1 00:00:07,163 --> 00:00:10,203 Önceki bölümde, Rönesans'ın Avrupa'yı nasıl 2 00:00:10,283 --> 00:00:12,203 çamur ve yaban havucu dolu bir yerden, 3 00:00:12,283 --> 00:00:15,203 tablolarla dolu lüks tatil yerine dönüştürdüğünü gördük. 4 00:00:15,283 --> 00:00:19,723 Bu uyanışın, düzene pabucunu ters giydiren ayaklanmaların yaşanmasını 5 00:00:19,803 --> 00:00:22,083 nasıl sağladığını da gördük. 6 00:00:22,803 --> 00:00:24,883 Ancak devrimler daha yeni başlıyordu. 7 00:00:24,963 --> 00:00:27,603 İnsanlık, metali ve elektriği evcilleştirerek 8 00:00:27,683 --> 00:00:30,363 yeniden ileri atılmak üzereydi. 9 00:00:30,443 --> 00:00:34,443 İlerleme, yeni bir rahatlık ve eğlence çağını açacak 10 00:00:34,523 --> 00:00:37,603 ama aynı zamanda dünyadaki tüm yaşamı tehdit edecekti. 11 00:00:37,683 --> 00:00:39,403 Yani iki ucu şeyli değnek durumu. 12 00:00:39,483 --> 00:00:43,843 Bu hafta burada, Dünya'da, makinelerin yükselişine tanık olacağız. 13 00:00:43,923 --> 00:00:46,723 Tabii bir de Cunk On Earth'de. 14 00:00:59,443 --> 00:01:01,883 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: MAKİNELERİN YÜKSELİŞİ 15 00:01:01,963 --> 00:01:06,283 Yüzyıllarca, insanlardan ineklere kadar doğadaki her şey 16 00:01:06,363 --> 00:01:07,683 bunun sayesinde yaşadı: 17 00:01:08,683 --> 00:01:10,282 Yani temiz havanın. 18 00:01:10,362 --> 00:01:12,123 Bilmeyenler için anlatayım: 19 00:01:12,203 --> 00:01:14,243 Hava, görünmez bir dizi gaz karışımıdır 20 00:01:14,323 --> 00:01:17,563 ve o kadar bağımlılık yapar ki, o kesildikten birkaç dakika sonra 21 00:01:17,643 --> 00:01:20,083 ölümcül yoksunluk semptomları yaşarız. 22 00:01:21,603 --> 00:01:26,043 Bu bağımlılık, havanın rakibi olan suyu kıskandırdı. 23 00:01:26,123 --> 00:01:27,963 Suyun kendini geliştirmesi şarttı. 24 00:01:28,043 --> 00:01:32,443 Doğal efendileri olan bizler için daha vazgeçilmez hâle gelmesi gerekiyordu. 25 00:01:32,523 --> 00:01:34,083 Baskıyı hissediyordu. 26 00:01:34,163 --> 00:01:37,923 Bu baskı, onu daha yararlı bir şey olan buhara dönüştürdü. 27 00:01:38,763 --> 00:01:42,283 Buhar, her türlü makineye güç sağlamak için kullanılabilir. 28 00:01:42,363 --> 00:01:45,883 Ve hiçbir yer, Amerika kadar buhara kafayı takmamıştı. 29 00:01:45,963 --> 00:01:49,483 Buhar, bu ülkenin çehresini sonsuza dek değiştirecekti. 30 00:01:49,563 --> 00:01:52,563 Nedenini anlamak için maalesef bir haritaya bakmak şart. 31 00:01:52,643 --> 00:01:55,683 İlk başta yerleşimciler, mikrodalgadaki donuk turta misali 32 00:01:55,763 --> 00:01:59,403 Amerika'nın ortasına el sürmemiş, kenarlarına toplanmışlardı. 33 00:01:59,483 --> 00:02:02,523 Ancak o zamanlar Amerikalılar, alçakgönüllü değillerdi. 34 00:02:02,603 --> 00:02:04,043 Bugün de olmadıkları gibi. 35 00:02:04,123 --> 00:02:07,203 Açık Kader denen bir şeye inanıyorlardı. 36 00:02:07,283 --> 00:02:09,923 Buna göre, bütün topraklar onlara aitti 37 00:02:10,003 --> 00:02:13,203 ve Tanrı onlara batıya gidip yanlışlıkla oraya daha önce koyduğu 38 00:02:13,283 --> 00:02:16,883 Yerli Amerikalılardan bu toprakları geri almalarını emrediyordu. 39 00:02:16,963 --> 00:02:19,723 Açık Kader nedir? 40 00:02:19,803 --> 00:02:23,163 Açık Kader, 1840 ve 1850'lerde halkın, 41 00:02:23,243 --> 00:02:26,323 Amerika kıtasının geri kalanını ele geçirme 42 00:02:26,403 --> 00:02:29,763 ve değerlerini bir uçtan bir uca yayma konusunda 43 00:02:29,843 --> 00:02:33,723 Tanrı vergisi bir hakka sahip olduğuna inandıkları bir ideolojidir. 44 00:02:33,803 --> 00:02:36,363 -Yani bu Tanrı'nın planı mıydı? -Fikir buydu, evet. 45 00:02:36,443 --> 00:02:39,163 Bu, sizi Tanrı'nın köleleri yapmaz mı? 46 00:02:39,243 --> 00:02:41,923 Bence zamane insanlarının gözünde kendileri, 47 00:02:42,003 --> 00:02:44,363 Tanrı'nın Dünya'daki misyonerleriydi. 48 00:02:44,443 --> 00:02:47,923 Böylece, onun ilkelerini zorla uygulamak yerine, 49 00:02:48,003 --> 00:02:50,083 isteyerek icra ettiklerini düşündüler. 50 00:02:50,163 --> 00:02:53,083 Ama en azından Tanrı'nın köpeğisiniz. 51 00:02:53,163 --> 00:02:56,043 Ama kaderini tezahür ettirmek tehlikeliydi. 52 00:02:56,123 --> 00:02:59,403 Derme çatma bir at arabasında tehlikeli bir arazide yol alırken 53 00:02:59,483 --> 00:03:02,923 açlıktan veya dizanteriden sıçarak ölme, yılan tarafından sokulma 54 00:03:03,003 --> 00:03:05,603 ya da Apaçilerin elinde ölme tehlikesi vardı. 55 00:03:05,683 --> 00:03:08,563 Sanki Tanrı, bunu yapmalarını istemiyormuş gibi. 56 00:03:09,243 --> 00:03:12,443 Ancak buharlı trenin icadı tüm bunları değiştirdi. 57 00:03:12,523 --> 00:03:15,243 Buharlı tren, at arabasıyla dalga geçti. 58 00:03:15,323 --> 00:03:17,443 Mecazen dedim. Bu bir çocuk kitabı değil. 59 00:03:18,123 --> 00:03:21,003 Amerikalılar, karada yollar açarak 60 00:03:21,803 --> 00:03:25,563 ve güç dengesini değiştirerek buhar makinelerini vahşi doğaya saldı. 61 00:03:26,403 --> 00:03:30,683 Artık Yerli Amerikalılarla savaş, yüksek hızda 62 00:03:30,763 --> 00:03:33,203 ve açık büfe vagonu eşliğinde yürütülebilirdi. 