1 00:00:06,006 --> 00:00:07,966 NETFLIX ORİJİNAL BELGESEL DİZİSİ 2 00:00:11,761 --> 00:00:15,971 Artık bunu söylemek yanlış, biliyorum. Her şey sanat. Herkes sanatçı. 3 00:00:16,057 --> 00:00:17,807 İnsanlar mahkemeye gidip 4 00:00:17,892 --> 00:00:22,522 "Gey bir çifte düğün pastası yapamam çünkü pasta benim sanatımdır." diyor. 5 00:00:23,023 --> 00:00:25,283 Siyasi boyutu bir yana, 6 00:00:25,358 --> 00:00:27,278 ki bu ayıplanası bir şey... 7 00:00:27,360 --> 00:00:31,240 Sana bir haberim var Bay Pastacı. Yenen şeyler sanat değildir. 8 00:00:32,032 --> 00:00:37,082 Tamam mı? "Şunu ve bir de kahve alayım." diyorsan, o, sanat değildir. 9 00:00:37,162 --> 00:00:38,372 O atıştırmalıktır. 10 00:01:17,494 --> 00:01:18,504 -Evet? -Merhaba. 11 00:01:18,578 --> 00:01:21,828 -Şu anda ne yazıyorsunuz? -Ne mi yazıyorum? 12 00:01:22,499 --> 00:01:24,039 Numaranı ver. Seni ararım. 13 00:01:26,211 --> 00:01:28,711 Espri anlayışı nasıl edinilir? 14 00:01:28,797 --> 00:01:33,087 Nasıl mı? Boyunu nasıl uzatıyorsan öyle. 15 00:01:33,968 --> 00:01:34,928 Evet. 16 00:01:35,011 --> 00:01:38,141 Fotoğraf çekimini Instagram'a koyanlara ne diyordun? 17 00:01:38,223 --> 00:01:41,813 Sokakta adamın teki "Instagram'da görünce uğradım." dedi. 18 00:01:41,893 --> 00:01:43,353 Instagram'a kim koydu? 19 00:01:43,436 --> 00:01:44,976 Haklısın. İnanamıyorum. 20 00:01:45,063 --> 00:01:47,403 Sence bu, kötü bir fikir değil mi? 21 00:01:58,368 --> 00:02:01,498 Bir konuda yeteneksizliğimi ilk anladığım zamanı unutmam. 22 00:02:02,288 --> 00:02:04,078 Çocukken çello çalardım 23 00:02:04,749 --> 00:02:09,129 ve okul orkestramız vardı.  Her okulun bir orkestrası vardı. 24 00:02:10,088 --> 00:02:12,668 Her devlet okulunun orkestrası vardı. 25 00:02:14,008 --> 00:02:15,928 Çelloyu sana ödünç verirlerdi. 26 00:02:16,553 --> 00:02:19,143 Belli bir yaşta, kaçtı hatırlamıyorum, 27 00:02:19,222 --> 00:02:22,642 okul çelloları geri alırdı 28 00:02:22,725 --> 00:02:27,475 ve çalmaya devam etmek istiyorsan çello satın alman gerekirdi. 29 00:02:27,564 --> 00:02:32,114 Aileme şöyle dediğimi net hatırlıyorum, 30 00:02:32,193 --> 00:02:34,953 "Çelloyu geri verip bir çello satın almalıyız." 31 00:02:35,488 --> 00:02:38,658 O zamanlar ara katı olan bir evde yaşıyorduk. 32 00:02:38,741 --> 00:02:42,121 Dört basamak mı ne vardı, mutfak da yandaydı. 33 00:02:42,203 --> 00:02:45,333 Basamaklara oturur anne babamı dinlerdim. 34 00:02:45,415 --> 00:02:48,835 Çelloyu nasıl alacaklarını  çözmeye çalışıyorlardı. 35 00:02:48,918 --> 00:02:51,168 Ben de mutfağa gidip, 36 00:02:51,254 --> 00:02:53,844 ki bunu konuştuklarını bilmemem gerekiyordu, 37 00:02:53,923 --> 00:02:56,763 dedim ki, "Baksanıza, bana çello almayın. 38 00:02:57,886 --> 00:02:59,636 Pek beceremiyorum. 39 00:02:59,721 --> 00:03:02,891 Hiç değmez. Buna para harcamayın." 40 00:03:02,974 --> 00:03:08,064 Annem dedi ki "Bunun nedeni yeterince pratik yapmaman. 41 00:03:08,897 --> 00:03:10,857 Daha çok çalış, iyi olursun." 42 00:03:11,357 --> 00:03:16,147 Ben de "Pratik yaparsam daha iyi olurum ama iyi bir müzisyen asla olamam." dedim. 43 00:03:16,237 --> 00:03:20,157 Cidden keyifle çalmıştım. Kötü yapıp da keyif aldığım tek şeydi. 44 00:03:21,451 --> 00:03:24,411 Orkestra çalarken ne kadar kötü olduğum belli olmazdı. 45 00:03:24,495 --> 00:03:28,995 Güzel bir deneyim diyebilirim. Ayrıca  çocukken idolüm Leonard Bernstein'dı. 46 00:03:42,013 --> 00:03:45,233 Çocukken, Leonard Bernstein'ın Gençlere Konserler diye 47 00:03:45,308 --> 00:03:46,728 bir TV programı vardı. 48 00:03:46,809 --> 00:03:48,389 Pazarları yayınlanırdı. 49 00:03:48,478 --> 00:03:51,518 Bernstein'ı görmek için pazarı iple çekerdim. 50 00:03:51,606 --> 00:03:52,726 Ona tapardım. 51 00:03:52,815 --> 00:03:56,895 Konserlere gerçek çocuklar giderdi. Ben gitmedim ama onları görürdüm. 52 00:03:56,986 --> 00:03:59,856 Gerçek olduklarını anlamam iki yılımı aldı. 53 00:03:59,948 --> 00:04:03,118 "Çocuklar gerçek mi?" derdim. Onları aktör sanırdım. 54 00:04:03,201 --> 00:04:07,211 Tamam. Sizce müzik dedir? 55 00:04:07,789 --> 00:04:09,079 Müzik notadır. 56 00:04:09,666 --> 00:04:13,166 O güzelim nota ve sesler öyle bir birleşir ki 57 00:04:13,253 --> 00:04:16,593 dinlemek bize haz verir. Hepsi bundan ibaret. 58 00:04:16,673 --> 00:04:18,803 Televizyonda bazı şeyleri açıklardı 59 00:04:18,883 --> 00:04:23,433 ve tam da bir çocuğun hayalindeki orkestra şefi gibiydi. 