1
00:00:06,902 --> 00:00:12,700
HERKÜL EFSANESİ
2
00:00:19,790 --> 00:00:21,417
-Evet, şerefe.
-Şerefe.
3
00:00:24,545 --> 00:00:27,798
Köleleştirilmiş bir Afrika
asıllı Amerikalı olan Herkül,
4
00:00:27,882 --> 00:00:32,428
başkanlık konutu Philadelphia'dayken
Başkan George Washington'ın şefiydi
5
00:00:32,511 --> 00:00:34,138
ve çok hünerliydi.
6
00:00:35,514 --> 00:00:38,100
Washington'ın evinde
yemek yiyen birçok kişi
7
00:00:38,184 --> 00:00:42,104
günce yazılarında,
mektuplarında onun yemeklerini överdi.
8
00:00:43,147 --> 00:00:47,902
{\an8}Yemekleri o kadar iyiydi ki her yıl
arta kalanları satarak para kazanıyordu.
9
00:00:47,985 --> 00:00:50,446
O parayla da kıyafet alırdı.
10
00:00:50,529 --> 00:00:53,282
Mesaisi bittikten sonra süslenip püslenip
11
00:00:53,365 --> 00:00:57,328
altın kaplama bastonuyla
şehirde dolaştığına dair öyküler var.
12
00:00:57,411 --> 00:00:59,330
Yani sıra dışı bir karaktermiş.
13
00:01:00,414 --> 00:01:03,626
Washington,
Herkül'ün köle kalmasını nasıl sağladı?
14
00:01:04,376 --> 00:01:08,923
Washington, Herkül'ü Mount Vernon'dan
Philadelphia'ya getirtince sorun oluştu.
15
00:01:09,507 --> 00:01:12,551
Eyalet yasalarına göre
Pennsylvania topraklarında altı ay
16
00:01:12,676 --> 00:01:16,055
ya da daha uzun süre kalan
her köle kendiliğinden azat oluyordu.
17
00:01:17,681 --> 00:01:20,851
Washington,
Philadelphia'daki tüm kölelerini toplayıp
18
00:01:20,935 --> 00:01:23,020
Mount Vernon'a geri götürüyor,
19
00:01:23,104 --> 00:01:26,816
süreyi sıfırlayıp onları tekrar
Philadelphia'ya getiriyordu.
20
00:01:28,109 --> 00:01:30,653
Washington,
Herkül'ün kaçacağından korkuyor muydu?
21
00:01:31,487 --> 00:01:33,405
İkinci döneminin sonuna doğru
22
00:01:33,489 --> 00:01:37,952
Herkül'ün kaçmaya çalışacağından
şüphelenmeye başladığına dair izler var.
23
00:01:39,203 --> 00:01:41,705
Washington'ın öyle
güçlü şüpheleri vardı ki
24
00:01:41,789 --> 00:01:43,958
Herkül'ü Mount Vernon'a geri yolladı
25
00:01:44,041 --> 00:01:46,544
ama mutfağa değil, tarlalara.
26
00:01:47,962 --> 00:01:50,714
O dünyaca ünlü şef artık tarım işçisiydi.
27
00:01:51,465 --> 00:01:53,676
Bir gün ortadan kayboldu.
28
00:01:56,595 --> 00:01:58,889
NETFLIX ORİJİNAL BELGESEL DİZİSİ
29
00:02:44,560 --> 00:02:47,479
KURUCU ŞEFLER
30
00:03:29,063 --> 00:03:30,898
Philadelphia, Pennsylvania.
31
00:03:32,650 --> 00:03:36,362
Philadelphia'yı oldum olası
özgürlük fikriyle özdeşleştirdim.
32
00:03:37,613 --> 00:03:41,575
Quaker yerleşimciler köleliği
sonlandırma hareketini buradan yönetti
33
00:03:41,659 --> 00:03:44,745
ve Pennsylvania
köleliği yasaklayan ilk eyalet oldu.
34
00:03:48,207 --> 00:03:51,001
Ama köleleri azat, aşamalı bir süreçti
35
00:03:51,085 --> 00:03:53,420
ve Philadelphia ülkenin başkentiyken
36
00:03:54,129 --> 00:03:56,757
ülkenin en iyi yemeklerini yapan iki şef
37
00:03:56,882 --> 00:03:59,843
burada kurucu babaların
köleleri olarak yaşamaya devam etti.
38
00:04:00,678 --> 00:04:03,180
Herkül, George Washington'a hizmet ederken
39
00:04:03,264 --> 00:04:06,392
James Hemings adında bir adam
Thomas Jefferson için yemek yaptı.
40
00:04:07,017 --> 00:04:09,895
Bu adamların imgeleri kaybolmuş olsa da
41
00:04:09,979 --> 00:04:13,899
{\an8}anıları günümüzde
Kaliforniya'da hâlâ taze tutuluyor.
42
00:04:13,983 --> 00:04:15,901
{\an8}LOS ANGELES, KALİFORNİYA
43
00:04:25,536 --> 00:04:27,621
Hatchet Hall adındaki bir mekânda
44
00:04:27,705 --> 00:04:30,916
Brian Dunsmoor
ve Martin Draluck'la tanışıyorum.
45
00:04:31,000 --> 00:04:35,004
Bu iki şef, Herkül ve Hemings'in
pişirme tekniklerini kullanıyor.
46
00:04:36,797 --> 00:04:38,799
İki köle de ocak ateşinde
47
00:04:38,882 --> 00:04:43,012
ocakçılık teknikleriyle
zarif yemekler yapmakta ustalaşmıştı.
48
00:04:47,975 --> 00:04:49,893
En zor kısmı
49
00:04:49,977 --> 00:04:51,312
ateşi harlı tutarken
50
00:04:51,395 --> 00:04:55,899
sıcaktan erimeden,
ateşin önünde ölmeden durmayı başarmak.
51
00:04:57,443 --> 00:05:00,321
Açıldığımızdan beri
1,000'den fazla yemek yaptık.
52
00:05:01,113 --> 00:05:04,533
Bu iş daha ziyade teknikle
ve kendimizi zorlamakla ilgili.
53
00:05:04,616 --> 00:05:07,828
Anlatmaya çalıştığımız öyküyü
anlatmamıza yardımcı olan
54
00:05:07,911 --> 00:05:10,581
bir köprü olduğunu
vurgulamaya gerek bile yok.
55
00:05:12,166 --> 00:05:17,004
Yemeklerinize bu tarihsel bağlamı
katmanızın yollarından biri de
56
00:05:17,087 --> 00:05:18,589
bu akşam yemekleri.
57
00:05:19,256 --> 00:05:22,217
Herkül ve Hemings…
58
00:05:22,843 --> 00:05:24,178
Bize kim olduklarından
59
00:05:24,261 --> 00:05:26,972
ve bu akşam yemeklerinden
bahsedebilir misiniz?
60
00:05:27,890 --> 00:05:31,393
Amerika'nın ilk ünlü şefleri
olarak düşünebilirsiniz onları.
61
00:05:31,477 --> 00:05:35,564
George Washington'ın
ve Thomas Jefferson'ın köleleriydiler.
62
00:05:36,523 --> 00:05:41,153
{\an8}James Hemings, Thomas Jefferson'ın
Fransa seyahatine de katılmıştı.
63
00:05:41,236 --> 00:05:43,530
{\an8}Profesyonel aşçılığı öğrendi.
64
00:05:43,614 --> 00:05:45,616
Çoğu kölelik öyküsü gibi
65
00:05:45,699 --> 00:05:49,578
bunlar da kayboldu
ya da kayda hiç geçirilmediler.
66
00:05:49,661 --> 00:05:53,665
Öykülerini anlatmak bu yemekleri
düzenlememizin en önemli sebebi.
67
00:05:55,459 --> 00:05:56,960
Bu menüye bakıyorum.
68
00:05:57,044 --> 00:05:58,879
Bu resimdeki kim?
69
00:05:58,962 --> 00:06:00,631
Uzun zaman meçhul kaldı,
70
00:06:00,714 --> 00:06:03,133
James Hemings mi, Herkül Sezar mıydı?
71
00:06:03,217 --> 00:06:07,054
Kısa bir süre önce aslında
ikisinin de olmadığı ortaya çıktı.
72
00:06:07,846 --> 00:06:11,517
Ama resim o kadar harikaydı ki
73
00:06:11,600 --> 00:06:15,229
bu akşam yemekleri için
başka bir logo seçemedik.
74
00:06:15,312 --> 00:06:18,273
Amerikan mutfağının tarihinden esinlendik.
75
00:06:18,357 --> 00:06:20,526
{\an8}Yaparken öğrenmeye çalışıyoruz.
76
00:06:20,609 --> 00:06:24,363
{\an8}Aynı zamanda
başkalarına da öğretmeye çalışıyoruz.
77
00:06:24,446 --> 00:06:27,408
Buyurun. Zeytinli dana.
78
00:06:27,491 --> 00:06:29,493
-Teşekkürler.
-Afiyet olsun.
79
00:06:29,576 --> 00:06:30,411
Güzel.
80
00:06:30,494 --> 00:06:32,788
Bu yemeğin öyküsü nedir?
81
00:06:32,871 --> 00:06:36,792
Bence Herkül'ün ilginç yanı şu,
82
00:06:36,875 --> 00:06:39,545
döneminin en ünlü şeflerinden biri
83
00:06:39,628 --> 00:06:42,339
ama yarattığı
tek bir yemeği bile bulamıyoruz.
84
00:06:42,423 --> 00:06:44,258
Martha Washington'a gelince,
85
00:06:44,341 --> 00:06:46,510
bolca yeni yemek yaratmış.
86
00:06:46,593 --> 00:06:47,845
Her yerde onlar var.
87
00:06:48,804 --> 00:06:50,180
-Akla yatkın değil.
-Evet.
88
00:06:50,264 --> 00:06:51,890
Birçok kişinin teorisi şu,
89
00:06:51,974 --> 00:06:55,269
Martha Washington'ın yaratıcısı
olduğu söylenen yemeklerin çoğu
90
00:06:55,352 --> 00:06:57,563
aslında Herkül'ün yemeğiydi.
91
00:06:57,646 --> 00:07:02,985
Bu yemek aslında dövülmüş dana kotlet.
92
00:07:03,068 --> 00:07:05,112
Yengeç etiyle sarılıyor.
93
00:07:05,195 --> 00:07:08,157
Şeri katılmış kremalı sosta pişiriliyor.
94
00:07:08,240 --> 00:07:11,285
Biz bunu dana uykulukla yapıyoruz.
95
00:07:11,368 --> 00:07:14,621
Şeri katılmış
kremalı sosta servis ediyoruz.
96
00:07:14,705 --> 00:07:16,540
Biraz da mantar suyuyla.
97
00:07:16,623 --> 00:07:18,709
Pasifik yengeci kullanıyoruz.
98
00:07:23,505 --> 00:07:24,339
Vay canına.
99
00:07:25,340 --> 00:07:26,633
Çok yumuşak.
100
00:07:27,509 --> 00:07:28,385
Çok iyi.
101
00:07:29,553 --> 00:07:32,514
Bu yemeğin ilginç yanı şu,
102
00:07:33,098 --> 00:07:37,811
Herkül, Fransız servisiyle meşhurdu
103
00:07:37,895 --> 00:07:39,938
ama Fransız teknikleri
kullanmayabiliyordu.
104
00:07:40,022 --> 00:07:42,941
Daha ziyade
İngiliz usulü yemekler yapıyordu.
105
00:07:43,025 --> 00:07:45,611
James Heming ise tam tersiydi.
106
00:07:45,694 --> 00:07:49,531
Fransa'da çıraklık yaptıktan sonra
gerçek Fransız yemekleri yaptı.
107
00:07:56,330 --> 00:07:57,206
Vay canına!
