1 00:00:09,009 --> 00:00:10,218 Atlanta, Georgia. 2 00:00:12,387 --> 00:00:13,555 Burada büyüdüm. 3 00:00:15,515 --> 00:00:18,601 Yemeğe ilk âşık olduğum yer. 4 00:00:19,310 --> 00:00:21,855 İnsan hakları hareketiyle 5 00:00:21,938 --> 00:00:23,815 derin bağları olan yemeklere. 6 00:00:24,399 --> 00:00:28,987 Hareketi hem canlandıran hem de kaynak sağlayan şey yemekti. 7 00:00:29,571 --> 00:00:32,782 Üç eski öğrenci aktivistle tanışmak için memleketime döndüm. 8 00:00:32,866 --> 00:00:37,287 Heyecan verici bir insan hakları eylemini planlayıp hayata geçirenler. 9 00:00:37,370 --> 00:00:39,873 Amaç, restoranlardaki ırk ayrımını kaldırıp 10 00:00:39,956 --> 00:00:43,126 siyah Amerikalıların onurla yemek yemesini sağlamaktı. 11 00:01:32,592 --> 00:01:35,386 AFRO-AMERİKAN MUTFAĞI ABD'Yİ NASIL DÖNÜŞTÜRDÜ? 12 00:01:35,470 --> 00:01:38,389 DİRENİŞ 13 00:01:45,980 --> 00:01:49,484 Şehrim, hâlâ insan hakları hareketinin izlerini taşıyor. 14 00:01:50,610 --> 00:01:53,780 Gösterilerin ve siyasal strateji çalışmalarının 15 00:01:53,863 --> 00:01:56,157 her köşeden taştığı bir yerdir burası. 16 00:01:56,866 --> 00:01:59,911 Özellikle de yeni bir aktivizm türüne kapı açan 17 00:02:00,703 --> 00:02:03,248 siyah öğrencilerin yönettiği protestoların. 18 00:02:04,082 --> 00:02:06,459 1960'ların ilk haftalarında 19 00:02:06,543 --> 00:02:11,256 oturma eylemi adı verilen bir gösteri güneyde patlak verdi. 20 00:02:12,048 --> 00:02:15,593 Morehouse ve Spelman gibi üniversitelerdeki öğrenciler 21 00:02:15,677 --> 00:02:19,806 çok sayıda oturma eylemi düzenleyerek 22 00:02:19,889 --> 00:02:22,142 Jim Crow ırk ayrımı sistemini zayıflattı. 23 00:02:22,976 --> 00:02:27,480 Afro Amerikalıların kamusal alanlarda hizmet almasını önleyen sistem. 24 00:02:29,190 --> 00:02:32,402 Onlarca yıl sonra bu eski aktivist öğrenciler, 25 00:02:32,485 --> 00:02:35,780 Dr. Georgianne Thomas, Marilyn Pryce Hoytt 26 00:02:35,864 --> 00:02:39,492 ve Charles Black Paschal's'ta tekrar bir araya geldi. 27 00:02:39,576 --> 00:02:44,497 60'larda bu aktivistlere destek veren siyahlara ait bir restoran. 28 00:02:45,165 --> 00:02:47,292 Sizinle birlikte Pachal's'ta olmak 29 00:02:47,375 --> 00:02:49,586 benim için inanılmaz bir onur. 30 00:02:49,669 --> 00:02:53,047 Bugün burada sizden bahsetmek 31 00:02:53,131 --> 00:02:54,257 ve sizlere 32 00:02:54,340 --> 00:02:58,136 burada olmayanlardan bahsetme fırsatı sunabilmek çok önemli. 33 00:02:59,387 --> 00:03:02,432 Bay Black, Morehouse'tan olduğunuzu gösteriyorsunuz. 34 00:03:02,515 --> 00:03:06,144 Spelman'a almadılar orada bir tür cinsiyet tercihi vardı. 35 00:03:07,228 --> 00:03:09,355 Morehouse'a gitmek zorunda kaldım. 36 00:03:09,439 --> 00:03:13,234 Hepiniz nasıl ilk kez bir araya geldiniz, anlatır mısınız? 37 00:03:13,318 --> 00:03:15,653 Atlanta University Center 38 00:03:15,737 --> 00:03:19,157 o devirde ülkedeki siyahların yüksek eğitimine yönelik 39 00:03:19,240 --> 00:03:21,284 en büyük merkezdi. 40 00:03:21,367 --> 00:03:23,036 Ve ilk kez olarak 41 00:03:23,119 --> 00:03:27,123 öğrenciler değişim yaratmak için bir araya geldi. 42 00:03:27,207 --> 00:03:30,418 Aramızdaki iş birliği 43 00:03:30,501 --> 00:03:35,256 tüm Atlanta'da etkili bir boykota ve grev gözcülüğüne yol açtı. 44 00:03:35,340 --> 00:03:37,842 60'ların başıydı. 45 00:03:37,926 --> 00:03:40,428 Hareketliliğin başladığı zamanlar. 46 00:03:40,511 --> 00:03:43,890 Dr. Karcheik müthiş bir uzman, 47 00:03:43,973 --> 00:03:48,728 siyahların Atlanta'sı ve insan hakları tarihi üzerine çalışıyor. 48 00:03:48,811 --> 00:03:50,772 Bize bağlamı anlatır mısınız? 49 00:03:50,855 --> 00:03:51,898 Afro Amerikalıların 50 00:03:52,440 --> 00:03:55,193 tarihine ve özgürlük arayışlarına baktığınızda 51 00:03:55,276 --> 00:03:59,197 bu uzun bir insan hakları anlatısının bir parçası. 52 00:03:59,280 --> 00:04:01,324 Yeniden Yapılanma'ya dek gidiyor. 53 00:04:01,407 --> 00:04:04,911 Sizlerin Atlanta University Center'de örgütlenmeniz 54 00:04:04,994 --> 00:04:08,623 bir kıvılcım yaktı. 55 00:04:08,706 --> 00:04:09,958 LİNÇ KARŞITI YASAYA DESTEK 56 00:04:10,041 --> 00:04:13,753 Sizin nesliniz Jim Crow yasalarını ortadan kaldırmak istiyordu. 57 00:04:13,836 --> 00:04:14,671 -Evet. -Evet. 58 00:04:14,754 --> 00:04:17,131 Benim neslim doğuştan öfkeliydi. 59 00:04:18,716 --> 00:04:20,093 Anne babamın nesli ise 60 00:04:20,176 --> 00:04:23,137 Tom Brokaw'un "En Büyük Nesil" dediği nesildi. 61 00:04:24,264 --> 00:04:27,100 Askere alınan o nesildi. 62 00:04:27,183 --> 00:04:28,768 Yurt dışına giderek 63 00:04:28,851 --> 00:04:31,854 dünyayı demokrasi adına güvenli hâle getirmek için savaştılar. 64 00:04:31,938 --> 00:04:34,440 Döndüklerinde "zenci" denerek aşağılandılar. 65 00:04:34,941 --> 00:04:38,361 O üniformalarla taciz edilip hakarete uğradılar. 66 00:04:38,444 --> 00:04:41,406 Bazıları üzerinde üniformayla linç edildi. 67 00:04:42,615 --> 00:04:44,284 Bunları yanlış buluyorduk, 68 00:04:44,367 --> 00:04:48,413 bu yüzden yapacağımız eyleme hazırdık. 69 00:04:48,496 --> 00:04:49,789 Radikalleştiniz. 70 00:04:49,872 --> 00:04:52,834 -Doğuştan radikaldik. -Doğru. 71 00:04:53,835 --> 00:04:58,214 Daha 20 yaşına basmamış bu aktivistler kendi canlarını riske atıp 72 00:04:58,298 --> 00:05:02,385 restoran ve kamu alanlarında ırk ayrımını bitirme görevini üstlendi. 73 00:05:03,011 --> 00:05:04,762 İşte bu, çok az bilinen 74 00:05:04,846 --> 00:05:08,099 ama çok etkili bir insan hakları eylemine yol açtı. 75 00:05:10,518 --> 00:05:12,562 16, 17, 18 yaşındaydık. 76 00:05:12,645 --> 00:05:15,982 19 yaşına yeni basmıştım. 77 00:05:16,065 --> 00:05:18,609 Liderler gelip bizimle konuştular, 78 00:05:18,693 --> 00:05:21,195 "Savaşmalısınız. Yürümelisiniz" dediler. 79 00:05:21,279 --> 00:05:25,033 İlk katılan ben oldum çünkü sosisli yiyemiyordum. 80 00:05:25,783 --> 00:05:29,454 Ne demek yani? Sosisli almak için arka kapıya gitmek mi lazım? 81 00:05:30,496 --> 00:05:31,873 Gary, Indiana'lıyım. 82 00:05:31,956 --> 00:05:36,544 Güney eyaletinde okumanın ne demek olduğunu bilmiyordum. 83 00:05:36,627 --> 00:05:41,424 19 Ekim'de kalkıp bu insanları takip ettik. 84 00:05:42,008 --> 00:05:44,344 Spelman Üniversitesi'nden çıktık, 85 00:05:44,427 --> 00:05:46,596 Morehouse'tan erkek öğrencilerle 86 00:05:46,679 --> 00:05:49,432 ve Atlanta Üniversitesi öğrencileriyle buluştuk. 87 00:05:49,515 --> 00:05:50,850 Benim için büyük olaydı 88 00:05:50,933 --> 00:05:53,978 çünkü annem "Bunu yapmasan iyi edersin" demişti. 89 00:05:54,062 --> 00:05:56,397 Bana çok kızmıştı. Dedi ki, 90 00:05:56,481 --> 00:06:00,443 "Seni Spelman'a eğitim al diye gönderdim 91 00:06:00,526 --> 00:06:03,738 ama sen orada… Ne yapıyorsun sen?" 92 00:06:04,739 --> 00:06:06,616 Ama kendime engel olamadım. 93 00:06:06,699 --> 00:06:11,954 ATLANTA ÖĞRENCİ HAREKETİ 94 00:06:12,038 --> 00:06:15,416 FAIR CADDESİ 19 EKİM 1960 95 00:06:15,500 --> 00:06:18,586 19 Ekim'de Rich's mağazasına odaklandık. 