60 00:04:23,513 --> 00:04:24,933 Bu da çok yardımcı oldu. 61 00:04:30,853 --> 00:04:34,153 "İşte bu enstrümanla bu yapılabilir 62 00:04:34,232 --> 00:04:36,322 ama bu sana göre değil Fran. 63 00:04:36,859 --> 00:04:40,279 Sen yapamazsın."  Ne kadar pratik yapsam da nafileydi. 64 00:04:40,363 --> 00:04:42,243 Çello defteri böylece kapandı. 65 00:04:43,116 --> 00:04:44,616 Yetenek nedir, biliyordum 66 00:04:44,701 --> 00:04:49,251 çünkü bu konuda yeteneğimin  olmadığının farkındaydım. 67 00:04:49,330 --> 00:04:52,580 Küçükken bir ara ressam olmak istiyordum, 68 00:04:52,667 --> 00:04:59,337 sonra niye vazgeçtim diye düşündüm. Vazgeçtim çünkü çok keyifliydi. 69 00:05:00,425 --> 00:05:03,255 Çizmek bana keyif veriyor. 70 00:05:03,344 --> 00:05:05,514 Şöyle bir şey var... 71 00:05:05,596 --> 00:05:11,266 Başkalarını eleştirirken ne kadar sertsem kendime karşı daha da sertim. 72 00:05:11,352 --> 00:05:15,822 "Yahudiler niye domuz pastırması yiyemez?" diye sorduklarında, 73 00:05:15,898 --> 00:05:17,858 ben hep "Çok leziz de ondan. 74 00:05:19,652 --> 00:05:20,862 Çok leziz." derim. 75 00:05:20,945 --> 00:05:24,615 Bir noktada "Bu gerçekten leziz. Olmaz." demişler. 76 00:05:24,699 --> 00:05:28,579 Ben de benzer şekilde, bilinçaltımda 77 00:05:28,661 --> 00:05:31,291 "Resim çizmek çok keyifli. Olmaz." demişim. 78 00:05:32,040 --> 00:05:35,710 Espri anlayışın nereden geliyor? Doğuştan mı, yetiştirilişinden mi? 79 00:05:36,210 --> 00:05:40,170 Seni temin ederim doğuştan çünkü bu konuda hiç destek görmedim. 80 00:05:40,673 --> 00:05:43,433 Hatta cezalandırılırdım. 81 00:05:43,509 --> 00:05:46,599 Çocukken, bir kız çocuğuydum. Sen yaşamamışsındır. 82 00:05:46,679 --> 00:05:51,099 12 yaşında falandım, annem şöyle dedi, 83 00:05:51,184 --> 00:05:55,564 "Oğlanların etrafında komiklik yapma. Oğlanlar komik kız sevmez." demişti. 84 00:05:56,230 --> 00:05:57,860 Maalesef yanılıyordu. 85 00:05:59,108 --> 00:06:02,278 Ama kazandığım yegâne şey, dokuzuncu sınıftayken 86 00:06:02,362 --> 00:06:05,702 Sınıfın Nüktedanı ödülüydü ve eve getirmeye korkmuştum. 87 00:06:05,782 --> 00:06:08,832 Hangi okul böyle bir ödül verdi? 88 00:06:08,910 --> 00:06:10,790 Morristown Ortaokulu. 89 00:06:10,870 --> 00:06:13,210 Son mezun olduğum okuldu. 90 00:06:13,831 --> 00:06:16,461 -Sınıfın Nüktedanı ödülü mü vardı? -Evet. 91 00:06:16,542 --> 00:06:18,422 Kazanmak çok zor olmadı. 92 00:06:19,587 --> 00:06:21,667 Oscar Wilde'la yarışmıyordum. 93 00:06:23,841 --> 00:06:29,561 Gençken, yani küçükken,  12, 13 falanken ailemle yaşıyordum 94 00:06:30,723 --> 00:06:34,943 ve çimlerde uzanıp gökyüzüne bakarken şöyle düşündüğümü hatırlıyorum, 95 00:06:35,019 --> 00:06:36,809 "Buradan nasıl kurtulacağım?" 96 00:06:37,313 --> 00:06:40,273 Sefillik çektiğimi düşünme. Öyle değildi. 97 00:06:40,358 --> 00:06:41,778 Ama bana uygun değildi. 98 00:06:42,276 --> 00:06:44,396 Kötü bir yer değildi. 99 00:06:44,487 --> 00:06:48,407 Sadece benim için doğru yer değildi. 100 00:06:49,826 --> 00:06:53,906 Sence niye hâlâ bir sürü genç New York'a geliyor? Ne var burada? 101 00:06:55,373 --> 00:06:57,713 New York var da ondan. 102 00:06:59,127 --> 00:07:00,417 Burada olmayan ne? 103 00:07:01,337 --> 00:07:05,047 Böyle bakmak lazım. Memleketleri burada değil. 104 00:07:05,133 --> 00:07:06,513 Gelme sebepleri bu. 105 00:07:06,592 --> 00:07:11,602 Bizim yaşımızdakiler gey oldukları için vakti zamanında New York'a geldiler. 106 00:07:12,098 --> 00:07:13,718 Artık her yerde gey olunur. 107 00:07:13,808 --> 00:07:14,848 Anladın mı? 108 00:07:15,726 --> 00:07:19,516 Oralarda yaşamak mümkün olmadığı için buraya gelmiştik. 109 00:07:20,481 --> 00:07:23,031 Bu da şehirde 110 00:07:23,109 --> 00:07:29,699 yoğun bir öfkeli homoseksüel nüfus yarattı, ki bu, her şehir için güzeldir. 111 00:07:30,408 --> 00:07:35,958 Bir şehirde öfkeli homoseksüellerin  yoğun olmasından daha iyisi yoktur. 112 00:07:36,789 --> 00:07:41,629 Tabii buranın eğlenceli olduğunu görünce mutlu homoseksüellere dönüşürler! 113 00:07:42,753 --> 00:07:48,553 Başka yerlerden New York'a gelen  çoğu tanıdığım... 114 00:07:49,677 --> 00:07:55,727 Çoğu tanıdığım, New York'ta doğanlardan  çok daha başarılı oldu. 115 00:07:55,808 --> 00:07:59,898 Sebebi, burada doğanların buranın ne kadar zor olduğunu bilmesiydi. 116 00:07:59,979 --> 00:08:03,109 Ama zor olduğunu bilmeyenler öylece geliyordu. 