934 'STIR CRAZY' 100 MİLYON DOLAR GİŞE HASILATI 1823 01:38:19,399 --> 01:38:21,944 -Babana merhaba de. -Merhaba baba. 1824 01:38:22,528 --> 01:38:24,071 Dur orada Anika. 1825 01:38:25,280 --> 01:38:26,907 Seni görüyorum Sydney. 1826 01:38:29,076 --> 01:38:30,452 -Ne görüyorsun? -Seni. 1827 01:38:31,578 --> 01:38:33,747 İşte para orada… 1828 01:38:34,623 --> 01:38:35,999 …sette dediğimiz gibi. 1829 01:38:36,083 --> 01:38:39,211 Gülümse bakayım. Tamam. 1830 01:38:39,795 --> 01:38:40,796 Sydney P.? 1831 01:38:41,922 --> 01:38:44,091 Babamın hayran olduğum bir yanı şu… 1832 01:38:44,174 --> 01:38:45,884 Bilirsiniz, çoğu zaman 1833 01:38:45,968 --> 01:38:49,388 bir oyuncunun kariyeri zayıflamaya başladığında 1834 01:38:49,471 --> 01:38:53,183 karşılarına ne çıkarsa atlarlar 1835 01:38:53,267 --> 01:38:56,186 çünkü güncelliklerini yitirmemek 1836 01:38:56,270 --> 01:38:58,522 ve oyunculuğa devam etmek isterler. 1837 01:38:58,605 --> 01:39:01,066 Babam bunların hiçbirini yapmadı. 1838 01:39:02,150 --> 01:39:03,819 Çekilmeyi seçtim. 1839 01:39:03,902 --> 01:39:08,740 İnsan hayatının son anlarına geldiğinde 1840 01:39:08,824 --> 01:39:10,576 hayatını çok dar 1841 01:39:10,659 --> 01:39:13,287 bir alanda geçirdiği gerçeğiyle 1842 01:39:13,954 --> 01:39:16,123 yüz yüze gelmemeli. 1843 01:39:16,707 --> 01:39:20,210 Yıllar boyunca muhteşem bir kariyerim oldu. 1844 01:39:20,961 --> 01:39:25,674 Aynı hızda devam ederdi demiyorum. 1845 01:39:26,633 --> 01:39:29,803 Ama etseydi daha tam bir insan olma fırsatımı 1846 01:39:29,887 --> 01:39:32,639 elimden almış olacaktı. 1847 01:39:32,723 --> 01:39:35,434 Başarı bizi yalıtır. 1848 01:39:36,935 --> 01:39:38,103 Ben bunu yapmak istemedim. 1849 01:39:38,187 --> 01:39:40,647 Film yönetmenin nasıl olduğunu öğrenmek istedim 1850 01:39:40,731 --> 01:39:42,733 ve beş, altı film yönettim. 1851 01:39:42,816 --> 01:39:45,068 Film yapımcılığının nasıl olduğunu öğrenmek istedim 1852 01:39:45,152 --> 01:39:46,445 ve birkaçının yapımcısı oldum. 1853 01:39:46,528 --> 01:39:48,488 Meraklı doğmuşum, 1854 01:39:48,572 --> 01:39:50,616 çocukken bu başımı çok belaya soktu 1855 01:39:50,699 --> 01:39:52,534 ama yetişkinliğimde de 1856 01:39:52,618 --> 01:39:53,869 çok işime yaradı. 1857 01:39:56,246 --> 01:39:58,081 E… Ama umarım o merak 1858 01:39:58,165 --> 01:39:59,583 ömür boyu beni bırakmaz. 1859 01:40:00,751 --> 01:40:04,129 1992 Hayat Boyu Başarı Ödülünü kazanan 1860 01:40:04,213 --> 01:40:05,589 Sidney Poitier. 1861 01:40:06,632 --> 01:40:10,802 AFI HAYAT BOYU BAŞARI ÖDÜLÜ 1862 01:40:14,932 --> 01:40:17,976 Sidney'yi hep karanlıkta bir yerde 1863 01:40:18,936 --> 01:40:22,231 bir dağlık burunda olan koca bir deniz feneri gibi düşünürüm. 1864 01:40:22,898 --> 01:40:23,899 Parlak bir ışık. 1865 01:40:24,608 --> 01:40:29,321 Ona da söyledim, gelişim yıllarımda 1866 01:40:30,781 --> 01:40:34,451 bana yansıttığı o ışığa odaklanıyordum. 1867 01:40:36,161 --> 01:40:40,457 Onun kadar parlak, onun kadar kesin, 1868 01:40:40,541 --> 01:40:41,917 öyle yürekten inandığım 1869 01:40:43,043 --> 01:40:46,505 başka bir yol gösterici yoktu. 