96 00:06:19,295 --> 00:06:21,923 Haklı gerekçelerimiz vardı. Rich's düşerse 97 00:06:22,465 --> 00:06:23,966 herkes düşerdi 98 00:06:24,050 --> 00:06:26,302 çünkü Rich's en sevilen mağazaydı. 99 00:06:26,803 --> 00:06:30,640 Çocukken Rich's'e giderdik. Magnolia Çay Salonu vardı. 100 00:06:30,723 --> 00:06:32,850 Sadece bir restorandı ama bize… 101 00:06:32,934 --> 00:06:34,894 -Beyaz masa örtüleri. -…muhteşem gelirdi. 102 00:06:34,977 --> 00:06:38,398 -Beyaz örtüler, porselenler, çatal bıçak. -Çatal bıçak takımı. 103 00:06:38,481 --> 00:06:41,401 Ama o bölüme hiç gidemedik. Biz bodrum kata inerdik. 104 00:06:41,484 --> 00:06:43,736 Orada küçük bir büfe vardı. 105 00:06:43,820 --> 00:06:46,489 Siyahlar için bir restoran değildi. 106 00:06:47,490 --> 00:06:49,867 Yani oraya gitmek bizim için şahsi bir meseleydi. 107 00:06:49,951 --> 00:06:51,411 Ben de hazırdım. 108 00:06:51,494 --> 00:06:53,496 Sonra eylemi örgütleyenler 109 00:06:53,579 --> 00:06:56,707 bize oturma eyleminin ne olacağını anlattılar. 110 00:06:57,291 --> 00:06:58,835 Dediler ki 111 00:06:58,918 --> 00:07:02,630 "Altı ay hapse girmeye hazırsanız 112 00:07:03,464 --> 00:07:05,216 salonun sağına gidin." 113 00:07:06,050 --> 00:07:08,261 İki oda arkadaşım ve ben 114 00:07:08,845 --> 00:07:12,140 otomatik olarak gittik. Düşünmedik bile. Biliyorduk. 115 00:07:14,100 --> 00:07:16,018 19'u sabahı, 116 00:07:16,102 --> 00:07:19,105 liderler bize dedi ki "Yurda dönün, 117 00:07:19,188 --> 00:07:21,607 çantanızı toplayın, kitaplarınızı hazırlayın." 118 00:07:21,691 --> 00:07:24,569 "Onları hapishaneye getireceğiz." 119 00:07:24,652 --> 00:07:27,155 Ne zaman başlamıştı? Saati hatırlamıyorum. 120 00:07:27,238 --> 00:07:29,407 Sabahtı. AU Center'da 121 00:07:29,490 --> 00:07:32,243 Trever Arnett Kütüphanesi önünde toplandık. 122 00:07:32,326 --> 00:07:34,078 El ele tutuşup dua ettik. 123 00:07:34,162 --> 00:07:36,456 -Evet. -Şarkılar söyledik. 124 00:07:37,039 --> 00:07:38,833 Şarkılardan biri de şuydu, 125 00:07:38,916 --> 00:07:41,752 "Kimse beni bu yoldan döndüremez." 126 00:07:41,836 --> 00:07:42,962 Ruh hâlimiz buydu. 127 00:07:43,045 --> 00:07:44,422 -O havadaydık. -Evet. 128 00:07:44,505 --> 00:07:47,550 Bir de "Sabah uyanınca aklımda…" 129 00:07:47,633 --> 00:07:50,845 Orijinali "Tanrı vardı." 130 00:07:50,928 --> 00:07:55,475 Ama sonra şöyle dedik "Sabah uyanınca aklımda özgürlük vardı." 131 00:07:55,558 --> 00:07:58,311 Tanrı bizimleydi, biliyordum. 132 00:07:58,853 --> 00:08:01,314 Geçmişimdeki herkes de 133 00:08:01,397 --> 00:08:05,067 ailem, onların büyükleri, atalarım 134 00:08:05,151 --> 00:08:08,029 hepsi o gün benimleydi. 135 00:08:09,280 --> 00:08:11,407 Sizlerin yaşadığı bu deneyimler 136 00:08:11,491 --> 00:08:15,244 kolayca anlaşılabilecek tarihler değil. 137 00:08:15,828 --> 00:08:17,788 Kitapta yazsa bile anlamak zor. 138 00:08:18,456 --> 00:08:22,793 Sizinle burada olmak bana o varoluşu 139 00:08:22,877 --> 00:08:25,880 ve tarihî önemi hissettiriyor. Eylemin kendisi hakkında da 140 00:08:25,963 --> 00:08:29,675 bilgi almak isterim. 141 00:08:30,384 --> 00:08:33,095 Size neler olduğunu, 142 00:08:34,055 --> 00:08:35,431 hatırladığınız şeyleri, 143 00:08:36,599 --> 00:08:38,142 unutmaya çalıştıklarınızı. 144 00:08:41,270 --> 00:08:43,105 19 Ekim'de 145 00:08:43,940 --> 00:08:46,651 yokuşu tırmanıp Rich's mağazasına vardığımızda 146 00:08:47,818 --> 00:08:49,904 Klu Klux Klan bizi bekliyordu. 147 00:08:49,987 --> 00:08:52,323 "Aman tanrım, bana ne olacak?" dedim. 148 00:08:52,406 --> 00:08:53,824 17 yaşındayım! 149 00:08:54,909 --> 00:08:57,161 Beyaz cübbeler giymişlerdi. 150 00:08:57,245 --> 00:08:58,538 Bize tükürdüler. 151 00:08:58,621 --> 00:09:01,916 Sana tükürdüklerini, "zenci" hakaretlerini duyuyorsun. 152 00:09:01,999 --> 00:09:06,170 Daha çocuğum, elimde pankartla yürüyorum. 153 00:09:06,754 --> 00:09:10,216 "Annem beni gebertecek ama yine de yapacağım" diyorum. 154 00:09:10,299 --> 00:09:13,719 Adamın biri kalabalığın içinden fırladı. 155 00:09:13,803 --> 00:09:16,222 Kolumda sigara izi bıraktı. 156 00:09:18,307 --> 00:09:20,184 -İşte burada. -Yüce Tanrım. 157 00:09:21,561 --> 00:09:23,020 Beni yaktı. 158 00:09:23,104 --> 00:09:26,857 "Annem şimdi beni gerçekten gebertecek" dedim. 159 00:09:26,941 --> 00:09:28,734 Başka bir şey hissettiğimi sanırsınız. 160 00:09:28,818 --> 00:09:31,487 "Anneme nasıl söyleyeceğim?" diyordum. 161 00:09:32,071 --> 00:09:35,575 -Sana el sürdüğünü mü? -Koluma sigara bastığını. 162 00:09:35,658 --> 00:09:37,952 Anneme nasıl yandığımı nasıl anlatacağım? 163 00:09:38,035 --> 00:09:42,373 O gün şöyle düşündüm, "Bunu yapıyorum. Umurumda değil." 164 00:09:42,456 --> 00:09:46,002 Size söyleyeyim, Klan'ı görmek bende bir şey yarattı. 165 00:09:46,085 --> 00:09:49,422 Beni yakması da bende bir şey yarattı. Ama beni durdurmadı. 166 00:09:53,175 --> 00:09:55,303 Öğrenci aktivistler gösteri yapıp 167 00:09:55,386 --> 00:09:58,097 kamu alanlarını kendilerine karargâh yaparken 168 00:09:58,180 --> 00:10:01,601 dinî gruplar ve ibadet yerleri de onlara sığınak oldu. 169 00:10:02,602 --> 00:10:06,856 Örneğin camilerde, siyah Müslümanlar ve İslam Ulusu örgütü üyeleri 170 00:10:06,939 --> 00:10:10,234 yetiştirdikleri, sattıkları ve yaptıkları yiyeceklerle 171 00:10:10,318 --> 00:10:12,778 kendi topluluklarını besliyordu. 172 00:10:12,862 --> 00:10:15,197 AL-ISLAM ATLANTA MESCİDİ 173 00:10:15,281 --> 00:10:17,074 -Ayakkabıları çıkaralım. -Peki. 174 00:10:17,158 --> 00:10:19,535 Zaheer Ali bir tarihçi. 175 00:10:19,619 --> 00:10:24,874 Amerika'da İslam ve Afro-Amerikan tarihi üzerine çalışıyor. 176 00:10:24,957 --> 00:10:28,127 Başka bir deyişle, Siyah Müslümanların 177 00:10:28,210 --> 00:10:30,963 insan hakları hareketindeki rolünü anlamak için 178 00:10:31,047 --> 00:10:32,548 doğru kişiyleyim. 179 00:10:33,174 --> 00:10:35,009 -Pekâlâ, Zaheer kardeş. -Evet. 180 00:10:35,092 --> 00:10:40,348 Atlanta'da siyahların özgürleşmesine dair bildiğimiz şeylerin çoğu 181 00:10:40,431 --> 00:10:42,558 Hristiyanlıkla ilgili. 182 00:10:43,309 --> 00:10:46,604 Acaba bu bir bakıma 183 00:10:46,687 --> 00:10:49,398 hâkim olan bir görüşe mi dönüşmüş? 184 00:10:49,482 --> 00:10:53,277 İnsanlar siyahların özgürleşmesini, siyah hareketi, 185 00:10:53,361 --> 00:10:55,821 siyahların dinselliğini düşündüğünde 186 00:10:55,905 --> 00:10:58,032 genelde Hristiyanlık çerçevesinde oluyor 187 00:10:58,115 --> 00:11:01,243 çünkü siyahların kiliselerinin gücü inkâr edilemez. 188 00:11:01,327 --> 00:11:05,373 Ama Müslümanların insan hakları hareketindeki rolüne, 189 00:11:05,456 --> 00:11:08,751 siyah özgürlük mücadelesinin bir parçası olarak bakınca 190 00:11:08,834 --> 00:11:11,337 öncelikle İslam Ulusu'ndan bahsediyoruz. 191 00:11:11,420 --> 00:11:13,839 Siyahlığı radikal bir şekilde olumlayıp 192 00:11:13,923 --> 00:11:16,634 ve beyaz üstünlüğünü ifşa ettiler. 193 00:11:16,717 --> 00:11:18,969 Siyahları özgür bırakın. Erkek, kadın ve çocuk. 194 00:11:20,179 --> 00:11:23,766 Bu topluluk, 70'lerin ortalarına gelindiğinde 195 00:11:23,849 --> 00:11:28,771 Sünni İslam'ın daha klasik, geleneksel ifadesine doğru evrildi. 