117 00:08:03,191 --> 00:08:06,151 Gençken şiir yazardım. 118 00:08:06,235 --> 00:08:08,065 Yazdığım bir şiir kitabıyla 119 00:08:08,154 --> 00:08:13,784 şu son derece saygıdeğer,  bohem yayınevi Grove Press'in 120 00:08:14,744 --> 00:08:16,334 bürosuna gittim. 121 00:08:16,829 --> 00:08:19,249 Bu arada, içeri yalın ayak girmiştim. 122 00:08:19,332 --> 00:08:20,922 Yalın ayak gezerdim. 123 00:08:21,000 --> 00:08:25,050 En şaşırdığım şey, New York'ta yalın ayak dolaşıp sağ kalmış olmam. 124 00:08:25,129 --> 00:08:29,879 Neyse, içeri girdim ve taslağı resepsiyonistin masasına koydum. 125 00:08:30,676 --> 00:08:32,886 "Ben şairim." dedim. 126 00:08:33,513 --> 00:08:35,473 "Ben şairim." Lafa bak. 127 00:08:36,891 --> 00:08:40,771 Sanırsın John Donne. Şairmiş. 128 00:08:41,479 --> 00:08:44,939 "Bu taslağı size sunmak istiyorum." O da "Tamam." dedi. 129 00:08:45,775 --> 00:08:50,565 Taslağı bıraktıktan sonra her gün 130 00:08:50,655 --> 00:08:52,775 "Sizin gibi harika bir şairi  131 00:08:52,865 --> 00:08:56,285 keşfetmek bizi çok sevindirdi." diyen mektubu bekledim. 132 00:08:56,369 --> 00:09:00,209 Nihayet mektup geldi.  "Yine de teşekkür ederiz." yazıyordu. 133 00:09:01,290 --> 00:09:03,670 Ama ilk kitabım basıldıktan sonra 134 00:09:03,751 --> 00:09:07,051 aklıma ilk gelen şey "O kitabı iyi ki basmadılar." oldu 135 00:09:07,129 --> 00:09:10,969 zira berbat bir şairdim ve o şiir kitabını yeniden basarlardı. 136 00:09:11,050 --> 00:09:13,890 Yani reddedilmem benim için isabet oldu. 137 00:09:13,970 --> 00:09:19,230 Liseden atıldıktan sonra New York'a gittiğin söyleniyor. 138 00:09:19,308 --> 00:09:22,558 Nasıl ayakta kaldın? New York'a gelince ne yaptın? 139 00:09:22,645 --> 00:09:24,055 Korkmuyordum. 140 00:09:24,146 --> 00:09:29,436 En azından başarısız olacağımı düşünmedim. 141 00:09:29,527 --> 00:09:30,817 YAZAR/MİZAH YAZARI 142 00:09:30,903 --> 00:09:34,203 Okuldaki başarısızlığımı düşününce çok ilginç aslında 143 00:09:34,282 --> 00:09:36,992 çünkü bundan önceki tek mesleğim buydu. 144 00:09:37,076 --> 00:09:41,206 Liseden atılmaktan daha kötü bir akademik başarısızlık olamaz. 145 00:09:41,289 --> 00:09:44,329 Hayat boyu başarılarım beni ayakta tutuyor değildi. 146 00:09:45,126 --> 00:09:46,666 Ama bunu düşünmedim. 147 00:09:46,752 --> 00:09:50,672 New York'a yazar olmaya gitmiştim, o kadar. 148 00:09:51,966 --> 00:09:54,136 Çocukken yazmayı çok severdim. 149 00:09:54,802 --> 00:09:59,182 Para karşılığında bir yazı yazmam gerekene dek yazmayı çok sevdim. 150 00:09:59,682 --> 00:10:01,142 Sonra ise nefret ettim. 151 00:10:01,642 --> 00:10:02,732 Ömrüm boyunca 152 00:10:04,270 --> 00:10:09,820 hem yazmayı seven hem de gerçekten çok ama çok başarılı tek yazar tanıdım. 153 00:10:11,027 --> 00:10:15,777 Tek kişi. Yazmayı sevenlerin çoğu berbat yazarlardır. 154 00:10:15,865 --> 00:10:19,195 Tabii severler. Ben de şarkı söylemeyi severim ama sesim kötü. 155 00:10:19,285 --> 00:10:22,615 İnsanın kötü yaptığı bir şeyi sevmesi şaşırtıcı değil. 156 00:10:22,705 --> 00:10:23,905 Olay şu. 157 00:10:23,998 --> 00:10:27,668 Beceremediğiniz bir sürü şey yapabilirsiniz, 158 00:10:27,752 --> 00:10:33,592 bir konuda acemi, kötü ya da rezil olmak ayıp değil 159 00:10:33,674 --> 00:10:36,304 ama kendinize saklayın. Yeter ki paylaşmayın. 160 00:10:36,927 --> 00:10:42,347 Bence insanların dünyaya iyi olmayan şeyleri gösterme 161 00:10:43,726 --> 00:10:45,846 zorunluluğu var. Çoğu bunu yapamaz. 162 00:10:45,936 --> 00:10:48,436 Ama insanların dünyaya gösterdiği şeylerden iyi. 163 00:10:48,522 --> 00:10:51,322 Şimdi, insanlar her şeyi gösteriyor. Her şeyi. 164 00:10:53,986 --> 00:10:56,196 Ahlaki olarak bir sorun yok 165 00:10:57,323 --> 00:11:00,493 ama acaba, bu insanlar nasıl… 166 00:11:00,576 --> 00:11:04,826 Bunu hep yapanlar, gençler, hep böyle bir dünyada yaşamış olanlar, 167 00:11:05,790 --> 00:11:08,250 bir şeyleri nasıl değerlendirecekler? 168 00:11:09,418 --> 00:11:15,048 Benim işim, temelde, tespitte bulunmak 169 00:11:15,132 --> 00:11:16,722 ve değerlendirmek. 170 00:11:17,218 --> 00:11:21,008 Bence yeni kuşakta benim gibi insan yok. 171 00:11:21,931 --> 00:11:23,771 Benim gibi olmalarına izin yok. 172 00:11:23,849 --> 00:11:29,689 Tamam, benim de hayatım güllük gülistanlık değildi, millet bana hasta değil ama... 173 00:11:30,815 --> 00:11:37,195 İnsanlar ya acayip eleştirel, "Saçından nefret ediyorum. Geber." modundalar 174 00:11:37,279 --> 00:11:42,119 ya da aşırı derecede övüyorlar. 