63 00:03:33,723 --> 00:03:37,763 Demiryolları sayesinde batının her yerinde küçük kasabalar oluştu. 64 00:03:38,403 --> 00:03:40,563 Buralar, sert ve kanunsuz yerlerdi. 65 00:03:40,643 --> 00:03:43,683 Buralarda, adalet namlunun ucunda aceleyle görülürdü 66 00:03:43,763 --> 00:03:48,483 ve kovboylar, ineklerini ve oğullarını korumak için her şeyi yaparlardı. 67 00:03:48,563 --> 00:03:51,203 Bize bunun ne olduğundan bahseder misin? 68 00:03:51,283 --> 00:03:56,003 Bu, her atışta kurulan askeri altıpatlar, Colt 45. 69 00:03:56,083 --> 00:03:58,963 Silah buradan dolduruluyor. 70 00:03:59,043 --> 00:04:01,603 Her atışta horozu geri kaldırmak gerekir. 71 00:04:02,363 --> 00:04:05,443 Bu, sadece eski zamanın insanlarını mı öldürür? 72 00:04:05,523 --> 00:04:07,723 Modern insanları da öldürebilir mi? 73 00:04:07,803 --> 00:04:10,363 Ne yazık ki modern insanları da öldürebilir. 74 00:04:10,443 --> 00:04:13,443 Ama çok eski. Saat gibi görünüyor, değil mi? 75 00:04:13,523 --> 00:04:17,603 Kurşunlar yavaş mı çıkıyor? Bir şekilde kurşundan kaçabilir miyiz? 76 00:04:17,683 --> 00:04:21,643 Kesinlikle kurşundan kaçamayız. Saat gibi göründüğünde haklısınız. 77 00:04:21,723 --> 00:04:25,163 İçinde mandal bulunan bir saat mekanizmasına çok benzer. 78 00:04:25,243 --> 00:04:27,163 -Andaval mı? -Hayır, bir mandal. 79 00:04:27,243 --> 00:04:30,443 Kurşunlar nereden çıkıyor? O boru parçasından mı çıkıyor? 80 00:04:30,523 --> 00:04:32,403 Doğrudur. Evet. Bu, silahın namlusu. 81 00:04:32,483 --> 00:04:36,963 Şunu yukarı kaldırıp diğer ucuna bakabilir miyim? 82 00:04:37,043 --> 00:04:39,163 Yoksa gözümü vurur mu? 83 00:04:39,243 --> 00:04:40,563 Bu pek hoş karşılanmaz. 84 00:04:40,643 --> 00:04:43,883 Peki gözden vurulmak gerçekten acıtır mı? 85 00:04:43,963 --> 00:04:47,243 Çünkü sonuçta göz, bir çeşit su torbası, değil mi? 86 00:04:47,323 --> 00:04:51,803 Kesin biraz acıtır ama sonuçta işime gücüme bakarım herhâlde. 87 00:04:51,883 --> 00:04:54,403 Vurulmaya uygun bir yer olduğunu sanmıyorum. 88 00:04:54,483 --> 00:04:59,243 İnsanlık neden böyle ölüm makineleri icat etme ihtiyacı hissediyor? 89 00:04:59,763 --> 00:05:03,683 Cevabınızı biraz da kısa tutabilir misiniz? 90 00:05:04,443 --> 00:05:06,323 İnsan olduğumuz için sanırım. 91 00:05:06,403 --> 00:05:11,283 Kaynaklar için savaşmak kanımızda var sanırım. 92 00:05:12,443 --> 00:05:14,483 -Ya da başkalarıyla kapışmak. -Evet. 93 00:05:14,563 --> 00:05:15,923 Kaçmak mümkün değil gibi. 94 00:05:16,003 --> 00:05:18,243 Biliyorum. Bence hepimiz manyağız. 95 00:05:18,843 --> 00:05:20,763 Silahlar Amerika'yı şekillendirmede 96 00:05:20,843 --> 00:05:23,203 ve insanları öldürmede büyük bir rol oynadı. 97 00:05:23,843 --> 00:05:28,003 Şu an bile ateşli silah kullanımı, ulusal kimliklerinin ayrılmaz bir parçası. 98 00:05:28,723 --> 00:05:32,003 Amerikalılar istediğini silahla vurma hakkına nasıl sahip? 99 00:05:32,683 --> 00:05:36,203 Öyle bir hakları yok. Cinayet, ABD'de yasadışı. 100 00:05:36,283 --> 00:05:38,163 Ancak silah sahibi olma hakları var. 101 00:05:38,243 --> 00:05:40,683 -Silah taşıma hakları var. -Doğru. 102 00:05:40,763 --> 00:05:43,163 -Öyle ağır bir şey mi ki taşınsın? -Ağır tabii. 103 00:05:43,243 --> 00:05:45,283 Öyle mi? Ben elle tutulur sanıyordum. 104 00:05:45,363 --> 00:05:50,003 Uzman değilim ama sanırım elle de tutulur, taşınır da. 105 00:05:52,443 --> 00:05:55,243 Kovboyları, silahları ve buharlı tren yolculuklarıyla 106 00:05:55,323 --> 00:05:57,723 Amerika, özgürler ülkesi olarak tanındı. 107 00:05:58,243 --> 00:06:00,803 Eminim bu tabir, köleleri şaşırtmıştır. 108 00:06:00,883 --> 00:06:04,763 Barbarca bir uygulama olan kölelik Amerika'da hâlâ yaygındı. 109 00:06:04,843 --> 00:06:07,363 Özellikle de güney eyaletlerinde. 110 00:06:07,443 --> 00:06:10,203 Ama sonunda konu üzerinde derinlemesine düşünen 111 00:06:10,283 --> 00:06:13,603 kuzey eyaletlerinin halkı, korkunç bir şey fark etti. 112 00:06:14,163 --> 00:06:17,403 Her kölenin içinde gerçek bir insan vardı. 113 00:06:18,123 --> 00:06:21,643 Kuzey, Güney'e ne tür bir Amerika'da yaşamak istediğini sordu. 114 00:06:21,723 --> 00:06:26,243 Beyazların diğer ırklara aşağılık muamelesi yaptıkları mı, 115 00:06:26,323 --> 00:06:28,683 yoksa öyle değilmiş gibi yaptıkları mı? 116 00:06:29,203 --> 00:06:32,243 Tartışma, bir iç savaşa dönüştü. 117 00:06:32,323 --> 00:06:35,483 Amerika'nın bugün olduğu kadar kutuplaştığı bir dönemdi. 118 00:06:36,203 --> 00:06:40,243 İç Savaş, Amerika'yı parçaladı, değil mi? Kardeş kardeşe düşman oldu. 119 00:06:40,323 --> 00:06:44,163 Kendine düşman olacak kadar çelişkiye düşen oldu mu peki? 120 00:06:44,243 --> 00:06:46,163 Sanmıyorum. 121 00:06:46,243 --> 00:06:50,323 Bireyler arasında hangi tarafa dâhil olmak gerektiği konusunda 122 00:06:50,403 --> 00:06:51,843 tartışmalar olmuş olabilir. 123 00:06:51,923 --> 00:06:54,323 Sanırım bahsettiğiniz şey de bu olabilir. 124 00:06:54,403 --> 00:06:57,563 İnsanlar neden bunun ilk modern savaş olduğunu söylüyor? 