108
00:07:57,289 --> 00:07:58,332
Hediye gibi.
109
00:07:59,416 --> 00:08:00,250
Evet.
110
00:08:00,334 --> 00:08:02,586
Bu yemek ne?
111
00:08:02,669 --> 00:08:04,755
Ağır ateşte pişirilmiş tavşan,
112
00:08:04,838 --> 00:08:08,967
odun ateşinde kavrulmuş havuç
ve kavrulmuş Orta Bölge mısır ezmesi.
113
00:08:09,635 --> 00:08:12,346
Beurre manié'li Madeira sosunda.
114
00:08:12,930 --> 00:08:15,974
James Hemings'e saygı duruşu niteliğinde.
115
00:08:18,143 --> 00:08:20,771
Hemings'le alakası, tava sosu tercihi.
116
00:08:20,854 --> 00:08:25,108
Fransa'dan getirdiği
yahni ocağını kullanma becerisi.
117
00:08:25,192 --> 00:08:27,236
Soslarına tereyağı katabilmesi
118
00:08:27,319 --> 00:08:30,531
ya da kremalı
ve tereyağlı hassas soslar yapabilmesi.
119
00:08:34,535 --> 00:08:35,786
Bayıldım.
120
00:08:35,869 --> 00:08:38,497
Hemings, Fransa'dan döndüğünde
121
00:08:38,580 --> 00:08:41,208
yahni ocağını kullanıyor.
122
00:08:41,291 --> 00:08:44,211
Hemings'in Fransa'dan
getirdiği yahni ocağıyla
123
00:08:44,294 --> 00:08:48,507
bugün bildiklerimize geçiş yapıyoruz.
124
00:08:48,590 --> 00:08:49,508
-Anladım.
-Yani…
125
00:08:50,300 --> 00:08:53,595
Gelirken yanlarında getirmeseler
başımız büyük beladaydı.
126
00:08:53,679 --> 00:08:55,639
Restoranda yahni ocağımız yok
127
00:08:55,722 --> 00:08:57,724
ama benzer bir şey yapıyoruz.
128
00:08:57,808 --> 00:09:01,228
Yemekleri doğrudan ateşten
ve yüksek ısıdan uzak tutuyoruz.
129
00:09:04,106 --> 00:09:08,360
Bu yemekler nasıl karşılandı?
130
00:09:08,443 --> 00:09:13,156
Bence yemeğe katılan
herkes çok olumlu buldu.
131
00:09:13,240 --> 00:09:15,993
Akşam yemeklerinin haberlerini okumuş
132
00:09:16,076 --> 00:09:17,452
ama katılmamış insanlar
133
00:09:17,536 --> 00:09:18,870
pek harika bulmadı.
134
00:09:18,954 --> 00:09:22,416
Hassas bir konu.
135
00:09:22,499 --> 00:09:26,587
Birilerinin bu konu hakkında
konuşmasını istemeyen birçok kişi var.
136
00:09:26,670 --> 00:09:28,422
Neden sence?
137
00:09:28,505 --> 00:09:30,048
Amerikalılar deve kuşu gibidir.
138
00:09:30,132 --> 00:09:34,386
Kafalarını kuma gömüp
her şey yolundaymış gibi davranırlar.
139
00:09:35,095 --> 00:09:38,015
Burada oturuyoruz ve suç işlemiyoruz.
140
00:09:39,057 --> 00:09:43,103
İlerleme kaydediyoruz.
Gerçekleri bilmeleri gerekiyor.
141
00:09:43,186 --> 00:09:46,189
Sonra fikirlerini
diledikleri gibi oluşturabilirler.
142
00:09:57,367 --> 00:10:01,246
Öncelikle,
finalimiz çok karmaşık görünüyor.
143
00:10:02,581 --> 00:10:03,915
Nedir bu yemek?
144
00:10:03,999 --> 00:10:07,878
James Hemings'e atfedilen
iki yemekten birinin uyarlaması.
145
00:10:07,961 --> 00:10:09,671
Kar yumurtası.
146
00:10:09,755 --> 00:10:13,508
İngiliz kreması veya dondurmalı muhallebi,
147
00:10:13,592 --> 00:10:15,844
haşlanmış yumurta akı.
148
00:10:15,927 --> 00:10:18,180
-Çok güzel.
-Gerçekten çok güzel.
149
00:10:18,263 --> 00:10:19,097
Evet.
150
00:10:24,728 --> 00:10:26,938
-Nefis.
-Bugüne kadarki en iyisi.
151
00:10:28,231 --> 00:10:29,274
Vay canına.
152
00:10:29,358 --> 00:10:30,609
Harika bir muhallebi.
153
00:10:31,318 --> 00:10:32,277
Çok tatlı değil.
154
00:10:32,986 --> 00:10:35,322
-Narın dokusuna bayıldım.
-Evet.
155
00:10:36,490 --> 00:10:37,949
Yemesi çok keyifli.
156
00:10:43,789 --> 00:10:48,335
Bu iki şefin geride bıraktıklarında
157
00:10:48,418 --> 00:10:53,507
{\an8}sizi onların yaptıklarını
unutulmaktan kurtarmaya teşvik eden nedir?
158
00:10:53,590 --> 00:10:55,801
{\an8}Sana ancak bir avuç
159
00:10:56,551 --> 00:10:58,261
siyahi şef sayabilirim.
160
00:10:58,345 --> 00:11:02,474
Yemek kültürümüzü bu kadar
etkileyebilenlerin sayısı daha da az.
161
00:11:02,557 --> 00:11:07,104
Bir siyahi olarak onların
öyküsünü anlatabilmek bile önemli.
162
00:11:07,187 --> 00:11:08,689
Bu iki adam hiç şüphesiz,
163
00:11:08,772 --> 00:11:11,483
Amerikan Tarihi'nin
en önemli şefleri arasında.
164
00:11:11,566 --> 00:11:13,485
Hakları hiçbir zaman teslim edilmedi.
165
00:11:13,568 --> 00:11:17,322
Biz de onların mirasını
korumaya başlayan şefler
166
00:11:17,406 --> 00:11:22,994
ve hayranları olarak
bunu vazife olarak görüyoruz.
167
00:11:31,128 --> 00:11:35,298
Hem Herkül hem de James Hemings,
Virginia'daki plantasyonlarda köleydi.
168
00:11:36,007 --> 00:11:40,095
{\an8}Kökenlere olan saplantım beni
eyaletteki Blue Ridge dağlarına götürdü.
169
00:11:40,178 --> 00:11:44,808
{\an8}Thomas Jefferson, Monticello adını verdiği
uçsuz bucaksız araziye evini inşa etmişti.
170
00:11:45,559 --> 00:11:49,354
James Hemings ailesiyle birlikte
Monticello'ya geldiğinde dokuz yaşındaydı.
171
00:11:49,438 --> 00:11:52,607
Küçük kız kardeşi
Sally Hemings de yanındaydı
172
00:11:52,691 --> 00:11:55,986
ve Sally, Jefferson'ın çocuklarından
altısını dünyaya getirecekti.
173
00:11:56,069 --> 00:11:58,447
Monticello çok büyük bir plantasyondu.
174
00:11:58,530 --> 00:12:02,576
{\an8}Jefferson hayatı boyunca
607 kişiyi köle olarak çalıştırdı
175
00:12:02,659 --> 00:12:05,495
{\an8}ve bunların 400'ü bu plantasyondaydı.
176
00:12:06,747 --> 00:12:10,542
Köleleştirilen insanların
ne yediğini biliyor muyuz?
177
00:12:10,625 --> 00:12:13,378
Evet.
Jefferson kayıtlarını titizlikle tutardı.
178
00:12:13,462 --> 00:12:17,507
Köleleştirilen halk hakkında
bilgi içeren 65,000'den fazla belge var.
179
00:12:17,591 --> 00:12:18,467
Vay canına.
180
00:12:18,550 --> 00:12:22,888
Jefferson'ın köleleştirilen halka
az miktarda erzak verdiğini biliyoruz.
181
00:12:22,971 --> 00:12:25,056
Besin takviyesi için sebze bahçesi yapmak,
182
00:12:25,140 --> 00:12:27,642
tuzak kurmak
ve avlanmak zorunda kalmışlar.
183
00:12:28,435 --> 00:12:30,645
Yani James Hemings
geldiğinde küçük bir çocukmuş.
184
00:12:30,729 --> 00:12:34,065
Evet, James Hemings buraya
bir mirasın parçası olarak geliyor.
185
00:12:34,149 --> 00:12:35,901
Sally Hemings'in ağabeyi.
186
00:12:35,984 --> 00:12:38,278
Buraya ailece geliyorlar.
187
00:12:38,361 --> 00:12:40,697
Geniş bir ailenin fertleriyle birlikte.
188
00:12:40,781 --> 00:12:43,283
Jefferson'ın onlara verdiği
işleri yapmaya başlıyorlar.
189
00:12:44,326 --> 00:12:46,286
Hayatının hangi aşamasında
190
00:12:46,369 --> 00:12:49,831
Jefferson onun mutfak için
uygun olduğuna karar veriyor?
191
00:12:49,915 --> 00:12:51,833
James başta uşaklık yapıyordu.
192
00:12:51,917 --> 00:12:57,672
Jefferson onun mutfakta başarılı olacağını
gösteren niteliklerini keşfetmeye başladı.
193
00:12:58,298 --> 00:13:01,510
Jefferson, Fransa'ya büyükelçi atandığında
194
00:13:01,593 --> 00:13:03,845
19 yaşındaki Hemings'i yanında götürüp
195
00:13:03,929 --> 00:13:06,181
Fransız mutfağı alanında
eğitim almasını sağladı.
196
00:13:07,682 --> 00:13:10,352
Yani Jefferson ülkenin ilk gurmelerinden,
197
00:13:10,435 --> 00:13:13,814
iyi yemek düşkünlerinden
biri olarak büyük bir üne sahip.
198
00:13:13,897 --> 00:13:16,441
Jefferson, Amerikalı olmanın
ne anlama geldiği hakkında
199
00:13:16,525 --> 00:13:18,151
iddialı fikirleri olan bir adam.
200
00:13:18,235 --> 00:13:21,112
Bunu mimariyle, tasarımlarıyla
201
00:13:21,196 --> 00:13:23,532
ve özellikle yemekle yapıyor.
202
00:13:23,615 --> 00:13:25,951
Monticello'ya gittiğinizde
203
00:13:26,034 --> 00:13:30,247
yarı Virginia,
yarı Fransız mutfağıyla ağırlanırdınız.
204
00:13:30,330 --> 00:13:32,374
Çoğu Virginialı, Fransa'ya gitmemişti.
205
00:13:32,457 --> 00:13:35,877
Değil mi? Monticello'da
servis edilen değişik sosları,
206
00:13:35,961 --> 00:13:38,213
güzel yemekleri yememişlerdi.
207
00:13:40,257 --> 00:13:44,553
James Hemings, Paris'ten döndükten sonra
Jefferson'la nasıl bir pazarlık yapıyor?
208
00:13:44,636 --> 00:13:48,098
Paris'ten döndüklerinde
Philadelphia'ya gidiyorlar.
209
00:13:48,181 --> 00:13:51,685
James, Jefferson'ın evinde
şef olarak çalışıyor.
210
00:13:51,768 --> 00:13:54,563
Philadelphia'da özgür siyahi nüfus yoğun
211
00:13:54,646 --> 00:13:57,899
ve James de özgür olmak
istediğine karar veriyor.
212
00:13:57,983 --> 00:13:59,484
Jefferson'la pazarlık yapıyor.
213
00:13:59,568 --> 00:14:03,864
Jefferson'ın yanıtı şöyle oluyor,
"Evimde bana servis edilmesini istediğim
214
00:14:03,947 --> 00:14:07,576
yemekleri yapacaksın diye
senin eğitimine çok para harcadım.