175 00:11:42,660 --> 00:11:45,870 "Harika. Süpersin. Aynen devam. Muhteşemsin." 176 00:11:46,497 --> 00:11:48,827 Ben olsam şöyle derdim, 177 00:11:49,417 --> 00:11:52,547 "Saç stilin mi?  Bence kimse saçı yüzünden ölmemeli. 178 00:11:52,628 --> 00:11:56,008 Ama yazmayı bırak. Devam etme. İyi bir yazar değilsin." 179 00:11:57,216 --> 00:12:01,176 Yazmayı çok sevdiğini söylediğin için bir şey sormuştum, 180 00:12:01,262 --> 00:12:03,352 normalde yazarlar böyle demez. 181 00:12:04,640 --> 00:12:09,270 Neden yazmayı sevdiğini sordum. Dedin ki, "Yoksa hayatın içinde hapisim." 182 00:12:11,313 --> 00:12:17,823 Yazdığım ilk kitap olan En Mavi Göz'ü  bitirdikten sonra 183 00:12:17,903 --> 00:12:23,493 derin bir melankoli dönemi yaşadım ve ben... 184 00:12:23,576 --> 00:12:29,456 Artık bir romanın yazma sürecinin sonu yaklaşırken bu hissi bekliyorum. 185 00:12:30,916 --> 00:12:36,666 Son revizyonda her kelimenin üzerinden tekrar geçip 186 00:12:36,756 --> 00:12:39,836 yok o olmasın, şu olsun diyorum. 187 00:12:40,676 --> 00:12:41,756 Ama böyle. 188 00:12:41,844 --> 00:12:46,934 "Hayatın içinde hapis"  biraz sert bir ifade ama tabii... 189 00:12:47,016 --> 00:12:48,976 Söz tamamen sana ait. 190 00:12:51,187 --> 00:12:56,027 Bir yazarın, ressamın veya herhangi bir sanatçının ihtiyacı olan şey yetenektir. 191 00:12:56,108 --> 00:13:00,238 Ve yeteneğin en güzel yanı, 192 00:13:00,321 --> 00:13:01,701 dünyanın her yanına 193 00:13:01,781 --> 00:13:06,991 tamamen rastgele dağıtılan yegâne şey  olması, bu anlamda eşi benzeri yok. 194 00:13:07,077 --> 00:13:09,117 Hiçbir şeyle alakası yok. 195 00:13:09,205 --> 00:13:14,285 Satın alamazsın.  Öğrenemezsin. Miras kalmaz. 196 00:13:14,794 --> 00:13:17,214 Olmaz. Genetik değil. Tamam mı? 197 00:13:17,296 --> 00:13:21,966 Kum gibi dünyanın her yerine serpilmiştir, her yerden çıkabilir. 198 00:13:22,051 --> 00:13:26,641 Bazı yerlerde yetenekliler vardır ama ifade edecek imkânları yoktur. 199 00:13:26,722 --> 00:13:29,232 Tamam mı? Böyle birçok yer var ama… 200 00:13:30,559 --> 00:13:35,059 Muhtemelen bu yüzden insanlar hep, özellikle de bu ülkede, 201 00:13:36,232 --> 00:13:41,152 bir kitabın başarısı için  yetenek dışı bir açıklama arar. 202 00:13:41,237 --> 00:13:44,697 "Başarı" ile kastım ticari başarı değil. 203 00:13:45,783 --> 00:13:47,873 Çünkü insanlar için sinir bozucu. 204 00:13:49,662 --> 00:13:51,792 Edith Wharton başta zengin miydi? 205 00:13:51,872 --> 00:13:54,252 Edith Wharton çok zengindi. 206 00:13:54,333 --> 00:13:56,963 Son derece zengindi. 207 00:13:57,044 --> 00:14:00,264 Edith Wharton'ı büyük bir yazar yapan asıl şey yetenek. 208 00:14:01,048 --> 00:14:05,508 Ama serveti ve sınıfının ayrıcalıkları sayesinde bu kitap şu anda elimizde. 209 00:14:05,594 --> 00:14:07,014 Bu çok heyecan verici. 210 00:14:07,096 --> 00:14:11,726 Ama o sınıftaki birinin yazması çok nadirdir. 211 00:14:11,809 --> 00:14:15,099 O sınıf hakkında yazanlar dışarıdan yazanlardı. 212 00:14:15,187 --> 00:14:17,767 Özellikle de bir kadın açısından. 213 00:14:17,857 --> 00:14:23,697 Onun döneminde çok zengin kadın vardı ama onlar kitap yazmadı. 214 00:14:23,779 --> 00:14:27,369 Zengin kadınlar hep olacaktır, arada böyleleri olması iyi. 215 00:14:27,449 --> 00:14:32,579 New York Times'da 31 Temmuz'da yayınlanan bir mektubu paylaşacağım. 216 00:14:33,205 --> 00:14:35,035 Geçen gece bir makalede okudum. 217 00:14:35,124 --> 00:14:39,504 "Eğitim Müdürlüğünden bir yetkili, Wharton'ın Masumiyet Çağı eserinden 218 00:14:39,587 --> 00:14:42,337 bir bölümün sınavında kullanılmasını kınadı." 219 00:14:44,049 --> 00:14:47,219 Bahsi geçen pasaj şu, 220 00:14:47,303 --> 00:14:50,263 "New York'ta hemen herkes Kontes Olenska'nın 221 00:14:50,347 --> 00:14:53,767 'güzelliğini kaybettiği' konusunda hemfikirdi." 222 00:14:55,644 --> 00:15:00,114 Şikâyet şuydu, "sınava giren her kız" 223 00:15:00,774 --> 00:15:05,404 güzelliğin kaybedilmesinden bahsedildiğinde "psikolojik bir darbe" 224 00:15:06,697 --> 00:15:07,617 yiyeceklerdi. 225 00:15:07,698 --> 00:15:11,788 Sen bir de sınava giren kontesleri düşün... 226 00:15:12,411 --> 00:15:15,961 Her zaman kontesleri gücendirmemeye çok dikkat ettim. 227 00:15:17,791 --> 00:15:19,291 İnanılmaz bir şey bu! 228 00:15:20,294 --> 00:15:22,714 Yani... Öte yandan çok hoşuma gitti. 