125 00:06:57,643 --> 00:07:01,363 Hele ki fotoğraflardan çok uzun zaman önce olduğu anlaşılıyorken. 126 00:07:01,443 --> 00:07:03,643 Fotoğraflara atıfta bulunmanız ilginç 127 00:07:03,723 --> 00:07:06,883 çünkü fotoğrafın gerçekten rol oynadığı ilk savaştı. 128 00:07:06,963 --> 00:07:11,563 Fotoğraflar, çatışmanın bir parçasıydı ve şiddeti belgeliyordu. 129 00:07:11,643 --> 00:07:14,083 Daha sonra fotoğrafları tabettirip 130 00:07:14,163 --> 00:07:17,883 hangileri düzgün çıkmış diye bakma faslı heyecan verici olmuştur. 131 00:07:19,083 --> 00:07:21,803 Dört uzun yıl süren şiddet dolu savaşın ardından, 132 00:07:21,883 --> 00:07:25,523 Kuzey üstün geldi, ki kuzey zaten üstte kalır. 133 00:07:25,603 --> 00:07:30,843 Kuzeyin tartışmasız kralı Abraham Lincoln için bir zaferdi bu. 134 00:07:31,563 --> 00:07:33,283 Abraham Lincoln kimdi? 135 00:07:33,363 --> 00:07:37,243 Ve neden karnında onca tuhaf dövme vardı? 136 00:07:37,323 --> 00:07:40,003 Dövmelerle neyi kastettiğinizi hiç bilmiyorum 137 00:07:40,083 --> 00:07:45,163 ama kendisi ABD Başkanı ve muhtemelen en iyi ABD Başkanı olarak anılıyor. 138 00:07:45,243 --> 00:07:49,723 Görünüşe göre karnında bir kardan adam ve bir kızılgerdan dövmesi varmış. 139 00:07:50,283 --> 00:07:52,723 Kızılgerdanın bir de bıyığı varmış. 140 00:07:54,003 --> 00:07:56,723 Cidden neden bahsettiğinizi hiç bilmiyorum. 141 00:07:57,603 --> 00:08:01,523 Artık Lincoln başkandı, sonunda kölelik kaldırılmıştı 142 00:08:01,603 --> 00:08:04,243 ve yerini düz ırkçı ön yargı aldı. 143 00:08:04,803 --> 00:08:08,163 Ancak Abraham Lincoln'ün hikâyesi mutlu sonla bitmedi. 144 00:08:08,243 --> 00:08:12,123 Kuzey kazandıktan beş gün sonra başına korkunç bir şey geldi. 145 00:08:12,203 --> 00:08:15,203 Oyun izlemek için tiyatroya gitmeye zorlandı. 146 00:08:15,883 --> 00:08:18,683 Nazik bir tetikçi tarafından acısına son verilmiş. 147 00:08:18,763 --> 00:08:21,643 Ama adam acımasızmış ki, üçüncü perdeye kadar beklemiş. 148 00:08:21,723 --> 00:08:24,403 Abraham Lincoln, tiyatronun locasında vuruldu. 149 00:08:24,483 --> 00:08:26,843 Bu vücudun neresinde? 150 00:08:26,923 --> 00:08:30,403 Sanırım o sırada bulunduğu fiziksel yerden, yani Washington DC'deki 151 00:08:30,483 --> 00:08:34,203 Ford's Theatre'daki başkanlık locasından bahsediyorsunuz. 152 00:08:34,283 --> 00:08:37,763 Ve neden vuruldu? Şapkasını çıkarmadığı için miydi? 153 00:08:37,842 --> 00:08:41,602 Çünkü tiyatroda, önünde şapkalı biri varken insan gıcık olur da. 154 00:08:41,683 --> 00:08:45,523 Başkanlık locasındaydı, yani bildiğim kadarıyla arkada biri yoktu. 155 00:08:45,602 --> 00:08:50,563 Ama bir Konfederasyon destekçisi olan John Wilkes Booth tarafından vuruldu. 156 00:08:50,643 --> 00:08:55,123 Kafadan vurulmak, onun liderlik becerisini nasıl etkiledi? 157 00:08:56,043 --> 00:08:59,683 Becerisini sona erdirdi çünkü vurulduktan yaklaşık 12 saat sonra öldü. 158 00:08:59,763 --> 00:09:04,043 -Yani devam edemedi. -Cesede dönüştüğü için devam edemedi. 159 00:09:04,123 --> 00:09:06,723 Lincoln'ün kandilinin yağı tükenmiş olabilirdi 160 00:09:06,803 --> 00:09:09,163 ama Amerika, kandili değiştirmek üzereydi. 161 00:09:09,243 --> 00:09:14,363 Benjamin Franklin, şimşek çaktırmak için uçurtma ipine anahtar taktığından beri 162 00:09:14,443 --> 00:09:16,963 Amerikalılar elektrikle oynuyorlardı. 163 00:09:17,043 --> 00:09:20,843 Sonra, 1878'de Thomas Edison bu gücü, 164 00:09:20,923 --> 00:09:24,523 olağanüstü bir şey hâline getirmek için nasıl kullanacağını keşfetti. 165 00:09:25,323 --> 00:09:28,723 Edison'un ampulü icat etmediği bir dünya hayal etmek zor. 166 00:09:28,803 --> 00:09:32,403 Hayal etmiş olsanız bile karanlıktan orada olanları göremezsiniz. 167 00:09:32,483 --> 00:09:37,403 Edison'ın ışığı icat etmesinden önce insanlar nasıl görüyordu? 168 00:09:37,483 --> 00:09:39,003 Işık, Güneş'ten gelir, 169 00:09:39,083 --> 00:09:42,723 böylece insanlar Güneş sayesinde gün boyunca görebilirler. 170 00:09:42,803 --> 00:09:47,043 Ampule ise Güneş olmadığından etrafı göremediğimiz zamanlarda 171 00:09:47,123 --> 00:09:49,003 ihtiyaç duyuyoruz. 172 00:09:49,083 --> 00:09:52,443 Peki, insanlar ampulden önce ne kullanıyordu? 173 00:09:52,523 --> 00:09:55,243 Mum ya da yağ kullandılar. 174 00:09:55,323 --> 00:09:59,723 Yani gündüzleri gün ışığımız, geceleri de mumlarımız vardı. 175 00:09:59,803 --> 00:10:01,243 Evet. 176 00:10:01,323 --> 00:10:04,963 Yani ampule ihtiyacımız yoktu. Ömrünü adadığı bu iş, boşaydı yani. 177 00:10:05,963 --> 00:10:09,723 Edison'un inanılmaz icatlarından bir diğeri de fonograftı. 178 00:10:22,643 --> 00:10:26,843 BİLİM MÜZESİ, LONDRA 179 00:10:29,403 --> 00:10:32,123 -Durdurabilir misiniz? -Evet elbette. 180 00:10:33,883 --> 00:10:36,963 Bu, inanılmaz bir şey, değil mi? Şu anda buradayız 181 00:10:37,043 --> 00:10:40,163 ama o ses yıllar öncesine ait. 182 00:10:40,243 --> 00:10:43,243 Bu trompet parçasına doğru konuşursam, 183 00:10:43,323 --> 00:10:48,123 o kişiye, bulunduğu yer hakkında bir soru sorabilir miyim? 