215
00:14:07,659 --> 00:14:11,329
Özgürlüğüne kavuşmanın
tek yolu başkasını eğitmek."
216
00:14:11,413 --> 00:14:13,456
Sonunda bu kişi James'in kardeşi oluyor.
217
00:14:13,540 --> 00:14:16,084
Özgürlüğünün anahtarı
Monticello'ya dönmesi,
218
00:14:16,167 --> 00:14:19,379
özgürlüğüne kavuşmadan önce
mutfakta yerini alması için
219
00:14:19,462 --> 00:14:20,964
kardeşini eğitmek oluyor.
220
00:14:25,886 --> 00:14:30,140
Şaşırtıcı ama James Hemings'in
kardeşi Peter'ı eğittiği mutfak
221
00:14:30,223 --> 00:14:31,892
hâlâ çalışılabilir durumda.
222
00:14:32,767 --> 00:14:36,438
James Hemings bu mutfakta
patates kızartmasını, dondurmayı
223
00:14:36,521 --> 00:14:40,442
ve ülkemizde çok sevilen
peynirli makarnayı popüler hâle getiriyor.
224
00:14:42,903 --> 00:14:44,821
Peynirli makarnaya geçmeden önce
225
00:14:44,905 --> 00:14:47,866
bana 18. Yüzyıl'da bu mutfakta işlerin
226
00:14:47,949 --> 00:14:50,744
nasıl yürütüldüğünü anlatabilir misin?
227
00:14:50,827 --> 00:14:57,250
{\an8}Bu mutfakta ocak
tüm operasyonun ana sahnesi.
228
00:14:57,334 --> 00:15:00,503
Burası ateşin daima yandığı bir yerdi.
229
00:15:00,587 --> 00:15:02,339
Fırın gibi kullanabiliyordun.
230
00:15:03,173 --> 00:15:05,216
Önünde et pişirebiliyordun.
231
00:15:05,300 --> 00:15:07,385
Yani gerçekten mutfağın kalbi.
232
00:15:10,597 --> 00:15:14,684
"Yahni ocağı" adı verilen
örme tuğla bir bölüm bulunurdu.
233
00:15:14,768 --> 00:15:21,483
Özellikle kremalar, soslar,
narin kızartma işleri için yapılırlardı.
234
00:15:25,153 --> 00:15:26,154
Bugün ne yapıyoruz?
235
00:15:26,237 --> 00:15:28,949
Makarnalı tart yapacağız.
236
00:15:29,032 --> 00:15:30,659
Eskiden adı buydu.
237
00:15:32,786 --> 00:15:34,913
Biz tabii ki buna
"peynirli makarna" diyoruz.
238
00:15:34,996 --> 00:15:40,627
Hepimizin sevdiği bu standart,
lezzetli yemeğin tarihi çok eskidir.
239
00:15:48,468 --> 00:15:50,011
Makarna burada haşlanıyor.
240
00:15:50,095 --> 00:15:54,474
Evet. Bu tarifte
makarnayı uzun süre haşlıyoruz.
241
00:15:54,557 --> 00:15:58,561
Yumuşak olmasını istiyoruz.
Yarım ölçü süt, yarım ölçü suda haşlanır.
242
00:15:58,645 --> 00:16:04,234
İlginç ve çok etkili bir karışım bu.
243
00:16:08,905 --> 00:16:10,949
Peynirli makarna gibi kokmaya başladı.
244
00:16:11,032 --> 00:16:13,952
-Kesinlikle, evet.
-Sudaki süt nedeniyle.
245
00:16:21,084 --> 00:16:24,254
Bir sıra makarna koyuyoruz.
246
00:16:24,337 --> 00:16:26,464
Üstüne bir kat tereyağı.
247
00:16:26,548 --> 00:16:29,592
Tabii ki fazla tereyağı göz çıkarmaz.
248
00:16:29,676 --> 00:16:34,097
Peynirli makarna bu mutfaktan
çıkıp nasıl bu kadar yaygınlaştı?
249
00:16:34,889 --> 00:16:38,810
Muhtemelen bu mutfakta James başlattı.
250
00:16:38,893 --> 00:16:40,103
Diğerlerine öğretti.
251
00:16:40,186 --> 00:16:43,565
Onlardan da kuşaklar boyunca
burada yemek pişiren aşçılara geçti.
252
00:16:43,648 --> 00:16:48,361
Jefferson'ın,
1826'daki ölümünden altı ay önce
253
00:16:48,445 --> 00:16:52,282
kilolarca taze makarna aldığını biliyoruz.
254
00:16:52,365 --> 00:16:57,037
Burada çok sevilen bir yemek olmalı.
255
00:16:57,120 --> 00:17:03,543
Bazen yemek tarzlarının zaman içinde
nasıl geliştiğini söylemek zor oluyor
256
00:17:03,626 --> 00:17:07,839
ama James bunu
muhtemelen Fransa'da öğrendi.
257
00:17:09,090 --> 00:17:10,175
Harika kokuyor.
258
00:17:11,051 --> 00:17:14,304
Güveç tenceresine koyacağız.
259
00:17:15,180 --> 00:17:18,058
Bu sıcak tuğlaların üstüne oturtacağız.
260
00:17:24,189 --> 00:17:25,190
Makarna.
261
00:17:29,402 --> 00:17:31,696
Şimdi kapağını kapatacağız.
262
00:17:33,323 --> 00:17:35,241
Şimdi de üstüne...
263
00:17:38,369 --> 00:17:39,496
...kömür koyacağız.
264
00:17:39,579 --> 00:17:44,667
-Tamam.
-Tencerenin üstüne. Kömürün sıcaklığıyla
265
00:17:46,169 --> 00:17:48,088
her tarafı pişecek.
266
00:17:52,425 --> 00:17:55,804
O dönemde açık ocakta
yemek yapmak ne kadar tehlikeliydi?
267
00:17:55,887 --> 00:17:57,055
Çok tehlikeliydi.
268
00:17:57,138 --> 00:18:01,267
"Sıcaktan hoşlanmıyorsan
mutfaktan çık." lafını bilir misin?
269
00:18:01,351 --> 00:18:03,937
-Tabii.
-Bundan. Her zaman sıcaktı.
270
00:18:04,020 --> 00:18:06,147
Yanık tehlikesi tabii ki var.
271
00:18:06,231 --> 00:18:09,067
Kadınlar uzun kıyafetler giyiyordu.
272
00:18:09,150 --> 00:18:12,153
Kıyafetlerinin tutuşması
yüzünden yanıyorlardı.
273
00:18:12,237 --> 00:18:13,696
Ciddi bir sorundu bu.
274
00:18:25,416 --> 00:18:27,293
-Hazır mı sence?
-Açalım.
275
00:18:27,377 --> 00:18:28,920
-Tamam.
-Tamam.
276
00:18:29,003 --> 00:18:32,132
Tencere kancamızı alalım.
277
00:18:32,215 --> 00:18:37,178
Doğruca yukarıya kaldırıp açıyoruz.
278
00:18:38,096 --> 00:18:39,472
Çok sıcak!
279
00:18:39,556 --> 00:18:40,723
Çok güzel.
280
00:18:48,815 --> 00:18:50,191
-Merhaba.
-Selam Gayle.
281
00:18:50,275 --> 00:18:52,485
Vay. Şuna bak, harika görünüyor.
282
00:18:52,569 --> 00:18:54,237
-İyi görünüyor.
-Biraz daha tereyağı.
283
00:18:54,320 --> 00:18:55,822
Peynirli makarna yaptık.
284
00:18:55,905 --> 00:18:58,741
Hemings'in soyundan geliyormuşsun.
285
00:18:58,825 --> 00:19:00,243
Öyle.
286
00:19:00,326 --> 00:19:03,788
{\an8}Hemings soyuyla akrabalık ilişkim var.
287
00:19:03,872 --> 00:19:06,541
{\an8}James Hemings
büyük büyük büyük büyük amcam.
288
00:19:06,624 --> 00:19:09,669
Kardeşi Peter
büyük büyük büyük büyükbabamdı.
289
00:19:09,752 --> 00:19:13,006
Bu peynirli makarna benim için çok özel.
290
00:19:13,089 --> 00:19:15,466
Buna hakkın da var.
291
00:19:15,550 --> 00:19:17,969
Çocukluğun peynirli makarnayla geçmiştir.
292
00:19:18,052 --> 00:19:19,220
Hepimiz gibi.
293
00:19:19,304 --> 00:19:20,722
-Hepimiz gibi.
-Evet.
294
00:19:20,805 --> 00:19:24,475
Amerika'da bu yemeğin
popüler olmasını sağlayan kişinin
295
00:19:24,559 --> 00:19:28,938
ya da ailenin soyundan geldiğini
öğrendiğinde nasıl hissettin?
296
00:19:29,022 --> 00:19:31,900
Öncelikle, çocukluğumda bilmiyordum.
297
00:19:31,983 --> 00:19:34,485
Yakın zamana dek bilmiyordum.
298
00:19:34,569 --> 00:19:37,405
Öğrendim
ve şimdi telif haklarımı merak ediyorum.
299
00:19:39,073 --> 00:19:39,908
Teşekkürler.
300
00:19:39,991 --> 00:19:41,659
Hepimiz bunu merak ediyoruz.
301
00:19:43,077 --> 00:19:47,498
Bunun ötesinde, gerçek bir onur.
302
00:19:47,582 --> 00:19:49,792
O maziyi bildiğim için şanslıyım
303
00:19:50,835 --> 00:19:55,965
ama her siyahi Amerikalı'nın
mazisinde böyle bir şey var.
304
00:19:56,049 --> 00:19:59,260
Ama bilmiyorlar.
Onur duyuyor, ayrıcalıklı hissediyorum
305
00:19:59,344 --> 00:20:01,471
ve bu makarnayı
tatmak için sabırsızlanıyorum.
306
00:20:02,305 --> 00:20:06,559
-Tadım tabaklarını uzatabilirseniz...
-Çok güzel.
307
00:20:06,643 --> 00:20:09,562
-Tanrım.
-Tadını çıkaracağız.
308
00:20:09,646 --> 00:20:11,064
Çok heyecanlıyım.
309
00:20:14,734 --> 00:20:16,194
Çok güzel kokuyor.
310
00:20:16,277 --> 00:20:17,445
İyi görünüyor.
311
00:20:23,534 --> 00:20:25,078
Çok leziz.
312
00:20:25,161 --> 00:20:25,995
Vay canına.
313
00:20:27,538 --> 00:20:28,665
Çok da kremsi.
314
00:20:28,748 --> 00:20:31,542
Bu tarif kaç yıllık Leni?
315
00:20:31,626 --> 00:20:32,627
200 yıllık.
316
00:20:33,336 --> 00:20:34,462
Belki daha da eski.
317
00:20:35,088 --> 00:20:37,006
Vay canına. Çok beğendim
318
00:20:37,090 --> 00:20:38,967
çünkü sütte haşlandığı için
319
00:20:39,050 --> 00:20:40,718
çok ipeksi.
320
00:20:40,802 --> 00:20:42,762
Şık bir makarna olmuş.
321
00:20:42,845 --> 00:20:44,973
Bundan sonra ben de böyle yapacağım.
322
00:20:45,056 --> 00:20:47,392
Evet, ben de böyle yapmaya başladım
323
00:20:47,475 --> 00:20:49,269
ve bayıldım. Çok seviyorum.
324
00:20:50,478 --> 00:20:56,651
Sence ataların bu yemeğin bu kadar
popüler olmasını nasıl karşılardı Gayle?
325
00:20:56,734 --> 00:20:57,568
Tanrım.