229 00:15:22,796 --> 00:15:26,926 Bu arada onlara Edith Wharton okutmanın tek yolu bu. Yani... 230 00:15:31,639 --> 00:15:37,019 Bir sanatçı, gerçekten bir sanatçıysa tek bir şeyle ilgilenir, 231 00:15:37,102 --> 00:15:40,562 o da insanların zihnini uyandırmaktır. 232 00:15:41,190 --> 00:15:44,610 Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını 233 00:15:44,693 --> 00:15:49,373 insanoğlunun anlamasını sağlamaya çalışmaktır. 234 00:15:49,448 --> 00:15:51,738 MARVIN GAYE'İ HATIRLA, YÖN. R. OLIVIER 235 00:15:51,825 --> 00:15:55,195 Hakiki sanatçının müziğinde, eserlerinde veya tablolarında 236 00:15:55,287 --> 00:15:57,037 bu fikir vücut bulur. 237 00:16:13,722 --> 00:16:16,182 Şimdi baştan çalıyoruz. Baştan. 238 00:16:16,266 --> 00:16:17,306 Baştan. 239 00:16:19,061 --> 00:16:20,561 Giriş melodisi. 240 00:16:25,234 --> 00:16:28,364 Bunu dört kere tekrarlarız. 241 00:16:29,989 --> 00:16:30,819 Güzel. 242 00:16:43,043 --> 00:16:45,423 Çoğu şeyin nasıl yapıldığını anlıyorum. 243 00:16:45,504 --> 00:16:50,344 Yapabileceğimden değil ama nasıl resim ya da çizim yapılır, biliyorum. 244 00:16:50,426 --> 00:16:52,676 Ama nasıl şarkı yazılır, bilmiyorum. 245 00:16:52,761 --> 00:16:54,761 Tamam, bir kez daha çalın. 246 00:16:57,433 --> 00:17:00,893 Şarkı sözü nasıl yazılır bilirim ama melodiyi bilmiyorum.  247 00:17:00,978 --> 00:17:03,938 Çok popüler müzisyenlerin 248 00:17:04,023 --> 00:17:09,113 büyük konserlerini film olarak izlediğimde bir şey fark ettim. 249 00:17:09,737 --> 00:17:14,697 Hani kameralar her açıdan seyircinin yüzünü gösterir ya. 250 00:17:14,783 --> 00:17:19,463 Seyircilerin yüz ifadesi çok ilgimi çekiyor. 251 00:17:19,538 --> 00:17:20,908 Gördüğüm şu... 252 00:17:20,998 --> 00:17:25,128 İnsanlar bu müziği dinlediği için çok mutlu ve minnettar. 253 00:17:25,711 --> 00:17:28,421 Özellikle gençliklerinin müziklerini. 254 00:17:28,505 --> 00:17:31,465 Kim olduğu fark etmiyor, 255 00:17:31,550 --> 00:17:36,810 ister Frank Sinatra, Billy Joel, veya David Bowie olsun, ister Q-Tip. 256 00:17:36,889 --> 00:17:41,439 "İlk randevumuzu hatırlamıyor musun? Bu çalıyordu. Hatırladın mı?" olayı bu. 257 00:17:41,518 --> 00:17:43,768 Bu, insanlar için çok önemli. 258 00:17:44,563 --> 00:17:47,233 Bu anıyı onlara veren kişiyi seviyorlar. 259 00:17:47,316 --> 00:17:49,356 Ve her şey onlar için bir gizem. 260 00:17:49,443 --> 00:17:53,493 Kimse müzisyenler gibi sevilmez. 261 00:17:53,572 --> 00:17:56,452 Müzisyenleri herkes sever. 262 00:17:56,533 --> 00:17:58,123 Gerçekten sevilirler 263 00:17:58,202 --> 00:18:03,752 çünkü müzisyenler insanlara duygu ve anılarını ifade etme imkânı verir. 264 00:18:03,832 --> 00:18:05,752 Bunu yapan başka bir sanat yok. 265 00:18:05,834 --> 00:18:08,054 Bence müzisyenler… 266 00:18:08,128 --> 00:18:10,458 Muhtemelen müzisyenler ve aşçılar 267 00:18:10,547 --> 00:18:13,757 insanların hayattan en çok zevk almasını sağlayanlar. 268 00:18:13,842 --> 00:18:19,642 Mesela ben gençken Motown müzikleri popülerdi, 269 00:18:19,723 --> 00:18:22,483 ne zaman duysam anında içimi mutluluk kaplar. 270 00:18:23,018 --> 00:18:25,018 Beni mutlu ettiğine şüphe yok. 271 00:18:25,104 --> 00:18:27,114 Başka hiçbir şey bunu yapamıyor. 272 00:18:27,606 --> 00:18:31,526 Motown'ın gelmiş geçmiş en güzel müzik olduğunu düşünüyor muyum? 273 00:18:31,610 --> 00:18:32,990 Aslında düşünmüyorum. 274 00:18:33,070 --> 00:18:36,910 Ama bu müziği duyar duymaz  daha mutlu hissediyor muyum, evet. 275 00:18:37,491 --> 00:18:40,741 Bu, insanlar için çok önemli bir şey. 276 00:18:40,828 --> 00:18:44,618 Yani müzik insanları daha mutlu ediyor ve onlara zarar vermiyor. 277 00:18:44,706 --> 00:18:47,786 Kendini iyi hissettiren şeylerin çoğu zararlıdır. 278 00:18:47,876 --> 00:18:51,416 Müzik bu anlamda farklı. Seni öldürmeyen bir uyuşturucu gibi. 279 00:18:52,339 --> 00:18:59,179 Diğer sanatçılarla fiziksel temasta bulunmak, takılmak sanat için önemli. 280 00:18:59,263 --> 00:19:00,853 Takılmak önemli. 281 00:19:00,931 --> 00:19:01,891 Max's vardı... 282 00:19:01,974 --> 00:19:04,734 Max's gibi çok yer. Ondan önce de çok yer oldu. 283 00:19:04,810 --> 00:19:08,520 O yer New York oldu, Paris oldu. Farklı dönemde farklı şehirler. 284 00:19:09,815 --> 00:19:11,015 Ama çok önemli. 