184 00:10:48,203 --> 00:10:52,323 Soramazsınız çünkü kayıt, yüz yılı aşkın bir süre önce yapılmış. 185 00:10:52,403 --> 00:10:55,323 Ama bu bir fonograf. Çalışma mantığı telefon gibi değil mi? 186 00:10:55,403 --> 00:11:02,243 Fonograf, Yunancada "ses yazısı" anlamına gelir. 187 00:11:02,323 --> 00:11:04,563 Yani telefon anlamına gelmez. 188 00:11:04,643 --> 00:11:07,123 Böylece bizi duyabilirler ama cevap veremezler. 189 00:11:08,283 --> 00:11:11,203 Öyle demedim. Onlar bizi duyamaz, biz onları duyarız. 190 00:11:11,283 --> 00:11:12,603 Kayıtlarını duyuyoruz. 191 00:11:12,683 --> 00:11:15,323 Bizi duyamazlar ve bize cevap veremezler. 192 00:11:15,403 --> 00:11:17,123 Evet, doğrudur. 193 00:11:17,203 --> 00:11:18,683 Peki, bunun anlamı ne? 194 00:11:18,763 --> 00:11:23,203 Müziği, insan seslerini ve diğer sesleri duyabilmemiz için. 195 00:11:23,283 --> 00:11:27,003 Peki, henüz gerçekleşmemiş sesleri kaydedebilir mi? 196 00:11:29,403 --> 00:11:30,803 Hayır. 197 00:11:30,883 --> 00:11:33,203 Peki ya daha önce olan sesler? 198 00:11:34,043 --> 00:11:37,883 Bu sesler o sırada kaydedilmişse, olur. 199 00:11:37,963 --> 00:11:40,683 Geçmişte olan bir şeyi yakalayamaz. 200 00:11:40,763 --> 00:11:43,563 Açıkçası oldukça sınırlı bir şeye benziyor. 201 00:11:43,643 --> 00:11:46,323 Edison'un pornografı sayesinde 202 00:11:46,403 --> 00:11:50,403 klasik müzik artık milyonlarca seyirciyi sıkabiliyordu. 203 00:11:51,083 --> 00:11:53,523 Orkestrada klasik müzik çalmanız gerek diyelim. 204 00:11:54,123 --> 00:11:55,963 Orkestra nasıl çalınır? 205 00:11:56,043 --> 00:11:57,283 İçine mi üflenir? 206 00:11:57,363 --> 00:12:01,083 Yoksa iplere bir sopa falan mı sürtülür? 207 00:12:01,163 --> 00:12:05,963 -Orkestra tek bir enstrüman değildir. -Peki. 208 00:12:06,043 --> 00:12:10,243 Orkestra, birçok farklı enstrümanın bir araya gelmesidir. 209 00:12:10,323 --> 00:12:13,003 Anladım. Birden fazla enstrüman. 210 00:12:13,083 --> 00:12:17,403 Yani bir orkestra çalmak için iki ele ve ağza ihtiyaç var. 211 00:12:18,483 --> 00:12:22,963 Orkestra şefinin tüm bunlara ihtiyacı olabilir. 212 00:12:23,043 --> 00:12:29,043 Ancak orkestranın kendisi birçok farklı enstrümandan oluşan bir varlıktır. 213 00:12:29,123 --> 00:12:31,683 Yani bütün bir orkestraya üflenmiyor. 214 00:12:34,043 --> 00:12:38,923 Edison sayesinde, ışık ve ses dünyaları boyunduruk altına alındı. 215 00:12:39,003 --> 00:12:41,883 Ancak başka bir alan inatla fethedilememişti: 216 00:12:41,963 --> 00:12:44,003 gökyüzünün dünyası. 217 00:12:44,083 --> 00:12:47,483 İnsanlar yıllarca uçma mekanizmaları yapmaya çalıştı. 218 00:12:47,563 --> 00:12:48,843 Ancak ilk öncülerin çoğu, 219 00:12:48,923 --> 00:12:51,883 ilk deneysel ölüme atlayışlarını gerçekleştirmek dışında 220 00:12:51,963 --> 00:12:53,163 pek bir şey yapamadı. 221 00:12:53,923 --> 00:12:56,963 Ancak Orville ve Wilbur Wright kardeşler, yer çekimine karşı 222 00:12:57,043 --> 00:13:01,203 ilk başarılı yasal mücadeleye kalkıştıklarında her şey değişti. 223 00:13:01,963 --> 00:13:04,643 İlk uçuş ne kadar uzağa yapıldı? 224 00:13:04,723 --> 00:13:09,283 Wright Kardeşler'in birkaç uçuş gerçekleştirdikleri o gün, 225 00:13:09,363 --> 00:13:12,723 bu uçuşlar sadece birkaç yüz fitlik mesafeydi. 226 00:13:12,803 --> 00:13:15,043 O zaman yürüselermiş. 227 00:13:15,843 --> 00:13:18,763 Yürüyebilirlerdi tabii ama mesele bu değildi. 228 00:13:18,843 --> 00:13:22,363 Tuvalet gerektirecek kadar uzun olan ilk uçuş ne zamandı? 229 00:13:22,443 --> 00:13:27,403 Ticari uçuşlar geliştikçe, bu uçuşlar daha uzun mesafeli hâle geldi 230 00:13:27,483 --> 00:13:32,763 ve yolcuların uçakta tuvalet olması gibi bazı rahatlıklara ihtiyacı doğdu. 231 00:13:32,843 --> 00:13:36,163 Bu, birinin uçakta tuvalete ihtiyaç olduğunu 232 00:13:36,243 --> 00:13:37,763 ilk kez fark ettiği an olmalı. 233 00:13:38,403 --> 00:13:40,643 Bu, Wright Kardeşler'den daha etkileyici. 234 00:13:42,443 --> 00:13:46,723 Bunu, özellikle çarpıcı veya heyecan verici bir gelişme olarak 235 00:13:46,803 --> 00:13:49,363 hiç düşünmemiştim maalesef. 236 00:13:49,443 --> 00:13:51,763 Bisikletlerde neden tuvalet yok? 237 00:13:53,203 --> 00:13:55,483 İnmek zorunda kalmamak için yani. 238 00:13:56,323 --> 00:13:58,483 Bunun telifini alsam iyi olur. 239 00:13:58,563 --> 00:14:02,083 Wright Kardeşler'in tarihi uçuşu, tuvaleti olmasa bile 240 00:14:02,163 --> 00:14:04,083 ulaşımı sonsuza dek değiştirdi. 241 00:14:04,163 --> 00:14:06,803 Hem de hâlâ tam olarak anlaşılamayan şekillerde. 242 00:14:06,883 --> 00:14:09,603 Wright Kardeşler ilk hakiki uçuşu gerçekleştireli 243 00:14:09,683 --> 00:14:11,123 100 yıldan uzun zaman olmuş. 244 00:14:11,203 --> 00:14:15,683 Neden hâlâ uçakların gerçekte nasıl çalıştığını çözmeye yaklaşamadık? 245 00:14:16,723 --> 00:14:19,563 Çözdük zaten. Bugün nasıl çalıştıklarını biliyoruz. 246 00:14:19,643 --> 00:14:22,003 Ama gerçekte nasıl çalışıyorlar? 