1870 01:40:47,130 --> 01:40:52,052 Kırk sekiz yıl önce, 1945 kışında 1871 01:40:52,719 --> 01:40:56,181 Sidney Poitier, Harlem'da küçük bir tiyatrodan içeri girdi. 1872 01:40:56,265 --> 01:40:59,309 Orası, American Negro Tiyatrosuydu. 1873 01:41:02,813 --> 01:41:05,524 Sidney birçok açıdan kalıpları yıktı. 1874 01:41:05,607 --> 01:41:08,735 En iyi performansımızı sergileyebilelim diye, önce Sidney sergiledi. 1875 01:41:09,653 --> 01:41:11,780 Bence gerçekten çok düzgün biri. 1876 01:41:11,864 --> 01:41:15,075 Erkeğin nasıl görünmesi, nasıl olması konusunda harika bir örnek. 1877 01:41:15,158 --> 01:41:16,743 Kariyerinde çok şey yaptı. 1878 01:41:16,827 --> 01:41:18,245 Şöyle diyebileceği o yere 1879 01:41:18,328 --> 01:41:19,705 varmak için çok şey yaşadı… 1880 01:41:19,788 --> 01:41:21,790 BRİTANYA İMPARATORLUK NİŞANI FAHRİ KOMUTAN ŞÖVALYE 1974 1881 01:41:21,874 --> 01:41:24,209 "Hey, her şeyi yaptım. Yapabileceğim her şeyi yaptım. 1882 01:41:24,293 --> 01:41:26,837 Artık geriye bakıp şöyle düşünmek istiyorum: 1883 01:41:26,920 --> 01:41:28,672 'Ahlaki açıdan doğru olanı yaptım.'" 1884 01:41:28,755 --> 01:41:30,090 BAHAMALAR JAPONYA BÜYÜKELÇİSİ 1885 01:41:30,174 --> 01:41:31,717 Ve yaptı da. 1886 01:41:31,800 --> 01:41:34,261 Uzun yılladır arkadaşız. 1887 01:41:34,344 --> 01:41:37,055 Sidney'yle herkesten çok şeyimi paylaştım. 1888 01:41:37,639 --> 01:41:40,100 Bir sanatçı ve vatandaş olarak başardıklarından 1889 01:41:40,184 --> 01:41:42,644 çok gurur duyuyorum. 1890 01:41:43,395 --> 01:41:47,316 Arkadaşım olduğun için çok şanslıyım. 1891 01:41:47,399 --> 01:41:48,609 Ve seni seviyorum. 1892 01:41:54,948 --> 01:41:58,660 Oscar'ı kazanan Denzel Washington. 1893 01:42:00,120 --> 01:42:01,580 OSCAR ÖDÜLLERİ 1894 01:42:02,414 --> 01:42:05,584 Ve Oscar'ı kazanan, Monster's Ball'la Halle Berry. 1895 01:42:05,667 --> 01:42:07,586 Tanrım. Tanrım. 1896 01:42:07,669 --> 01:42:09,588 Benim için o gece müthişti. 1897 01:42:09,671 --> 01:42:11,006 Unutulmazdı, 1898 01:42:11,089 --> 01:42:13,217 sırf ben kazandığım için değil, Denzel kazandı 1899 01:42:13,300 --> 01:42:15,344 ve Sidney de fahri Oscar kazandı. 1900 01:42:15,427 --> 01:42:18,597 Bu anın pek çok kişiye ilham vereceğini biliyordum. 1901 01:42:18,680 --> 01:42:20,557 Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. 1902 01:42:21,934 --> 01:42:24,436 Kırk yıldır Sidney'nin izindeyim, nihayet verdiler. 1903 01:42:24,520 --> 01:42:26,396 Ama ne yaptılar? Aynı gece ona da verdiler. 1904 01:42:28,649 --> 01:42:30,108 Ayağa kalktığını hatırlıyorum. 1905 01:42:31,026 --> 01:42:33,237 Ve bir nevi uzaktan… 1906 01:42:33,320 --> 01:42:36,281 Bayrağı devretmek diyebiliriz, öyle denebilir. 1907 01:42:36,365 --> 01:42:38,784 Daima senin izinden gideceğim. 1908 01:42:38,867 --> 01:42:41,328 Daha çok istediğim bir şey yok efendim. 1909 01:42:41,411 --> 01:42:43,956 Hiçbir şey yok. Tanrı sizi korusun. 1910 01:42:44,540 --> 01:42:48,752 Onun gibi biri yok. Bir daha olmayacak da. 1911 01:42:49,920 --> 01:42:53,006 Sidney Poitier film yapmaz denir. 1912 01:42:53,090 --> 01:42:54,550 BAŞKANLIK ÖZGÜRLÜK MADALYASI 1913 01:42:54,633 --> 01:42:56,969 Kilometre taşları yapar. Amerika'nın ilerlemesinin kilometre taşları. 