326
00:20:58,653 --> 00:21:01,698
Ben nasıl karşıladığımı söyleyeyim.
327
00:21:01,781 --> 00:21:04,450
Beni bile hayrete düşüren bir bilgi bu.
328
00:21:04,534 --> 00:21:09,163
Atalarım, Amerika Birleşik Devletleri'nde
bu yemeğin ortaya çıkmasını sağladı.
329
00:21:09,247 --> 00:21:11,624
Amerika'nın olmazsa olmazı olan yemeğin.
330
00:21:12,834 --> 00:21:15,503
Dayanma güçleriyle gurur duyuyorum.
331
00:21:15,586 --> 00:21:19,632
Kararlılıklarıyla ve karakterleriyle.
332
00:21:19,716 --> 00:21:21,843
O şartlar altında yaşamanın
333
00:21:21,926 --> 00:21:25,179
nasıl bir şey olduğunu
hiçbirimiz tahayyül edemeyiz.
334
00:21:25,263 --> 00:21:28,725
Hiçbir zaman özgür olamayacağını bilmeyi.
335
00:21:29,434 --> 00:21:32,770
Hayatta kaldılar
ve daha fazlasını da başardılar.
336
00:21:34,605 --> 00:21:36,774
Çünkü bugün buradayım.
337
00:21:36,858 --> 00:21:38,901
Hepimiz bugün buradayız.
338
00:21:38,985 --> 00:21:42,030
Çok duygulanıyorum. Bunu onlara,
339
00:21:42,113 --> 00:21:43,781
onların gücüne borçluyuz.
340
00:21:43,865 --> 00:21:45,158
Bizi günümüze taşıdılar.
341
00:21:45,241 --> 00:21:48,870
Ne güzel. Peynirli makarnayı seviyorum.
Bunu sembol olarak kullanabiliriz
342
00:21:48,953 --> 00:21:50,496
ama o insanların kim olduklarını,
343
00:21:50,580 --> 00:21:53,833
güçlerini, karakterlerini,
dayanıklılıklarını düşünelim.
344
00:21:53,916 --> 00:21:55,668
Evet, çok gurur duyuyorum.
345
00:21:57,378 --> 00:22:00,340
Sırf onların torunu olduğum için değil,
346
00:22:00,423 --> 00:22:03,051
aynı zamanda
Amerika Birleşik Devletleri'nin
347
00:22:03,134 --> 00:22:05,595
en iyilerini temsil ettikleri için.
348
00:22:09,932 --> 00:22:11,434
Monticello'dan ayrılırken
349
00:22:11,517 --> 00:22:13,853
James Heming'in, özgürlüğü karşılığında
350
00:22:13,936 --> 00:22:18,107
öz kardeşini eğitmesinin
nasıl bir şey olduğunu düşündüm.
351
00:22:18,983 --> 00:22:21,903
{\an8}Sonraki hayatının nasıl olduğunu da.
352
00:22:23,321 --> 00:22:24,989
Hemings'e ne oldu?
353
00:22:25,948 --> 00:22:28,034
Hemings yalnızca kardeşi Peter'a değil,
354
00:22:28,117 --> 00:22:29,911
Monticello'daki başkalarına da
355
00:22:29,994 --> 00:22:32,163
{\an8}yemek yapmayı öğretti.
356
00:22:32,246 --> 00:22:34,040
{\an8}Sonra da azat edildi.
357
00:22:36,876 --> 00:22:38,961
Philadelphia'ya gitti.
358
00:22:39,045 --> 00:22:41,130
Sonra da Baltimore'a.
359
00:22:43,091 --> 00:22:44,550
Baltimore'da ne oldu ona?
360
00:22:45,259 --> 00:22:49,889
Baltimore'da ya ikram şirketi işletti
ya da restorancılık yaptı, bir süre kaldı
361
00:22:49,972 --> 00:22:53,518
ve nihayetinde Jefferson
onun öldüğünü haber aldı.
362
00:22:53,601 --> 00:22:55,103
Ölene kadar içmişti.
363
00:22:57,730 --> 00:23:01,275
Bazı tarihçiler bunun
gerçek olup olmadığını tartışıyor.
364
00:23:01,359 --> 00:23:05,154
İntihar mıydı yoksa içki içerken
kazara ölümüne mi yol açtı diye
365
00:23:05,238 --> 00:23:06,864
ama öldü nihayetinde.
366
00:23:10,368 --> 00:23:16,207
Birkaç ay daha yaşasaydı Jefferson'ın
Beyaz Saray şefi olacağına inanıyorum.
367
00:23:16,290 --> 00:23:20,128
Jefferson onu bir şekilde yanına alırdı.
Hemings'e büyük bir yatırım yapmıştı.
368
00:23:20,211 --> 00:23:23,256
Yeteneğine saygı duyuyordu
ve yemeklerini çok seviyordu.
369
00:23:24,507 --> 00:23:27,718
Bu, tabii ki Virginia jambonu.
370
00:23:27,802 --> 00:23:32,181
Jefferson ve Washington'ın köle şeflerinin
onlara servis ettiği türden bir şey mi bu?
371
00:23:32,849 --> 00:23:37,478
Kesinlikle. Virginia jambonu
o zaman da günümüzdeki gibi meşhurdu.
372
00:23:37,562 --> 00:23:39,147
Başkanlar konuk ağırlarken
373
00:23:39,230 --> 00:23:42,650
memleketlerinin
en iyi şeylerini sunmak isterdi
374
00:23:42,733 --> 00:23:45,403
ve Virginia jambonu
böyle bir şöhrete sahipti.
375
00:23:45,987 --> 00:23:48,072
Virginia jambonunun yanı sıra
376
00:23:48,156 --> 00:23:51,534
biftek, balık
ve diğer özel yemekler olabilirdi
377
00:23:51,617 --> 00:23:54,745
ama Virginia
kesinlikle jambonuyla ünlüydü.
378
00:23:54,829 --> 00:23:56,330
Tatsak mı?
379
00:23:56,414 --> 00:23:57,665
-Kesinlikle.
-Tamam.
380
00:24:09,719 --> 00:24:12,555
-Güzel! İşte, bahsettiğim bu.
-Çok iyi, değil mi?
381
00:24:13,473 --> 00:24:16,726
Washington'ın köle şefi Herkül.
382
00:24:16,809 --> 00:24:18,227
Ona ne oldu?
383
00:24:19,270 --> 00:24:22,398
İkinci başkanlık döneminin
sonuna doğru Washington'ın
384
00:24:22,482 --> 00:24:26,360
Herkül'ün kaçacağından
şüphelenmeye başladığını anlıyoruz.
385
00:24:26,444 --> 00:24:28,905
Herkül'ü Mount Vernon'a geri gönderiyor.
386
00:24:28,988 --> 00:24:33,367
Mount Vernon'da tarlalarda
ağır işçilik yaptığına dair kayıtlar var.
387
00:24:33,451 --> 00:24:34,785
Herkül özgür olmak istiyor.
388
00:24:34,869 --> 00:24:38,122
Washington'ın
65'inci doğum gününe kadar bekliyor.
389
00:24:38,206 --> 00:24:40,208
Büyük bir kutlama planlanıyor.
390
00:24:40,291 --> 00:24:43,169
Bu kutlamalar esnasında
sırra kadem basıyor.
391
00:24:43,252 --> 00:24:47,173
Aniden kabaran bir öfkeye sahip olan
Washington buna çok üzülüyor.
392
00:24:47,256 --> 00:24:48,799
Dostlarına mektuplar yazıp
393
00:24:48,883 --> 00:24:51,719
Herkül'ün nerede olduğunu
öğrenmeye çalışıyor.
394
00:24:51,802 --> 00:24:54,639
Herkül kaçtıktan bir yıl sonra bile.
395
00:24:54,722 --> 00:24:56,349
Onu asla yakalayamıyorlar.
396
00:24:56,432 --> 00:25:00,686
Ta 1801'de, Hemings'in öldüğü yılda
397
00:25:00,770 --> 00:25:04,982
Herkül'ü New York'ta
Washington'la daha önce çalışmış olan
398
00:25:05,066 --> 00:25:07,109
New York Belediye Başkanı görüyor.
399
00:25:07,193 --> 00:25:11,531
Washington vefat etmiş.
Martha Washington'a yazıyor.
400
00:25:11,614 --> 00:25:12,949
Herkül'ün yerini bildiriyor.
401
00:25:13,032 --> 00:25:14,951
Herkül hakkında bir daha haber alamıyoruz.
402
00:25:16,702 --> 00:25:19,038
Herkül'e ne olduğunu bilmiyoruz
403
00:25:19,121 --> 00:25:23,209
ama New York'ta bulunduğunu
gösteren yeni bir kanıt mı var?
404
00:25:23,292 --> 00:25:28,381
Evet, azimli bir soy izleme uzmanının
ısrarla yürüttüğü araştırma sayesinde
405
00:25:28,464 --> 00:25:31,092
Herkül'ün New York'ta
bulunduğunu öğrendik.
406
00:25:31,175 --> 00:25:36,097
Washington'dan önceki
sahibinin soyadını kullanmış.
407
00:25:36,180 --> 00:25:37,431
John Posey'nin.
408
00:25:37,515 --> 00:25:39,433
"Herkül Posey" adını kullanmış.
409
00:25:39,517 --> 00:25:42,520
New York'un
çeşitli yerlerinde yaşadığını biliyoruz.
410
00:25:42,603 --> 00:25:45,815
Aşçı ve işçi olarak kayıtları var.
411
00:25:45,898 --> 00:25:50,069
15 Mayıs 1812'de ince hastalıktan ölüyor.
412
00:25:50,152 --> 00:25:52,989
Günümüzde tüberküloz
dediğimiz hastalıktan.
413
00:25:53,072 --> 00:25:57,243
Cenazesinin New York'ta
bir yere gömüldüğüne inanılıyor.
414
00:25:57,326 --> 00:25:58,953
Tam yerini bilmiyoruz
415
00:25:59,036 --> 00:26:01,956
ama son günlerini New York'ta geçirmiş.
416
00:26:02,039 --> 00:26:04,208
Yani hâlâ burada, bir yerlerde.
417
00:26:04,292 --> 00:26:08,004
Hâlâ aramızda ve bence bu,
onun hayatı için harika bir metafor.
418
00:26:08,087 --> 00:26:10,756
Afrika asıllı
saygın Amerikalı aşçılar için de
419
00:26:10,840 --> 00:26:13,342
çünkü göz önünde
oldukları hâlde fark edilmiyorlar.
420
00:26:13,426 --> 00:26:16,429
Tam olarak kabul edilmiyor,
tam olarak takdir görmüyorlar.
421
00:26:16,512 --> 00:26:19,348
Buradaki çabalarımızın bir kısmı da
422
00:26:19,432 --> 00:26:22,226
Amerikan mutfağına katkılarını anlatmak
423
00:26:22,310 --> 00:26:26,314
ve bugün sevdiğimiz yemeklere
nasıl temel oluşturduklarını göstermek.
424
00:26:34,113 --> 00:26:39,744
Herkül, katkıları New York'un gölgelerinde
yitip giden tek mutfak efsanesi değildi.
425
00:26:41,495 --> 00:26:44,999
New York'un mutfak tarihini deştikçe
426
00:26:45,082 --> 00:26:49,670
1800'lerde istiridyenin şehrin
en gözde lezzeti olduğunu keşfettim.
427
00:26:50,880 --> 00:26:54,425
Thomas Downing
adındaki özgür bir siyahinin
428
00:26:54,508 --> 00:26:57,970
Wall Street'in göbeğinde
bir imparatorluk inşa ettiğini
429
00:26:58,054 --> 00:27:01,182
ve şehrin istiridye kralı
olarak tanındığını öğrendim.
