1 00:00:02,000 --> 00:00:07,000 Downloaded from YTS.MX 2 00:00:08,000 --> 00:00:13,000 Official YIFY movies site: YTS.MX 3 00:00:12,679 --> 00:00:16,558 SAHTE ESERLER HAKKINDA GERÇEK BİR HİKÂYEDİR 4 00:00:17,684 --> 00:00:21,396 İSİMLER, SUÇU OLMAYANLARI KORUMAK İÇİN DEĞİŞTİRİLMEMİŞTİR 5 00:00:21,479 --> 00:00:25,692 ÇÜNLÜ BAZILARI PEK DE SUÇSUZ DEĞİL 6 00:00:29,571 --> 00:00:31,406 Kimse kandırılmak istemez. 7 00:00:35,910 --> 00:00:40,206 İnsanlar sanat eseri alrken sandığımızdan daha çok kandırılıyor. 8 00:00:43,752 --> 00:00:48,131 Metropolitan Müzesi Müdürü'ne bir keresinde sormuşlar. 9 00:00:48,840 --> 00:00:53,803 "Sizce duvarlarda kaç tane sahte eser olabilir?" 10 00:00:56,097 --> 00:00:59,100 Müdür de "Hiçbir fikrim yok." demiş. 11 00:01:02,604 --> 00:01:03,605 Utanç verici. 12 00:01:05,648 --> 00:01:06,775 Daha da beteri… 13 00:01:08,902 --> 00:01:11,654 …bence kandınldıklarını kabullenmeyi 14 00:01:14,449 --> 00:01:15,450 …itiraf etmek 15 00:01:16,326 --> 00:01:17,660 istememeleri. 16 00:01:20,663 --> 00:01:25,126 Bence, sanat eserlerinin heyecanına 17 00:01:28,505 --> 00:01:33,718 nasıl kapıldığımı görmek 18 00:01:34,344 --> 00:01:38,056 çok kolay. 19 00:01:40,350 --> 00:01:44,938 Bu suç örgütüne dâhil olduğuna emin olduklarını söylüyorlar. 20 00:01:45,021 --> 00:01:46,731 Kesin öyleydi, diyorlar. 21 00:01:46,815 --> 00:01:48,733 Ya bu suça iştirak etti 22 00:01:48,817 --> 00:01:53,488 ya da bir sanat galerisinde çalışmış en aptal insanlardan biriydi. 23 00:01:56,991 --> 00:02:01,037 Sahte eserleri bilerek satmadım. 24 00:02:02,330 --> 00:02:06,918 Doğru söylediklerine, dürüst ve güvenilir olduklarına ikna olmuştum. 25 00:02:08,128 --> 00:02:09,420 İkna olmuştum. 26 00:02:32,026 --> 00:02:38,992 HİLELİ SANAT: GERÇEK BİR SAHTECİLİK HİKÂYESİ 27 00:03:15,945 --> 00:03:18,114 Başta her şey çok ani oldu. 28 00:03:18,698 --> 00:03:21,910 Her şey, Knoedler'ın kapanma haberiyle başladı. 29 00:03:22,744 --> 00:03:25,246 Çok şaşırdık çünkü Knoedler 30 00:03:25,330 --> 00:03:28,249 sanat dünyasındaki çok köklü bir kurumdu. 31 00:03:28,333 --> 00:03:31,294 Kimse olayın detaylarını bilmiyordu, ta ki 32 00:03:32,712 --> 00:03:37,091 bu sahtecilik skandalıyla ilgili haberler sızmaya başlayana dek. 33 00:03:37,175 --> 00:03:41,429 Sekiz milyonluk skandal, bu akşam sanat dünyasını ayağa kaldırdı. 34 00:03:41,512 --> 00:03:44,682 Koleksiyoncular en pahalı varlıklarını kontrol ediyor. 35 00:03:44,766 --> 00:03:49,562 Bu muhtemelen ABD tarihinde şimdiye kadar ortaya çıkan 36 00:03:49,646 --> 00:03:52,440 en büyük sanat dolandırıcılığıydı. 37 00:03:52,565 --> 00:03:54,234 Bu vakada suçlanan sahteci 38 00:03:54,317 --> 00:03:58,529 Amerika'nın en önde gelen sanatçılarının eserlerinin kopyalarını yapmış. 39 00:03:58,613 --> 00:04:02,075 Neredeyse 20 yıldır süren bir düzenbazlıkmış bu. 40 00:04:02,158 --> 00:04:05,286 Jackson Pollock, Motherwell gibi isimleri 41 00:04:05,370 --> 00:04:07,914 ağzına almaya cüret edecek biriymiş bu. 42 00:04:07,997 --> 00:04:13,211 20. yüzyıl resim dünyasının en büyük isimlerinden bahsediyoruz. 43 00:04:13,294 --> 00:04:15,588 Milyonlarca dolar değerinde 44 00:04:15,672 --> 00:04:18,424 bir şeyler satın alan koleksiyoncular var… 45 00:04:18,508 --> 00:04:24,222 Rothko eseri alma şansım mı var? 46 00:04:24,305 --> 00:04:25,890 …ama aslında ederi sıfır. 47 00:04:25,974 --> 00:04:29,102 Şaheser sanıyorlardı. Sahte olduklarını öğrenene dek 48 00:04:29,185 --> 00:04:32,272 harika sanat eserleri sanarak müzelere koydular. 49 00:04:32,355 --> 00:04:36,234 Ve bu ülkenin gördüğü en önemli galerilerinden biri de 50 00:04:36,317 --> 00:04:37,652 olayın merkezindeydi. 51 00:04:37,735 --> 00:04:41,656 Knoedler Galeri, New York'un en saygıdeğer yeriydi. 52 00:04:41,739 --> 00:04:44,659 Bir bakıma, uzun ömürlü olmasından ötürü. 53 00:04:44,742 --> 00:04:50,581 İç Savaş'tan, iki dünya savaşından, 20. yüzyıldan sağlam çıkmışlardı. 54 00:04:51,165 --> 00:04:53,710 Eski ustaların simsarı olarak başlamışlardı 55 00:04:53,793 --> 00:04:58,172 ve J.P. Morgan'dan tutun H.C. Frick 'e kadar satış yapmışlardı. 56 00:04:58,256 --> 00:05:01,217 MET'e ve Louvre'ya da satış yaptılar. 57 00:05:01,301 --> 00:05:03,803 1970'lerin başında 58 00:05:03,886 --> 00:05:07,098 Amerika'nın 20'nci yüzyıldaki en büyük sanayicilerinden 59 00:05:07,181 --> 00:05:09,851 ve hayırseverlerinden biri olan Armand Hammer 60 00:05:09,934 --> 00:05:12,186 Knoedler Galeri'den hisse almıştı. 61 00:05:12,270 --> 00:05:14,230 Torunu Michael Hammer ise 62 00:05:14,314 --> 00:05:17,442 2001 yılında oranın sahiplik hakkını elde etmişti. 63 00:05:17,525 --> 00:05:20,111 Michael Hammer galerinin kontrolünü ele alıp 64 00:05:20,194 --> 00:05:21,863 Ann Freedman'ı başa geçirdi. 65 00:05:21,946 --> 00:05:24,574 Knoedler'da hemen hemen 66 00:05:24,657 --> 00:05:27,160 32 yıldır çalışıyordum. 67 00:05:27,243 --> 00:05:30,163 Ann Freedman sanat eseri satmakta başarılı 68 00:05:30,246 --> 00:05:33,833 ve koleksiyoncularla arası iyi olan biri olarak tanınıyordu. 69 00:05:33,916 --> 00:05:37,545 Oranın çatısı altındaydım. Knoedler için çalışıyordum. 70 00:05:37,628 --> 00:05:40,798 Knoedlar'dan ötesi yoktu. En ünlü müesseseydi. 71 00:05:40,882 --> 00:05:45,511 Çağa ve trendlere de ayak uyduran bir galeriydi. 72 00:05:45,595 --> 00:05:48,681 İroniktir, kaçırdıkları sayılan tek dönem 73 00:05:48,765 --> 00:05:51,893 50'li yılların başlarındaki soyut dışavurumculuktu. 74 00:05:51,976 --> 00:05:57,315 Bu da elbette sonradan onların sonunu getiren dönem olacaktı. 75 00:05:57,398 --> 00:06:01,652 Yetkililer, dolandırıcılığın merkezinde bu kadının olduğunu söylüyor. 76 00:06:01,736 --> 00:06:05,031 Glafira Rosales. Kendini sanat simsarı olarak tanıtıyor. 77 00:06:05,114 --> 00:06:10,161 Glafira Rosales, arabasının bagajındaki sözüm ona başyapıtlarla 78 00:06:10,244 --> 00:06:13,456 sokaktan çıkıp Knoedler'a gelen biriydi. 79 00:06:13,539 --> 00:06:16,209 Elinizde önceden bilinmeyen tablolardan oluşan 80 00:06:16,292 --> 00:06:20,505 multimilyon dolarlık kocaman bir hazine olduğunu düşünün. 81 00:06:20,588 --> 00:06:25,551 Hepsi de aynı kişiden, gizemli Glafira Rosales'den gelmişti. 82 00:06:25,635 --> 00:06:28,012 Talihsizlikler silsilesiydi. 83 00:06:28,096 --> 00:06:32,475 Bu miktarda sahte eserin Knoedlar'a girmesi 84 00:06:32,558 --> 00:06:37,980 ve bunca kişinin kandırılmış olması son derece olağanüstü bir durumdu. 85 00:06:39,899 --> 00:06:43,069 DÜZENBAZLIK BAŞLIYOR 86 00:06:50,660 --> 00:06:51,536 Benim 87 00:06:52,703 --> 00:06:55,581 anımsadığım kadarıyla, 1995'te 88 00:06:56,165 --> 00:06:58,668 Jimmy Andrade 89 00:06:58,751 --> 00:07:02,422 her işe bakan bir adamdı. 90 00:07:02,505 --> 00:07:05,550 Ortaya çıkan birçok sorunu hallederdi. 91 00:07:05,633 --> 00:07:08,594 Güvenilirdi. Korkunç derecede güvenilirdi. 92 00:07:08,678 --> 00:07:10,930 Bir arkadaşı olduğunu söylemişti bana. 93 00:07:11,973 --> 00:07:15,518 Bana bir Rothko eseri göstermek isteyen çok özel bir arkadaş. 94 00:07:17,687 --> 00:07:20,064 Bir gün Glafira Rosales çıkageldi. 95 00:07:20,148 --> 00:07:22,150 O ana kadar ismini hiç duymamıştım 96 00:07:22,233 --> 00:07:24,861 ama onu hiç duymamış olmamın bir önemi yoktu. 97 00:07:25,862 --> 00:07:28,531 Kibardı, 98 00:07:28,614 --> 00:07:29,907 şık giyimliydi 99 00:07:30,741 --> 00:07:32,076 ve çok tatlı dilliydi. 100 00:07:33,327 --> 00:07:36,372 Glafira Rosales'e güvenmek için bir sebep yoktu. 101 00:07:36,456 --> 00:07:41,252 Kimse bu kişinin kim olduğunu bilmiyordu. Büyük bir aileden gelmiyordu. 102 00:07:41,335 --> 00:07:45,548 Bir gün galeriye gelen Long Islandlı bir kadındı yalnızca. 103 00:07:45,631 --> 00:07:49,844 Rosales bu olayda kusursuz bir rol oynadı. 104 00:07:49,927 --> 00:07:54,724 Tam kıvamında bilgi aktarımı yaptı. Ne çok fazla, ne çok az. 105 00:07:54,807 --> 00:07:59,437 Ann'in ilgisini çekmeye ve ilişkiyi sürdürmeye yetecek kadar. 106 00:07:59,520 --> 00:08:03,357 Elinde Rothko'nun eseri vardı. 107 00:08:03,441 --> 00:08:06,903 Mukavvayla kaplanmıştı sanırım. 108 00:08:06,986 --> 00:08:09,655 Açabilir miyiz, diye sordum. 109 00:08:09,739 --> 00:08:12,116 Jimmy açtı. Olağandışı bir şey yoktu. 110 00:08:14,118 --> 00:08:17,622 Ve bu eseri bayağı güzel buldum. 111 00:08:17,705 --> 00:08:18,998 Bayağı güzeldi. 112 00:08:20,750 --> 00:08:23,419 Bir materyale âşık olmak diye bir şey varsa 113 00:08:23,503 --> 00:08:25,171 ben de sanata âşığım. 114 00:08:27,840 --> 00:08:29,926 Tabii insan söz konusu olmadığından 115 00:08:30,009 --> 00:08:35,223 bu aşk bir yere kadar oluyor ama sanat eserleri konusunda 116 00:08:35,306 --> 00:08:37,683 ciddi ciddi heyecana kapılıyorum. 117 00:08:40,603 --> 00:08:44,023 Arkasında imza vardı. Tarih atılmıştı. Çok iyi görünüyordu. 118 00:08:47,652 --> 00:08:52,698 Soru sormam gayet doğal olduğundan, ki o zamanlar öyleydi, 119 00:08:52,782 --> 00:08:54,367 bazı sorular sordum. 120 00:08:54,450 --> 00:08:58,371 "Nereden geldiğine ve sahibine dair bir şey söyleyebilir misiniz?" 121 00:08:58,454 --> 00:09:00,456 Bir gizlilik sözleşmesi olduğunu 122 00:09:00,540 --> 00:09:04,252 ve sahibinin adının açıklanamayacağını açıkça belirtti. 123 00:09:04,335 --> 00:09:08,422 O kişinin öz geçmişinden yavaş yavaş bazı detaylar anlatmış. 124 00:09:08,506 --> 00:09:10,967 İlk hikâyesinde "Bay X" varmış. 125 00:09:11,676 --> 00:09:16,013 Daha sonradan bunu değiştirse de ilk hikâyenin merkezinde Bay X varmış. 126 00:09:16,097 --> 00:09:19,058 Varlıklı bir aileymiş. Avrupa'dan gelmişler. 127 00:09:19,141 --> 00:09:23,312 Meksika'ya gitmişler. Savaştan sonra olağan bir durumdu. 128 00:09:23,396 --> 00:09:26,023 Karısıyla birlikte New York'a gelmişler. 129 00:09:26,107 --> 00:09:31,571 Alfonso Ossorio adında bir adamdan bazı tablolar almışlar. 130 00:09:31,654 --> 00:09:35,533 Alfonso Ossorio Long Island'da yaşıyormuş. 131 00:09:35,616 --> 00:09:39,704 Güya Jackson Pollock'ın devamlı müşterisiymiş. 132 00:09:39,787 --> 00:09:45,835 Sözüm ona, anonim koleksiyoncuyla ve ressamların bağlantısını kuruyormuş. 133 00:09:46,711 --> 00:09:51,048 Ellerinde bir sürü eser varmış. Bundan ibaret değilmiş, başka da varmış. 134 00:09:51,132 --> 00:09:54,385 Meksikalı bir adam, soyut sanattan hoşlanmamasına rağmen 135 00:09:54,468 --> 00:09:56,637 bunca tabloyu Meksika'ya götürmüş. 136 00:09:56,721 --> 00:09:58,806 Yük treniyle falan mı götürmüş? 137 00:09:58,889 --> 00:10:01,309 Bunca tabloyu Meksika'ya geri götürmüş 138 00:10:01,392 --> 00:10:03,894 ve onları hava geçirmez bir şekilde bodruma koymuş. 139 00:10:03,978 --> 00:10:08,190 Bu eserleri oğluna vermiş. 140 00:10:08,274 --> 00:10:09,984 "Bay X Junior." 141 00:10:10,067 --> 00:10:12,153 Oğlu da paraya değer vermediği için 142 00:10:12,236 --> 00:10:15,031 şu an bunları ucuz fiyatlara satmak istiyormuş. 143 00:10:15,114 --> 00:10:17,033 Zenginler mi parayı önemsemiyor? 144 00:10:17,116 --> 00:10:21,287 Hayat tecrübeme göre zenginler parayı fakirlerden daha çok önemsiyor. 145 00:10:21,370 --> 00:10:26,375 Birkaç detayının doğru veya cezbedici bir olasılığının olduğu 146 00:10:26,459 --> 00:10:27,877 hikâyelerden biriydi bu. 147 00:10:27,960 --> 00:10:31,964 Kolay aldanan biri de tüm bunları yutmuş tabii. 148 00:10:32,048 --> 00:10:34,342 Düzenbazlıklarda hep böyle olmaz mı? 149 00:10:34,425 --> 00:10:37,928 İçinde yeterince inandırıcılık olması yeter ya hani? 150 00:10:38,012 --> 00:10:42,016 İnanamadım, büyük bir hazine bulduk sandım. 151 00:10:43,309 --> 00:10:46,270 Açık artırmayı 33, 34, 35 milyon dolardan açıyorum. 152 00:10:46,354 --> 00:10:50,733 36 milyon dolar geliyor. Bay Stefan'dan 36 milyon. 153 00:10:50,816 --> 00:10:52,943 48. Charlie'den 48 geldi. 154 00:10:53,027 --> 00:10:58,783 Soyut dışavurumculuk eserleri 1998, 2000 gibi aşırı popüler hâle geldi. 155 00:10:59,367 --> 00:11:02,495 57 milyon dolar. Elizabeth''ten 57 geldi. 156 00:11:02,995 --> 00:11:04,789 PARTİ NO: 31 58 MİLYON DOLAR 157 00:11:04,872 --> 00:11:10,461 Düzgün bir piyasa, anlamsız derecede hareketli bir piyasaya dönüştü. 158 00:11:10,544 --> 00:11:14,382 Eserler, önceden satıldıkları fiyatların on katına satılıyordu. 159 00:11:14,465 --> 00:11:21,263 Soyut dışavurumcular, uluslararası bir üne sahip olan 160 00:11:21,347 --> 00:11:25,184 ilk Amerikalı ressam grubuydu. 161 00:11:26,060 --> 00:11:29,480 Bu grupta Jackson Pollock, Mark Rothko, 162 00:11:29,563 --> 00:11:31,857 Barnett Newman, Lee Krasner, 163 00:11:31,941 --> 00:11:34,860 Robert Motherwell ve Willem de Kooning vardı. 164 00:11:35,361 --> 00:11:38,906 Kendilerine takipçi, koleksiyoncu bulmayı 165 00:11:39,490 --> 00:11:42,034 pek beklemiyorlardı. 166 00:11:42,118 --> 00:11:45,705 65 milyon dolarda mı kalıyor? 167 00:11:47,248 --> 00:11:48,165 Teşekkürler! 168 00:11:48,999 --> 00:11:54,755 Birçok soyut dışavurumcu ressamın şu andaki fiyatları sebebiyle 169 00:11:54,839 --> 00:11:58,592 eserlerini taklit etmek daha cazip geliyor belki de. 170 00:12:02,054 --> 00:12:05,683 50'leri sonu, 60'ların başında tabloların çok ufak meblağlara 171 00:12:05,766 --> 00:12:09,145 satın alındığı rivayetini biliyordum. 172 00:12:09,895 --> 00:12:13,566 O yüzden inanılır gelmişti. Ressamlar sefalet içindeydi. 173 00:12:13,649 --> 00:12:15,651 Sadece satmak istemiyorlardı, 174 00:12:15,735 --> 00:12:17,862 buna çok muhtaçlardı. 175 00:12:17,945 --> 00:12:21,323 Pollock resimlerini mahalle bakkalına veya içki dükkânna 176 00:12:21,407 --> 00:12:24,201 aldıkları karşılığında vermek zorunda kalırmış. 