247 00:14:22,083 --> 00:14:25,963 Havanın uçağın kanatları üzerinden 248 00:14:26,043 --> 00:14:29,843 nasıl aktığını açıklayan matematiksel denklemlerimiz var. 249 00:14:29,923 --> 00:14:33,923 Bilime başvurmadan nasıl çalıştıklarını açıklar mısınız? 250 00:14:36,603 --> 00:14:39,643 Mantığında yatan bilimi açıklamamak biraz zor 251 00:14:39,723 --> 00:14:43,883 ama kanatlarının şeklinden dolayı 252 00:14:43,963 --> 00:14:46,523 yukarı yöndeki kuvvet, aşağı yöndekinden büyük. 253 00:14:46,603 --> 00:14:49,043 Böylece hava, uçağı havaya doğru itiyor. 254 00:14:49,123 --> 00:14:52,243 Bu sizin teoriniz. Benim teorimi duymak ister misiniz? 255 00:14:52,923 --> 00:14:54,763 -Olur. -Bence imanla uçuyor. 256 00:14:55,883 --> 00:14:58,803 Sadece uçakların uçabileceğine inandığımız için. 257 00:14:58,883 --> 00:15:03,963 Sonuçta medya, iddiayı sürdürmeli yoksa uçaklar tek tek düşmeye başlar. 258 00:15:04,043 --> 00:15:06,883 Wi-Fi da aynı. Bunun gerçek olmasına imkân yok. 259 00:15:06,963 --> 00:15:11,203 Bu pandomime uymamız gerekiyor yoksa her şey durma noktasına gelir. 260 00:15:12,003 --> 00:15:16,323 Gökyüzü evcilleştirildi. Şimdi de sıra yollardaydı. 261 00:15:17,643 --> 00:15:20,563 İlk otomobili kimin icat ettiğini söylemek zor. 262 00:15:20,643 --> 00:15:22,243 Pek çok insan bunu denediği için 263 00:15:22,323 --> 00:15:25,363 Vikipedi sayfası öyle uzun ki okumaya zahmet bile edilmez. 264 00:15:25,443 --> 00:15:27,083 Ama neyse ki bunun bir önemi yok 265 00:15:27,163 --> 00:15:30,803 çünkü sonuçta araba denince sadece bir adamın ismi akıllara geliyor. 266 00:15:31,683 --> 00:15:34,843 Gişe rekorları kıran ilk otomobili yapan adamın adı 267 00:15:34,923 --> 00:15:37,803 Henry Model T Ford'du. 268 00:15:37,883 --> 00:15:40,643 Şaşırtıcı bir tesadüf eseri, arabasının adı da buydu. 269 00:15:41,883 --> 00:15:44,643 Model T Ford, 20 beygir gücündeki dört silindirli, 270 00:15:44,723 --> 00:15:49,323 2,9 litrelik motoru ve saatte 75 kilometrelik azami hızıyla 271 00:15:49,403 --> 00:15:52,483 gerçekten berbat bir otomobildi. 272 00:15:52,563 --> 00:15:55,483 Annenizin kullandığı araba her neyse ondan bile beter. 273 00:15:57,003 --> 00:16:01,203 Telefonu takacak yer yok, uydu navigasyonu veya müzik sistemi yok. 274 00:16:01,883 --> 00:16:04,163 Bardak tutacağı bile yok. 275 00:16:05,523 --> 00:16:08,483 Yine de bir attan çok daha iyiydi 276 00:16:08,563 --> 00:16:11,323 çünkü arkasına giderseniz kafanıza çifte atmıyordu. 277 00:16:11,403 --> 00:16:12,763 Ve trene binmenin aksine 278 00:16:12,843 --> 00:16:16,163 arabada bir psikopatın yanına oturmanız pek olası değil. 279 00:16:16,243 --> 00:16:19,963 Cebinde tornavida olan bir otostopçuyu arabaya aldıysanız başka tabii. 280 00:16:23,843 --> 00:16:28,003 Ama Henry Model T Ford'un en büyük ustalığı arabanın kendi değil, 281 00:16:28,083 --> 00:16:29,763 onun yapılma şekliydi. 282 00:16:30,683 --> 00:16:31,883 Ford, bütün bir arabayı 283 00:16:31,963 --> 00:16:34,883 yavaş yavaş tek başına yapacak bir kişiyi işe almak yerine, 284 00:16:34,963 --> 00:16:36,883 arabanın küçük bir parçasını 285 00:16:36,963 --> 00:16:40,683 defalarca yapacak bir sürü insanı işe aldı. 286 00:16:40,763 --> 00:16:44,563 Bu, iş yeri sıkıntısı ve insan anlamsızlığında bir devrimdi. 287 00:16:45,123 --> 00:16:48,563 Seri üretim için seri hâlinde insan iş gücü gerekiyordu. 288 00:16:48,643 --> 00:16:52,323 Amerikan rüyasını tatmak için milyonlarca insan ABD'ye akın etti. 289 00:16:52,403 --> 00:16:56,523 Daha büyük gemilere olan ihtiyaç, dünyanın ilk tek kullanımlık denizaltısı 290 00:16:56,603 --> 00:16:58,963 Titan 1C'nin icat edilmesine yol açtı. 291 00:17:00,243 --> 00:17:04,483 İnsanlık yıllarca okyanusun dibine dalabilmeyi hayal etmişti. 292 00:17:04,563 --> 00:17:07,643 Ve Titan 1C, bu hayali gerçekleştirecekti. 293 00:17:08,923 --> 00:17:11,043 Bu büyük bir başarıydı. 294 00:17:11,122 --> 00:17:13,843 Titan 1C, ilk yolculuğunda 295 00:17:13,923 --> 00:17:17,083 Southampton'dan doğruca denizin dibine yelken açtı. 296 00:17:17,162 --> 00:17:19,963 Cesur kâşifler burada, okyanus tabanındaki atmosferin 297 00:17:20,043 --> 00:17:22,723 nefes almaya uygun olmadığını keşfedene kadar 298 00:17:22,803 --> 00:17:25,483 birkaç dakika boyunca lüks içinde yaşadılar. 299 00:17:27,203 --> 00:17:31,843 Işığı, sesi, gökyüzünü, yolu ve okyanusun dibini fetheden insanlık, 300 00:17:31,923 --> 00:17:36,163 daha önce duymadığı bir şeyi keşfetmek üzereydi. 301 00:17:36,243 --> 00:17:42,123 Bu da radyasyonun babası olan bilim kadını Marie Curie sayesinde mümkün oldu. 302 00:17:42,723 --> 00:17:45,483 Eğer radyasyon görünmüyorsa, 303 00:17:45,563 --> 00:17:50,203 Marie Curie radyoaktiviteyi keşfettiğini nasıl anladı? 304 00:17:50,283 --> 00:17:53,963 Marie Curie radyoaktivite kelimesini icat etti. 305 00:17:54,043 --> 00:17:59,643 Ve radyoaktivite, radyum, polonyum, plütonyum gibi bir maddenin 306 00:17:59,723 --> 00:18:02,563 çok fazla enerji vermesi ve doğal olarak bozunmasıdır. 