196 00:11:28,854 --> 00:11:33,651 İçinde bulunduğumuz mescit de bu hareketin bir parçası. 197 00:11:34,443 --> 00:11:39,031 Siyah Müslüman topluluğu Atlanta kültürünün canlı bir parçası. 198 00:11:39,115 --> 00:11:44,412 Bu cami de otantik fasulyeli turtayı bulabileceğiniz yerlerden biri. 199 00:11:46,330 --> 00:11:48,290 Bu tatlı kremalı turtada 200 00:11:48,374 --> 00:11:51,335 beyaz fasulye, şeker ve baharatlar var. 201 00:11:51,419 --> 00:11:54,588 Tarifi ise birçok Müslüman aile tarafından 202 00:11:54,672 --> 00:11:56,549 bugüne dek sır tutulmuş. 203 00:11:59,969 --> 00:12:01,595 Fasulyeli turtanın hikâyesini 204 00:12:01,679 --> 00:12:04,640 ve kültürel önemini anlatır mısınız? 205 00:12:04,724 --> 00:12:06,559 Fasulyeli turta 206 00:12:07,143 --> 00:12:10,312 İslam Ulusu örgütünün eseridir. 207 00:12:10,855 --> 00:12:12,773 Kendi kendine yetme gayretiyle 208 00:12:12,857 --> 00:12:15,651 İslam Ulusu temel ihtiyaçları karşılamaya çalışıyor. 209 00:12:15,735 --> 00:12:18,487 Süpermarket zincirleri, siyahları 210 00:12:18,571 --> 00:12:20,448 oradan almaya teşvik ediyor. 211 00:12:20,531 --> 00:12:23,784 Özellikle de Müslüman çiftliklerden gelen Müslüman ürünleri. 212 00:12:23,868 --> 00:12:27,913 Örneğin et, ekmek ve elbette Müslümanların ünlü fasulyeli turtası 213 00:12:29,165 --> 00:12:32,001 Fasulyeli turta, bir göstergedir. 214 00:12:32,084 --> 00:12:36,464 Bağımsızlığın, egemenliğin, bağımsız kimliğin göstergesi. 215 00:12:36,547 --> 00:12:40,634 Kölelik mirasından olabildiğince bağımsız 216 00:12:40,718 --> 00:12:42,428 bir şey aramanın göstergesi. 217 00:12:42,511 --> 00:12:46,098 Fasulyeli turta, tatlı patates turtasına benziyor. 218 00:12:46,182 --> 00:12:47,308 -Evet. -Tamam mı? 219 00:12:47,391 --> 00:12:49,059 Tatları tam aynı olmasa da 220 00:12:49,143 --> 00:12:51,854 benzer baharatları ve lezzetleri vardır. 221 00:12:51,937 --> 00:12:54,648 Tatlı patates turtası 222 00:12:54,732 --> 00:12:57,735 kölelerin beslenmesinin mirası olarak görülüyordu. 223 00:12:57,818 --> 00:13:00,404 Bundan tamamen uzaklaşmak 224 00:13:00,488 --> 00:13:03,365 ama lezzetli bir tatlı yaratmak ihtiyacından 225 00:13:04,366 --> 00:13:06,535 fasulyeli turta doğdu. 226 00:13:06,619 --> 00:13:09,872 Tarifi, cemaatin içinde tutmak için 227 00:13:09,955 --> 00:13:13,375 büyük gayret gösteriliyor. 228 00:13:13,459 --> 00:13:15,920 Evet, bu turta öyle bir şey ki 229 00:13:16,003 --> 00:13:18,422 ona ulaşmak için cemaatin içine girmen gerek. 230 00:13:18,506 --> 00:13:25,429 Tarifin orijinal lezzetini elde etmek için bazı Müslümanları tanımalısınız. 231 00:13:25,513 --> 00:13:27,556 Evet. Biz daha geniş kapsamda 232 00:13:27,640 --> 00:13:32,061 yemek alanındaki kültürel yağmacılıktan bahsediyoruz. 233 00:13:32,144 --> 00:13:34,271 Bu, ileri görüşlülük olmuş. 234 00:13:34,355 --> 00:13:38,317 Turta için "Cemaat içinde kalacak" denmiş. 235 00:13:38,400 --> 00:13:40,903 Bir büyüğümüzle konuşmuştum, demişti ki 236 00:13:40,986 --> 00:13:42,613 "Bu bizim mucizemizdi." 237 00:13:42,696 --> 00:13:44,865 Bu, hünerlerimizden biri 238 00:13:44,949 --> 00:13:47,034 ve bu bizden alınabilecek 239 00:13:47,117 --> 00:13:49,537 bir şey değil. 240 00:13:49,620 --> 00:13:51,038 Denemeler olmadı değil. 241 00:13:51,121 --> 00:13:55,292 Fasulyeli turtayı kolonileştirmeye çalıştılar 242 00:13:55,376 --> 00:13:58,587 ama onların yaptıkları 243 00:13:58,671 --> 00:14:02,758 aynı lezzette olmadı. Dokusu farklıydı 244 00:14:02,842 --> 00:14:05,219 -ama en önemlisi, cemaatleri yok. -Doğru. 245 00:14:09,974 --> 00:14:11,684 -Selamünaleyküm. -Aleykümselam. 246 00:14:11,767 --> 00:14:15,437 Turtalarınızı tatmaya hazırız. 247 00:14:15,521 --> 00:14:16,647 Sabırsızlanıyorum. 248 00:14:17,189 --> 00:14:19,441 -MJ. -MJ. Evet. 249 00:14:19,525 --> 00:14:23,737 Ailesinin Brooklyn'deki pastanesinde çalışarak büyüyen Malikah Jordan 250 00:14:24,321 --> 00:14:28,617 otantik fasulyeli turtalarıyla artık bu cemaatin vazgeçilmez bir üyesi. 251 00:14:28,701 --> 00:14:29,743 Pekâlâ. 252 00:14:29,827 --> 00:14:32,454 -Gördüğün gibi epey yedim. -Görüyorum. 253 00:14:33,539 --> 00:14:34,582 Evet. 254 00:14:34,665 --> 00:14:38,460 Babam eve fasulyeli turta getirirdi, hatırlıyorum. 255 00:14:38,544 --> 00:14:41,213 Babam, Atlanta'da 256 00:14:41,964 --> 00:14:44,508 deniz ürünü restoranları olan aile için çalışıyordu. 257 00:14:44,592 --> 00:14:45,926 -Evet. -Yasin's. 258 00:14:46,010 --> 00:14:48,512 -Yasin's! -Gözlerinin büyüdüğünü gördüm. 259 00:14:48,596 --> 00:14:51,348 Hristiyan bir kilise mensubu olan 260 00:14:51,849 --> 00:14:54,810 ailemin evinde 261 00:14:54,894 --> 00:14:58,606 ben çocukken fasulyeli turta olurdu, ne güzel. 262 00:14:58,689 --> 00:15:01,275 -Çünkü babam neyin iyi olduğunu bilirdi. -Doğru. 263 00:15:01,358 --> 00:15:03,611 Yasin's'te çalışanlardan öğrenmişti. 264 00:15:03,694 --> 00:15:04,987 Şuna bak. 265 00:15:05,070 --> 00:15:08,991 Benim için çok aydınlatıcı oldu. 266 00:15:09,074 --> 00:15:13,078 Siyah Amerikalı ve siyah Müslüman kimliklerimiz 267 00:15:13,162 --> 00:15:16,290 ve yemeklerimiz 268 00:15:16,373 --> 00:15:20,377 tüm zaman boyunca yan yana ilerlemiş. 269 00:15:20,461 --> 00:15:22,254 Evet, yemekler bir tür aracı. 270 00:15:22,338 --> 00:15:25,174 Belki Müslüman biri 271 00:15:25,257 --> 00:15:27,343 domuz pirzola 272 00:15:27,426 --> 00:15:30,554 ve domuz bağırsağı ikram edilen bir masaya oturmaz 273 00:15:30,638 --> 00:15:33,474 ama o masada tatlı olarak fasulyeli turta olabilir. 274 00:15:33,557 --> 00:15:34,391 Doğru. 275 00:15:34,475 --> 00:15:37,019 Yani siyah Müslümanlar bizzat olmasalar da 276 00:15:37,102 --> 00:15:39,063 yemekleriyle boy gösterebilir. 277 00:15:39,146 --> 00:15:40,064 Evet. 278 00:15:41,607 --> 00:15:44,318 Müşterilerimin turtadan keyif almasını severim. 279 00:15:44,401 --> 00:15:46,487 İşin ustası olduğunu oradan belli. 280 00:15:46,570 --> 00:15:50,574 Çünkü yaptıklarını yiyenleri izlerken aldığın keyif bunu gösterir. 281 00:15:50,658 --> 00:15:52,493 -Evet. -Önemsediğin belli. 282 00:15:52,576 --> 00:15:54,536 O özeni turtaya ekledim. 283 00:15:54,620 --> 00:15:57,206 Evet. Fark ettim. Sevgini takdir ediyorum. 284 00:15:57,289 --> 00:15:58,374 Müthiş. 285 00:15:58,457 --> 00:16:00,584 Tarifinin tarihi nedir? 286 00:16:00,668 --> 00:16:02,586 Üç nesil geriye gidiyor. 287 00:16:02,670 --> 00:16:04,129 Büyükanneme kadar gidiyor. 288 00:16:04,213 --> 00:16:07,883 O ve büyükbabamın Brooklyn, New York'ta iki pastanesi vardı. 289 00:16:07,967 --> 00:16:10,010 O, fasulyeli turta yaparken 290 00:16:10,094 --> 00:16:11,887 mutfakta hep yanındaydım. 291 00:16:11,971 --> 00:16:16,475 Büyükannenden sana kalan tarifi o nereden almış, biliyor musun? 292 00:16:16,558 --> 00:16:19,561 İslam Ulusu'nun onayından geçmiş. Turtaları test ederlermiş. 293 00:16:19,645 --> 00:16:20,688 Standartları varmış. 294 00:16:20,771 --> 00:16:21,605 Varmış. 295 00:16:21,689 --> 00:16:23,482 O standart tutturulmalıymış. 