177 00:12:25,077 --> 00:12:28,956 Yani o zamanlar, birinin bu eserleri 178 00:12:29,039 --> 00:12:32,918 çok ucuza alabilmesi hiç de şaşırtıcı değildi. 179 00:12:33,002 --> 00:12:34,253 Şunu da geçmeyelim, 180 00:12:34,336 --> 00:12:38,883 bu kimliği belirsiz Bay X güya bunları aldığı zamanlar 181 00:12:38,966 --> 00:12:40,885 bu eserler pahalı değildi zaten. 182 00:12:40,968 --> 00:12:44,764 Beş, 10 bin dolardı. 183 00:12:44,847 --> 00:12:47,391 Bu tablolar hiç sergilenmemişti, 184 00:12:47,475 --> 00:12:51,479 bilinen bir menşesi ve somut belgeleri falan yoktu. 185 00:12:51,562 --> 00:12:53,230 Buradaki asıl nokta menşesi. 186 00:12:53,314 --> 00:12:57,026 O tablonun nereden geldiğini bilmeniz gerekir. 187 00:12:57,818 --> 00:13:02,823 Menşe. Menşeyi kısaca mülkiyetin tarihçesi olarak tanımlayabiliriz. 188 00:13:02,907 --> 00:13:06,827 Tercihen, eserin izini şu anki sahibinden 189 00:13:06,911 --> 00:13:11,540 asıl ressamın stüdyosuna kadar sürebilmelisiniz. 190 00:13:12,416 --> 00:13:17,254 En azından bu eserin ne zaman yaratıldığını ve kime gittiğini gösteren 191 00:13:17,338 --> 00:13:20,090 birkaç belge olması gerekir. 192 00:13:20,174 --> 00:13:24,261 Kız kardeşinde birkaç evrak olabilirmiş ama muhtemelen tahrip olmuş. 193 00:13:24,345 --> 00:13:27,598 Bu hikâyeye iyi hazırlanmıştı. Ona şüphe yok. 194 00:13:27,681 --> 00:13:29,809 Tamamen mantıksız. 195 00:13:29,892 --> 00:13:33,604 Bu menşe açıklamasını asla kabul etmemeleri gerekirdi. 196 00:13:34,146 --> 00:13:38,317 İnsan en azından bu resimlerden birinin, 197 00:13:38,400 --> 00:13:43,656 ressamların stüdyodaki fotoğraflarından birinde arka planda gözükmesini bekler. 198 00:13:43,739 --> 00:13:47,326 Genelde bir eserin varlığına dair bazı kayıtlar olur 199 00:13:47,409 --> 00:13:50,162 ama asla noksansız olmaz. Ayrıca kayıtlar da uydurulabilir. 200 00:13:51,539 --> 00:13:55,417 Walter Chrysler, Roy Neuberger, Joe Hirshhorn gibi 201 00:13:55,501 --> 00:13:58,921 büyük koleksiyoncular da böyle şeyler yapmıştı. 202 00:13:59,004 --> 00:14:02,925 Ressamların stüdyolarına gidip çok miktarda eseri ucuza almışlardı. 203 00:14:03,425 --> 00:14:05,052 Ve nakit olarak ödediler. 204 00:14:06,262 --> 00:14:08,264 Bana inanılır geldi. 205 00:14:09,306 --> 00:14:10,724 Söylenenlere inandım. 206 00:14:12,601 --> 00:14:16,146 Bir muamma vardı ama menşede sık sık muamma olur zaten. 207 00:14:17,314 --> 00:14:21,026 Ama zaman geçtikçe bu muammayı çözmeyi umuyordum. 208 00:14:28,367 --> 00:14:31,745 Rosales'in galeriye getirdiği eserlerden hiçbiri 209 00:14:31,829 --> 00:14:34,832 o ressamların catalogue raisonnélerinde yoktu. 210 00:14:35,541 --> 00:14:40,379 Catalogue raisonné, belirli bir sanatçı tarafından yapılmış 211 00:14:40,462 --> 00:14:44,341 özgün eserleri içeren kapsamlı bir katalogdur. 212 00:14:44,425 --> 00:14:48,721 Catalogue raisonnéye girmeyen bazı meşru eserler olabileceğini 213 00:14:48,804 --> 00:14:50,764 herkes kabul ediyor. 214 00:14:50,848 --> 00:14:53,684 O sıralar yazarlar tarafından bilinmiyor olabilir 215 00:14:53,767 --> 00:14:56,186 ama her şeye karşın kaynak kitaptır bu. 216 00:14:56,770 --> 00:15:01,650 Ne yaparsınız? Catalogue raisonnéleri hazırlayan insanlara gidip 217 00:15:01,734 --> 00:15:04,445 bu konu hakkındaki fikirlerini sorarsınız. 218 00:15:04,528 --> 00:15:08,115 Hafızam yanıltmıyorsa bu tabloyu ilk gördüğümde… 219 00:15:08,198 --> 00:15:12,036 Bir de baktım, uzman David Anfam 220 00:15:12,119 --> 00:15:15,414 Londra'dan buraya gelmiş. Ben de tabloyu ona gösterdim. 221 00:15:15,497 --> 00:15:18,417 Anında tepki verdi. 222 00:15:18,500 --> 00:15:21,337 Böyle olacağını da biliyordum. "Çok güzel." dedi. 223 00:15:21,837 --> 00:15:22,796 "Bu bir Rothko." 224 00:15:26,091 --> 00:15:28,260 Rothko eserleri konusunda uzmandı. 225 00:15:28,344 --> 00:15:31,180 Rothko âlimi olarak tanınıyordu. 226 00:15:31,263 --> 00:15:34,266 Soyut dışavurumculuk âlimi olarak bilinirdi. 227 00:15:34,350 --> 00:15:38,729 Rothko eserlerinin catalogue raisonnésini, kaynak kitabını hazırlaması için 228 00:15:38,812 --> 00:15:42,107 National Gallery ve Rothko ailesi tarafından tutulmuştu. 229 00:15:44,568 --> 00:15:46,737 Bu çok önemliydi. Gerçek demekti. 230 00:15:48,948 --> 00:15:51,492 DÜZENBAZLIK SANATI 231 00:15:51,575 --> 00:15:54,745 Usta bir düzenbaz size istediğinizi sunar. 232 00:15:55,871 --> 00:15:58,248 BİR SAHTEKÂR GİBİ DÜŞÜNMEK'İN YAZARI 233 00:15:58,332 --> 00:16:01,293 Başarılı düzenbazlar çok iyi psikologlardır. 234 00:16:01,377 --> 00:16:04,046 İnsanların ihtiyaçlarını, arzularını 235 00:16:04,129 --> 00:16:05,464 anlayan bireylerdir. 236 00:16:05,547 --> 00:16:07,591 İnancın ve umudun nasıl işlediğini anlarlar. 237 00:16:08,926 --> 00:16:13,430 Rosales, güvenilir biri olduğunu kanıtlamak için ortalarda dolanıyordu. 238 00:16:13,514 --> 00:16:16,016 Sanat dünyasında yeri olan biri olduğunu. 239 00:16:16,100 --> 00:16:20,938 Müzayedelere, açılışlara gidip benden sanat eserleri alırdı. 240 00:16:21,730 --> 00:16:26,193 Açılışlarda, insan içine çıkmış olursunuz. Demek ki saklanmıyorsunuzdur. 241 00:16:26,860 --> 00:16:29,363 Çok ilginç bir kedi ve fare oyunuydu bu 242 00:16:29,446 --> 00:16:32,950 çünkü Glafira'nın getirdiği her yeni resimde 243 00:16:34,076 --> 00:16:37,788 Ann ondan "Bay X" hakkında bilgi almaya çalışıyormuş. 244 00:16:38,914 --> 00:16:40,332 Glafira da şöyle dermiş: 245 00:16:40,416 --> 00:16:43,711 "Şu kadarını söyleyeyim, çalışmalarından çok memnun." 246 00:16:44,294 --> 00:16:48,007 Unutmayın, Knoedler tarafından yılda sadece bir veya iki sahte eser satılmış. 247 00:16:48,590 --> 00:16:52,136 İnsanlar toplam sayıya bakınca "İnanmıyorum!" diyor. 248 00:16:52,219 --> 00:16:54,930 Bunlar Knoedler'a el arabasıyla getirilmedi. 249 00:16:55,014 --> 00:16:57,599 Damlaya damlaya göl olur mantığı varmış. 250 00:16:57,683 --> 00:17:01,228 Yavaş ve istikrarlı bir plan işliyormuş burada. 251 00:17:02,646 --> 00:17:07,317 Glafira ufak tefek, oldukça sakin bir kadınmış. 252 00:17:07,401 --> 00:17:10,821 Aklınıza gelen uluslararası sanat suçlusu profiline 253 00:17:10,904 --> 00:17:12,656 uymayan bir tip. 254 00:17:14,199 --> 00:17:17,202 Ama sevgilisinin sanat geçmişi olduğunu biliyoruz. 255 00:17:19,496 --> 00:17:22,624 Öğrenmem için adınızı söyleyebilir misiniz? 256 00:17:22,708 --> 00:17:27,296 Benim adım José Carlos Bergantiños Diaz. 257 00:17:27,880 --> 00:17:31,050 GLAFIRA ROSALES'İN SEVGİLİSİ 258 00:17:31,133 --> 00:17:32,926 Bergantiños kim? 259 00:17:33,010 --> 00:17:35,471 Glafira Rosales kim? 260 00:17:35,554 --> 00:17:40,100 Bu insanların güya New York'ta bir galerileri varmış. 261 00:17:40,184 --> 00:17:43,270 Güya Sands Point'te bir galerileri varmış. 262 00:17:43,353 --> 00:17:46,857 İspanya'da sahtecilik yapmakla suçlanmışlar. 263 00:17:46,940 --> 00:17:50,527 Bergantiños, 2006 yılındaki bir davada 264 00:17:50,611 --> 00:17:53,447 çeşitli sahte belgeler bulundurmakla suçlanmış. 265 00:17:53,530 --> 00:17:55,491 Hakkında epey olumsuz bulgu var. 266 00:17:55,574 --> 00:17:58,577 Burada bir entrika dönüyorsa, ki döndüğü çok açık, 267 00:17:58,660 --> 00:18:01,622 onun da işin içinde olduğu görünüyordu. 268 00:18:01,705 --> 00:18:04,208 Galeriyi Ann Freedman yönetiyordu. 269 00:18:05,000 --> 00:18:07,294 Onunla hiç tanıştınız mı? 270 00:18:07,377 --> 00:18:11,465 Onunla hiç tanışmadım. Hiç. 271 00:18:12,633 --> 00:18:16,470 Asistanını da tanımıyordum, kimseyi tanımıyordum. 272 00:18:18,138 --> 00:18:21,892 İster Bergantiños ister Glafira olsun, araştırmalarını iyi yapmışlar. 273 00:18:22,476 --> 00:18:25,813 Ann gibi birini seçtiğinizde, kariyerinde böyle bir şeye 274 00:18:25,896 --> 00:18:29,942 ihtiyaç duyan, çok savunmasız bir andaki birini seçmiş olursunuz. 275 00:18:30,025 --> 00:18:34,696 Glafira ve Bergantiños gibi insanların bel bağladıkları şeylerden biri de budur. 276 00:18:35,322 --> 00:18:37,699 Bir düzenbaz iyi bir konuşmacı değildir. 277 00:18:37,783 --> 00:18:39,910 Bir düzenbaz iyi bir dinleyicidir. 278 00:18:40,661 --> 00:18:44,039 Glafira da bunu son derece başarıyla yapmış. 279 00:18:48,544 --> 00:18:52,464 Eserler gelince Ann ilk olarak onları uzmanlara götürmüş. 280 00:18:52,548 --> 00:18:54,883 Simsarlar böyle yapar. 281 00:18:54,967 --> 00:18:57,469 Menşesi belli olsun ya da olmasın. 282 00:18:58,053 --> 00:19:02,432 Ulusal Sanat Galerisi, Mark Rothko'nun kâğıt üzerindeki eserlerinden oluşan 283 00:19:02,516 --> 00:19:04,268 catalogue raisonnésini yayınlıyordu. 284 00:19:05,018 --> 00:19:08,981 Ann'e iki Rothko eseriyle ilgili yazmışlar. 285 00:19:09,064 --> 00:19:12,901 "Eserleri değerlendirdik. 286 00:19:12,985 --> 00:19:16,280 Bu eserleri kataloğa dâhil etme niyetindeyiz." demişler. 287 00:19:16,363 --> 00:19:18,949 Ann, baş konservatöre gitmiş, 288 00:19:19,032 --> 00:19:23,120 Rothko'nun eserlerinin konservatörüne. Ve kondisyon raporlarını almış. 289 00:19:23,203 --> 00:19:26,331 Bu eserler hakkında olumlu yorumlar yapılmış. 290 00:19:26,415 --> 00:19:29,251 "Rothko'nun tarzının klasik bir örneği." 291 00:19:30,127 --> 00:19:33,755 Yüzlerce resmi muhafaza eden birinden bahsediyoruz. 292 00:19:33,839 --> 00:19:35,757 Ama bu resimlerin 293 00:19:35,841 --> 00:19:40,012 fiziksel yapısına baktığında uygunsuz hiçbir şey görmemiş. 294 00:19:41,096 --> 00:19:43,640 Sonra bir Pollock gelmiş 295 00:19:43,724 --> 00:19:47,769 ve nihayetinde de yedi tane Richard Diebenkorn gelmiş. 296 00:19:48,437 --> 00:19:52,357 Geliştirmek üzere, hiç kullanılmamış bir araziyi bulmak gibiydi. 297 00:19:52,441 --> 00:19:56,320 Nihayetinde bunların araştırmalarını yürütmesi için 298 00:19:56,403 --> 00:19:59,740 uzman olarak E. A. Carmean'i tutmuştum. 299 00:20:01,408 --> 00:20:03,493 Onun uzman görüşüne çok güvenirdim. 300 00:20:04,620 --> 00:20:08,540 Kesinlikle gerçek olduklarını düşündüğünü yazılı olarak ifade etti. 301 00:20:09,791 --> 00:20:13,128 Bunların gerçek olduğuna inanmayı çok istemişler 302 00:20:13,212 --> 00:20:15,714 çünkü gerçek olmaları herkesin yararınaydı. 303 00:20:15,797 --> 00:20:17,966 Çok büyük bir keşifte bulunduk. 304 00:20:18,050 --> 00:20:20,969 20'nci yüzyılın en ünlü ressamlarından bazılarının 305 00:20:21,053 --> 00:20:24,389 önceden bilinmeyen resimleriyle dolu bir hazine. 306 00:20:24,473 --> 00:20:27,309 Bence bir şeyin gerçek olmasını çok isterseniz 307 00:20:27,392 --> 00:20:31,980 olumsuz bulguları görmezden gelmek için de elinizden geleni yaparsınız. 308 00:20:32,064 --> 00:20:33,649 Ama olumsuz bulgu çoktu. 309 00:20:35,067 --> 00:20:36,735 Başvurduğu uzmanlar 310 00:20:37,319 --> 00:20:40,197 o veya bu şekilde bu eserleri onaylamış. 311 00:20:41,031 --> 00:20:45,535 Uzmanları da yanına çekip kendi inandığı şeyi doğrulatınca 312 00:20:45,619 --> 00:20:47,788 bu işe balıklama dalmış. 313 00:20:48,205 --> 00:20:51,041 KOLEKSİYONCULAR 314 00:20:51,124 --> 00:20:53,961 Sanat, ufak bir takipçi kitlesi olan 315 00:20:54,044 --> 00:20:56,046 üst düzey bir metadır. 316 00:20:56,630 --> 00:21:00,259 Ayrıcalıklıdır. Dünyanın en büyük sanatçıları söz konusu. 317 00:21:00,342 --> 00:21:02,219 Bir sürü eserleri yok sonuçta. 318 00:21:02,302 --> 00:21:05,138 Ayrıca ortada çok zengin insanlar var. 319 00:21:05,222 --> 00:21:09,434 Başka kimsenin sahip olamayacağı, aşırı nadide bir şey almak istiyorlar. 320 00:21:09,518 --> 00:21:12,854 Bu olgular bir araya geldiğinde de 321 00:21:12,938 --> 00:21:17,025 biri yeni bir keşifle ortaya çıkarsa büyük heyecan yaratır. 322 00:21:18,193 --> 00:21:21,822 De Sole ailesi çok zekidir. 323 00:21:21,905 --> 00:21:25,075 Domenico, Harvard Hukuk Fakültesi'nden mezun. 324 00:21:25,158 --> 00:21:26,952 Çok entelektüel bir adamdır. 325 00:21:27,035 --> 00:21:30,289 Etkileyici bir sanat koleksiyonları vardır. 326 00:21:31,164 --> 00:21:33,417 Eski bir dostu ziyaretimizde bana şöyle dedi: 327 00:21:33,500 --> 00:21:37,254 "New York'a gittiğinde çok yakın bir arkadaşımla görüş mutlaka. 328 00:21:37,337 --> 00:21:41,133 İşinde muhtemelen Amerika'nın en iyisi. Ann Freedman." 329 00:21:41,633 --> 00:21:45,679 YÖNETİM KURULU BAŞKANI 330 00:21:45,762 --> 00:21:49,057 Onu tanımıyordum. O zamanlar Knoedler'ı da hiç bilmezdim. 331 00:21:49,641 --> 00:21:52,269 Sevdiğimiz bir Scully eserinden bahsetmiştik. 332 00:21:52,352 --> 00:21:55,689 Elinde bir Scully var mı diye onu arayalım, dedik. 333 00:21:55,772 --> 00:21:59,901 O sıralar elimde yoktu ama onlarla tanışmak istedim. 334 00:22:00,569 --> 00:22:02,195 Çok güzel bir yerdi. 335 00:22:02,279 --> 00:22:07,492 Merdivenlerden çıkınca bir ofis vardı, orada oturduk. 336 00:22:07,576 --> 00:22:10,912 Şövalenin üstünde, üstü örtülü birkaç tablo vardı. 337 00:22:10,996 --> 00:22:14,833 "Üzerinde beyaz örtü olan nedir?" dediler. 338 00:22:14,916 --> 00:22:16,668 "O bir Rothko eseri." dedim. 339 00:22:17,377 --> 00:22:20,005 "Rothko'yu çok severiz! Bir bakalım." 340 00:22:20,839 --> 00:22:24,760 İki tane sanat eserinin üstünü açtı. 341 00:22:25,677 --> 00:22:28,889 Biri Rothko'ya ve diğeri de Jackson Pollock'a aitmiş. 342 00:22:29,473 --> 00:22:32,476 "Vay canına, şunlara bak." dedik. 343 00:22:32,559 --> 00:22:34,478 Nefesimiz kesildi resmen. 344 00:22:37,606 --> 00:22:42,694 Her gün karşılaştığımız bir şey değildi sonuçta. 345 00:22:43,362 --> 00:22:45,447 Biz de bilgi almak istedik tabii. 346 00:22:45,530 --> 00:22:47,282 Bir bakıma gözleri boyanmış 347 00:22:47,366 --> 00:22:48,200 CEZA AVUKATI 348 00:22:48,283 --> 00:22:50,619 ama hepsi de entelektüel insanlardı. 