307 00:18:02,643 --> 00:18:05,443 Yani görünmez olsa da gerçek bir şey. 308 00:18:06,243 --> 00:18:09,403 Pek çok gerçek şey görünmezdir, evet. 309 00:18:09,483 --> 00:18:13,723 Yani çakralar ve enerji alanları gibi. 310 00:18:13,803 --> 00:18:16,443 Yüzümüzün iç kısmında, burçlarımızla bağlı olan 311 00:18:16,523 --> 00:18:20,923 ve glüteni sindirme şeklimizi etkileyen şeyler gibi. 312 00:18:21,003 --> 00:18:24,123 -Onlar da gerçek, değil mi? -Bence onlar gerçek değil. 313 00:18:24,203 --> 00:18:25,163 Bence gerçek ama. 314 00:18:25,243 --> 00:18:29,603 Carol teyzem insanların çakralarını yeniden düzenler. 315 00:18:29,683 --> 00:18:31,083 Saatine 80 sterlin alıyor. 316 00:18:31,163 --> 00:18:33,403 Bu işten o kadar para kazanıyorsa 317 00:18:34,483 --> 00:18:36,363 bu saçmalık olamaz, değil mi? 318 00:18:36,443 --> 00:18:40,003 Trajik bir şekilde, Curie'nin merakı ölümünü getirdi. 319 00:18:40,083 --> 00:18:45,003 Radyasyona uzun süre maruz kalmanın ölümüne katkıda bulunduğu düşünülüyor. 320 00:18:45,603 --> 00:18:46,923 Ama bu haksızlık, değil mi? 321 00:18:47,003 --> 00:18:52,123 Bruce Banner gibi erkek bir bilim insanı gama radyasyonuna maruz kaldığında 322 00:18:52,203 --> 00:18:55,243 süper kahraman oluyor, değil mi? 323 00:18:55,323 --> 00:18:59,163 Kendi çizgi romanı ve film serisi oluyor. 324 00:18:59,243 --> 00:19:01,163 Ama Marie Curie ise ölüyor. 325 00:19:01,243 --> 00:19:03,203 Adam, Hulk oldu. 326 00:19:03,843 --> 00:19:07,603 Bu haksızlık, değil mi? Ataerkilliğin suçu mu bu? 327 00:19:07,683 --> 00:19:11,243 Ayrıca ataerkillik nedir? 328 00:19:11,323 --> 00:19:14,723 Bir yandan daha az kadın olan bilim insanları, 329 00:19:14,803 --> 00:19:16,963 kendi kuramları üzerinde çalışıyordu. 330 00:19:17,043 --> 00:19:20,083 Fizikçi ve profesyonel dil mankeni Albert Einstein, 331 00:19:20,163 --> 00:19:23,443 bugüne kadar kimsenin anlamadığı "e eşittir emek" 332 00:19:23,523 --> 00:19:25,483 görelilik kuramını ortaya attı. 333 00:19:25,563 --> 00:19:28,763 Bundan bahsediyorum çünkü ileride önemli olduğu ortaya çıktı. 334 00:19:29,363 --> 00:19:33,523 Einstein, hiçbir şeyin ışık hızından daha hızlı olmadığını söyledi. 335 00:19:33,603 --> 00:19:35,563 Ancak gölgeler ışıktan daha hızlı. 336 00:19:35,643 --> 00:19:41,643 Şu duvara meşaleden bir ışık tutarsam ve meşaleyi başımın arkasında tutarsam, 337 00:19:41,723 --> 00:19:44,363 gölgem oraya ışıktan önce varır. 338 00:19:44,443 --> 00:19:46,683 Einstein bunu nasıl açıklardı? 339 00:19:46,763 --> 00:19:49,643 Sanırım her şeyin doğru düzgün göremeyeceğiniz kadar 340 00:19:49,723 --> 00:19:52,363 hızlı gerçekleştiğini söylerdi. 341 00:19:52,443 --> 00:19:54,683 Her şeye bir cevabı var, değil mi? 342 00:19:54,763 --> 00:19:57,923 20. yüzyıl, bilimin son derece hızlı bir şekilde, 343 00:19:58,003 --> 00:20:01,163 durmadan yenilik sıçmasıyla öyle müthiş bir başlangıç yaptı ki 344 00:20:01,243 --> 00:20:03,763 bunları yan yana zar zor gösterebiliyoruz. 345 00:20:03,843 --> 00:20:05,283 Ancak bazı yeni icatların 346 00:20:05,363 --> 00:20:08,283 insan öldürebilecek karanlık bir yanı vardı. 347 00:20:08,363 --> 00:20:09,963 Hem de nahoş bir şekilde. 348 00:20:10,523 --> 00:20:14,163 1. Dünya Savaşı, "tüm savaşları sona erdirecek savaş" diye biliniyordu. 349 00:20:14,243 --> 00:20:16,883 Ancak şimdi bazı tarihçiler aksini iddia ediyor. 350 00:20:17,883 --> 00:20:19,843 Ama bu, ilk yüksek teknoloji savaştı. 351 00:20:19,923 --> 00:20:23,683 Uçaklar, makineli tüfekler ve tanklar 352 00:20:23,763 --> 00:20:27,083 kendilerini icat eden insanlarla savaşmak için ayaklanmıştı. 353 00:20:27,163 --> 00:20:30,883 İnançları, ideolojileri, kalpleri veya ruhları olmamasına rağmen 354 00:20:30,963 --> 00:20:33,203 ölüm makineleri galip geldi. 355 00:20:33,283 --> 00:20:37,963 Son skor, silahlar: 20 milyon, insanlar: 0. 356 00:20:38,043 --> 00:20:41,883 İnsanlar savaştığında ortam her zaman çok kaotik görünür. 357 00:20:41,963 --> 00:20:44,123 Çok fazla bağırma var mı? 358 00:20:44,763 --> 00:20:46,603 Çok fazla bağırma var. 359 00:20:46,683 --> 00:20:48,843 Bu, yüksek sesli emirler de olabilir. 360 00:20:48,923 --> 00:20:52,123 Ölmekte olan insanların çığlıkları da olabilir. 361 00:20:52,203 --> 00:20:55,923 Yani yakınlarda duran biri için kulak çınlaması riski vardır. 362 00:20:56,003 --> 00:20:58,763 Bunu yapmaya devam etmemiz gerçekten üzücü. 363 00:20:58,843 --> 00:21:01,763 Tartışma çıkarmaya çalışmıyorum 364 00:21:01,843 --> 00:21:06,283 ama genel olarak konuşursak savaş biraz utanç verici görünüyor. 365 00:21:07,083 --> 00:21:11,203 Özellikle popüler bir insan faaliyeti gibi görünüyor. 366 00:21:11,283 --> 00:21:13,083 Belki de doğamızda var. 367 00:21:13,163 --> 00:21:16,123 Mahluklar olarak bizi birbirimize düşman eden şey nedir? 368 00:21:16,203 --> 00:21:19,843 Buna da diğerleri gibi tek bir kısa cümleyle yanıt verir misiniz? 369 00:21:19,923 --> 00:21:22,923 Aksi takdirde kurguda çok gıcık oluyorlar. 370 00:21:23,003 --> 00:21:25,843 Korku, onur ve çıkar. 