1914 01:42:57,052 --> 01:42:59,471 Poitier kendisini motive eden amacının 1915 01:42:59,555 --> 01:43:01,306 daha iyi biri olmak olduğunu söylemişti. 1916 01:43:02,015 --> 01:43:05,769 Oldu ve süreç esnasında hepimizi biraz daha iyi biri yaptı. 1917 01:43:11,692 --> 01:43:15,279 O bu dünyaya onu oynatmak, 1918 01:43:16,780 --> 01:43:20,659 değiştirmek, sarsmak, insanlara ihtiyacı olanı vermek 1919 01:43:21,243 --> 01:43:24,371 ve bu sayede ilerlemelerini, kendi hayatlarında 1920 01:43:24,872 --> 01:43:29,710 değişiklik yapmalarını sağlamak için gelmiş biri. 1921 01:43:29,793 --> 01:43:33,964 Sidney Poitier son derece kuvvetli bir güç. 1922 01:43:34,464 --> 01:43:37,843 Ve enerjinin muhteşem yanı, 1923 01:43:37,926 --> 01:43:40,596 bunu dedem öğretmişti, enerjiyi öldüremezsiniz. 1924 01:43:41,763 --> 01:43:43,974 Enerji asla durmaz. 1925 01:43:44,057 --> 01:43:48,061 Sidney'nin yarattığı her şey daima burada 1926 01:43:48,145 --> 01:43:51,023 ve daima da büyümeye devam edecek. 1927 01:43:51,607 --> 01:43:55,235 Ve… Ne güzel hayat. 1928 01:43:56,778 --> 01:43:59,156 Hepimiz adına tebrikler, Oprah. 1929 01:43:59,239 --> 01:44:01,450 Geçen 20 yıl için 1930 01:44:02,117 --> 01:44:05,537 ve en çok ihtiyacı olanların üstünde 1931 01:44:05,621 --> 01:44:08,582 nazikçe parlayan, getirdiğin o ışık için. 1932 01:44:11,835 --> 01:44:13,795 Onun mirasının büyük bir parçasıyım ben, 1933 01:44:13,879 --> 01:44:16,757 dokunduğu her hayat da öyle. 1934 01:44:16,840 --> 01:44:22,137 To Sir, with Love'da onu izleyip, Guess Who's Coming to Dinner'da onu görüp 1935 01:44:22,221 --> 01:44:25,349 içinde bir şeylerin 1936 01:44:25,432 --> 01:44:28,393 oynadığını ya da açıldığını 1937 01:44:28,477 --> 01:44:32,022 ya da trenden yuvarlansa da 1938 01:44:32,606 --> 01:44:35,734 Tony Curtis'in yanında durmaya devam ettiğini gören herkes 1939 01:44:35,817 --> 01:44:39,655 şöyle düşündü: "A. Zenciler bunu yapar mı?" 1940 01:44:42,616 --> 01:44:44,243 Onun özeti bu. 1941 01:44:45,077 --> 01:44:47,079 Dokunduğu her hayat. 1942 01:44:47,829 --> 01:44:49,122 Benden bu kadar. 1943 01:44:54,086 --> 01:44:57,965 Onu çok seviyorum. Onu gerçekten çok seviyorum. 1944 01:44:58,465 --> 01:44:59,800 Bu gerçekten doğru. 1945 01:44:59,883 --> 01:45:02,219 Onsuz hayatım aynı olmazdı. 1946 01:45:03,595 --> 01:45:05,055 Çok başarılı oldum. 1947 01:45:05,138 --> 01:45:07,808 Gerçekten çok başarılı oldum. 1948 01:45:07,891 --> 01:45:09,476 Ve bununla gurur duyuyorum. 1949 01:45:10,060 --> 01:45:13,647 Burada bulunma amacım… 1950 01:45:15,190 --> 01:45:18,861 …en iyi eş, en iyi büyükbaba, 1951 01:45:18,944 --> 01:45:21,780 en iyi baba, en iyi büyük büyükbaba olmak. 1952 01:45:21,864 --> 01:45:27,035 İçimdeki iyi şeyleri onlara da aktarmaya çalışıyorum. 1953 01:45:27,619 --> 01:45:30,414 Gerçekten, gerçekten yarın 1954 01:45:30,497 --> 01:45:34,543 bugün olduğumdan daha iyi 1955 01:45:35,335 --> 01:45:36,753 olmaya çalışıyorum. 1956 01:45:36,837 --> 01:45:38,255 Daha iyi bir insan. 1957 01:45:38,755 --> 01:45:42,134 Daha iyi bir oyuncu değil, daha iyi bir insan sadece. 1958 01:45:42,217 --> 01:45:47,222 Ve öldüğümde, yaşamış olmaktan korkmayacağım. 1959 01:51:27,855 --> 01:51:29,857 Alt yazı çevirmeni: Orhan Cevher