349 00:22:51,203 --> 00:22:55,749 İş dünyasında da meslek yaşamlarında da entelektüel insanlar olmalarına rağmen 350 00:22:55,832 --> 00:22:58,627 hepsi de bu sanat eserlerinin cazibesine 351 00:22:59,252 --> 00:23:01,838 yenik düşmüşler. 352 00:23:02,672 --> 00:23:08,053 Bence De Sole ailesini buna, Rotho eseri olduğuna inandıkları şeye 353 00:23:08,136 --> 00:23:10,055 âşık olmaya iten düşünce yapısı 354 00:23:10,138 --> 00:23:14,935 sahte eser satın alan koleksiyoncularda sık sık görülen 355 00:23:15,477 --> 00:23:16,895 bir düşünce yapısı. 356 00:23:18,480 --> 00:23:21,775 Âşık olmak, kusurların görmezden gelinip 357 00:23:21,858 --> 00:23:25,278 silindiği bu süreci çok iyi açıklıyor aslında. 358 00:23:25,362 --> 00:23:30,117 Yeni aşkına tutulmuş birinin, o kişinin kusurlarını görmezden geleceği gibi aynı. 359 00:23:30,200 --> 00:23:33,370 Bu, insanın egosunu besleyen bir şey. 360 00:23:33,453 --> 00:23:36,373 Evinize insanlar geldiğinde 361 00:23:36,456 --> 00:23:38,750 görmelerini istediğiniz bir şey. 362 00:23:39,418 --> 00:23:41,962 Bir anda, tam da istediğiniz gibi bir Rothko 363 00:23:42,045 --> 00:23:43,839 piyasaya sürülmüşken 364 00:23:43,922 --> 00:23:46,633 soru mu sorarsınız yoksa hemen alır mısınız? 365 00:23:46,716 --> 00:23:49,553 Şunu da belirteyim, bu alanda kalifiye değilim. 366 00:23:49,636 --> 00:23:50,971 Uzman değilim. 367 00:23:51,054 --> 00:23:54,391 Tablolar çok güzel görünüyordu ve hatta 368 00:23:54,474 --> 00:23:57,394 danışman olarak kullandığımız kişi çok bilgilidir 369 00:23:57,477 --> 00:23:59,396 ve tablonun çok iyi göründüğünü söylemişti. 370 00:24:00,439 --> 00:24:03,358 Sekiz milyon dolar büyük bir meblağ gibi görünüyor 371 00:24:04,109 --> 00:24:07,988 ama bununla birlikte bir Rothko için de düşük bir meblağ. 372 00:24:08,071 --> 00:24:11,158 O dönemden sağlam kalmış Rothko eserleri 373 00:24:11,241 --> 00:24:13,410 bundan çok daha fazla ediyor. 374 00:24:14,995 --> 00:24:17,706 Pek soruları yok gibiydi. 375 00:24:17,789 --> 00:24:21,251 Tabloya hayran kalmışlardı resmen. 376 00:24:21,334 --> 00:24:24,004 Domenico ısrarcı davrandı. 377 00:24:24,087 --> 00:24:26,882 Fatura kesilmesinin yanında 378 00:24:26,965 --> 00:24:30,635 gerçeklik garantisi de istedi. 379 00:24:30,719 --> 00:24:35,682 Freedman bir sürü sayfadan oluşan bir belge sundu. 380 00:24:35,765 --> 00:24:38,810 Listede "uzmanlar" vardı. 381 00:24:39,436 --> 00:24:44,024 Kimisi tabloları görmüş kimisi de gerçekliğini onaylamış. 382 00:24:44,107 --> 00:24:47,652 De Sole'nin aldığı tablonun uzmanlarından biri de bendim. 383 00:24:47,736 --> 00:24:50,113 Bu işe de bu şekilde bulaştım zaten. 384 00:24:50,197 --> 00:24:54,367 Rothko konusunda uzman değilim. O tabloyu gördüğümü hiç hatırlamıyorum. 385 00:24:56,495 --> 00:24:59,664 De Sole ortada bir menşe olmadığını biliyordu. 386 00:24:59,748 --> 00:25:04,336 De Sole mal sahibinin, satıcının kimliğinin belirsiz olduğunu biliyordu. 387 00:25:05,212 --> 00:25:07,339 Hatta hepsi bunu biliyordu. 388 00:25:09,299 --> 00:25:16,181 De Soleler'in aldığı eser Beyeler'a gitti. Rothko Odaları denen bir ortamda 389 00:25:16,264 --> 00:25:20,644 müthiş bir biçimde sergilendi. Bu olaydan bahsetmek çok hoşuma gidiyor. 390 00:25:20,727 --> 00:25:24,231 Ernst Beyeler en önemli sanat simsarlarından biriydi. 391 00:25:24,314 --> 00:25:28,276 Koca bir sergiyi Mark Rothko'nun eserlerine ayırmıştı. 392 00:25:28,360 --> 00:25:30,987 De Soleler'in aldığı Rothko da o duvardaydı. 393 00:25:31,071 --> 00:25:32,989 Beyeler'a girdiğinizde 394 00:25:33,698 --> 00:25:34,533 karşınızdaydı. 395 00:25:35,909 --> 00:25:40,121 Erlars Beyeler o zamanlar hayattaydı. Hiç sorgulamadı. 396 00:25:41,540 --> 00:25:42,832 Kabul etti. 397 00:25:42,916 --> 00:25:46,753 Elimizde bir cevher olduğuna daha çok inanmamıza sebep oldu bu. 398 00:25:46,836 --> 00:25:50,090 İnsan kendine sormalı, bunu neden alıyorum? 399 00:25:50,173 --> 00:25:52,342 Nasıl bu kadar uygun fiyata aldım? 400 00:25:52,425 --> 00:25:55,262 SAHTECİ 401 00:25:55,345 --> 00:25:58,807 Pek çok uzmanın ilk önce hemfikir olduğu konu şuydu: 402 00:25:58,890 --> 00:26:03,395 Tek bir kişinin bu kadar çok ressamın tekniğinde ustalaşması 403 00:26:03,478 --> 00:26:07,274 imkânsız değilse de çok uzak bir ihtimaldi. 404 00:26:07,357 --> 00:26:11,236 Olağan dışıydı ve bu eserleri inceleyen herkes için de 405 00:26:11,319 --> 00:26:13,488 tamamen beklenmedik bir şeydi. 406 00:26:13,572 --> 00:26:15,574 Günün en gözde kişisine geçiyoruz. 407 00:26:15,657 --> 00:26:17,867 Dikkatimizi çeken birini seçtik 408 00:26:17,951 --> 00:26:20,203 ama pek de düzgün sebeplerden değil. 409 00:26:20,287 --> 00:26:23,290 Bugün, resimlerini birkaç yüz dolara satarken, 410 00:26:23,373 --> 00:26:27,294 şu an milyonlarca dolara satan 75 yaşındaki ressamdan bahsedeceğiz. 411 00:26:29,170 --> 00:26:34,301 Pei-Shen hakkında Çin'de yaşarken başarılı bir ressam olduğunu biliyoruz. 412 00:26:34,384 --> 00:26:38,179 Amerika'ya gelince sanat dünyasında Çin'deki gibi yer edinememiş. 413 00:26:39,055 --> 00:26:40,682 Hüsrana uğramıştı 414 00:26:40,765 --> 00:26:45,729 çünkü buraya Çin'de yarattıkları büyük bir isimle geliyorlar. 415 00:26:45,812 --> 00:26:48,023 Burada kimse tanımıyor. "Sen kimsin?" 416 00:26:48,106 --> 00:26:50,275 Art Student League'de eğitim almış. 417 00:26:50,859 --> 00:26:54,446 Art Student League, Manhattan'daki bir okul. 418 00:26:54,529 --> 00:26:59,242 Alexander Calder ve Pollock gibi büyük isimler de 419 00:26:59,326 --> 00:27:01,077 burada eğitim görmüş. 420 00:27:01,161 --> 00:27:03,913 PEI-SHEN'İN SINIF ARKADAŞI 421 00:27:04,414 --> 00:27:08,084 Bu adam, hiç şüphe yok ki bir dâhiymiş 422 00:27:08,168 --> 00:27:13,089 ve yedi veya sekiz farklı soyut dışavurumcu ressamın 423 00:27:13,173 --> 00:27:14,758 tekniklerini incelemiş. 424 00:27:15,425 --> 00:27:18,094 Bunlara çok sıkı çalışmış. 425 00:27:18,178 --> 00:27:22,891 Çin'de bin yıldan daha uzun ömürlü bir gelenek vardır. 426 00:27:22,974 --> 00:27:28,229 Hem eski bir sanatçıya gösterebileceğiniz en büyük hürmet açısından 427 00:27:28,313 --> 00:27:31,358 hem de kendi becerinizi sınama açısından 428 00:27:31,441 --> 00:27:35,904 doğru kopyalama, kusursuz kopyalama olayı vardır. 429 00:27:35,987 --> 00:27:38,448 Bu olay bin yıl öncesine dayanıyor. 430 00:27:38,531 --> 00:27:40,533 Özgünlük bir meziyet değildi. 431 00:27:41,117 --> 00:27:45,288 Yürekten gelen bir şey yok. Sadece başkalarının tekniği kopyalanıyor. 432 00:27:45,372 --> 00:27:48,041 Sadece resim değil, iPhone'u da kopyalıyorlar. 433 00:27:48,124 --> 00:27:51,127 Bir sürü ileri teknoloji ürününü de kopyalıyorlar. 434 00:27:51,211 --> 00:27:56,007 Neredeyse hiç kimsenin gerçek şaheserlerden ayırt edemeyeceği 435 00:27:56,091 --> 00:28:00,512 bu eserleri ortaya çıkaran Çinli bir ressam olmak nasıl bir histir acaba? 436 00:28:00,595 --> 00:28:02,263 Başarılı biri. Yeteneği var. 437 00:28:02,347 --> 00:28:05,975 Ama Picasso veya Matisse tarzı bir yetenek değil. 438 00:28:06,559 --> 00:28:08,478 Rothko'su çok kötü bir kopyaydı. 439 00:28:08,561 --> 00:28:10,605 Şahane. Şahane kopyalar. 440 00:28:12,899 --> 00:28:15,819 Glafira ve Bergantiños görüşmeler yapmış 441 00:28:15,902 --> 00:28:19,823 ya da bunu yapabilecek insanları aramış ve Pei-Shen'de karar kılmış 442 00:28:19,906 --> 00:28:24,285 çünkü aralarında en iyisi oymuş ve birkaç ressamı kopyalayabiliyormuş. 443 00:28:24,869 --> 00:28:28,873 Pei-Shen tabloları ortaya çıkardığında yepyeni oluyorlardı tabii. 444 00:28:28,957 --> 00:28:31,418 50'lerden, 60'lardan kalma değillerdi. 445 00:28:31,501 --> 00:28:35,839 Pei-Shen tabloları yapıp Bergantiños'a veriyormuş 446 00:28:35,922 --> 00:28:39,592 ve o da tablonun eski görünmesi için bir şeyler yapıyormuş. 447 00:28:39,676 --> 00:28:42,262 Yüzeyde çatlamalar olsun, tozlanmalar olsun. 448 00:28:42,345 --> 00:28:46,516 Çerçevenin doğru yaşta olması gerekiyor. Tuval bile doğru yaşta olmalı. 449 00:28:46,599 --> 00:28:50,562 Bergantiños da bazı materyaller, ham malzemeler, 450 00:28:50,645 --> 00:28:53,481 eski bir tuval ve doğru tip bir çerçeve alırmış. 451 00:28:53,565 --> 00:28:55,483 İş birliği içindelermiş yani. 452 00:28:55,984 --> 00:29:00,321 Pei-Shen'in yeteneğine ihtiyaçları olduğu gibi, sonrasında Bergantiños da 453 00:29:00,405 --> 00:29:04,492 eskimiş ve inandırıcı göstermek için son rötuşları yapmak zorundaymış. 454 00:29:05,410 --> 00:29:08,788 Banka hesabıma bakarsanız bir gelir olmadığını görürsünüz. 455 00:29:08,872 --> 00:29:12,250 Hâlâ fakir bir sanatçıyım. Bu işe karışmış olabilir miyim? 456 00:29:12,333 --> 00:29:14,210 Başta çok az para almış. 457 00:29:14,794 --> 00:29:19,924 Zaman ilerlemiş ve kendisi 67'nci Cadde Armory Sanat Fuarı'na gitmiş 458 00:29:20,008 --> 00:29:20,842 8-11 MART 459 00:29:20,925 --> 00:29:27,182 ve çalışmalarından birini Knoedler Galeri standında görmüş. 460 00:29:27,265 --> 00:29:31,728 İşte o an Rosales'e gidip şöyle demiş: 461 00:29:32,353 --> 00:29:33,897 "Daha çok para istiyorum." 462 00:29:33,980 --> 00:29:38,276 Carlos, Pei-Shen Qian'la nasıl tanıştın? 463 00:29:38,943 --> 00:29:43,281 Ondan bir tablo almıştım. 464 00:29:44,157 --> 00:29:46,034 O zamanlar sokakta 465 00:29:46,993 --> 00:29:51,581 resim falan yapıyordu. 466 00:29:52,916 --> 00:29:56,503 Bazen paraya ihtiyacım olduğunda 467 00:29:56,586 --> 00:30:01,549 herkes gibi ben de ondan alıp satardım. 468 00:30:02,258 --> 00:30:05,929 Bu eserlerin arka planındaki hikâyeyi de 469 00:30:06,012 --> 00:30:10,642 sevgilisinden biraz yardım alarak Rosales'in yazdığına eminim. 470 00:30:11,309 --> 00:30:13,353 Plan çok iyi yürütülmüştü. 471 00:30:14,437 --> 00:30:17,065 Şunu da unutmamak gerekir ki Glafira Rosales 472 00:30:17,148 --> 00:30:20,068 o tabloları kendi de satmayı denemiş. 473 00:30:20,151 --> 00:30:23,446 Ann Freedman'ın sattığı koleksiyonculara 474 00:30:23,530 --> 00:30:27,617 veya galericilere erişimi olsaydı bile ona gülüp geçerlerdi. 475 00:30:27,700 --> 00:30:29,410 Ortada bir bağlam görüyoruz. 476 00:30:29,494 --> 00:30:32,831 Modern Sanat Müzesi'ne gidip, MET'e gidip 477 00:30:32,914 --> 00:30:37,836 orada asılı bir tablo gördüğünüzde, uzman olsanız bile şunu düşünmezsiniz: 478 00:30:37,919 --> 00:30:40,839 "Bu tabloda doğru olmayan bir şeyler var." 479 00:30:40,922 --> 00:30:47,095 O müzeye ve o tabloyu dikkatle incelemiş altyapı çalışmasına güvenirsiniz. 480 00:30:47,178 --> 00:30:50,014 Knoedler'ın çok önemli bir itibarı vardı 481 00:30:50,098 --> 00:30:53,434 ve sanırım insanlar hiç şüphelenmedi. 482 00:30:54,018 --> 00:30:56,855 Gittikçe daha çok kişi bunları beğenir oldu. 483 00:30:56,938 --> 00:30:59,566 Beğenmek derken, ister oldu yani. 484 00:31:00,275 --> 00:31:04,571 Tablolara bakınca insanların gözleri parlıyordu. 485 00:31:07,198 --> 00:31:10,743 Bu tablolara karşı çok yoğun bir arzu vardı. 486 00:31:27,302 --> 00:31:29,387 60'IN ÜZERİNDE SAHTE TABLO 487 00:31:29,470 --> 00:31:33,725 NEREDEYSE 80 MİLYON DOLARA SATILDI 488 00:31:33,808 --> 00:31:39,022 İkinci el sanat piyasası olarak adlandırdığımız şeyde çalışan biri 489 00:31:39,105 --> 00:31:41,733 eseri birinden alıp başkasına satarken 490 00:31:41,816 --> 00:31:46,738 bu satışlarda yüzde yüz kâr yapması genelde normaldir. 491 00:31:47,322 --> 00:31:52,410 Ama bu kâr marjları daha çok yüzde 200 ila 800 arasında değişiyordu. 492 00:31:52,952 --> 00:31:55,413 Böyle şeyler on yılda bir olur ancak. 493 00:31:55,496 --> 00:31:58,791 İkinci el piyasasındaki herhangi bir satıcı da 494 00:31:58,875 --> 00:32:02,337 sürekli bu ölçüde kâr marjlarına ulaşıyorsa 495 00:32:02,962 --> 00:32:05,298 endişelenecek bir durum olduğunu anlar. 496 00:32:07,967 --> 00:32:11,846 Bu sanat eserlerine inanan bir tek ben değildim. 497 00:32:13,014 --> 00:32:16,017 Ann Freedman herkese karşı geliyor değildi. 498 00:32:17,518 --> 00:32:18,895 Herkes istekliydi. 499 00:32:20,229 --> 00:32:21,898 Sanat dünyası istekliydi. 500 00:32:23,775 --> 00:32:24,984 Saklı değillerdi. 501 00:32:25,693 --> 00:32:27,403 Önemsiz gösterilmiyorlardı. 502 00:32:28,029 --> 00:32:31,115 Dünyanın dört bir yanında sergilenip 503 00:32:31,199 --> 00:32:32,867 yayınlandılar. 504 00:32:33,534 --> 00:32:36,245 TASCHEN SAHTE ROTHKO ESERİNİ ALTI KEZ YAYINLADI 505 00:32:36,329 --> 00:32:37,330 Bu eserlerin 506 00:32:38,206 --> 00:32:41,042 gerçek olmasını o kadar istemiş ki. 507 00:32:41,125 --> 00:32:46,297 Çünkü gerçek olsalardı, dünyadaki sanat simsarları arasında 508 00:32:46,381 --> 00:32:47,882 başı çekiyor olacaktı. 509 00:32:47,966 --> 00:32:51,135 Hepsinin üstünde olacaktı. 510 00:32:51,219 --> 00:32:54,180 Bu da onu uçurumun kenarına sürüklemiş oldu. 511 00:32:56,099 --> 00:32:58,977 GERÇEK OLAMAYACAK KADAR İYİ 512 00:33:00,103 --> 00:33:01,145 KOLEKSİYONCU 513 00:33:01,229 --> 00:33:05,316 Jack Levy galeriye gidip bir Jackson Pollock satın almak istemiş. 514 00:33:06,484 --> 00:33:09,195 Şöyle demiş: "Bu eseri alacağım 515 00:33:09,278 --> 00:33:14,242 ama bunu, IFAR'ın değerlendirmesinden geçirmenizi isterim." 516 00:33:14,325 --> 00:33:17,745 IFAR DERGİSİ 517 00:33:17,829 --> 00:33:19,956 Uluslarası Sanat Araştırma Vakfı 518 00:33:20,039 --> 00:33:25,628 karmaşık isnat ve özgünlük sorunlarıyla ilgilenmek için kuruldu. 519 00:33:26,504 --> 00:33:30,133 Böyle bir şey yapan az sayıdaki kurumdan biriyiz. 520 00:33:31,134 --> 00:33:31,968 Bay Levy, 521 00:33:32,051 --> 00:33:36,264 Pollock eseri olduğunu kabul etmezsek 522 00:33:36,347 --> 00:33:39,767 parasını geri almak üzere anlaşmış. 523 00:33:40,560 --> 00:33:46,065 Gerçeklik meselesi günümüzde sanat dünyasındaki çok büyük bir sıkıntı. 