371 00:21:25,923 --> 00:21:28,003 Yok canım? Bunlar mı? 372 00:21:28,083 --> 00:21:29,883 Özetle bunlar. 373 00:21:31,123 --> 00:21:32,483 Şey… 374 00:21:33,683 --> 00:21:36,843 Bunu kimin kurgulayacağını bilmiyorum ama idare edecek artık. 375 00:21:38,043 --> 00:21:40,243 Birinci Dünya Savaşı'nın barbarlığı, 376 00:21:40,323 --> 00:21:45,003 çok sayıda üzücü savaş şiirleri ve pasifist edebiyata ilham oldu. 377 00:21:45,083 --> 00:21:49,003 Bunlar, Belçika'nın konuyla alakasız olan tekno marşı "Pump Up the Jam"den 378 00:21:49,083 --> 00:21:50,363 yıllar önceydi. 379 00:21:57,763 --> 00:22:01,803 ADLARI "T" ILE BAŞLAYAN DIĞER MÜZIK GRUPLARI ARASINDA THE CURE, 380 00:22:01,883 --> 00:22:04,723 THE ISLEY BROTHERS VE THE VELVET UNDERGROUND YER ALIYOR. 381 00:22:07,443 --> 00:22:11,323 BU KLIP ILK YAYINLANDIĞINDA, IZLEYICILER BUNUN GERÇEK OLDUĞUNDAN 382 00:22:11,403 --> 00:22:14,523 VE HERKESIN BÖYLE DANS ETTIĞINDEN ENDIŞE ETTILER. 383 00:22:24,443 --> 00:22:29,003 DIŞARI ÇIKIYORSANIZ BANA BIR COLA ZERO VE TWIX ALIR MISINIZ? 384 00:22:30,243 --> 00:22:32,883 AFFEDERSINIZ, BUNU OFIS ELEMANINA MESAJ ATACAKTIM. 385 00:22:36,803 --> 00:22:39,043 Savaşta milyonlarca genç erkek öldü. 386 00:22:39,123 --> 00:22:42,643 Ama neyse ki insanlık yeni bir tür erkek keşfetmişti: 387 00:22:42,723 --> 00:22:43,763 Kadın. 388 00:22:43,843 --> 00:22:47,003 Kadınlar, tarihin arka planında her zaman var olmuş, 389 00:22:47,083 --> 00:22:49,883 genelde erkeklerin evcil hayvanı olarak kullanılmış, 390 00:22:49,963 --> 00:22:53,403 ön deliklerinden taze insanlar fışkırtma büyülerine 391 00:22:53,483 --> 00:22:54,923 hoşgörüyle bakılmıştı. 392 00:22:55,563 --> 00:22:57,523 Ama 20. yüzyılın başlarında 393 00:22:57,603 --> 00:23:00,483 sosyal bilimciler inanılmaz bir şey keşfettiler: 394 00:23:00,563 --> 00:23:05,083 Bir kadının, bir erkeğin yaptığı her şeyi, bunu anlatmadan yapabildiğini. 395 00:23:06,123 --> 00:23:07,763 Ayrıca oy hakkını da kaptılar. 396 00:23:07,843 --> 00:23:11,803 Nihayet kadınlar, hangi erkeğin onlara emir vereceğini seçebilecekti. 397 00:23:11,883 --> 00:23:14,963 Kadınlar geleneksel giysilerinden kurtuldular. 398 00:23:15,043 --> 00:23:19,283 Bunu, perili mobilyadan ziyade efemine oğlanlar gibi giyinerek yaptılar. 399 00:23:19,883 --> 00:23:24,443 Korkunç hızda içki ve sigara içtiler, dans ettiler. 400 00:23:25,203 --> 00:23:29,723 Bu arada, Hollywood'da yepyeni bir eğlence türü icat ediliyordu: 401 00:23:29,803 --> 00:23:30,923 film. 402 00:23:31,563 --> 00:23:32,883 Kitaptan farklı olarak 403 00:23:32,963 --> 00:23:37,163 film keyfi için odaklanmaya veya hayal gücü kullanmaya gerek yoktu. 404 00:23:37,243 --> 00:23:41,403 Herkes, hatta çok tembel ya da aptal insanlar bile 405 00:23:41,483 --> 00:23:44,483 sadece oturup ekrana bakarak eğlenebiliyordu. 406 00:23:44,563 --> 00:23:46,123 Tıpkı şu anda yaptığınız gibi. 407 00:23:46,203 --> 00:23:49,843 Bununla birlikte, gördüğünüz gibi ilk filmler tamamen boktandı. 408 00:23:50,363 --> 00:23:52,483 Ama bunun gibi eski filmler sayesinde 409 00:23:52,563 --> 00:23:55,363 eski günlerde hayatın nasıl olduğunu görebiliyoruz. 410 00:23:55,443 --> 00:23:58,283 Herkes çok hızlı hareket ediyor ve sık sık düşüyormuş. 411 00:23:59,003 --> 00:24:01,603 Eski filmlerdeki insanlar neden bu kadar hızlı? 412 00:24:01,683 --> 00:24:04,883 Kamera karşısına ilk kez çıktıkları için gerginler diye mi 413 00:24:04,963 --> 00:24:06,883 yoksa sessiz film olduğu için 414 00:24:06,963 --> 00:24:10,003 yönetmenin yavaşlama direktifini duymadılar diye mi? 415 00:24:10,523 --> 00:24:15,243 Kameraların kare hızı, şimdiki kameralarınkinden farklıydı. 416 00:24:15,323 --> 00:24:16,603 Yani bu bizim hatamız. 417 00:24:16,683 --> 00:24:19,643 Çok hızlı oynatıyoruz ve aktörler, kapanıştan önce 418 00:24:19,723 --> 00:24:23,123 tüm hikâyeyi aktarabilmek için hızlanmak zorunda kalıyorlar. 419 00:24:23,203 --> 00:24:26,563 Telaşa kapılıyorlardır kesin. Ayak uyduramazlarsa ne olur? 420 00:24:26,643 --> 00:24:29,563 Film, oyuncuların henüz bulunmadığı bir odaya mı geçer? 421 00:24:29,643 --> 00:24:31,683 Bomboş bir odanın görüntüsüyle mi? 422 00:24:31,763 --> 00:24:34,483 Oyuncular normal bir hızla hareket ediyor. 423 00:24:34,563 --> 00:24:39,763 Onları çok hızlı hareket ediyor gibi gösteren şey, oynatma hızı. 424 00:24:39,843 --> 00:24:42,123 Filmdeki oyuncularla iletişime geçip 425 00:24:42,203 --> 00:24:45,523 sorun olmadığını, sakinleşebileceklerini söyleyebilir miyiz? 426 00:24:45,603 --> 00:24:47,963 Hayır. Şimdiye kadar hepsi ölmüştür. 427 00:24:49,323 --> 00:24:51,203 İlk filmlerin alt yazıları vardı. 428 00:24:51,283 --> 00:24:54,483 Yani insanlar telefonda sesi kısık hâlde izleyebiliyorlardı. 429 00:24:54,563 --> 00:24:58,083 Ama çok geçmeden nasıl ses çıkarılacağını da öğrendiler. 430 00:24:58,163 --> 00:25:01,563 Hangisi senin için daha tatmin ediciydi? 431 00:25:02,363 --> 00:25:04,283 Okumak sonunda gereksiz hâle geldi. 432 00:25:04,363 --> 00:25:08,443 Yazının yüzyıllardır süren tiranlığı nihayet sona ermişti. 