430
00:27:04,602 --> 00:27:06,062
{\an8}"New York İstiridye Yahnisi,
431
00:27:06,145 --> 00:27:09,148
{\an8}1826 civarından, Thomas Downing tarifi.
432
00:27:09,982 --> 00:27:15,071
Şef arkadaşım Omar Tate zanaatını
ve sanatını Thomas Downing'e
433
00:27:15,154 --> 00:27:18,115
ve Orta Atlantik eyaletlerinin
diğer siyahi girişimcilerine adadı.
434
00:27:20,534 --> 00:27:23,663
"Taşıyabildiğiniz kadar,
elle toplanmış istiridye.
435
00:27:23,746 --> 00:27:25,539
Deniz tuzu, misket limonu,
436
00:27:25,623 --> 00:27:27,917
galoş seviyesine kadar tuz
ve hatta daha fazlası.
437
00:27:29,251 --> 00:27:30,795
Pişme süresi, aylarca.
438
00:27:34,090 --> 00:27:35,925
Kremayı koy. Suyunu çeksin.
439
00:27:36,008 --> 00:27:39,136
Rengi koyulaşıncaya kadar pişir.
Leziz ve bol olsun.
440
00:27:39,220 --> 00:27:41,722
Suyunu iyice çeksin ve beyazlık kalmasın.
441
00:27:41,806 --> 00:27:43,474
Acılarını azaltıncaya kadar.
442
00:27:43,557 --> 00:27:47,853
Eşini, çocuklarını, anneni
en son gördüğün zamanı azaltıncaya kadar.
443
00:27:47,937 --> 00:27:50,106
Suyunu yavaş yavaş, sabırla çektir.
444
00:27:53,651 --> 00:27:56,195
Uzman tavsiyesi: Gözünü ayırma.
445
00:27:56,278 --> 00:27:58,197
Krema yükselir, tencere taşar.
446
00:27:58,280 --> 00:28:00,324
Hemen ve sıcak servis et."
447
00:28:04,620 --> 00:28:08,416
Son on yıldır New York ve Philadelphia'nın
448
00:28:08,499 --> 00:28:11,293
en iyi restoranlarında yemek yapıyorsun.
449
00:28:11,877 --> 00:28:14,880
Şef olarak misyonun nedir?
450
00:28:14,964 --> 00:28:18,092
Kendimi siyahi mirası
devralmış bir şef olarak görüyor
451
00:28:18,175 --> 00:28:20,386
ve algıyı değiştirmeye çalışıyorum.
452
00:28:20,469 --> 00:28:23,514
Afrika asıllı Amerikalılar olarak
mutfağa katkımızı anlatmaya.
453
00:28:23,597 --> 00:28:28,978
Şef olarak işlettiğin
siyahi mutfağına bakanlar çoğu zaman,
454
00:28:29,061 --> 00:28:32,565
"Güney yemeği yapacak.
Tavuk kızartacak." diyor.
455
00:28:32,648 --> 00:28:34,608
Anlatılacak birçok öykü var oysa.
456
00:28:36,402 --> 00:28:42,450
Yaptığın keşiflerden
biri de Thomas Downing.
457
00:28:45,911 --> 00:28:49,039
Thomas Downing
19. Yüzyıl'ın başından ortasına kadar
458
00:28:49,123 --> 00:28:53,669
New York'taki Wall Street'te en iyi
istiridye restoranlarından birini işletti.
459
00:28:53,753 --> 00:28:58,090
O dönemde çoğu
Afrika asıllı Amerikalı hâlâ köleydi.
460
00:29:00,176 --> 00:29:04,138
İnsanların bilmediği, olağanüstü bir öykü.
461
00:29:04,221 --> 00:29:06,682
Burası bir istiridye şehri.
462
00:29:06,766 --> 00:29:08,267
Sokaklarda, kaldırımlarda
463
00:29:08,350 --> 00:29:10,352
öbek öbek istiridye kabuğu var.
464
00:29:10,436 --> 00:29:15,316
Bina yaparken harcına bile
istiridye kabuğu katıyoruz.
465
00:29:15,399 --> 00:29:16,233
Evet.
466
00:29:16,317 --> 00:29:19,820
-Downing böyle bir ortama adım atıyor.
-Evet.
467
00:29:19,904 --> 00:29:22,031
İstiridye toplamaya ve hasat etmeye,
468
00:29:22,114 --> 00:29:25,451
sonra da kendi adına satmaya başlıyor.
469
00:29:25,534 --> 00:29:27,203
İşleri bu şekilde büyütüyor.
470
00:29:27,995 --> 00:29:29,789
Sokakta istiridye satılıyordu.
471
00:29:30,372 --> 00:29:35,044
-O dönemin sosisli tezgâhları gibiydiler.
-Aynen.
472
00:29:35,127 --> 00:29:36,378
Aynen. Evet.
473
00:29:36,462 --> 00:29:42,009
Bir yerde okudum, New Yorklular
yılda ortalama 600 istiridye yermiş.
474
00:29:42,885 --> 00:29:46,931
Tanesi ne kadardı? Yarım sent mi?
475
00:29:47,014 --> 00:29:48,224
Ne büyük bir lüks.
476
00:29:48,307 --> 00:29:49,225
Şey...
477
00:29:49,850 --> 00:29:54,522
İşinin yemekli kısmını incelesek mi?
478
00:29:57,149 --> 00:30:00,986
Özellikle bu yemekte, Thomas Downing,
479
00:30:01,070 --> 00:30:04,031
New York öyküsüne özel
ve özgün olduğundan
480
00:30:04,114 --> 00:30:07,952
New York'a özel ve özgü şeyleri
bir araya getirmek istedim.
481
00:30:08,035 --> 00:30:10,538
Bu yemekte iki istiridye uygulaması var.
482
00:30:10,621 --> 00:30:13,332
İstiridye yahnisi
19. Yüzyıl'da çok popülerdi.
483
00:30:13,415 --> 00:30:17,253
Çorbada krema ve kekik var.
484
00:30:17,336 --> 00:30:18,629
Biraz da…
485
00:30:18,712 --> 00:30:20,923
Evet. Krema, kekik, karabiber,
486
00:30:21,006 --> 00:30:23,217
istiridye yağı. Çok özel bir malzeme.
487
00:30:23,300 --> 00:30:27,555
İstiridyeleri 60 derecede
saatlerce pişiriyorsun.
488
00:30:27,638 --> 00:30:32,059
Tüm lezzetleri yağına karışmış oluyor.
489
00:30:32,142 --> 00:30:36,397
Sebzeleri pişirmek için kullandığım
çok temiz, saf bir istiridye tadı.
490
00:30:36,480 --> 00:30:39,900
Sebzeler sarımsak, soğan ve sap kereviz.
491
00:30:39,984 --> 00:30:43,070
İstiridyenin üstüne
istiridye koymuş gibi oluyoruz.
492
00:30:43,153 --> 00:30:46,991
İstiridyeli istiridye.
Pekâlâ, bize afiyet olsun.
493
00:30:47,074 --> 00:30:48,158
Şerefe dostum.
494
00:30:49,243 --> 00:30:50,119
Şerefe.
495
00:30:54,290 --> 00:30:55,249
Vay canına.
496
00:30:55,332 --> 00:30:56,292
Nasıl buldun?
497
00:30:56,375 --> 00:30:57,918
Çok iyi.
498
00:30:58,002 --> 00:31:02,298
İstiridye yağının lezzetini alıyorum.
499
00:31:02,381 --> 00:31:06,802
Suyunun tadı da
bir o kadar yoğun ve kompleks.
500
00:31:06,886 --> 00:31:08,512
Çok iyi yapmışım.
501
00:31:08,596 --> 00:31:09,638
Değil mi?
502
00:31:09,722 --> 00:31:11,140
Aslında ilk kez
503
00:31:11,223 --> 00:31:13,434
biriyle oturup yiyorum bunu.
504
00:31:13,517 --> 00:31:15,144
Senin kadar heyecanlıyım.
505
00:31:21,025 --> 00:31:22,443
Elmanın tadına bayıldım.
506
00:31:22,943 --> 00:31:24,570
Çok hafif olmuş.
507
00:31:25,237 --> 00:31:27,197
Çok iyi.
508
00:31:28,282 --> 00:31:31,452
Kireç taşı, yeşillik ve elma tadı.
509
00:31:32,411 --> 00:31:35,289
Biraz da restorancılığından söz edelim.
510
00:31:35,372 --> 00:31:37,583
Çünkü anladığım kadarıyla
511
00:31:37,666 --> 00:31:40,252
o dönemde içkili istiridye mekânları var.
512
00:31:40,336 --> 00:31:43,881
Ama restoranı bankacıların, avukatların,
513
00:31:43,964 --> 00:31:47,968
politikacıların yemeğe geldiği bir yer.
514
00:31:48,052 --> 00:31:50,846
Kesinlikle. Şöyle düşünüyorum,
515
00:31:50,930 --> 00:31:53,641
Thomas Downing
köhne bir bara girip şöyle dedi,
516
00:31:53,724 --> 00:31:55,809
"Bize kokteyl barı lazım."
Anlatabiliyor muyum?
517
00:31:57,394 --> 00:31:59,480
Müthiş bir öykü
518
00:31:59,563 --> 00:32:03,567
çünkü o son derece
lüks restoranın bodrumunda
519
00:32:03,651 --> 00:32:06,737
Thomas Downing ve oğlu George
520
00:32:06,820 --> 00:32:12,242
kölelikten kaçan kişileri barındırıyor
ve onlara yardım etmeye çalışıyor.
521
00:32:12,326 --> 00:32:13,160
Evet.
522
00:32:13,243 --> 00:32:16,330
Hepsini yan yana koyduğumda
523
00:32:16,413 --> 00:32:18,624
Downing bana göre ikon olacak...
524
00:32:18,707 --> 00:32:20,042
-Süper kahraman
-Gerçekten.
525
00:32:20,125 --> 00:32:21,752
Öykünün o kısmına bayıldım.
526
00:32:21,835 --> 00:32:25,798
İki dünya arasında
kusursuzca geçiş yapabiliyor.
527
00:32:25,881 --> 00:32:28,550
O denli ki öldüğünde
528
00:32:28,634 --> 00:32:30,928
Ticaret Odası tüm gün kapalı kalıyor.
529
00:32:31,011 --> 00:32:32,221
Evet.
530
00:32:32,304 --> 00:32:35,224
Söylentiye göre
cenazesine 1,000 kişi katılıyor.
531
00:32:35,307 --> 00:32:36,892
Vay canına, değil mi?
532
00:32:36,976 --> 00:32:41,271
Downing'in mirasını yaşatmak
senin için neden bu kadar önemli?
533
00:32:41,939 --> 00:32:44,942
-22 yaşına kadar hiç istiridye yemedim.
-Vay canına.
534
00:32:45,025 --> 00:32:48,487
Bu tecrübeyi profesyonel
aşçı olduktan sonra yaşayabildim.
535
00:32:48,570 --> 00:32:51,115
Philadelphia'da şık bir restoranda
çalışmaya başlamıştım.
536
00:32:51,198 --> 00:32:54,368
Sadece beyazlara hizmet veriyorduk.
537
00:32:54,451 --> 00:32:57,454
Bana göre,
istiridye sadece beyazlar içindi.
538
00:32:57,538 --> 00:33:01,291
Benim için bu,
istiridyeyi sahiplenmekle ilgiliydi
539
00:33:01,375 --> 00:33:04,962
çünkü yalnızca istiridye değil,
540
00:33:05,045 --> 00:33:08,465
şıklık kısmı da bizim mazimizden.
541
00:33:08,549 --> 00:33:12,219
Bunu da tamamen
Thomas Downing'e borçluyuz.