524 00:33:46,149 --> 00:33:49,944 Sahtecilerin çok yararına olan bir durum var. 525 00:33:50,028 --> 00:33:51,863 Olumsuz bir fikriniz olduğunda, 526 00:33:51,946 --> 00:33:54,866 emin değilseniz, bunu kendinize saklıyorsunuz. 527 00:33:55,408 --> 00:33:58,494 Bazı tablolar hakkında eleştiride bulunup dava edilen 528 00:33:59,120 --> 00:34:00,204 uzmanlar oluyor. 529 00:34:01,497 --> 00:34:05,376 Gerçekliğini doğrulama incelemesi genelde üç aşamalı olur. 530 00:34:06,044 --> 00:34:11,215 Menşe bilgisini de içinde barındıran bir kaynak araştırması olur. 531 00:34:11,299 --> 00:34:15,094 Sonra eseri incelemeleri için uzmanlar bir araya getirilir. 532 00:34:15,720 --> 00:34:18,556 Sanatçı hakkında gerçekten bilgili uzmanlar. 533 00:34:18,639 --> 00:34:21,517 Sanatçının tarzıyla uyumunu incelerler. 534 00:34:22,143 --> 00:34:25,396 Sonra da materyal özellikleri dediğimiz kısma geçeriz. 535 00:34:26,105 --> 00:34:30,026 Eserin, yüzeysel olarak iyi göründüğüne dair 536 00:34:30,109 --> 00:34:32,612 birkaç olumlu yorumun yanında 537 00:34:32,695 --> 00:34:35,114 çok fazla olumsuz yorumsuz gelmişti. 538 00:34:36,074 --> 00:34:41,954 Materyal açısından ilk fark ettiğimiz, eski bir tuvalin üzerindeki yeni boyaydı. 539 00:34:42,038 --> 00:34:47,210 Aynı yıla ait gerçek bir Pollock resmiyle karşılaştırdık 540 00:34:47,293 --> 00:34:50,713 ve masonit tamamen farklı yıllanmıştı. 541 00:34:50,797 --> 00:34:53,591 Bu bizde büyük şüphe uyandırdı. 542 00:34:53,674 --> 00:34:59,013 Biçemsel olarak boyanın uygulanma şeklinde ve yeşilimsi kahverengi aşınmalarda 543 00:34:59,097 --> 00:35:02,100 birçok endişe uyandırıcı durum vardı. 544 00:35:02,183 --> 00:35:05,311 Kimse bunu görmemiş… Eseri beğenen insanlar bile 545 00:35:05,394 --> 00:35:06,979 bunu sorgulamamış. 546 00:35:07,063 --> 00:35:11,692 Biri de menşe meselesi. O menşenin neden inandırıcı olmadığını gösteren 547 00:35:11,776 --> 00:35:15,029 16 sayfalık belge de ekledik. 548 00:35:16,030 --> 00:35:19,075 Pollock çok iyi belgelenmiş bir ressamdı. 549 00:35:19,158 --> 00:35:21,786 Yaşarken ünlüydü zaten yahu! 550 00:35:22,537 --> 00:35:26,374 Pollock kariyerinin zirvesindeyken 551 00:35:26,457 --> 00:35:30,086 belgelenmemiş bir tabloydu bu. 552 00:35:30,169 --> 00:35:35,049 Life dergisinin, Amerika'nın en ünlü ressamı Pollock mu, diye sorduğu zamanlar. 553 00:35:35,133 --> 00:35:38,302 Bilhassa bu son derece şaşırtıcıydı. 554 00:35:39,887 --> 00:35:45,393 Tüm bu bilgiler doğrultusunda bir rapor hazırlayıp 555 00:35:45,476 --> 00:35:50,106 bu çalışmayı, Jackson Pollock eseri olarak kabul edemeyeceğimizi bildirdik. 556 00:35:52,441 --> 00:35:54,110 Bir sonuca varmamışlardı. 557 00:35:54,193 --> 00:36:00,158 Bu rapor, sanat camiasında genellikle sahtelik bildirisi olarak anlaşılır 558 00:36:00,241 --> 00:36:04,245 ama biz de sonuç olarak bunu dedik zaten ve birkaç kez belirttik. 559 00:36:05,872 --> 00:36:09,417 Ama onlar raporu saklayıp rapordan hiç bahsetmemiş 560 00:36:09,500 --> 00:36:12,295 ve yıllarca hakkımızda atıp tutmuşlar. 561 00:36:14,797 --> 00:36:19,844 Daha sonra galeri, bir kanaatte bulunmadığımızı demeye getirmiş. 562 00:36:19,927 --> 00:36:25,725 Ona söylemek istediğim hiçbir şeyi dinlemek istemediğini hissettim. 563 00:36:25,808 --> 00:36:28,060 Bu da bir kanaatti işte. 564 00:36:28,144 --> 00:36:31,647 "Bunu Pollock eseri olarak kabul edemeyiz." 565 00:36:32,732 --> 00:36:37,653 O noktada Jack Levy, Ann Freedman ve Knoedler'a dönüp 566 00:36:37,737 --> 00:36:42,241 "Paramı istiyorum. Anlaşma buydu. Bana iki milyon dolar borçlusunuz." demiş. 567 00:36:42,325 --> 00:36:45,536 Ona şöyle dediğimi hatırlıyorum: "Jack, bir sorun varsa 568 00:36:46,579 --> 00:36:47,413 hallederiz." 569 00:36:48,080 --> 00:36:49,999 Kim olsa böyle söylerdim. 570 00:36:50,499 --> 00:36:53,836 Knoedler alım bedelini tamamen iade etmiş. 571 00:36:54,503 --> 00:36:58,716 İnsan diyo ki o anda Ann Freedman ve Knoedler 572 00:36:58,799 --> 00:37:02,678 bu olayı ele alıp ciddi şekilde araştırmaya karar vermiştir. 573 00:37:02,762 --> 00:37:07,099 Ama aslında o eser Knoedler Galeri'de tekrar satışa çıkmış. 574 00:37:07,767 --> 00:37:12,939 Fiyatı iki milyon dolardan 11 milyona çıkmıştı sanırım. 575 00:37:14,023 --> 00:37:17,610 Zaman geçtikçe düşündüm ki 576 00:37:17,693 --> 00:37:21,155 Pollock eserleri piyasada değerlendiği için 577 00:37:21,239 --> 00:37:24,116 ücretini daha da arttırabilirdik. 578 00:37:24,200 --> 00:37:25,409 Hiç sattı mı? 579 00:37:26,619 --> 00:37:27,453 Hayır. 580 00:37:32,416 --> 00:37:35,962 Direkt Glarifa'nın yanına gidip 581 00:37:36,045 --> 00:37:40,299 eserler hakkında şüpheler olduğunu söyledim 582 00:37:40,383 --> 00:37:43,594 ve ondan biraz daha bilgi aldım. 583 00:37:44,971 --> 00:37:47,848 Üç hafta içinde, mucizevi bir şekilde, 584 00:37:47,932 --> 00:37:51,435 bu eserin yeni bir menşesi olduğunu öğrendim. 585 00:37:52,478 --> 00:37:53,562 BAY X İKİNCİ HİKÂYE 586 00:37:53,646 --> 00:37:55,940 İki numaralı hikâye değişmişti. 587 00:37:56,023 --> 00:38:01,988 Şimdi de "Bay X" gey olmuş ve New York'a geldiği zaman 588 00:38:02,071 --> 00:38:06,450 David Herbert adında bir adamdan eserler almaya başlamış. 589 00:38:06,534 --> 00:38:07,451 O da geymiş. 590 00:38:08,035 --> 00:38:11,038 David Herbert 1950'lerde çalışmış gerçek bir sanat simsarıydı. 591 00:38:11,122 --> 00:38:13,291 Sidney Janis Galeri'de çalışıp 592 00:38:13,374 --> 00:38:16,585 birçok soyut dışavurumcu ressamı temsil etmiş. 593 00:38:16,669 --> 00:38:21,590 Betty Parsons Galeri'de de birtakım soyut dışavurumcu ressamı temsil etmiş. 594 00:38:21,674 --> 00:38:25,177 Seçkin galerilerde çalışmış gerçek bir simsardı yani. 595 00:38:25,261 --> 00:38:28,639 "Bay X" gey sanatseverler, simsarlar ve koleksiyonculardan 596 00:38:28,723 --> 00:38:31,642 oluşan bu marjinal grubun içine girmiş. 597 00:38:31,726 --> 00:38:35,855 Ancak İsviçre'de bir karısı ve çocukları varmış 598 00:38:35,938 --> 00:38:38,941 ve o yüzden bu eserleri yanında götüremiyormuş. 599 00:38:39,025 --> 00:38:42,570 Gey hayatını ailesine açmış olurmuş. 600 00:38:42,653 --> 00:38:46,991 Bu da uydurma ve araştırma yapılarak çürütebilecek bir hikâyeydi. 601 00:38:47,074 --> 00:38:48,743 Hikâye değişmeye devam etti. 602 00:38:48,826 --> 00:38:51,912 İşin içinde Alfonso Ossorio vardı, sonra yok oldu. 603 00:38:51,996 --> 00:38:56,834 İşlerine geldiği için David Herbert'a tutundular çünkü ölmüştü. 604 00:38:56,917 --> 00:39:00,212 Boşluklar oluştukça ya da hikâyede delikler açıldıkça 605 00:39:00,296 --> 00:39:02,923 anında başka bilgilerle kapatıyorlardı. 606 00:39:03,007 --> 00:39:07,762 Fakat Ann Freedman gibi bir nebze kolay aldanan ve hırslı bir simsarın 607 00:39:07,845 --> 00:39:12,725 böyle bir numarayı yiyebilmesini de anlıyorsunuz aslında. 608 00:39:12,808 --> 00:39:15,519 David Herbert diye biri vardı sonuçta. 609 00:39:15,603 --> 00:39:19,899 O da, Glafira'nın anlattığı her şey gibi bunu da yutmuş. 610 00:39:21,275 --> 00:39:23,277 Daha fazla şey anlattı. 611 00:39:23,361 --> 00:39:27,156 Hikâyesini değiştirmedi, anlattığı şeyleri geri çekmedi. 612 00:39:28,157 --> 00:39:30,659 Hikâyesi gelişiyordu. 613 00:39:32,119 --> 00:39:35,164 Bir an olsun aklıma gelmedi bu. 614 00:39:36,499 --> 00:39:39,043 Bana doğruyu söylemediğini hiç düşünmedim. 615 00:39:39,126 --> 00:39:40,753 Bir gün başka bir şey deyip 616 00:39:40,836 --> 00:39:45,383 ikinci gün başka bir şey söyleseydi şüphelenirdim o zaman. 617 00:39:46,050 --> 00:39:47,259 Öyle bir şey olmadı. 618 00:39:54,517 --> 00:39:59,230 Dedalus Vakfı 1981'de Robert Motherwell tarafından kuruldu. 619 00:40:03,818 --> 00:40:07,822 Motherwell soyut dışavurumcu ressamların başında gelenlerdendi 620 00:40:07,905 --> 00:40:11,409 ve birçok yönden de bu hareketin sözcüsüydü. 621 00:40:19,959 --> 00:40:25,297 2007'nin başlarında, özel bir simsar olan arkadaşım Julian Weissman 622 00:40:25,381 --> 00:40:31,345 yakın zamanda keşfedilen bir Motherwell resmi olduğunu söyledi. 623 00:40:31,846 --> 00:40:34,974 ROSALES, JULIAN WEISSMAN'A DA SAHTE TABLO SATIYORDU 624 00:40:35,891 --> 00:40:38,936 Bana biraz tuhaf gelmişti. Çarpık bir şeydi. 625 00:40:39,019 --> 00:40:42,189 Resimde çok fazla yağlı boya veya damla lekesi vardı 626 00:40:42,273 --> 00:40:44,984 ama tam da veri tabanındaki şeylere benziyordu. 627 00:40:45,067 --> 00:40:47,862 Tamam dedik, bir keşif sonuçta. 628 00:40:47,945 --> 00:40:50,739 Yeni keşifler olabiliyor. Demek ki Motherwell 629 00:40:50,823 --> 00:40:54,034 1953'te sandığımızdan daha fazla resim yapmış, dedik. 630 00:40:54,827 --> 00:40:57,913 Bizden gerçekliğini doğruladığımız bir mektup istedi. 631 00:40:58,914 --> 00:41:01,542 Bu mektubu da tabloyu satmak için kullandı. 632 00:41:02,418 --> 00:41:05,838 Benim hatam. Bir hataydı. Yaşadım ve öğrendim. 633 00:41:06,881 --> 00:41:11,719 Aynı yıl içinde, Ann Freedman bize elinde bir Ağıt daha olduğunu söyledi 634 00:41:12,303 --> 00:41:14,346 ve çok hatalı görünüyordu. 635 00:41:15,556 --> 00:41:19,143 Kendi Motherwell tablom için bizzat onay almıştım. 636 00:41:19,727 --> 00:41:22,813 Motherwell'in 13 yıllık karısı Helen Frankenthaler 637 00:41:23,397 --> 00:41:26,358 o "Ağıt" tablosna bakıp parmağını uzattı 638 00:41:26,442 --> 00:41:28,402 ve "Evet, Bob'ın bu." dedi. 639 00:41:28,486 --> 00:41:31,697 Bundan daha büyük bir onaylama olamazdı. 640 00:41:33,782 --> 00:41:36,619 Bir kez görünce imzası normal gibiydi. 641 00:41:36,702 --> 00:41:41,582 Ama her imza biraz farklılık gösterir ve bu imza bir taslaktan alınmış gibiydi. 642 00:41:42,166 --> 00:41:44,668 Bu resimlerde bir tuhaflık varmış. 643 00:41:44,752 --> 00:41:48,214 Knoedlar'da Freedman'ın yanına gidip onunla yüzleşmişler. 644 00:41:50,424 --> 00:41:52,885 Biz ona iyilik yaptığımızı düşünüyorduk. 645 00:41:52,968 --> 00:41:57,348 "İnanmıyorum! İyi ki bunu haber verdiniz çünkü bu tabloları gerçek sanıp 646 00:41:57,431 --> 00:42:00,726 başkalarına satmaya çalışıyordum." diyecek sandık. 647 00:42:00,809 --> 00:42:04,230 Bize bu koleksiyonda sadece Motherwell eserleri olmadığını, 648 00:42:04,313 --> 00:42:07,733 Rothko, Pollock ve de Kooning eserleri olduğunu da söyledi. 649 00:42:07,816 --> 00:42:14,031 Knoedler'ın sergilediği karşı koymanın boyutu çok anlamsızdı. 650 00:42:14,114 --> 00:42:16,242 Tepkisi, bizimle tartışmak oldu. 651 00:42:16,325 --> 00:42:17,535 Herbert hikâyesini 652 00:42:17,618 --> 00:42:21,330 ve David'le Motherwell'in yakınlığını anlatmaya başladı. 653 00:42:21,413 --> 00:42:25,417 O bunları söyledikten sonra biraz araştıma yaptık ve öğrendik ki 654 00:42:25,501 --> 00:42:27,628 David, Motherwell'le yakın değilmiş. 655 00:42:27,711 --> 00:42:30,464 Belki bir yerlerde dikkatini çekmeden geçip gitmiştir. 656 00:42:30,548 --> 00:42:34,802 Ann ise onları yakınmış, resimler de gerçekmiş gibi gösteriyordu. 657 00:42:34,885 --> 00:42:36,554 Ve bize dedi ki: 658 00:42:36,637 --> 00:42:40,474 "Diğer ressamları inceleyen uzmanlar bu tablolara gerçek dedi." 659 00:42:41,934 --> 00:42:43,185 Afallayıp kaldım. 660 00:42:44,186 --> 00:42:48,315 İlk başta o eserlerin gerçek olduğunu düşündüğünü belirtmeyi unutmuş. 661 00:42:48,983 --> 00:42:53,404 Ayrıca 2006'da o Ağıtlar'dan birini gördüğümü de belirteyim. 662 00:42:53,487 --> 00:42:55,573 Ofisinde yerde duruyordu. 663 00:42:56,448 --> 00:42:58,909 Şöyle bir şey uydurmuştu sanırım. 664 00:42:58,993 --> 00:43:03,956 Güya resme öylece bir bakıp "Motherwell yerlere düşmüş." demiş. 665 00:43:04,039 --> 00:43:06,667 Ağıt tablosuna benziyordu sonuçta. 666 00:43:06,750 --> 00:43:11,130 Ben resimleri yerde sergilemem, şövaleye koyarım. O şekilde yapardım. 667 00:43:11,213 --> 00:43:15,426 Öyle pat diye yerde görünce Motherwell eserine benzetebiliyorsunuz. 668 00:43:15,509 --> 00:43:17,219 Uzman görüşüm istenmedi yani. 669 00:43:17,303 --> 00:43:20,681 Jack'in hiçbir şeye öylece bakıp geçtiğini görmedim. 670 00:43:20,764 --> 00:43:25,019 Kanaatinin ve muhakemesinin değerli olduğunu düşünür 671 00:43:25,102 --> 00:43:30,774 ve bir esere bakarken de ne kadar iyi olup olmadığını düşünür. 672 00:43:31,650 --> 00:43:36,655 "Evet, iyi görünüyor." bile demedim. "Sahte gibi duruyor." demedim sadece. 673 00:43:38,616 --> 00:43:40,159 Tek isteğim… 674 00:43:42,202 --> 00:43:45,581 …bunların gerçekliğini kanıtlamama izin vermeleriydi. Onlara inanıyordum. 675 00:43:45,664 --> 00:43:48,167 Motherwell'i Jack Flam'den daha iyi tanıyan 676 00:43:48,250 --> 00:43:50,419 E.A. Carmean'e inanıyorum. 677 00:43:52,129 --> 00:43:55,299 Kimse Motherwell'i E.A. Carmean gibi tanımıyordu. 678 00:43:55,674 --> 00:43:57,343 SANAT TARİHÇİSİ, MÜZE MÜDÜRÜ 679 00:43:57,426 --> 00:44:01,805 Yanılıyor olabileceğimi kabul etmediğim anlamına gelmiyordu bu. 680 00:44:02,473 --> 00:44:04,516 Ama bu durumu çözmeyi… 681 00:44:06,685 --> 00:44:08,520 …nasıl becerebilirdiniz ki? 682 00:44:08,604 --> 00:44:10,064 Ben de "Peki." dedim. 683 00:44:10,147 --> 00:44:15,653 "O iki eseri de senin kontrolünde adli olarak kontrol ettirmeni istiyorum." 684 00:44:15,736 --> 00:44:20,741 O dönemin Amerika'daki, muhtemelen tüm dünyadaki en başarılı ismi 685 00:44:20,824 --> 00:44:24,119 Orion Analytical'daki Jamie Martin'di. 686 00:44:24,203 --> 00:44:27,998 Onun yöntemlerine güvenmiyordum. 687 00:44:28,749 --> 00:44:33,212 Jamie Martin'in tek başına hareket etmesi benim için çok büyük bir sorundu. 688 00:44:33,295 --> 00:44:36,840 Ne ortağı, ne asistanı ne de laboratuvar teknisyeni vardı. 