296 00:16:23,565 --> 00:16:27,069 Hatta turtanın tadına bu camide bakmışlar, 297 00:16:27,152 --> 00:16:30,739 "Tamam, tezgâh açıp turtayı cemaate satabilirsin" demişler. 298 00:16:30,823 --> 00:16:34,827 Burada satmaya başlamadan önce sen de onaylatmak zorunda mıydın? 299 00:16:34,910 --> 00:16:38,080 Evet, bu benim için büyük bir onaylanmaydı, 300 00:16:38,163 --> 00:16:40,541 böylece cemaatte yerim kabullenildi. 301 00:16:40,624 --> 00:16:42,751 -Evet. -Turtacı kardeş olarak. 302 00:16:44,545 --> 00:16:47,297 Siyahların sahip olduğu işletmeler ve restoranlar 303 00:16:47,381 --> 00:16:49,925 insan hakları hareketinin neferlerini 304 00:16:50,009 --> 00:16:52,219 korumak ve beslemek üzere harekete geçmişti. 305 00:16:52,803 --> 00:16:55,014 Busy Bee, 306 00:16:55,097 --> 00:16:58,142 Frazier's Cafe Society, 307 00:16:58,225 --> 00:17:02,354 James ve Robert Paschal kardeşlerin adını taşıyan Paschal's 308 00:17:02,855 --> 00:17:07,484 öğrencilerle dayanışma içinde olarak Jim Crow'u kaldırmak için savaştı. 309 00:17:08,902 --> 00:17:11,155 82 yaşındaki Bay Eby Slack 310 00:17:11,238 --> 00:17:13,824 çocukluğundan beri Paschal's restoranda çalışıyor. 311 00:17:14,908 --> 00:17:15,868 Kendisi garsonmuş, 312 00:17:15,951 --> 00:17:19,621 hapishaneden çıkan öğrenci aktivistlere hizmet edermiş. 313 00:17:21,373 --> 00:17:25,586 Bay Slack, duyduğumuza göre siz bir efsanesiniz. 314 00:17:25,669 --> 00:17:28,547 Nerede olduğumuzu, kim olduğunuzu anlatır mısınız? 315 00:17:28,630 --> 00:17:30,674 Ben sosyal konutlarda büyüdüm, 316 00:17:30,758 --> 00:17:33,927 başım beladan çıkmazdı. 317 00:17:34,428 --> 00:17:36,305 Annemle babam, 318 00:17:36,388 --> 00:17:39,391 beni Paschal kardeşlerle tanıştırdı. 319 00:17:39,475 --> 00:17:42,936 Onlar da bana günlük ufak tefek işler vermeye başladı. 320 00:17:43,020 --> 00:17:47,399 Zamanla aileyle çok yakınlaştım. 321 00:17:47,941 --> 00:17:50,736 Bir gün Martin Luther King Jr. dedi ki 322 00:17:50,819 --> 00:17:53,697 "Mümkünse senden ve kardeşinden yardım istiyorum." 323 00:17:54,239 --> 00:17:56,075 Bay Paschal "Ne yapabiliriz?" dedi. 324 00:17:56,158 --> 00:17:58,702 "Buluşmak için bir yere ihtiyacım var" dedi. 325 00:17:58,786 --> 00:18:03,207 Bay Paschal, "Kardeşimle üst katta bir otel odamız var" dedi. 326 00:18:03,290 --> 00:18:06,335 "İstediğiniz zaman orada buluşabilirsiniz." 327 00:18:06,919 --> 00:18:09,171 "Senden tek bir şey isteyeceğim." 328 00:18:09,254 --> 00:18:12,925 Dr. King, "Nedir?" dedi. "Kızarmış tavuğumu yiyeceksiniz." 329 00:18:13,550 --> 00:18:14,718 Evet. 330 00:18:15,677 --> 00:18:18,597 Yemek, hikâyenin içinde yer etmiş 331 00:18:18,680 --> 00:18:22,601 çünkü bir araya gelip strateji çalışması yapmak için 332 00:18:22,684 --> 00:18:27,815 gereken mali kaynakları ve fiziksel mekânı sağlayan şey 333 00:18:27,898 --> 00:18:31,652 aslında yemek olmuş. 334 00:18:33,570 --> 00:18:38,158 Dr. King ekibiyle burada çok bir araya geldi. 335 00:18:38,242 --> 00:18:40,702 Kararların çoğu, 336 00:18:40,786 --> 00:18:43,413 burada, Paschal's'ta alındı. 337 00:18:45,874 --> 00:18:47,793 İNSAN HAKLARI LİDERİ 338 00:18:47,876 --> 00:18:50,295 ADALET ŞART 339 00:18:50,879 --> 00:18:53,757 Ülkenin her yerinde insan hakları hareketini 340 00:18:53,841 --> 00:18:56,301 beslemek için harekete geçen şefler ve aşçılar 341 00:18:57,302 --> 00:19:00,639 aynı zamanda harekete mali kaynak da sağlıyordu. 342 00:19:01,140 --> 00:19:04,309 Aktiviste dönüşen şef Georgia Gilmore gibi. 343 00:19:05,352 --> 00:19:10,399 Tanrı'ya hep şunun için dua ettim, 344 00:19:10,482 --> 00:19:14,069 acaba benim için 345 00:19:14,153 --> 00:19:16,989 arka kapıdan girmemi gerektirmeyecek 346 00:19:17,072 --> 00:19:19,867 veya birine yerimi vermemi gerektirmeyecek bir gün olacak mı? 347 00:19:19,950 --> 00:19:23,954 Tanrı'ya şükrederdim çünkü duamı kabul edeceğini biliyordum. 348 00:19:24,037 --> 00:19:24,955 Ve kabul etti. 349 00:19:26,415 --> 00:19:28,625 Bence Georgia Gilmore, 350 00:19:28,709 --> 00:19:31,420 insan hakları hareketinde 351 00:19:31,503 --> 00:19:35,257 büyük fark yaratan gizli cevherlerden biri. 352 00:19:36,466 --> 00:19:39,636 James Beard ödülü yarı finalisti pastacı Cheryl Day için 353 00:19:40,179 --> 00:19:45,267 bu güneyli fırıncıların aktivizmini yüceltmek bir onur. 354 00:19:45,934 --> 00:19:50,439 Rosa Parks'ın 1955'te otobüste yerini beyaz bir erkeğe vermeyip 355 00:19:50,522 --> 00:19:53,025 tutuklanmasından sonra 356 00:19:53,609 --> 00:19:56,403 Montgomery, Alabama'daki insan hakları liderleri 357 00:19:56,486 --> 00:19:59,281 otobüslerde ırk ayrımını bitirmek için 358 00:19:59,364 --> 00:20:01,742 bir boykot örgütlemeye karar verdi. 359 00:20:01,825 --> 00:20:05,537 Boykot 381 gün sürdü. 360 00:20:06,246 --> 00:20:10,250 Ama otobüsü kullanamazlarsa siyahlar nasıl işe gidecekti? 361 00:20:10,751 --> 00:20:13,879 Cevap, gönüllülerin kullandığı bir araç filosuydu. 362 00:20:14,421 --> 00:20:16,381 Ama bunun ücreti nasıl karşılanacaktı? 363 00:20:16,465 --> 00:20:18,926 Georgia Gilmore'un buna çözümü vardı. 364 00:20:19,551 --> 00:20:23,764 Gizli bir yeraltı mutfağı kurdu. 365 00:20:23,847 --> 00:20:26,350 Adı "Hiçbir Yerden Kulübü" koydu. 366 00:20:26,433 --> 00:20:28,936 Çünkü boykota kaynak sağlayacak 367 00:20:29,019 --> 00:20:32,606 aşçıların ve pastacıların ağının 368 00:20:32,689 --> 00:20:34,107 gizli kalması şarttı. 369 00:20:34,191 --> 00:20:37,819 İnsanlar ona sorarmış, "Bu kadar yemek nereden geliyor?" 370 00:20:37,903 --> 00:20:40,530 O da "Hiçbir yerden" dermiş. 371 00:20:41,240 --> 00:20:44,534 Sahip olduğu gücün 372 00:20:44,618 --> 00:20:48,664 pasta ve turta yapıp satmak olduğunun farkına varmış. 373 00:20:48,747 --> 00:20:52,459 İnsan hakları hareketini besleyip büyütebildi. 374 00:20:52,542 --> 00:20:57,172 Bunu nasıl yaptığını biraz daha ayrıntılı anlatabilir misin? 375 00:20:57,256 --> 00:20:58,715 Temel olarak, insanların 376 00:20:58,799 --> 00:21:02,302 işe gidebilmesi için alternatif bir rota yaratmış. 377 00:21:02,386 --> 00:21:04,513 Koca bir sistem oluşturmuş. 378 00:21:04,596 --> 00:21:08,642 Benzin parası, sigorta parası, her şey ödenmiş. 379 00:21:08,725 --> 00:21:11,687 O otobüslere binmeden 380 00:21:11,770 --> 00:21:16,275 işe gidip hayatımızı kazanabilmemizi garanti altına almak istedi. 381 00:21:16,358 --> 00:21:19,194 Doğru. Georgia Gilmore'un 382 00:21:19,820 --> 00:21:22,114 harekete mali kaynak sağlamak için 383 00:21:22,197 --> 00:21:24,449 yaptığı hamur işlerini kullanıyor. 384 00:21:24,992 --> 00:21:28,287 Peki, bu turtaları ve pastaları 385 00:21:28,370 --> 00:21:31,456 insanlar nereden satın alıyor? 386 00:21:31,540 --> 00:21:33,458 Güvenli mekânlarımızdan. 387 00:21:33,542 --> 00:21:36,712 Kuaförler, berberler. 388 00:21:36,795 --> 00:21:40,299 Kiliseler. Toplandığımız her mekân. 389 00:21:40,382 --> 00:21:43,135 Bu güvenli mekânların 390 00:21:43,218 --> 00:21:44,928 siyah Amerikalı girişimcilere 391 00:21:45,429 --> 00:21:48,640 ait olması gerekiyordu. 392 00:21:48,724 --> 00:21:51,977 Düşünsene. Saçını kestiriyorsun. Orada oturuyorsun. 