542
00:33:15,597 --> 00:33:18,726
Ama Thomas Downing
onu istiridyeleriyle besleyen
543
00:33:18,809 --> 00:33:21,645
siyahi işçiler olmasa
bu kadar başarılı olamazdı.
544
00:33:22,563 --> 00:33:26,275
{\an8}Bu işçiler yerleşimlerini
Staten Adası'nın kıyısında inşa ettiler
545
00:33:26,358 --> 00:33:28,318
{\an8}ve adını "Sandy Ground" koydular.
546
00:33:31,321 --> 00:33:36,243
Sandy Ground'u tarihsel açıdan
bu kadar özel yapan şeyi söyler misiniz?
547
00:33:38,120 --> 00:33:41,707
{\an8}Sandy Ground,
ABD'de o tarihten beri aralıksız oturulan
548
00:33:41,790 --> 00:33:45,169
{\an8}en eski Afrika asıllı
Amerikalı topluluğu yerleşimi.
549
00:33:45,252 --> 00:33:49,757
Özgür siyahilerce kuruldu
ve torunları hâlâ burada yaşıyor.
550
00:33:54,344 --> 00:33:57,222
New York tüm dünyaya istiridye yolluyordu.
551
00:33:57,306 --> 00:33:59,558
İstiridyeci bir topluluk olarak
552
00:33:59,641 --> 00:34:02,436
180 haneye ulaştılar.
553
00:34:03,103 --> 00:34:05,355
İki kiliseleri, iki okulları vardı.
554
00:34:05,439 --> 00:34:09,276
Staten Adası'nın güney kıyısındaydılar.
555
00:34:10,194 --> 00:34:14,448
Ailelerini geçindirmelerine
ve yaşamalarına yetecek kadar
556
00:34:15,616 --> 00:34:17,826
istiridye toplayabiliyorlardı.
557
00:34:20,412 --> 00:34:22,372
Sandy Ground'ta yetişmek
558
00:34:22,456 --> 00:34:26,418
gitmek istediğim her yere
gidebileceğime dair öz güven verdi bana.
559
00:34:26,502 --> 00:34:30,214
O istiridyeci topluluk
560
00:34:31,006 --> 00:34:34,218
tıpkı benim gibi görünen insanlarıyla
561
00:34:34,301 --> 00:34:37,971
istediğim her şey olabileceğime
inanmama yardımcı oldu.
562
00:34:39,681 --> 00:34:43,977
Kültürel mirasımızın da
önemli bir parçası. Şöyle düşünüyorum,
563
00:34:45,020 --> 00:34:48,857
atalarımızdan ve tarihimizden bahsederken
564
00:34:49,566 --> 00:34:53,695
onlardan sanki hepimiz silinmişiz gibi
565
00:34:53,779 --> 00:34:56,240
söz etme eğiliminde oluyoruz.
566
00:34:56,323 --> 00:34:59,034
Daha doğrusu, senin söylediğin gibi,
567
00:34:59,701 --> 00:35:01,870
kalıtları içimizde yaşıyor.
568
00:35:01,954 --> 00:35:03,705
Sandy Ground'un adı yerel
569
00:35:03,789 --> 00:35:07,167
ve ulusal tarihî mekân
kayıtlarında geçiyor.
570
00:35:07,251 --> 00:35:11,130
Araştırmak isteyenler için
bu kayıtlar sonsuza dek duruyor olacak.
571
00:35:12,297 --> 00:35:15,801
Toplumlar değişir ama tarih baki kalır.
572
00:35:29,523 --> 00:35:33,152
New York'u düşününce aklıma tutku geliyor.
573
00:35:35,237 --> 00:35:36,321
Thomas Downing'in
574
00:35:36,405 --> 00:35:40,909
ve siyahi istiridyecilerin ruhu kendini
Brooklyn'in merkezinde hissettiriyor.
575
00:35:42,202 --> 00:35:44,329
Sebat edenlerin mahallesi
Bedford-Stuyvesant'a.
576
00:35:58,594 --> 00:36:00,554
-Nasılsınız?
-Kabuksuz alayım.
577
00:36:00,637 --> 00:36:02,639
-Kabuksuz.
-İstiridye tatmak ister misin?
578
00:36:02,723 --> 00:36:03,724
-Evet.
-Öyle mi?
579
00:36:03,807 --> 00:36:05,726
İlk kez istiridye yiyeceğim.
580
00:36:05,809 --> 00:36:06,643
Pekâlâ.
581
00:36:07,352 --> 00:36:09,104
-Buyurun.
-Teşekkürler.
582
00:36:10,230 --> 00:36:11,106
Vay.
583
00:36:12,649 --> 00:36:13,734
-Çok hafif.
-Güzel.
584
00:36:15,569 --> 00:36:16,486
Ben beğendim.
585
00:36:17,112 --> 00:36:20,824
Ben Harney burada
"Gerçek Kabuksuz" adıyla tanınıyor
586
00:36:20,908 --> 00:36:25,913
ve istiridye tezgâhı Thomas Downing'in
mirasının başlangıcına dek uzanıyor.
587
00:36:26,830 --> 00:36:29,124
Nasılsınız?
İstiridye tatmak ister misiniz?
588
00:36:29,208 --> 00:36:31,543
Ben alayım. Bir istiridye tadayım.
589
00:36:31,627 --> 00:36:33,754
-Evet. Aynen.
-Küçük istiridye.
590
00:36:33,837 --> 00:36:35,672
Libidonu yükseltir.
591
00:36:35,756 --> 00:36:38,008
-Dedikodu böyle. Değil mi?
-Doğru mu?
592
00:36:38,091 --> 00:36:39,343
Herkes öyle diyor.
593
00:36:39,426 --> 00:36:42,095
-İstiridyeci bir siyahi kardeşimiz.
-Doğru mu?
594
00:36:42,179 --> 00:36:43,013
Evet.
595
00:36:43,096 --> 00:36:46,183
Şöyle diyeyim,
ilk kez istiridye yiyeceğim, tamam mi?
596
00:36:46,934 --> 00:36:48,560
Yutabilirsin umarım.
597
00:36:48,644 --> 00:36:49,603
Hiç merak etme.
598
00:36:49,686 --> 00:36:51,688
Bir kardeşimize istiridye sattırıyorlar.
599
00:36:51,772 --> 00:36:54,650
-Umarım iyidir. Biz iyi yemek yaparız.
-Sattırmazlar. Doğru.
600
00:36:55,525 --> 00:36:58,445
-Ağzına sok, kürek gibi.
-Arkaya at.
601
00:36:58,528 --> 00:36:59,780
Sokuver.
602
00:36:59,863 --> 00:37:02,991
-Korkutuyorsun beni.
-Korkacak bir şey yok.
603
00:37:03,075 --> 00:37:04,201
-Hazır mısın?
-Evet, sen?
604
00:37:04,284 --> 00:37:06,662
Brooklyn için yapıyoruz
çünkü Brooklyn'deyiz.
605
00:37:06,745 --> 00:37:09,790
-Adamım bu benim.
-Bir, iki, üç. Haydi.
606
00:37:13,377 --> 00:37:15,629
Açık hava gibi. Okyanus gibi tadı.
607
00:37:15,712 --> 00:37:16,630
Çok sıkı.
608
00:37:18,715 --> 00:37:23,929
Kaç kişiye ilk kez
istiridye yedirmişsindir?
609
00:37:24,012 --> 00:37:26,014
Herkese yedirdim.
610
00:37:26,098 --> 00:37:29,017
Erkek, kadın, çocuk...
611
00:37:29,101 --> 00:37:31,436
{\an8}Yapmayı en sevdiğim şeylerden biri.
612
00:37:31,520 --> 00:37:33,939
{\an8}"İstiridye yer misiniz?" diyorsun.
613
00:37:34,940 --> 00:37:38,068
"İstiridye mi?" diyor.
"Hiç istiridye yediniz mi?"
614
00:37:38,151 --> 00:37:41,238
"Hayır. Ama sevmiyorum." diyorlar.
615
00:37:41,321 --> 00:37:43,865
"Hiç denemediysen
sevmediğini nereden biliyorsun?"
616
00:37:43,949 --> 00:37:45,826
Şu isimden bahset bana.
617
00:37:45,909 --> 00:37:48,870
Harika bir ismin var. Gerçek Kabuksuz.
618
00:37:48,954 --> 00:37:52,207
Sürekli gittiğim yerlerde
beni görenler şöyle derdi,
619
00:37:52,291 --> 00:37:54,167
"Bayağı sıkı bir kabuksuzsun, öyle mi?"
620
00:37:54,251 --> 00:37:55,877
Sürekli yapılan bir espri.
621
00:37:55,961 --> 00:37:57,504
Bir süre sonra dedim ki,
622
00:37:57,587 --> 00:38:01,717
"Tam bana göre. Kulağa hoş geliyor. Sade."
623
00:38:01,800 --> 00:38:03,260
Kabuksuzum!
624
00:38:03,343 --> 00:38:05,804
-İddialı bir isim.
-Evet.
625
00:38:05,887 --> 00:38:08,015
Harika. Tadına bakalım mı?
626
00:38:08,098 --> 00:38:09,266
-Tabii ki.
-Tamam.
627
00:38:09,349 --> 00:38:10,267
Evet.
628
00:38:10,350 --> 00:38:12,436
Ritüeli var mı? "Şerefe!" falan?
629
00:38:12,519 --> 00:38:13,937
-Evet, şerefe.
-Güzel.
630
00:38:14,021 --> 00:38:15,272
Şerefe. Teşekkürler.
631
00:38:22,738 --> 00:38:24,406
-Nasıl buldun?
-Çok beğendim.
632
00:38:25,490 --> 00:38:26,491
Ters bırakıyorum.
633
00:38:28,452 --> 00:38:29,494
Kolay yutuluyor.
634
00:38:30,162 --> 00:38:31,955
Pekâlâ, şimdi soslu tadacağım.
635
00:38:39,046 --> 00:38:40,297
-Çok iyi.
-Değil mi?
636
00:38:41,340 --> 00:38:43,216
Güzel bir lokma oluşturuyor.
637
00:38:43,300 --> 00:38:44,509
Çiğneyebiliyorsun.
638
00:38:45,302 --> 00:38:47,304
Evet, hafifçe toplanıyor.
639
00:38:47,387 --> 00:38:52,726
İstiridye satmak için Bedford-Stuyvesant'a
gelmek senin için neden önemliydi?
640
00:38:52,809 --> 00:38:56,772
Burası memleketim. Bölge bir anda gelişti.
641
00:38:56,855 --> 00:39:00,442
Resmen popüler bir bölge olmaya başladı.
642
00:39:00,525 --> 00:39:03,153
Çocukluğumun geçtiği bölgedekilere,
643
00:39:03,236 --> 00:39:06,698
birlikte büyüdüğüm
insanlara istiridyeyi tanıtmak
644
00:39:06,782 --> 00:39:08,784
çok önemli bir şey
645
00:39:08,867 --> 00:39:12,704
çünkü istiridye hep
seçkinlerin yiyeceği gibi görüldü.
646
00:39:12,788 --> 00:39:16,750
Halkımız yengeç bilir.
647
00:39:16,833 --> 00:39:18,668
Istakozu bilir.
648
00:39:18,752 --> 00:39:22,339
Istakozu bilir. Istakoz için çıldırır.
649
00:39:22,422 --> 00:39:26,593
Ama istiridye deyince,
"Biz onu yemeyiz!" Anlıyor musun?
650
00:39:26,676 --> 00:39:30,472
Neden? Her şeyi yiyebiliriz.
Yiyemeyeceğimiz hiçbir şey yok.
651
00:39:30,555 --> 00:39:33,100
Bize göre olmayan hiçbir şey yok.
652
00:39:33,183 --> 00:39:34,393
Anlatabiliyor muyum?