285 00:19:11,108 --> 00:19:14,188 Michael Bloomberg sigara yasaklarını ilk çıkardığında 286 00:19:15,362 --> 00:19:17,782 onunla hâlâ konuşuyordum, 287 00:19:17,865 --> 00:19:24,075 dedim ki, "Bar ve restoranlarda birbiriyle muhabbet eden, içki ve sigara içen 288 00:19:24,163 --> 00:19:26,793 sanatçılara ne denir biliyor musun?" 289 00:19:26,874 --> 00:19:30,044 "Ne?" dedi. Dedim ki, "Sanatın tarihi." Anladın mı? 290 00:19:30,127 --> 00:19:34,457 Picasso ayağa kalkıp bir sigara içmeye dışarı çıksa 291 00:19:35,424 --> 00:19:36,974 bir şey kaçırabilir. 292 00:19:37,050 --> 00:19:41,850 Sence büyük bir sporcu  büyük bir sanatçıya denk midir? 293 00:19:44,057 --> 00:19:46,807 Büyük bir sporcu büyük bir dansçıya denktir. 294 00:19:48,145 --> 00:19:49,605 Büyük bir yazara değil. 295 00:19:51,356 --> 00:19:52,226 Katılmıyorum. 296 00:19:52,816 --> 00:19:54,186 Biliyorum. Şok oldum. 297 00:19:56,153 --> 00:19:57,493 Ağzım açık kaldı. 298 00:19:57,571 --> 00:19:59,201 Bence... 299 00:19:59,281 --> 00:20:02,411 Bana katılmamada  akrabalarımın tek rakibi sensin. 300 00:20:02,492 --> 00:20:09,002 Bence... Michael Jordan,  Sinatra ile aynı klasmanda, 301 00:20:09,082 --> 00:20:10,422 Michelangelo ile... 302 00:20:12,628 --> 00:20:18,218 ...Count Basie ile, Duke Ellington ile aynı klasmanda. Benim için öyle yani! 303 00:20:18,300 --> 00:20:22,300 Yaptığı sporda o seviyede olabilir. Değil demiyorum. Bilmiyorum. 304 00:20:22,387 --> 00:20:25,307 Gelmiş geçmiş en iyi basketçiymiş. İnanıyorum. 305 00:20:25,390 --> 00:20:27,770 Bunu tartışmıyoruz. 306 00:20:27,851 --> 00:20:30,901 Ama o sadece büyük bir sporcu değil. Adam... Yani... 307 00:20:31,396 --> 00:20:37,736 Hangi disiplinde olursan ol, o seviyeye geldiğinde panteon gibi. 308 00:20:37,819 --> 00:20:40,819 Tabii ki katılıyorum, en üst seviyedeler. 309 00:20:40,906 --> 00:20:45,826 Ne var ki o öldükten 40 yıl sonra kimse Michael Jordan'ın plağını 310 00:20:45,911 --> 00:20:47,701 Duke Ellington gibi dinleyemez. 311 00:20:47,788 --> 00:20:50,618 Ama Duke Ellington hep olacak 312 00:20:50,707 --> 00:20:52,957 çünkü eserinin bir kaydı var, 313 00:20:53,043 --> 00:20:54,543 plağı kastetmiyorum. 314 00:20:54,628 --> 00:20:58,718 Eser aynı eser. Ama Michael Jordan basket oynamaya devam etmeyecek. 315 00:20:58,799 --> 00:21:00,469 Kalıcı bir kayıt bırakmıyor. 316 00:21:00,550 --> 00:21:03,010 Jordan'ın eski maçlarını izler misin? 317 00:21:03,095 --> 00:21:04,005 İzleyebilirsin. 318 00:21:04,096 --> 00:21:05,056 Onu biliyorum. 319 00:21:05,138 --> 00:21:08,348 Mümkün olduğunu biliyorum ama izliyor musun? 320 00:21:08,976 --> 00:21:11,396 Heyecanla izlemenin bir sebebi skor değil mi? 321 00:21:11,895 --> 00:21:13,015 -Ama... -Skor belli. 322 00:21:13,105 --> 00:21:13,975 Ama sonra... 323 00:21:14,481 --> 00:21:17,611 Picasso hâlâ resim yapıyor mu? 324 00:21:17,693 --> 00:21:20,703 Hayır ama ürettiği tablolar hâlâ birebir aynı. 325 00:21:21,780 --> 00:21:24,070 -Ne demek istiyorsun? -Sürpriz yok. 326 00:21:24,157 --> 00:21:28,247 Bir Picasso eserine bakarken sonucunu merak etmiyorsun. 327 00:21:28,328 --> 00:21:31,498 Maçı izlemenin bir sebebi kazanını öğrenmek değil mi? 328 00:21:31,581 --> 00:21:35,211 Jordan'ın kazanacağını bile bile yine de izliyor musun? 329 00:21:35,294 --> 00:21:38,764 Evet. Yaptıklarına iyice şaşırıyorsun. 330 00:21:38,839 --> 00:21:41,799 Tamam. Sanırım bu da bir bakış açısı. 331 00:22:09,661 --> 00:22:11,501 Femmes d'Alger'e geçiyoruz. 332 00:22:11,580 --> 00:22:13,580 Picasso'nun Femmes d'Alger'i. Harika. 333 00:22:13,665 --> 00:22:16,955 Açılışı kaçtan yapalım? 100 milyondan açtık. 100 milyon. 334 00:22:17,044 --> 00:22:18,424 105 milyon. 335 00:22:18,503 --> 00:22:22,423 Harika bir Picasso, 1932 tarihli  Nude, Green Leaves and Bust. 336 00:22:22,507 --> 00:22:24,507 58 milyondan açıyorum. 337 00:22:24,593 --> 00:22:29,013 Neden olmasın? 129 milyon. Kim 130 verir? 47 verebilir. 338 00:22:29,097 --> 00:22:31,977 92 milyon veren var... 93 milyon oldu. 339 00:22:32,059 --> 00:22:35,559 Bir dakika. 147 geldi, 147. 340 00:22:35,645 --> 00:22:38,395 93 milyon. Karşı teklif geldi. 341 00:22:38,482 --> 00:22:41,032 Sakın bekleme. 147 geldi, satarım. 342 00:22:41,109 --> 00:22:46,619 95 milyon dolar. Son şans, 95. 95 milyon. 343 00:22:48,533 --> 00:22:52,543 Cesur teklif. Çok teşekkürler. 160 milyon dolar, hanımlar ve beyler. 344 00:22:52,621 --> 00:22:53,461 Gitti gidiyor. 345 00:22:54,164 --> 00:22:59,424 Picasso'nun Femmes d'Alger'i Christie's'de 160 milyona satılıyor. 