393 00:21:52,060 --> 00:21:55,063 Berberde kaç kere sana bir şeyler satmışlardır? 394 00:21:55,147 --> 00:21:56,565 Sayısız. 395 00:21:56,648 --> 00:22:00,777 Hatta pastanenin karşısında bir berber var. 396 00:22:00,861 --> 00:22:03,655 Oraya ilk taşındığımızda, 397 00:22:03,739 --> 00:22:06,867 bu mahallenin gurur kaynağı olmak istediğimi 398 00:22:06,950 --> 00:22:10,037 onların bilmesini istedim. 399 00:22:10,120 --> 00:22:14,541 Onlara kuru pasta, turta, pasta götürürdüm. 400 00:22:14,624 --> 00:22:19,171 Berber dükkânından onay alınca 401 00:22:20,255 --> 00:22:22,132 işlerim açıldı. 402 00:22:22,215 --> 00:22:23,925 -Açıldı demek. -Açıldı. 403 00:22:28,055 --> 00:22:31,058 Cheryl Day, güney mutfağını tanımlayan 404 00:22:31,767 --> 00:22:33,769 siyah kadınların köklü soyundan geliyor. 405 00:22:37,272 --> 00:22:39,191 Bu isimsiz kahramanların geleneklerini, 406 00:22:39,274 --> 00:22:42,152 tekniklerini ve hikâyelerini 407 00:22:42,778 --> 00:22:43,945 bugün hâlâ koruyor. 408 00:22:44,946 --> 00:22:50,077 Hikâyem köleleştirilmiş büyük büyük büyükannem 409 00:22:50,160 --> 00:22:51,912 Hannah Queen Grubbs'a kadar gidiyor. 410 00:22:51,995 --> 00:22:55,665 Kendisi bir pastacıymış. 411 00:22:57,459 --> 00:23:00,128 Küçük, zarif pastalar yaparmış. 412 00:23:00,212 --> 00:23:04,383 Onları pastel renkli kremalarla süslermiş. 413 00:23:04,925 --> 00:23:07,552 Pastacılık DNA'nda var. 414 00:23:07,636 --> 00:23:10,013 Evet. Ben de öyle düşünüyorum. 415 00:23:10,514 --> 00:23:12,974 Sen de gerçekten 416 00:23:13,058 --> 00:23:16,520 George Gilmore geleneğinin bir parçasısın. 417 00:23:16,603 --> 00:23:19,147 Doğrudan siyah işletmelere satıyorsun. 418 00:23:19,231 --> 00:23:23,318 İşini bugün bu mirasın bir parçası olarak görüyor musun? 419 00:23:23,402 --> 00:23:24,277 Görüyorum. 420 00:23:24,361 --> 00:23:28,532 Yeni nesil bir pastacı grubundayım. 421 00:23:28,615 --> 00:23:30,158 Georgia Gilmore'un izindeyiz. 422 00:23:30,242 --> 00:23:32,244 Sosyal bir değişim olduğunda 423 00:23:32,327 --> 00:23:36,081 harekete geçip bizim için önemli konularda 424 00:23:36,164 --> 00:23:38,125 işimizi yaparak para topluyoruz. 425 00:23:39,251 --> 00:23:42,379 Bu aslında dikdörtgen turta. 426 00:23:42,462 --> 00:23:45,549 Bir amaç için para toplamak 427 00:23:45,632 --> 00:23:48,135 ve insan hakları hareketini beslemek için 428 00:23:48,218 --> 00:23:51,054 büyük bir tepside yapılır 429 00:23:51,638 --> 00:23:55,016 ve bu turtanın çoğu satılır. 430 00:23:55,100 --> 00:23:58,019 İçinde taze Georgia şeftalisi 431 00:23:58,103 --> 00:23:59,688 ve limon otu var. 432 00:23:59,771 --> 00:24:01,064 Çok güzeldir. 433 00:24:07,404 --> 00:24:08,405 Güzel, değil mi? 434 00:24:11,992 --> 00:24:13,452 Georgia şeftalisi. 435 00:24:14,161 --> 00:24:15,328 Süpermiş. 436 00:24:15,829 --> 00:24:17,789 Görev tamamlandı. 437 00:24:18,874 --> 00:24:20,876 BERBER DÜKKÂNI 438 00:24:21,835 --> 00:24:25,547 DOC'S SAÇ KESİMİ 439 00:24:34,014 --> 00:24:35,724 BERBER 440 00:24:35,849 --> 00:24:38,643 SİYAHLAR İÇİN 441 00:25:04,419 --> 00:25:08,840 Aşçılar, hizmetçiler, güzellik uzmanları ve berberler gibi 442 00:25:08,924 --> 00:25:13,053 sıradan işçiler olmasaydı, onlar hareketin bir parçası olmasaydı 443 00:25:13,803 --> 00:25:15,972 hareketin ön safları boş kalırdı. 444 00:25:17,015 --> 00:25:19,142 Tom amcayı gördün mü? Tom amca öldü. 445 00:25:19,226 --> 00:25:21,853 Sadece gömülmedi. Ama o artık öldü. 446 00:25:21,937 --> 00:25:24,689 -Öldü, tamam mı? -Gitti. 447 00:25:29,277 --> 00:25:31,821 Siyahların birbirine destek olmasıyla 448 00:25:31,905 --> 00:25:34,282 paramız topluluk içinde kalır, 449 00:25:34,366 --> 00:25:36,368 bu sayede hareketlerimizi finanse edebiliriz. 450 00:25:39,371 --> 00:25:41,915 Paramızın bu şekilde el değiştirmesi 451 00:25:42,707 --> 00:25:45,669 Charles Black, Dr. Georgianne Thomas 452 00:25:45,752 --> 00:25:49,422 ve Marilyn Pryce Hoytt gibi neferleri de destekledi. 453 00:25:49,506 --> 00:25:53,134 19 Ekim 1960'ta Rich's mağazasına 454 00:25:53,218 --> 00:25:54,928 yürüyen bu neferleri destekledi. 455 00:25:55,720 --> 00:25:58,557 İnsan hakları hareketi birçok nesli kapsıyordu. 456 00:25:58,640 --> 00:26:01,518 Siyahlar arasındaki dayanışma 457 00:26:01,601 --> 00:26:05,146 sosyal statülerden, nerede yaşadıklarından bağımsızdı. 458 00:26:05,230 --> 00:26:08,149 Yaşanan baskı ortaktı. 459 00:26:08,233 --> 00:26:10,735 Herkes farklı şekilde katkıda bulunuyordu. 460 00:26:10,819 --> 00:26:14,864 Atlanta Hayat Sigortası Şirketi'nin başkanı Norris Herndon 461 00:26:14,948 --> 00:26:18,577 o sırada ABD'nin en zengin siyahıydı. 462 00:26:18,660 --> 00:26:25,166 Öğrencilerin kefaletle bırakılması için harekete yüzbinlerce dolar verdi. 463 00:26:25,667 --> 00:26:28,712 Bir eyleme, greve veya gösteriye gitmeden önce 464 00:26:29,296 --> 00:26:31,172 herkes tutuklanma ihtimalini 465 00:26:31,715 --> 00:26:33,967 baştan bilirdi. 466 00:26:35,010 --> 00:26:37,596 Önceden vazgeçme seçeneği verilirdi. 467 00:26:37,679 --> 00:26:39,931 Herkes ne ile karşılaşacağını bilirdi. 468 00:26:40,015 --> 00:26:44,978 Yani herkesin risk profiline göre örgütlendiniz. 469 00:26:45,061 --> 00:26:47,689 Planlamamız o kadar ciddiydi. 470 00:26:47,772 --> 00:26:49,733 O kadar sıkı ve ayrıntılıydı 471 00:26:49,816 --> 00:26:52,444 çünkü insanların ne ile karşılaşacaklarını 472 00:26:52,527 --> 00:26:56,740 ve aldıkları riskleri anlaması önemliydi. 473 00:26:57,532 --> 00:27:00,535 19 Ekim geldiğinde 474 00:27:01,077 --> 00:27:02,704 hareketimiz bir süredir sürüyordu. 475 00:27:02,787 --> 00:27:06,041 Mart ayından beri oturma eylemlerimiz devam ediyordu 476 00:27:06,124 --> 00:27:08,293 ve biraz güç kaybediyorduk. 477 00:27:08,376 --> 00:27:11,463 Lonnie King hareketimizin kurucu başkanıydı. 478 00:27:11,546 --> 00:27:15,550 Martin King Jr.'ı Rich's mağazasında tutuklanmaya ikna eden oydu. 479 00:27:16,092 --> 00:27:19,387 Magnolia Çay Salonu'nda olacaktı. Dr. King'in kabul şartı 480 00:27:19,471 --> 00:27:23,099 yanında birlikte tutuklanacağı güzel hanımlar olmasıydı. 481 00:27:23,183 --> 00:27:24,726 Orasını anlatma. 482 00:27:24,809 --> 00:27:27,354 Marilyn Pryce o yüzden o çekimdeydi. 483 00:27:27,437 --> 00:27:30,565 Lonnie'nin bulduğu güzel hanımlardan biriydi. 484 00:27:30,649 --> 00:27:33,652 19 Ekim'de Martin King'le tutuklanacaktı. 485 00:27:33,735 --> 00:27:35,070 Bir de Blondean. 486 00:27:35,153 --> 00:27:37,155 Blondean. Öbürü de Blondean'di. 487 00:27:37,238 --> 00:27:40,909 Blondean ve Martin'in polis arabasında fotoğrafı vardır. 488 00:27:41,409 --> 00:27:43,244 Rich's mağazasına gittik. 489 00:27:43,328 --> 00:27:46,414 Asansöre bindik ve altıncı kata çıktık. 490 00:27:46,915 --> 00:27:49,125 Magnolia Çay Salonu'nda oturacaktık. 491 00:27:49,209 --> 00:27:52,212 Müdür gelip "Ne istiyorsunuz?" dedi. 492 00:27:52,295 --> 00:27:55,298 "Oturup yemek yemek istiyoruz" dedik. 