653
00:39:42,025 --> 00:39:44,653
Siyahi Amerikalılar
olarak yaratıcılığımızın
654
00:39:44,736 --> 00:39:48,156
ve kararlılığımızın gücü
beni sürekli şaşırtıyor.
655
00:39:48,240 --> 00:39:50,534
19. Yüzyıl'da Philadelphia
656
00:39:50,617 --> 00:39:54,413
bize pek çok yerden
daha çok fırsat sunuyordu.
657
00:39:55,705 --> 00:40:00,419
Özgürlük Bildirgesi'nden
80 yıl önce burada özgürdük.
658
00:40:02,587 --> 00:40:04,589
{\an8}Philadelphia siyahi girişimciliğin
659
00:40:04,673 --> 00:40:06,550
zengin mirasına sahip oldu.
660
00:40:06,633 --> 00:40:10,095
Meşhur karabiberli güveçlerini
satan sokak satıcılarından
661
00:40:10,178 --> 00:40:13,140
ikram şirketleri olan
seçkin siyahi ailelere kadar.
662
00:40:16,518 --> 00:40:17,769
Philadelphia'dayız.
663
00:40:18,562 --> 00:40:20,689
Köklerinin olduğu yerde.
664
00:40:20,772 --> 00:40:22,649
{\an8}Ailenden bahseder misin bize?
665
00:40:22,732 --> 00:40:24,860
{\an8}Philadelphia'nın
ikram şirketi sahibi en büyük
666
00:40:24,943 --> 00:40:27,279
{\an8}siyahi ailelerinden birinin soyundanım.
667
00:40:27,362 --> 00:40:29,156
Araştırmadan önce bilmiyordum.
668
00:40:29,239 --> 00:40:32,868
İlk ikram şirketlerini
Afrika asıllı Amerikalı aileler kurmuş.
669
00:40:32,951 --> 00:40:35,162
1800'lerin büyük girişimcileriydiler.
670
00:40:35,245 --> 00:40:39,207
Ailem de bunun
öncülerinden olan Dutrieuille Ailesi.
671
00:40:39,291 --> 00:40:42,127
Bu, ailenin gördüğüm
ilk fotoğraflarından biri.
672
00:40:42,711 --> 00:40:45,422
"Bir dakika.
Böyle mi görünüyorlardı?" oldum.
673
00:40:45,505 --> 00:40:49,009
Neden bilmiyoruz? Bu kadının öyküsü ne?
Nereden gelmiş? Ne yapıyorlar?"
674
00:40:49,926 --> 00:40:51,052
Bu fotoğrafa bayıldım.
675
00:40:51,136 --> 00:40:52,846
-Müthiş görünüyor.
-Çok şey anlatıyor.
676
00:40:52,929 --> 00:40:53,763
Evet.
677
00:40:53,847 --> 00:40:55,474
Bu, büyük büyük büyükbabam.
678
00:40:56,349 --> 00:40:59,019
-Albert Dutrieuille.
-Çok yakışıklı bir adam.
679
00:40:59,728 --> 00:41:01,480
Harika bir mutfak fotoğrafı.
680
00:41:01,563 --> 00:41:06,443
Mutfaktaki hayat
ve çalışanlar hakkında çok şey anlatıyor.
681
00:41:06,526 --> 00:41:09,154
Boyutları da. Çok büyük bir mutfak.
682
00:41:09,237 --> 00:41:12,449
-Evet.
-Çok düzenli oldukları anlaşılıyor.
683
00:41:12,532 --> 00:41:14,618
-Herkes tertemiz üniformalı.
-Evet.
684
00:41:15,494 --> 00:41:16,328
Bayıldım.
685
00:41:17,621 --> 00:41:19,581
Nasıl öğrendin bunu?
686
00:41:19,664 --> 00:41:23,793
Babam bulduğu ilk fotoğrafı yolladı.
687
00:41:23,877 --> 00:41:26,254
Ailesinin arabaları, şık kürkleri vardı.
688
00:41:26,338 --> 00:41:31,676
Büyükannemin anne babasının çok başarılı
bir ikram şirketi olduğunu öğrendim.
689
00:41:31,760 --> 00:41:34,846
"Ne harika." dedim.
Bununla kalacak sandım.
690
00:41:34,930 --> 00:41:38,975
Geçen yıl babamın bir kuzeni öldü.
691
00:41:39,059 --> 00:41:42,979
İkram şirketinin
yönetildiği evde oturuyordu.
692
00:41:43,063 --> 00:41:47,442
Babam evin bodrumuna inip
mutfak malzemelerini gördüğünü anlatmıştı.
693
00:41:48,235 --> 00:41:49,945
Ben de, "Bekle." dedim.
694
00:41:50,028 --> 00:41:51,571
"Ev hâlâ ailenin mülkü
695
00:41:51,655 --> 00:41:54,199
ve mutfak malzemeleri hâlâ duruyor mu?"
696
00:41:54,282 --> 00:41:57,118
Sorduğum ilk soru,
"Hiç menü var mı?" oldu.
697
00:41:57,202 --> 00:41:59,538
Yemek düşkünü ve piyasadan biri olarak
698
00:41:59,621 --> 00:42:03,166
o deneyimi yeniden yaratmak için
menü bulmam gerekiyordu.
699
00:42:03,250 --> 00:42:05,460
Birçok menüde kış kavunu vardı.
700
00:42:05,544 --> 00:42:09,339
Bulduğumuz birçok menüde
Bellevue çorbası vardı.
701
00:42:09,422 --> 00:42:12,259
Güney etkisini
sebzeli Virginia jambonunda görüyoruz.
702
00:42:12,342 --> 00:42:17,180
-Sosis ve lahana turşusu ilginç geldi.
-Evet, Alman etkisi var, değil mi?
703
00:42:17,264 --> 00:42:18,181
Evet.
704
00:42:18,265 --> 00:42:21,268
Çok sade yemeklerden
en lüksüne kadar her şey var.
705
00:42:21,351 --> 00:42:25,981
Havyar, fileminyon,
biber dolması. Harikaydı.
706
00:42:26,064 --> 00:42:27,899
Menünün beni en etkileyen kısmı
707
00:42:27,983 --> 00:42:33,738
hakikaten bir Amerika öyküsü olması.
708
00:42:33,822 --> 00:42:35,490
Şirket ne kadar büyükmüş?
709
00:42:35,574 --> 00:42:36,866
Çok başarılıymışlar.
710
00:42:36,950 --> 00:42:39,327
Çok kârlı bir işletmeymiş.
711
00:42:39,411 --> 00:42:41,204
Philadelphia'da tanınıyorlar.
712
00:42:41,288 --> 00:42:44,833
Öncüydük.
Trendleri başlatıyorduk. Çalışıyorduk.
713
00:42:44,916 --> 00:42:47,377
Şunu biliyoruz, ikram işini
714
00:42:47,460 --> 00:42:49,379
ailem ve diğer aileler başlattı.
715
00:42:49,462 --> 00:42:53,258
Ta o zamanlarda iş kurduk.
716
00:42:54,342 --> 00:42:57,012
Bu sektörü başlattık.
Çok güzel bir şey bu.
717
00:43:00,640 --> 00:43:03,852
Philadelphia'da bu maziyi kutlamak için
718
00:43:03,935 --> 00:43:06,605
Philadelphia'nın yerlisi dostum Omar Tate
719
00:43:06,688 --> 00:43:10,442
Philadelphia'nın zengin siyahi mutfağından
esinlendiği bir ziyafet hazırladı.
720
00:43:11,443 --> 00:43:13,778
Bize şefler, tarihçiler
721
00:43:13,862 --> 00:43:17,574
ve ikram şirketi açan
Dutrieuille Ailesi'nin torunları katıldı.
722
00:43:18,908 --> 00:43:19,743
Hoş geldiniz.
723
00:43:20,285 --> 00:43:21,661
-Teşekkürler.
-Teşekkürler.
724
00:43:21,745 --> 00:43:25,957
Hazırladığımız bu özel yemeğe
geldiğiniz için çok teşekkürler.
725
00:43:26,583 --> 00:43:30,211
Benim için çok özel
çünkü Philadelphia'da büyüdüm.
726
00:43:30,295 --> 00:43:33,548
Philadelphia çok zengin bir maziye sahip.
727
00:43:33,632 --> 00:43:34,883
Bunlar önemli şeyler.
728
00:43:34,966 --> 00:43:37,385
Kaybolmamalılar. Kaybolmayacaklar.
729
00:43:37,469 --> 00:43:39,846
-Sağ olun.
-Senin sayende.
730
00:43:40,639 --> 00:43:43,224
Bellevue çorbasıyla başlıyoruz.
731
00:43:43,308 --> 00:43:46,895
Dutrieuille menüsünü okuyunca öğrendim.
732
00:43:46,978 --> 00:43:48,605
Daha önce hiç duymamıştım.
733
00:43:49,189 --> 00:43:51,608
Meğer yüzlerce yıllık bir tarifmiş.
734
00:43:51,691 --> 00:43:55,695
Kabuklu deniz ürünleriyle
tavuk suyunun karışımından.
735
00:43:55,779 --> 00:43:57,864
Üstüne krema ve maydanoz.
736
00:43:57,947 --> 00:44:00,075
Sizinle paylaşmak için can atıyorum.
737
00:44:00,158 --> 00:44:00,992
Vay canına.
738
00:44:01,076 --> 00:44:02,243
Çok iyi.
739
00:44:02,327 --> 00:44:03,662
-Vay.
-Tanrım.
740
00:44:04,412 --> 00:44:06,164
-Harika.
-Çok besleyici.
741
00:44:06,247 --> 00:44:10,251
-Dokusu, ağırlığı çok iyi.
-Yoğunluk katıyor. Evet.
742
00:44:10,335 --> 00:44:13,797
Çok hafif ama hoş bir yoğunluğu var.
743
00:44:13,880 --> 00:44:15,715
-Çok lezzetli.
-Evet, gerçekten.
744
00:44:15,799 --> 00:44:19,511
{\an8}Evet. Tereyağı gibi ama yağ tadı yok.
745
00:44:19,594 --> 00:44:20,595
{\an8}Evet, ağır değil.
746
00:44:21,221 --> 00:44:22,806
-Enfes.
-Evet.
747
00:44:22,889 --> 00:44:24,891
-"Enfes." iyi bir tanımlama.
-Evet.
748
00:44:25,392 --> 00:44:27,811
Biz de duymamış ve tatmamıştık.
749
00:44:27,894 --> 00:44:29,854
Bunu kaymak tabakanın
750
00:44:29,938 --> 00:44:33,400
büyük ziyafetlerinde
ve akşam yemeklerinde sunarlarmış.
751
00:44:33,483 --> 00:44:37,153
Bellevue çorbasını
kaç kişi tattı merak ediyorum
752
00:44:37,237 --> 00:44:39,489
çünkü bu menüleri bulduysanız
753
00:44:39,572 --> 00:44:41,658
ve bu masada kimse bunu tatmadıysa,
754
00:44:41,741 --> 00:44:43,535
-siz de duymadıysanız...
-Evet.
755
00:44:43,618 --> 00:44:48,915
...belki onlarca yıldır kayıp olan
bir tarihi keşfediyorsunuzdur.
756
00:44:48,998 --> 00:44:51,126
Evet. Umarım öyledir.
757
00:44:51,710 --> 00:44:52,961
Çok önemli.
758
00:44:53,044 --> 00:44:55,171
Tarihimizin çoğu karanlık.
759
00:44:55,255 --> 00:44:57,424
Ya da biz karanlık olarak görürüz.
760
00:44:57,507 --> 00:45:00,468
Oysa satır aralarında
birçok güzellik vardı.
761
00:45:00,552 --> 00:45:05,515
Mutfağımız ve menülerimiz tarihin
satır aralarındaki sentez gibi geliyor.