346 00:23:00,253 --> 00:23:01,253 Sizin, satıldı. 347 00:23:02,923 --> 00:23:06,893 Şu anki kültürümüze bakılırsa, bu noktada 348 00:23:06,968 --> 00:23:11,008 sence şu anda, nasıl desem,  en yetersiz olan sanat dalı hangisi? 349 00:23:11,932 --> 00:23:13,562 -En kötüsü mü yani? -Evet. 350 00:23:13,642 --> 00:23:14,482 Evet. 351 00:23:17,396 --> 00:23:18,556 Evet. 352 00:23:18,647 --> 00:23:21,147 -Büyük rekabet var. -Haklısın. 353 00:23:23,318 --> 00:23:26,108 Hangisinde dalavere imkânı daha çok? 354 00:23:26,196 --> 00:23:31,986 Bence görsel sanatlarda ya da görsel sanatlar tabir edilenlerde. 355 00:23:32,786 --> 00:23:37,076 Kesinlikle... Böyle düşünen tek kişi ben değilim. 356 00:23:37,165 --> 00:23:40,035 Bence bu konuda pek çok kişi hemfikir. 357 00:23:40,127 --> 00:23:41,417 Ne dolaplar dönüyor. 358 00:23:42,045 --> 00:23:43,205 Evet. 359 00:23:44,214 --> 00:23:45,514 -Katılır mısın? -Evet. 360 00:23:45,590 --> 00:23:50,300 Hep talep edilen fiyatları düşünüyorum, akılalmaz meblağlar... Haklısın. 361 00:23:50,387 --> 00:23:52,847 -Hep bunu duyuyoruz. Fiyatlar. -Fiyatlar. 362 00:23:52,931 --> 00:23:59,021 Açık artırmada Picasso tablosu ortaya çıktığında sessizlik olur. 363 00:24:00,230 --> 00:24:03,070 Ne zaman tokmak iner ve fiyat konur, alkış kopar. 364 00:24:03,817 --> 00:24:07,357 Yani Picasso'nun değil, fiyatın alkışlandığı bir dünya bu. 365 00:24:07,446 --> 00:24:08,486 Başka sorum yok. 366 00:24:12,993 --> 00:24:14,623 Anlatabiliyor muyum? 367 00:24:14,703 --> 00:24:18,083 Alkışlanan şey fiyat.  Oysa tablo alkışlanmalı. 368 00:24:18,165 --> 00:24:20,245 -Sorma. -"Çok iyi ressam, değil mi?" 369 00:24:22,878 --> 00:24:24,838 "Çok iyi bir alıcısın." olmamalı. 370 00:24:40,604 --> 00:24:41,694 Güzel! 371 00:24:56,495 --> 00:24:59,075 Ben gençken pek çok büyük cazcı hayattaydı 372 00:24:59,164 --> 00:25:01,634 ve caz kulüplerine sıkça giderdim. 373 00:25:02,125 --> 00:25:06,625 Muhtemelen tüm caz ustalarını canlı izledim. 374 00:25:06,713 --> 00:25:08,923 -Birçok kez. -En sevdiğin kimdi? 375 00:25:09,007 --> 00:25:11,337 -Mingus diyebilirim. -Charlie Mingus mu? 376 00:25:11,426 --> 00:25:12,796 Kendisini iyi tanırım. 377 00:25:12,886 --> 00:25:14,046 Silah ne için? 378 00:25:15,347 --> 00:25:19,097 Soyuldum. Taşındığım gün eve girip her şeyi aldılar. 379 00:25:24,189 --> 00:25:25,109 Kim soydu? 380 00:25:27,442 --> 00:25:29,532 Dost mu, düşman mı bilmiyorum. 381 00:25:30,111 --> 00:25:33,491 Dost olmalı çünkü direkt mücevher kutumu boşaltmışlar. 382 00:25:34,699 --> 00:25:38,699 Beni tanıyan biri olmalı. Arkadaş değil ama yakın biri. 383 00:25:41,289 --> 00:25:43,329 O zamanlar sevgilisi olan eşi 384 00:25:43,416 --> 00:25:46,456 onu terk etti diye kendini ayağından vurdu. 385 00:25:46,545 --> 00:25:48,085 Ayağına ateş edip 386 00:25:48,171 --> 00:25:52,431 kanlar içinde merdivenlerden çıkıp ona neler çektirdiğini gösterdi. 387 00:25:52,926 --> 00:25:55,136 Kasten kendini ayağından vurdu. 388 00:25:56,471 --> 00:26:01,101 Charles'la arkadaştım çünkü karısı derginin sahibiydi. 389 00:26:01,184 --> 00:26:03,484 Gazetenin. Yeraltı gazetesi deniyordu. 390 00:26:03,562 --> 00:26:10,362 19 yaşındayken çalıştığım derginin, daha doğrusu gazetenin sahibiydi. 391 00:26:10,443 --> 00:26:12,573 Charles'la bu sayede tanışmıştım. 392 00:26:12,654 --> 00:26:13,914 İki, üç, dört. 393 00:26:24,583 --> 00:26:27,843 Çok dengesizdi. Öyle böyle değildi. 394 00:26:27,919 --> 00:26:31,209 Bir keresinde bana kızgındı, Vanguard'da çalarken 395 00:26:31,298 --> 00:26:34,508 beni görünce sahneden inip merdivenlerden dışarı koştu. 396 00:26:34,593 --> 00:26:38,143 Şişmandı da, atletik falan değildi yani. 397 00:26:38,221 --> 00:26:42,431 Yaşlı olduğunu düşünüyordum, muhtemelen 50'sine merdiven dayamıştı. 398 00:26:42,559 --> 00:26:46,189 Ama ben gençtim, 19 falan fakat iyi koşamazdım. 399 00:26:46,271 --> 00:26:52,531 Bağırarak beni Yedinci Cadde'ye, hatta Canal Sokak'a kadar kovaladı. 400 00:26:52,611 --> 00:26:56,491 Sonunda gücüm tükendi ve yere yığıldım. 401 00:26:56,990 --> 00:26:59,580 O da... Bu arada sahnede olması gerekiyordu. 402 00:26:59,659 --> 00:27:04,459 Grubun kalanı 20 sokak ötede,  Vanguard'da sahnedeydi. 403 00:27:04,539 --> 00:27:07,169 Ben düştüm, o da düştü, 404 00:27:07,250 --> 00:27:10,460 yanıma oturup bana baktı. "Bir şeyler yesek mi?" dedi. 405 00:27:12,505 --> 00:27:13,715 Ben de dedim ki, 406 00:27:13,798 --> 00:27:18,088 "Şu anda grubun sahnede, millet seni görmeye geldi." 