493 00:27:55,382 --> 00:27:58,968 Müdür " Polis çağırmam gerekecek" dedi. 494 00:27:59,052 --> 00:28:02,514 Oda arkadaşım, ben, 495 00:28:02,597 --> 00:28:06,893 Rahip King ve Lonnie King bir polis eşliğinde 496 00:28:06,976 --> 00:28:09,604 Rich's mağazasının ön kapısından 497 00:28:09,688 --> 00:28:13,108 polis arabasına götürüldük. 498 00:28:13,191 --> 00:28:14,025 Tamam. 499 00:28:14,109 --> 00:28:17,904 Sanırım önce şehir hapishanesine gittik. 500 00:28:17,987 --> 00:28:22,701 Fotoğraflarımız çekildi, parmak izimiz alındı. 501 00:28:22,784 --> 00:28:26,996 Sonra bizi Fulton Bölge Hapishanesi'ne götürdüler. 502 00:28:27,080 --> 00:28:29,624 Tek telefon hakkımız vardı. 503 00:28:30,500 --> 00:28:33,420 Babamı aradım ve ona dedim ki 504 00:28:33,503 --> 00:28:36,381 "Baba, bil bakalım ne oldu? Hapisteyim." 505 00:28:36,464 --> 00:28:39,008 "Tamam, telefonu annene vereyim" dedi. 506 00:28:39,092 --> 00:28:41,469 İşte o zaman yüreğim ağzıma geldi. 507 00:28:41,553 --> 00:28:46,307 Neyse ki 20 Ekim'de, oturma eyleminin ertesi günü 508 00:28:47,100 --> 00:28:51,104 gazeteyi açınca Marilyn Pryce'ı görmüşler. 509 00:28:51,187 --> 00:28:52,397 Hem de ön sayfada. 510 00:28:52,480 --> 00:28:53,481 Evet. 511 00:28:53,565 --> 00:28:56,609 Annem de kızının gazeteye çıkmasından 512 00:28:56,693 --> 00:28:59,279 çok gurur duymuştu. 513 00:28:59,362 --> 00:29:00,447 Evet. 514 00:29:00,530 --> 00:29:02,907 O ikonik fotoğrafa bakarsanız 515 00:29:02,991 --> 00:29:06,453 gözlerimde korku olmadığını görürsünüz. 516 00:29:06,536 --> 00:29:08,288 Kararlılık vardı. 517 00:29:08,371 --> 00:29:12,250 O gün ve o an için doğmuş gibiydim. 518 00:29:12,333 --> 00:29:16,004 -Evet. 19 Ekim 1960. -Hepimiz o ruh hâlindeydik. 519 00:29:16,504 --> 00:29:18,298 King tutuklandığında, 520 00:29:18,965 --> 00:29:22,302 dokuz gün falan hapiste kaldıktan sonra 521 00:29:22,385 --> 00:29:24,596 Bobby Kennedy, John F. Kennedy'yle konuşup 522 00:29:24,679 --> 00:29:27,640 yargıçla telefonda görüşebilmek için abisini ikna etti. 523 00:29:27,724 --> 00:29:30,351 Bu da Martin'in bırakılmasıyla sonuçlandı. 524 00:29:30,435 --> 00:29:32,854 Bunun üzerine, Kennedy kampanya ekibi 525 00:29:32,937 --> 00:29:34,522 bu durumu açıklamak üzere 526 00:29:34,606 --> 00:29:37,650 "Blue Bomb" adlı bir broşür yayınladı. 527 00:29:37,734 --> 00:29:41,738 Bu broşür, siyah nüfusun yoğun olduğu tüm büyük şehirlere dağıtıldı. 528 00:29:42,447 --> 00:29:44,783 Ve bu eylemin bir sonucu olarak 529 00:29:44,866 --> 00:29:47,410 hâlâ Cumhuriyetçilere oy veren birçok siyah 530 00:29:47,911 --> 00:29:50,663 ilk kez Demokratlara oy verdi. 531 00:29:50,747 --> 00:29:51,790 İlk defa. 532 00:29:51,873 --> 00:29:54,918 Bu da Kennedy'nin seçim bölgesi başına bir oydan az farkla 533 00:29:55,001 --> 00:29:58,379 seçilmesini sağladı. Nixon iki hafta önce öndeydi. 534 00:29:58,463 --> 00:30:01,049 Siyahlar onu başa geçirdi Manşetler öyle diyordu. 535 00:30:01,132 --> 00:30:04,427 Yani Atlanta'daki 19 Ekim Kennedy'nin seçilmesini sağladı. 536 00:30:04,511 --> 00:30:05,887 Evet. Kesinlikle. 537 00:30:05,970 --> 00:30:08,765 Siz bunları anlatırken düşünüyorum da 538 00:30:08,848 --> 00:30:13,520 "Hepiniz çok gençtiniz ama çok güçlüydünüz." 539 00:30:13,603 --> 00:30:17,440 Sizce gücün kaynağı örgütlenmek miydi? 540 00:30:17,524 --> 00:30:20,527 Hareketimizi belirleyen şeylerden biri 541 00:30:20,610 --> 00:30:24,155 bencil olmamasıydı. Bununla çok gurur duyardım. 542 00:30:24,739 --> 00:30:26,783 İnsanlar bizi desteklemeye hazırdı, 543 00:30:26,866 --> 00:30:29,202 bu da başarımızı sağladı. 544 00:30:29,994 --> 00:30:32,789 Ve Paschal's restoranın yeri ayrıdır. 545 00:30:33,373 --> 00:30:35,458 Çünkü ne zaman hapse girip 546 00:30:36,084 --> 00:30:37,877 gece geç vakitte salıverilsek 547 00:30:37,961 --> 00:30:40,255 Paschal restoranı açardı. 548 00:30:40,880 --> 00:30:43,424 Hapisten çıkanlara kızarmış tavuk, patates salatası 549 00:30:44,133 --> 00:30:47,512 ve şekerli çay ikram ederdi. 550 00:30:47,595 --> 00:30:51,724 Büyük Ella Baker'in sözlerini tekrar edeyim, 551 00:30:51,808 --> 00:30:55,979 bu hareket bir hamburgerden çok daha fazlasıydı. 552 00:30:56,980 --> 00:31:01,776 Yurttaşlık ve insan haklarımız içindi. 553 00:31:01,860 --> 00:31:04,112 Bu hareket bugün de 554 00:31:04,195 --> 00:31:06,948 hâlâ yurttaşlık ve insan haklarımız için. 555 00:31:07,031 --> 00:31:09,284 Size teşekkür etmek istiyorum. 556 00:31:10,410 --> 00:31:13,496 Burada onlarca yıldır 557 00:31:13,580 --> 00:31:19,210 insanların toplu olarak bir araya gelebildiği 558 00:31:19,294 --> 00:31:24,132 bir alan yaratıyorsunuz. Sayenizde kutlama yapabiliyorlar. 559 00:31:24,215 --> 00:31:27,093 En önemlisi, onurlu bir şekilde yiyebiliyorlar. 560 00:31:29,470 --> 00:31:32,098 Atlanta'da büyüyen biri olarak 561 00:31:32,682 --> 00:31:36,936 tüm mirasınızı üstlendiğimi hissediyorum. 562 00:31:37,645 --> 00:31:40,523 Yarattığınız bu mirasa 563 00:31:40,607 --> 00:31:43,276 layık olabilecek miyiz bilmiyorum. 564 00:31:43,943 --> 00:31:46,696 Ama şahsen şunu söyleyebilirim, 565 00:31:47,739 --> 00:31:52,243 buradan değişmiş biri olarak ayrılacağım. 566 00:31:53,202 --> 00:31:57,624 Siyahların özgürleşme yolu ve mirasına 567 00:31:57,707 --> 00:32:01,878 şimdiye dek olduğumdan çok daha adanmış olacağım. 568 00:32:01,961 --> 00:32:04,464 Yıllar boyunca birçok gençle konuştum. 569 00:32:04,547 --> 00:32:07,091 Açıkçası yeni nesillere dair 570 00:32:07,175 --> 00:32:09,177 içimde iyi bir his var. 571 00:32:09,260 --> 00:32:12,180 Giderek daha çok kişinin kendi meşalesini yaktığını görüyorum. 572 00:32:12,263 --> 00:32:15,767 -Evet. -Bayrağı senin devralman önemli, 573 00:32:15,850 --> 00:32:20,355 böyle 16-17 veya 15 yaşında biri 574 00:32:20,438 --> 00:32:24,609 farklı bir şey yapmakta sorun olmadığını görür. 575 00:32:25,735 --> 00:32:27,403 Başımızı eğelim. 576 00:32:28,112 --> 00:32:30,740 Tanrım, bu akşam huzurunda 577 00:32:30,823 --> 00:32:32,533 hikâyelerimizi paylaştık, 578 00:32:32,617 --> 00:32:38,164 50'lerde ve 60'larda senin adına yapma şerefine eriştiğimiz şeylerin 579 00:32:38,247 --> 00:32:41,334 tarihinden bahsettik ki 580 00:32:41,834 --> 00:32:45,463 şimdiki ve gelecek nesiller bundan faydalansın. 581 00:32:45,546 --> 00:32:48,925 Tanrım, yaşam yolunda ilerlerken 582 00:32:49,008 --> 00:32:51,928 bizi kutsamaya devam etmeni istiyoruz. 583 00:32:52,011 --> 00:32:54,263 İsa adına dua ediyorum, âmin. 584 00:32:54,347 --> 00:32:55,348 Âmin. 585 00:32:55,431 --> 00:32:56,599 -Âmin. -Âmin. 586 00:32:56,683 --> 00:32:58,351 Bu balığı tadacağım. 587 00:32:58,893 --> 00:32:59,936 Evet. 588 00:33:00,728 --> 00:33:02,605 -Acı sos nerede? -Evet. 589 00:33:03,773 --> 00:33:06,275 Bu öğrenci aktivistler 590 00:33:06,359 --> 00:33:08,653 ve ülkenin diğer aktivistlerinin gayreti sayesinde 591 00:33:08,736 --> 00:33:13,616 restoranlardaki ırk ayrımını bitirme amacı ülkenin en yüksek makamına ulaştı. 592 00:33:13,700 --> 00:33:17,370 Bu yüzden Kongre'den yasa çıkarmasını istiyorum. 593 00:33:17,954 --> 00:33:20,581 Tüm Amerikalıların kamuya açık tesislerde 594 00:33:20,665 --> 00:33:22,125 servis alma hakkı. 