689 00:44:36,924 --> 00:44:38,342 Ondan başka kimse yoktu. 690 00:44:38,425 --> 00:44:41,178 Knoedler ve Ann Freedman o raporu gizlemiş. 691 00:44:41,261 --> 00:44:45,516 Ocak 2009'a kadar bize teslim etmediler ve teslim ettiği zaman da 692 00:44:46,600 --> 00:44:50,688 en önemli sayfalar olan son dört sayfayı çıkarmışlardı. 693 00:44:50,771 --> 00:44:53,899 Birçok sözüm ona gizli bilgiyi atmışlardı. 694 00:44:53,982 --> 00:44:59,196 Bir sürü soru ve hatayla doluydu 695 00:44:59,279 --> 00:45:02,908 ve adil davrandıklarına inanmak zor geliyordu. 696 00:45:02,991 --> 00:45:06,912 Raporda tabloların sahte olduğu açıkça belirtilmişti. 697 00:45:07,496 --> 00:45:09,331 Farklı anomaliler mevcuttu. 698 00:45:09,415 --> 00:45:14,086 Zemin, akrilik polimer emülsiyon zeminden oluşuyordu. 699 00:45:14,169 --> 00:45:16,296 Motherwell, 1961 veya 62'ye dek 700 00:45:16,380 --> 00:45:20,050 akrilik polimer emülsiyon boyalar kullanmaya başlamamıştı. 701 00:45:20,134 --> 00:45:21,510 Resimlerin altında, 702 00:45:21,593 --> 00:45:25,639 elektrikli zımparayla zımparalanmış başka bir resim vardı. 703 00:45:25,723 --> 00:45:29,268 Bu da Motherwell'in çalışma tarzına kesinlikle zıttı. 704 00:45:30,686 --> 00:45:35,149 Ann, E.A. Carmean'in söylediği ve çok budalaca bulduğum birkaç şeyle 705 00:45:35,232 --> 00:45:36,608 buna karşı geldi. 706 00:45:36,692 --> 00:45:40,070 Mesela Motherwell'in resimlerinde 707 00:45:40,154 --> 00:45:43,115 çok sonraları icat edilen bazı pigmentler vardı. 708 00:45:43,657 --> 00:45:47,369 Carmean "Koleksiyoncunun evinde üstüne sıçramış olabilir" demiş. 709 00:45:47,453 --> 00:45:49,329 Koleksiyoncu ressam değildi ki. 710 00:45:49,413 --> 00:45:54,084 O noktada, seçeneklerimizin ne olduğunu düşündüm 711 00:45:54,168 --> 00:45:56,587 ve büyük bir sahtekârlık döndüğünü 712 00:45:57,504 --> 00:45:58,964 fark ettiğimden 713 00:45:59,047 --> 00:46:01,383 FBI'ya gitmeye karar verdim. 714 00:46:05,596 --> 00:46:06,555 Bana 715 00:46:08,015 --> 00:46:10,893 savaş açılmış gibiydi. 716 00:46:11,393 --> 00:46:15,773 Arkamdan iş çevirip beni FBI'ya bildirmek. 717 00:46:15,856 --> 00:46:20,277 Bana göre bu tabloların sahte olduğunu bildiği 718 00:46:20,360 --> 00:46:22,780 veya bilmesi gerektiği çok açıktı. 719 00:46:22,863 --> 00:46:25,783 FBI'ya gideceğimi söylesem ne faydası olacaktı ki? 720 00:46:26,366 --> 00:46:29,286 Jack, bu eserlerle ilgili endişelerini 721 00:46:29,369 --> 00:46:32,289 benimle oturup konuşabilirdi. 722 00:46:34,583 --> 00:46:35,667 Bunu yapmadı mı? 723 00:46:35,751 --> 00:46:36,585 Pek değil. 724 00:46:36,668 --> 00:46:39,171 Başkalarının önünde benimle yüzleşti. 725 00:46:39,254 --> 00:46:44,259 Oturup da endişelerinden bahsetmek bu değil. Benim için de endişelenmeliydi. 726 00:46:45,385 --> 00:46:48,889 "Ann, bunlar başına dert açacak. Başın derde girsin istemem. 727 00:46:49,556 --> 00:46:52,601 Tanrım, ilk başta bunları gerçek sanmıştım. 728 00:46:52,684 --> 00:46:55,813 Sanırım yanılmışım. Bence sen de yanılıyorsun. 729 00:46:56,772 --> 00:47:00,275 Niyetinin iyi olduğunu biliyorum çünkü seni tanıyorum. 730 00:47:00,359 --> 00:47:02,194 Seni yıllardır tanırım." 731 00:47:02,277 --> 00:47:07,199 Bunu oturup insanca tartışabilmemizin bir yolu vardı. 732 00:47:07,825 --> 00:47:09,576 Ama öyle olmadı. 733 00:47:10,285 --> 00:47:12,329 Bu bir saldırıydı. 734 00:47:12,955 --> 00:47:14,957 Cidden de… 735 00:47:16,959 --> 00:47:19,878 …doğru cevaba… Affedersiniz. 736 00:47:19,962 --> 00:47:22,464 …ulaştılar. Ama bunu nasıl yaptıkları… 737 00:47:24,550 --> 00:47:26,510 …ve itibarımı nasıl yok etmeye… 738 00:47:29,388 --> 00:47:30,597 …çalıştıkları da… 739 00:47:33,392 --> 00:47:34,768 …ayrı bir mesele. 740 00:47:42,025 --> 00:47:44,736 ADALET BAKANLIĞI FEDERAL SORUŞTURMA BÜROSU 741 00:47:44,820 --> 00:47:47,030 Büyük olay olacağını biliyordum çünkü 742 00:47:47,114 --> 00:47:49,825 tabloların hepsi ya gerçek ya da sahteydi. 743 00:47:49,908 --> 00:47:54,496 Yani ya burada 80,7 milyon dolar değerinde sahte tablolardan bahsediyorduk, 744 00:47:54,580 --> 00:47:58,584 ki bu da ABD tarihinin en geniş çaplı sanat dolandırıcılığından biri, 745 00:47:59,167 --> 00:48:02,504 ya da tüm dünyanın görmesi ve sergilenmesi gereken 746 00:48:02,588 --> 00:48:04,631 inanılmaz bir koleksiyon vardı. 747 00:48:04,715 --> 00:48:08,176 Tabloların sahte olduğunu kesin olarak anlayınca 748 00:48:08,260 --> 00:48:11,346 çok büyük davayla karşı karşıya kalacağımızı anladım. 749 00:48:12,973 --> 00:48:14,892 Bir hata yaptıklarını söyledi. 750 00:48:15,809 --> 00:48:18,812 Gerçek olmadıkları konusunda yanılıyorlarmış. 751 00:48:19,771 --> 00:48:22,733 Ben de, gerçek olduklarını kanıtlamak için 752 00:48:22,816 --> 00:48:27,738 elimizden gelen her şeyi yapmamız gerektiği konusunda onu zorladım. 753 00:48:28,572 --> 00:48:32,910 Gerçekten inandığınız bir düzenbazlığın kurbanı olduğunuzda 754 00:48:32,993 --> 00:48:37,039 kanıtlar karşınıza çıktıkça inandığınızda daha da kararlı olursunuz. 755 00:48:37,122 --> 00:48:41,335 İşte o anda şüphe duyup "İnanmıyorum, yanılmışım." demek yerine 756 00:48:41,418 --> 00:48:43,587 "Hayır, çok haklıyım" dersiniz. 757 00:48:43,670 --> 00:48:47,382 Bilişsel çelişkiden doğan psikolojik bir süreçtir bu. 758 00:48:47,466 --> 00:48:50,969 Dünyaya dair algınızla kanıtlar artık birbirine uymaz olur. 759 00:48:51,845 --> 00:48:52,763 Ben 760 00:48:54,306 --> 00:48:59,561 bu suçlama yüzünden daha fazla alışverişte bulunmamaya karar verdim 761 00:49:00,312 --> 00:49:04,733 ama bu, suçlamanın doğru olduğunu düşündüğüm anlamına gelmiyordu. 762 00:49:04,816 --> 00:49:08,779 Güvenemeyecek noktaya gelene dek bu eserlere güvendi. 763 00:49:08,862 --> 00:49:11,865 Elinden geldiğince tutundu buna. 764 00:49:13,575 --> 00:49:16,161 Hedef, Glafira Rosales olacaktı. 765 00:49:16,244 --> 00:49:20,707 Normalde bu suça başka kimlerin iştirak ettiği öğrenmeye çalışılır 766 00:49:20,791 --> 00:49:23,293 ama galeriye tabloları getiren kişi o idi. 767 00:49:23,377 --> 00:49:26,171 Onun da kandırılıp kandırılmadığını bilemezsiniz 768 00:49:26,254 --> 00:49:30,550 ama adı temizlenene dek ilk şüpheli o olacaktı. 769 00:49:31,760 --> 00:49:35,263 Ann Freedman bana Glafira Rosales ismini verince 770 00:49:35,347 --> 00:49:40,644 yaptığımız ilk şey onu araştırması için özel bir araştırma firmasına yönelmekti. 771 00:49:41,228 --> 00:49:45,732 Bir ya da iki hafta içinde José Carlos Bergantiños Diaz'la 772 00:49:45,816 --> 00:49:47,484 yaşadığını öğrendiler. 773 00:49:47,567 --> 00:49:53,365 O adam da 1999'da sahte tablo kaçakçılığı yapmakla suçlanmış. 774 00:49:54,157 --> 00:49:57,119 FTI ARAŞTIRMALARI ŞİRKETİ 775 00:49:57,202 --> 00:50:01,498 CHRISTIE'S ŞİRKETİ, JOSÉ CARLOS BERGANTIÑOS DÍAZ'A DAVA AÇMIŞ 776 00:50:03,750 --> 00:50:07,462 Kâr amacı gütmeyen bir kurum 777 00:50:07,546 --> 00:50:11,299 özel araştırmacı tutup bunları öğreniyorsa 778 00:50:11,383 --> 00:50:15,846 Ann Freedman ve Knoedler da benzer bir şey yapabilirdi, diyorsunuz. 779 00:50:22,602 --> 00:50:27,065 Alım satım işlerini kolaylaştırdıklarından galeriler önemlidir 780 00:50:27,149 --> 00:50:31,445 Emin olmadığım kısım şu ki onlar da bu işin içinde miydi 781 00:50:31,528 --> 00:50:33,780 yoksa kendilerini mi kandırmışlardı? 782 00:50:33,864 --> 00:50:35,949 Glafira onlara yalan mı söylüyordu? 783 00:50:36,033 --> 00:50:38,368 Yoksa bu durum arada bir yerde miydi? 784 00:50:38,452 --> 00:50:45,417 Knoedler Galeri vakası hakkında toplum herhangi bir şey duymamıştı 785 00:50:46,001 --> 00:50:51,798 ve sattıkları eserlerin gerçekliğiyle alakalı tartışmaları bilmiyordu. 786 00:50:51,882 --> 00:50:55,886 Görüp de okuyabileceğiniz tek haber, benim de gördüğüm, 787 00:50:55,969 --> 00:50:59,890 Knoedler Galeri'yle Ann Freedman'ın yollarını ayırdığıydı. 788 00:51:02,142 --> 00:51:05,520 Belli ki bu resimlerle ilgili sorunlar oluşmuş. 789 00:51:05,604 --> 00:51:08,065 O sıralar tahkikat jürisi toplanacaktı. 790 00:51:08,148 --> 00:51:10,192 Yani en başından beri FBI'ın 791 00:51:10,275 --> 00:51:13,945 ve Federal Savcı'nın soruşturma yürüttüğü belliydi. 792 00:51:14,029 --> 00:51:18,116 Ann'in ne yaptığını öğrenmek istedikleri çok belliydi. 793 00:51:20,577 --> 00:51:21,578 Ayrılmam istendi. 794 00:51:22,954 --> 00:51:24,498 Ayrılmak istemedim. 795 00:51:24,581 --> 00:51:27,876 Kalmak için yalvardım. İsterlerse müdürlük unvanımı, 796 00:51:27,959 --> 00:51:31,797 başkanlık unvanımı alabilirlerdi, hatta maaşımı da kesebilirlerdi. 797 00:51:34,174 --> 00:51:37,260 Aniden bir toplantıya çağırıldım 798 00:51:38,553 --> 00:51:43,975 ve bana derhâl izne ayrılacağım söylendi. 799 00:51:44,059 --> 00:51:47,521 Kovulmadım çünkü bunun bazı sonuçları olurdu. 800 00:51:48,480 --> 00:51:49,689 İzne ayrıldım. 801 00:51:50,398 --> 00:51:51,566 Sebep sundular mı? 802 00:51:52,859 --> 00:51:56,571 Durumun sıkıntılı olduğunu, en iyisinin bu olacağını söylediler. 803 00:51:56,655 --> 00:51:59,324 Michael'ın dediğini asla unutmayacağım. 804 00:51:59,407 --> 00:52:03,245 "Belki geri gelirsin, her şey hallolur. Belki de gelmezsin." 805 00:52:05,747 --> 00:52:10,669 Şöyle cevap verdim: "Michael, bunu nasıl açıklayacaksınız? 806 00:52:10,752 --> 00:52:12,337 Ne diyeceğim?" 807 00:52:12,420 --> 00:52:16,466 "Akciğer kanserinin nüksettiğini söyle." dedi. 808 00:52:17,217 --> 00:52:18,718 "Anlayamadım?" dedim. 809 00:52:19,427 --> 00:52:23,431 "Evet, kanserin nüksettiğini ve izne ayrılman gerektiğini söyle." 810 00:52:25,058 --> 00:52:29,813 Öylece kaldım. Ağlamadım veya öfkeye falan kapılmadım. 811 00:52:29,896 --> 00:52:31,148 Yalnızca şöyle dedim: 812 00:52:32,232 --> 00:52:33,150 "Peki." 813 00:52:34,901 --> 00:52:36,778 Merdivenlerden aşağı indim. 814 00:52:37,571 --> 00:52:40,323 Çantamı alabileceğimi söylediler. 815 00:52:40,407 --> 00:52:43,535 "Yağmur yağabilir, şu şemsiyeyi alabilirsin." dediler. 816 00:52:45,120 --> 00:52:48,331 Veda ettim. Sonra bir baktım şöyle diyorum: 817 00:52:50,125 --> 00:52:53,795 "Sağ olun." Nezaketim tuttu sanırım. 818 00:52:58,884 --> 00:53:00,010 Böyle bir gündü. 819 00:53:01,469 --> 00:53:04,556 O gün sıra dışı birkaç şey daha olmuştu ama… 820 00:53:07,642 --> 00:53:08,894 Ve yağmur da yağmadı. 821 00:53:13,315 --> 00:53:17,819 Ann Freedman galeriden ayrılmaya karar verdikten sonra 822 00:53:19,112 --> 00:53:22,532 büyük bir boşluk oluşmuştu tabii çünkü Ann yaptığı işte 823 00:53:22,616 --> 00:53:26,453 olağanüstü başarılı biriydi ve sanat dünyasında tanınan 824 00:53:26,536 --> 00:53:30,916 ve saygı duyulan bir isimdi. Bilhassa da koleksiyoncular tarafından. 825 00:53:33,293 --> 00:53:36,046 Michael Hammer'ın bana cephe almasına 826 00:53:36,129 --> 00:53:40,091 tam olarak neyin sebebiyet verdiğini bilmiyordum 827 00:53:40,175 --> 00:53:43,553 ama böyle olduğu da çok açıktı. 828 00:53:43,637 --> 00:53:48,099 Hammer Galeri'dekilerin dolduruşuna gelmişti. 829 00:53:48,183 --> 00:53:52,020 Belki de, Ann bu konuda bazı sorunlar yaşayacak, demişlerdi. 830 00:53:53,104 --> 00:53:57,442 Sen bu meseleden uzak dur, bırak suç onun üstüne kalsın. 831 00:53:59,402 --> 00:54:03,698 ÇÖKÜŞ 832 00:54:04,616 --> 00:54:06,326 KOLEKSİYONCU 833 00:54:06,409 --> 00:54:07,661 Pierre Lagrange. 834 00:54:08,411 --> 00:54:09,871 "Gümüş Pollock." 835 00:54:11,790 --> 00:54:13,416 İlk hukuk davası buydu. 836 00:54:14,042 --> 00:54:16,336 17 MİLYONLUK POLLOCK'UN SAHTE OLDUĞUNU İDDİA EDİYOR 837 00:54:16,419 --> 00:54:19,130 Pierre Lagrange boşanma sürecindeymiş. 838 00:54:19,214 --> 00:54:22,300 Ağır geçen bir süreçmiş. 839 00:54:22,384 --> 00:54:25,095 Boşanma aşamasındaki çiftler evleri, çocukları 840 00:54:25,178 --> 00:54:29,849 ve yatları ayırmaya başarabiliyor ama sanat eserlerini ayıramıyor. 841 00:54:29,933 --> 00:54:32,602 Lagrange o tabloyu satmaya çalışmış. 842 00:54:32,686 --> 00:54:37,691 Menşesine dair şüphelerden dolayı Sotheby's o tabloları tekrar satmamış. 843 00:54:38,525 --> 00:54:41,111 Bu yüzden Pierre Lagrange da 844 00:54:41,194 --> 00:54:44,948 elindeki tablonun pigmentini incelemesi için 845 00:54:45,031 --> 00:54:48,493 seçkin bir sanat uzmanı tutmuş ve o da tabloda 846 00:54:48,576 --> 00:54:52,414 1970'e dek piyasada satılmayan sarı bir boya bulmuş. 847 00:54:52,497 --> 00:54:57,460 Sanat dünyasındakiler Jackson Pollock'ın 1956'da trafik kazasında öldüğünü bilir. 848 00:54:58,670 --> 00:55:00,005 Bu kadar. Oyun bitmiş. 849 00:55:00,714 --> 00:55:04,050 Pierre Lagrange bir hışımla Knoedler'a gitmiş 850 00:55:04,134 --> 00:55:06,136 ama adama duvar örmüşler. 851 00:55:06,219 --> 00:55:08,263 "Sizinle konuşmak zorunda değiliz. 852 00:55:08,346 --> 00:55:11,599 Zaman aşımı mevcut. Yapacak bir şey yok. Buradan gidin." 853 00:55:12,100 --> 00:55:15,061 Size dava açılmasını istiyorsanız böyle yaparsınız. 854 00:55:15,770 --> 00:55:17,397 İnsanları başınızdan atarsınız. 855 00:55:17,480 --> 00:55:22,235 Ann'le Carlyle Otel'de görüşmek için ısrarcı olmuş. 856 00:55:24,070 --> 00:55:26,197 Aman Tanrım. 857 00:55:29,242 --> 00:55:30,952 Erkenden gittim tabii. 858 00:55:31,036 --> 00:55:33,455 Saat beş, beş buçuk civarıydı. 859 00:55:34,205 --> 00:55:37,792 Pierre'i de fotoğraflarından bildiğim kadarıyla tanıyordum. 860 00:55:37,876 --> 00:55:42,797 Ayağa kalkıp elini sıkmak için yanına gittim ve şöyle dedim: 861 00:55:42,881 --> 00:55:46,843 "Pierre Lagrange, ben Ann Freedman. Tanıştığıma çok sevindim." 862 00:55:47,385 --> 00:55:51,765 O da aksanıyla "O kadar emin olma!" dedi. 863 00:55:52,849 --> 00:55:55,060 Çok öfkeliydi. 