407 00:27:18,178 --> 00:27:23,268 Yemek yemesiyle öyle meşhurdu ki Charles'la Çin Mahallesi'nden geçerken 408 00:27:23,350 --> 00:27:26,560 aşçılar bodrumdan çıkıp onu alkışlardı. 409 00:27:27,103 --> 00:27:29,403 Bu özelliği onu anneme sevdirdi. 410 00:27:29,481 --> 00:27:32,231 Şükran Günü annemlerin evine yemeğe geldi. 411 00:27:32,317 --> 00:27:34,647 Annem ona bayıldı. Charles sağlam yerdi. 412 00:27:36,154 --> 00:27:38,534 Annem dedi ki, "Charles ne güzel yiyor." 413 00:27:38,615 --> 00:27:43,235 Tabak tabak yemeğin üstüne, bir de mutfağa gelip hindiyi bitirdi. 414 00:27:44,871 --> 00:27:48,381 İnsanlar onu müzik dehası, annemse iştahlı biri olarak görürdü. 415 00:27:49,793 --> 00:27:52,093 -Duke Ellington'la kahvaltı ettim. -Ya? 416 00:27:52,170 --> 00:27:54,840 -Charles da vardı. -Nerede? 417 00:27:54,923 --> 00:27:57,473 Reuben's, eskiden tüm gece açıktı. 418 00:27:57,550 --> 00:28:00,220 58. Cadde ile Fifth Avenue'nun köşesinde. 419 00:28:00,303 --> 00:28:05,733 Charles Mingus'ın saygı duyduğu tek kişi Duke Ellington'dı. 420 00:28:06,643 --> 00:28:11,363 Charles gençken Duke Ellington'ın grubundaymış ve kovulmuş. 421 00:28:12,107 --> 00:28:16,567 Charles çok kibirli biriydi. 422 00:28:17,487 --> 00:28:19,487 Onunla konuşulmasını istemezdi. 423 00:28:19,572 --> 00:28:22,032 Çoğu insanı hor görürdü. 424 00:28:22,117 --> 00:28:25,867 Saygı gösterdiğini gördüğüm tek kişi Duke Ellington'dı. 425 00:28:25,954 --> 00:28:29,334 Duke Ellington'a o kadar saygılıydı ki gözüne bakmazdı. 426 00:28:29,833 --> 00:28:32,963 Duke Ellington ona bağırırdı, "Charles!" 427 00:28:33,044 --> 00:28:37,094 "Özür dilerim Duke." Tamamen farklı bir insana bürünürdü. 428 00:28:37,173 --> 00:28:39,933 Bizim Charles'a ne oldu, derdim. 429 00:28:40,009 --> 00:28:42,349 Herkesin hayatında böyle biri vardır, 430 00:28:42,429 --> 00:28:47,479 ne kadar kibirli veya büyük olsalar da. 431 00:28:48,810 --> 00:28:54,730 Bence Charles büyük bir sanatçıydı ama ona göre Duke Ellington daha önemliydi. 432 00:29:09,873 --> 00:29:13,923 Birinin eserlerini çok sevdiğinizde bir kısmı size nüfuz eder. 433 00:29:14,794 --> 00:29:18,554 Öyle bir noktaya geldik ki, modern bir bestekâr ile 434 00:29:19,924 --> 00:29:24,764 modern caz bestekârı olacak kişi 435 00:29:25,722 --> 00:29:28,062 aynı konservatuvarlardan çıkıyor. 436 00:29:28,141 --> 00:29:28,981 Çok doğru. 437 00:29:29,058 --> 00:29:32,308 Çizgiyi nerede çizeceğini belirlemek giderek zorlaşıyor. 438 00:29:32,395 --> 00:29:35,145 Bu konuda öncülerden biri olduğun kesin. 439 00:29:35,231 --> 00:29:37,111 Ama konservatuvarda okumadım. 440 00:29:37,192 --> 00:29:41,992 Hayır ama senfonik caz diye tabir edilen müzikleri ilk yazanlardandın. 441 00:29:42,071 --> 00:29:45,031 Benim konservatuvarım Capitol Theater'dı. 442 00:29:45,116 --> 00:29:46,616 Çok doğru. 443 00:29:46,701 --> 00:29:48,661 Filmden önce senfoni dinlerdim. 444 00:29:48,745 --> 00:29:50,955 Belki aramızdaki fark budur. 445 00:29:51,039 --> 00:29:54,789 Sen senfonik caz yazdın, ben ise caz senfonileri yazdım. 446 00:29:56,211 --> 00:29:58,001 -Seni seviyorum. -Öyle bir şey. 447 00:30:10,475 --> 00:30:11,975 Calder kol düğmelerime bak. 448 00:30:12,519 --> 00:30:16,689 Bunları bana Alexander Calder'ın torunu olan Sandy Rower verdi, 449 00:30:16,773 --> 00:30:18,823 bunlar Calder'ın el yapımı. 450 00:30:18,900 --> 00:30:23,780 Şimdiki sanatçılar gibi bir kol düğmesi seti tasarlamamış. Kendi yaptı. 451 00:30:23,863 --> 00:30:27,163 Bence Calder bunları kendi için yapmıştır. 452 00:30:27,242 --> 00:30:31,042 Fran için yapmadı. Pek çok takı yapmış. 453 00:30:31,120 --> 00:30:35,540 Met'te yalnızca Calder'ın takılarından oluşan bir sergi vardı, muhteşemdi. 454 00:30:35,625 --> 00:30:38,585 Calder'ın harika bir biyografisi var. 455 00:30:38,670 --> 00:30:41,590 Calder yedi yaşındayken 456 00:30:41,673 --> 00:30:45,093 ablası ona Noel'de bir pense hediye etmiş, şöyle yazmış, 457 00:30:45,176 --> 00:30:48,806 "Bu hayatımın en güzel Noel'i. Bir pensem oldu!" 458 00:30:48,888 --> 00:30:51,178 Ve bunları yapmak için onu kullandı. 459 00:30:51,266 --> 00:30:54,516 Bence bu kol düğmelerini o penseyle yaptı. 460 00:30:54,602 --> 00:30:57,062 Bence muhteşemler. 461 00:30:58,106 --> 00:31:00,276 Alt yazı çevirmeni: Zeynep Navarro