595 00:33:22,208 --> 00:33:24,627 Oteller, restoranlar, tiyatrolar, 596 00:33:25,169 --> 00:33:27,505 perakende mağazalar ve benzeri yerler. 597 00:33:29,966 --> 00:33:35,471 Onların gençken aldığı riskler sayesinde kazanılanların etkisi bugün hâlâ sürüyor. 598 00:33:35,972 --> 00:33:39,809 1964'te kabul edilen Yurttaşlık Hakları Yasası 599 00:33:39,892 --> 00:33:42,979 tüm siyah Amerikalılara ülkedeki tüm restoranlarda 600 00:33:43,062 --> 00:33:45,273 yemek yeme hakkı tanındı. 601 00:33:45,898 --> 00:33:48,693 Onların aktivizminin mirası bugün 602 00:33:48,776 --> 00:33:51,404 genç girişimciler sayesinde hâlâ canlı. 603 00:33:51,487 --> 00:33:55,616 Ödüllü şef ve ünlü yemek kitabı yazarı Todd Richards, 604 00:33:55,700 --> 00:33:58,369 kitapları çok kez basılan yemek yazarı 605 00:33:58,453 --> 00:34:00,997 ve şef Erika Council'ın 606 00:34:01,080 --> 00:34:03,499 tarihî bir siyah mahallesinde 607 00:34:03,583 --> 00:34:05,585 restoranlarını görünür kılma savaşı 608 00:34:05,668 --> 00:34:07,670 kendi başına bir hareket hâline geldi. 609 00:34:08,880 --> 00:34:13,384 Atlanta'da büyüyen biri olarak 610 00:34:13,885 --> 00:34:17,805 seni şehirdeki ilk ve en seçkin siyah şeflerden biri olarak 611 00:34:17,889 --> 00:34:19,849 hatırlıyorum. 612 00:34:20,433 --> 00:34:23,644 Yani senin görüşlerin çok önemli, 613 00:34:23,728 --> 00:34:26,022 o yüzden felsefene, 614 00:34:26,105 --> 00:34:29,692 onun yıllar içinde nasıl geliştiğine 615 00:34:29,776 --> 00:34:32,070 biraz derinden bakmak isterim. 616 00:34:32,153 --> 00:34:36,240 Ödül törenlerine gittiğimde her milletten birileri olurdu 617 00:34:36,324 --> 00:34:38,868 ama kültürümüzü temsil eden kimse yoktu. 618 00:34:38,951 --> 00:34:42,455 Kendime dönüp şunu sordum, 619 00:34:42,538 --> 00:34:46,084 herkesin yemeğini gayet iyi yapıyorum 620 00:34:46,167 --> 00:34:48,669 ama kendi halkım için ne yapıyorum? 621 00:34:48,753 --> 00:34:51,255 Özellikle Atlanta gibi bir şehirde, 622 00:34:51,339 --> 00:34:53,591 özellikle Old Fourh Ward bölgesinde, 623 00:34:53,674 --> 00:34:57,261 insan haklarının doğum yeri ve hâlâ merkez üssü olan bölgede 624 00:34:57,345 --> 00:35:00,389 ben nasıl başkasının yemeklerini sunup ödül toplarım 625 00:35:00,473 --> 00:35:03,184 ama kendi hikâyemi, kendi ailemi anlatmam? 626 00:35:03,267 --> 00:35:07,522 Mahallelerimizi nasıl sağlıklı ve bütün hâle getirdiğimizi, 627 00:35:07,605 --> 00:35:09,524 sunduğum tabakla hikâyemizi nasıl anlatmam? 628 00:35:09,607 --> 00:35:10,900 Bunu sevdim. 629 00:35:12,026 --> 00:35:13,444 Şu renklere bak. 630 00:35:14,070 --> 00:35:16,781 Burada olduğunuz için çok heyecanlıyım. 631 00:35:16,864 --> 00:35:19,659 Size siyahların mutfağından bir lezzet sunmak istiyorum. 632 00:35:21,994 --> 00:35:24,372 Büyükannem çok farklı yemekler yapardı. 633 00:35:24,455 --> 00:35:26,916 Pazarları hep tavuk olurdu, 634 00:35:26,999 --> 00:35:29,127 tavuğu her zaman kızartmazdı. 635 00:35:29,210 --> 00:35:31,629 Izgara yapardı, fırınlardı, kaynatırdı. 636 00:35:31,712 --> 00:35:34,423 Ben de ızgara tavuğa bir yorum katmak istedim. 637 00:35:34,507 --> 00:35:36,801 Tavuk yaban mersinli çayda salamura edilir. 638 00:35:36,884 --> 00:35:40,096 Kalan tatlı çayı alıp tuz ekledim. 639 00:35:40,179 --> 00:35:43,224 Bir gece beklettim, sonra ızgara yaptım. 640 00:35:43,307 --> 00:35:45,977 Yani bu güzel renk karamelize derisinden 641 00:35:46,060 --> 00:35:48,563 ve tatlı çayda bulunan şekerden geliyor. 642 00:35:48,646 --> 00:35:50,231 Derin lezzeti veren bunlar. 643 00:35:50,314 --> 00:35:53,484 En sonda da yaban mersininin tanenli lezzeti ağza gelir. 644 00:35:53,568 --> 00:35:55,778 Bana göre bu umami tadını veriyor. 645 00:35:55,862 --> 00:35:57,029 Çok sulu. 646 00:35:57,113 --> 00:35:57,989 Gerçekten öyle. 647 00:35:58,072 --> 00:36:00,950 Torunlarına tavuk pişiren bir dede gibi yapmış. 648 00:36:01,033 --> 00:36:01,909 Evet. 649 00:36:02,618 --> 00:36:05,663 -Bu tavuk muazzam olmuş. -Evet. 650 00:36:06,164 --> 00:36:08,791 Erika'nın ekmeklerinden alıp sandviç yapmak istiyorum. 651 00:36:09,292 --> 00:36:11,544 Bunlar mısır ekmeklerimiz. 652 00:36:11,627 --> 00:36:14,589 -Teşekkürler. -İçinde taze rendelenmiş mısır var. 653 00:36:14,672 --> 00:36:16,340 Bölmek çok kolay, sevdim. 654 00:36:16,424 --> 00:36:19,552 İçinin mısır taneleriyle dolu olmasını 655 00:36:20,386 --> 00:36:22,471 çok beğendim. 656 00:36:22,555 --> 00:36:24,974 -Mutfağımız sebzeye dayalıdır. -Evet. 657 00:36:25,057 --> 00:36:28,936 Hep sebze yerdik. Kuzey Carolina'da sebze ve domuz vardı. 658 00:36:29,020 --> 00:36:32,440 Yazları hep mısırımız ve domatesimiz olurdu. 659 00:36:32,523 --> 00:36:35,526 Bunların hepsi ekmeğe eklenirdi. 660 00:36:35,610 --> 00:36:38,446 Büyük teyzem Mabel mısır sütlü ekmekçikler yapardı. 661 00:36:38,529 --> 00:36:41,073 Et suyunu, sonra da sütü kaynatırdı. 662 00:36:42,158 --> 00:36:45,661 Biraz değiştirerek aynısını yapmak istedim. 663 00:36:46,245 --> 00:36:50,124 Erika'nın ekmekçiklerindeki domatesten bahsetmesi ilginç. 664 00:36:51,042 --> 00:36:53,961 Çünkü domates ve bu tip ekmekçikler hep favorimdi. 665 00:36:54,045 --> 00:36:57,423 Reçeldeki şeri sirkesi 666 00:36:57,506 --> 00:37:00,176 farklı bir asit tadı katıyor. 667 00:37:01,385 --> 00:37:03,846 Vay be, bu ekmekçikleri çok beğendim. 668 00:37:03,930 --> 00:37:06,599 Bu ekmekçikleri anneannem yapardı. 669 00:37:06,682 --> 00:37:08,768 Benim anne tarafım 670 00:37:08,851 --> 00:37:13,022 Goldsboro, Kuzey Carolina'dan. Toplum ve insan haklarıyla ilgilenmişler. 671 00:37:13,105 --> 00:37:15,274 Yani sırf ekmek yapma sanatını değil, 672 00:37:15,358 --> 00:37:18,236 insan haklarını da öğrendik. 673 00:37:18,319 --> 00:37:21,155 Şu hikâyeyi dinlediğimde on yaşındaydım. 674 00:37:21,239 --> 00:37:23,074 Bir restoranda yemek yiyormuş, 675 00:37:23,157 --> 00:37:25,826 bir grup beyaz öğrenci gelip 676 00:37:25,910 --> 00:37:29,413 onların masasına oturmuş. Anneannem çok gerilmiş. 677 00:37:29,497 --> 00:37:31,707 Kalksam mı diye düşünüyormuş. 678 00:37:31,791 --> 00:37:35,336 Onlarsa tabağı yaklaştırıp 679 00:37:35,419 --> 00:37:37,338 "Tadına baksanıza. Çok güzel" demişler. 680 00:37:37,421 --> 00:37:41,008 Yıllar geçse de bunu hiç unutmamıştı. 681 00:37:41,092 --> 00:37:44,262 Bunu anlatırken çok duygulanmıştı. 682 00:37:44,345 --> 00:37:48,933 Bir nedeni, o güne kadar hiç beyazlarla oturmuş olmamasıydı. 683 00:37:49,016 --> 00:37:52,228 Birileriyle oturuyorsun ve birlikte yemek istiyorlar. 684 00:37:52,311 --> 00:37:56,565 Bu ekmeklerden ilk bahsettiğimizde bana bu hikâyeyi anlatmıştı. 685 00:37:56,649 --> 00:37:59,318 Yani bu benim için çok değerli, 686 00:37:59,402 --> 00:38:02,613 şu an bunları yaparken bile bu hikâye benimle yaşıyor. 687 00:38:02,697 --> 00:38:05,032 Yani insan haklarından bahsederken 688 00:38:05,825 --> 00:38:08,744 ailelerimizdeki insanlarla konuşabiliriz. 689 00:38:08,828 --> 00:38:12,081 Beni ailemin yaşlıları büyüttü, o yüzden tüm öyküleri 690 00:38:12,164 --> 00:38:14,792 o devirde her şeyin direniş eylemi olduğunu gösteriyor. 