864 00:55:55,143 --> 00:55:58,938 Ann ortamı sakinleştirmeye çalışmış. 865 00:55:59,022 --> 00:56:02,317 Sonra da avazı çıktığı kadar bağırarak şöyle dedi: 866 00:56:02,400 --> 00:56:04,944 "Seni yok edeceğim! 867 00:56:05,612 --> 00:56:07,238 Anladın mı? 868 00:56:07,322 --> 00:56:11,368 Seni yok edeceğim, hayatını mahvedeceğim. 869 00:56:11,451 --> 00:56:12,869 Hayatın bitecek. 870 00:56:13,411 --> 00:56:17,707 Bu olay basına düştüğü an işin bitecek." 871 00:56:18,666 --> 00:56:23,171 Lagrange'a karşı Ann Freedman'ın tepkisi şunu demek olmuş: 872 00:56:23,254 --> 00:56:25,090 "Dinle, sinirlenme Pierre. 873 00:56:25,173 --> 00:56:28,510 O tablo için başka bir alıcı bulabilir miyim, bakacağım." 874 00:56:28,593 --> 00:56:32,514 "Başka bir alıcı bulacağım." dediğiniz söylenti mi yoksa gerçek mi? 875 00:56:36,893 --> 00:56:39,979 Öyle bir cümle kurduğumu sanmıyorum. 876 00:56:40,563 --> 00:56:43,358 Lagrange de şöyle demiş: "Bir dakika. 877 00:56:43,441 --> 00:56:46,569 Başka bir koleksiyoncunun kandırılması karşılığında mı 878 00:56:46,653 --> 00:56:49,781 bu beladan kurtulup paramı geri alacağım yani?" 879 00:56:49,864 --> 00:56:53,993 Şöyle demiş olabilirim: "Bu tabloya itimadım tam. 880 00:56:54,077 --> 00:56:58,540 Satmamı istediğini biliyorum, neler yapabileceğime bakacağım." 881 00:56:58,623 --> 00:57:03,253 Şunu unutmamak gerekir ki Ann hâlâ bu tabloların gerçek olduğunu söylüyordu. 882 00:57:03,336 --> 00:57:08,049 Bence onların sahte olduklarını biliyordu 883 00:57:08,550 --> 00:57:12,429 ya da bilmesi gerekiyordu ve diğer yaptıklarının yanında bu da 884 00:57:12,512 --> 00:57:15,140 olayları örtbas etme stratejisi olabilirdi. 885 00:57:15,223 --> 00:57:16,599 LEGRANGE'IN SUÇLAMALARI 886 00:57:17,225 --> 00:57:21,271 Pigmentlerin üzerinde değerlendirme yapması için 887 00:57:21,354 --> 00:57:24,190 kendi uzmanımızı tutmamız gerektiğine inanıyordu. 888 00:57:24,274 --> 00:57:27,569 Ve Lagrange'ın bunu tek bir bilimsel analize dayanarak 889 00:57:27,652 --> 00:57:31,573 sahtecilik olarak doğru şekilde tespit etmiş olduğu sonucuna da 890 00:57:31,656 --> 00:57:33,658 kesinlikle varmayacaktı. 891 00:57:34,868 --> 00:57:39,873 Lagrange, Knoedler Galeri'yi dava açmakla tehdit edince 892 00:57:39,956 --> 00:57:42,667 Knoedler Galeri de faaliyetini durdurdu. 893 00:57:45,628 --> 00:57:49,215 Bu dava yüzünden galeri kapandı gibi göründü tabii. 894 00:57:51,134 --> 00:57:54,304 Michael Hammer'ın çok parası olduğu kesin. 895 00:57:54,387 --> 00:57:57,807 Durumun şöyle olduğuna inanmak gayet mantıklı: 896 00:57:57,891 --> 00:58:04,022 Çok fazla yasal ve mali risk taşıdığını biliyordu 897 00:58:04,105 --> 00:58:07,901 ve varlıklarını korumak için varlıkları devretmeye başlamıştı. 898 00:58:07,984 --> 00:58:11,446 Bu durumdan doğabilecek şeyleri anlamıştı. 899 00:58:12,614 --> 00:58:17,994 Glafira Rosales dolandırıcılığına tepki olarak verilmiş bir karar değildi. 900 00:58:18,077 --> 00:58:22,749 Galerinin gelirlerinin nasıl gittiğine bağlı olarak verilmiş ticari bir karardı. 901 00:58:22,832 --> 00:58:25,627 Bir yıldan uzun süredir değerlendiriliyordu. 902 00:58:26,628 --> 00:58:28,463 MUHTEMEL SAHTE ESERLER SORUŞTURULDU 903 00:58:30,256 --> 00:58:32,133 GALERİYİ DAVA ETTİ 904 00:58:33,343 --> 00:58:36,262 1 Aralık 2011. O günü tam olarak hatırlıyorum. 905 00:58:36,346 --> 00:58:38,014 New York Times'ı açtım. 906 00:58:38,097 --> 00:58:41,226 O sabah spora gitmiştim 907 00:58:41,309 --> 00:58:46,564 ve yatak odamıza girdiğimde Eleanore'un ağladığını ve titrediğini gördüm. 908 00:58:46,648 --> 00:58:47,941 Titriyordum. 909 00:58:48,024 --> 00:58:49,901 KNOEDLER GALERİ 910 00:58:49,984 --> 00:58:54,739 Bunun çok kötü bir haber olduğunu hemen anladık. 911 00:58:54,822 --> 00:58:59,619 Bir soruşturma yürütüldüğü kulağıma gelmişti aslında. 912 00:58:59,702 --> 00:59:01,746 FBI'ın yürüttüğü bir soruşturma. 913 00:59:02,330 --> 00:59:03,873 Büyük şok oldu. 914 00:59:03,957 --> 00:59:05,458 Çok şaşırdım. 915 00:59:05,542 --> 00:59:06,751 Hiç şaşırmadım. 916 00:59:06,834 --> 00:59:10,129 İnanmıyorum, bu olay kaç yıldır devam ediyordu? 917 00:59:10,213 --> 00:59:13,258 İnsanların görmezden gelebileceği bir şey değildi. 918 00:59:13,341 --> 00:59:15,426 Tam bir korku filmi gibiydi resmen. 919 00:59:15,510 --> 00:59:20,306 O an elimizde sahte bir tablo olduğunu anladım. Buna şüphe yoktu. 920 00:59:21,474 --> 00:59:24,185 Tabiri caizse, kendimi gizlemedim. 921 00:59:24,269 --> 00:59:30,024 Soru soran kişilerle konuşmalarımı hayal meyal hatırlıyorum. 922 00:59:30,108 --> 00:59:33,820 Elimden geldiğince cevapladım. Bunların olacağını düşünmemiştim. 923 00:59:34,946 --> 00:59:38,992 "BU ALIŞVERİŞTE BİRİNİ KANDIRDIĞIMA DAİR SUÇLAMALARI REDDEDİYORUM. 924 00:59:39,075 --> 00:59:42,620 SATIŞ SIRASINDA DA POLLOCK ESERİNİN GERÇEKLİĞİNE İNANIYORDUM, 925 00:59:42,704 --> 00:59:43,913 HÂLÂ DA İNANIYORUM." 926 00:59:43,997 --> 00:59:44,831 9 KASIM 2011 927 00:59:44,914 --> 00:59:46,457 Yalan söylemeye devam etti 928 00:59:46,541 --> 00:59:51,337 ve o tablonun kesinlikle gerçek olduğunu söyledi. 929 00:59:51,421 --> 00:59:52,922 "Bana birkaç gün ver. 930 00:59:53,006 --> 00:59:57,468 O İsviçreli satıcının ismini açıklayacağım." 931 00:59:57,552 --> 01:00:00,680 Ben de "Tamam, beni hemen arasan iyi olur." dedim. 932 01:00:00,763 --> 01:00:02,473 Ama bir daha aramadı. 933 01:00:02,557 --> 01:00:06,269 Tabloların doğru şekilde incelenmesi için elimden geleni yapmak 934 01:00:07,061 --> 01:00:10,982 ve en ufak şeyi bile atlamamak istedim. 935 01:00:11,065 --> 01:00:15,862 Ve avukatlarıma bunun peşine düşmek istediğimi söyledim. 936 01:00:16,863 --> 01:00:21,117 VE SENİ DE GERÇEKLERİ ORTAYA ÇIKARMAK İSTEYECEK BİRİ OLARAK BİLİYORUM. 937 01:00:21,200 --> 01:00:23,870 UMARIM BUNU BAŞARMAMDA BANA YARDIMCI OLURSUN. 938 01:00:23,953 --> 01:00:27,332 İTİRAF 939 01:00:27,415 --> 01:00:31,127 ABD'de olduğu kesin olan tek kişi Glafira Rosales'ti. 940 01:00:32,086 --> 01:00:35,256 Long Island'daki evinde tutuklamayı gerçekleştirdik. 941 01:00:35,340 --> 01:00:38,760 Kaçma riski olduğunu söyledik. Yargıç da kefaleti reddetti. 942 01:00:39,510 --> 01:00:41,679 Soruşturmayı direkt olarak 943 01:00:41,763 --> 01:00:44,599 bir sanat dolandırıcılığı vakası olarak yürüttüm. 944 01:00:44,682 --> 01:00:49,145 Çok da sağlam kanıtlar elde ettim ama jüri önüne konulduğunda 945 01:00:49,228 --> 01:00:52,732 suçu ispat etmeme yardımcı olacak türden değildi. 946 01:00:52,815 --> 01:00:55,735 Bu yüzden biraz farklı bir yol izledim. 947 01:00:57,779 --> 01:01:02,367 Para, New York'taki galerilerden İspanya'daki banka hesaplarına geçiyordu. 948 01:01:02,450 --> 01:01:08,122 Sonrasında paranın yüzde 90'ı tabloların sahibi olduğunu söylediği aileye gitmeli 949 01:01:08,206 --> 01:01:11,042 ve yüzde 10'u da aracı olarak onda kalmalıydı. 950 01:01:11,125 --> 01:01:15,171 Paranın tümünün onda kaldığını çabucak ortaya çıkardım. 951 01:01:15,254 --> 01:01:18,675 İki şeyi gösteriyordu bu. İlki, ortada öyle bir aile yoktu. 952 01:01:18,758 --> 01:01:21,219 İkincisi de bu onun geliriydi. 953 01:01:21,302 --> 01:01:23,304 Milyonlarca dolarlık bir gelir. 954 01:01:23,388 --> 01:01:26,474 Bu hesabını bildirip bildirmediğini araştırdık. 955 01:01:26,557 --> 01:01:30,645 Bunu gelir olarak bildirip bildirmediğini araştırdık ve bildirmemişti. 956 01:01:30,728 --> 01:01:33,106 Böylece vergi kaçırmayla suçlayabildik 957 01:01:33,189 --> 01:01:36,067 ve bu vergi suçlaması bize büyük avantaj sağladı 958 01:01:36,150 --> 01:01:40,780 çünkü sadece vergi suçu işlediğinin değil tüm parayı elinde tutmuş olması 959 01:01:40,863 --> 01:01:44,701 bu tablolarda bir sorun olduğunu bildiğinin de kanıtıydı. 960 01:01:45,576 --> 01:01:48,538 Aylarca gözaltında tutuldu. 961 01:01:48,621 --> 01:01:52,333 Vergi suçlamaları yüzünden yıllarca hapiste yatabilirdi. 962 01:01:52,417 --> 01:01:57,463 Sanırım kırılma noktasına ulaşmıştı. Herkesin suçunu üstlenmemeye karar verdi 963 01:01:57,547 --> 01:02:00,633 ve diğer şeylerin yanı sıra bu tabloları kimin yaptığını söyleyerek 964 01:02:00,717 --> 01:02:03,928 soruşturmamıza çok yardımcı olabileceğini de biliyordu. 965 01:02:04,011 --> 01:02:04,971 Öyle de yaptı. 966 01:02:06,264 --> 01:02:07,849 İsmi Pei-Shen Qian. 967 01:02:07,932 --> 01:02:11,936 Büyük sahtecilik entrikasıyla ilgili haberler ilk çıktığında 968 01:02:12,019 --> 01:02:14,397 Queens, New York'taki evinden kaybolmuş. 969 01:02:14,480 --> 01:02:18,609 Bu tabloları bir matematik öğretmeninin yapmış olmasına çok şaşırdım. 970 01:02:19,652 --> 01:02:22,029 Bir sürü kanıt bulmayı başardık. 971 01:02:22,113 --> 01:02:26,451 "Mark Rothko tırnaklar" yazan bir zarf bile bulduk. 972 01:02:26,534 --> 01:02:28,870 Bir sürü farklı konuda kitaplar bulduk. 973 01:02:28,953 --> 01:02:30,121 Boyalar bulduk. 974 01:02:30,204 --> 01:02:33,750 Glafira için ürettiği sahte tablolarla 975 01:02:33,833 --> 01:02:36,586 tamamen uyumlu bir sürü farklı şey bulduk. 976 01:02:37,128 --> 01:02:41,507 Konuyu bilmeseniz şöyle derdiniz: "Resim yapmaya çok tutkulu biriymiş." 977 01:02:41,591 --> 01:02:43,384 Tutkuluymuş da cidden. 978 01:02:43,468 --> 01:02:47,388 Kopyaladığı ressamların imzalarını taklit ettiğini kabul eden Qian, 979 01:02:47,472 --> 01:02:52,018 sanat dünyasından bunca kişinin yaptığı sahte eserlere kanmasına 980 01:02:52,101 --> 01:02:54,103 şaşırıp kaldığını vurguladı. 981 01:02:55,229 --> 01:02:56,314 Birkaç ay sonra da 982 01:02:56,397 --> 01:02:59,150 kopyaladığı ressamların imzalarını taklit etmek 983 01:02:59,233 --> 01:03:02,069 ve ajanlara yalan söylemekten Qian'a dava açıldı. 984 01:03:02,153 --> 01:03:04,405 Ya geleceğimizi birinden duydu 985 01:03:04,489 --> 01:03:05,490 ya da duymamıştır 986 01:03:05,573 --> 01:03:09,202 çünkü Glafira'nın tutuklandığını herkes gibi o da öğrenmiştir. 987 01:03:09,285 --> 01:03:12,455 Tahminimce buralarda çok uzun süre kalmadı 988 01:03:12,538 --> 01:03:15,124 ve Çin'e gidince de yapabileceğimiz pek bir şey kalmamıştı 989 01:03:15,208 --> 01:03:18,461 çünkü Çin, bir Çin vatandaşını ABD'ye iade etmez. 990 01:03:19,962 --> 01:03:24,383 Öğle vakti bir telefon geldi. 991 01:03:24,467 --> 01:03:27,220 Glafira'nın itirafta bulunduğu söyledi. 992 01:03:28,638 --> 01:03:29,889 Tabloların 993 01:03:30,890 --> 01:03:34,852 hepsinin sahte olduğuna dair. 994 01:03:35,520 --> 01:03:38,272 İSİMSİZ 995 01:03:38,356 --> 01:03:41,192 Kariyerinin neredeyse 20 yılını 996 01:03:41,275 --> 01:03:46,531 araştırmaya, düşünmeye, sergilemeye, bu eserleri satmaya adamışken 997 01:03:47,240 --> 01:03:51,452 göz açıp kapayıncaya kadar ayağının altına karpuz kabuğu koyulmuştu. 998 01:03:51,911 --> 01:03:54,539 Sonunda büyük bir sahtekârlık çıkan bir şeye 999 01:03:54,622 --> 01:03:59,293 kariyerinizi ve onca zamanınızı adadığınızı düşünsenize. 1000 01:04:06,759 --> 01:04:07,802 Korkunç. 1001 01:04:08,261 --> 01:04:09,971 İSİMSİZ 1002 01:04:10,054 --> 01:04:13,641 Onca sene inanıp durmuştum. 1003 01:04:15,768 --> 01:04:20,565 Benim için o an, hayatımın un ufak olduğu bir an olurdu. 1004 01:04:22,650 --> 01:04:24,485 Ağzımdan çıkan her şey 1005 01:04:24,569 --> 01:04:27,363 ve tüm dünyam paramparça olurdu. 1006 01:04:27,446 --> 01:04:31,075 Zor günler yaşamıştır ama bu en beterlerinden biriydi bence. 1007 01:04:33,077 --> 01:04:36,497 Soğukkanlı olup yasal olarak ne yapabileceğime bakmalıydım. 1008 01:04:36,998 --> 01:04:39,792 SANAT DOLANDIRICILIĞI DAVASININ SANIKLARI 1009 01:04:54,932 --> 01:05:00,354 ANN FREEDMAN VE KNOEDLER GALERİ'YE 10 DAVA AÇILDI 1010 01:05:00,438 --> 01:05:04,066 9 TANESİ MAHKEMEYE ÇIKMADAN ÇÖZÜMLENDİ 1011 01:05:04,150 --> 01:05:06,527 1 TANESİ MAHKEME ÖNÜNE ÇIKTI 1012 01:05:06,611 --> 01:05:10,031 75 yaşındayım ve dünyanın her yerinden pek çok kişiyle 1013 01:05:10,114 --> 01:05:12,116 çok zorlu ticari ilişkilerim oldu. 1014 01:05:12,199 --> 01:05:14,827 İş yaptığım en berbat insanlar bunlardı. 1015 01:05:14,911 --> 01:05:17,079 De Soleler paralarını geri istedi 1016 01:05:17,163 --> 01:05:20,625 ama duruşmadan önce onlara böyle bir teklif gelmedi. 1017 01:05:20,708 --> 01:05:23,878 Teklif ettikleri şey tek kelimeyle absürt bir şeydi. 1018 01:05:24,462 --> 01:05:26,255 "Pekâlâ, savaşacağız." dedim. 1019 01:05:26,839 --> 01:05:29,425 DURUŞMA 1020 01:05:29,508 --> 01:05:33,804 Domenico De Sole, şu an feshedilmiş galeriye dava açtı. 1021 01:05:33,888 --> 01:05:36,557 Galerinin hâlâ sahibi olan Michael Hammer'a 1022 01:05:36,641 --> 01:05:38,309 ve Ann Freedman'a da. 1023 01:05:38,392 --> 01:05:41,729 De Sole ailesi, paralarını geri almaktan ziyade 1024 01:05:41,812 --> 01:05:45,900 asıl gerçeğin ortaya çıkmasını istiyordu çünkü çok öfkelilerdi. 1025 01:05:45,983 --> 01:05:49,028 Ann Freedman'ın masum bir kurban olmadığına 1026 01:05:49,111 --> 01:05:51,781 ve onları kasten dolandırdığına inanıyorlardı. 1027 01:05:52,490 --> 01:05:57,036 Tabii bu meselenin, Bay De Sole'nin Sotheby's'teki yeriyle de ilgisi vardı. 1028 01:05:57,119 --> 01:06:00,289 "Siz kimsiniz de benimle uğraşıyorsunuz?" gibisinden. 1029 01:06:00,373 --> 01:06:04,585 Bunun intikam güden bir adalet arayışı olduğu hissediliyordu. 1030 01:06:05,419 --> 01:06:08,547 Savaşmaktan başka 1031 01:06:09,548 --> 01:06:10,549 bir şey istemedi. 1032 01:06:10,633 --> 01:06:12,051 8,3 MİLYONLUK SAHTECİLİK 1033 01:06:16,263 --> 01:06:18,724 Mahkeme salonu, Güney Bölgesi'ndeki 1034 01:06:18,808 --> 01:06:21,352 resmî mahkeme salonu olduğundan çok büyüktü. 1035 01:06:21,435 --> 01:06:23,688 İçerisi dolup taşıyordu. 