433 00:25:09,603 --> 00:25:13,443 Ama insanlığın umut verici yeni bir çağa girdiği yönündeki umudu, 434 00:25:13,523 --> 00:25:15,843 çöp olmak üzereydi. 435 00:25:15,923 --> 00:25:17,483 Fırtına bulutları, 436 00:25:17,563 --> 00:25:20,563 tekrar piyasaya çıkacak olan Dünya Savaşı Serisi ile 437 00:25:20,643 --> 00:25:22,483 Avrupa üzerinde toplanıyordu. 438 00:25:23,523 --> 00:25:26,563 Kısa süre sonra dünya başka bir küresel savaşın içine daldı. 439 00:25:27,603 --> 00:25:31,243 Ve bu savaşta bir öncekinden daha korkunç makineler kullanıldığı için, 440 00:25:31,323 --> 00:25:33,723 katliamın sonu gelmeyecek gibi görünüyordu. 441 00:25:34,843 --> 00:25:37,603 Sonra Amerikalıların aklına bir fikir geldi. 442 00:25:37,683 --> 00:25:40,523 Almanya'ya attıkları binlerce küçük bombadan 443 00:25:40,603 --> 00:25:42,003 Japonya'ya da atmak yerine 444 00:25:42,083 --> 00:25:44,283 tek bir tane büyük bomba atsalar ne olurdu? 445 00:25:44,923 --> 00:25:48,563 Einstein'ın daha önce akıl edip bahsini açtığım kuramlarını kullanarak 446 00:25:48,643 --> 00:25:52,003 korkunç bir fikir ortaya atan şapkalı adamlar tarafından yürütülen 447 00:25:52,083 --> 00:25:54,043 Manhattan Projesi'ni başlattılar: 448 00:25:54,123 --> 00:25:56,763 Little Boy, yani Küçük Oğlan adında bir atom bombası. 449 00:25:56,843 --> 00:26:01,003 Bu, şimdiye kadar kullanılmış en güçlü ve yanlış adlandırılmış silahtı. 450 00:26:01,083 --> 00:26:03,203 Little Boy ne kadar mı güçlüydü? 451 00:26:03,283 --> 00:26:04,683 Şöyle ifade edelim: 452 00:26:04,763 --> 00:26:08,803 Eğer o bomba eski sevgilim Sean'ın Westhoughton'daki evine atılsa 453 00:26:08,883 --> 00:26:12,243 A-58'deki Chequerbent dönel kavşağından 454 00:26:12,323 --> 00:26:14,963 Hart Common Golf Kulübü'nün oradaki çiçekçiye kadar 455 00:26:15,043 --> 00:26:16,643 her şey tamamen yok olurdu. 456 00:26:17,163 --> 00:26:19,843 İlk patlama Sean'ı buharlaştırırken, 457 00:26:19,923 --> 00:26:22,563 geçmişte doğum günümün olduğu bir hafta sonu boyunca 458 00:26:22,643 --> 00:26:25,043 tamir etmeye çalıştığı antika Pac-Man makinem, 459 00:26:25,123 --> 00:26:30,403 ardından gelen şiddetli ateş fırtınasıyla az daha tümden kullanılmaz hâle gelirdi. 460 00:26:30,483 --> 00:26:33,483 Wigan'dan Bolton'a kadar her şey kül olurdu. 461 00:26:33,563 --> 00:26:36,923 Mesela Middlebrook, gitti. Bickershaw, gitti. 462 00:26:37,003 --> 00:26:39,483 Hindley Green, unutun gitsin. 463 00:26:39,563 --> 00:26:43,683 Atom bombasının tarifsiz dehşeti, İkinci Dünya Savaşı'nın sonunu getirdi. 464 00:26:43,763 --> 00:26:45,163 Herkes bıkmıştı 465 00:26:45,243 --> 00:26:49,123 ve dünya bu bölümde ikinci kez, yine savaş olmaması yönünde hemfikirdi. 466 00:26:49,723 --> 00:26:55,163 Beşinci bölümde, tamı tamına 52 saniye boyunca tutulacak bir söz. 467 00:26:55,243 --> 00:26:57,643 Bugünlerde nükleer silahlarımızın olmadığını 468 00:26:57,723 --> 00:27:00,443 fark etmek rahatlatıcı, değil mi? 469 00:27:00,523 --> 00:27:03,243 Biz derken kimi kastettiğinize bağlı. 470 00:27:03,323 --> 00:27:06,243 İngilizlerin nükleer silahları var ve son zamanlarda 471 00:27:06,323 --> 00:27:11,523 sahip oldukları savaş başlıklarını arttırma yoluna da gittiler. 472 00:27:11,603 --> 00:27:15,123 Evet ama kurusıkı, değil mi? İçleri kurusıkı. 473 00:27:15,203 --> 00:27:16,523 Hayır, hiç de değil. 474 00:27:16,603 --> 00:27:20,683 Bunlar, nükleer savaş başlıkları olan tam teşekküllü füze sistemleridir. 475 00:27:20,763 --> 00:27:22,563 Diğer birçok ülkenin de var. 476 00:27:23,323 --> 00:27:25,083 Maalesef nükleer imha tehdidi 477 00:27:25,163 --> 00:27:28,083 günümüzde de gerçekliğini koruyan bir konu. 478 00:27:37,523 --> 00:27:40,283 Tamam, biraz daha neşeli bir şey konuşabilir miyiz? 479 00:27:40,363 --> 00:27:41,923 Nasıl isterseniz. 480 00:27:45,483 --> 00:27:47,963 -ABBA sever misiniz? -ABBA'ya bayılırım. 481 00:27:48,043 --> 00:27:49,763 -Öyle mi? -Evet. 482 00:27:49,843 --> 00:27:52,803 -En sevdiğiniz ABBA şarkısı hangisi? -"Dancing Queen". 483 00:27:52,883 --> 00:27:55,163 "Dancing Queen". 484 00:27:55,243 --> 00:27:57,003 Evet, cidden harika, değil mi? 485 00:27:58,043 --> 00:28:01,563 Bir sonraki bölümde, Doğu ile Batı arasındaki Soğuk Savaş'ın 486 00:28:01,643 --> 00:28:03,923 rock'n'roll'u doğurmasına bakacağız. 487 00:28:04,003 --> 00:28:07,483 Onun da karşı kültür hippileri, hippilerin Steve Jobs'ı doğurmasına, 488 00:28:07,563 --> 00:28:09,883 Jobs'ın da bilgisayar ve akıllı telefonları, 489 00:28:09,963 --> 00:28:11,923 onların da sosyal medyayı doğurmasına, 490 00:28:12,003 --> 00:28:16,643 onların da insanlığın şimdiye dek attığı tüm adımları geri almasına bakacağız. 491 00:28:18,043 --> 00:28:20,923 Sosyal medya, insanları kutuplaştırıyor, değil mi? 492 00:28:21,003 --> 00:28:23,083 Ayıların çoktan yaşadığı şey gibi yani. 493 00:28:23,163 --> 00:28:25,843 -Hangi ayılar? -Kutup ayıları. 494 00:28:45,883 --> 00:28:50,883 Alt yazı çevirmeni: Fatma Şebnem Özgür