691 00:38:14,875 --> 00:38:16,419 Sabahları uyanmak 692 00:38:16,502 --> 00:38:19,505 ve sadece var olmak bile bir direniş eylemi. 693 00:38:19,588 --> 00:38:22,675 Anneannenle ilgili bu hikâye 694 00:38:22,758 --> 00:38:24,677 gerçekten çok kıymetli. 695 00:38:24,760 --> 00:38:26,762 -Hikâyede ekmekler de var. -Evet. 696 00:38:28,180 --> 00:38:32,351 Siyah olmayı bütünüyle seçmek 697 00:38:32,435 --> 00:38:34,895 aslında her zaman 698 00:38:35,646 --> 00:38:37,565 en büyük direniş biçimi. 699 00:38:37,648 --> 00:38:38,733 Kesinlikle. 700 00:38:38,816 --> 00:38:41,444 Mutfağımızın yemekleri o yüzden çok önemli 701 00:38:41,527 --> 00:38:44,322 çünkü bir lokmada bir hikâye anlatabilirsin. 702 00:38:45,406 --> 00:38:48,909 İş yerlerinizi açarken karşılaştığınız 703 00:38:48,993 --> 00:38:51,454 zorluklardan biraz bahsedelim. 704 00:38:51,537 --> 00:38:54,749 En büyük zorluk, burada yemek yaptığımız mekânın 705 00:38:54,832 --> 00:38:57,418 haklarına sahip olmak. Çünkü birileri 706 00:38:57,501 --> 00:39:00,338 veya müteahhitler gelip binayı satın alabilir. 707 00:39:00,421 --> 00:39:04,300 Auburn Caddesi'ndeki soylulaştırmayı görebilirsiniz. 708 00:39:04,383 --> 00:39:08,262 Todd ve siyah şeflerimiz dışında 709 00:39:08,346 --> 00:39:09,847 hiç kimse kalmadı. 710 00:39:09,930 --> 00:39:12,516 Çoğu beyaz olan bu müteahhitler 711 00:39:12,600 --> 00:39:17,021 gelip mahallelerimizi alıp yok edip 712 00:39:17,104 --> 00:39:21,275 sonra da satın alamayacağımız veya erişemeyeceğimiz mekânlar yapabilir. 713 00:39:21,359 --> 00:39:23,819 Kendi yemeğimizden utanmamız öğretildi. 714 00:39:24,362 --> 00:39:26,197 Başkalarının tabağına asla giremeyeceği, 715 00:39:26,781 --> 00:39:28,949 tekniklerimizin sağlam olmadığı, 716 00:39:29,033 --> 00:39:32,119 her şeyin göz kararı olduğu öğretildi. 717 00:39:32,203 --> 00:39:35,956 Tüm o kızarmış tavuk klişelerini bilirsiniz. 718 00:39:36,040 --> 00:39:40,503 Yağlıymış falan. Sonra mahallelerimize gidersin, 719 00:39:40,586 --> 00:39:42,755 her köşede bir kızarmış tavukçu var. 720 00:39:42,838 --> 00:39:44,465 -Bize ait değil. -Doğru. 721 00:39:44,548 --> 00:39:48,260 Başka biri geliyor, yemeğimizi taklit edip bundan kâr ediyor. 722 00:39:48,344 --> 00:39:51,597 Soylulaştırma kendine özgü bir şiddet biçimi. 723 00:39:52,139 --> 00:39:57,186 Çünkü bizi yerimizden etmekle, yaşadığımız yerden ayırmakla kalmıyor, 724 00:39:57,728 --> 00:40:00,523 kültürümüzü de siliyor. 725 00:40:00,606 --> 00:40:03,526 Tüm Atlanta halkının bir araya gelip 726 00:40:03,609 --> 00:40:06,278 bunu korumaya çalışmasını 727 00:40:06,362 --> 00:40:08,906 gerçekten çok isterim. 728 00:40:08,989 --> 00:40:11,409 Biz toplum olarak 729 00:40:11,492 --> 00:40:13,202 çok güçlüyüz. 730 00:40:13,285 --> 00:40:18,374 Bir araya geldiğimizde, biz bir aileyiz dediğimizde 731 00:40:18,457 --> 00:40:20,292 neler başardığımıza bakıyorum. 732 00:40:20,376 --> 00:40:24,171 Para toplamak olsun, bir halk merkezi yapmak olsun. 733 00:40:24,255 --> 00:40:28,384 Siyah mahallelere bakınca ne kadar çok kütüphanenin, 734 00:40:28,467 --> 00:40:32,680 eczanenin, kitapçının cemaat tarafından yapıldığını görürsün. 735 00:40:32,763 --> 00:40:34,473 Para toplayarak yapılmıştır. 736 00:40:34,557 --> 00:40:38,227 Bize bizden başka kimsenin faydası yok diyerek yapılır. 737 00:40:38,310 --> 00:40:41,313 Yeniden buna dönmeliyiz bence. 738 00:40:41,397 --> 00:40:44,233 Tam bir aile işletmesi olmuş bu. 739 00:40:44,316 --> 00:40:46,235 -Diyorum ki… -Bu bir aile işletmesi. 740 00:40:46,318 --> 00:40:49,822 -Ama burası Atlanta. -Bunun için senaryoya gerek yok. 741 00:40:49,905 --> 00:40:52,283 Katılıyorum. Atlanta'da büyümüş olmak 742 00:40:52,366 --> 00:40:54,952 benim için hep gurur vericiydi. 743 00:40:55,035 --> 00:40:56,412 Atlanta'lı olduğum için 744 00:40:56,912 --> 00:41:02,877 bu mahalleye özel bir bağ hissetmişimdir hep. 745 00:41:02,960 --> 00:41:06,338 Atlanta'daki çocukluğuma dair en eski anılarım 746 00:41:07,047 --> 00:41:09,383 annemin Clark'ta okumuş olması. 747 00:41:09,467 --> 00:41:13,137 Bunun ne demek olduğunu anlamışsınızdır. 748 00:41:13,220 --> 00:41:14,221 -Evet. -Evet. 749 00:41:14,305 --> 00:41:17,850 Topluluğumuzun bu tarihi korumak için 750 00:41:18,517 --> 00:41:20,311 hâlâ bir şansı olduğunu 751 00:41:21,145 --> 00:41:24,440 düşünüyorum. 752 00:41:24,523 --> 00:41:27,902 Artık insanlar topluluğumuza geri dönüp 753 00:41:27,985 --> 00:41:29,862 mutfağımıza baktıklarında şunu diyor, 754 00:41:29,945 --> 00:41:35,242 "Aslında yediğimiz her şeyin temeli burada." 755 00:41:35,326 --> 00:41:38,579 Mutfağımız o kadar güçlü ki, 756 00:41:38,662 --> 00:41:42,082 ona ister taşra mutfağı deyin, ister güney mutfağı, 757 00:41:42,166 --> 00:41:45,127 bize o yemeklerin iyi olmadığını, 758 00:41:45,211 --> 00:41:47,755 uyarlanabilir veya para kazanabilir olmadığını, 759 00:41:47,838 --> 00:41:50,966 o yemeklerden para kazanılmayacağını düşündürdüler. 760 00:41:51,050 --> 00:41:55,304 Sonra restoranlar açıp aynı şeyin tabağını 100 dolara sattılar. 761 00:41:55,387 --> 00:41:58,557 Ama artık yemeğimize sahip çıkıyoruz. 762 00:41:58,641 --> 00:42:00,267 Bize ait olanı geri alalım. 763 00:42:00,351 --> 00:42:01,727 Erika kilise açabilir. 764 00:42:01,810 --> 00:42:04,563 Evet, kilisem olabilir. Bana bir kürsü verin. 765 00:42:04,647 --> 00:42:06,232 Kendine cemaat bulabilir. 766 00:42:06,315 --> 00:42:10,152 Ekmeklerimizi ve tavuğumuzu yapıp burada konuşarak yapabiliriz. 767 00:42:13,280 --> 00:42:16,742 Genişleme ve büyüme birçok şehirde yaygın olsa da 768 00:42:16,825 --> 00:42:20,663 soylulaştırma o şehri inşa eden kültürü yok ediyor. 769 00:42:22,122 --> 00:42:24,833 Bu tür bir yerinden etmeye tepkimiz ne olacak? 770 00:42:25,793 --> 00:42:27,920 Bununla nasıl savaşacağız? 771 00:42:28,837 --> 00:42:32,675 Atlanta çocukluğumdan beri çok değişti. 772 00:42:33,300 --> 00:42:36,554 Hâlâ tutunabileceğimiz şeyleri arıyorum. 773 00:42:40,641 --> 00:42:42,309 Ama cesaretim kırılmadı. 774 00:42:42,393 --> 00:42:45,396 Todd ve Erika gibi şefler, 775 00:42:45,479 --> 00:42:47,606 Cheryl ve MJ gibi pastacılar, 776 00:42:48,274 --> 00:42:51,068 ve Paschal's gibi siyahların sahip olduğu mekânlar oldukça 777 00:42:51,610 --> 00:42:54,488 Atlanta her zaman siyahların engel tanımayan yemeklerinin 778 00:42:54,572 --> 00:42:57,199 tarihine dayalı bir yer olacak. 779 00:42:59,535 --> 00:43:03,163 İnsan hakları hareketi, sıradan insanların her türden direniş eylemiyle 780 00:43:03,247 --> 00:43:05,291 adaleti sağlamasına tanıklık etti. 781 00:43:05,374 --> 00:43:08,627 Günümüzde yeni nesil çiftçiler, 782 00:43:09,211 --> 00:43:10,629 mutfak aktivistleri 783 00:43:11,255 --> 00:43:14,216 ve şefler bayrağı devralıp 784 00:43:14,300 --> 00:43:16,844 kültürel yemek alışkanlıklarımızı geri alıp 785 00:43:16,927 --> 00:43:19,680 toprağı yeniden güçlü biçimde canlandırarak 786 00:43:20,639 --> 00:43:24,518 siyah özgürleşmesinin yeni bölümünü yazıyor. 787 00:44:13,692 --> 00:44:16,570 Alt yazı çevirmeni: Ece Eroğlu