1036 01:06:24,397 --> 01:06:27,400 Domenico'nun derin bir öfkesi vardı. 1037 01:06:27,942 --> 01:06:32,780 Avukatlarının yanına oturduğunda ikide bir seyircilere dönüp hareketler yapardı. 1038 01:06:32,863 --> 01:06:34,657 "Buna inanabiliyor musunuz?" 1039 01:06:34,740 --> 01:06:39,412 Ben de başından beri Ann Freedman'a gözlerimden alevler fışkırtarak baktım. 1040 01:06:40,287 --> 01:06:43,624 Eleanore kürsüye çıkınca çok duygulandı. 1041 01:06:43,708 --> 01:06:49,422 Güvenebileceklerini düşündükleri birinin ihanetine uğramanın hissiyatını anlattı. 1042 01:06:49,505 --> 01:06:54,635 Kızgın, kalbi kırık ve üzgün olduğunu ifade etti. 1043 01:06:54,719 --> 01:06:56,887 Çok duygusal biriyimdir. 1044 01:06:56,971 --> 01:07:00,433 Mutlu olduğumda da ağlarım, üzgün olduğumda da. 1045 01:07:00,516 --> 01:07:03,978 Ama orada yaralarımı açık ediyordum 1046 01:07:04,061 --> 01:07:09,150 ve jürinin samimiyetime inanmasını umuyordum. 1047 01:07:09,233 --> 01:07:11,819 Bence rol yapıyordu ama iyi de oynuyordu. 1048 01:07:11,902 --> 01:07:14,697 Ann Freedman yakın arkadaşları falan değildi ki. 1049 01:07:14,780 --> 01:07:16,741 Knoedler'a bir kez gitmişlerdi. 1050 01:07:18,576 --> 01:07:20,327 Yoğun duygular içindeydim 1051 01:07:20,411 --> 01:07:24,165 ve gerçek oldukları için onları ifade edecektim. 1052 01:07:26,250 --> 01:07:28,586 Çok komik anlar yaşandığı da oldu. 1053 01:07:28,669 --> 01:07:33,340 Mesela sahte Rothko eseri başından beri mahkeme salonundaydı 1054 01:07:33,424 --> 01:07:35,676 ve insanlar, küçük blok mu altta olmalı 1055 01:07:35,760 --> 01:07:38,846 yoksa büyük blok mu altta olmalı diye tartışıyordu. 1056 01:07:38,929 --> 01:07:42,183 Çünkü Rothko böyle yapardı ama olayın abesliği şurada ki 1057 01:07:42,266 --> 01:07:45,102 tabloyu Rothko'nun yapmadığını herkes biliyordu. 1058 01:07:45,186 --> 01:07:48,981 Yine de bu tablonun düz mü ters mi koyulduğunu tartışıyorduk. 1059 01:07:49,065 --> 01:07:52,943 Çok komik bir modern sanat anlarından biriydi. 1060 01:07:53,027 --> 01:07:57,031 Bu tablo ters miydi? Bu sahte tablo ters miydi? 1061 01:07:58,324 --> 01:08:03,454 En ezici gerçek şuydu ki bu tablolar satılmıştı. 1062 01:08:04,038 --> 01:08:07,041 Sokaktan geçen alelade yabancı bir hanım satmamıştı. 1063 01:08:07,124 --> 01:08:09,251 Sofistike bir galeri satmıştı. 1064 01:08:09,335 --> 01:08:11,170 Konuya oradan girdiğinizde 1065 01:08:12,004 --> 01:08:13,672 eziliyorsunuz zaten. 1066 01:08:13,756 --> 01:08:19,261 İnsanların ne düşüneceğini anlamak için birkaç odak grup çalışması yaptım. 1067 01:08:19,345 --> 01:08:22,056 Savunmaları için bir servet harcadılar. 1068 01:08:22,139 --> 01:08:26,393 Sahte jüri heyeti kurduklarını ve deneme yapıp durduklarını çok duydum. 1069 01:08:26,477 --> 01:08:29,271 Beni canlandırsın diye birini tutmuşlar. Biz bunları yapmadık. 1070 01:08:29,355 --> 01:08:33,025 Odak grubu bize, bunun bir at yarışı olduğunu gösterdi. 1071 01:08:33,109 --> 01:08:37,279 Bir tarafı dinlediklerinde o kadar zedeleyici ki o tarafı tutuyorlar. 1072 01:08:38,072 --> 01:08:43,035 Ama benim tarafımı dinledikleri zaman da "Hikâyenin bu yönü de varmış." diyorlar. 1073 01:08:43,119 --> 01:08:45,496 Şansımızın yüksek olduğunu düşünüyorduk. 1074 01:08:45,579 --> 01:08:49,500 Bulguların ve kanunun bizden yana olduğunu biliyorduk. 1075 01:08:49,583 --> 01:08:53,671 Avukatımın dediğine göre, 1076 01:08:54,505 --> 01:08:57,591 öyle de hissediyormuş, davayı kazanabilirdik. 1077 01:08:58,717 --> 01:09:00,678 Uçan kuştan medet umdular. 1078 01:09:00,761 --> 01:09:04,932 Hiçbir şekilde elle tutulur bir savunmaları yoktu. 1079 01:09:05,015 --> 01:09:08,894 Avukatlar da Domenico'yu etkilemeye çalışıyordu. 1080 01:09:08,978 --> 01:09:12,314 "Siz de bir zamanlar avukattınız." diye. 1081 01:09:12,398 --> 01:09:16,694 "Bay De Sole, bilmeliydiniz, siz de avukatsınız." diyorlardı. 1082 01:09:16,777 --> 01:09:21,699 O da onlara dönüp "Ben avukat değilim, çanta satıyorum." dedi. 1083 01:09:22,408 --> 01:09:27,955 Tanık kürsüsünde kuyruğa giren uzmanlar utanç verici bir durumun içindelerdi. 1084 01:09:28,664 --> 01:09:30,624 Christopher Rothko'dan, Knoedler'a gelip 1085 01:09:30,708 --> 01:09:33,961 babasına ait olduğu söylenen bir esere bakması istenmiş. 1086 01:09:34,044 --> 01:09:37,047 Yarım saat tablonun arkasına ve önüne bakıp 1087 01:09:37,131 --> 01:09:38,632 çok güzel, demiş. 1088 01:09:38,716 --> 01:09:43,804 Tablonun sahte olduğunu düşünmesine rağmen güzel bulduğunu söylemesine inanmak güç. 1089 01:09:46,265 --> 01:09:50,561 Knoedler'ın tablo sattığını biliyordu. Oraya ne diye gittiğini düşündü ki? 1090 01:09:50,644 --> 01:09:54,148 Güzel olduğu doğru. Gerçek olduğu anlamına gelmez bu ama. 1091 01:09:54,231 --> 01:09:57,401 Tablolar çok iyiymiş, bir sürü insan kanmış buna. 1092 01:09:57,484 --> 01:09:59,195 Ann Freedman da bunu biliyor. 1093 01:09:59,278 --> 01:10:01,864 Bir tabloya güzel denmesi onun gerçekliğini doğrulamaz. 1094 01:10:04,158 --> 01:10:08,829 Başka bir uzman da "Ben bu tabloya gerçektir demedim." dedi. 1095 01:10:09,538 --> 01:10:12,958 Ama duruşmada ortaya çıktı ki o tabloyu kendi sergisinde 1096 01:10:13,042 --> 01:10:15,836 sergilemek üzere istemiş meğerse. 1097 01:10:15,920 --> 01:10:21,592 Duruşmada şöyle dendi: "Sahte olduğunu düşündüğünüz şeyleri ister misiniz hep?" 1098 01:10:21,675 --> 01:10:23,010 "Elbette hayır." dedi. 1099 01:10:23,093 --> 01:10:25,596 Geri vites yapıyorlardı. 1100 01:10:25,679 --> 01:10:29,433 Kamyonların geri geri giderken çıkardığı sesleri duyabilirdiniz. 1101 01:10:29,516 --> 01:10:33,562 Bazıları e-postalarda yazdıkları şeyleri söylediklerini inkâr etti. 1102 01:10:33,646 --> 01:10:35,272 E-postalar gösterilince de 1103 01:10:35,356 --> 01:10:38,651 e-postada yer alan şeylerin, e-postada yazılanlar olduğunu inkâr ettiler. 1104 01:10:38,734 --> 01:10:44,865 Orada oturup fütursuzca söylenen yalanları dinlemek çok zordu. 1105 01:10:46,700 --> 01:10:51,330 Ann, bel bağladığı belgeler yığınına bakıp 1106 01:10:51,413 --> 01:10:56,835 "Bu eserlerin gerçekliğine şüphe duymak için hiçbir nedenim yoktu." dedi 1107 01:10:57,711 --> 01:10:59,505 ve kendi kendine şunu sordu: 1108 01:11:00,256 --> 01:11:02,716 İhtiyacım olduğunda neredesiniz? 1109 01:11:03,550 --> 01:11:07,721 Ann dışında hiç kimsenin 1110 01:11:09,723 --> 01:11:13,143 hata yaptığını kabullenmemesine 1111 01:11:13,227 --> 01:11:15,688 şaşırdım doğrusu. 1112 01:11:16,522 --> 01:11:19,108 Herkesi en çok şaşırtan an, 1113 01:11:19,233 --> 01:11:24,822 Bay Anfam'ın yeminliyken o tabloyu hiç görmediğini söylemesi oldu. 1114 01:11:25,948 --> 01:11:28,033 Görülmemiş şeydi doğrusu. 1115 01:11:28,117 --> 01:11:32,746 Resmi canlı olarak hiç görmemiş, Ann Freedman ona fotoğrafını yollamış. 1116 01:11:34,456 --> 01:11:38,794 Tanıklık eden son kişi galerinin muhasebecisiydi. 1117 01:11:38,877 --> 01:11:41,964 Tüm muhasebe kayıtlarını mahkemenin önüne serdi. 1118 01:11:42,798 --> 01:11:45,092 Bu kayıtlar ortaya çıkardı ki 1119 01:11:45,175 --> 01:11:51,932 bu 80 milyon değerindeki sahte tablolar satılmamış olsaydı 1120 01:11:52,016 --> 01:11:55,352 Knoedler, milyonlarca dolar borç içinde olurmuş. 1121 01:11:55,436 --> 01:12:00,399 Yani son on yıldır tüm ticaretleri sahte eser satmak üzerineymiş. 1122 01:12:00,482 --> 01:12:04,862 O noktada cezai bir kusur olup olmadığı sorusu ortaya çıktı. 1123 01:12:04,945 --> 01:12:07,531 Ann Freedman ve Michael Hammer 1124 01:12:07,614 --> 01:12:11,827 bu sahte eserlerin satışından şahsi olarak kâr elde etmişti. 1125 01:12:13,579 --> 01:12:16,206 Genel giderlerden ben sorumlu değildim. 1126 01:12:16,290 --> 01:12:19,501 Muhasebe katı dediğimiz yerde 1127 01:12:19,585 --> 01:12:22,004 fazla vakit geçirmezdim. 1128 01:12:22,087 --> 01:12:24,256 13 YILLIK DÖNEMDEKİ VERİLERE GÖRE 1129 01:12:26,425 --> 01:12:28,802 Ben de çok zedeleyici olduğunu düşündüm. 1130 01:12:29,845 --> 01:12:32,139 Açıkça ortaya çıkmıştı ki 1131 01:12:32,222 --> 01:12:36,435 Hammer, galeriyi şahsi cüzdanı gibi kullanıyormuş. 1132 01:12:37,561 --> 01:12:43,275 Karısını Paris seyahatlerine götürmek için şirketin kredi kartını kullanıyormuş. 1133 01:12:43,817 --> 01:12:47,905 500.000 dolarlık bir Mercedes almak için de. 1134 01:12:48,489 --> 01:12:50,824 Çoğu kişinin 500.000 dolara alınacak 1135 01:12:50,908 --> 01:12:53,827 bir Mercedes olduğundan haberi yoktur bence. 1136 01:12:53,911 --> 01:12:55,704 Michael her daim 1137 01:12:56,914 --> 01:13:00,292 bu eserleri keşfettiğim için 1138 01:13:00,376 --> 01:13:03,253 çok hevesli ve heyecanlı olurdu. 1139 01:13:05,047 --> 01:13:09,093 Knoedler'daki bu insanların, bu işleri hiçbir şeyden haberdar olmadan 1140 01:13:09,176 --> 01:13:11,804 yürüttüğünü düşünmek naiflik olur. 1141 01:13:13,138 --> 01:13:15,766 Bizim görüşümüze göre balık baştan kokuyordu. 1142 01:13:17,476 --> 01:13:19,812 O söylenenler katiyen yanlıştır. 1143 01:13:19,895 --> 01:13:22,022 Aksini iddia etmek de 1144 01:13:22,981 --> 01:13:26,235 tamamen mantıksız ve asılsızdır. 1145 01:13:26,318 --> 01:13:31,573 Hatta bu ailenin köklü geçmişine ve yaptıkları işlere de bir hakarettir. 1146 01:13:32,616 --> 01:13:34,743 Tüm tanıklarla görüşmüştük 1147 01:13:34,827 --> 01:13:37,454 ve artık hem Ann Freedman'ın 1148 01:13:37,538 --> 01:13:41,250 hem de Michael Hammer'ın tanıklık etme fırsatı doğmuştu. 1149 01:13:41,333 --> 01:13:46,547 Ann her zamanki hâliyle oradaydı. Grilere bürünmüş, başı önde bir şekilde. 1150 01:13:46,630 --> 01:13:49,216 Michael Hammer mahkeme salonuna girdiğinde 1151 01:13:49,758 --> 01:13:53,095 üzerinde kadife kumaştan yapılmış 1152 01:13:53,178 --> 01:13:57,433 kraliyet mavisi bir ceket ve ten rengi bir pantolonu vardı. 1153 01:13:58,350 --> 01:14:00,269 Bronz bir ten 1154 01:14:00,352 --> 01:14:04,106 ve dalgalı, beyazımsı sarı saçlar. 1155 01:14:04,189 --> 01:14:07,693 New York City'de şubat ayında olmamıza rağmen. 1156 01:14:08,277 --> 01:14:11,780 Mahkeme salonu hıncahınç doluydu, oturacak yer bulamazdınız. 1157 01:14:11,864 --> 01:14:15,826 O gün bu olayda dananın kuyruğunun kopacağını biliyorduk 1158 01:14:15,909 --> 01:14:18,662 ve son derece çirkin şeyler yaşanacaktı. 1159 01:14:19,913 --> 01:14:23,375 Ann Freedman ve Knoedler'ın kazanacağına dair 1160 01:14:23,459 --> 01:14:26,003 en ufak bir umut olduğunu sanmıyordum. 1161 01:14:26,086 --> 01:14:29,798 Bence Ann Freedman bunun mahkemeye taşınmasını istememişti 1162 01:14:29,882 --> 01:14:34,887 ve kesinlikle ifade vermek de istemedi çünkü Michael Hammer'ın kürsüye çıkmasına 1163 01:14:34,970 --> 01:14:39,516 bir saat kadar kala dava karara bağlandı. 1164 01:14:40,225 --> 01:14:45,856 Mahkeme katibi mi ne gelip mahkemenin bittiğini bildirdi. 1165 01:14:46,857 --> 01:14:47,691 Bitmişti. 1166 01:14:48,609 --> 01:14:50,402 Ann Freedman ve Michael Hammer 1167 01:14:50,486 --> 01:14:53,071 durumu daha da beter hâle getirebileceklerini biliyordu. 1168 01:14:53,155 --> 01:14:54,781 Tanıklık ettikleri takdirde 1169 01:14:56,408 --> 01:14:59,828 cezai bir risk, adli bir risk doğabilirdi. 1170 01:14:59,912 --> 01:15:03,582 Bu yüzden zarar daha da büyümeden buna son verdiler. 1171 01:15:03,665 --> 01:15:06,627 Kendimi açık ve net bir şekilde ifade ettiğimi düşünüyorum. 1172 01:15:06,710 --> 01:15:08,212 Görevimi yerine getirdim 1173 01:15:08,295 --> 01:15:10,964 ve bu sahtekârlığı açığa çıkardım. 1174 01:15:11,048 --> 01:15:14,968 O noktadan sonra uzlaşmaya gidebilirdi yani. 1175 01:15:15,552 --> 01:15:17,554 Bana şöyle geldi 1176 01:15:18,430 --> 01:15:21,391 Tam da kürsüye çıkmam gereken günde mi 1177 01:15:22,684 --> 01:15:24,394 uzlaşmaya karar verdiler? 1178 01:15:25,979 --> 01:15:28,065 Savunma yapmamızı istemediler. 1179 01:15:29,650 --> 01:15:33,904 Ann Freedman'ın kürsüye çıkmasını istemediklerini falan söylemeyeceğim 1180 01:15:33,987 --> 01:15:37,199 ama bence insanlar bunu bekliyordu. 1181 01:15:37,282 --> 01:15:42,412 "Suçlu bulduk." cümlesini duymayı çok isterdim doğrusu. 1182 01:15:42,913 --> 01:15:45,290 Bu konuda çok istekliydim. 1183 01:15:45,374 --> 01:15:50,087 Belki de Ann Freedman, Michael Hammer ve galerilerin 1184 01:15:50,170 --> 01:15:54,633 suçlu olduklarına karar verilseydi 1185 01:15:54,716 --> 01:15:58,470 çok daha fazla yankı uyandıracaktı. 1186 01:15:59,221 --> 01:16:04,184 Adil olduğunu düşündükleri bir anlaşma ortaya koydular 1187 01:16:04,851 --> 01:16:09,731 ve adil olduğunu düşündükleri anlaşmaya varılınca da 1188 01:16:10,274 --> 01:16:11,608 davayı sonlandırdılar. 1189 01:16:12,651 --> 01:16:14,236 Müvekkiliniz nasıl? 1190 01:16:14,736 --> 01:16:16,113 İzin verin lütfen. 1191 01:16:16,196 --> 01:16:20,867 Ceza hükmüyle karşı karşıya kalan tek kişi Rosales oldu 1192 01:16:21,368 --> 01:16:26,415 ve sonuç olarak birkaç ay hapis cezasına çarptırıldı. 1193 01:16:29,459 --> 01:16:32,963 Glarifa'nın aldığı ceza bazılarını hayal kırıklığına uğrattı 1194 01:16:33,046 --> 01:16:35,674 ama bu davada başardıklarımıza bakılmalı. 1195 01:16:35,757 --> 01:16:39,136 Bence yargıcın mantığı da nihayetinde bunu uygun gördü. 1196 01:16:39,219 --> 01:16:42,598 Sadece bir kişiye, tabiri caizse bahtsızlığı yüzünden 1197 01:16:42,681 --> 01:16:47,185 tüm suçları yükleyip adaletin karşısına çıkaramazdık sonuçta. 1198 01:16:47,269 --> 01:16:49,771 Hem de itiraf edip iş birliği yapan tek kişiyken. 1199 01:16:49,855 --> 01:16:53,942 Glafira'nın Ann'i töhmet altında bırakmaması da ilginçti. 