762
00:45:05,598 --> 00:45:06,433
Kesinlikle.
763
00:45:06,516 --> 00:45:09,728
-Hakkını verdin.
-Evet. Harika bir iş çıkardın.
764
00:45:09,811 --> 00:45:13,356
Tarihin bu kısmından
bir örneği tatmak nasıl bir his?
765
00:45:14,023 --> 00:45:14,941
Harika bir his.
766
00:45:15,024 --> 00:45:18,820
Bu yemeklere hayat verecek,
yetenekli bir şef bulmak çok güzel.
767
00:45:18,903 --> 00:45:22,532
Ailemiz o kadar alçak gönüllü ki
çocukluğumuzda anlatmadılar.
768
00:45:22,615 --> 00:45:24,743
Bunlar bizim için sürpriz oldu.
769
00:45:24,826 --> 00:45:27,036
Alex, Spring Garden'daki evi gezdi.
770
00:45:27,120 --> 00:45:28,913
-Çok şeydi...
-İçini boşalttık.
771
00:45:28,997 --> 00:45:30,957
Benim için Indiana Jones'luktu.
772
00:45:32,375 --> 00:45:35,336
Bodruma indim, sağı solu karıştırdım,
773
00:45:35,420 --> 00:45:36,796
kirlendim, falan...
774
00:45:36,880 --> 00:45:39,299
{\an8}Örümcek ağlarını araladım
ve tabakları gördüm.
775
00:45:39,382 --> 00:45:42,761
{\an8}"Ne oluyor burada?
Anlatmadıkları ne çok şey var!" oldum.
776
00:45:42,844 --> 00:45:48,933
Bayan Patty,
19. Yüzyıl'ın sonlarından bahsediyoruz.
777
00:45:49,017 --> 00:45:50,769
Dutrieuille Ailesi'nden
778
00:45:50,852 --> 00:45:55,857
ama ikram şirketleriyle bağımız
neredeyse 100 yıl öncesine dayanıyor.
779
00:45:55,940 --> 00:45:59,861
{\an8}Kesinlikle. Robert Bogle
ikram hizmetlerinin babası olarak bilinir.
780
00:45:59,944 --> 00:46:04,699
{\an8}Ondan önce ikram mesleği yoktu
781
00:46:04,783 --> 00:46:06,910
{\an8}ve "ikram" terimi bilinmiyordu.
782
00:46:06,993 --> 00:46:11,331
{\an8}Robert Bogle
siyahi topluma hizmet veriyordu
783
00:46:11,414 --> 00:46:15,668
ama ikram işlerinde
beyaz toplumun da tercih ettiği isimdi.
784
00:46:18,463 --> 00:46:22,884
Bir sonraki yemeğimiz
sebzeli Virginia jambonu.
785
00:46:22,967 --> 00:46:24,385
Klasik, geleneksel.
786
00:46:24,469 --> 00:46:26,846
Yahni gibi pişirilen jambon,
787
00:46:26,930 --> 00:46:29,474
sebzeler, aromatik olsun diye soğan,
788
00:46:29,557 --> 00:46:31,392
sarımsak ve çok az sirke.
789
00:46:31,476 --> 00:46:34,854
Ayrıca kraker üstünde yengeç salatası.
790
00:46:34,938 --> 00:46:36,147
Bu da spesiyal.
791
00:46:36,231 --> 00:46:39,442
Sadece Dutrieuille Ailesi'nin
geçmişine özgü değil.
792
00:46:39,526 --> 00:46:43,488
Genel olarak Philadelphia'daki
ikram sektörünün geçmişinden geliyor.
793
00:46:44,072 --> 00:46:45,698
Hepsinden birer tane alın.
794
00:46:48,785 --> 00:46:49,661
Evet...
795
00:46:54,624 --> 00:46:55,959
-Omar, çok güzel.
-Vay!
796
00:46:57,669 --> 00:47:00,755
Karalahana, hardal otu ve kara hindiba.
797
00:47:00,839 --> 00:47:02,549
-Enfes!
-Şalgam yaprakları da.
798
00:47:02,632 --> 00:47:04,467
-Haydi.
-Herkes bayıldı.
799
00:47:08,263 --> 00:47:10,014
-Çok leziz Şef.
-Vay canına.
800
00:47:11,474 --> 00:47:12,809
Omar, yine becerdin.
801
00:47:14,394 --> 00:47:18,022
Yemek dünyasındasın. Bu mirasla
bağlantın hakkında ne hissediyorsun?
802
00:47:18,106 --> 00:47:19,274
Büyük bir onur.
803
00:47:19,357 --> 00:47:21,192
Torunlarımın bu menülere bakıp,
804
00:47:21,276 --> 00:47:24,362
"Günümüzde hâlâ yapılıyorlar."
demesini istiyorum.
805
00:47:24,445 --> 00:47:26,114
Bunları baş tacı ediyorum.
806
00:47:26,197 --> 00:47:29,909
Aile, gelenek, siyahi tarihi.
807
00:47:29,993 --> 00:47:31,244
Philadelphia, bu...
808
00:47:31,327 --> 00:47:33,329
-Amerikan Tarihi.
-Amerikan Tarihi.
809
00:47:33,413 --> 00:47:37,667
Bunlar olurken
ırk ayrımcılığı yıllar önce bitmişti.
810
00:47:37,750 --> 00:47:38,877
Çok şey yapıyorlardı.
811
00:47:38,960 --> 00:47:42,255
Arabalarına baktım.
"Bu nasıl mümkün olabilir?" oldum.
812
00:47:42,338 --> 00:47:44,841
-Ben de öyle düşündüm.
-Bunu hiç görmedik.
813
00:47:44,924 --> 00:47:46,259
-Evet.
-Şık giyimliler.
814
00:47:46,342 --> 00:47:49,470
Hayret ettim.
Bu soyu sürdürmek büyük bir onur.
815
00:47:49,554 --> 00:47:52,473
Babam fotoğrafları yolladığında
ben de aynı şeyi düşündüm. Kürk,
816
00:47:52,557 --> 00:47:54,642
lüks otomobil.
"Siyahiler böyle mi yaşıyordu?"
817
00:47:54,726 --> 00:47:55,727
Kesinlikle öyleydik.
818
00:47:55,810 --> 00:47:58,438
Nesiller boyunca özgür siyahilerdik.
819
00:47:58,521 --> 00:48:01,107
Nesiller boyunca girişimcilik yaptık.
820
00:48:01,190 --> 00:48:03,318
Kendi ekonomilerimizi yarattık.
821
00:48:03,401 --> 00:48:09,324
Dutrieuille Ailesi gibi ailelerimiz
bu gelenekleri sürdürdü,
822
00:48:09,407 --> 00:48:14,120
toplumumuzu besledik
ve örnek olduk. Kendi kendine yetebilen,
823
00:48:14,203 --> 00:48:18,917
bağımsız, girişimci
ve toplumumuz içinde para kazanır olduk.
824
00:48:19,000 --> 00:48:21,252
Bunun çok güçlü bir etkisi oldu.
825
00:48:24,589 --> 00:48:25,798
Ana yemeğimiz
826
00:48:25,882 --> 00:48:28,468
karabiberli güveç.
827
00:48:28,551 --> 00:48:32,305
Karabiberli güveç 18. ve 19. yüzyıllarda
828
00:48:32,388 --> 00:48:36,768
ve hatta 20. Yüzyıl'ın başında
Philadelphia'nın en sevilen yemeğiydi.
829
00:48:36,851 --> 00:48:42,690
Seyyar satıcılara karabiberli güveç
satan kadın portresi bile var.
830
00:48:42,774 --> 00:48:45,568
{\an8}Sokak tezgâhlarında satılırdı.
831
00:48:45,652 --> 00:48:49,530
{\an8}Market Sokağı'nda
özgür siyahi kadınlar satardı.
832
00:48:49,614 --> 00:48:51,699
{\an8}Bu yemeği sizinle paylaştığım
833
00:48:51,783 --> 00:48:54,243
ve tekrar gün yüzüne
çıkaracağım için çok heyecanlıyım.
834
00:48:55,411 --> 00:48:56,955
Evet, çok iyi görünüyor.
835
00:48:57,038 --> 00:48:59,165
-Omar, leziz olmuş.
-Evet.
836
00:49:01,250 --> 00:49:04,879
-Ne kullandın? Sığır kuyruğu mu?
-Sığır kuyruğu, evet.
837
00:49:06,130 --> 00:49:07,215
Çok iyi olmuş!
838
00:49:07,298 --> 00:49:08,675
-Vay canına.
-Gerçekten.
839
00:49:09,384 --> 00:49:12,595
Baharat tadı var
ama aşırı baharatlı değil. Nedir bu?
840
00:49:12,679 --> 00:49:15,890
Batı Hint Adaları'yla bağlantısı yüzünden
841
00:49:15,974 --> 00:49:17,600
Karayip biberi kullandım.
842
00:49:17,684 --> 00:49:22,063
Domates bazlı. Karayip biberi, toz biber,
843
00:49:22,146 --> 00:49:25,024
sarımsak, soğan, kekik,
844
00:49:25,108 --> 00:49:27,860
ama benim için
bu baharatlardan daha önemlisi
845
00:49:27,944 --> 00:49:29,988
zaman yani süre.
846
00:49:30,071 --> 00:49:35,159
Sabırlı olmalı ve bu güveçteki
her katmana özen göstermelisin.
847
00:49:35,243 --> 00:49:39,080
Bu yemeği çok beğendim çünkü çok kompleks.
848
00:49:39,163 --> 00:49:42,500
Baharat, pirincin dokusu ve et.
849
00:49:42,583 --> 00:49:45,128
Ağır bir yemek değil
ama birçok lezzet var.
850
00:49:45,211 --> 00:49:46,629
Çok güzel bir yemek.
851
00:49:46,713 --> 00:49:49,549
Dürüst olmam gerekirse bu yemeği yaparken
852
00:49:49,632 --> 00:49:51,175
tarife sadık kalmıyorum.
853
00:49:51,259 --> 00:49:53,511
Karabiberli güveç tarifleri var
854
00:49:54,929 --> 00:49:57,849
ama atalarımızla
o bağı kurmaya çalışıyorum.
855
00:49:58,641 --> 00:50:01,561
Kendimi Afrika asıllı
Amerikalıların özgürleşme yoluyla,
856
00:50:01,644 --> 00:50:03,771
zanaatıyla bağlantılı hissediyorum.
857
00:50:03,855 --> 00:50:07,900
Bu yemeklerin sayesinde gerçeklerimizi
858
00:50:07,984 --> 00:50:11,571
çekinmeden söyleyebiliyoruz
çünkü yemeği herkes yemek ister.
859
00:50:13,656 --> 00:50:17,201
Her zaman yemeğin
büyük bir güç olduğunu hissettim.
860
00:50:17,285 --> 00:50:19,912
Ortak bir an için
bir araya gelmekte zarafet,
861
00:50:20,663 --> 00:50:24,584
duygu ve fikir alışverişinde ise
özgürlük buldum.
862
00:50:25,960 --> 00:50:29,630
1800'lerin başındaki
kölelik karşıtı hareket büyürken
863
00:50:29,714 --> 00:50:33,051
ve kaçaklara yardım eden gizli ağ
Philadelphia'ya sürekli insan taşırken
864
00:50:33,885 --> 00:50:38,598
büyüyen siyahi özgür toplum
fırsatları artırmaya çalışıyordu.
865
00:50:39,557 --> 00:50:43,102
Bir kısmının gözlerini diktiği bölge
866
00:50:44,145 --> 00:50:46,856
çok geçmeden Teksas
olarak adlandırılacaktı.
867
00:51:13,007 --> 00:51:14,926
Alt yazı çevirmeni: Çetin Soy