1200 01:16:54,026 --> 01:16:57,529 Suçlamaları saptırarak daha basit bir ceza almaya çalışırken 1201 01:16:58,280 --> 01:17:01,116 yanınızda kaç kişi götürürseniz o kadar iyi olur. 1202 01:17:01,199 --> 01:17:05,495 Böyle birinin diğerlerini ele vermek için ve onları ele vermek için de 1203 01:17:05,579 --> 01:17:09,499 bir şeyler uydurup süsleme konusunda hissettiği baskı muazzamdır. 1204 01:17:10,500 --> 01:17:12,169 Bundan kolay mı kurtuldu? 1205 01:17:13,003 --> 01:17:15,589 Bilemiyorum. Hiç parası kalmadı. 1206 01:17:15,672 --> 01:17:20,010 Hapishaneye girdi ve ayağında zincirlerle geldiği gün 1207 01:17:20,093 --> 01:17:22,262 ben de mahkemedeydim. 1208 01:17:22,971 --> 01:17:26,183 Bir bakıma bu olayın tam merkezindeydi 1209 01:17:26,266 --> 01:17:29,645 ama ayrıca bu olayda bir piyon gibiydi de. 1210 01:17:29,728 --> 01:17:32,230 New Yorklu sanat simsarı Glafira Rosales'i 1211 01:17:32,314 --> 01:17:37,361 ABD Bölge Yargıcı Katherine Polk Failla, dokuz ay ev hapsine mahkûm etti. 1212 01:17:37,444 --> 01:17:40,322 Failla, Rosales'in yaptıklarının, bu düzenbazlığı planlayan 1213 01:17:40,405 --> 01:17:43,325 sevgilisinden gördüğü istismardan kaynaklandığına dair olan 1214 01:17:43,408 --> 01:17:45,160 savunma makamının iddialarını aktardı. 1215 01:17:45,243 --> 01:17:48,205 Ara sıra el kaldırdığım olmuştur. 1216 01:17:48,288 --> 01:17:50,999 Tartıştığımız da olurdu 1217 01:17:51,583 --> 01:17:53,669 ama onu anladım ve affettim. 1218 01:17:53,752 --> 01:17:58,757 Bu beyanları, kendini savunmak için kullandığını biliyordum. 1219 01:18:00,467 --> 01:18:03,178 Şu an bildiğim kadarıyla Long Island'da. 1220 01:18:03,261 --> 01:18:06,264 Tüm mal varlığını, tazminat kararıyla kaybetti. 1221 01:18:06,348 --> 01:18:08,767 Ve bildiğim kadarıyla artık sanat ticareti yapmıyor. 1222 01:18:09,351 --> 01:18:11,269 TÜM DELİLLER İNCELENDİKTEN SONRA 1223 01:18:11,353 --> 01:18:15,023 BÖLGE SAVCISI, ANN FREEDMAN'A KARŞI CEZAİ KOVUŞTURMA BAŞLATMADI 1224 01:18:16,525 --> 01:18:20,779 Aslında bilmek istediğim şuydu: 12 kişiye, hiçbir şüpheye yer bırakmadan, 1225 01:18:20,862 --> 01:18:23,740 o galeriyi kim yönetiyorsa, onları satan kimse, 1226 01:18:23,824 --> 01:18:27,911 bu resimlerin sahte olduğunu bildiğini kanıtlayabilecek miydim? 1227 01:18:27,994 --> 01:18:30,914 Sattığı tabloların sahte olduğunu bilmiyordu. 1228 01:18:30,997 --> 01:18:33,834 Buna kesinlikle inanıyorum. 1229 01:18:33,917 --> 01:18:37,754 Onunla bir ofiste oturdum, bir anlaşma yaptım 1230 01:18:37,838 --> 01:18:39,464 ve bize yalan söyledi. 1231 01:18:39,548 --> 01:18:41,550 Asıl suçlu olan o. 1232 01:18:41,633 --> 01:18:44,636 Ann Freedman kurban değil. O bir simsar. 1233 01:18:46,179 --> 01:18:52,561 Gurur ve tamahkârlık gibi klasik dinî günahlardan suçlu bence. 1234 01:18:52,644 --> 01:18:55,397 Ya bu işte Glafira Rosales'le birlikteydi 1235 01:18:55,480 --> 01:18:57,482 ya da çok salak biriydi. 1236 01:18:57,566 --> 01:19:03,113 Herkes kendini biraz onun yerine koymalı. 1237 01:19:03,196 --> 01:19:05,866 Geriye dönüp şunu söylemek daha kolay geliyor: 1238 01:19:05,949 --> 01:19:10,454 "14 yıl boyunca ortaya çıkan tehlike sinyallerini göstereyim sana." 1239 01:19:10,537 --> 01:19:12,289 İsmi bile yanlış yazılmış 1240 01:19:12,372 --> 01:19:17,002 sahte bir Jakcson Pollock tablosunu nasıl olur da evinize asarsınız? 1241 01:19:17,085 --> 01:19:21,423 Ann Freedman bunu belki 10 yıldır evinde asıyormuş. 1242 01:19:21,506 --> 01:19:25,510 Ann'in olayındaki asıl soru, o sırada ne bildiğiydi. 1243 01:19:26,303 --> 01:19:29,306 Sonrasında ortaya çıkan tüm bu şeylerin 1244 01:19:29,389 --> 01:19:31,141 hiçbir önemi yok yoksa. 1245 01:19:31,224 --> 01:19:36,271 İddiamızı şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlayamayacağımıza karar verildi. 1246 01:19:36,354 --> 01:19:37,773 Adil davrandılar 1247 01:19:37,856 --> 01:19:40,567 ve olayın asıl sonucuna bakıp onu suçlamadılar. 1248 01:19:40,650 --> 01:19:44,362 Aleyhine kovuşturma açılmamasına çok şaşırdım. 1249 01:19:44,446 --> 01:19:46,990 Bilemiyorum. Ben… 1250 01:19:47,073 --> 01:19:51,870 Çok şaşırdım. Tüm bunlara çok şaşırdım. Bu… 1251 01:19:51,953 --> 01:19:53,705 Çok şaşırdım. 1252 01:19:53,789 --> 01:19:56,917 Anlaşılmaz bir durum ve aşırı derecede sinir bozucu. 1253 01:19:58,084 --> 01:20:01,296 İKİ FİRARİNİN PEŞİNDE 1254 01:20:01,379 --> 01:20:05,091 José Bergantiños Diaz, ABD'deki suçlamalar sebebiyle İspanya'da tutuklandı 1255 01:20:05,175 --> 01:20:08,970 ve Amerika'ya iade edilmesi beklenirken serbest bırakıldı. 1256 01:20:09,054 --> 01:20:11,473 Yerel muhabirlere, hiçbir suç işlemediğini 1257 01:20:11,556 --> 01:20:14,059 ve bu dava için endişelenmediğini söyledi. 1258 01:20:14,643 --> 01:20:17,938 İspanya vatandaşı oldukları için dokunulmazlıkları vardı. 1259 01:20:18,021 --> 01:20:21,233 İspanya'ya suçlunun iadesi talebinde bulunmamız gerekti 1260 01:20:21,316 --> 01:20:24,820 ama İspanya iade edilmemesine karar verince hüsrana uğradık. 1261 01:20:30,200 --> 01:20:33,620 İSPANYA 1262 01:20:43,713 --> 01:20:48,343 Carlos, İspanya'ya dönmek senin kararın mıydı? 1263 01:20:49,177 --> 01:20:53,265 İspanya'da her zaman bir evim olmuştur 1264 01:20:54,808 --> 01:20:59,938 ve tüm akrabalarım da hep İspanya'da. 1265 01:21:00,689 --> 01:21:03,191 -Olan bitenle hiçbir alakası yok mu? -Yok. 1266 01:21:05,819 --> 01:21:09,531 Bergantiños'un ABD'ye geri getirtilip mahkemeye çıkarılması için 1267 01:21:09,614 --> 01:21:11,867 büyük çabalar sarf edildi. 1268 01:21:11,950 --> 01:21:14,703 Şu ana kadar bu çabalar başarısız oldu. 1269 01:21:16,204 --> 01:21:20,125 Bay Bergantiños, aksi ispat edilene dek masumdur. 1270 01:21:20,208 --> 01:21:21,042 AVUKAT 1271 01:21:21,167 --> 01:21:23,670 Masumiyetini mahkemede kanıtlamaya mecbur değil. 1272 01:21:24,504 --> 01:21:26,464 Yasal açıdan netleştirmek için soruyorum. 1273 01:21:26,548 --> 01:21:30,135 Knoedler Galeri'deki tüm yaşananlarda, 1274 01:21:30,218 --> 01:21:34,556 Glarifa'nın tüm yaptıklarındaki rolünüz nedir? 1275 01:21:35,223 --> 01:21:39,019 Şöyle diyeyim… 1276 01:21:39,102 --> 01:21:40,145 Hayır. 1277 01:21:41,062 --> 01:21:43,398 Tamam, bu soruyu beğenmedi. Geçelim. 1278 01:21:47,569 --> 01:21:52,073 Hiç o kadar hırslı olmadım. Glafira benden çok daha hırslıydı. 1279 01:21:54,784 --> 01:21:58,371 Onu affediyorum ve kızımın annesi olduğu için de 1280 01:21:58,455 --> 01:22:00,290 hayatta başarılar diliyorum. 1281 01:22:00,373 --> 01:22:02,626 Benden iyi durumda olduğunu biliyorum. 1282 01:22:04,002 --> 01:22:06,087 RÖPORTAJDAN SONRA JOSÉ BERGANTIÑOS, 1283 01:22:06,171 --> 01:22:09,257 YÖNETMENE "BOB DYLAN'IN MIZIKASI"NI SATMAYA ÇALIŞTI 1284 01:22:09,341 --> 01:22:11,885 Ne kadar verebiliyorsan ver, gerçek bak. 1285 01:22:11,968 --> 01:22:13,011 Elbette! 1286 01:22:16,264 --> 01:22:17,474 Bunu yayınlamayın. 1287 01:22:23,980 --> 01:22:28,902 ŞANGAY, ÇİN 1288 01:22:44,793 --> 01:22:46,795 Merhaba, kimse var mı? 1289 01:22:47,963 --> 01:22:49,673 Selam, merhaba. Merhaba. 1290 01:22:49,756 --> 01:22:53,677 Selam, bir belgesel çekiyoruz da. 1291 01:22:53,760 --> 01:22:57,389 Burada Qian Pei-Shen isminde yaşlı bir adam oturuyor mu acaba? 1292 01:23:01,184 --> 01:23:03,687 -Yukarı çıkıp bakabilirsiniz. -Yukarı mı? 1293 01:23:04,562 --> 01:23:06,356 -Şuradan yukarı çıkın. -Tamam. 1294 01:23:08,483 --> 01:23:10,610 Merhaba hanımefendi. 1295 01:23:12,028 --> 01:23:18,618 Qian Pei-Shen isminde yaşlı bir adamı tanıyıp tanımadığınızı soracaktık. 1296 01:23:18,702 --> 01:23:21,788 Qian Pei-Shen mi? Qian Pei-Shen benim. 1297 01:23:22,872 --> 01:23:25,208 Ne? Siz Qian Pei-Shen misiniz? 1298 01:23:28,628 --> 01:23:33,008 Merhaba. Şangaylı bir ressam hakkında 1299 01:23:33,091 --> 01:23:36,511 bir belgesel çekiyoruz da. 1300 01:23:36,594 --> 01:23:38,805 Size birkaç soru sorabilir miyiz? 1301 01:23:39,639 --> 01:23:41,266 Şangaylı ressam… 1302 01:23:41,349 --> 01:23:44,185 Kimseyle görüştünüz mü? Randevunuz var mı? 1303 01:23:44,811 --> 01:23:46,855 Bay Qian'la konuşmak istiyoruz. 1304 01:23:46,938 --> 01:23:51,776 Bu adresi kim verdi size? 1305 01:23:51,860 --> 01:23:54,779 Kendisi çok yaşlandı. Röportaj vermek istemiyor. 1306 01:23:54,863 --> 01:23:56,656 BAYAN QIAN PEI-SHEN QIAN'IN EŞİ 1307 01:23:57,198 --> 01:24:02,954 Artık sadece evinde takılıp 1308 01:24:03,038 --> 01:24:05,999 kendisi için resim yapıyor. 1309 01:24:06,082 --> 01:24:09,294 Resimlerini satmıyor artık. 1310 01:24:09,878 --> 01:24:14,215 Niyetim, sahte tablolarımın gerçekmiş gibi satılması değildi. 1311 01:24:14,299 --> 01:24:17,135 Beğenirseniz evinize asabileceğiniz kopyalardı. 1312 01:24:17,761 --> 01:24:21,097 Pei-Shen tablolarının nereye gittiğini iyi biliyordu. 1313 01:24:21,181 --> 01:24:24,142 Öncelikle, tabloları ressamın ismiyle imzalıyordu. 1314 01:24:24,225 --> 01:24:30,148 Bizim sektörde, bir tabloya imza atmak dolandırma niyetinin hukuki karşılığıdır. 1315 01:24:30,732 --> 01:24:35,487 Çinli ressamın ülkeden ayrılabilmesine çok şaşırmıştım. 1316 01:24:35,570 --> 01:24:39,324 Göçmen Bürosu uyarılmamıştı. Kim olduğunu falan biliyorlardı. 1317 01:24:41,367 --> 01:24:45,413 Pei-Shen muhtemelen Amerika'ya bir daha dönmeyecek. 1318 01:24:45,497 --> 01:24:47,290 Bunu yapması aptallık olur. 1319 01:24:48,333 --> 01:24:52,212 Çok yazık oldu çünkü Pei-Shen bunu yaparak ün kazanırken 1320 01:24:52,295 --> 01:24:53,713 bir bedel ödememiş oldu. 1321 01:25:08,103 --> 01:25:12,941 Birinin zihnine girmek çok zordur. 1322 01:25:13,024 --> 01:25:17,487 Ann Freedman'dan başka kimse neye inanıp inanmadığını bilmiyor. 1323 01:25:19,030 --> 01:25:23,368 Ann Freedman suçlanmamakla kalmayıp bir de hâlâ bu işi yapıyor. 1324 01:25:23,451 --> 01:25:26,663 Hâlâ bir galeri işletiyor. 1325 01:25:26,746 --> 01:25:30,667 Tüm bu olanların ardından kariyer değiştirmemesi şaka gibi geliyor. 1326 01:25:30,750 --> 01:25:35,255 Hhâlâ satış yapıyor olması, bir galeri işletmesi ve insanların hâlâ onunla 1327 01:25:35,338 --> 01:25:39,259 iş yapmaya niyetli olması beni çok şaşırtıyor. 1328 01:25:39,342 --> 01:25:41,678 -Ondan resim alır mısınız? -Hayır. 1329 01:25:41,761 --> 01:25:45,557 Yakın gelecekte Ann Freedman'dan bir sanat eseri almaz mısınız? 1330 01:25:45,640 --> 01:25:46,474 Hayır. 1331 01:25:47,433 --> 01:25:52,021 O anları tekrar yaşayıp da canımın sıkıldığı tek an 1332 01:25:52,105 --> 01:25:54,482 Madison Bulvarı'nda yürürken 1333 01:25:54,566 --> 01:25:58,486 Ann Freedman'ın bir kafede oturduğunu gördüğüm andı. 1334 01:26:02,323 --> 01:26:06,077 Bir yandan, olağan dışı bir vaka bu. 1335 01:26:06,161 --> 01:26:08,830 Bir benzeri yok resmen, diyor insan. 1336 01:26:08,913 --> 01:26:12,709 Ama öte yandan şöyle düşünüyorsunuz: "Acaba ne kadar olağan dışı? 1337 01:26:12,792 --> 01:26:15,879 Hiç haberimizin olmadığı başka neler vardır dünyada?" 1338 01:26:18,715 --> 01:26:23,845 Bence Knoedler hadisesi bir gölge düşürdü. O gölge daha ne kadar kalır, bilemiyorum. 1339 01:26:25,972 --> 01:26:28,433 Yüksek meblağlara sanat eserleri satıldığı müddetçe 1340 01:26:28,516 --> 01:26:30,810 daha çok dolandırıcılıklar göreceğiz. 1341 01:26:32,437 --> 01:26:35,231 Fiyatlar arttıkça yeni ressamlar ortaya çıkacak. 1342 01:26:35,315 --> 01:26:37,817 Yeni heyecanlar ve yeni hazineler bulunacak 1343 01:26:37,901 --> 01:26:40,278 ve buna benzer yeni vakalar yaşanacak. 1344 01:26:44,991 --> 01:26:50,121 Bence bu olay sanat dünyasını yeni bir algılamaya ve incelemeye sevk edecek. 1345 01:26:50,205 --> 01:26:54,792 Bu sanat eserlerinin gerçekliği tam olarak nasıl doğrulanabilir? 1346 01:26:54,876 --> 01:27:00,381 Peki sanat dünyası bunu öğrenmek için yapılması gerekeni cidden yapıyor mu? 1347 01:27:03,676 --> 01:27:06,221 Sanat tarihi hakkında bir hikâye bu. 1348 01:27:06,304 --> 01:27:09,515 Sanat hakkında nasıl düşünmemiz gerektiğini anlatıyor. 1349 01:27:10,934 --> 01:27:16,105 10 yıl önce arkamdaki tablonun bedeli beş milyon dolardı. 1350 01:27:16,189 --> 01:27:20,944 Dünyanın en önemli koleksiyoncularından bazıları göz dikmişti 1351 01:27:21,027 --> 01:27:23,863 ama şu an benim ofisimde öylece duruyor. 1352 01:27:24,447 --> 01:27:25,865 Dokunabilirim, değersiz. 1353 01:27:26,574 --> 01:27:32,830 Bir sanat eserinin ne ifade ettiğine dair sahip olunan bilginin yanlış çıkması 1354 01:27:32,914 --> 01:27:37,377 o sanat eserinin verdiği hissiyatı değiştirir mi yani? 1355 01:27:37,460 --> 01:27:38,586 MNUCHIN GALERİ 1356 01:27:38,670 --> 01:27:40,880 Bence ancak tüm dünya 1357 01:27:40,964 --> 01:27:44,259 masum olduğuna inanırsa adı temize çıkar. 1358 01:27:44,342 --> 01:27:46,678 Bence şu andaki hayat gayesi de o. 1359 01:27:48,304 --> 01:27:51,891 Yaptıklarımdan ötürü yargılanacağım sanırım. 1360 01:27:52,767 --> 01:27:56,521 Elbette hatalar yaptım fakat insanların güvenini kazanmak için 1361 01:27:56,604 --> 01:28:00,400 ne yapmam gerekiyorsa yapmaya devam etmek niyetindeyim. 1362 01:28:02,318 --> 01:28:05,738 O tablolara 80,7 milyon harcayan insanlara sorun bakalım, 1363 01:28:05,822 --> 01:28:07,490 bu yeterli olur muymuş diye. 1364 01:28:09,742 --> 01:28:13,913 ESKİ KNOEDLER GALERİ BÖLGESİ 1365 01:28:13,997 --> 01:28:16,916 Yapmayı bildiğim tek şey… 1366 01:28:19,585 --> 01:28:20,795 …yoluma devam etmek. 1367 01:28:26,384 --> 01:28:30,596 5,5 MİLYONA SATILAN SAHTE BİR MARK ROTHKO TABLOSUYLA İLGİLİ OLAN 1368 01:28:30,680 --> 01:28:33,975 10'NCU VE SON DAVA TEMMUZ 2019'DA KARARA BAĞLANDI 1369 01:28:35,268 --> 01:28:39,147 GLAFIRA ŞU ANDA BROOKLYN'DEKİ BİR LOKANTADA GARSONLUK YAPIYOR 1370 01:28:40,481 --> 01:28:44,777 ANN FREEDMAN RESİM SATMAYA DEVAM EDİYOR 1371 01:30:00,895 --> 01:30:05,900 Alt yazı çevirmeni: Verda Tuna